Katalog

24 HAZİRAN 1989 • * • • CUMHURİYET/17 Yükseklik korkusu Boston Limanı'nda. yaklaşık 4,5 metre derinliğindeki bir çukura düşen, Boston polisine aıt Fortrek adlı at, liman görevlıleri | tarafından vinç ile kurtarıldı, fakat bütün çabalara karşın, yaşaması sağlanamadı. Yetkıliler, atın çukurdaki sudan çıkanldıktan birioç dakika sonra ani şok yüzünden öldüğünü söyluyorlar. (Fotoğraf: AP) ÖYS için son gün ANKARA (AA) 512 bin 807 adayın katılacağı öğrenci seçme ve yerleştirme ikinci basamak sınavı yann yapılacak. Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Aydın, Bahkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, lçel, Istanbul, Izmir, Kars, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Sıvas, Tokat, Trabzon, Şanlıurfa, Van, Zonguldak ve Lefkoşa'da gerçekleştirilecek smav saat 9.30'da başlayacak. Sınavda 54 bin 401 kişi görev alacak. Sınavda adaylara fen bilimleri, matematik, Türkce, sosyal bilimler ve yabancı dil testleri verilecek. Adaylar, tercih ettikleri ana grubun ıestlerini cevaplayacaklar. \ TürkSovyet sıııır protokolü ANKARA (AA) TürkSovyet sınır hattının ortak kontrolünu yapmak üzere kurulan Ortak Kontrol Komisyonu toplantıları sonunda hazırlanan nihai protokol Ankara'da parafe edildi. Sınır hattının nehir, çay ve derelerde geçişinin 19841988 yıllarında yapılan ortak kontrolüne ilişkin sonuçları kapsayan nihai protokol, Turk heyeti başkanı Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk, Hukuk ve Sosyal İşler Genel Müdür Yardımcısı Elçi Erkan Gezer ile Sovyet heyeti başkanı Yuri Alekseyeviç Solmov tarafından parafe edildi. TürkSovyet sınır hattının ortak kontrolünü yapmak uzere kurulan Ortak Kontrol Komisyonu, Aras ve Çoruh nehirleri ile Arpaçay, Posof çaylan ve Çaksu Deresi'nde doğal nedenlere bağlı değişimleri kontrol etmek amacıyla çalışmalar yapıyor. • 4' yanlar Amerıka güzeli Dana Snider ile Sovyetler Biriiğı güzeli Inna Derev/ova. Foça kıyılarında birlikte foto muhabirierine poz veren ikı guzelın birbirierine çok yakın davrandıkları da özellikle dikkatlen çektı. kıKaFoça'da SovyetABD dostluğuBu yılinat Güzelı Yarışması'na katılan güzeller arasında en buyük ilgiyı topla zerek, Apartheid'ı protesto eden bır gösteri yapmaları, kentteki NeoNazilerı rahatsız etti. NeoNaziler, göstennın yapıldığı yüzme havuzunun kapısını tutarak gösterinin dışarı taşmasım önlemeye çalıştılar. (m H I I I I V d l l I İ C Uı IN â 7 İ İ P I ,Johannesburg'ta zenciU . AfrİİTStll H P f U I 4 I I 6 r er1e beyaziannbirlikte yüb y HABERLERIN DEVAMI lislerde, Turklş'in ILO'da izlediği politikanın savunucusu olmadıklarını kanıtlama yanşına giriyorlar. (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye ile ilgili karar ve tartışdeme girmiştir. Eylemci gençler malar, ILO'da uzmanlaşmış en le işçiler, Çin'de enselerine sıkı yetkili kişiler için de son dakikalan birer kurşunla idam edıl ya kadar bilinmeyen ve sürpriz mektedirler. Bütün dünya olan içerikte oldu. önceden uzman kibitenleri yakından izlerken geniş şilerin bildiği, işçi grubunun senyankılar duyulmakta; Batı ülke dikalararası dayanışma çerçeveler i