17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rv; DemirePden anayasa vaadî 6 HAZİRAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 DYP lideri, öğrencilerle kahkahalar, alkış veyuhlar arasında sohbet etti GÖRÜŞ Hayatımızı gün be gün yaşarız, onu yazmayız; yazmak, insan ne yaparsa yapsın, hayatın yalnızca bir parçasıdır. Sefem DYP lideri Süleyman Demirel yapılacak bir genel seçim öncesinde bir anayasa taslağı hazırlayacaklarım söyledi. Demirel, "Bu anayasa içinde memurun sendika kurmasını savunuyorum" dedi. tktidara geldikleri takdirde enflasyonu makul bir düzeye getiremezlerse bırakıp gideceklerini söyleyen Demirel, 141, 142 ve 163. maddeler için de "Bunları kimse kaldıramaz. Ancak referandumla olur" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, diin, ODTÜ, Bilkent ve Boğaziçi'nden sonra A.U. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrencilerin çeşitli sorulannı yanıtlarken, yapılacak bir genel seçim öncesinde milletin önüne bir anayasa taslağı ile çıkacaklannı söyledi. Demirel, "Seçimde hangi neticeyi alırsak, Meclise de o anayasa teklifini vereceğiz. Bu aoayasanın iceriginde memurlara örgütlenme, sendiluü özgiirluk gibi haklar saglanacak" seklinde konuştu. Milletvekili seçilrne yaşını 30'dan 25'e indirecekleri taahhüdünde bulunan Demirel bir soruyu yanıtlarken "Türkiye'nin ABD'nin kucagından oturdağunu söylemek bühtandır" dedi. Demirel, SBF'nin büyük amfisinde toplanan çok sayıda öğrenciye korkunç bir sıcakhk altında hitap ederken, zaman zamaıı yaptığj esprilerle oğrencileri kahkahalara boğdu. Demirel'i sık sık alkışlayan öğrenciler, arada sırada yuhaladılar. Bazı soruları beğen meyen öğrenciler bu soruları yö zaman genelkurmay başkanını neneltenleri de yuhaladılar. den görevden almadınız?" sorusuna Demirei, "Komutanlan yanGençlerin ülke sorunları ile il gını söndünneye iyi niyetli gördügilenmeleri gerektiğini kaydeden günü" belirtti. Bir öğrencinin, Demirel, tezin antitezi olduğunu "Size başbakanım diye hitap edeve tezin gücünü antitezin ortaya biiir miyira?" sözlerine salondan koyduğunu anlattı. Demirel, fî "yuh" sesleri yükseldi. Bazı öğkirlerin sahiplerinin dövüştürül renciler ise "Bu zaten kaymakammemesi gerektiğine deginerek, her lık sınavına girecek" diye laf at10 çocuktan birinin üniversiteler tılar. Demirel, aynı öğrencinin 11 de okuma hakkı olduğunu belirt eylülde durmayan anarşinin 12 ti ve toplanan öğrencilerin mutlu eylülde nasıl durduğu sorusuna çocuklar olduğunu ve bunun de karşılık verirken, "Siyasi ortam ğerini iyi bilmeleri gerektiğini söy beniiz küllenmedi, kişileri tartışledi. Demirel şöyle devam etti: raak istemiyonını. Halen resmi "Ülkenin bölünmez bünıniügü görev içindeler. Yaralan kanatne herkesin sabip çıkması lazım. raak istemiyorum" diye konuştu. Biz başka ulkelerin, başka millelDemirel, enflasyonla ilgili sorulerin hayranı olamayız. Demok ları yanıtlarken, enflasyonun nerasi idrak işidir. Uikenin hangi re denlerini anlattı ve "İktidara gelceteye, hangi adama ihtiyacı var dikleri takdirde 915 ay içinde enfsa onu çıkanr." lasyonu makul bir düzeye getireSBF'li öğrenciler de yonelttik ceklerini, 24 ay sonunda da enfleri sorularda genellikle 12 Eylül lasyonun inecegi kanaati ohışmave öncesi konulan işlediler. Bir dığı takdirde bırakıp gidecekleöğrencinin "Muhtıra verdikleri rini" söyledi. Bir öğrencinin, "Bırakın siyaset arenasına gençler gelsin" yolundaki sözleri iızerine Demirel, "Ben burada zorla oturmuvonım ki, 4.5 milyon oyla hükumet oluııdugu yerde 6ritilyonoyla ben buraya geiemeyecek miyim yani? Siz istemeyebilirsiniz, ama 6 milyon beni istiyor" dedi. Demirel, "İleride bir seçim olması dunımunda, Mecliste gnıbu bulunan partilerin bir anayasa taslağı ile gelip tartışmalan ve anayasanın böyle hazırianması" konusundaki görüşunün sorulması üzerine "Cebimde anayasasız gezmem" diyerek anayasayı gösterdi ve şöyle dedi: "Türkiye'de genel seçim yapılacağı zaman, evvela mevcuda uyanz. Sonra bu mevcudu deglştirmek için onun karsısına gecer ya da öyle olması lazımdır deriz. Bizim milletimize seçim öncesinde sunacağımız anayasa teklifimiz olacaktır. Meciise de öyle gideriz, o anayasa teklifi bizi baglar. Anayasa içinde memurun sendika kurmasını savunuyorum. tkincisi işçilerin ILO sartianna bizim de uymamız gerektiğini savunuyorum." DYP Genel Başkaru Demirel, "12 Eylül'den önce de 141,142 ve 163 olmasına karşın ulkenin böliinme noktasına gddiğini siz söylediniz. Demek ki, engel bunlar değil. Şimdi Iran, Atatürk'e küfreden lideri öldü diye bayraklanmız yanya inerken, siz laiklikten söz ediyorsunuz. Sizin laik devlet anlayışınız bu mu" sorusuna şu karşılığı verdi: "Her devletin ayn bir rejimi vardır. lran'ın rejimini biz tayin etmedik. Bayraklann yanya inmesi devktten devlete bir konudur. Humeyni lran'ın devlet başkanıdır. (Değildir, dini liderdir" itırazlan) Devletin başıdır, her şeyidir. Dünyanın neresinde hangi devlet başkanı olursa bayraklar yanya iner. Büyük Ataturk'ün milletin gönlünde kurduğu taht ebediyyen devam edecektir. Eger Atatürk'e o taraftan dil uzatan olmussa hadsizlik yapmışlardır. Ancak bunu cezalandırma imkânı yoktur. Harp açacak halimiz yok ya." Demirel, 141, 142 ve 163. maddelerin kaldırılması konusundaki soruyu yanıtlarken de, "Bunlan kimse kaldıramaz, ancak referandumla olur" biçiminde konuştu. Demirel'in konuşması sırasında öğrenciler ara ara, "Demagoji yapma", "Anarsiyi kim besledi?", "Yollar vüriimekle aşınmaz diyen kimlerdi" biçiminde laflar attılar. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Necdet Serin ve SBF Dekanı Prof. Güney Devres tarafından karşılanan Demirel'e fakülte dekanı okullarının son 3 yıllık dergi serisini armağan olarak verdi. E ÎNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N YEREL seçimlerden sonra SHP'yi iç tartışmalara boğan olağanüstü kurultay hafta sonunda tıkışık bir salonda gürültülü patırtılı bir biçimde yapıldı. Birbirinden farklı tüzük maddeleri, "paket oylama" sistemine göre hep bırlikte oylandı. Böylece tüzük maddelerinin değiştirilip değiştirilmemesi değil, "Genel Merkezi örgütle ilgili tüm kararian almakta yetkili kılıyor musunuz, kılmıyor musunuz?" sorusunun yanıtı oylanmış oldu. Sonuç; ad okunarak yapılan açık oylamada bu yetkileri isteyen genel başkan ve genel Hayat ve Yazmak SHP KURULTAYINDAN ÇIKAN SONUÇLAR Yönetimde uyum, örgütte çatlak sekreter ile meıKez yonetımının gözlerinin içine baka baka verilen 374 hayır oyu. Oytamada bulunmayan 150 civarında delege. Kabul oyu veren 489 delege. Fark 115 oy. Bu kurultaydan ortaya çıkan sonuçlart olumlu ve olumsuz olarak şöyle sıralamak mümkün: Olumsuzlar: Ana muhalefet partisinin kendi içinde ortadan ikiye çatlamış ve hesaplaşma içinde bir örgüt oldugu imajı verildi. Suçlamalar, parti içinde milletvekillerini, birbirlerini ölümle tehdit ediyormuş gibi gösterecek boyutlara ulaştı. SHP'nin, adında yazılı olduğu gibi pek de demokrat işler yapmadığı; hukuk, yasa ve tüzük hükümlerine çok ciddi sanlmadığı görüşü yaygınlaştı. Genel Merkezin, partinin en yetkili organı olan kurultaydan çekindiği ve küçücük salonlarda çeşitli oyunlarla işbitirme yollarına saptığı yazıltp söylendi. Partinin tabanından tavana yükselebilen eleştiri mekanizmasının önünü kesecek ve SHP'yi diğer partilerdeki yönetim hâkimiyeti altına sokacak bir düzenleme yapılmış oldu. Oiumlu sonuçlar: SHP'nin tepe noktasında, genel başkan ile genel sekreter arasında, Baykal'ın ilerde İnönü'nün yerine oynayacağı kuşkusundan doğan çatlak sıvanmış göründü. Parti yönetimi uyum içinde imajı yaygınlaştı. Topuzcu, Baykalcı, İnönücü olarak adlandmlmaya başlanan gruplar hep birlikte oy kullanarak parti içinde daha yakın bir işbirliğinln temellerini attılar. Parti içi daha büyük bir bunalıma yol verilmeden SHP'nin artık dışa dönük mücadele etmesi için yollar açıldı. Bu sonuçlara eklenecek son bir anekdot. SHP içinde politika yapmak isteyen bir uzman ve eski bürokrat arkadaşımız dün sabah telefon edip kurultay sonuçlannı sordu. Konuşmamız şöyle gelişti: Niçin kurultaya gitmedin de sonuçları bize soruyorsun? Kapıda kalmak istemedim, oda tiyatrosu gibi kurultay. Sonuç şöyle. Tüzük 374'e karşı 489 oyla kabul edildi. Oh oh çok iyi, kontenjanı garantileriz artık. Kontenjanı garantilemek o kadar kolay olmasa gerek. Genel Merkezin hoşuna gitmek zorundasınız. Geçenlerde bir yerde okudum, eski Yunan'dan kalma bir sözmüş: "İki tanrı güreşiyorsa güçlü olanı tut, muhakkak kazanırsın". 40 yaşıma gelene kadar hep muhalefet hep muhalefet ettim. Şimdi anladım artık. Güçlü olan tanrıyı tutup ben de kazanacağım. Şimdiye kadar bizler hep demokrasi diye bağınrken malı başkalan götürdü. Kurultaydan, parti kamuoyunun böyle bir mesaj edinmesi ise bizce en önemli olumsuz sonuç. İZMİR'den HİKMET ÇETİMKAYA 10 GUNDE ALINAN IZİN Kavga Bitti mi? İZMİR Olağanüstü toplanan SHP Kurultayı'nda tüzük değişıkliği 374 ret oyuna karşılık 489 oyla kabul edıkJİ. SHP lideri Erdal İnönü, oylamadan sonra kürsuye gelip şu konuşmayı yaptı: Kurultayımız yönetime güvenini göstermiş oldu. Bu güveni layığıyla kullanacağımızdan emin olmanızı istiyorum. İnönü, "El ele, omuz omuza iktidara doğru yürüyoruz" diyor. Bundan böyle ülke sorunlarına daha fazla eğileceklerini vurguluyor: Şimdi sıra seçimlere ve iktidara gel legelerin yarıya yakını adreslerinde bulunamamıştı. Yine bu delegelerin yuzde 35'i sandığa gitmemişlerdı. Naylon delege olgusu bugün salt SHP'de değil, diğer partilerde de görülüyor. DYP ve ANAP'ta zaman zaman "naylon üyelik" konusunda fırtınalar kopuyor. SHP'nin bu okjuya gayet açık bir tavır koymasına kimsenin bir diyeceği yok. Ancak "dar kadroculuk" ve "hizipçjlik" kuşkusu SHP tabanını gerçekten rahatsız ediyor. SHP tüzüğünün 6. maddesinin birinci fıkrası eski metinde aynen şöyleydi: Şimdi asıl sorun. SHP'de "naylon delege " olgusunu çok ciddi bir biçimde araştınp ortaya çıkarmakîır. Bunun en açık örneği yerel yönetim seçimlerinden önce görülmuştü. Bılındiği gibi önseçımlerde delegelerin yarıya yakını adreslerinde öulunamamıştt. Yıne bu delegeierin yüzde 35 7 sandığa gıtmemtşlerdt "Başvuru, üye olmak ısteyen kimsenin dı.jnanıyoruz ki, SHP lideri inönü, bu sözleri içtenlikle söylüyor. Kurultaydan çıkan sürekli oturduğu yerin ya da sürekli isyerısonuca parti içindeki kanatların saygı gös nin bulunduğu ilçe başkanlığına üç örnek başvurma belgesiyle yapılır. Belgede iki termesini istiyor. partilinin önerisi alınır; başvuruda bulunan Erdal İnönü şöyle dıyor: kimseye bir alındı belgesi verilir." Kimi arkadaşlarımız tüzük değişikliKurultayın onayından geçen yeni metin ğine kurultayın karar vermesini istemişlerise aşağıdaki biçimde: di. Kurultay toplandı ve kararını verdi. SHP'de her şey açık açık tartışılıyor. Düşünceler kürsüde delegelere aktarılıyor. Parti içi demokrasinın tüm kuralları böylece işliyor. Arada bir konuşmaları yuhalayanlar olsa bile, bir süre sonra onlar da bu tür davranışların çirkin olduğunu görüyorlar. "Başvuru, üye olmak isteyen kimsenin sürekli oturduğu yerin bulunduğu ilçe başkanlığına üç ömek başvurma belgesiyle yapılır. Belgede iki partilinin önerisi alınır Sürekli oturulan yer, muhtarlık yazısı ile belgelenir. Başvuruda bulunan kimseye bir alındı belgesi verilir." Şimdi asıl sorun, SHP'de "naylon delege" olgusunu çok cıddi bir biçimde Elbet sosyal demokrat düşünceye sahip araştınp ortaya çıkarmaktır. Bunun en açık bir insan yalan söylemez. Ama pek çok örörneği yerel yönetim seçimlerinden önce nekleri var ki, kimi delegelerin adreslerine görülmuştü. Bilindiği gibi önseçimlerde de gönderilen broşürler geriye gelmiştir çoğu zaman. Bunun en canlı örneği, şimdi Istanbul Anakent Belediyesi Genel Sekreteri Alev Coşkun'dur. Yerel seçimlerden önce bu olayı şöyle anlatmıştı Alev Coşkun: Tanıtım broşürleri gönderiyorum, çoğunu postacı geri getiriyor Yeni metinde "muhtarlık belgesi" isteniyor. Geçmişte yaşanan olaylar bu tür bir belgenin zorunlu olduğunu gösteriyor. Elbet biraz acı, ama zorunlu. Ancak burada bir yanlışlık da var. Bu yanlışı Av. Şerif Vural ile egitimciyayıncı Sezai Kaynak, "Partide değil ülkede iktidar olmak" başlıklı broşürlerınde şöyle açıklıyorlar: Sürekli ışyerinin bulunduğu ilçeye üye olma olanağımn kaldırılmış olması tartışılamayacak kadar yanlıştır. Türkiye sürekli ve hızla değişen, gittikçe kentleşen ve kentlıleşen insaniardan oluşan bir ülkedır. Bugün bile insanlarımız, özellikle büyük kentlerde, başka başka ilçelerde oturmakta ve iş kurmaktadır Kentlerde yaşayan insanlarımız siyasal ve sosyal ılışkilerini hemen tümüyle işyerı çevresinde oluşturmakta, evler giderek sadece yatı için kullanılmaktadır. Aynı maddeye ilişkin bir başka önemli görüş de şu: Bir yandan "emeğin en yüce değer" ve parlinin "çalışanların partisi", "emeğin kitle partisi" olduğunu savlarken; parti meclisi, emeğin doğal, toplumsal ve siyasal olarak örgütlendiği fabrikaları, atölyeleri, işyerlerini parti örgütlenmesi dışında tutmaya çalışmaktadır. Olağanüstü kurultay, tüzük yetkisini genel rrierkeze verirken sosyal demokratların kafasına takılan bir soru vardı: Acaba kavga bitti mi? Bu soruya yanrtı sanırız bundan sonraki gelişmeler verecek .. Uçurtma Şenlığı'nı oncelen "eylemlı bir kalkışma" zannederek üıkkatle izleyen polisler sonra ailelenn piknik yaptığını, çocuklann uçurtma uçurduğunu görünce rahatladılar. Kendneri de uçurtma uçurmaya başladılar. (Fotoğraf: Alı Tevfık Berber) Uçurtma Şenliği İNSAN Hakları Dernegi Çocuk Komisyonu, her yıl İstanbul'da bir "uçurtma şşnliği" düzenliyor. Pazar günü Acıbadem'dekı çamlıkta düzenlenen şenliğe çocuklarını ve uçurtmalarını almış aileler gelip piknik yaptılar. Bu arada Türk devletinin temellerinden sarsılacağı eylemli bir kalkışma yapılacağını zanneden yöneticiler de iki araba dolusu polisi ve de sivil giyimli polisleri akşama kadar çayırın başında beklettıler. IHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Melahat Sarptunalı, bu şenlik için 10 gün süren "izin alma" maceralarını şöyle anlattı: "Yönetim kurulu kararımızı şenlik izni almak için vilayete verdik. Oradan emniyete havale edildi. Sonra Dernekler Masası'na geldi. Şenliği duyurmak için asacağımız pankart ve afişlerin hangi sokak ve mahallelere asılacağı konusunda ayrıntılı planlar ve belediyelerden alınacak izinler gerektiği söylendi. 4 ayn belediyeyi teker teker dolaşarak, afiş asacağımız sokaklann isimlerini bildirerek izin aldım. Belediyeler de böyle bir izin yazısı ile ilk kez karşılaşmışlar, onlara da öğretmiş olduk. Bu izinleri getirdik, bu kez 'Savcılıktan da izin almanız gerekiyor' dediler. Savcılığa koşup izin aldık. Bu kez Dernekler Masası da izin yazısını yazdı. Sonra dediler ki 'Tamam izni aldınız, ama afiş ve pankartlannîzı bu izinden itibaren ancak 48 saat sonra asabilirsiniz'. Ben de dedim ki: İzinlerin tümünü tamamlayana kadar 10 gün geçti. Sizin verdiğiniz bu süreye de uyarsak şenlik bittikten sonra pazar akşamüstü afiş yapıştınp şenliğimizi duyurmaya başlayabileceğiz." Böylece bir şenlik yapıldı. Çocuklann uçurtma uçurması bile "Melahat Teyze, benim uçurtmam yırtıldı bana bir uçurtma bul" diye çevresinde dolanan çocuklann gözdesi Melahat Teyze'nın 10 gün ter ve emek sarf etmesi ile gerçekleşti. "Türkiye'de liberal düzen kuruldu, her şey serbest" diyenler neden gülünç karşılanıyor belli değil mi? TWA TWAile hergün New York Gidiş Dönüş 1,429,650.TL (Amerikan konfoaınu yaşamanın en ekonomikyolu...) T>X'A şimdi gerçek Amerikan konfor ve konukseverliğini yaşamanız için yeni imkanlar sunuyor... sizi en konforlu uçuşla.özel indirimli fiyatlarla* ulaştınyor Amerika'ya. Üstelik hergün! Artık dilediğiniz sabah uçağa binip öğleden sonra NewYork'ta olabilirsiniz... Beklemeden, alanlarda vakit kaybetmeden. ABD içinde ise TWA ile 100'den fazla noktaya uçabilirsiniz... terminal değiştirmeden... SOyıldızlı Amerikan konforuyla... ŞÖHRETİN BEDELİ ANKARA Radyosu'nun hazırladığı "Gecenin içinden" programına konuk olan Zeki Müren'e göre şöhretin bedeli büyüktü. Attığınız adım, içtiğiniz yudumdu. Şımarmayanlar için çok keyif verici, ancak tepeden bakanları ayakta tutamayan ve de çelme takan bir olaydı. Şöhret ilgiydi. Sevenlerin gösterdiği bu ilgiden rahat edemeyişe de üzülmemek gerektiğini söyleyen sapat konuşmasını şöyle sürdüruyordu "Bir çarşıya çıkamazsmız. Halkın içinde bazen rahat dolaşamazsınız. Bir eğlence yerinde oturamazsınız; hemen i Müren anlattı POLİTİK OLMAYAN DENGE ra gitmemekte buldum kolayını". Evet bütün bunlar şöhretin bedelıydı. Ancak sanatçıya göre şöhretı hazmetmek gerekiyordu. "Tevazuyu elden bırakmayınca şöhret de sizi bırakmaz" dıyen sanatçı yine de şöhretin insanı ıntıhara surüklediğini, kendisınin de birkaç kez bu duyguyu tattığını dile getiriyordu, "Hazımsızlıktan değil efenmikrofon uzattlır şarkı ister dim. Bunalımdan. Yani kıyler. İnsan o gün keyifsiz ola sam da canıma artık bunlan bilir, bir yakınının üzüntüsü yaşamasam. Ben bu lezzetsiz olabilir. hatır için gitmiş ola tatlara layık değilim gibi bir bilir. Bu tip emri vakiler insa duyguya kapılıyor insan. Bu nı üzüyor. Benim çok başıma duygu da maalesef insanı fegeldi. Artık bu tip toplumla lakete sürüklüyor." Ve yine Müren'e göre insan nefes sayısı malum bir yaratık. Hayattan soğuyunca geriye ne kalıyor ki... Belki de yalnızca bir kelime; şöhret!.. KASET DUNYASINDAN Çatla kaynana FOSFORLU KABARE 1 isimli taverna kaseti aile kurmak üzere olan çiftlere büyük yardımları dokunacak bilgilerı de içeriyor. Kasetteki şarkıların isimleri de sözleri gibi aile yaşamına ilişkin. İdareli Kullan Kocacığım, Çok Özlettin Kendini, Evlenmeliyiz ve Çatla Kaynana gibi şarkıların yer aldığı Fosforlu Kabare 1 kasetinden: Çok uğraştın sen bizimle Aşkımızla sevgimizle Bak elleri hep elimde. Çatla kaynana Çatla patla kaynana Çatır çatır çatla kaynana Çatır çatır çatla kaynana Deli gibi seviyoruz Mutluluktan uçuyoruz Aşkımızı yaşıyoruz Çatla kaynana Çatla da patla kaynana Çabalann boşa gitti Aşkım seni mağlup etti Harap ettın sen kendini Çatla kaynana For the best of America. Rota: İstanbutFrankfurtNeu• Yark. ayrtca Frankfurt tun Baltimore Wasbington D.C. ıe Sl. l.otıis V dirvkt senisler. Amerika nm IfH) tlenfazlu $ebrinv 7 beklemesizbağUıntı. Rezervasyonlannıziçin:TurkiyeGenelSatışAcenlamtz Müfur İstanbul. ( 1) l$4 5.İ2" Ij4 5.16'J fjt S.i,İ2 İztnirf 5/; 21 85H6 21 8~ l.i Ankara (4) 118 20 15 118 5" 48yııdakendiseyahat acentamzt araymız ' Biletlcrin harcket tarihinizdcn 730 gun oncc alınmaM gtTikmektcdir. Alacağını/ bilct en fazla 3 ay. en a/ 10 günliik seyahatler için geverlidir. Yukarıda açıklanan fivata havaalanı vergileri dahil değildir Hıı fıyata kıır farkında meydana gelecck deği^iklikler aynen yansıtılacaktır TVt A indirimli tarifeden yararlanan yolcu sayısını kısıtlama hakkına sahiptir İndirimli tarıfe her u«,u> ıtin geçerli olmayabilır indirim resmi makamların iznine tabklir. TWA Çocuk ve Spor 1975 yılından bu yana CHP'nin, daha sonra da HP ile SODEP ve SHP'nin hiçbir kurultayını kaçırmadan izlemiş bir gazeteci olarak bu kez SHP kurultayında kendimize yer olmadığını anlayınca pazar günümüzu daha umut verici olaylarla değerlendırdik. Bağlarbaşı Spor Salonu'nda ritmık cimnastık yapan 78 yaşındakı ilkokul çocuklarının Türkiye şampiyonası için yarışrnaları ve Uçurtma Şenliği gibi. Ankara'dan Sümerbank, Yenişehır, Çimentaş ve İl Karması; İstanbul'dan Paşabahçe, Dıkılitaş. Teletaş. Izmır'den Beledıyespor ve Bursa karması gibi kuluplerin yarışmacısı küçuk cımnastıkçıler. Ankara'da bir sinemada kavga eden polıtikacılardan daha güzel denge gosterılerı sundular.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle