25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURtYET/5 Toplumsal bîr uyarı Oral Çalışlar hem 12 Mart döneminde hem de 12 Eylül döneminde Mamak Cezaevi'ni yaşadı. Çalışlar, Mamak'taki anılarmı, izlenimlerini bir kitapta topladı. Oral Çalışlar, öncekiyılda "Gençlik" konulu röporîaj dalında düzenlenen Yunus NadiArmağanı Yanşması'nda birincilige değer görülmüştü. MUZAFFER İLHAN ERDOST Dün Mamak'taydık gene. De\Yol davasında verilen ıdamlan ve müebbetleri düılemiş, asık yuzlerle iniyorduk nizamiye kapısına. Otobüsten dışarıya bakan birı, "Yeni bir mudahaleye kadar elvada!" deyiverdi. Oral Çaüslar'ın yeni kitabı 12 Marttan 12 Eylule Mamak'ın tanıtımına giriş olur dıye de fotoğrafladım bu sözü. Ne denlı doğal geldi bize, "yeni bir mndahalc" demek ya da bu sözü işitmek. Hatta kimi yüzlerden, esprınin gülumseyisi hafifçe geçiverdi. Mamak adı, 5O'lı yıllarda, yalnızca, vadiden yamaçlara uzanan ağaçlar arasına serpilrmş sakin gecekondulann semtını çağnştınrken, şimdı, ilkin, cezaevi olarak anımsanıyor. Mamak, siyasal gericiliğin baskısının göstergesi olarak, daha 1960 öncesi ruşeymlenir. (Kaldığım içın bıliyorum) bu, kerpiç duvarlı bir koğuştu. 12 Mart'ta taş duvarı ile dernir parmakhklarıyla, 6n ve arka hücreleriyle kemıktutmaya hazır nöbettedir. Içerdeki insan, pik demirden dfikülmüş tabutta gibidir. Copları postallann izledıği, tekmeleri gaz bombalannın izlediği, birazcık "benim" diyenin kafasının taş duvarlara vurulduğu, bedenlerin beton zemınde çiğnendiği yerdir Mamak. Ve dışarda, grevın, toplu sözleşmerun yasaklandığı, siyasal KtM KİME DUM DUMA BEHlç AK partilerın feshedildıği, genel seçimlerin askıya almdığı, ucretleayn/maycı fcorar verdım. fândınt vaktf aytrma/vn rin demire çivılendiğı, kâr, rant ve ' h>ç \Zdht ay/ra/n/yoram Cjofo yor~ 0 (fp fasAa faizin, yılkı atlar gibi başıboş ve / . çatısîır/nak. gücü yettiğince coşup koştuğu günlerdir bugunler. Oral Çalışlar da, ben de, 12 Mart'ta ve 12Eylül>de, Mamak'tan geçtik. Benim (dördünce, yani) son geçişim, kısa sürdu. Ama ikiye bicilerek gectiğimi, bilinse de, yinelemeliyım. Orada, yurdunun, halkının kurtuluşunu kendine sorun edinen, siyasal ve ideolojik karşıtlan açısından yurduna, haikına kötülükten yargılı tutulan çoğu genç nice insan, bu azman devın dişleri arasında çiğnendi, kamında soluksuz kaldı; ambulanslar, kimi zaman yaralı diye ölü tasıdı. Kimi geceler prange sesiyle mahşere döndu Mamak; buradan, jp altına, gencecik gövdeler taşındı. Oral Çalışlar'ın Mamak kitabı, İki dönemden kesitlerOral Çalışlar, "12 Marttan 12 Eylule Mamak" adlı kıtaanılanyla, acılann arasında açıvebında anılarıyla, acılann arasında açıveren gulücuklenyle, Türkıye'nın siyasal ba ren gülucükJenyle, Türkıye'nın sirometresınin yukseldiği ıkı dönemden kesıtler sunuyor. yasal barometresinin yukseldiği leşti, "tam teşekkulliı" cezaevine insanlar, üçer, beşer, onar.on be iki dönemden kesitler sunuyor. dönUstu. Ama yetmedı, gövdesın şer, bu azmanın ağzından içeri aüBir yanda, dinmek, yorulmak den kollar saldı. (2 nolu cezaeviy lacaktır. tkı büyük cezaevi, geti bilmeyen hınç, (bir çeşit) oç alma le) bir kolunu garnizonun altına, rilenleri almaya yetmedı, garru hırsı, bir yanda acının dırenci da(3 Nolu Cezaeviyle) öbur kolunu zondakı er koğuşlanna uzandı. C ha da yukselttiği insan onunınun blok açıldı, yetmeyınce yanında öldurülmezliğı. Dışkapı'ya uzattı. PtKNİK PİYALE MADRA Yaşananları yalnızca bilmek Daha 12 mart gündemdeyken, kr koğuşlar (7 koğuş) birer birer bu bloka katıldı. Bu da yetmedi. değil, bunlardan olumlu sonuçlar Havva ananın kaburgasından Âdem'i "dogurmaa" gıbi, 1 Nolu Cblokun karşısında yeni koğuş çıkarmak da gerekli. Bu nedenle, kıtap, ıçeri abnanlann anılarından Cezaevi'nın sırtında da, yeni da lar inşa edıldi, Dblok doğdu. Mamak, gövde olarak büyür kesitler sunduğu kadar, içeri alha azman bir cezaevi doğdu. Bu kez kendi adı Bblok, yenısı A ken, içerde, baskı da o denli yo dıranların ve alanların kendilerığunlastı. Dışardan bakıldığında nı sorgulamaJarına da olanak sağblok oldu. : 12 Eylül'le birlikte, her gun ve sessizdır, giz vermez gibıdir. lçer lıyor. Bu ıkınciler arasından, kide, her an acının çığlığı gökleri tabı okuduktan sonra, "Ben mi gün boyu, dış mzamiyeye taşınan yaptım bunlan?" ya da "Ben ne yaptım?" diye, kendi kendilenne soranlar da çıkacaktır umarım. Cezaevi gerçeği, içeri aldıranlar kadar, içeri alanlan da değiştirebilir. Ük gunlerin, elde pala, içeri diişenı bıçmek ısteyen hıncı, gıderek şiddetten annabilir; olanaklı bu. Kendi duşiıncesini insanı yok ederek ya da zor altında tu HIZL1 GAZETECÎ NBCDET ŞEN tarak, egemen kılma anlayışı, yerinı, karşıtı görüşlere hoşgörüyle bakmaya da bırakabilır, bu da olanaklı. Oral Çalışlan "12 Marttan 12 Eylüle Mamak"ı yazdı a» M ^ ç a ^4S^L? l f a c S H i a n M n i l S I I i c a " M o n a L i s a " b e l k l d e b l J 9 u n e tedar bütündünyatia üzenndeençok konu• < I y € l f C l l l I f l U l i a k i a € l Ş U [ a a yapıUşı konusunda en çok öyku anlatılan bırkaç tablodan bm Bırkaç yılda bir bu gızemlı tabloyia ılgilı olarak ortaya yeni "bulgu"lar çıkarılır, yeni öyküler üretılır Geçenlerde ıse Londra1 Kitabın, kör inatla demokratikda "Mona Lisa"yla ılgilı ilgınç bir yanşma duzenlendı "Mona Lısa"ya en çok kım benzıyordu? Yarışmayı, 21 yaşında bir osteopatı (ılaç kullanmadantedavi)ögrencısı olan Julia Gaze kazandı. Ancakyanşmayi duzenleyen bir reklam şır leşmeye karşı ayak Uiretenlere, toplumsal bi* uyan olması dilegiyketıydı Şımdı Julıa Gaze bir reklam kampanyasında yer alacak le. Bunlar önemli olmakla birlikte, toplumsal gelışmenın esenlik11 yolunu açacak olan demokratik anlaum yollarını yasal engellerden armdıracak bir anlayışın topluma egemen olmasıdır esas olan. Mamak dabil genel olarak cezaevlerinın acılı ve o ölçıide dirençli yaşamı, sonuç olarak, toplumda böyle bir değışmeyi egemen kıldığı zaman, hıncın ve zora dayalı baskının yerini, demokratik hoşgörü onamıriın alması da olanaklıdır. Cezaevi gerceğıne bu açıdan bakmak, insan olarak gorevımız. 12 Marttan 12 Eylule Mamak, yeni bir " 1 2 " kuşağıyla sanlmasın. Dıleğımiz bu. Bunun tek yolu ise, demokrasıye tam işierlik kazandırmaktan geçiyor. ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI Yitik kültürün peşînde "Türkiye'de JudeoEspanyol Ezgiler" adlı kaset dikierini soyiüyor. Janet ve Jak Esim ile Erkan Oğur tarafından 500 yülık aşk ezgılerini derleyen hazırlandı. 500 yıllık ezgileri güncelleştiren Jak Jak Esim'e Sefarad halk şarkılannı nasıl yorumladıklarını soruEsim, "Bu ezgileri bilen sadece yaşlılar. Biz, yoruz. Şarkıları eşi Janet Esım'le yitirilmekte olan bu kültürü sürdürmeye birlikte seslendıren Jak Esim, "Otantik ve dogal olmaya çalışıyoruz " diyor. LALE FİLOĞLU tarafından araştınldığını belinen Jak Esim, kendisınin sadece 1492 yılında Ispaııyol Engızisyonu'ndan kaçarak Osmanlı Imparatorluğu'na sığınan Musevı toplumunun Osmanlı külturu ile etkıleşerek ortaya koyduğu muziği araştırdığını soyluyor. "Bu muzik en buyuk gelişimini Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapü" diyen Jak Esim, Batı'da çoksesli muziğin, Doğu'da ise zengin makamlara sahıp tekseslı müziğın ön plana çıktığını belirterek, son kaset çalışmalannda Doğu'nun zengin makamlarıyla çokseslıliği denecalıştık" dıyor ve ekliyor: "Geçmişten kalan iki otantik orneklen yararlaodık. Ha\m Efendi'nin mandola ve ud eşliğinde seslendirdiği 10 kadar taş plağı var. İki şarkıda onun yorunılanna >^kın yonımlar >aptık. Bize ornek olan ikinci usta ise ud, tambur ve kanunla romanslar sesiendiren İzak Algazi oldu." tspanya'da söregelen degişimi alamamışlar. Bu yuzden Antik İspanyolcayı korumaya çalışmışlar. Dilde bulunmayan kelimelere ilıtiyaçlan olduğunda ise Rumcadan ve başka dillerden kelimeler almışlar. Bu yuzden Turkçe kelimelere de rastlamak mümkün" diyor. SefaradTürk anonim halk şarkılan kasette bir araya geldi AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GVRSES Bu arada, Musevılerın Osmanlı Imparatorluğu'na sığınmalarıJanet ve Jak Esim ile Erkan nın 500. yılı 1992 yılmda çeşitli etOğur'un 5 yüzyıl öncesme dayakınliklerle kudanacak. tspanyol nan SefaradTurk anonim halk Radyo ve Televizyonu da bu kutşarkılannın bir derlemesinden lamalara "JudeoEspanyol" müoluşan "Turkiye'de Jndeo zığini konu alan altı bölumluk bir Espanyol Ezgiler" adlı kaseti yamuzık programıyla katılacak. Er GARFIELD JIM DAVIS yımlandı. kan Oğur ve Jak Esim'in de OsJak Esim'in 500 şarkıyı aşkın RSTEN >ARMAk: fvT FlKi'C BU Janet ve Jak Esim, "Türkiye1 manlı etkisindekı Judeo Espanyol repertuar içinden özeilikle Türk de JudeoEspanyol Ezgiler" adlı muzığıni konu alan iki şarkıyla muzığinde yer alan gam ve ritmkasetteki şarkılan Antik Ispanyol yer aldıkları bu program, Latin lere sahip Sefarad şarkılannı seçca dilinde seslendınyorlar. Jak Amerıka'dan Fransa'ya kadar bırtnesi, ezgilerin kulağa "tanıdık" Esim bunun nedenıni açıklarken çok ulkenin TV kanallannda gösgelmesinde buyuk bir etken. Bu de, "Tnrkiye'ye gelen Museviler, terilecek. şarkılar arasında ozellıkle tstaııbul Balat'a ait "Tres Klavinas en un Tiesto" ve Bergama'ya ait "Por la tu Puerta yo PasiGulpembe" sayılabıhr. Hemen hepsi romans formunda olan şarkılann yer aldığı kasetteki çokseslilık arayışlarında ise Erkan Oğur'un buyuk payı vaı. 1985 yılmda Cem Ikiz'le bırükte Çekirdek Sanatevi'nde, Yahudı ezgilen ve Sefarad romanslardan TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARKAN oluşan "Kurtuluş Savaşı'nda Türkiye Aşkı İçin" adlı bir kaset yapan Jak Esim, derleme çalışmalarına 12 yıl önce basladı. 500 yıllık ezgileri guncelleştıren Esını, derleme çalışmalarının amacını, "Butün halk miıziklerindc olduğu gibi folklorik yapı kaybolmaya başiıyor. Bu ezgileri bilen sadece yaşhlar. Son derece özgün olan dil de kaybolmaya yıiz tuttıyor. Biz yitirilmekte olan bu kultüru devam ettirme>e çanşıyoruz" diye açıklıyor. JudeoEspanyol ezgilerin daha önce de Abraham Dannon, Mosif (Soldan sağa) Erkan Oğur, Janet Esim ve Jak Esim 5 yuzyıl oncesıne dayanan Sefaradhe Altias, Menendes Pidal ve Yitv hak Levv gıbı etnomuzıkologlar Türk anomm halk şarkılannı kasette topladılar Jak Esim, Doğu'nun makamlarıyla çokseslıliği denediklennı söylüyor IŞI" UZUS S 0 I 2 E \ 29 Temmuz 1830'DA BUGÜb,HOLlANDALI gUYUK RESSAM VAM &O&H OU>U.İKI GUN OHCEKI 'NrİGRŞ DE, TABAHCAYLA 6O6SUNPEN AĞlR YAfZALANMIŞTI'.ÖCDUĞUHDE 37 YAŞINDA OLAN VAN6O6H, OPPı OLARAK ReSlM YAPMAYA İS'l/ılOE BA$LAM)$TI. ONC£ KOyU RENKLEfZLE ÇAL/$AN fZESSAM, EMP&ESrONlSTLERl(lZLEN!K*Ct) TAHlDltrTA/4 SoHRA PALETINI O£Ğ'ŞTtfZDl İLK ONEUÜ SlNlR KJİI2LERI, GAU6U'H'L£ AHL£S'TE BlRUK.T£yt£N BAŞLAOl (it88)BU DUÜUM, Z£r/MW0E GeÇJRUEStNE NEDEN OLACAKTI ÜESlM. LERlNPE, EMPSESYONtST TEK.N/ĞI KEHDıHCE YORUM. LAyAN,KALIN KONTVISLAR VE ÇOK PARLAK KENKLSR A S u U N G O 6 , P O^ YA CIKACAK"EK£Pt?E£YONlSTL£g*EONCU OLMUŞTU. SuK IKJ YlUHt AKIL HASTKNELEIZMDE VE DCKTOfiSO VAN GOGH'UN ACIKLI OLUMU...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle