Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 HAZİRAN 1989 * * * * CUMHURİYET/Î7 Mayvanat Bahçesı'mn kutup ayıları. Viyana'nın güneşli havasına uyum sağlamışa benziyorlar. Günluk banyolarını alan yavrular. yıtirdıklerı enerjıyı tekrar kazanmak için. neşeyle öğle yemeklerinı yıyorlar. (Fotoğraf: Reuter) MANÇHKSTKR (ANKA) Bir grup İngıliz hekiminin, hipnotizma yoluyla onikiparmak (düedonurn) iıİMfnni onledikleri ve tedavisi yolunda auıııı attıklan ileri sürüldıı. Güne> Manchester Üniversite Hastanesi'nden Dr. S.M. Colgan ve arkadaşları tarafından yapılan deneysel çalışmalar sonucunda, mide ve onikiparmak bağırsak ülserleriyle duygusal faktorler arasında doğru ilişki bulunduğu belirlendi. Bu noktadan >ola çıkan uzmanlar, hastalığın tekrannı onlemek amacıyla, hipnotizma seanslarına başvurdular. Hipnotizma seansları sonunda. ozellikle onikiparmak ülserlerinin tekrarlanması onlendı. ÇaJışmayı yüruten uzmanlar, hipnotizma ile ulser teda\isi arasındaki tedavi mekanizmasının henuz aydınlığa kavuşmadiğım belirtivor. Hipnotizma ile ülser tedavisi Şile heyelan korkusıı içinde ŞtLE(AA) Jstanbul'un Karadeniz kıyısındaki turistik ilçesi Şile'de, bir yanda heyelan, biryanda da yıkım korkusu yaşanıyor. Şile belediye binası önünde başlayan ve Üsküdar Caddesi ile kunısal arasında uzanan yaklaşık 500 metrelik yamaçta, Bayındırlık ve tskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Mudurlüğü'ne tağlı mühendislerce 26 Nisan 1987 'de inceleme yapıldı. Genel müdürluk, "Adi hafriyat ve her tiirlü basit inşaatlar da dahil olmak iizere hiçbir işlem yapılamayacağım" bildirdi. tnşaat izni verilemeyeceği kaydedilen bölge ile ilgili olarak," Yakınçevredekibinalannatıksulan, yüzeyden geçen su sızdırmaz borularla heyelanlı sahanın dışına taşınmalıdır'' göriışü bildirilen raporda, bu atık suların, 1963 yılında meydana gelen heyelanda onemli rol oynadığı hatırlatıldı. , "Miss Globe'89" Güzellik Yarışmasrnda, viçre güzeli Kanne Berger binnciliği kazandı. Türk güzeli Esra Ünlü ise "turizm güzeli" seçildi. 30 ülkeden güzellerin kaöldığı "Miss 3lobe'89", önceki gece İzmırin Foça ılçesinde, kalabalık bir halk topluluğu önünde yapıldı Yarışmada kralıçe seçilen Isviçre güzeli Karine Bergere (25) kraliçelık tacını Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim taktı Yüksekokul öğrencisi olan Berger, 1 73 boyunda, 55 kilo ağırlığında ve 906090 ölçülerinde (Fotoğraf AAFoça) kullanılarak uretilen ve o yılkj ralliyi kazanan İtalyan yarış arabası, 82 yıl sonra gerçekleşfirdiğı ralliyi de başanyia tamamladı. 24 martta Pekin'den yola çıkan araba, 22.000 kilometre yol katederek, önceki gün Paris'e vardı. Şimdi Paris'te sergilenen araba, büyük ilgi çekiyor 1907 yılında PekinParis 82 yıllık araba tılmak üzere, zamanın en ilerirallisıne kateknolojisi HABERLERİN DEVAMI Ve kupa (Baştarafı Spor'da) tebrikleri kabul ediyorlar. Seba'nın arkadaşlarına oranla daha fazla heyecanlı olduğu gözleniyor. İki sarı kart cezalısı Kadir'in yerine Beşiktaş'ta sürpriz isim Bünyamin oynuyor. Golcü Ali ise maalesef ilk on birde yok bu kez yeri yedek kulübesi. Ali'nin yerine oynayan futbolcu ise Şenol. Fenerbahçe'nin kadrosu ise Hasan'ın dışında aynı. Beşiktaş'ta Metin, Fenerbahçe'de de Rıdvan solbeklerin (BünyaminK.Şenol) son derece kötü günlerinde olmalarına karşın kıvraklıklarını gösteremiyorlar. Bunun sonucunda da özellikle Metin'e kıncı sözler geliyor tribünlerden. Ve ilk yarı 00 berabere bitiyor. tkinci yarıya Fenerbahçe golle başlıyor. Rıdvan, topla buluşuyor korner bayrağına doğru inerken güzel bir orta yapıyor. Oğuz geliyor gerilerden ve ayağını koyuyor. Beşiktaş tribunlerinde şok Fenerbahçe'de ise coşku. Golden sonra FerdinandNeziru tartışmasını görüyoruz buna diğer futbocular da karışınca maç 5 dakika kadar duruyor. 76. dakikada Ferdinand'ın pasıyla Ali skorda eşitliği sağlıyor. bu kez coşkulu olan Beşiktaşlılar susan ise Fenerbahçe taraftarları. Beraberlik Beşiktaş için yeterli ancak Fenerbahçe kazanmak zorunda. 86. dakikada Feyyaz çıkıyor sahneye. AIi'ye pas çıkarmayı düşünürken kaleci Schumacher'in kelesinden çıktığını görünce kaleye vuruyor ve top seke seke Fenerbahçe ağlarına gidiyor. Maçın skoru Beşiktaş: 2 Fenerbahçe: 1. Polonya'da Olanlar... Dayanışma Sendikası, 100 kişilik senatoda ise 99 sandalye kazanmıştı. Bilindiği gibı, Dayanışma ile hükümet arasında imzalanan Yuvaıiak Masa anlaşmasında meclisteki koltukların %65'inin Komünist Partisi (Birleşik İşçi Partisi) ile ortakları "Bırleşik Köylü Partisi" ve "Demokratik Parti"ye ayrılması kararlaştırılmıştır. Yani Dayanışma, meclisin sadece %35'i için seçimlere girmiş ve koltukların tamamını kazanmıştır. Bu tabionun anlamı çok açıktır. Ülkede, meclisin tümü için tam serbest seçim yapılsaydı, Komünist Partisi ağır bir yenilgi ile iktidarı terk etmek zorunda kalacaktı. Dayanışma, 100 kişilik senatoda 99 sandalye kazanırken, Komünist Partisi'nin kuracağı hükümetin kararlarını veto etme hakkını da kazanmıştır. Yuvarlak Masa anlaşmasında kabul edilen anayasa maddesine göre senato, meclisin (Sejm) kararlarını veto etme yetkisine sahiptir. Böylece Komünist Partisi'nin kuracağı hükümet, Dayanışma'nın onayı olmadan hiçbir karan meclis ve senatodan geçiremeyecektir. Komünist Partisi iktidarı, 1981 'de Dayanışma'yı yasadışı ilan ederek kapatmış, lideri Lech VValesa'yı da tutuklamıştı. Sekiz yıl sonra bugün, aynı yönetim, kararlarını meclisten geçirebilmek için Dayanışma'nın onayına gerek duymaktadır. Bu durum, Polonya'nın nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından anlamlıdır. (Baştarafı I. Sayfada) Insanlığa karşı sııç Dayanışma, dört yıl sonra yapılacak genel seçımlerın tam serbest olmasında ısrar edıyor haklı olarak. Komünist Partisi bu öneriyi kabul ederse, ülkenin bundan sonraki seçimlerde çok partili rejime gececeği anlaşılıyor. Polonya'daki seçimlerin Doğu Bloku ülkeleri arasında, özellikle Macarıstan tarafından büyük bir dikkatle izlendiği düşünülebilir. Bilindiği gibi bu ülke de gelecek yıl çok partili seçimlere hazırlanıyor. Bu noktada, akla gelen soru, Sovyetler Birliği'nin bu gelişmeler konusunda ne düşündüğü ve bu durumu hangi noktaya kadar "hoşgörü"yle karşılayacağıdır. Sovyetler Birliği için stratejik açıdan çok onemli olan Polonya'da Komünist Partisi'nin uğradığı ağır yenilginin, Moskova'da muhafazakârları ciddi biçimde tedirgin ettiğini düşünmek herhalde yanlış olmaz. Sovyetler'deki muhafazakârlar, Polonya'da komünistlerin uğradığı yenılgıyi. Gorbaçov'a karşı bir koz olarak kullanıp, Sovyet liderinin siyasal reformlarını engellemeye de çalışabilirler. Polonya seçimleri, Doğu Almanya ve Çekoslovakya gibi ülkelerde ise iktidardaki yönetimlerin siyasal reform karşısında duydukları korkuyu herhalde büsbütün arttırmıştır. Böylece Polonya seçimleri, bu ülkelerin halklarında demokrasi özlemini arttırırken, yönetimlerin daha da sertleşmesine yol açabilir. Doğu Avrupa tarihsel gelişmelere gebe görünüyor. Bu gelişmeleri doğru değerlendirebilmek için klişe ve kalıplardan sıyrılıp olaylan çok dikkatli biçimde izlemek gerekiyor. (Baftarafı l. Sayfada) Bulgaristan, bu yüklemini, ülkesindeki Türk azınlık bakımmdan yıllardır yerine getirmemekte ve 1984'ten bu yana, ulkesindeki Türk kokenli azınlığa karşı reva gördükleri, bir uluslararası suç halini alarak çok tehlikeli boyutlara erişmiş bulunmaktadır. Turklere edilenler, özellikle tkinci Cihan Savaşı'ndan sonra tanımlanan "insanlığa karşı işlenen suçlar" kategorisine tamı tamına uyduktan başka, yine savaş ertesinde kabul edilen "Soykınmın Önlenmesi ve Cezalandınlması Hakkındaki Sözleşme"nin kapsamına tamamen girmektedir. Ikinci savaştan sonra harp suçlulannı yargılamak uzere kurulan Nuremberg Mahkemesi Statüsü'nün 6'ıncı maddesinin (c) fıkrası "insanlığa karşı işlenmiş suçlan": bilerek zorlanması; (d) Toplulukta doğumlara engel olmayı gözeten yöntemler; (e) Topluluğa ait çocukların zorla başka bir topluluğa gönderilmesi (Madde 2); Şu fiiller cezalandınlacaktır: (a) Jenosit; (b) Jenosit suçunu işleme maksadı ile anlaşma; (c) Jenositin işlenmesi için doğrudan doğruya veya açık şekilde tahrik; (d) Jenosite teşebbüs; (e) Jenosit suçundan ortaklık; (Madde 3); Jenosit suçunu işleyen kişiler, ister idare edenler, isterse memurlar veya özel kişiler olsun cezalandırılacaktır (Madde 4)" Sözleşmenin 9'uncu maddesi, "sözleşmenin yorumlanması, yürurluğe konulması, gerçekleştirilmesine veya jenosit fiilinin veya 3'üncü maddede sayılan fîillerin herhangi biri dolayısı ile bir devletin sorumuna dair sozleşen taraflar arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar ilgili taraflardan birinin isteği üzerine Uluslararası Adalet Divaru'na sunulacaktır" demektedir. D. III c. 31 S. 1941) böyle bir şart öne sürmemiştir. Türkiye sorunu divan önüne götürmeyi teklif etse bile Bulgaristan'ın buna yanaşmayacağı açıktır. Göç sorunu kanlannın kıt imkânlanna ra|men gelen soydaşlanmıza ilgi ve yardım göstermelerini yakından görünce çok duygulandım. Çorlu Bdediyesi tarafından kurulan aşevini görünce ayn bir mutluluk duydum" dedi. Belediye Başkanı Ünal Baysan, aşevi ile ilgili bilgi verirken, "Göçmen kadınlanmız aşcı olarak görev yapıyor. Yemek malzemelerini b*lediye ve halk karşılıyor" dedi. Okullarda barınan aileler öğle ve akşamları aşevinden yemek yedikleri gibi, aldıkları yemekleri eş ve çocuklarına götürebiliyorlar. Geceyi Edirne'de geçiren tnönü ve Baykal, Edirne*deki çadırkenti gezerek soydaşlanmızdan Bulgaristan'da yaşachklan hakkında bilgi aldılar. Çadırlar arasında dolaşarak yerinde incelemeler yapan İnönü'yü birçok soydaşımızın tanımadığı, ancak babası tsmet tnönü'den söz ediünce, "Ha o mu? tsmet Paşa'nın oglu mu?" dedikleri duyuldu. tnönu ve beraberindekiler, soydaşlarımızla kadın, erkek, çocuk tek tek ilgilendi, onlara çeşitli sorular sordular. Bulgaristan'da adı Anka Alegova diye nüfusa geçirilen 8 aylık Arzu ile de ılgilenen Inönü, Arzu'nun anne ve babasıyla sohbet etti. Genel Sekreter Baykal, Arzu'yu erkek sanıp "2000 yüının başpehlivam" diye espri yapınca, kendisine kız olduğu hatırlatıldı. Bunun üzerine Baykal, "Kırkpınar güzeli olnr o da" diye ekledi. tnönü, çadırlarda yaşayanlarla sohbet ederken, yaşlı bir kadın tnönü'nün sorusu üzerine Razgrat'tan geldiğini söyledi. Bunun üzerine Tnönü, "Benim büyükannem de Razgrath" dedi. Çadırkentte Avusturya TV'sinin de sorulanm yanıtlayan Erdal lnönü, daha sonra izlenimlerini şöyle açıkladı: "Balgaristan'ın yaptığı insan haklanna aykındır. Bulgar hükümeti eğer Turkleri istemiyorsa Türk hükümetiyle konuşmalı ve belirli bir plan çerçevesinde bunu gerçekleştirmeliydi. Oysa bugün yaşanan zorunlu bir göçtür. Bu zorunlu göç isteğe bağlı yer değiştirmeye çevrilmeli, Bulgaristan'da kalmak isteyenlerin de insan haklanna uygun yaşamaları sağlanmalıdır. Bu ikisinin sağlanması için bütün ülkeleri ve insan haklan için uğraşan burün kuruluşlan Bulgaristan hükümetine baskı yapmaya çağınyoruz." Erdal İnönü, "çadırkeatteki manzaramn içler acısı olduğunu, Bulgaristan'dan gelen soydaşlanmızı daha iyi yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklanoı" belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz parti olarak bu olayda bir iç politika avantajı aramıyonız. Onlann bir an önce iş bulmalannı, evlere yerleşmelerini ve Türkiye ekonomisine katkıda bulunacak hale gelmelerini istiyoruz. Tabii Türkiye'de ekonominin zorluklan ortada. Bunun sıkıntısını hep beraber çekiyoruz, ama bu ana vatanlanna dönen soydaşlanmıza yardım etmemizi engelleyemez. Bunu yaparken de Bulgar hükümetinin yaptığının insan haklanna aykın olduğunu bütün dünyaya söylemeliy iz ki bu hareket dursun." Erdal tnönü, "Zaten çol fazla işsizlik vardı. Şimdi bu sayı daha da artacak. Bu problem konusunda ne düşünüyorsunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "tşsizliğe karşı bugüne kadar söylediklerimizi söviuyonız: Sanayi hızlandınlıp sağlam bir ekonomi politikası yüriitülmelidir. Soydaşlarımızla yaptığım konuşmalardan iş problemleriyle ciddi olarak pek ilgilenilmediğini öğrendim. Soydaşlanmıza tavsiyem ciddi buldukları iş tekliflerini değerlendirip bir an önce yerleşmeleridir. Tabii hükümet de yardım edecektir." tnönu, "1.5 milyon soydaşımızın birden gelmesi halinde ne olur" sorusunu da "Göriinen o ki hepsi gelecek. Bunu Bulgaristan hükümetiyle görüşüp belli bir plan ve programa bağlamak gerek" diye yanıtladı. Erdal Inonu, bir başka soru uzerine de "Türk hükümelini eleştirmek istemiyorum. Bu bir milli davadır, hep birlikte çahşacağız. Hukumeti eleştirecek o kadar çok konu var ki. tşte biri: Erken seçim yapsınlar" dedi. SHP heyeti öğle yemeğini Kervansaray Oteli'nde yedikten sonra Kırkpınar gureşlerinin kapanış törenine katıldı. Akşam Havsa Belediyesi'ni ziyaret eden tnönü, belediye başkanı trafik kazasında olen Kırcasalih Belediyesi'ne başsağlığı ziyaretinde bulundu. SHP heyeti geceyi Keşan'da geçirdi. (Baştarafı 1. Sayfada) Ne yapabiliriz? Soydaşlanmıza karşı işlediği cürümlerden dolayı Bulgaristan'ın peşinin bırakılmayacağını söyleyenlere katıldığımızı ve uluslararası forumlarda sorunu sürekli şekilde kovalamaınız gerektiğini vurguladıktan sonra sözleşmenin 8'inci maddesinin "Taraflar jenosit fıillerinin önlenmesi ve cezalandınlması amacı ile Birleşmiş Milletler Yasası gereğince yöntemlerin alınması için Birleşmiş Milletler'in yetkili makamlarına müracaat edebilir" dediğini dikkate alarak, konuyu genel sekretere mektup yazmanın ötesine götürmeyi ve sorun uluslararası banş ve güvenliği gittikçe tehdit eden bir hal aldığına göre Güvenlik Meclisi önüne çıkarılmasını ve eylül ayında toplanacak genel kurulun gündemine alınması için şimdiden yoğun çaba sarf edilmesini önermekteyiz. Yüzde yüz haklı olduğumuz bu davayı ve tüm insanlığa karşı işlenen suçu, bütün açıklığı ile dünyanın gözleri önüne serebilirsek yerlerinden atılan soydaşlarımızı az da olsa ferahlatacağız ve geride kalan yüzbinlere karşı belki de daha insan^a muamele edilmesine katkıda bulunacağız. Sınırdan 14 ile göç köprüsti Haber Merkezi BulgaristanKırklareli muhabirimiz Nazif dan zorunlu goçe tabi tutulan soy Karaçam, Dereköy kapısından daşlarımızın yurda girişleri aynı dün giriş yapan 785 soydaşırruzın hızla surerken, Avrupa'da çalışan Kavaklı ve Kepirtepe'deki çadırişçilerimizin akını da başladı. Ka kente yerleştirildiklerini bildirdi. pıkule'den yaklaşık 2000, Dere tlgililer, günlük giriş yapanların köy'den de ^85 soydaşımız giriş sayılarında giderek bir artış gözyaptı. Böylece dun akşama kadar lendiğini, Bulgarlann bu artışı dagelenlerin sayısı 70 bine yaklaştı. ha da hızlandıracaklarına ilişkin Halil Nebiler'in haberine göre, bilgiler aldıklannı söylediler. Soysoydaşlarımızı gidecekleri yerlere daşlarımız, önceki gün Taksım'götürmek üzere 160 kamyon 8 ki de yapılan Bulgaristan'ı Telin Milometrelik bir kuyruk oluşturdu. tingi'nin Bulgarlar arasında gözEdirne'de çadırkentte yaşayan le görülür bir endişe yarattığını 50'den fazla aile. 14 değişik ile yer haber verdiler. leştirildi. Çadırkentlerde geride Erzincan'da Bulgarıstan bir mıkalanlarm. Bulgaristan'dan gele tıngle telin edildi. MÇP Genel cek ailelerinı bekleyenler olduğu Başkanı Alpaslan Türkeş'in mibelirtiliyor. tingde yaptığı konuşmada, Bulgayaptıklarının Yurtdışında çalışan işçilerimiz rıstan'ın bayram tatili ve yaz tatili için "sovsuzluktan" başka bir şey olTurkiye'ye gelmeye başladı. Son madığını belirttı. Başbakan Ozal'7 24 saat içinde 32 bin gurbetçinin n 15 yıl sonra 0 milyon clacağız 8 bin otoyla Kapıkule'den giriş sozlerinı "talihsiz" olarak nıteleyaptığı oğrenildi. Gurbetçilerimi yen Turkeş, "Bulgaristan elbettezin, Bulgaristan'dan geçişlerinde ki bu işleri kendi başına yapmaherhangi bir zorlukla karşılaşma mışör. Vakın bir zamanda Jivkov, Yunan Başbakanı ve Suriye Devdıkları belirtildi. Bir hafta aradan sonra De\let let Başkanı ile göriışmüştür. BunBakanı Ercüment Konukman, lan gozden kaçırmamak lazımdır. TBMM Dijişlen Komisyonu Baş Bunlann arkasında dayılan ve ayıkanı Vehbi Dinçerler ve 20 kişilik ları vardır" dedi. "Irkçılık yapan bir heyetle Kapıkule sınır kapısı bizden değildir", "Sabrımız taşna giderek soydaşlarımızla göruş mak uzere", "Türk ordusu ve tü. Soydaşlarımızın sevk işlemle Mehmetçik var ya", "Domuzdan rinın suratle yapıldığına işaret post, Bulgardan dost olmaz" paneden Konukman, hukumetin da kartlarının taşındığı mitingin koha i\edı onlemler alacağını soyle nuşmacılarından olan MÇP'li Erdi. Devlet Bakanı Cemil Çiçek de. zıncan Belediye Başkanı Talip Kaban da, "Alevi, Sünni olsun, Çerbölgede ıncelemeler yaptı. kez olsun, Laz ve Kiırt olsun, bu Bu arada Edirne Ayşekadın milli mesele karşısında hep birlikTren Istasyonu yakınındaki çadır teyiz ve Turk milleti tek vücut kentte yaşayan ailelerden bir bö olmuştur" diye konuştu. lümü 14 değişik ile yerleştirildi. Söz konusu aileler şu illere gönGaziantep'te Aydınlar Ocağı1 derildi: 57 aile tstanbul'a, 27 aile nca oncekı akşam duzenlenen Tekirdağ'a, 10 aile Edirne'ye, 5 "Batı Trakya Turkleri ve Bulgar aile Kırklareli'ne, 6 aile Ankara' Zulmü" konulu açıkoturumda ya, 4 aile Kocaeli'ne, 5 aile Ça konuşan ANAP mılletvekili Hanakkale'ye. 15 aile Bursa'ya, 7 ai san Celal Güzel. dış Türkler polile Izmir'e, 2 aile Adapazan'na, 1 tikamızı eleştirerek şoyle konuştu: aile Adana'ya, 1 aile Konya'ya, "L'zun yıllar bir devekuşu gibi 2 aile Balıkesir'e, 1 aile Bilecik'e. başımızı kuma gomerek uyguladıEdirne Valisi L'nal Erkan. bu ğımız politikamızın geçersizligi gune kadar elde ettiği bilgilere go gunden gune ortaya çıkmaktadır. re Bulgarların, Turkiye'ye gön Rusya'daki Türkler konusu ne haderdikleri kışilerin yuzde 7 5'inin zindir ki, ne istihbarat. ne de Dıekonominin dışında kalan yaş ke şişleri Bakanlıgımızın çahşmalasımıne dahil olduğunu soyledı. rıyla gundeme gelmiştir. Son 10 Erkan, "Gerek çadırkentte gerek vılda ABD tarafından ortaya çıse Kapıkule'deki gozlemlerimize karılmıştır." ve bilgilerimize göre Bulgarların Taksim mitingi Türkiye'ye gonderdikleri kişilerin juzde 75'i yaşlı veva çocuk. BulBulgar zulmunu telin amacıygarlar, ekonomive dahil olan nü la Taksim Meydanı'nda önceki fusu Turkije'ye gondermekten gun duzenlenen protesto mıtingı kaçınıvorlar" dedı. Avrupa televizyonlarının önceki '..Kurıulu^a gıden yol Vığitlık isıer, cesaret ıster. Bılımın yoi gostermediğı Yığıtlık k o r d u r . yenılır " Göçmen sayısı70 bine yaklaştı Yugoslavya şampiyon ZAGREB Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın final maçında Yunanistan'ı 9877 yenen Yugoslavya şampiyon oldu. Petroviç'in muhteşem oyunu ile Yunanistan karşısında ustunlük sağlayan Yugaslavya ilk yarıyı 5435 önde kapadı. Basketbol Tenis Wimbledon 112 yaşında \VIMBLEDON (AA) Teniste "Grand Slam"in uçüncu ayağı sayılan ve bu dalda dünyanın en buyük mücadelesi olan Wimbledon Tenis Turnuvası, bugün tngiltere'de başlayacak. Bu yıl toplam odul miktarı 5 milyon dolara yukseltilen turnuvada, dünyanın ünlü raketleri 14 gün boyunca zorlu mücadeleler yaparak şamiyon olmak için uğraş verecek. Judocular 1 altııı 1 gümüş madalya kazandı Spor Servisi 4. Uluslararası Boğaziçi Judo Turnuvası dun yapılan müsabakalarla sona erdi. Milli takımımızdan, erkeklerde Harun Reşit Güzelindağ altın, bayanlarda ise Nazan Bayrak gümüş madalya kazandı. Ayrıca, erkekler 65 kiloda Yavuz Yolcu, bayanlarda 52 kiloda Leyla Geçer, 61 kiloda da Necla Kaya ve Aysun Akkaya bronz madalyayia yetindiler. geceki haber bültenlerinde geniş biçimde yer aldı. AA'nın Brüksel kaynaklı haberinde, Eurovision aracılığıyla mitingden aldığı görüntüleri yayımlayan Fransız ve Belçika televizyonları, Bulgar zulmunden kaçarak anayurda sığınan soydaşlarımızın sayısının 60 bini bulduğunu belirttiler. Kıbrıs Rum kesimındeki gazeteler, miting haberine yer verirken, onbinlerce kişinın "Ordu Sofya'ya" sloganı attığına dikkat çektiler. Taksim mitingi, ABD'nin uç büyük TV istasyonunun ana haberlerinde işlendi. Ancak bunlardan NBC, Türkiye'de hukumetin Turklere yapılan baskıları dikkatleri iç politikadaki sorunlardan uzaklaştırmak için istismar ettiğini ima etti. NBC telev izyonunun Londra bürosu tarafından verilen haberde Bulgar zulmü anlatıhrken alaycı bir dille Turkiye'nin de Bulgaristan'da Turklere yapılanları Kürtlere yaptığını ileri surdu. Mısır, Bulgaristan'dan topraklarında yaşayan Turk azınlığa uyguladığı baskı ve sınır dışı etme politikasını gozden geçirmesini istedi. Bulgaristan'ın Kahire Büyükelçisi dün Mısır Dışişleri Bakanlı^ı'na çağrılarak Mısır hükümetinin bu konudaki görüşü Bulgar hükümetine iletildi. D YP Başkanhk Divanı: Bulgaristan sonınıınu demokratik Meclis çözebilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Başkanhk Divanı, Bulgaristan konusunda MGK doneminin "basiretsiz", ANAP hukumetinın de "bigâne" kaldığını belirterek, Bulgaristan Turkleri sorununun çozümunun, yeni seçim sonunda demokratik bir Meclis tarafından sağlanacağını belirtti. Ayrıca, "Bulgaristan'ın katliam ve tehcir politikasının bu boyullara ulaşmasımn, Türkiye'deki 26 Mart seçimlerinin heraen sonrasında meydana gelmesinin bir tesadüf olmadığı" vurgulandı. DYP Başkanlık Divanı dun Genel Başkan Suleyman Demirelin başkanlığında yaptığı toplantıdan sonra bir bıldirı yayımladı. Bildiride, bugun yaşanan facianın bir gunluk bir gelişme olmadığını, olgunlaşmasının yıilar alan olaylar zıncırinin son halkası olduğu belirtildi ve Bulgarıstan'ın "bir buvük devletlen" guç aldığı ileri suruldu. Bildiride, "basiretsiz bir yonetimin, 1981'de Bulgaristan'ın goç anlasmasını yenilemek teklifini, ulke gundemine bik getirmeden reddettiği bugun ise, Turkiye'nin boyle bir anlasmanın yapılması için israr eder halde olduğu" kavdedıldi. VELIEFENDI'DEN KEMAL AKYER 1. KOŞL: F: Pamily (3), P: Avrupa (1), Sabrina (6), S: Pampilla (2) 2. KOŞU: F: Heyecan (7), P: Eros (5), Taci (3), S: Arslankız (8) 3. KOŞU: F: Atlıel (4), P: Ömer (7), Aldirek (2), S: Erhanbey (3) 4. KOŞU: F: Gold Song (2), P: Akın (1), Robinson (5), Southern Dancer (6). 5. KOŞU: F: Young Elite (2), P: Rolls Royce (5), Tender Prince (1), S: İnfisah (3) 6. KOŞU: F: Kılıçbey (3), P: Turhan 2 (6), Koçbatur (4), S: Sermet (8) 7. KOŞU: F: Merter Güzeli (8), P: Onurhan (4), Burak 12 (10), S: Altay 4 (I) Şî] [53 [53 RŞa [Ğsl KSB M.Falih Öktülmüif Bilimin gösterdiği \olda, "Olebıljrı/, ama kazanacağız " 1 "jıarıyla do .u^erck olumsuzle>ıı. "Olum orucu ',ehıt]en Olumsu/dur." \ *' *W I AÜANA'dan BİR GRLP UKVRİMCİ AIJINA SLFHİ F.RDAL 17 Ha/iran 1984 "Savaştan once veya savaş sırasında sivil halk üzerinde işlenen katller, kök kazımalar, esir tutmalar, surgünler ile diğer ber türiu insanlık dışı fiiller veya herhangi bir suçun gerçekleştirilmesi için veya bu suç ile ilgili olarak siyasal, ırBu açık hükme rağmen, Bulgaki veya dini sebepler ile işlenen zu ristan, sözleşmeyi onaylar iken dilüm hareketleri" olarak tarif et ğer komünist ülkeler ile birlikte, mekte idi. bunu kabul etmediğine dair bir "ihtirazî kayıt" "çekinme şartı" Jenosit kavramı öne sürmüştür. Sözleşmeyi onay1933 ile 1945 yılları arasında layan ülkelerden Avustralya, BelAvrupa'da işlenen "zulüm çika, Brezilya, Ekvador, Yunanishareketlerini" anlatmak için o gü tan, Hollanda, Ingiltere bunu prone kadar kullanılan terimler yet testo etmişlerdir. Sözleşmeye 22 mediğinden, kavram "genicide" Mart 1950 tarihinde katılan Tur"jenosit" kelimesi ile karşılanmış kiye (Bk. Resmi Gazete. No. 7469) tır. Bütun dünyada tutan terim, Prof. Raphael Lemkin'e ait olup bunu birçok yazılannda açıklamıştır. "Genocide" kelimesi Yunanca "genos" "ırk, ulus veya (Baştarafı 1. Sayfada) kabile" ile latince "cide" kelerinin Ankara'daki temsılcile"öldürmek" kelimelerinin birleş rini bakanlığa çağırarak, ülkelerinin Bulgaristan konusunda daha tirilmesinden doğmuştur. somut ve aktif hareket etmelerini Kelimeyi yaratanın lSM4'teki şu isteyecek. açıklamaları Bulgaristan'ın Islam Konferansrmn olağanüs1980'lerdeki davranışına ışık tuttü toplantıya çağrılması konusu maktadır: da bakanlık içinde onemli değer"Naziler işgal altında bulundur lendjrilen hedeflerden biri. Ancak dukları Avrupa'da, ahali bakımın bu konu bazı riskler taşıyor. Budan dengeyi sürekli şekilde kendi na göre halen Nijer'in başkanlığmı lehlerine çevirmek için büyük bir yaptığı Cidde'deki konferans sekplan hazırlamıştı. Amaçları, Al reteryasına yapılacak başvuru için manya'ya komşu olanların ulusal üye ülkelerin uçte iki desteği ge biyolojik kuvvetlerini ortadan rekiyor. Bu üçte iki çoğunluk sağkaldırmaktı. Bu, doğrudan doğ lanarnazsa, Islam Konferansı topruya askeri yollar ile yahut biyo lanamıyor. Bu durumda Türkiye^ lojik tahrip yolu ile dolayısı ile nin bu onemli kozunun geri tepsağlanacaktı... Jenosit cürmü yal me tehlikesi beliriyor. nız öldürmeyi değil, hayatın meyAncak bu tür bir gelişmenin dana çıkmasını engellemeyi (çocuk düşurtme, kısırlaştırma) ve Turkiye'nin Islam ülkeleri ile ilişhayat ve sağlığı tehlikeye koyan kilerini gozden geçirmeyi gündeusulleri (hastalık aşılama, özel me getirebileceği ifade ediliyor. kamplarda ölesiye çalıştırma, aha Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey li azaltma amacı ile aileleri birbi yetkilileri Bulgaristan'ın uyguladırinden ayırma v.b. kapsar. Bütun ğı zor siyasetin hedefinin yalnızbunlar bir grubu surekli şekilde ca Turkiye olmadığı, bunun Islam yok etmek veya sakatlamak ama nüfusu ve insan boyutunun da bu1 cını güder. Fiiller, gruplara karşı lunduğunu işaret ederek, Turkiye nin böylesine onemli bir konuda yönetilmiştir ve kişilerin ortadan kaldırılmaları sadece bu gruplara Jslam Konferansı'ndan destek mensup olmalarından dolayıdırî' görmemesi ve başvurusunun reddedilmesi ile Islam ülkeleri ile ilişkiler bakımından yeni bir döneme Lemkin, jenositin ortaya çıkış girilmesinin kaçınılmaz olabileceşekillerini, siyasal, sosyal, kültü ğini vurguluyor. rel, ekonomik, biyolojik, bedeni, Aynı yetkililer, konunun bir de dıni, ahlaki olarak sıralamaktadır. Bulgarların, özellikle, sosya), kül İslam Konferansı'na uye ulkeler turel, bedeni (oldürme, işkence, bakımından bir yönünün bulunkötu muamele) dini alanlarda je duğuna, Turkiye'nin böylesine nosit curmü işledikleri kuşku onemli bir konuda yalnız bırakılması halinde, konferansa üye ülsuzdur. kelerin bazıları arasında konferanJenosit sözleşmesi sa karşı şuphe doğacağına işaret Jenosit kavramı, Birleşmiş Mil ediyorlar. Bu nedenle Turkiye'nin letler'de hemen yankı bulmuştur. başvurusunun kolayca yuz geri Teşkilat, katl nasıl bir ferdin ha edilemeyeceğini de kaydediyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik yat hakkının ortadan kaldırılması ise, jenosit de insan toplulukla Konseyi'ne yapılması düşunülen rının hayat haklarının ortadan kaldınlması demek olduğunu belirtmiş, evrensel vicdanı rahatsız eden bu kavramın ahlak kuralla (Baştarafı 1. Sayfada) rına olduğu kadar Birleşmiş Mil dan beri ağır bir ternpo içinde de letler'in ruhuna ve amaçlarına da olsa Silahlı Kuvvetler modernize aykırı olduğunu soylemiş ve bu edilmektedir. Özellikle son yıllarcurmun önlenmesinin uluslararası da Deniz Kuvvetlerimiz'e Yavuz bir iş olduğunu vurgulamıştıı. Teş ve Fatih firkateynlerinin girmesiykilat bu işi yüklenerek bir sozleş le hamle yapılmıştır. Diğer kuvme tasarısı hazırlamış, tasarı Ge vetlerimiz de modernize edilmeknel Kurul'un 9 Aralık 1948 tarihli tedir. Gönül ister ki modernizasoturumunda 55 uye devletin oy yon daha süratli olsun, ama bubirliği ile kabul edilmiştir. Bugu na karşın yapılanlara ne kadar Bulgaristan ve Turkiye şukrediyoruz" bıçiminde yanıtladahil, 97 devletin onayladığı bu je dı. nosit sözleşmesinde sozleşen taOrgeneral Necip Tonımtay. bir raflar: gazetecinin "Bulgaristan'dalu son Ister barışta, ister savaşta yapıl gelişmelerden sonra gerek bazı yasın jenositin bir devletler hukuku zılı basında gerekse istanbul'dasuçu olduğunu onaylar ve bunu ki 'Bulgaristan'ı Telin Mitingi'nde onlemeyi ve cezalandırmayı yük 'Ordu Sofya'ya' şeklinde bazı yalenirler (Madde I); jenosit suçun yınlar yapılıyor. Genelkurmay dan, ulusal, etnik, ırki veya dini olarak yaklaşımınız nedir?" şekbir topluluğun butununu veya bir lindeki sorusuna, "Olaylann bakısmını yok etmek amacı ile ya şından beri gayet tabii ki Genelpılan şu fiillerden herhangi biri kurmay da durumu yakından anlaşılır: (a) Topluluk uyelerini ol izlemektedir" yanıtım verdı. Todürme. (b) Topluluk uyelerinin be rumtay, konuyla ilgili olarak şundeni veya akli bütunluklerine ağır ları soyledi: saldırı; (c) Topluluğun butununün "Sınırlardaki güvenlik onlemveya bir kısmının, maddı bakım lerini bir kez daha gozden geçirdan ortadan kaldınlması netıcesı dik. Onun dışında askeri bir tednı doğııracak yaşama şartlarına bir alınmış değildir. Herhangi bir Sofya için yaz atağı başvuruda ise üzerinde durulan nokta, kcmseyin sürekli üyesi olan Sovyetler Birliği'nin vetosu ile karşılaşmak. Başkanın ağırlığimn onemli olduğu konseyde, halen "döner başkanhk" ABD'nin elinde. Ancak önümüzdeki ay başkanhk Yugoslavya'ya geçiyor. Sovyetler Birliği'nin vetosunun ön görüşmeler yolu ile önlenebileceği, diplomatik çevrelerce ifade ediliyor. Türkiye, hedefin Buigaristan'ın kınanması olmadığını, bir göç anlaşması için taraflara çağrıda bulunmak gibi bir amacı olduğunu ön zemin yoklaınaları ile üye ülkelere anlatırsa, BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkartılabileceği ifade ediliyor. Ancak bu tür bir girişimin daha ileri bir aşamada uygulamaya konulmasının daha yerinde olacağı Dışişleri Bakanlığı yetkililerince ifade ediliyor. NATO çerçevesindeki bir girişim olmak uzere de bir süre önce yapıldığı gibi Siyasi Komite'yi toplantıya çağırıp Bulgaristan'ın insan haklarıru açık bir biçimde çiğnediği anlatılarak, uye ülkelerin hiçbir şey olmamış gibi Sofya ile ilişkilerini yürütmesinin ittifakın temel ilkellerine uygun düşmeyeceği dile getirilecek. Yetkililer, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın birkaç ulkeye yapacağı "günü birlik yıldınm ziyaretler"in ön çalışmalarının önümüzdeki günlerde gündeme geleceğini, bu "yıldınm ziyaretler"de hedefin Bulgaristan'a karşı başta ticari olmak üzere yaptırım uygulamasını sağlamak olduğunu belirtiyorlar. Ancak aynı yetkililer Sofya'ya karşı çeşitli ülkelerden "kolektif bir lepki" sağlamaktan çok, ikili çerçevede bir yaptınm zinciri oluşturmanın daha gerçekçi bir hedef olacağını ifade ediyorlar. Torumtay: Dikkatle sızmaya karşı dikkatlerimiz yoğunlaştınlmıştır. Bunun dışında şü anda askeri bir ilave hazırlık yoktur. Tabii bu demek değildir ki Silahlı Kuvvetler rahat ve rehavet içersindedir. Asla. Her zaman içinde olduğumuz koşullar nedeniyle Silahlı Kuvvetler savaşa hazır olmak mecburiyelindedir. Tehdit nereden gelirse gelsin, ama Bulgaristan'daki soydaşlarımızın son durumu nedeniyle sınırlardaki güvenlik önlemleri gozden geçirilmiştir." Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, yıllardan beri devam eden hafif nakliye uçak seçiminin de bu yıl karara bağlanaeağını açıklayaıak. "Hafif nakliye uçağına Hava Kuvvetlerimiz'in ve diğer kuvvetlerimizin gerçekten büyük ihtiyacı var. Çünkü şu anda Hava Kuvvetlerimizin elinde zannediyorum 50 yaşını aşmış bulunan C 47 uçaklan bulunmaktadır. Sayısı da az değildir. Bunlann artık değiştirilmesinin /amanı gelmiştir. Ümit ederim bu sene içersinde bu seçim karan verilir** dedı.