Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 1989 DİZİ YAZI CUMHURİYET/7 Siyasal ibre bir sağda, bir solda Avrupa'nm Öteki Ucundakı Ülke 2 1 9 8 6 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini, ikinci turda "sol"un adayı Mario Soares kazandı. Sağın mutlakfavorisi Do A maral 'ın oyları yüzde 48.7'de kaldı. Soares ise yüzde 51.3 oy olarak cumhurbaşkam oldıı. Portekiz 'de toplam sağ ve sol oylar arasındaki bu hassas denge hâlâ sürüyor. Portekiz'in AT'ye girmesinden ve sosyal demokrat Silva hükümeîinin "sağ"programından memnun olmayan kesimlerde şimdi yeniden birsola kayma görülüyor. 1987 seçimlerinde toplam sağ oylar yüzde 52, toplam sol oylar yüzde 48 dolayındaydı. 1989 aralık ayında yapılacak seçimlerde sosyalist ve komünistler ittifaka giderek sosyal demokrat sağı mağlup etmek istiyorlar. Portekiz'de demokrasinin başlangıç tarihi 25 Nisan 1974'tur. Bu tarihıe yönetınıe el koyan askerler kurulu, duzende köklü değişikliklere gitmişler ve Porıekiz'de Batı tıpi bir demokrasinin kurulmasını sağlamışlardır. Devrimin motoru genç subaylardır. Ancak başlangıçta tepki çekrnemek ve muhalefete fırsat vermemck için ordudaki en yuksek rütbeli General Spinola, ulkenin başına getirilmiştir. Devrimın ilk etkisi ulkede gerçek bir özgür\ük ortamının doğuşu olmuştur. Örneğin Lizbon Üniversitesi'nden Profesor Bettencourt da Camara'ya göre "15 >ıl sonra bile o ilk günleri hatıriamak insana bü\uk bir heyecan vermektedir." Çok uzun bir sure ağır bir baskı altında yaşayan ulkede özgurluk ve demokrasi ortamı, siyasal yasamın hızla gelişimine yol açmıştır. maya başlamış ve 1987 genel seçimlerinde merkez sağ parti tek başına iktidara gelebilmiştir. Profesor Bettencourt de Camara'ya göre sağa kayış şöyle açıklanabilmektedir: "Siyasal ağırlığın tekrar sağa kaymasının belli başlı iki nedeni vardır. Bunlardan birincisi radikalizmin ve Komünist Partisi'nin orta sınıflarda yarattığı ürküntüdür. Salazar rejimi bütünü ile iflas etmiş bir sistemdi ve orta sınıflar, hatta toplumun yukarıorta kesimleri bile devrimi desteklemişti. Ama arkadan patlayan radikalizm bunlan ürküttü, sağda arayışlara yöneltti. tkinci önemli neden Afrika'dan gelen göçmenlerdir. Portekiz'in devrimci yönetimi Afrika sömurgelerindeki savaşa son verdi, Gine, Angola, Mozambik gibi Portekiz sömürgeleri bağımsızlıklannı kazandı ve bu savaş çok uzun ve kanlı bir biçimde siirdüğünden somürgelerde yaşayan Portekizliler bağımsızhk sonrası oralarda kalamadı, buraya goç ettiler. Bu insanlar o topraklann servetlerini, zenginliklerini kontrol eden kişilerdi ve bütün o zenginlikleri bırakıp buraya göc etmek zorunda kalnuşlardı. Bu insanların sayısı 1 milyonu aşıyordu ve doğal olarak devrimci yönetime, sol partilere hiçbir zaman sempati ya da en azından anlayış ile bakmaddar. Ayrıca unutmamak gerekir ki sol yönetimlerin iflası ve genel bir saga kayış sadece Portekiz'in değil bütün dünyanın gerçeğidir." Portekiz'de 1974 Karanfiller DevrimVnden sonra, iktidar sürekli el değiştirdi. Millileştirme, yerini özelleştirmeye bırakmak üzere... Trend yine sola kayıyor Portekiz Sosyalist Partisi'nin parlamentodaki sözcüsü DT. Cravinho da sağa kayışı kabul etmekte, ancak artık bu kayışın şimdi son bulduğundan söz etmektedir: "Son beş yıl içinde Portekiz halkının aslında abaıtılmaması gereken ölçüde bir sağa kayış içinde olduğu söylenebilir. Bunda bizim sosyalist hüktimetlerin başansızlıklarının payı vardır. Ama unutmamak gerekir ki sosyalist hukumetler duırya çapında bir bunalımın egemen olduğu donemlerde görev yapmış ve bu bunalımın zorladığı koşulların günahını cesaretle yükümlenmek zorunda kalmıştır. Ancak sağa kayış her şeye karşın marjinal ölçektedir ve abartılmamalıdır. Örneğin 1987 genel seçimlerinde tüm sağın oylan, ilk kez tek bir partide toplanmıştır ve bu nedenle sağ tek başına iktidar olabilmiştir. Ama bu eğilim şimdi tersine dönmüştür. AT'ye katılmanın yarattığı avantajlara karşın mevcut hükümet önemli başarılar kazanamamıştır ve onumüzdeki aralık ayında vapılacak yerel seçimlerde Sosyalist Parti tekrar birinci parti konumuna yükselecektir. Başka bir deyişle sag olaııaklannı kullanamamış ve halka bir şey verememiştir. şimdi trend tekrar sola dönmektedir." Asker de aflar Karanfiller Oevnmi'yle ülkenin başına getirilen General Spinola, 1974 te tasfiye edilmişti. Bundan 1 yıl sonra 1975 martında başarısız bir karşı sağ askeri darbe gırişiminde bulundu. şamlannı hep yeraltında sürdürmek zorunda kalmışlardır. Orneğin 1975 yılında yapılan seçimlere katılan toplam 247 komünist adayın, hapishanelerde geçirdikleri yılların toplamı 440 yıla ulaşmaktadu. Komünist Partisi'nin 15 yıllık çok partili demokrasi döneminde genel olarak üçüncü parti olma kimliğini koruduğu söylenebilmektedir. Bu dört partinin dışında, özellikle sol kanatta çok sayıda ufak partinin varlığından söz edilebilmektedir. Bunlann dışında, 1980'li yılların ortalannda o dönemin Cumhurbaşkanı Eanes tarafından örgütlenen "Demokratik Ycnilenme Partisi"nin bir yıldız gibi parladığı ama son genel seçimlerde çok büyük oranda oy yitirerek silindiği göze çarpmaktadır. grup tasfiye edilmiştir. Spinola'dan sonra devlet başkanlığını üstlenen ve seçimlerde cumhurbaşkanı seçilen General Costa Gomez ve 1975 yılı sonunda radikallere son darbeyi vuran General Eanes ılımlı kanadın önde gelen terhsilcileridir. Bilindiği gibi Costa Gomezden sonra da General Eanes tum partilerin desteği ile cumhurbaşkanı seçilmiştir. cek bir proletarya diktatöriüğune düşmememiz için muazzam bir telaş ve gayret içine girdiler." yayımlanmaktadır. Devrimden sonra 1974 yazjnda sozü edilen holdingler millileştirilmiş ve bu çerçeve içinde holdingierin çıkardığı gazeSonuç olarak sadece Komünist Partisi ta teler de mülkiyet açısından kamu malı olmuşrafından kısmen desteklenen radikal subaylar tur. partiyi kaybelmiş ve devrimden 1 yıl sonra yaBöylece belli başlı günluk gazetelerin devpılan seçimler ile Portekiz, sivil yönetime doğ lete ait olması gibi demokrasi düşüncesi ile ru çok önemli bir adım atmıştır. Bu seçimler bağdaşması mümkün olmayan bir durum orde Sosyalist Parti, oyların yuzde 38'ini, Sos taya çıkmıştır. Ancak Portekiz'in devrimci yöyal Demokrat Parti yüzde 26'sını, Komünist netiminin yaptığı düzenlemelerden biri de bir ler yuzde 18'ini ve Merkez Demokratlar yüz işyerinde çalışanlann yönetime etkin bir bide 7'sini almışlardı. Yani hiçbir parti parla çimde katılmasıdır. Yani gazeteler devlete ait mentoda tek başına iktidar olacak kadar oy olmakla beraber, gazete yönetimlerinde çalıalamamıştı. Boylece merkez sol ile merkez sağ şanlann büyük bir ağırlığı vardır. örneğin gearasında koalisyonlar dönemi başlamıştı. Sos çen yılda hükümet, yayınlarım beğerunediği yalist Parti onderi Mario Soares başkanlığın için Diario de Noticas Gazetesi'nin genel yada kurulan bu koalisyon 8 yıla yakın bir süre vın müdürünü değiştirmeye kalkmış fakat çaPortekiz'i yönetti. Batı demokrasisinin butün İışanlann direnmesi sonucu bu girişiminde baklasık kurumları bu dönetn içinde Portekiz' şarılı olamamıştır. 1988 yılında parlamentoin siyasal yaşamına iyice yerleşmiş gozüktil. dan gcçen anayasa değişikliklerinden sonra Demokratik kurumların yukandan, karma devlete ait olan gazetelerin de özelleştirilmesi şık bir seçkin kesim eliyle yerleştirilmesi ve kı gundeme gelmiş buiunmaktadır. sa bir süre de olsa radikal eğilimlerin ağırlık kazanması, Portekiz demokrasisinde kendine özgün yapıların ortaya çıkmasına neden oldu. Bunlardan biri ve belki de en ilginci belli başlı basın organlannın, gâzetelerin devlete ait olmasıdır. Devrim öncesi Portekiz'de 8 aileye ait sermaye gruplarının ya da bir başka deyişle holdinglerin ülke ekonomisini yonlendirdiği bilinmektedir. Portekiz'de çıkan günlük gâzetelerin en büyükleri de bu holdingler tarafından "Raranfiller Devrimi" bir düzenin tümü ile yıkılması anlamına gelmektedir. Devrimin sembolü namluya takılan karanfillerdir. Ama yıkılan düzen de her şeye karşın kolay teslim olmamıştıı. örneğin ülkenin başına getirilen General Spinola, eski düzenden yanadtr ve bir yeni Salazar olmanın özlenimini duymaktadır. Sonuç olarak devrimci subaylar 1974 eylülünde Spinola'yı tasfiye etmek zorunda kalmışlardır. Tasfiye edilen Spinola ise ordu içinKomünistlerin dışında, bu partilerin üçünün de bir örgütlemeye kalkışıp 1975 martında bir karşı sağ askeri darbe gırişiminde bulunmuş de kuruldukları andan itibaren ordudaki ılımve bu darbe başarısız kalınca ülkeyi terk et lıları destekleyerek bir an önce sivil yönetime geçilmesi yolunda bir ortak hedef oluşturdukmek zorunda kalmıştır. ları söylenebilmektedir. Çünkü bu sıralarda Devrimin başarılı olması, karşı devrim ha ordu içindeki etkin bir radikal kanadın, devreketlerinin kolaylıkla bastınlabilmesi, bir ba rimi ileriye götürmeye kalkıştıkları bilinmekkıma geniş halk yığınlarının politize olması tedir. örneğin Karanfiller Devrimi'nden sonsayesinde mümkün olabilmiştir. Örneğin Pro ra ordu içinde örgütlenen "Silahlı Kuvvetler fesör Arzana'ya göre karşı devrimin bastınl Hareketi" en az iki yıl gerçek iktidarı elinde masını sağlayan en etkin güç siyasi partilerin tutmuş, bütün düzenlemelere damgasını vurortak tavrı olmuştur. En sağdan sola uzanan muştur. Başka bir deyişle devrimden sonraki yelpazede yer alan siyasi partiler, çağdaş ve öz ilk iki yıl içinde gerçek iktidar mücadelesi Sigürlükçü bir demokratik sistem için tam bir lahlı Kuvvetler Hareketi içindeki radikal ve işbirliği yapmışlar, yığınlan bu, yönde sefer ıhmlılar kanadı arasında yurumüştur. ber etmişlerdir. Silahlı Kuvvetler Hareketi içindeki mücadeleyi sonunda ıhmlılar kazanmış ve radikal Siyasi partiler kumluyor 25 Nisan devriminden sonra ulkede hızlı bir biçimde siyasi örgütlenme baş göstermiş, çok sayıda siyasi parti ortaya çıkmıştır. 1926 yılından beri Portekiz insanları ilk kez siyasi parti kurmak ve istedikleri siyasi partiye katılmak özgürlüğüne kavuşmuşlardır. Profesor Arzana'ya göre bu ilk gunlerde kurulan ve faaliyete geçen siyasi parti sayısı 93'tür. Ancak bunların arasında 4 partinin öne geçtiği, başka bir deyişle siyasi yaşamın esas olarak bu 4 parti tarafından belirlendiği görülmektedir. Zaman zaman aralanna bir beşinci parti girse de bu 4 partinin, günümüz Portekiz siyasal yaşamına egemen oldukları görülmektedir. Sağdan sola bu partiler şunlardır: Merkez DemokraÜar: Bu parti yelpazenin en sağında yer alan ve geniş ölçüde Salazarm "Ulusal Birlik" Partisi'nin liberal kanadına mensup kisilerden kurulmuş bulunmaktadır. Daha çok bağımsızlıktan sonra Afrikadaki sömürgelerden gelen göçmen Portekizlilerin oylarını alan bu parti, surekli olarak dört parti arasında en güçsuz olan kimliğini taşımıştır. Sosyal Demokrat Parti: Bu parti once Halkçı Demokrat Parti adıyla kurulmuş, sonra sosyal demokrat adını almıştır. Ancak diğer ülkelerdeki sosyal demokrat partiler ile hiçbir benzerlikleri yoktur, tipik bir merkez sağ parti olarak kurulmuştur ve bu kimliğini değiştirmemiştir. tlginç olan husus, partinin kuruculannm devrim sonrası Portekizi'nde kendi gerçek doğrultularım ifade eden bir ad kulianmak yerine sosyal demokrat adını kullanmayı tercih etmeleridir. 1980'li yılların ortalarına kadar sosyalistlerin arkasından ikinci parti konumunda bulunan Sosyal Demokratlar 1983 yıhndan beri birinci parti konumuna gelmiş ve 1987 seçimlerinden sonra tek başına iktidar olmayı başarmıştır. Sosyalist Parti: Sosyalist Enternasyonal'e üye olan ve gerçek sosyal demokrat kimlıği taşıyan partidir. Partinin kuruculan ve örneğin önderi Mario Soares, uzun yıllar hapis yatmış, sürgünde yaşamak zorunda kalmıştır. Devrimin en hareketli döneminde radikal eğilimlere karşı çıkan ve ılımlı bir tavır takınan parti, 1983 yılına kadar tek başına ya da koalisyonlar ile iktidarda kalmış, gunümüz Portekizinin inşasında en önemli rolü oynamıştır. Dış baskılar Radikal kesimin kaybetmesine bir neden de dış baskılardır. Daha önce Portekiz ile ilgilenmeyen, Salazar rejimini eleştirmeyen, hatta Portekiz'in NATO'ya kurucu uye olmasına ses çıkarmayan İngiltere ve ABD'nin, 25 Nisan 1974 tarihinden sonra Portekız'e karşı ilgileri görülmemiş boyutlarda artmıştır. Bu ilgi öylesine yükselmiştir ki aslında ılımlı kesimden olan Portekiz Genelkurmay Başkanı General Fabio, 1974 aralığında şunlan söylemek zorunda kalmış: "Yantn yuzyıla yakın bir sure Portekiz ağır bir despotizm allında yaşadı, Portekiz balkı en temel özgürtüklerden yoksun bırakıldı, ama bu dunım dost ülkelerin tepkUini cekmedi, dosflanmız bu durumdan bir ratıatsıziık duyduklannı belirtrnediler. Şimdi Porlekizliler, kendi gayretleri ile baskı zincirierini parçaladı, özgürlüklerini kullanmaya başladı. Bu durumda dostlarımızda muthiş bir telaş belirdi, bizim özgürliikleri yok edebile Devrim karanfılleri soldu mu? Kırkyıla yakın bir süre devam eden faşizan dikiatörlüğü deviren askerlerin Portekiz 'e demokrasiyi getirdiği bilinmektedir. Ancak bu askerlerin bir bölümü devrimi daha da ileri götürmeyi, ' 'ara aşamaları atlayarak sosyalist demokrasiyi gerçekleştirmeyi" tasarlıyorlardı. 25 nisan Portekiz'de anayasa ve demokrasi bayramı olarak kutlanmaktadır. Bugünün en buyük resmi bayram kabul edilmesinin nedeni 25 Nisan 1974 günu silahlı kuvvetlerin yönetime el koyarak Portekiz'e, çok uzun bir aradan sonra demokrasiyi getirmesidir. Başka bir deyişle her 25 nisanda resmi törenler yapılmakta, 1974 yılında darbeyi gerçekleştirenler anılmakta ve devletin en büyuk görevlileri darbeyi gerçekleştiren "demokrasi kahramanlarına" ulus adına şükranlanrıı duyurmaktadır. Siyasal görüşleri birbirinden farklı da olsa birçok Portekizü aydın için bu bayram bir hüznu ve ilginç bir çelişkiyi gundeme getirmektedir. Çünku unlu "Karanfiller Uc\riıni" 'nin üzerinden ancak 15 yıl geçmiştir ve anılan, kendilerine şükran sunulan demokrasi kahramanlarının çoğu henüz yaşamaktadır. Ama devrimi gerçekleştiren bu kahramanların kimi bir koşeye itilmiş, orduda kalanlar çok pasif görevlere atanmış ve bir kısmı da hapse atılmıştır. Örneğin devrimin gerçek miman, önce tuğgeneral, sonra rütbesi binbaşılığa indirilen Otelo Saraiva de Carvalbo uzun bir hapislik döneminden sonra geçen mart ayında tahliye edilmiştir. Kırk yıla yakın bir süre devam eden faşizan diktatörlüğu deviren askerlerin Portekiz'e demokrasiyi getirdiği bilinmektedir. Ancak bu askerlerin bir bölümü, 25 Nisan harekâtını planlayan ve fiilen gerçekleştirenlerin devrimi daha ileri gotürmek istedikleri; Carvalho'nun deyişi ile "ara aşamaları atlayarak sosyalisl demokrasiyi gerçekleştirmek" istedikleri söylenebilmektedir. Devrimle beraber tuğgeneral rütbesine yukselen iki subay Goaçalves ve Carvalbo bu grubun önderleridir. Portekiz ordusunda daha eşitlikçi, adil, özgürlükçü ve demokrat bir toplumun özlemini duyanların duruma egemen olabilmcsi ve ulkenin kadcrini dcğiştirebilmesi ilginç bir olaydır. Hele Portekiz gibi uzun bir sure dcmir elle yonetilen ve özellikle orduya katılacak olanlar konusunda çok dik katli davranılan bir ulkede bu gelişme büsbütun şaşırtıcı olmaktadır. Kurulu duzeni ve bu düzenin ayncahklarım komuş, Carvalho ise Lizbon Valiliği ve güvenlik örgütü yoneticiliğini üzerine almıştır. Devrimin protokol önderi olan ve aslında eski duzene sempati ile baktığı bilinen General Spinola, yine bir sure sonra bu subaylann yonlendirdiği Silahlı Kuvvetler Hareketi tarafından tasfiye edilmiş; eski düzenden yana subaylann karşı devrim girişimleri Carvalho tarafından ezilmıştir. Carvalho ve Gonçalves'i izleyen radikal subaylara göre sadece klasik demokrasi kurumları ile yetinilecek olursa devrim eksik kalacak; adil, eşitlikçi ve özgur Portekiz rüyası gerçekleşmeyecektir. Bunun için radikal subaylar, devrimin toplumsal yapıda da koklü değişiklikler vapmasını, ozelliklc mulkiyct kıııumunun yeniden duzenknmcsi gcrektiğini savunmuşlardır. Onlara göre Portekiz'in egemen kesimleri eski düzenden sorumludurlar ve o düzen aslında onların yararına çalışmıştır. Bu nedenle de mülkiyet yapısının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Radikal subaylann kuramcısı Gonçalves'tir. Carvaiho ise renkli kişiliğı, ataklığı ve gözüpekliği ile radikalizmin popülaritesini sağlanııştır. 1974 eylülu ile 1975 aralığı arasında geçen donem. ordu ve silahlı kuvvetler hareketi içindeki çatışmayı kapsamaktadır. Radikal subaylar devrimi ileri gotürmek hedefine yönelmişken ıhmlılar grubu ise bir an önce sivil yönetime idareyi teslim etmek amacındadırlar. Bu çatışmada mevcut siyasi partiler doğal olarak ılımlıları desteklemiş, sadece komünist partisi radikallere tam olmayan bir destek sağlamıştır. Hazırlaııan anayasa büyük ölçüde iki subay kesimi arasındaki uzlaşmayı aksetıirmektedir. Buna ek olarak radikaller, Gonçalves'in başbakanlığı sırasında bankaları, sigorta şirketlerıni, büyük sermaye holdinglerini millileştirmişler, büyuk toprak mülkiyetinin egemen olduğu Guney Portekiz'de tanmsal kolektifleşlirmeye yönelnıişlerdir. Kolektifleştirilen topraklann ve millileştirilen scrnıayenin tekrar özelleşiirilmeyeceği hukmu de radikallerın cıkısi ile anayasaya girmişiir. Bunların yanında yerel yoncliıulcriıı güçlendirilmesi ve otononıisi; dernek, seııdiku gıbı sivil toplunı kuruluşlarına geniş bir hareket alaııı \e ayrıcalıklar tamnması radikal grubun girişimleri arasında sayılabilir. Ancak radıkallcıuı cıkisi fazla sürmenıii, önce Gonçalves başbakanhktan u/aklaştınlıp orduda pasif bir goreve getirilmiş; arkadan Carvalho 1975 aralığında gore\dcıı alınıp, rütbesi binbaşıhga indirilcrck kcnara çekılıııi>liı. B» gcrilcmeyı kabul etıneyvn Carvalho \cni biı dcMiıu için oıgutlemc v'alışnıaianna başlamı^. Ancak bir suıc >oııra \akalaııarak anayasa vc cumhurivclc kaı^ı suç i^lcdiği gcıckçcsi ile lıap.M.' nıahkunı cdilınişlir. Portekiz Devrimi'ni perçeklestirenlerin çoqu va bir köşeve itildiler va hapse oirdiler Bugün Portekiz'de Basbakan Anibal Cavaco Silva'nın önderlik ettiği Sosyal Demokrat Parti iktidarda bulunmakta, 250 kişilik parlamentoda 147 kişilik bir çoğunluğa dayanmaktadır. 1985 yılında Sosyal Demokrat Parti başkanlığına seçilen genç ve hırslı politikacı Cavaco Silva, derhal partisini koalisyondan çekmiş ve böylece yeni seçimlerin gundeme gelmesine yol açmıştır. Ancak 1985 yılında yapılan seçimlerde Sosyal Demokratlar birinci parti konumuna yukselmekle beraber tek başİarına iktidar olamamışlardır. Bu seçimler sonunda Sosyal Demokratlar 88, Merkez Demokratlar 22, Cumhurbaşkanı Eanes tarafınİbrenin tekrar sağa kayışı dan desteklenen yeni parti Demokratik YeniPortekiz'de devrimden sonra siyasal ibrenin lenme 45, Sosyalistler 57, Komünistler 38 milsola kaydığı açıktır. Örneğin 1975 seçimlerinde letvekili çıkarmışlardır. sosyalist ve komünist partilerin oy toplamı Seçimlerden sonra Cavaco Silva, Demokrayuzde 56'ya ulaşmış buiunmaktadır. Bu dönemde ibrenin sola kaymış olmasımn en tik Yenilenme Partisi'nin desteği ile bir azınönemli kanıtlarından biri de merkez sağ par lık hükümeti kurmuştur. Böylece devrimden tinin bile "sosyal demokrat" adı ile siyaset sah sonra ilk kez sağ bir yönetim işbaşına gelmişnesine çıkmasıdır. Ancak bir süre sonra, özel tir. Ancak bir süre sonra Demokratik Yenilenlikle 1980'lerde siyasal ibre tekrar sağa kay me hükümetten desteğini çekince son 4 yıl içinde, tekrar üçüncü kez seçime gitme zorunluğu ortaya çıkmıştır. 1987 temmuzunda yapılan seçimler sonunda Sosyal Demokratlar 147, Merkez Demokratlar 4, Demokratik Yenilenme 7, Sosyalistler 62. Komünistler 30 milletvekili çıkarmışlardır. 1987 seçimlerinin ilginç yönü Cavaco Siiva1 nın kampanyası olmuştur. Portekiz Anayasası'ndaki kamulaştırılan ya da millileştirilen kurum ve topraklann tekrar özelleştirilemeyeceti maddesine hücum eden Cavaco Silva sola meydan okuyarak, "1974 yılında işci sınıfının geriye döndürulmez kazanımlan olarak nitelenen değişimleri geriye döndürecek oy" istemiş tek başına iktidara gelmekle beraber anayasayı değiştirebilecek çoğunluğu elde edememiştir. Ancak Sosyalist Panisi özelleştirme ile ilgili anayasa değişikliği için iktidara destek vermiş ve geçen yıl bu değişiklik yapılmış, ancak henüz özelleştirme programlarına geçilmemiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimini de sol kazamyor Portekiz Anayasası'na göre cumhurbaşkanlığı seçimleri 7 yılda bir doğrudan haikın katılımı ile yapılmaktadır. 1986 yılında yapılan seçimlere 4 aday katılmış ve hiçbir adayın mutlak çoğunluğu kazanamaması üzerine en çok oy alan iki aday, sosyalist Mario Soares ile merkez sağcı Diego Freitas do Amaral arasında tekrar oylamaya gidilmiştir. tlk turda oyların yuzde 46'sını alan Do Amaral ikinci tura mutlak favori olarak girmiş ancak oylan yuzde 48.7'de kalınca oyların yüzde 51.3'unü almış bulunan Soares cumhurbaşkanı secilmistir. 1986 cumhurbaşkanlığı seçimleri Portekizde tam anlamı ile sağ ve sol bloklaşma arasında cereyan etmiş, sonuçta çok az da olsa solun ağır bastığı görülmüştür. Aslında Sosyal Demokratların tek başlanna iktidara gelmelerine karşın bu tablonun 1987 yılında da pek değişmediği söylenebilmektedir. 1987 genel seçimlerinde ırend ufak bir değişiklik göstermiş ve toplam sağ oylar yüzde 52 oranına yaklaşırken toplam sol oylar vüzde 48'e doğru bir düşüş göstermişıir. Şimdi heTn sağ hem sol onumüzdeki aralık ayında yapılacak yerel stfçimlere hazırlanmakta: Sosyalistler ile Komunisller bu seçimlere ortak girerek Sos>al Dcmokıaılaıı ıııağlııp ctıııcM \c ö/clliklc buyük kentlerirt belediye başkanlıklarını kazanmayt amaçladıklanm ilan etmektedirler. Devrirnın gerçek mımarı, önce tuğgeneral, sonra rütbesi bınbaşılığa ındınlen Otelo Saraiva de Carvalho uzun bir hapıslık döneminden sonra geçen mart ayında tahliye edilmişti. rumakla görevli ordu, duzeni yıkmakla kalmamış, toplumsal yapıyı butünu ile değiştirebilecek radikal bir eğilimi de ortaya koymuştur. Portekizli siyasal bilimcilere göre bu gelişmeye neden olan faktör somurge savaşlarıdır. Portekiz ordusu uzun yıllar Gine'de, Angola'da, Mozambik'te bağımsızhk savaşı verenlere karşı mücadele etmek zorunda kalmış ve subay gereksınmcsı çok arllığııulüiı ordu, topluımın lıcı kcsimıiK* jçılmak zorunda kalmi^lıı. Buka bir dcyi^lc soııuııgc vnaşkıı ı birçok demokraı cğilimli sivılin zorunlu olurak oıdu\.t ulıııması sonucunu yaraimı»tır. Carvalho ve Gonçalves orta sınıflardan gelmiş iki subaydır ve Amadora Askeri Akademisi'ni bitirdikten sonra subay olarak soınürgelerde görev yapmış, savaştıkları bağımsızhk savaşçılarından epeyce dersler atmışlardır. Bu iki subay 25 nisan Karanfiller Devrimi'nin örgutleyicileri ve gcrcekleştirenleridir. Devrimden sonra Gonçalves basbakan ol Ortodoks komünistler Komünist Partisi: Batı Avrupa'nm en ortodoks partisi olarak bilinmektedir. Parti mensupları ve yandaşları, ünlü liderleri Alvaro Cunhal dahil yıllarca hapislerde yatmışlar, ya StİRECEK