Pekin'i kmamaktadırlar. sinde, AT'ye aday Türkiye'ye büÇin'in görüntüsü birdenbire de yuk özen gösterdiği idi. îşçi gruğisivermiş, bir milyar nü/uslu bu tran gibi umutsuz bir ülkede, ülkeye idam cezalarının kor hiç değilse tran'ın ILO'yu terk etkunç ve karanlık gölgesi duş mesini önlemek, olabildiğince müştür. içinde tutarak eğitebilmek umuUygar dünya kamuoyu, bu gi du ile çok katı davranmamayı sebi durumlarda, hangi mezhep ve çiyordu. Ancak tngiltere gibi gemeşrepten olursa olsunlar, ülke lişmiş bir ülkede, istihbarat menyi yönetenleri kınamakla kalmı suplannın sendikaya girdiler diye yor; çağdışı işletnlerin ayıbı bu işten atılmaları bağışlanmaması tün ülkenin paylaştığı bir sonu gereken bir suçtu. Aynı çerçevede Japonya ve Almanya'da da ısca dönüşüyor. rarlıydılar. Türkiye ise askeri ihTürkiye çok yakın yıllarda tilalle, kazanılmış sendikal haklan idam cezalarıyla yuklü db'nem geriye götürdüğü, sivil iktidar döler geçirmiştir. Bu olayların göl neminde askeri dönemin hukuk geleri ülkemizin üstünden kalk düzeni ve uygulamasının aynen mış sayılamaz. Bugün Meclise devam etmesi, hele de hükumetigelmiş ve bekleyen idam cezala nin sayısız taahhütlerine rağmen rının durdurulmuş olmaları da olumlu hiçbir adım atmaması nesorunu temelinden çözmüş de deniyle ozel onem ta^ıyordu. Türk ğildir. Buna karşıhk kamuoyun hükümeti, ILO politikasında en da ölüm cezasma karşı bir du çok söz veren, son dakika taktikyarlık az ya da çok ölçüde oluş lerinde en ileriye gidip, sürekli atmuştur. latma, zaman kazanma politikaDeneyimler bize gösteriyor ki, sını guden, sonuçta sözünü yeribir ülkede ölüm cezalarıyla siya ne getirmeyen "güvenilir olmasal istikrarı sağlamak kolay de yan" ülke izlenimi ile aynca eksi ğildir; belki de olanaksızdır. puana sahipti. Yine de işveren Çünkü her siyasal ölüm cezası grubunun, işçi grubunun suçlayarına yapılmış bir siyasal yatı malanna göre iki yıldır gelenek, nmdır. Bu yatırım bir zincirin lere aykın olarak bu ülkeler kohalkalan gibi birbirine bağlanan riusunda îşçi grubunun istemine eylemleri uyarmakta, olumsuz uymadığı biliniyordu. tşçi grubu sözcülerinin rartışmalarda açıkça sonuçlar doğurmaktadır. "Çifte standart uyguluyorsunaz. Çin'de gerçekleştirilen ölüm Geüsmiş ülkeleri kayınyorsunuz" cezalarının ayrıca bir acıklı ya suçlamasına hedef olan tabloda, nı var. Seksen yaş düzeyinde bu işveren grubu, yeri gelişmişlerle lunan yöneticiler, gençleri idam gelişmemişler arasında olan Türediyorlar. Oysa dünya gençlerin kiye de dahil, adı geçen ülkelerin dünyasıdır. Gençlere hoşgörüy ihlaller nedeniyle en ağır biçimde le yaklaşmak, ne istediklerini eleştirilmelerin: kabul ediyor, ananlamaya çalışmak, kuşaklar cak kararlann kara Iisteye ahnmaarasındaki boşluklan doldurma sına karşı çıkıyordu. İşveren gruya yönelmek gerekmiyor mu? bunun bu iki yıldır süren direniUnlü bir söylencedir: Sokra şini Amerikalı işçi delege B.Hictes davasının sonunda yargıçlar, ke>, "İşçi grubu olarak daha apr "Seni ölüme tnahkum ettik " di direnmemiz bir çöziim bulmamız ye kararı bildirince, Atinalıfilo lazım" diye değerlendiriyordu. zof, "Tannlar da sizi" diye yaIşte bu çerçevede Türkiye için nıtlamış. ölüm cezasının anlamsızlığınm üstüne bir de politika beklenen en agır karar, iyileşmeeklendiğinde durum büsbutun yen tablonun ağır bir dille kaleağırlaşıyor; Sokrates'ten bu ya me abnıffasî ve sert bir tartışma na süregelen siyasal davaların çerçeyesi ile sınırlı idi. Türk hüdosyaları, insanlığın vicdan aza kıflrfeti strateji payı ne kadar bibı gibi uygar dünyamn belleği linmiyor, ancak Türkiye'nin daha önce aldıklan günderne gelmene yerleşiyor. mekle 5 gün sonraya erteletmesi Uygar dünya 1980'lerde bu işçi işveren grubunun karşı karsorunu aşmıştır; ölüm cezası ar şıya olduğu diğer ülkeler tartışmatık çağdışına düşmüştür, ama sıru öne çıkarmıştı. dünyamızda kaç ülke çağın içinTürkiye'ye ilişkin herkese sürpde, kaç ülke çağın dışında yaşıriz gelen karar Türkiye tartışmayor? Işte bu sorunun yanıtı da sının ağırhğı içinde gelişti. Galiçeşitli biçimlerde veriliyor. Reji ba da Türkiye tartışılmadan önminin adı sosyalist olan bir ül ceki birkaç dakikalık işçiişveren kedeki yöneticilerin toplumda grubu diyaloğunda birazı ile koki düzeni ölüm cezalarıyla ko tanldı. Bazı yorumlara gore işverumaya çalışmaları açıklanma ren grubu, bizim işverenleri zor sı güç bir çelişkidir. durumda bırakacak 98 sayılı söz• • * leşme, toplu pazarlık, grev hakkı yasaklamalarından kara Iisteye aJınmamaya karşıhk, doğrudan hükümetin sorumluluğunda olan (Baftarafı 1. Sayfada) 111 sayılı sözleşme ve 1402 sayılı Yargıtay 3. Ceza Dairesi, dava dosyası üzerinde yaptığı inceleme sonunda işlendigi öne sürülen suçun ağır ceza mahkemesinin görev alaruna girdiği şeklindeki Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını doğru buldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, saıuk binbaşının işlediği öne sürülen suçun TCK'nın 243. maddesi kapsamına girdiğini de belirterek yargılamarun Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılması gerektiğirıe karar verdi. Yargjtay 3. Ceza Dairesi'nin bu kararının, Ankara Cumhuriyet Başsavcıüğı kanalıyla Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmesi istemiyle Cumhuriyet BaşsavcıüğYna verildiği bilSatılan cihaz dirildi. OLAYLARIN 'Kara liste' sonrası ARDEVDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) ku yasa için kara Iisteye "evet" deişveren delegelerine yaptıkJan meyi secti. GERÇEK işçi Grubu Başkanı Houthuys, Türkiye kararlannın değerlendirmesini yaparken, şöyle konuştu: "Size aksini söyleyeceklerdir. Sakın yanılmayın. 1402 sayılı yasa ve uygulaması için özel paragraf, tamamen Türkiye'nin arbk bu sornnu çözmesine yardımcı olma amacını taşıyor. Asıl önemli olan 98 ile ilgili karardır ve oradaki Türkiye Ue ilgili durum saptamusı, özel paragraftan çok daha agırdır." Türkiye ile ilgili ağır kararlar, hükümet ve işveren delegeleri arasında, öfke içinde pek çok dedikodu ve suçlamarun ortalıktan yapılması sonucunu getirdi. Zaten ILO'ya ne için geldiklerini, işçi sendikalarının, sendikacının görev ve sorumiuiuğunu kavrayamamış, ancak bilmeme ve korku ile sesini çıkaramamış çoğunluk sendika başkanlarına sık sık bu öfke ve tehditler kusuluyor. Evet alenen, Çalışma Bakanı Imren Aykut'un her üç taraf delegelerinin de bulunduğu bir toplantıda, seçilme hakları ile ilgili yasa değişikliginin ne olacağı sorulduğunda, "Bilraiyorum.. Belli olmaz" dedikten sonra, TürkIş'in ILO politikasını yürüten uzmanlann getirilmesine kızıp, "Ben size getirmeyin demedirn mi?" diye bağırdığını, her uç taraftan delegelerin ağzından dinledik. Türkiye kararı sonrası ise yine hükümet ve işveren delegelerinin öfkeli, tehditli söylediklerine göre, Türkiye'ye döner dönmez yapılacaklar şöyle sıralanıyor: Tasarısı hazır olduğu halde, emekli kökenli bugünün sendika liderleri için beklenen yasa değişikligi yapılmayacak. Türktş'i zor durumda bırakmak üzere, ayrıca Türklş'le sendikacılann gerçekte savundukları, ancak sendika özgürlüğüne aykın olduğu iç^n ILO'daki tartışmada önemli yeri olanrç'olOve "%51 yetki barajları konusu için Çalışma Bakanlığı üçlü toplantı düzenleyecek. TürkIş'ten kesin görüş isteyecek. Türkİş "barajların kalkmasını istiyorum" derse, sendika liderlerini kızdırmış olacak. "Kalsm" derse onemli bir sendikal özgürlük ilkesine karşı çıkmış olacak. Hükümet kanatlarının bu tehditleri, sendikal ilkesizlikte yarış içinde olan bazı sendika başkanlarını kara kara düşündürüyor. AJenen söyleyemiyorlar, ancak Türklş'in ILO'da sendikal görevini yerine getirmesine çok kızıyorlar. Güçleri yetse Imren Aykut'un getirilmelerine çok kızdığı uzmanlar derhal uzaklaştırılacak. Tabii bu çoğunluk olan tepki sesleri gür çıkamıyor. Turklş Başkanı Şevket Yılmaz ise hem sonuçtan çok memnun, hem de bu tehditlere aldırmaz gözükuyor. "Yasayı çıkarmasınlar. Ben şahsen aday olacağım. Güçleri yetiyorsa, seçilmiş sendika liderlerini idari ya da yargı kararı ile görev den alsınlar. Uhıslararası platformda yer yerinden oynar. Baraja gelince, elbette görüşümüzü açıklarız. Ancak masaya bir koşulla otnrunız. Bizim sendikal haklarda anayasa ve yasalardan kaynaklanan sayısız sorunumuz var" dedi. Karalisteyi Şımak ta operasyon geüren rapor J ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Türkiye'nin onayladığı 111 sayılı sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle ILO'nun kara listesine girmesine neden olan İnsan Haklan Derneği raporunda, 1402 uygulamasıyla Türkiye'de toplam 9 bin 400 kişinin haksızlığa uğradığı belirtildi. IHD (İnsan haklan Derneği) 1402'likler komisyonu tarafından hazırlanan ve Turkİş'in "Bu göriişlere aynen kablıyoruz" kaydıyla ILO Genel Direktörluğü'ne gönderdiği rapor, ILO Aplikasyon Komitesi'nde Türkiye'nin, onayladığı 111 sayılı iş ve meslekte aynmcıhğın önlenmesine ilişkin sözleşmesine uymadığı gerekçesiyle ILO'nun karar listesine girmesine neden oldu. İHD'nin söz konusu raporunda, 12 Eylül müdahalesinden sonra askeri yonen'min, 1402 sayılı sıkıyönetim yasasında yaptığı bir değişiklikle, oğretim, öğrenim ve çalışma haklarını ortadan kaldıran bir duzenleme getirdiği kaydedildi. Bu duzenleme ile yapılan görevden çıkarma, sürgüne gönderme, sıkıyönetim bölgesı dışına çıkarma uygulamalannın, sıkıyönetim suresi içine yayılmış olarak parça parça uygulandığı, disiplin kurulu ya da yargı kararı olmadan kamu personelinin görevlerine son verildiği kaydedildi. Görevden alınan, surgune gönderilen ya da bölge dışına çıkarılan kişilerin belirlenmesinde çeşitli bilgi kaynakları kullanıldığı belirtilen IHD raporunda şoyle denıldi: ögretmcn (2 bin 515), Memur (1298). tşçi (317), diğerieri (30)." Raporda, görevine son verilen toplam 4 bin 891 kamu personelinden yalnızca 3 bin 406'sının sakıncasının kaldırıldığına da dikkat çekildi. Raporda, iktidarın 1402'likler sorununa bakışının öteden beri yuzeysel olduğu ifade edilerek, çeşitli zamanlarda yapılan hükümet açıklamalarımn sorunun boyutunu kavramaktan yoksun ya da temel insan haklarına aykın açıklamalar olduğu bildirildi. İHD raporunda, hukumet tarafından 1402 sayılı sıkıyönetim yasasımn değiştirilmesine ilişkin bir yasa tasarısının TBMM'ye gönderildiği anımsatılarak, "Hükümet tasansı, 12 Eylül sonrasında beklenen demokratikleşme re sivillesme süreçlerine, 1982 Anayasası'na, TC hükümetlerince imzalanmış olan insan haklan sözleşmelerine, ILO ilkelerine ve 111 sayılı ILO sözleşmesine aykındır" denildi. Raporun, sonuç bölümünde de şu goruşler savunuldu: "Hükümetin yasa tasansı, sorunu çözücü biçimde değiştirilmelidir. Hükümetçe hazırlanan ve sıkıyönetim sonrasında da uygulaması sürdürülen guvenlik soruşrurması yönetmeliği, gizlilik dereceli özel hizmetler hariç, yüriirlükten kaldınlmabdır. Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan ogretim, ögrenim ve çalışma haklarına aykın olan, nesnel olmayan ve siyasal olan nedenlerle kamu görevlilerini görev"Bilgi kaynakları arasında, lerinden yoksun bırakan veya sürbaşta guvenlik somşturması ve ar gun eden 1402 sayılı yasa hükumşiv araştırması olraak üzere, MİT leri yüriiriukten kaldınlmalıdır." rapoıian, emniyet raporları, karakol soruşlurmalan, ihbar ve iftiralar sayılabilir. Bu bilgi kaynakları, objektif yönleri >ok de (Baştarafı 1. Sayfada) necek kadar az olan, kişiler hak başvuruda, "Uğradıgı agır manevi kında (ek yanlı politik değerlenzarara karşıhk kendisine 40 mildirmelere bağlı, bazen yuzeysel yon lira manevi tazminat ödenmebilgilere dayalı soruyanıtlarla oluşan, hatta dedikodulara ve if sini hüküm altına alan Danıştay tiralara dayanan, hukuk devleti kararının uygulanmasını" istedi. Avukat Yüksel Esin, A.A. munormlanndan uzak ve denetlenmemiş bilgileri kullanmaktadır habirine, Başbakanlığın Danıştay lar. Bu bilgiler. gi/lilik dereceli sa kararının uygulanmasını durduryılmakta. ilgiliye kapalı tutulmak mak amacıyla, karar düzeltme yota, bu nedenle yanhşlıklann ya da luna gittiğini kaydederek, "Ancak asılsız suçlaraalarıa diizeltilmesi bu istek 10. Daire tarafından redolanağı yok edilmiş olmaktadır." dedilmiş, böylece karann yerine getirilmesine hiçbir engel kalmamıştır" dedi. Sayısal döküm Esin, özetle şunları söyledi: "Makul bir süre bekleyecegiz. İHD raporunda, 1402 sayılı yasa uyarınca, toplam 4 bin 891 ki Hükmolunan tazminatın bu süre şinin görevine son verildiği, bun içinde ödenmemesi halinde yasal lardan 3 bin 406 kişinin sakınca yollara başvuracağız. Başbakanlısının kaldırıldığı, 1485'inin ise sa ğın bizim bu yollara başvurmamıkıncasının surdugu, 4 bin 509 ki za gerek bırakmadan ödemeyi yaşinin çalışma bolge dışına gönde pacağını samyoruz. Çünkü anayarildiği, bunlardan 1869'unun sa sa ve İdari Yargılama Usulü Yakıncasının kaldırıldığı, 2 bin sası bunu gerektinnektedir. 640'ının da sakıncasının sürduğu Başbakanlığın bu anayasa ve vurgulandı. Raporda, görevine yasa kurallanna rağmen, Danıştay son verilen kamu personelinin karannın gereğini yerine getirmesleklere göre dagılımı konusun meklen kaçınacağım veya gecikda da şu bilgilere yer \erildi: meye uğratacağını düşünmek iste"Üniversite öğretim üyesi (95), miyoruz." İHD'nin 1402'likler için hazırladığı metin ILO'da etkili oldu metın IJJJda etkılı oldu 5 köylü, kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü r^ 1 ^ Şırnak'ın Geçitboyu köyünden Balderen Şırnak'ın Geçitboyu köyünden Balderen köyüne otomobiüe gitmekte olan 5 köylü P'isu kurularak öldürüldü. Cudi Dağı'nın güney kesiminde önceki gün 11 guvenlik görevlisini şehit eden PKK'lı grubun yakalanması için bölgeye takviye kuvvetler gönderildi. SİIRT / ŞIRNAK (Cumhuriyet) Cudi Dağı'nda bir astsubayla on erin şehit edilmesi üzerine bolgede başlatılan yoğun operasyonlar surdürülurken, kimlikleri belirsiz kişiler dün sabah beş yurttaşı otomatik silahlarla tarayarak oldürduler. ŞırnakSilopiUludere üçgeninde havadan helikopterlerin de desteğindeki yoğun operasyonlar sürdurülurken, dün sabah 04.00 sıralarında kimlikleri belirsiz otomatik silahlı kişilerin Şırnak'ın Geçitboyu köyünden Balderen Koyü'ne otomobille giden beş yurttaşı pusuya duşurdükleri bildirildi. Oğrenildiğine göre, pusu kuran saldırganların 47 DP 954 plakalı Renault marka otomobile otomatik silahlarla çapraz ateş açması sonucu Abdürrezzak Atabay (23), Ömer Inal (27), Nebi Yıldız (26), Hacı Yaşar (39) ile Sekban Çoban (24) adlı yurttaşlar yaşamlarını yitirdiler. Olayın, öldürülen yurttaşlann guvenlik guçlerine muhbirük yaptıkları gerekçesiyle PKK tarafından cezalandınlmak amacıyla da, eski bir husumetten kaynaklanan ve siyasi yanı olmayan bir kan davasından da kaynaklanmış olabileceği bildirildi. Yetkililer, dünkü saldırıda öldürülen Sekban Çoban'ın bir yıl önce muhbirlik yaptığı gerekçesiyle PKK'hlar tarafından öldürülen Ahmet Zeyrek'in yanında çalıştığını, bu cinayetlerin de yine "muhbirı cezaiandırma" amacını gütpıüş olabilmesi kadar, siyasi yanı olmayan bir kan davası sonucu meydana gelmesinin de bu olay için güçlu olasılık olduğunu söyledi ler. Siirt Valisi Atilla Koç, dün Siirt'te bir okulun temel atma törenınde yaptığı konuşmada, Turk topraklannda gözü olanlara, milletini seven öğretmen ve öğrenci lerin engel olacağım söyledi. Koç, şehitlere rahmet, bölge halkına da îenn engei olacağım söyiedı. Koç başsağlığı dilerken, "Okullar ve öğretmen lojmanlan arttıkça bölücülerin emelleri kursaklannda kalacaktır. Ben bütün bölge halkının bölücülere karşı olduğuna inanıyorum" dedi. Öte yandan şehit erlerden ikisi dun Aksaray'da duzenlenen torenden sonra toprağa verildiler. Jandarma erlerinden Recep Ince Eşkil kasabasında Talat Öztorun ise, merkez Bostanlık köyünde toprağa verildi. Belgelenmiş dünya (Baştarafı 18. Sayfada) da çektiginiz filmler var yanılmıyorsam... KARABUDA Bizim meslekte işler parça parça, bir yeri "bitirip" başka bir yere gidiyorsun. Uzakdoğu'dan sonra Latin Amerika'ya geçtik. llk önce Şiliye geldik. 1971 sonbahanydı. Allende yeni seçilmişti. 1.5 sene kadar Şili'de kaldık. Hayatımızın en heyecanlı ve sıcak günleriydi. Bu sure içinde çok iyi ilişkilerimiz oldu. Her zaman Allende'nin odasına, evine girebiliyorduk. Neruda yakın arkadaşımızdı. Neruda'yı Paris Büyükelçisiyken tanıyorduk. Bir sosyalist başkanın gecirdiği süreci yakından izledik ve Şili'de olan biteni Avrupa kamuoyuna duyurmaya çalıştık. 71'de Neruda Nobel aldı ve Şili bir kalktı bir oturdu. Hiç unutmam, Neruda bir gün bana "Benim tarudığırn en iyi şair Nâzım Hikmetti, ama maalesef siz onun kıymetini bilmedinlz" demişti. Daha sonra Şili'de darbe oldu. Allende öldürüldü ve biz de ŞiliL yi terk ettik. O günden beri Şiliye gitmedik. Daha doğrusu gidemedik. Çünkü çok film yaptık Şili'yle ilgili. Daha sonra Arjantinde bir tango belgeseli yaptık. ttalyan göçmenier getirmiş Arjantin'e tangoyu. Tangonun doğuşunu anlatan ve Buenos Aires'in banliyölerindeki tangolarda geçen bir belgeseldi. Latin Amerika'da başka yapüğınız filmler var mı? KARABUDA Uruguay'da yaptık bir film. Uruguay Latin Amerika'nın Isviçresi dedikleri bir ülkeydi. Gayet uygardı. Fakat oraya da bir karabasan gibi askerler geldi. Yaptığımız Tıim oradaki devrimci hareketi, Tupamoros'ları tanıtan bir belgeseldi. Tupamoros'lann lideri Raul Sendik arkadaşımızdı. Fakat kafasına bir kurşun yedi ve konuşma kabiliyetini yitirdi. Yıllarca hapis yattı. Şimdi hâlâ yaşıyor galiba... Düzelmiş konuşuyormuş. Yıllardır görmedik tabii... Brezilya'da Amazon'da tropik yağmur ormanlannın nasıl kesilip doğanın ekolojik dengesinin bozulduğunu anlatan bir film yaptık. Bu film hem Brezilya'da hem de Peru'nun Amazon kısmında Papua, Yeni Gine'de çekildi. Buradaki 200300 senelik, 30 m. boyundaki ağaçlar, Japonlar tarağından kâğıt yapılmak Uzere kesiliyordu. Insanlar, kuşlar, hayvanlar göç ediyorlardı ve süratle doğa yok oluyordu. Ağaçlann kesildiği yer kısa sürede bataklık haline geliyordu. Bütün dünya televizyonlannda oynadı bu film. Küba'da da filmler çektiniz galiba? KARABUDA Evet. Küba devrimini inceledik. Castro ile görüştük. Che Guevera'nın hayatını inceledik. Onunla çarpışmış kişilerle konuşmalar yaptık. Bolivyada ölürken yanındaki arkadaşlanndan Pombo ile röportaj yaptık. Pombo, Che'nin vuruluşunu ve Bolivya'dan kaçışlarını anlattı. önce Peru'ya kaçmışlar, sonra Şili'ye gelip o zaman milletvekili olan Allende'yi bulmuşlar. Allende bunlan Şili'den dışarı çıkartmış. Artık nereyle ilgili film yapmadınız diye sonnak daha doğru olacak galiba? KARABUDA Valla o kadar çok belgesel yaptık ki, bunların hepsini bir röportaj süresinde hatırlayıp anlatmak oldukça zor. örneğin 79'da Kuzey ve Güney Kore'yi karşılaştıran bir belgesel yaptık. Hem kuzeyde hem de güneyde Kore harbiyle ilgili olaylar dinledik. tki ülkenin birbirlerinden hiç haberi yoktu. Sınır kapalı... Kimse geçemiyor... Kuzeyliler güneyi çok fakir ve sefıl bir ülke zannediyordu. Güneyliler kuzeyi öyle zannediyordu. Tabii... İlgisi yok... Bu fılmde ne kuzeyin ne de güneyin sefil olmadığını anlattık. Aynı halk, aynı dil... 1952'den beri birbirini görmeyen parçalanmış aileleri anlattık. Sınıflara girdik ve okullardaki eğitimin filmini çektik. Güneyin ve kuzeyin birbirleri hakkında gençlere nasıl ders verdiklerini belgeledik. İki taraf da birbirini kötülüyordu. Sonra ortak bir şarkı bulduk. Her iki tarafta da hâlâ söylenen. Kuzey Kore'den bir sımf başladı şarkıyı söylemeye, öyle bir kurgu yaptık ki aynı şarkının devamını Güney Kore*deki bir sınıf getirdi. Çektiginiz belgeselleri bir gün biz de izleyebilecek miyiz? KARABUDA Teşekkür ederim... Böyle bir şeyi düşündüğünüz için... önümüzdeki Sinema Günlerinde, Barbro ve benim çektiğimiz filmlerin toplu bir gösterisini yapmak istiyorlar. Filmler Isveç teİevizyonunun malı... Sarunm onlarla ilişki kurup bir kısmını gösterecekler. Ürug,40 Operasyonlar Cudi Dağı'nın güney kısmında bulunan Mardin'in Silopi ilçesine bağlı Irak sınırı yakınlanndaki Gurümlü'de pusuya düşürerek on bir guvenlik görevlisini şehit eden \e 2025 kişi kadar olduklan sanılan PKK'lı grubun yakalanması için bölgeye takviye kuvvetler gönderildi. ŞırnakSilopiUluderece üçgeninde yoğunlaştırılan operasyon için Şırnak 23. Sınır Jandarma Tugayı, Siirt 70. Piyade Tugayı, Siirt 11 Jandarma Alay Komutanlığı ile Diyarbakır ve Siirt'ten gönderilen özel harekât timleri operasyon bölgesindeki arama calışmalanna katıldılar. Çatışmanın yakınındaki ŞırnakUludere kesiminde güvenliği sağlamak amacıyla yol boyunca askerlerin çok sıkı önlem aldıklan gozleni\or. Girişçıkışları surekli kontrol altında tutan guvenlik güçleri, bölgeden geçiş yapan kişilerin kimliklerini \e arabalarını not ediyorlar. Tfeşilyurt YineVestel'den... Yine en iyi imkân... HERKESE AÇIK jlVESTELÇEKI TELEVIZYONVIDEO J Vestel'in Herkese Açık "Çek"ini kesin. En yakın Vestel Yetkili Satıcısı'na gidin. 3 yıl garantili televizyonlara, videolara 150.000 TL daha az ödeyerek sahip olun. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin bu kararı uyarınca, sanık Binbaşı Çağlayan, TCK'nın "hükiimet memurian tarafından efrada karşı yapılacak suimuameleler" başhğı altında yer alan 243. maddesi uyarınca yargılanacak. Bu madde, "mahkemeler ve meclisler reis ve azalanndan vesair hiikümet memurlanndan biri, maznun bulunan kimselerin cunimlerini söylelmek için işkence eder yahut zalimane veya gayri insani veya haysiyet kjncı muameielere başvurursa, beş seneye kadar agır hapis ve müebbeden veya muvakkaten memuriyetten mahnımiyet cezası ile mahkum olur" hukmünu içeriyor. Seri no Fatura no Fatura tarihi Yetkili Satıcı (kaşe ve imza) Bu çek herhangi bir Vestel Yetkili Satn Vestel marka . televizyon ya da video alırken 150.000 (YüzqMTn) TL yerine geçer. .. VESTEL ELEKTRONİK CERECLER TİCARET LTD. STİ. tt* VESTEL TVVİDEO 3 YIL GARANTİLİ 20 Haziran 29 Temmuz 1989 tarihleri arasında geçerlidir. Her cihaz için yalnız bir çek kullanılır. YVESTEL Vestel bır H Polly Peck Inıematıonal PLC kurulusudar