17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet INGÎLTERE Sahıbı. Cumhunyrt Malbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonim Şirkni adına Nadir N'adi • G«nd Yıyın Müdürü: H n u Ccıul, Müessese Müdttrü: Emimt Ljaklıgil. Yazı Işlerı MüdOrü: OkMy Goaeuia. • Haber Merkezı Müdürü: Y«Jçı« Baycr, Sayfa DtUeni YOoctmeıu: AU Acmr, • Ttmsıkiler: ANKARA: Ahmcl T.n. İZMİR. Hikmcl Çctinkay*. ADANA: CeU BaşUifiç. Istenbul Haberlen: Erfau Akyıldu, D15 Haberlcr Ergiıa Balcı, Ekonomr Ongiz TsrtıtB, Kühür Otal Üsler, Spor Danışmanı: Abdilkadir Yurdnuı, Düzdtme Rrfik DıırtM*. Araştırma. ŞSMD Alpay, IşSendıka. Şokn ı b t n d , Yun Haberlen \tcdtl Dofts, Dıa Yazılar: l o n Çalifku, 0 KoordınalOr: Akmet Konüna, • Mali ljler: Erol Erkm, # Muhasebe: BUeal VCKT • BOtçePlanlanut Srrji Ofmaabc^eotlu • Reklam: Toran. Ek Yayınlar Hmtyı Akyol • tdare Hiucjiı Garar, Işletme: ÖMter Çdik, Bılgıtşlem Nail lnal. Basan ve Yayan. Cumhtuıyn Malbualık « Gucttcılık T AŞ. Tttrk Oat> Cıd 39/41 Ca|alotiu 343)4 Isl. PK 246lstanbul Tel 512 05 05 (20 hu), Tdu. 22246 Fu: (1) 326 «0 72 0 «urotor A d u » Zıya GOkalp BJv Inkilap S No 19/4, Td. 133 I] 4147, Tetoı. 42344 F«x (4) 133 II 41/428 # t ı a i r H Zıyl Blv. 1352 S.2/3, W 13 12 30. Teta 52359 Fax: (51) 19 53 «0 • A * M : lnönu Cad 119 S No IKaıl.Tel 19 37 52 (4 hml), Tdoc 62155, Faı (71)19 37 52 TAKVİM: 14 HAZİRAN 1989 îmsak: 3.25 Guneş: 5.24 öğle: 13.09 îkindi: 17.08 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.34 İçişleri Bakanlığı 'nın yaptığı açıklamada pazartesi akşamına kadargelen toplam 2068 kişiden 2 kişiye resmen sığınma hakkı verildi. 32 kişiye kalma izni verilirken geri kalan çoğunluk isepolisle temasta olmaları koşuluyla geçici izinle îngiltere 'ye alındı. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA tngiltere'nin Türkiye'ye vize uygulamaya başlamasına on gün kala, Türkiye'den gelerek siyasal sığınma isteminde bulunanlann sayısı artmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, pazartesi akşamına kadar gelenlerin toplam 2.068 kişiyi bulduğunu açıkladı. Ancak bunlardan sadece 2 kişiye şimdiye kadar resmen sığınma hakkı tanındı, 32 kişiye kalma izni verildi. Geri kalan çoğunluk ise polisle sürekli temasta kalmalan koşuluyla geçici izinle Ingiltere'ye alındı. Şimdiye kadar gelenlerden 118 kişinin ise kendi istek Vizeye lOgün kalaütica akını hızlandı leriyle Türkiye'ye geri döndükleri açıklandı. Hem siyasal sığınma isteminde bulunanları caydırmak hem de kalacak yer temin etmek amacıyla aynlan 4 cezaevinde ise halen 100 kişi bulunuyor. "Îngiltere Göçmenler Konseyi" adlı özel kuruluş, sığınma isteminde bulunanlann cezaevlerine yerleştirilerek kendilerine suçlu gibi davranılmasına karşı olduklannı açıkladı. Konsey sözcüsü, sığınmacılann gelip kalabilecekleri ve otel gibi kullanılacak geçici bir bannak kurulmasını şimdiye kadar gerçekleştıremediklerini söyledi. Çoğunun Kürt olduklan öne sürülen sığınmaalara yardımcı olmak amacıyla bazı Kürt derneklerinin bir araya gelerek oluşturduklan "Kürt Göçmen Destek KomitesT'nin sözcüsü ise, vize yürürlüğe girene kadar, daha çok sayıda sığınma istemi olacağını umduklannı söyledi. Sığınmacılann belediyeye ait boş binalara, kilise ve kullamlmayan depolara yerleştirildiklerini belirtti. Sözcü, "lngiliere hnkümeti Türkiye'ye kapıyı kapatü. Ama vizeye kadar gelecekleri alır. tngiltere 1992'ye hazırlanıyor. AT ülkeleri arasında AT yurttaşlannın serbest dolaşım hakkı olacak. Ama yabancılar için bu hak ne ölçüde geçerii? tngiltere de diğer Avrupa ülkeleri gibi Türkiye'ye vize uygulamak zorundaydı. Avrupa bütünlügü için aolan bir adımdır vize. Şimdi Türkiyeden 23 bin kişi gelmiş, fark etmez" dedi. Türkiye'ye vize uygulanmaya başlanması ile Türklerin Îngiltere'ye girişlerinde hukuken değişen bir şey olmayacak. tngiltere, Türk yolculara vizeyi giriş yaptıklan havaalanı ya da limanda veriyordu. Ülkeye girmesini uygun bulmadıklannı derhal ya da ilk fırsatta geri göndererek yolculann maddi ve manevi kayba uğramasına yol açıyordu. Şimdi, Türkiye'de faaliyete geçecek olan vize ofisleri, Ingiltere'ye gitmek isteyen herkesin durumunu inceleyecek ve ülkeye girmesinde sakınca görmediklerine izni orada verecek. ö t e yandan Ingiltere'nin Türklere 23 hazirandan itibaren vize uygulanacağını ilan etmesinın ardından bir açıklama yapan tngiltere'nin Bonn Büyükelçisi, Federal Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlannın başvurularını mektupla yapmasını öngördü. ABD Elçiliği'ne sığınan Çinli aydın Fang Lizhi, ABDÇin ilişkilerini gerginleştirdi Pekin'de Fang krizi Çanakkale'de turizm ÇANAKKALE (A.A.) Çanakkale Valiliği, bu yılın ilk beş ayında Çanakkale'yi ziyaret eden yaklaşık 58 bin turistten, 20 binini Avustralyahlarm, Yeni Zelandalıların ve îngilizierin oluşturduğunu, bildirdi. Yetkililer, gelen turistler arasında, 1915 yılındaki savaşlarda büyük bir bozguna uğrayarak geri çekilmek zorunda kalan Anzak ordusunda görev yapanların da bulunduğunu söylediler. Çin yönetimi, ABD Elçiliği'ne sığınan muhalif aydın Fang Lizhi ve eşinin tutuklanması için sınır kapıları ve havaalanlarını uyardı. ABD, Fang'ın Çin yönetimine teslim edilmeyeceğini açıkladı. Öğrenci tutuklamaları sürüyor. 7İBD 819 TÇürk ailesine Habcr Merkezi ABD'ye göç için Türkiye'den yapılan başvurulara uzun zamandır beklenen sonuç nihayet çıktı ve ABD yönetiminin 819 Türk ailesini göçmen olarak kabul edeceği bildirildi. Yapılan 300 bin başvuru arasında bilgisayarla seçilen 819 Türk ailesi yakında ABD'ye göç edebilecek. lstanbul Universitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Haber Ajansının haberine göre 1 tnart 31 mart tarihleri arasında ABD'ye göçmen olabilmek için yapılan başvurular incelendi ve toplam 20 bin yabancı ailenin ABD'ye kabulü kararlaştınldı. Bir üst düzey yetkili bu konuda şu bilgiyi venü: "ABD bükümeti Op1 programı çerçevesinde 20 bin yabancı ailenin ülkeye göçmen olarak kabııliinıi benimsedi. Buna göre yapılan başvurular bilgisayarla degerlendirildi ve 15 Mayıs 1989 tarifainde kesin sonuçlar elde edildi. Buna göre 20 bin göçmen ailenin yiizde yinni beşi olan S bin aile Bangladeş'teu seçildi. tkinci sırada Pakistan geliyor. Türkiye'den de 300 bin aile Amerika'ya göç etmek istegi ile başvurmuştu. Bunlar arasından 819 aile reisi seçilmiştir." Yetkililer, ABD'ye göc edecek Türk aile reislerinin konsolosluga başvunnası gerektigini, kendilerine en yakın zamanda bilgi verileceğini belirttiler. göÇ izni Dış Haberler Servisi Çin'in başkenti Pekin'de demokrasi ve özgürlük yanlısı gösterilerin 4 haziranda Halk Kurtuluş Ordusu birlikleri tarafından kanla bastınlmasının ardından başlayan yaygm tutuklamalar sürerken, ABD'nin Pekin Elçiliği'ne sığınan ünlü muhalif astrofizikçi Fang l i z hi Çin ve ABD arasında yeni bir gerginlik kaynağı oldu. Haklannda Çin makamlan tarafından tutuklama karan çıkartılan Fang Lizhi ve eşi Li Şaşian'nın durumuna diplomatik bir çözüm bulunması için ABD ve Çin'in Washington Büyükelçiliği yetkilileri arasında yapılan üçüncü tur görüşmelerden de sonuç alınamadı. Çin'in VVashington Büyükelçisi Han Su, Dışişleri Bakanı James Baker ile yaptığı görüşmeden sonra ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan çıkarken basına açıklagunu bildirirse, kendisine inanır ma yapmadı. ve onu koruruz" dedi ve Çin poÇin hükümeti muhalif Fang ve lisinin Fang ve eşini tutuklamasıeşinin ülke dışına kaçması olası na izin vermeyeceklerini belirtti. lığına karşı tüm sınır kapüanm ve Fang Lizhi ve eşi aleyhinde havaalanlannı uyardı. Kamu Gü Çin'in resmi yaym organlan taravenliği Bakanlığı'nın Pekin rad fından başlatüan kampanya süyosunda yayımlanan açıklamasın rerken, ABD'nin Pekin Elçiliği da Fang ve eşinin "karşıdevrim çevresinde de Çin yönetimi yaneilik snçundan" arandıklarını ve lısı kalabalıklann biriktiği haber kaçmaya çalışabilecekleri kayde veriliyor. ABD'nin Pekin Büyüdildi. Fang ve eşinin fotoğrafla kelçisi James Lilley "Giidümlü nru yayımlayan Çin televizyonu gösterilerin yapılmasını zaten STOCKHOLM (AA) Isveç Başbakam Olof Palme'nin dul eşi ve 28 Şubat 1986'da Palme'nin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldınnın tek görgü tanığı Bayan Lisbet Palme, cinayet sanığı Christer Petterson 'un davasında tanıkhk yapmak için bazı koşullar öne sürdü. Mahkeme heyetine bir mektup göndererek, eşinin ölümünden bu yana büyük ÇJBT»Saharoviı Pekin'deTienanmen Meydanı yeniden trafiğe açıldı TankJarın büyük bölümü meydanı terk ederken, bazı birliklerin halen stratejık noktalarda sıkıntıiar çektiğini, halen de uslendıkterigözlenıyDc "Çin'in Saharov'u oterak bilinen astrofizikçi Fang LJzht (küçüktotoğraf)ise ABOve Çin arasında "üıpiomatok somn" haline geliyor. (Fotoğraf: AP) çekmeye devam ettiğini kaydeden Bayan Palme, ünlü astrofizikçinin "yabancı beUryordnk" dedi. ABD Dışişleri ras açısından bir trajediden baş ediyor. tanıkhk yapmaya hazır güçler" tarafından desteklendiği Bakanlığı Sözcüsü Margaret Tnt ka bir şey degildir" diye konuşÇin televizyonu dün verdiği haolduğunu belirtti, ancak ni öne sürdü. willer de Çin polisi ve güvenlik tu. berde, polisin, gösterilerin Tietanıklığı sırasında sanığın ABD'nin Fang Lizhi'nin tutuk kuvvetlerinin başka muhaliflerin Temel özgürlükleri kullandık nanmen Meydanı'nda başladığı salonda bulunmamasını, lanmasına izin vermeyeceği bildi ABD Büyükelçiliği pne sığjnması lan için yüzlerce kişinin Çin po günden itibaren lider olarak kaiçeriye dinleyicilerin rildi. AP'ye demeç veren üst dü ve Fang çiftimn elçilikten kaçma lisince tutuklanmasını eleştiren bul edilen 21 öğrenci için tutukahnmamasmı, ifadesinin zeyde bir ABD'li yetkili "Bir kim sını engellemek amacıyla binayı sözcü, "Bu tutuklamaları, insan lama emri çıkardığını duyurdu. teybe ve filme ahnmamasım se bizim herhangi bir büyükelçi kordon altına aldığını bildirdi. haklannın yeni bir ihlali olarak Güvenilir kaynaklar, 34 hazişart koştu. ligimize sığınır ve tehlikede olduABD Dışişleri Bakanlığı'ndan göriiyoruz" ifadesini kullandı ve ran gecesi ordunun Tienanmen yapılan açıklamada Çin sert bir dille eleştirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margaret Tutwiller Çin lideri Dens Siaoping'in "bindigi dah kesmekte oldngnnn" öne sürdü. Tutvviller, "Deng, Tienanmen Meydanı'nda düzenlenen operasyonun gerçek sorumlusD ise bu, kendi istedigi refonnlan baltalamaktan başka sonnç vermez" dedi. Sözcü, "Bu, Çin, Çin halkı ve gelecek knsaklara bırakılacak mibunun, "Geri atılmış bir adım" olduğunu söyledi. Sözcü, Tienanmen Meydanı'nda 3 haziranda olan bitenleri herkesin gördüğünü kaydetti, barışçıl ve silahsız göstericilere karşı gerçek mermi kullanılmasını kınadı. Çin'de daha fazla demokrasi ve özgürlük istemi ile başlayan gösterilerin kanlı bir şekılje bastınlmasından sonra, güvenlik güçleri öğrencileri tutuklamaya devam Meydanı'nda düzenlediği kanlı müdahaJeden sonra, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun gizlendiğini belirtiyorlar. Çin televizyonu taşra kentleri Hangzu, Sian, Nanjing ve Çin'in en büyük kenti Şanghay'da dün yüzlerce kişinin tutuklandığını bildirdi. Şanghay'da tutuklananlar arasında Bağımsız tşçi Birliği lideri Li Zibo ve 19 yaşındaki öğrenci lideri Yao Yangzan'ın da bulunduğu öğrenildi. Patme'nin eşi tanıkhk için koşul öne sürdü Gaziantep Universitesi GAZİANTEP (AJİ.) Kuruluşunun 1. yıldönümü kutlanan Gaziantep Universitesi Tıp Fakültesi'nde, bir öğretim üyesine 1.6 öğrenci düştüğü bildirildi Dekan Prof. tbrahim Baydar, Tıp Fakültesi'nde, 16 öğretim üyesine karşılık 26 öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek, "Bu nedenle öğrencilerimiz çok iyi bir akademik dönem geçirmişlerdir. Bir öğretim üyesine 1.6 öğrenci duşüyor. 4 Çinli şair Bei Dao, Çin yönetimini ve Tienanmen katliamını değerlendiriyor Despotluğıınkökti köylülükte' Çin yönetiminin peşine düştüğü ve 40 aydından oluşan "kara liste"de Fang Lizhi ile birlikte yer alan Bei Dao şöyle diyor: "Yönetimde hâlâpartinin ilk kuşağı var. Köylü zihniyeti, bunlann despot zihniyetinigüçlendirmiştir. Bunlar tahta çıktıkları andan itibaren halkı paspas olarak görürler." Dao'yagöre "dünyadaki demokrasi dalgasını hiçe sayan" Çin yönetiminin "budalaca tutumu" baskıcı politikaları faşizm aşamasına getirmiş bulunuyor. ra. sahip olân despotlar kliğindeki ahlaki yozlaşmanın derecesini kavramakta güçluk çekiyorlar. Çıkariarı tehlikeye girdiğinde, bu kligin başvurmayacagı araç voktur. Bu da bize tutucu guçlerin iktidar mücadelesinden neden genellikle galip çıktığını açıklamaktadır. Şu andaki despotlar kliginde ipleri elinde tutanlar, 80'ini aşmıs birkaç ihlivardır. Çoğu kez akıl ve mantık dışı davranıyorlar ve sokaktaki adam bu davranışlan anlamakta güçluk çekiyor. Bir de şunu eklemek gerekiyor: Çin komunizmi başından beri bir köylü ayaklanması niteliği taşıyordu, şu andaki liderlerin hemen hepsi de partinin ilk kuşağının temsilcileridir. tlk devrim yıllannın köylu zihniyeti bunlann despot zihniyetine güç vermişlir ki Çin tarihinde bunun orneklerine sık sık rastlanmaktadır. Bunlar, (ahta çıktıklan andan itibaren halkı bir paspas olarak görürler. Tercihleri de çok kolaydır: Kurban etmek ya da baskı uygulamak." Yönetimin kalliamdan sonraki ikinci adımının "entelektüellere saldırmak" olacağıru tahmin eden Bei Dao, "Bir grup tanınmış entelektüel ya tutuklanacak ya da bir biçimde cezalandınlacaktır. Güvenilir kavnaklara gore, şimdiden bin kişiyi kapsayan kara listeler hazırlanmış durumda. İlk liste 40 kişiyi (aralarında benim de adım var) kapsıvor. Bunlar entelektüelleri demokrasi hareketinin kolü niyetli "beyinleri" olarak göregelmişlerdir. Bir nokta dışında doğnıdur bu göruş: Bu beyinler "kolu nivetii' değildirler" diye yazıyor. Son on yılın "aydınlanma hareketinin" Çin'in geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan ozan, "Bu dönem entelektüellerin nıhlannı korumasına vardımcı olırıuş. bütün ulusa demokrasi bilinci taşjmışlır. Ve bu on vıl içinde iktidardakilerin entelektüellere karşı korkusu gittikçe artmıştır. İdeolojide tek yön yaratma amacıvla 1983 ve 87'de yüriitülen kampanvalann başarısızlığı da huzursuzluğu iyice >a>mıştır. Partinin eski genel sekreteri Hu Vaobang enlelektüellerle ilişlüleri duzeltmeye çalıştıysa da, valmz kaldığı için o umutlar da ortadan kalkmıştır" diye surdürduğu yazısını, bir kaygıyı dile gelirerek bitiriyor: "Eğer Çin vönetimi dünyadaki demokrasi dalgasına katılarak akılcı bir polilika yurütebilsevdi. halkla çelişkiler orladan kalkabilecekti. Ancak tercih, budalalıkbaskı olmuştur ve halk bu budalalıgın bedelini odemek zorunda bırakılmışlır. Kan akmava başladığı andan itibaren kısır döngüye girilir, uluslaki derin yaralann iyileşmesi guçkşir. Ne var ki. bir şe)den emin olabiliri/: Bu son değil, başlangıçtır. veni bir dönemin başlangıcı. Baskı politikaları fa>i/m aşamasına girmiş ve son gunlerini >aşama>a ha.şlaıııı>tır. l'aşiım eninde sonunda demokrasi laralından lopraga gomüleceklir." YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Tanınmış Çinli ozan Bei Dao, Tienanmen Meydam katliamı nedeniyle kaleme aldığı bir makalede, ülkesindeki "baskıcı politikalann faşizm aşamasına girdiğini ve son günlerini yaşadığım" one surdü. Çin yönetıminın "dünyadaki demokrasi dalgasını hiçe sayarak" baskıcı yöntemler uygulamasını "budalahk" olarak tanımlayan Bei Dao, "şimdi halk bu budalalıgın bedelini ödemek zorunda bırakılmıştır" dedi. Bei Çinli şair Bei Dao. (Fotofiraf: Yavuz Baydar) Dao ayrıca, katliamdan sonra rejimin şiddetinin entelektüellere yöneleceğini kaydetti. Çin Devrimi'yle yaşıt olan, ülkesindeki sosyalrealist akımlara ve "köylü" yazınına meydan okuyarak Blake, Baudelaire ve Eluard etkisindeki şiirleriyle adını ilk kez 1978'de "Bugün" adlı dergi çevresinde duyuran ve 1980'lerde dünya çapında üne kavuşan Bei Dao, astrofizikçi Fang Lizhi ile birlikte Mao "kültünun" ve tek parti rejiminin karşısında siyasi demokrasi savaşımının en onde gelen sozcüleri arasında yer alıyor. Kültur Devrimi sırasında inşaat işçisi olarak çalışmak zorunda bırakılan Bei Dao'nun ismi, Çin yönetiminin 40 aydından oluşan "kara liste"sinde bulunuyor Dao, bir süredir Avrupa'da "gönüllü sürgürT'de yaşıyor. Çinli ozan, Tienanmen Meydanı katliamıyla ilgili olarak Isveç'in en büyük gazetesi Dagens Nyheter'e yazdığı özel makalede, olayı Hitler'in cinayetleriyle kıyashyor ve "Çin'in yeniden karanlığa gömülecegini" belirtiyor. Pekin'deki demokrasi hareketinin "gücü ve banşçılığıyla" modern tarihte "benzersiz" olduğunu öne süren Bei Dao şunları yazıyor: "Demokrasi ve banşa yönelmiş olan bir dünyada, reform gerçekleştirmeye ve kendini dışa açraaya çabalayan bir ülkenin başkentinde böyle bir olayın yaşanmasını anlamak çok güçtür. Oğrenciler demokrasi istivorlar, aldıklan >anıt despotizmin acımasızlığı olu Bitki Koruma Sempozyumu TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü 'nce düzenlenen Birinci Uluslararası Bitki Koruma Sempozyumu Tekirdağ'da başladı. Belediye toplantı salonunda surdürülen sempozyumda konuşan Tekirdağ Valisi Oğuzkaan Koksal, bitki koruma ilaçlarınm bilinçsiz kullanımımn çevre üzerinde bazı sorunlan da berabehnde getirdiğine değindi ve "Tarımsal savaştan galip çıkmak için üretici, teknık eleman ve araşurmacı arasında işbirliği sağlanmalıdır" dedi. Avrupa'da temiz otomobil yasası HADİ ULUENGtN BRUKSEL Avrupalılar, 1 Temmuz 1992 tarihinden itibaren "temiz otomobillere" binecekler ve bu sayede çevre kirliliğini asgariye indirgeyecekler. AT bakanlarının uzun pazarlıklardan soııra geçen cumartesi günü Lüksemburg'da onayladıklan yeni karara göre.on ıki topluluk ülkesinde üretilen ve trafığe çıkan binek otomobilleri, karbondioksit gazlannın atmosfere kanşmasını engelleyen özel filtrelerle teçhiz edilecek. Söz konusu karar, motoru 1400 santimetre kupten daha az olan bütün taşıtlar için geçerli olacak. Daha büyük hacimli otomobillerin filtre ile donatılması ise, 1985 yılından beri AT devletlerinde uygulamaya konulmuş durumda. Ortak Pazar bakanlan tarafıııdan yururluğe sokulan yeni yönetmeliğin "püf noktasım" ve otomobil lobileri arasında büyuk çekişmeye yol acmasının nedeninı, kararın, /\vıup<ıu<ı •»aııian otomobillerin yuzde 65'ini teşkil eden küçük taşıtlar için geçerii olması oluşturuyor. Çunku söz konusu filtreler, bu taşıtların üretim maliyetlerinde yüzde yedisekiz oranında bir artışa yol açıyor. Oysâ, AT otomobil fabrikalarının en önemlileri arasında yer alan, Italya'da Fiat, Fransa'da Peugeot Citroen ve İngiltere'de British Leyland firmaları, henüz filtreU üretime gecmek için altyapı oluşturmuş değiller. Buna karşılık, Federal Alman fabrikalanndaki tezgâhlardan çıkan bütün taşıtlann hemen hepsi, derhal filtreli olarak piyasaya süriilebilecek nitelikteler. Üstelik, şu anda Alman firmaları filtre uretiminde de tekel durumundalar. Bu yuzden, önümuzdeki dönemde, maliyet artışı daha az olacak olan Alman ve Japon otomobillerinin diğerleriyle rekabet şansının yükselmesi, Renault dışındaki Fransız fabrikalarıyla, Italyan ve Ingiliz üreticileri kara kara duşündürüyor. Çocuk felcinde aşı hedefi CENEVRE (UBA) Dünva Sağlık Örgutü (WHO) 1990 yılma kadar dünya çocuklanmn yuzde 80'ini çocuk felcine karşı aşılama hedefine, Türklerin şimdiden ulaştığını açıkladı. U'HO aşı programı direktörü dokıor Ralph Henderson, kuruluşun her yıl 25 bin kişinin olUmüne neden olan çocuk felci hastalığını 2 bin yılma kadar etkisiz hale getirmek amacı ile 1990 yılma kadar dünya çocuklanmn vüzde 80, 2000 yılma kadar da yüzde 90 'mdan fazlasını aşılamayı hedef aldığını belirtti. Oğrenciler tutuklanıyorÇinliöğrencılerinTienanmen'deki "demokrasi gösterisi" kanlı bir katfiamla bitti. Ûğrencilere karşı başlatılan tutuklama kampanyası ise bütun hızıyla devam ediyor. Bazı oğrenciler kırsal bölgelere çekildiler. yor; banş istivorlar, karşılığında kurşun yiyorlar. Siyasi liderkrin önünde, halkla çelişkilerini ortadan kaldırmak için pek çok fırsal dogmuştu. Ancak her defasında bu fırsatları kaçırdılar. Kanımca bunun en önemli nedenleri, liderlerin kendi çıkarlarını düşünmeleri ve kafalannın mantarlaşmış olmasıdır. On yıl once başlatılan reform daha ilk andan itibaren derin bir bunalıma yol açtı: Çünkü reformlar, kendileri reforma tabi tutulması gereken ve salt bu yüzden reformları ekonomik alanda sınırlayan kişiler tarafından gerçekleştirildi. Ancak bunlann ekonomik reformlar gerçekleştirildiklen sonra loplum düzeniyle anlaşmazlığa düşmesi de kaçınılmazdı. Siyasi reformların gereksinimi acık biçimde ortaya çıkmıştı." Siyasi reformlann liderlerin çıkarları karşısında ciddi bir tehdit oluşturduğunu bildiren Bei Dao şöyle surdürüvor: "Sıradan insanlar, ülkede 40 yıl boyunca sınırsız bir siyasi iktida Ermeni belgeleri Hollanda'da LAHEY (Cumhuriyet) Osmanlı arşivlerindeki Ermenilere ilişkin belgelerin tasnif ve kataloglanması tamamlanan bir bölümünün mikrofilmleri dün Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Ismet Birsei tarafından Hollanda Kraliyet Kütüphanesi'ne teslim edildi. Kütüphane müdürü Van Der Koo 'ye sunulan mikrofılm seti, 1691 ile 1894 yılları arasındaki dönemin belgelerini kapsıyor. Teslim töreninde bir konuşma yapan Büyükelçi tsmet Birsei, Ermeni iddiaları konusunda "biz haklıyız onlar haksız" tartışmasma girmeye gerek görmediğini belirterek bu konuda gerçek hükmün ancak tarihi belgelere dayanılarak verilebileceğini vurguladı ve "Turk milleti şaibe allında kalamaz" dedi. Prof. Dr. Nusret Fişek sağlık politikasını eleştirdi: Hükümet kamuoyunu oyalıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek, "Herkes için sağlıklı yaşam dünyanın hiçbir ülkesinde hastalardan para alarak sağlanmamıştır" dedi. Prof. Fişek, hekim yetiştirme ve istihdam politikalarının da tutarsız olduğunu bildirdi. "Tiim halkımıza sağlıklı bir yaşam saglamak için ne vapılmalı?" sorusunu yanıtlayan Prof. Fişek, "Hükümet ve sağlık sözcüklerini bir arada düşündükçe, 'Kişinin lafına bakılmaz, huneri yaptıklarıyla görülür' özdeyişini anımsadıgını" belirtti. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Fişek şöyle dedi: "Bu sorunun yanıtlanmasından önce saghğın tanımlanması gerekir. Sağlık, sadece hastalığın olmayışı değil, bedence, ruhçR ve sosyal yönden lam iyilik halidir. Bu tanım benim değil, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın tanımıdır. Halkımızın büyük çogu geçim derdinde iken, ülkemizin zenginlikierinden belli bir sınıfın yararlandığım görmesi insanda "sosyal iyilik yaratır mı?' Kişi sağlıklı olabilir mi? Kişilerin hasta olunca tedavi edilebilmeleri de sağlıklı yaşam için yeterli degildir. tyi beslenmesi, sağlıklı bir konutta yaşaması, çalışma ve dinlenme koşullannın saglanması gerekir. Bugün ryi beslendigini söylemek olanağı var mı?" Sağlıklı yaşam için ne yapılmalı sorusunun hükümete sorulması durumunda ortada çağdaş bir sağlık politikası oluşturulamadığınm kolayca anlaşılacağını söyleyen Prof. Fişek şoyle dedi: "Tum halkına sağlıklı yaşam sağlayan gelişmiş ülkeler, kişilerin sağlık harcamalarını \a genel bütçeden ya da kâr amacı gütmeyen zorunlu sigortalar eliyle ödeyerek gerçekleştiriyorlar. Hükümetimiz bunu genel sağlık sigortası sislemi kurarak yapacak mı? Bunu bu hiikümetten alü yildır dinliyonız. Ellerini tutan mı var? tstedikleri kanunu bir günde çıkanyorlar. Bunu neden çıkarmıyorlar? Türkiye'de genel sağlık sigortasının uygulanamayacagını biliyoriar da ondan. Işte BagKur örneği ortada. Serbest çalışanlann sağlık sigortası primi ödemesi zorunludur. BağKur üyelerinin üçte biri sağlık primi ödemiş. Onlar da hastası olan aile reisleridir. Demek oluyor ki, halkın üçte ikisi sağlık sigortası istemiyor. Peki, hükümet niye olmayacak işi savunuyor? Bunun bir yanıtı var: Hükümet sağlığa önem verir görünmek istiyor. Genel Sağlık Sigortası Yasası, Sağlık Hizmetleri Temel Yasası, sağlık işletmeleri gibi fikirlerle kamuoyunu oyalamak istiyor." (5TÎYOK.S R O.2AHBKJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle