23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 HAZİRAN 1989 UMHURİYET/13 Öğretmen askerlik uygulaması ANKARA (ANKA) Askerlik yükümlüsü öğretmenlerden, vatani görevlerini öğretmenasker olarak yapabileceklere ilişkin uygulamaya temmuz ayında başlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, uygulama ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun kırsal yörelerinde büyük boyutlara ulaşan öğretmen açığının kapatılması hedefleniyor. Bu konudaki yönetmeliğe göre, uygulamadan yararlantnak isteyenler, Genelkurmay BaşkanlığVnın ıncelemesinden sonra bu göreve atanabilecekler. Milli Eğitirn Bakanhğı'nın belirlediği okullarda eğitim verecek olan öğretmenaskerler resmi elbise giymeyecek, statülerine ilişkin özlük haklarından yararlanabilecekler. Sümerbank'ta aile indirimi ANKARA (A A ) Devlet Bakanı Cemil Çiçek, aileler için DDY, THY ve Deniz Yolları'nda yüzde 30'lara varan indirim başlattıklarını kaydederek, "Bayramda Sümerbank da aile indirimi yapacak. Bütün magazalara da ailelere indirim yapmalan konusunda çağn gönderdik. Herhalde bu bayram b^zı kampanyalann başladığını göreceğiz" dedi. Devlet Bakanlığı ile H.U. Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Ev 1daresi ve Aile Ekonomisi Bölümü'nün işbirliği, Sosyal Hizmetler ve Ç.E.K. Genel Müdürlüğü'nün katkıları ile düzenlenen "Tiirk Ailesinin Sosyal ve Ekonomik Durumu Sempozyumu" dün başladı. Sempozyumun açılışında konuşan Devlet Bakanı Çiçek, Tiirk toplumunun temeli olarak kabul edilen aile ve aileyle ilgili konulann, son yıllara dek genellikle ikinci planda tutulduğunu bildirdi. nen B2 Stealttı ağır bombardıman uçağı ABD Kongresi'nin Silahlı Hizmetler Komisyonu'nun gündeminde ele alınmaya başladı. Ûzellikle Oemokrat Parti'den olan Kongre üyeleri, uretim maliyetinin çok yuksek oluşu nedenıyle söz konusu uçak projesinin terkini istiyortar. Bush yönetimi ise B2'lerin üretjmine geçilmesinde ısrar ediyor. (Fotoğraf: AP) Radariara tarzda Görünmez uçak malzemedenyakalanmayacak çizimleimal edilen ve l l ^ d V I C I C l l l l l i a tindeRi Fremont kentinde ele geçirilen yasadışı olarak üretilmiş havaı fişekler, önceki gün paflatılarak imha edildi San Jose polisi tarafından imha edilen 15 ton havai fişek patlatıldığı sırada oluşacak manzarayı görüntulemek için televizyon ekipleri de oradaydı. (Fotoğraf: AP) f K P İ C İ P f P İmhaABD'ninKaliforniyaeyale Gorbaçov gelecek hafta Pahs'e Büyükelçiliği'nde kendısıne hediye edilmek üzere bir "borsa oyunu" hazıriandı. Oyunun özelliği uzerindeki yazılarm Rusça olması. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI ANAP Kulisi... ömrünü tamamladığı, onun için de merkez sağda yeni bir partinin kurulması... Bu senaryoda, Özal olayının artık tümüyle noktalandığı, Demirel'in de eski ve denenmiş bir siyaset adamı olduğu noktasından hareket ediliyor. Bir başka senaryo şöyie: ANAP eğer siyasal varlığını sürdürecekse, Turgut Özal ne olursa olsun ANAP'ın başından gitmelidir; cumhurbaşkanı olarak ya da olmayarak... Senaryolar daha da çoğaltılabilir. Ancak tümünde dikkati çeken bir ortak nokta var: Erken seçim korkusu... Turgut Özal da dahil olmak üzere ANAP içindeki kanatlara göre, eylül ayında bir erken seçim, hem kişisel hem partisel açıdan siyasal intihar anlamını taşıyor. Bu korku bir yerde Özal'ın elindeki en güçlü koz sayılabilir; bu kozu kullanarak Çankaya Köşkü'ne tırmanabilir Özal. Çünkü 1982 Anayasası'na göre en çok üç turda cumhurbaşkanı seçemeyen Meclis, kendiliğinden genel seçim yolunu açmış oluyor. Bu nedenle, eğer Özal cumhurbaşkanı olmayı aklına koymuşsa ki şimdilik bu konuda hiç yabana atılamayacak belirtiler var erken seçim korkusunu kullanarak ANAP Meclis Grubu'nun oyunu rahatça alabilir. ANAP'ta dikkatimizi çeken bir başka nokta şu: Değişik kanatlann önde gelen isimlerinin tümü, denilebilir ki, Turgut Özal'dan kurtulmadıkça ANAP'ın ayakta kalamayacağına inanıyorlar. ANAP'ın Özal'dan nasıl kurtuiacağı sorusuna en kestirme yanıt ise, "Köşk'e çıkarak!" oluyor. Yani bir parti liderliğini, bir başbakanlığı artık layık göremedikleri Özal'dan kurtulabilmek için, ona cumhurbaşkanlığı yolunu açmayı düşünebiliyorlar. Hiç de şık olmayan bir düşünce! Bu düşünceyi taşıyanların bir bölümü, özal'ın kişiliğine karşı o denli kuşku besliyortar ki, onun Çankaya'ya çıktıktan sonra da partinin içinden elini çekmeyeceğini, bu konuda kendisine güvenilemeyeceğini belirtiyorlar. O yüzden, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, parti için Özal'la yapılacak pazariığın çok sıkı tutulmasından yana olanlar (Baftarafı 1. Sayfada) Milletvekîlî var. ANAP kulisi kaynarken, parti içi kanatlann önde gelenleri arasında bir tedirginliğe daha işaret edilebilir: Özal, hiçbir şey olmamışçasına Çankaya Köşkü'ne çıkabilir mi? 26 Mart'ta % 21.80'lik bir sonuç... Seçim araştırmalannın % 15'i... Ve son olarak dünkü Hürriyet'te yer alan Kamar araştırması: "Türkiye için umut kim?" sorusunun yanıtına göre, birinci sırada % 40.2 ile İnönü; ikinci sırada % 29.6 ile Demirel; sonuncu sırada ise % 20 ile Özal geliyor. Bunların tümü yok sayılacak ve Ozal cumhurbaşkanı mı olacak? Parti liderliğiyle başbakanlığı için artık olamaz diyenler, Özal'ın devlet başkanı olmastna katkıda mı bulunacaklar? Bir zamanlar toz kondurmadıkları liderleri hakkında bugün besledlkleri tüm olumsuzluklara karşın. ona Çankaya yolunu açmayı içlerine nasıl sindirecekler? Özal'a dönük gerçek duygu ve düşüncelerini daha ne kadar gizlemeyi yeğleyecekler? Bu soruların tümü, yainız politikada ahlak kavramıyla ilişkili değil kuşkusuz. Bir de ülkemizde demokrasinin geleceğiyle ilgili bir boyutu var. Oyu % 21.8O'e düşmüş bir partinin Meclis Grubu, nasıl olacak da hiçbir şey olmamışçasına kendi başına cumhurbaşkanını seçecektir? 26 Mart bir yerel değil, bir genel seçim havasında geçmiştir. Üstelik Özal, bu seçimi kendisi için bir "güven oylaması" na dönüştürmüştür. Ama yine de her 100 seçmenden 80'i kendisine oy vermemiştir. Şimdi ANAP Grubu, bu gerçeği hiçe sayar da, Özal'ı ya da bir başkasını cumhurbaşkanı seçmeye kalkışırsa, halkı demokrasiden soğutmuş olmaz mı? Onu, oyuna yabancılaştırmaz mı? Siyasal desteği % 21.80'e kadar erimiş olan bir "çoğunluk", böylesine kritik bir seçimi yapmaya kalkarsa, ulusal iradeye saygısızlık ve "demokrasiye darbe" oimaz mı bu? ANAP'ta kanatlann önde gelenlerinden, iktidar ve koltuk hırsını gemleyebilenler ve demokrasiyi hâlâ düşünenler varsa, bu sorular üzerinde durmalıdırlar. (Baftarafı 1. Sayfada) yasada değişiklik öngören yasayı veto metni dün TBMM Başkanlığı'na ulaştı. Evren, 8.5 sayfalık vetosunda 2182 sayılı yasada yapılan değişiklikle bu yasanın yürürlüğünden sonra göreve girecek olanlarla görevde bulunanlar arasında aynı eski ikilemin doğacağına işaret etti. Yasada yer alan bir başka hükmün Türk Silahlı Kuvvetleri personeli arasında da eşitsizlik yaratacağını, yasanın yayınından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'ne intisap edeceklerin, emsallerine göre bir alt derece ve kademeden göreve başlayacağını, bunun da yeni bir farkhlık yaratacağını belirten Cumhurbaşkanı Evren, aynı yasa ile yeniden düzenlenen makam tazminatı k'onusunun da genellik ve eşitlik ilkesini zedeleyeceğini vurguiadı. Yasanın yayınından önce emekliye aynlan bir valinin bu görevde iki yıl çalışmadığı halde makam tazminatından yararlanacağını, yasanın yayınından sonra emekliye aynlan ve iki yıllık valilik hizmetini tamamlamayanlann makam tazminatından yararlanamayacaklarına işaret eden Cumhurbaşkanı, millelvekili aylıklarırun en yüksek devlet memurunun ald<ğı mıktar olarak yeniden düzenlenmesinin de yanhş olduğunu kaydetti. Evren, "657 sayılı devlet memurlan yasasına tabi" deyiminin çıkarılarak, yasaya en yüksek devlet memuru deyiminin konulmasıyla bir takım tereddütlere yol açıldığım bildirdi. Çıkanlacak yasaların anayasaya uygun, değişik anlam ve yorumlara neden olabilecek genel ifadeler yerine, uygulamada duraksamaya yer vermeyecek derecede açık ve seçik olmasımn zorunluluğuna da dikkat çeken Cumhurbaşkanı, " E n yüksek devlet memuru deyiminin kanşıklıklara yol açacagını" belirtti. Evren bu konuda şu görüşleri dile getirdi: "Bugün kamn bankalannda çalışanlar da devlet memuru statüsundedir. Bu gorevlerde çalışan genel rnüdur \e yardımcılanna 58 milyon lira tutannda ücret ödenmekte ve aynca birtakırn yan ödemelerden istifade etmeleri sağlanmaktadır. Devlet kesiminde en yüksek sözleşme ücrelini bulmak için bu yola gidilmesi, işin içinden çıkılamayacak kanşıklıklara >ol açacaktır. Gerek Anayasa Malıkemesi kararlannda, gerekse Sayıştay genel kurulu kararlannda TBMM üyelerinin aylık tutannda en yüksek devlet memuru belirlenirken daima kıstas 657 sayılı devlet memurlan kanunu ve bu kanun hükümlerine göre ödenen özlük hakları olmuştur. Şayet bu Lıstasa bağlı kalmamak isteniyorsa, anayasanın 86. maddesinde gerekli değişikliğin yapılmasına zaruret olduğu düşünülmektedir." Cumhurbaşkanı Kenan Evren bu gerekçelerle ilgili yasanın TBMM'de yeniden göriişülmesini istedi. Yasa eylül ayında, TBMM yeni yasama yıhna başladıktan sonra görüşülecek. tslam Konferansı Örgütü, Bulgaristan'ı kınadı Sofya'ya tepkiler artıyor Libya, Bulgaristan'ın Müslüman Türk azınlığa uyguladığı baskı politikasmdan kaygı duyduğunu bildirdi. Libya Haber Ajansı JANA'ya göre, Türkiye'nin Trablus Büyükelçisi Erdim Tüzel ve Bulgar Işgüder'i, dün ayn ayn dışişleri bakanlığına çağnldı ve kendilerine, Libya'nın "Bulgaristan'daki Müslümanların davasına duyduğu ilgi ve kaygı" iletildi. JANA, Libyalı yetkililerin, Türkiye ve Bulgaristan'ı, bu sorunun çözümü için diyalog başlatmaya çağırdıklarını belirtti. Malezya hükümeti, Bulgaristan'a, Türk azınlığa uyguladığı baskılardan dolayı duyduğu endiizlediğini bildirdi. Şili Büyükelçisi Fransisco Martinez, bakanlık müsteşarhğına atanan Tugay Özçeri'yi ziyaret ederek, hükümetinin Bulgaristan'ın baskıları karşısında Türk hükümetine tam destek verdiğini söyledi ve bu konuda bir bildiri nın bu girişirni AGİK insani boyut mekanizmasımn işletilmesi anlamına geliyor. Belçika'nın Bulgaristan'a özellikle şu iki soruyu yönelttiği öğrenildi: Bulgaristan'ı terk edenler kendi istekleriyle mi gitmektedirler, yoksa zorunlu bir göç söz konusu mudur? Aynı ailenin fertleri hep birlikte ülkeden ayrılabilmekte midir, yoksa aileler parçalanmakla raıdır? Yugoslavya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Bulgaristan'ın Türk azınhğı toplu halde sınır dışı etmesini, "zora başvurma ve huzursuzluk yaratıcı bir tutum" olarak nitelendirdi. F.Almanya Dışişleri Bakanı Genscher, dün Bulgaristan Dışişleri Bakanı Peter Mladenov ile Bonn'da yaptığı görüşmede, ülkesinin Bulgaristan'daki Türk azınlığın içinde bulunduğu durumdan duyduğu kaygıyı dile getirdi. Dışişleri Bakanhğı'nın bu konudaki açıklamasında, Mladenov'un Alman parlamenter ve gazetecilerden oluşan bir heyeti ülkesine da%et ettiği kaydedildi. Mladenov, aynca Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Otto Graf Lambsdorff la göruştu. TutiUS, Ürdün, MlSir, Lİbya, Malezya Ve ŞÜİ'den şeyi bildirdi. Fas Dışişleri Bakan de girişimlerde bulunarak Türk lığı da, Türklerin zorunlu göçe ta azınlığın durumu hakkında resyapılan açıklamalarda, Bulganstan ı kınayan bi tutulmasırun yarattığı Türk men bilgi istediği öğrenildi. AA'Türkiye'ye destek veren mesajlar verildi. Bulgar anlaşmazlığım "kaygıyla" nın aldığı bilgiye göre, Belçika'Haber Merkezi Bulgaristan uzerindeki diplomatik baskılann giderek yoğunlaştığı görülüyor. Arap ülkelerinden tepkilerin de gelmeye başladığı dikkati çekiyor. Bu arada, Bulgaristan'ın Avrupa'daki büyükelçileri de karşı kampanya açarak, bilinen iddialarıru tekrarlıyorlar. lslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Hamid El Gabid, Tunus'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bulgaristan makamlannın, ülkedeki Müslüman Türk azınlık üyelerini sınır dışı etmesini kınıyor ve Türkiye'nin bu azınlığın haklannı korumak için gösterdiği çabalan destekh'yonız" dedi. Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ramiz Alia da, etnik gruplara karşı polis baskısı ve şiddet kullanımının, çağın anlayışına ve sağduyuya kesinlikle aykırı olduğunu bildirdi. Alia, Tiran'da toplanan Anıavutluk Demokratik Cephesi'nin 6. kongresinde yaptığı konuşmada, Bulgaristan'ı isim belirtmeden eleştirdi. Tunus Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Bulgaristan'ın Türk azınlığı kitle halinde göçe zorlamasından endişe duyduğunu belirtti. Tunus Curahurbaşkanı Zeynel Abidin Ben Ali, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'u kabulü sırasında, Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığa uygulanan haksızlıklann karşısında olduklarını bildirdi. Londra'da bulunan Ürdün Veliaht Prensi Hasan, Başbakan Turgut Özal'a gönderdiği mesajda Türk hükümetinin, Bulgaristan tarafından baskıya uğrayan Türkler için yaptığı her şeyi desteklediğini bildirdi. Prens Hasan, bu konuda Türk hükümetine yardımcı olmaktan sevınç duyacağını kaydetti. Mısır Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İsmet Abdülmecid, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın mesajına gönderdiği yanıtta, ülkesinin, olumsuz insani boyutları bulunan ve bölgede istikrarı olumsuz şekilde etkileyebilecek olan son gelişmelerden derin kaygı duyduğunu bildirdi. sundu. Batıda Başta Türkiye'nin NATO müttefıkleri olmak üzere AGİK'e dahil bazı devletlerin, önümüzdeki günlerde Sofya hükümeti nezdinde benzer girişimler yapabilecekleri öğrenildi. Belçika Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Belçika'nın Bulgar hükümeti nezdin Prvvda'dan Kapıkule'nin öbüryüzü "Acıklı bir manzara" TRT için ihbar tartışması (Baftarafı 1. Sayfada) lu üyeleri açıklamayı "politik" olarak nitelendirirken, DYP'li Esat kıratlıoğlu, "Açıklama ahlakla bağdaşmıyor" diye konuştu. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, TRT Genel Müdür adaylanyla ilgili değerlendirme ve "ihbar mektuplan" konusunda Cumburiyet muhabirine şunlan söyledi: "Bu açıklama, ihbar mektuplan yazın demektir. Biz ihbar mektuplan alıyoruz demek, siz ihbar mektuplan yazın da biz bu adamlan ekarte edeüm, bunlar bizim istediğimiz adamlar değil demek. Bir de artık ayıp oluyor, çünkü Cumhurbaşkanlığı bugün yann çıkacak dedi. Bunlan acaip buluyorum. Biz üstümüze düşeni yaptık artık. Kendi meselelerini halletsinler. Televizyonda bizden evvel Semra Özal, sonra okyanusu geçen kaplumbağalar, daha sonra biz geliyonız. Bunlann tutacak yeri yok ki, neresinden tatsak elimizde kalıyor. Biz kamuoyuna söylüyonız söyleyeceklerimizi. Başbakan Turgut Özal, Cumburbaşkanı Kenan Evren'le görüşmesınden sonra gazetecilerin TRT Genel Müdürü'nün atanmasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken şunlan dedi: "Sayın Cumhurbaşkanı ile bu konuda kısa bir göriişme yaptık. Ama zannediyorum, önümüzdeki hafta içerisinde bir sonuca varmak mümkiin olacak. Genel müdürü mevcat üç aday dışında şimdilik seçmemiz mümkün yapılan degeriendirmelerde lehte degil şu anda. Ama bazı konular ve aleyhte karar verebilmek mümvar. Onlan incelemem lazım." kün olamaz. Açıklama politik TRT Yüksek Kurulu üyeleri ise Yazar'ın "ihbar mektuplan var" şeklindeki açıklamasını "politik olarak nitelendirdiler. Cumhuriyet muhabirinin görüşlerini aldığı bazı yüksek kurul üyeleri, TRT Genel Müdür adaylannı 18 kişi arasından inceleme ve değerlendirmeler yaptıktan sonra seçtiklerini kaydettiler. Lyeler, "Bu kişiler devletin üst düze> makamlannda görev yapmışlar, devletin sırianna ortak olmuşlar. Sakıncalı olsalardı bu görevde kalabilirler miydi? Kaldı ki, bu kişilerin sieilleri de ortada" diye konuştular. Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ın adaylar hakkında "kamuoyunda tanınmadıkları" gerekçesiyle araştırma yapıldığjnı belirtmesini de eleştiren yüksek kurul üyeleri, "Cem Duna ve Tunca Toskay'ı TRT genel müdürü olmadan önce kim taıuyordu?" şeklinde konuştular. Üyeler daha sonra şunlan ifade ettiler: "TRT genel müdür adaylan kanunun güvencesi altındadır. Şikayel mektuplannın değerlendirilmesiyle adaylann çekilmesi mümkün değil. Kendileri isterse istifa edebilir. Ancak hiçbirisi de bu yönde eğilimli degil. Genel miidürler hakkındaki şikâyet mektuplan da dedikodu mektuplan. Dedikodu mektuplanna bakılarak Ahlakla bagdaşmıyor DYP müIetvekiU Esat Kıratlıoğlu da TRT genel müdürlüğü adaylan hakkında yapılan açıkiamanın ahlakla bağdaşmadığıru iddia etti. Kıratlıoğlu, "Eğer birisi kalkar, Sayın Yazar ve Ozal için ihbarda bulunursa bunun müeyyidesi ne olacakbr?" diye sordu. Kırathoğlu, konuyla ilgili olarak şu görüşleri dile getirdi: "ANAP'ın en büyük desteği TRT olmuştur. Ve TRT'yi babalannın çiftligi gibi kullanmışlardır. TRT olmasaydı bugün ANAP'ın olmayacagını herkesin bildiği bir gerçektir. Şimdi aylardan beri TRT'ye müdür tayin edilmemektedir. Aslında suç işlenmektedir. Çünkü bugün genel müdürlüğe vekâJet eden şahıs adaylardan birisidir. TRT'ye istediğini yaptırmak dunımunda bulunması anayasa suçudur. Kaldı ki, üç şahıs ilgili kuruluş larafından genel müdürlük için aday gösterilmiştir. İlgili seçici kurul yüksek düzeyde insanlardır. Şimdi durup dururken, Yazar'ın ifade ettiği gibi 'adaylar hakkında ihbarlar vardır' denilmesi ahlakla bağdaşmadığı gibi, üç tane adayı da zan altında bulundurmak gibi cezai müeyyidesi bulunan suç işlemektedir. TRT'den sorumlu bir hükümel üyesinin bu şekildeki konuşmasım nefretle kınıyorum. ANAP, kendi doğrultusunda hareket edecek genel müdür için kılıf hazırlamaktadır. Eğer birileri de kalkar, Sayın Yazar ve Özal için ihbarda bulunursa bunun müeyyidesi ne olacaknr? Nitekim millel yüzde 80 oyuyla bu şafaıslara 'git, seni istemiyoruz' demiştir. Bunu göz öniine almayacaksınız, TRT'yi uşak gibi kullanmak için adam aramaya devam edeceksiniz ve de milletin yetişmiş evlatlanna çamur atacaksınız. Yeler artık, bu A N A P raullak surette millete bela olmaktan, millet kurtanlmalıdır." SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, TRT Genel Müdür adaylan hakkında Başbakan ve Devlet Bakam'na ihbar mektuplan geldiği yolundaki açıklamayla ilgili olarak "iki aydır genel müdürün atanmaması için hiçbir gerekçe düşünemediğini" söyledi. İnönü ihbar mektuplarını "ciddi bir gerekçe olarak da görmediğini" bildirdi. SHP lideri, genel müdürün iki aydır atanmaması konusunu anlamadığını da sözlerine ekledi. MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Yayın Organı Pravda Gazetesi, Bulgaristan'dan göçe zorlanan Türkler konusundaki haberröportajında, "evet acıklı bir manzara" diye yazdı. Pra\da dünkü sayısında, LJmirev imzasıyla yayımlanan haberröportajda, muhabirinin Bulgaristan'ın Türkiye sınırı yakınlanndaki gözlemlerini aktardı ve ilk kez isim değiştirme olayına yer verdi. Jmirev, Bulgaristan'da geçen hafta cumartesi günü Kapıkuleye giden yolda Türklerle yaptığı görüşmeleri anlattı ve "Bu iıısanlan evlerini, işini ve tüm geçmişini terk ederek, yeni kadeı arayışına ne süriikiedi?" diye sordu. Jmitev. gözlemlerini, "Herkesin içinde kendine göre bir kader var, ama ortak küskünlükleri belki bir zaman değiştirilmek istenen isimleri oluştnrmakta. Bu insanlar genelde köylerden gidiyor, önlerinde ne olduğunu bilmeden..." sözleriyle aktardı. deki durumu da şöyle aktardı: "Yollarda ve kasabalarda durum genel olarak sakin. Yainız Haskova kasabası yakıntannda Aida Oteli çevresinde çelik yelekler giymiş ve hafif otomatik silahlı güvenlik görevlileri gördüm." Haberröportajda, "Bulgar hükümetinin nlkeden çıkanlann sayısında büyük artış olmasından endişe duyduğu" ifadesine de yer verildi ve bunun nedeninin "larla ve fabrikalarda çalışacak kimse" kalmaması olduğu vurgulandı. Bölgeden ayrılırken, daha önce göruştüğü ailenin yağmurdan korunmak için bez parçalannın altına gizlendiğini aktaran Jmirev'in haberröportajı, "evet, acıklı bir manzara, bir canın dönemeç noktası..." sözleriyle son buldu. Sovyetler Birliği Karadeniz Donanması Kornutanı Oramiral Mihail Hrowopulo, Istanbul'da düzenlediği basın toplantısında "Türkiye ve Bulgaristan arasınJmirev, Pravda'daki haber daki bugünkü ilişkileri kaygıyröportajmda sınıra yakm bölge la karşıiıyorum" dedi. TürkAlman Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Peter VVurz ile AlmanBulgar Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkan Vekili Gernot Erler, Bulgaristan'da ibadet özgürlüğü olmadığı ve Türklerin göçe zorlandığı yolundaki iddiaların "asdsız" olduğunu öne sürdüler. AA'nın Bonn kaynakh haberine göre Bulgaristan ile Kapıkule'de zorunlu göçe tabi tutulan Türklerin durur munu inceledikten sonra Federal Almanya'ya dönerek başkent Bonn'da bir basın toplantısı duzenleyen Wurz ve Erler, inceleme gezileri sırasında iki ülke yetkilileri ile görüşme fırsatı buiduklarını kaydederek şunlan söylediler: "Bulgarislan'da Türk azınlığın ibadet özgurlüğünün kısıtlanması söz konusu değildir. Bulgarislan'da ibadete açık camileri gezdik ve ibadet ediidigine şahit olduk." Göçmene kira yardıım (Baştarafı 1. Sayfada) garistan'ın sınır dışı ettiği Türklerin sorunlannın çözümü için yardıma hazır olduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, komiserliğin iki gün önce Cenevre'de yapılan tcra Komitesi toplantısında, Türkiye'nin on binlerce Irak vatandaşının kitle halinde gelmesinden kaynaklanan sorunlarla karşı karşıya bulunduğu sırada yeni bir sorunun ortaya çıktığı belirtildi. Komitede söz alan bazı temsilciler, Bulgaristan'ın "kitle halinde sınır dışı etme" eylemini kaygıyla izlediklerini ve bunun AGİK ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdi. Toplantıda konuşan Türkiye'nin BM Cenevre Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ercument Yavuzalp da 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana "Avrupa'nın en büyük 'zorunlu göçünün' yaşanmakta olduğunu" söyledi. Yavuzalp, bu yüzden BM Mülteciler Yüksek Komiseriiği ve uluslararası camianın gecikmeden harekete geçmesini istedi. ledi. Bozer, A.NKA'ya yaptığı açıklamada, "Soydaşlanmıza kira yardımı yapılması ya da konut tahsis edilmesi yonundeki çalışmalann kısa sürede sonuçlandınlmasına çalışıyoruz" dedi. Bozer, gelenlerin ilk aşamada Marrnara ve Ege bölgelerinde iskân edilebileceklerini bildirdi. Gelenlerin önemli bir bölümünün Bulgaristan'ın "aktif nüfusu" içinde yer aldtğını ve üretimde önemli yerleri bulunduğunu anlatan Bozer, bunların yüzde 2627'sinin sanayi işçisi, yüzde 45'inin tarırn işçisi olduğunu ve bu kişilerin gelmesiyle Bulgar ekonomisinin önemli kayıplara uğradığını belirtti. lar Polisi Sözcüsü Curt Falk, "Bulgaristan'dan İsveç'e ilticalann artacağını sanıyoruz" dedi. Aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişilik Bulgaristan Türkleri grubunun iltica istemleri inceleninceye kadar Trelleborg'da kalmaları kararlaştıflldı. Türkeş, Kırklareli'nden sonra Edirne'ye geçerek Kapıkule'de gelen göçmenlerle konuştu ve yetkililerden bilgi aldı. Yurtlar iskâna açıldı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 44 il ve 6 ildeki yurtlardaki 55 bin yatak, üniversitelecin yaz tatiline girmesinden faydalanılarak 1 temmuz 15 eylül tarihleri arasında geçici olarak iskâna açıldı. Eyüp Belediyesi, Ağaçhköy'de bulunan başkanlık dinlenme tesislerini onarıp Bulgaristan'dan sınırdışı edilen 25 aileye verecek. Fatih Belediye Başkanı Dr. Yusuf Günaydın başkanlığında, sanatçı Perihan Savaş'ın, Türk Anneler Derneği başkanlığında katıldığı yardım kampanyası sürüyor. Fatihli hanımlar dün Yıldırım Parke'den 100 bin lira, Adela Ayakkabıcıhk'tan 900 bin lira \e 20 kişiye iş, Harput Tekstil'den de 300 bin lira yardım sağladılar. MGK'da zorunlu göç gorüşüldu İstanbul Haber Servisi Milr li Güvenlik Kurulu, dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanlığında 5 saat 20 dakika süren topt lantısında, başta Bulgaristan oli mak üzere genel güvenlik ve asayiş durumunu gözden geçirdi. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nden yapılan açıkla; maya göre, Tarabya'daki Hube» Köşkü'nde yapılan kurul toplan» tısına Başbakan Turgut Özal, Ge; nelkurmay Başkanı Orgeneral Ne^ cip Torumtay. Milli Savunma Başkanvekili Ercüment Konukman, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz. Deniz Kuvvetleri Komutanl Oramiral Orhan Karabulut, Hava Kuvvetieri Komutanı Orgeneral Safter Neoioğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bur> hanettin Bigalı ve MGK Ceneİ Sekreteri Orgeneral Sabri Y ırmibeşoğlu katıldılar. Açıklamada, "MGK'nın iç ve dış olaylarda meydana gelen gelişmeleri gözden geçirdiği, genel güvenlik ve asayiş durumunu değerlendirdiği ve Bulgaristan'dan göçe zorlanan soydaşlanmızla ilgili olarak aliT nan ve alınabilecek tedbir ve led; birlerin müzakere edildigi" bildirildi. Saat 14.00'te başlayan ve 19.20'de sona eren toplantının sonuna doğru İsıanbul Emniyel Müdürü Hamdi Ardalı ile Siyasj Şube Müdürü Vedal Cem'in köş+ ke gelıneleri dikkati çekti. Elindi "Nokla"nın son sayısı olan Ar^ dalı kısa süre sonra Köşkten ayrıldı. ! Petrole ilk (Baftarafı I. Sayfada) radan satılan 45 kiloluk sanayi tüpgazının rıyatını da yüzde 23.2 zamla 32 bin liraya çıkardıiar. TÜPRAŞ Genel Müdürü Mehmet Savran, akaryakıt fiyallannı serbest bırakan yasaya göre yapılan düzenlemeyle fiyatların "ayarlandığıru" açıkladı. İzmit'ten Ahmet Kurt'un bildirdiğine göre, Savran, yapılan fiyat değişikliklerinin " z a m " olarak nitelendirilmemesi gerektiğini, bunlann "fiyat ayarlaması" olduğunu söyledi. Savran, TÜPRAŞ'ın, tüpgazın litresini yüzde 7 zamla 294.41 liraya, normal benzinin litresini yüzde 6.5 zamla 526.13 liraya çıkardığını bildirdi. Motorin fıyatının 380.23 lirada sabit tutulduğunu belirten Savran, gazyağı fiyatımn yüzde 4.5 düsürülerek 445.53 lira, jet yakıtı fiyatımn da yüzde 12.7 düşürülerek 438.12 lira olarak belirlendiğini söyledi. TÜPRAŞ'ın ratineri çıkış fıyatlannı arttırmasının ardından, Petrol Ofisi veTürk Petrol'ün zamlı uygulamaya hemen başlamasına karşıhk, Shell, BP ve Mobil'in yeni fiyatlarını belirlemekte gecikmesi kargaşa yarattı. Bu şirketlcre bağlı bazı bayilerin satış yapmaktan kaçındıkları gözlenirken, birçoğunun ise satışlarını Petrol Ofisi'nin rıyallarını uyguladıklan gözlendi. Bu rırmaların, normal ve süper benzin de dahil olmak üzere yeni fiyatlarını bugün açıklamaları bekleniyor. Resmen "göçmen" oldular Bulgaristan'dan göçe zorlanan Türk soylu kişilerin vatandaşlık işlemlerini kolaylaştıran, iskân işlemlerinin hızlandınlmasını öngören yasa değişikiîği dün Resnıi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. İskân Yasası'na eklenen ek madde uyarınca, 1 Ocak 1984 tarihinden itibaren göçe zorlanarak Türkiye'ye gelen ve yerleşmek isteyen Turk soylu kişiler, Türk kültürüne bağlı serbest veya iskânlı göçmen sayılacaklar. Bu kişilerden Türkiye'de yakını bulunanlar, genellikle onlann yanına yerleştikleri için "serbest göçmen", Türkiye'de herhangi bir yakını bulunmayanlar da "iskânlı göçmen" olarak kabul görecek. Memura sürpriz (Baftarafı I. Sayfada) Pakdemirli'nin »erdiği bilgiye göre, yakacak yardımının yerine "temel raaaş" veya "sosyal taban maaş" diye adlandırılan yeni bir ödeme biçimi getiriliyor. Temel maaşın göstergesi bütün memurlar için 1000 olarak saptandı. 1000 gösterge, saptanacak temel maaş katsayısı ile çarpılarak brütü bulunacak. Ancak, bu ödemeden Gelir Vergisi kesintisi yapılmayacak. Sadece binde 4 oranında Damga Vergisi ve yüzde 3 oranında Tasarruf Fonu kesintisi yapılacak. nel maaş katsayısı ile 43 olan yan ödeme katsayısı da arttmlacak. Temel ftıaaş katsayısının 140150, esas maaş katsayısının 130170, yan ödeme katsayısının da 5560 düzeyindek belirlenmesi bekleniyor. Bakan polis, öğretmen, hâkimsavcı, doktor ve teknik personelin zam ve tazminat oraıılarının da önemli ölçüde arttırıldığını bildirirken, bir oran vermek istemedi. Başbakan Turgut Özal, dün Cumhurbaşkanı Evren ile haftalık görüşmesini yaptıktan sonra gazetecilerin, Demirel'in, "CunıBu arada, yapılan bu yeni dü hurbaşkanını ANAP grubu seçerzenlemeler ve katsayı artışlarıyla se bunalım olur" sözlerini hatırmemurlarm ikinci yarı yıl net ma latması üzerine, "Bunalım onun aş zamlannın yüzde 45 ve 50 dü kafasında, kafasuı düzeltsin, hiçzeyinde olacağı öğrenildi. Maliye bir şey olmaz" karşılığını verdi. ve Gümrük Bakanı Pakdemirli, Başbakan bugün Marmara bu artışlann belirlenecek üç kat Üniversitesi'nin ilk mezunlarının sayıya davalı.olarak gerçekleştiri diploma törenine, İstanbul Teksleceğini belirtti. Pakdemirli'nin til ve Konfeksiyon İhracatçıları verdiği bilgiye göre, temel maaş Birlikleri'nin sempozyumuna ve için bir katsayı belirlenecek, bu Denizcilik Cemiyeti'nin toplantınun yanı sıra halen 128 olan ge sına katılacak. Diyanet İşleri Başkanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, İslam ülkelerinin, Bulgaristan'daki Türklere yapılan baskılara karşı daha somut tepki göstermelerini istedi. Yazıcıoğlu, Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, İslam ülkeleri din teşkilatlarına birer mektupgöndererek, Müslüman Türk nüfusa karşı Bulgaristan'da uygulanan insanlık dışı zulüm ve baskıları anlatlığını belirtti. islam ülkelerinden, Bulgaristan'a karşı daha kalıcı ve somut tepki beklediklerine işaret eden Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye'deki camilerde verilecek vaaz ve İsveç'e de iltica hutbelerde, vatandaşların yardım 20 kadar Bulgaristanlı Türkün kampanyasına katılmaları çağrıgeçen hafta sonu İsveç'in güney sında bulunulacağını anlattı. limanı Treiieborg'a gelerek iltica isteminde bulundukları açıklandı. Kirakonut yardımı Stockholm'den Vavuz Baydar'Devlet Bakanı ve Başbakan ın haberine göre Bulgaristanlı Yardımcısı Ali Bozer, Bulgaris Türklere "İsveç'e gitnıek üzere" tan'dan gelen Türklerin barınma pasaporl vcrildiği öğrenildi. ve konut sorunlarına ilişkin coKoııu ile ilgili olarak bir açık/um arayışlarının sürdüğünü söy lama yapan Trelleborg Yabaııcı Göçmen bakanlığı Ankara'da düzenlenen "Uluslararası hukuk ve insan hakları bakımından Bulgar zulmü" konulu toplantıda konuşan Prof. Dr. Nermin AbadanUnat, "yurtdışında >aşa\an Türkler \e göçmen bakanlığı" kurulmasını ve yeni nüfus gruplarını kaynaştırmak için "kalkınma plam"nın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Prof. Dr. Tekin Akıllıoğlu da "Büyük devletiz, doyururuz. bağrımıza basaru" şeklindeki anlayışı son derece düzeysel bir yaklaşım olarak nitelendirerek, "Bulgarlardan göç olayının hukuki gerekleri şimdiden düşünülmeye başlanmalıdır" dedi. A.Ü. Hukuk Fakültesi'nden Prof. Hikmel Sami Türk ise Bıılgarislan'ın nüfus fazlasını Türkiye'ye gonderdiğiııi sa\undu. MÇP Genel Başkanı Alpasian
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle