Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
75 AĞUSTOS 1989 HABERLER CUMHURİYET/13 SEVAVDA TATLI İHALE Ü Ü niversiteliye yasak cenderesi öğrencilerin uyması gerektiği belirtilen kuralların büyük bir kısmı soyut bir şekilde düzenleniyor. Idare, kuralı uygularken kendi yorumunu yapıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) Üniversitelerde öğrencileri ve bilimi "cendere" içinde tutan yasaklar devam ediyor. Üniversitelerde öğrencilerin uyması gerektiği belirtilen kurallann büyük bir kısmı soyut bir şekilde düzenleniyor. Idare, kuralı uygularken kendi yorumunu yapıyor. öğrencileri ve bilimi devamlı olarak gözetim altmda tutan disiplin kuralları, YÖK tarafd 2 k fından 12 Eylül 1980 harekâtından sonra getirilen yasakları içeriyor. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun öğrenci disiplin yönetmeliğinde, öğrencilere yasak olan bazı şeyler şöyle sıralanıyor: "tdareden izin almadan okul içine yaa, afiş, poster, resim, duynrn, karikatür vb. şeyleri asmak, idareden izinsiz gezi düzenlemek, kürtürtl ve sosyal faaliyetlerde bulunmak, tiyatro, sineraa, konser bOetleri satmak, satranç turnuvası düzenlemek, yasak sayılan ideolojilerle ilgili (?) okul içinde tarUşmalar açmak, bunlan sınıflarda öğretim üyderiyle, arkadaşlanyla tartışmak, okul içinde siyasi amaçlı tartışmalara girmek, idareden izinsiz fikir, sosyal, kiıltürel ve sportif kulüpler kurmak, idareden izinsiz herhangi bir derneğe üye olmak (bu hayvanlan koruma derneği veya çevre duyarlıgıyla ilgili bir dernek de olabilir), üniversitede herhangi bir enstrüman çaJmak, şarkı, türkü soylemek, yuksek seslc konuşmak, arkadaşlannı rahatsız etmek (?), kız veya erkek arkadasla el d e dolaşmak, sarılmak, öpüşmek, ahlaka aykın davranışlar içinde bulunmak (?), öğrencilikie bagdaşmayan hareketlerde bulunmak (?), huzur ve sükunu bozucn davraıuşlar içinde olmak (?), üniversitede görevli ögretim üyesi veya herhangi bir memuria tartışmak, karşı gelmek, okul içinde yasak yayın bulundurmak, derslikterde sigara içmek (bazı üniversitelerde sakız çignemek dahi suç sayılıyor.)" Üniversitelerde yasakların yanı sıra öğrenciler nasıl uyuyacaklarından neler giyeceklerine kadar her şeyde adeta programlanıyor. Öğrenciler ünversiteye makyajla, mini veya dekolte elbiselerle gelemiyorlar. Universitderde uygulanan yasaklann büyük bir kısmı da soyut hükümler içeriyor. Disiplin maddelerinin yer aldığı yönetmeliğin hazırlanış amacıyla ilgili olarak yönetmelikte şu belirtiliyor: "Yöırçtmdik, kanun, tiizük ve yönergderin öğrencilere yüklediği görevleri yükseköğretim kurumu içinde veya dışında yerine getirmeyen, uyması gereUi hususlara uymayan. yasaklanan işleri yapan, ögrencilik sıfat, şeref ve haysiyetryle bagdaşmayan hal ve harekette bulunan öğrencilere verilectk disiplin cezalan, usul ve teşkilatla ilgili hükümleri beliriemek amacıyla düzenlenmistir." 12 Eylül askeri yönetiminin öğrencilere bakış açısıru yansıtan yasaklı üniversite modeli, yurtlarda öğrencilere pek çok yasak getiriyor. Bunlar arasında bazı yasaklar öğrencilerin kişilik haklannı zedeleyecek hükümler içeriyor. Bunlardan bazılan şöyle: "Yatakhane dışında pijama, gecelik ve uygunsuz kıyafetle dolaşmak, yatagını düzeltmemek, yurt eşya ve maJzemelerinin yerini degiştirmek, şahsi eşymlannı belirienen düzene uygun olarak buInndurmamak, yurttan aynlırken veya yurt idaresince gerekli görülen durumlarda dolap ve bavul gibi özel esyalannı yurt idaresinin denetimine acık bulundurmamak, yasaklanmıs yayınlan yurda sokmak." Yurtlarda ve üniversitderde öğrenciler bu yasaklara uymadıklan takdirde idare tarafından polise şikâyet edilebiliyorlar. 12 EylüVden sonra getirilen 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nu halen yürürlükte Taşerona armagan milli Eğitim Bakanlığı'nın merkezi sistemle yaptığı sınavların değerlendirilmesi ihalesini üstlenenAn BilgisayarcılıkŞirketi, işi, bakanlığın personelini, bilgisayarlarını ve programlarını kullanarak tamamladı. Şirket adına yalmzca Hüseyin Ölmez adlı temsilcinin katıldığı çalışmalar sonucunda An Bilgisayarcılık Şirketi 'ne 115 milyon lira ödendi. Ölmez, geçen yıl aynı çalışma için bakanlıktan 700 bin lira ücret almıştı. TUNCAY ÖZKAN ANKARA Milli Eğitim Bakanhğı'nca merkezi sistemle yapıian sınav sonuclannın değerlendirilmesi için açılan ihalenin yerine getirilmesinde usulsuzlük olduğu ortaya çıktı. Bakanhkça açılan ihalenin şartnamesine aykırı olarak, özel şirket kendi elemanlan yerine Milli Eğitim Bakanlıgı ölçme ve Değerlendirme biriminin personelini, binasım, araçlannı, bilgisayarlannı ve yazılımlarını kullandı. Şirket bu iş karşılığında 115 miiyon lira aldı. Milli Eğitim Bakanlıgı, Anadolu liseleri (131.080), fen liseleri (48.390), DPY Ortaokul sınavı (68.879), DPY ortaokul ara sınıflar sınavı (57.415), DPY lise ara sınıflar sınavı (15.297), kurumlar sınavı (58.912), DPY llkokul sonu sınavı (176.000), meslek liseleri sınavı (161.274), okul dışı bitirme (56.906), özel Türk ve yabancı okullar sınavı (24.934) öğrencinin katılımıyla yapıian merkezi sistem sınavlannın değerlendirilmesi An Bilgisayarcılık Şirketi'ne verildi. Açılan ihaleye Enes Şirketi 250 milyon, ETÜ Şirketi 150 milyon. M. Gürcan Köftecioğlu (ihale tutanağında hangi firma adına girdiği yazılmıyor) 110 miiyon, An Bilgisayarcılık Şirketi bir öğrenci için 180 lira, Biltek Anonim Şirketi bir öğrenci için 350 lira fiyat verdiler. Bu şirketler arasında en ucuz fiyatı veren Gurcan Köftecioğlu, yazılı belgelerini vermediği gerekçesiyle ihale dışı bırakıldı. Daha sonra fiyat indirimi için yapılau " s ö z l ü " pazarlıkta işin değerlendirilmesi An Bilgisayarcılık adına Hüseyin Ölmez adlı ODTÜ Istatistik Bölümü •öğretim görevlisinde kaldı. Ölmez, sonraki pazarlıkta öğrenci başına 125 liraya kadar indi. Bu da toplam 115 milyon liraya denk düşen bir fiyatı ortaya çıkardı. ra ücretle çalıştı. Aynı dönemde ÖDYM biriminde smav sonuçlarının değerlendirilmesinde pek çok hata yapıldı. Sınav sonuçları tekrar tekrar okundu. Pek çok kazanan öğrenciye kazanamadı belgesi gönderildi. KöNUK YAZAR 'Eğrisiyle Doğrusuyla'da söylenemeyenler Prof. Dr. HALÜK YAVUZER Geçen günler içinde "Eğrisiyle Doğrusuyla" isimli TV kuşağında milli eğitim sonınlanmızla ilgili bir program istenmiş, ancak hazırlanan program denetime takılmıştı. Ardından tstanbul Milli Eğitim Müdürü'yle birükte olmak koşuluyla yeni bir program önerilmiş, ancak bu programda da yeterince konuşma imkânı verilememişti. Bu yaamızda denetimden dönen ilk programda vurgulanan milli eğitim sorunlarımıza kısaca değinilecektir. Ulu önder Autürk "Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu suretle olur" derken milli eğitime verdiği önemi vurgulamaktadır. Bu önemli konuda bugün bazı sorunlarla karşıya karşıya bulunmaktayız. Bu sorunlann kökeninde yaıan etmenleri de şu şekilde gruplandırmak mümkün: a) Öğretmeöğrenme sürecini etkileyen fıziki koşullann yetersizüği, b) Öğretmenlerimizdeki kalite sorunu ve öğretmen yetiştinne politikası, c) öğretim programlarının yetersizliği, d) ölçme ve değeriendirme tekniklerinde gözlenebilen yetersizlikler. a) Fiziki koşullar itibanyla milli eğitimimiz büyük bir zorluk içindedir. 1988 verüerine göre, ilköğrenim çağında olup da öğrenim dışında kalan 1.664.288 çocuğun okıülaşması için 41.607 yeni dersliğe ihtiyaç vardır. Yine ikili ve üçlü öğretim yapan okulların norrna) öğretime dönüştürülmesi için ise 40.675 derslik gerekmektedir. Okullarımızdaki laboratuvar malzemeleriyle ders araç ve gereçleri yetersizdir ve amacına uygun kullaıulamamaktadır (1). Bu tabio bile öğretimin kalabalık sınıflarda ne denli araç ve gereç yetersizliği îçinde sürdürulrnekte olduğunu göstermektedir. b) Toplumun raimarları olan öğreunenlerimizin halen sahip oldukları mesleki bügi ve becerilerinin, çağın ihtiyaçlanna cevap verecek düzeyde olduğu söylenemez (2). öğretmenlik mesleğinin seçinü de başka önemli bir konudur. 1986 yıhnda öğretmen yetiştiren 4 yülık yüksekokulları kazanan öğrencilerden sadece ro»12.7'sinin öğretmenlik mesleğini ilk sırada tercih ettiği görülmüştür. öğretmen yeüştıren 2 yülık eğitim yüksekokullanna giren öğreucilerden %71.7'siııin bu mesleği son sırada (1324. sıralarda) tercih ettikleri saptanmıştır. öğretmenlik mesleğine hazniık, genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyonla sağlanır. özellikle pedagojik formasyon, gerek kuramsal bilgi gerekse uygulama yönüyle öğretmenlik bilgi ve becerisinin kazanılmasında büyük önem taşır. Ancak bugünkü öğretmen yetiştirme ve istihdam politikamız içinde bazı yanhşlar yapılmış, öğretmen yetiştirmede nicelik uğruna nitelik boyutundan fedakârlık edilmiştir. Bunun sonucunda da özel ve genel alanda bilgisi yetersiz olan, yeterli mesleki formasyonu almadan mezun olan çok sayıda öğretmen bulunmaktadır. Oysa öğretmenlik mesleği, geleceği emanet edeceğimiz gençlerin karakter formasyonu, ruh sağlığı ve mesleki basarılarmda etkisi büyük olan kutsal bir meslektir. Nitekim öğretmenin amaçlanndan biri de öğrenciye eleştirici ve bağımsız düşürune yeteneğini geliştirmesi konusunda yardım etmekle, öğrenmeyi kolaylaştıncı ve özendirici bir ortam yâratmaktır. Ancak bütün bunlan gerçekleştirebilmek için öğretmenin, öğrencinin eski yaşantılanyla şimdiki ilgi, ihtiyaç ve sorunlanru, çocuk ve gencin gelişim özelliklerini bilmesi gerekir. Bütün bunlan yaparken öğretmenin öğrenmeöğretme süreci boyunca bir danışman ve arkadaş olması beklenir. Oysa öğrencilerin öğrenmeleri sırasında rehberlik edeceklerine, onlan yönetmeyi ve denetlemeyi tercih eden sımfta mutlak disiplin sağlamakla iyi öğretmen olmayı bir tutan öğretmen sayısı az değildir (3). c) öğretim programiannın, öğrencilere, çağdaş, bilimsel ve hür düşünme yeteneği kazandıran, yaratıcılıklannı geliştirici, kuramla pratik arasında denge sağlayan, ezbercilik yerine düşünme ve muhakeme yeteneğinin geliştirilmesine yönelik yöntem ve tekniklere uygun şekilde hazırlanması gerekmektedir. d) Okulda başanyı değerlendirme ayrı bir sorundur. 197176 yıllan arasında ortaokul öğrencilerinden ancak 1/3'ünün öğrenimlerini 3 yılda bitirebildikleri saptanrrnştır. Bu da başannm ne denli duşük olduğuna örnektir. îhaleye aykın koşullar Merkezi sistemle yapıian sınavlann değerlendirilmesi, Milli Eğitim Bakanlıgı ÖDYM biriminde yapıldı. An Bilgisayarcılık Şirketi, değerlendirme sırasında şartnamenin 3. maddesinin f bendine aykın olarak fırmanın kaç kişiyle işi gerçekleştireceğini bildirmedi. Firma çalışmalan sırasında bakanlığın personeli kullanıldı ve dışandan sadece şirket sahibi Hüseyin Ölmez değerlendirme çalışmalarına katıldı. Böylece bakanlık kendi personeli, bilgisayanyla ve kendi mekânında çalışan ölmez'e 115 milyon lira Ödemiş oldu. İhale şartnamesinde "ber bir sınav için 25 adet ana bilgisayar programı yazılacaktır" denmesine karşın, An Bilgisayar Şirketi bakanlığın bilgisayarlarını ve eski programlan kullandı. ÖDYM yetkilileri Cumhuriyet muhabirine yanhmların şartnameye aykırı olarak sınav değerlendirme çalışmalan bittikten sonra yapılacağını açıkladılar. Bakanlığın bilgisayarlarında, bakanhkça oluşturulan yazılımlarla yapıian değerlendirme konusunda şartnamede firmanın yapacağı işlemler olarak şunlar gösteriliyor. "Cevap kâgıtlan optik hata kontrol programı oluşturulması, hata düzeltme ve işleme programı yapılması, cevap ve başvuru kütüğüne birleştirme programı yapılması, sınava girmeyenleri tespit ve listeleme programı yapılması, bala düzeltme programı yapılması, ham puan hesaplama programı yapılması, standart sapma ve standart puan hesaplama programı yapılması, okul kontenjan kutuğu yaratma programı yapılması, tercihlere kazananlan seçme prograraı yapılması, karzananlann illere okullara göre aday no ve ad soyad sırasında listeleme programı yapılması, sınav sonuç belgelerinin dökum programı uın yapılması, yedek öğrencilerin seçim progranunın yapılması, yedek kontenjan kütüklerinin oloşturulması, yedekler listeleme programiannın yapılması." Smav değerlendirmeleriyle ilgili tüm harcamalann da bakanhkça karşılanacağı araç, gereç, malzemenin sağlanacağı belirtilen şartname yetkililerce uygulanmadı. lstanbul ve Galatasaray Lisesi'nde önkayıt için basvunılar 18 ağustos akşamı sona erecek. Veliler Anadolu liseleriyle özel Türk ve yabancı okullann giriş sistemini eleştirirken, hiç olmazsa gelecek yıl yeni bir uygulamaya geçilmesi gerektiğini söylediler. 144 kontenjam bulunan İstanbul Lisesi'ne ilk 2 bine giren ve en az 328.122 puan alan öğrenciler, Galatasaray Lisesi'ne de en az 312.000 puana sahıp öğrenciler önkayıt için başvurabiliyor. Her ikı okulda da önkayıt başvuruları 19 ağustos tarihinde değerlendirilecek. 20 ağustos tarihinde açıklanacak lıstelerde adları bulunan öğrencilerin kesın kayıtları da 21 ağustos günü saat 17.30'a kadar gerçekleştirılecek. (Fotoğraf: Uğur Günyuz) Bazıfakültelerde artış yüzde 400'lere varacak Sonuç 1. Okullannuzdaki öğrenme ortamlan fıziki koşullan itibanyla yetersiz ve sağlıksızdır. Gerek sınıflardaki kalababklık, gerekse sımf, araçgereç ve laboratuvar yeANKARA (ANKA) Milli Eğitim Bakatersizliği başhca sorunlar olarak nı Avni Akyol, gelecek öğretim yılında yükdikkatimizi çekmektedir. sek öğrenim harçlarının "gerçekçi bir biçim2. öğretmenlerimizin bilgi ve de yeniden belirlenecefcini" bildirdi. becerilerinin çağın ihtiyaçlanna Avni Akyol, yaptığı açıklamada, yüksek öğuygun bir düzeyde olduğu söylerenim harçlarına uzun süreden bu yana zam nemez. yapılmadığını, öğrenci yetiştirme maliyeünin 3. öğretim programlan girişim çok yükseldiğini belirtirken şunları söyledi: ci, yaratıcı ve bağımsız düşünebi"Üniversite eğitiminde yarar, uzun vadeli len öğrencilerin yetişmesine elverişli olmayıp tam tersine çocuklan düşünülmelidir. Öte yandan, üniversite egitiezberciliğe iten ve onlan gereksiz minin geliri azdır. Türkiye'de üniversite egitibilgiyle yükleyen bir görünümde mi çok ucuz hale gelmiştir. Ancak bunun zarennı yine üniversite egitimi çekmektedir. Budir. 4. Mevcut ölçme ve değerlendirme tekniklerinin başanyı ölçmesi açısından yeterli olduğu söylenemez. Bu amaçla bu tekniklerin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Harçlara zam geliyor nu mutlaka gerçekçi bir düzeye çıkarmak zorundayız," YÖK'ün bir süreden beri öğrenim harclarının yükseltilmesi konusunda çalışmalar yaptığının hatırlatılması üzerine Akyol, "Bn çalışmalan henüz incelemedim, önümüzdeki lusa dönemde, zannediyorum YÖK'un harç teklifi gelir. Ben de inceleyip Bakanlar Kuruluna götürünim" dedi. Avni Akyol, harçlardaki "gerçekçi" düzeyin ölçüsünün ne olacağına ilişkin soruya ise "Harçl«r, ögrenciyi ve üniversite egitimini birlikte konıyacak bir düzeyde belirlenecek. Eğer YÖK'ün teklifini aşın yüksek bulursak indiririz" diye konuştu. Olmez kim? Milli Eğitim Bakanlıgı yetkilileri, ihaleyi alan fırmanın kâğıtlan okurken, usulsuzlük olduğu YÖK, bir süredir tıp, diş hekimiği, veteri iddiaları üzerine basının şirket ve nerlik, eczacılık gibi sağlık bilimleriyle ilgili Hüseyin Ölmez hakkında istedifakültelerde harçlann 200 bin lîraya çıkard ği bilgilere yanıt vermekten kaçınmasıru planlıyordu. Siyasal bilgiler, iktisat, iş dılar. letme fakülteriyle, fen, ziraat ve orman fakulCumhuriyet muhabirinin edintelerinde ise harçlann 100120 bin lira dola diği bilgilere göre Hüseyin ölmez, yında olmasuun planlandığı belirlendi. DTCF, ODTÜ Istatistik Bölümü'nde göguzel sanatlar, ilahiyat, eğitim ve eğitim bi revli. Bakanlığın bilgisayar deslimleriyle ilgili diğer fakülteler için istenen harç tekli eğitim konusunda oluşturdumiktarı ise 90 bin lira olarak saptandı. ğu komisyonda daha önce görev Harç miktarlannda planlanan artış, çeşitli aldı ve sınav sonuclannın değerbölümlerde yüzde 100, 200 ve 400'e ulaşıyor. lendirildiği bakanlık ÖDYM biriAçıköğretim fakültesi için ise harçlarda yüz minde geçen eğitim döneminde bakanlık için dışandan 700 bin lide 600 artış öngörulüyor. Hastaneler il özel idarelerine devredilebilecek Öneriler 1. Okullarımızdaki olumsuz fıziki koşullann giderilmesi bütçeden aynlan *k% dolaylanndaki mali kaynakla mümkün olmamaktadır. Bu nedenle koşullann daha da kötüye gitmemesi için devletin milli eğitime ayıracağı payın ivedilikle arttınlması gerekmektedir. 2. öğretmenlik rnesleği, gerek mesleğe hazırlık aşamasında, gerekse mesleğin seçiminden sonra özenle üzerinde durulması gereken bir alandır. 3. Öğretim programlan yeniden gözden gecirilerek öğrencileri çağdaş ve özgür, eleştirici düşünebilen, onlan yaratıcı kdan bir program hazırlanmalıdır. 4. ölcme ve değerlendirme teknikleri yeniden değerlendirilmeli, başanyı değerlendirme sadece ders basansı olarak ele alınmamah, şuralarda da benimsendiği gibi sınıf geçme yerine ders geçme sistemi uygulamaya konulmalıdır. KAYNAKLAR: I. XII. Milli Eğitim Şurası Hazırlık Dokümanı, 1822 Temmuz 1988. Z XII. Milli Eğitim Şurası, Raporlar, Göruşmeler, Kararlar (1822 Temmuz 1988) Milli Eğitim Basımevi, lstanbul, 1989 3. Oğuzkan, Ferhan. öğretmenin Üç Yönü, Kadıoğlu Matbaast, Ankara, 1981. 4. Yavuzer, Haluk. Çocuk PsikoIojisi, 4. Bastm, Remzi Kitabevi, lstanbul, 1988. Sağhkta yenilik mvfflg" Tasarı, kişilerin hekim ve sağlık kuruluşunu seçme hakkı kısıtlanmaksızın özel kesimden de yararlanmasını sağlayacak şekilde bir ' 'sağlık hizmet zinciri"oluşturulmasını öngörüyor. Sağlık işletmelerinde, 'hizmetine mutlak ihtiyaç duyulması' halinde, yabancıların da, kadro karşılığı aranmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırılabilmesi esası getiriliyor. ANKARA (AA) Sağlık Hizmetleri Temel Yasası'nda yapıian degişiklikle, hastaneler, il özel idarelerine devredilebilecek. Yasanın, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeleri yeniden düzenlendi. Önümüzdeki ay TBMM'ye sunulması beklenen tasanya göre, kamu kurum ve kuruluşlanna ait sağlık işletmeleri ile hastaneler, Bakanlar Kurulu karan ile il özel idarelerine devredilebilecek. Tasarı, kişilerin, hekim ve sağlık kuruluşunu seçme hakkı kısıtlanmaksızın, özel kesimden de yararlanmasını sağlayacak şekiide bir "sağJık hizmeti zinciri" oluşturulmasım da öngörüyor. Buna göre hastalar, bu sağlık zinciri içerisinde, istedikleri resmi ya da özel sağlık kuruluşu ile özel hekim ve primden pay alacak. Bireysel prim ise, üniversitelere bağlı sağlık işletmelerinde anabilim dalı baskanı ve profesörlerine, eğitim sımfı sağlık işletmelerinde klinik şefleri, diğer sağlık işletmelerinde servis uzman hekimlerine ödenecek. Bu prim, klinik ya da servislerin, isletmeye sağladığı gelirin yüzde 20'sini geçemeyecek ve üç aydan az olmayacak dönemler sonunda verilecek. Bireysel primözel laboratuvarlardan yararlana den yararlananlar, grup primi alabilecekler. Ancak teşhis ve tedavi mayacak. giderleri, Sağlık Bakknlığı'mn beözel muayene ve tedavi isteyen lirlediği tarifenin ustundeyse, ara hastadan alınacak ücret farkının daki far.k, bir sosyal güvenlik ku yüzde 20'si, özel muayene ve tedaruluşuna bağlı olsa bile, hastadan vi yapan hekime, aldığı prünlere alınacak. ek olarak ödenecek. Tasarı, oluşturulacak sağlık işDağıtılacak prim toplamı, her letmelerinde, "hizmetine mutlak sağlık işletmesinin, prim dönemi ibtiyaç duyulması" halinde, ya içinde elde ettiği gelirin yüzde bancıların da, kadro karşılığı 30'unu geçemeyecek. Tasanda, aranmaksızın, sözleşmeli olarak sağlık işletmelerinde çalışmayan calıştınlabilmesi esasını getiriyor. ya da sağlık işletmeleri kapsamına almmayan görevli sağlık personeline, aylık ücret, ek gösterge, yakacak yardnnı, zam gibi tüm ödemelerin brüt toplamın yüzde 40*ı kadar aylık tazminat ödenmesi de öngörulüyor. Sağlık Bakanlıgı Merkez Teşkilatı'nda çalışan sağlık personeli, bu tazminattan yarar lanamıyor. Jckmdı yaşıyor Prim ve tazminat Tasanya göre, sağlık işletmesi personeline, "Grup, bireysd, özd teşhis ve tedavi" adları altmda 3 tür prim ödenecek. Sözleşmeli personel, prim dönemi sonunda bulunduğu grubun başansına göre, takdir edilen ACI KAYBIMIZ Merhum Zeynel Abidin ve merhume Hatice Akman'ın evladı, merhume Şükran Tönkay'ın kardeşi, Türkân Akman'ın abisi, Zeynel Karcıoğlu ve Sinan Tümer'in dayısı, Elkorey ve Üney ailelerinin dünürü, Ersin Tuğba Üney ve Orhan Serra Elkorey'in sevgili babalan, Sibel, Seda Üney, Emirhan, Alican Elkorey'in biricik dedeleri, merhume Güher Akman'ın çok kıymetli eşi, Galatasaray Lisesi 1934 mezunu TEŞEKKÜR Kızımız EZGİ'nin dünyaya gelişinde yakın ilgilerini esirgemeyen Göztepe SSK Hastanesi'nden Dr. NİLGÜN SARIKADILAR, Av. DOĞAN AKMAN'ı 13 Ağustos 1989 günu kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi 15 Ağustos 1989 Salı günü Şişli Camisi'nden öğlen namazına raüteakiben Feriköy Mezarlığı'ndaki aile kabrine defnedilecektir. ebeler Safiye Kamer, Selma Çelik, Siiheyla Dündar, hastabakıcı Gülsüm Aydoğdu ve tüm hastane personeline teşekkürü bir borç biliriz. SELMAMEHMET ALt KÜLLÜK AİLESİ