25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1989 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 Meydaıılarda seçiın heyecanı Anarşi hortlar UFUK TEKİN İLKER MAGA ADANA / MERSİN Başbakan Turgut Özal Mersinli yurttaşlara "Eski karanlık giinlere mi dönmek istersiniz yoksa ilerlemek mi istersiniz" diye sordu ve "Tabii ki ilerlemek istersiniz. Belediyeleri eski anarşi mihraklanria leslim etmeyin" dedi. Özal'a Adana'da bulunduğu sırada küfreden Mehmet Şendağ isimli bir yurttaş gözaltma alındı. Başbakan Turgut Özal, Çukurova gezisinin ikinci günilnü, Adana, Mersin veTarsus'ta çeşitli tesislerin açılışını yapıp, salon toplantısında konuşarak geçirdi. Dün ilk olarak Adana Anakent Belediyesi'nceyapımı sürdürülen regülatör köprüde kısa bir incelerae yapan Başbakan Özal'a, konvoy Alimünif Caddesi'nde iken Mehmet Şendağ adlı bir yurttaş tarafından küfredildi. Kısa bir şaşkınlık anından sonra güvenlik güçleri olaya müdahale ederek Şendağ'ı gözaltma aldılar. Adana Emniyct Müdürü Bolal Bolatoğlu, Mehmet Şendağ'ın "bazı garip hareketler yaplığı için incelemeye alındığım" söyledi. Metal İşleri Küçük Sanayi Sitesi'nin açılışına katılan Başbakan Özal, burada yaptığı konuşmada son beş yılda büyük kentlerde "Avrupai bir gelişme" yaşandığını anlatırken siyasi partilere yönelik şu suçlamada bulundu: "Bugün muhalefetle olan partiler eskilerin devamıdır. Şimdi siirekli eleştiriyorlar. o vakit durdular. Sorarlar insana. Bugün kentlerde Avrupai gelişmeler var. Siz daha önce niye yapmadınız? Şimdi söylediklerinize millet inanır mı? Seçilmek için insanları iş vaadi ile kandırmak. halta belediyenin makam arabasının şoförliiğü için 20 kişiye birden söz vermek doğru mu?" Başbakan Turgut Özal, Türkiye'de işsizliğin azaldığını ileri sürerek bu durumun devletin yurttaşlara iş vermesinden değil, devletin iş yaratıcı ortamları hazırlamasından kaynaklandığını söyledi. İktidar partisi adaylarına oy verilmesinin getirilecek hizmetin artmasına bağlı olduğunu anlatan Özal konuşmasını şöyle sürdürdü: "AdanaJılar. sizden ricam, belediye başkanınızı iktidaria ahenk içinde çatışacak ve Adanalıya daha fazla hizmet verilecek larzda seçin. Eğer yapılan işleri takdir ederseniz, kıymet bilirseniz, Allah da sizlere daha iyi hizmetler verecektir." Açılışta konuşan Anakent Belediye BaşkanıAytaç Durak da önceki gün belediye önünde bulunan bir grup yurttaşın, Başbakan Özal'ın konvoyu geçerken yaptığı protestoda "haklı" olduğunu belirterek, "Çünkü gecenin 01.00'inden beri Adana Belediyesinin konul kampanyasına başvurmuşlar ve kuyruğa 'ZAL İNÖNÜ girmişlerdi" dedi. Durak, SHP adayı Selahaltin Çolak'ı belediye başkanı seçilmek için yurttaşlara iş vaadinde bulunmakla suçladı, seçimi farklı kazanacaklarını ileri sürdü. Başbakan Özal yapımı tamamlanan ve 13 milyara mal olan 739 işyerinin bulunduğu Metal İşleri Küçük Sanayi Sitesi'nin açılışını yaptıktan sonra karayolu ile Mersin'e geçti. Mersin'e ulaşıncaya kadar yolda üç kez durdurulan Başbakan Özal için ANAP'lılar kurban kesti. Mersin Spor Salonu'ndaki konuşmasına yurttaşlann coşkulu alkışlan arasında başlayan Başbakan Turgut Özal, 12 Eylül öncesinin yokluklar, kuyruklar ve anarşi dönemı olduğunu vurguladı. Ekonomik sıkıntıların boyulları yüzünden, "dışarıya mendil açıldığını" söyleyen Özal şöyle devam etti: "Dilenmek lafını kullanmak istemiyorum, ama dışanya mendil açlık. Ufacık Lüksemburg bile Türkiye'ye bir milyon dolar kredi verdi. 1980 öncesi kavgasının mumessilleri bugün muhalefettedir. Tekrar iktidara geldiklerinde yine kavga getireceklerdir. A1\AP döneminde gecenin hangi saatinde olursa olsun insanlar emniyet içinde gezebilmektedir. Yapacaklan bir şey olmadığı için bu eski ustalarçamur alıyorlar. Şimdiye kadar söyledikleri hep sıfıra irca olmuştur." Başbakan Turgut Özal Mersinlilere, "Eski karanlık günlere mi dönmek istersiniz?" diye seslendi ve sözlerini şöyle bağladı: '*Eski karanlık günlere mi döıımek istersiniz, yoksa ilerlemek mi istersiniz? Tabii ki ilerlemek istersiniz. Şunu bunu dinlemeyin, en iyi hizmet verecekleri seçin, bu en iyi hizmet verecekleri biz tespit eltik. Bu kişileri secerseniz biz destekleriz, kontrol ederiz. Belediyeleri eski anarşi mihraklanna teslim elmeyin. Yanlışlık yapmayın, bizim size tavsiyemiz budur. Kararı siz verirsiniz, neticesine de siz razı olursunuz. Belediye başkan lan hükümete ters olurtarsa bu terslikten dolayı maalesef bazen zarar görebiliyorlar." Başbakan Turgut Özal daha sonra Tarsus'a geçerek incelemelerde bulundu. Başbakan Turgut Özal daha sonra Mersin serbest bölgesine giderek bir banka şubesi ile bir şirkette incelemelerde bulundu. Serbest bölge yetkilileri tarafından Başbakan Turgut Özal'a bir brifıng verildi. Özal'ın, "Herhangi bir şikâyet var mı?" sorusu üzerine İçel Valisi Teoman Unusan ve bazı şirket yetkilileri, "Serbest bölgeleri destekleme fonu" adı altında binde beş olarak kesilen payın azaltılmasının gerekli olduğunu söylec<iler. Daha sonra yapınu devam eden hal tesislerini de gezen Başbakan Turgut Özal onuruna akşam yemek verildi. Dev uyandı gün de birleşmemek için hiçbir neden yok. Geçmişe yönelik kaygıları unutursak. neden olmasın. Kusur varsa düzeltilir. Her insan hata yapar, her parti hata yapar. Ecevit'le hiçbir kişisel meselemiz yoktur. Alıp veremediğimiz yoktur" dedi. Sosyal demokratlann halkı kandırmaması gerektiğini belirten İnönü, "Bunun iistadı Özaldır. Sosyal demokratlann iktidan için birleşmek gereklidir. Mesele bu kadar açıktır. Kişisel kırgınlıkları, öç alma isleklerini bir yana bırakmalıyız" diye konuştu. Düşüncesinden dolayı hâlâ insanların cezalandmlmasının Türkiye'nin ayıbı olduğunu vurgulayan İnönü, "Biz bunu kabul etmiyoruz. Hiçbir demokratik ülkede böyle bir şey yok. Özal, bu konuda az sonra az sonra deyip savsaklıyor. Eğer böyle devam edersek, kimse bize güven duymaz. İktidara gelince ilk iş, demokrasinin kusurlannı lîüzeltmek. Bunun için senelere ihtiyaç yok. Birkaç ayda düzeltiriz. Demokrasinin üzerindeki bülün gölgeleri kaldınnz" dedi. Özal iktidarını eleştirirken de sözlerine, "O kadar tutarsız işler yaptılar ki" diye başlayan inönü, "Yabancı sermaye gelsin de nasıl gelirse gelsin, diyorlar. Hiç olur mu? Yapişletdevret modelini denediler. Siz hiçbir şey kazanmadınız. Türkiye'yi ucuz emek cenneti diye pazarhyorlar " diye konuştu. İnönü, Honaz'da yaptığı konuşmada "ANAP'lılar, bar vunıp harman savurdular. Honaz'a deprem için 5 milyonluk yardım yaptıklannı duyduk, ama bu yeterli değil" dedi. SHP Genel Başkanı daha sonra, İsabey, Bekilli kasabaları ile Manisa'nın Alaşehir ilçesinde konuştu. İnönü, konuşmalannda iktidan eleştirerek "Aile saltanatına son vereceklerini, bütün yolsuzluklardan hesap soracaklarını" bildirdi. Erdal İnönü, "Hepinizi SHP kervanına çağınyorum" şeklinde konuştu. İsabey kasabasında İnönü'nün konuşması sırasında "ANAP'a üye SHP adayına hayır" pankartı açıldı. Bunun üzerine İnönü, "Seçim hepimizin kişisel kırgınlıklarının otesinde memleket raeselesidir, birbirimize destek olmalıyız. Önemli olan SHP'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkmasıdır" dedi. SHP yöneticileri, pankartı açanların önseçimi kaybeden belediye başkan aday adayının taraftarlan olduğunu söylediler. İnönü, Deniz Baykal ve yöre milletvekilleri, daha sonra önceki gün trafik kazasmda hayatını kaybeden Süller kasabası belediye başkanı Abdullah Etli'nin evini ziyaret ederek annesi ve eşine başsağlığı dilediler. İnönü, Alaşehir'egelirken ilçelerine uğramasını isteyen Karahallılar otobüsün yolunu kestiler. İnönü programın aksadığını, o nedenle Karahalh'ya gidemeyeceğini söylemesi üzerine bir grup partili înönü'yü protesto etti. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da yaptığı konuşmada, belediye başkan adaylarına kefil olduğunu açıklayan Özal'ı eleştirerek, "Adaylara kefalet veren Başbakan'a. Türkiye'de kefil olacak insan kalmadı. ABD bile Özal'a kefil olmaktan çekiniyor" dedi. Baykal, Özal'ın Türkiye'nin gündeminden seçimi kaçırmak istediğini de belirterek TRT'nin ve bazı basın kuruluşlarımn buna alet olduğunu öne sürdü. Baykal, "Gün gelir. bu iktidarın yerinde yeller eser. Yaptıklarının tek tek hesabı sorulur" diye konuştu. MUSTAFA BALBAY ÖMER YURTSEVEN DENİZLİ SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, partisinin Denizli'deki 7. bölge toplantısında yaptığı konuşmada, SHP'nin iktidara her yönüyle hazır olduğunu belirterek "Dev uyandı, ayağa kalktı, yürüyor" dedi. Ecevit'e "birleşme" çağrısını yineleyen İnönü, kendisine hiçbir şekilde kızgın olmadığını, ancak sosyal demokratlann iktidan için tek çatı altında birleşmenin "zorunlu" olduğunu söyledi. İnönü, iktidara geldiklerinde demokrasinin kusurlarını düzeltmek için yıllara ihtiyaçları olmadığını, birkaç ayda düzeltebileceklerini vurguladı. Denizli Spor Salonu'nda düzen. lenen bölge toplantısına, Denizli ve çevre iilerin il başkanları, belediye başkan adaylan ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda yüzlerce yurttaş Özal'a "kırmızı kart" gösterdiler. İl başkanının açış konuşmasından sonra kürsüye gelen İnönü, Türkiye'de yeni bir rüzgâr estiğini, bunun SHP rüzgârı olduğunu söyledi. İnönü şöyle devam etti: "Bizi kimse durduramaz. Yakın gelecekte iktidanz. Bunu biz değil, yurt gezilerinde vatandaşlanmız söylüyor. Verel seçimlerde birinci olan partinin, yakın geleceğin iktidan oiduğu gerçeğini kimse reddedemez. Bu seçim genel seçim gibidir. Çünkü vatandaşlarımız aynı zamanda hangi partiyi iktidarda görmek istediklerini de açıkca belirteceklerdir. İşte o zaman Özal, yüzde 35'in 65'ten büyük olduğu gibi hikâyelerle orlaya çıkamayacak." Konuşmasında Ecevit ve DSP'ye ilişkin görüşlerini de açıklayan İnönü, yurttaşlann çoğunluğunun SHP'yi tercih ettiğini ve seçim sonuçlannın bunu gösterdiğini söyledi. İnönü bu konuda şöyle dedi: "Kimsenin kızmasına gerek yok. Sayın Ecevit, gazetelerde okuduğum demecinde halka saygı göstermek gerektiğini söylüyor. Son seçimde SHP yüzde 25, DSP yüzde 8.5 oy almıştır. Vatandaşİanmız tercihlerini açıkca dile getirmiştir. Biz sosyal demokrat çizgideki iki partiyi geçmişte biıieştirdik, ama Sayın Ecevit her zaman bize karşı çıktı. Daha SODEP'in kurulması aşamasında, bu ortamda parti kurulamayacağını, istediği demokrasi ortamının gelmesinden sonra ancak çalışmanın başlayabileceğini söyledi. Hayın bu yanlış bir düşünceydi. Biz daha ortamı değil diye mücadeleden vazgeçemezdik." Salondaki partililere "Ecevit'in yaptığının kime faydası var?" diye soran İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Açık söyleyeyim, Ecevit'in >apmaya çalıştığını anlamaya imkân yok. Bu seçimlerde kimse Meclise girmeyecek, ama en güçlü parti iktidara yaklaşacak. Bu parti yüzde 25 oy alan parti mi, yoksa baraj geçemeyen mi? Bunian söylediğimizde kimsenin bize kızmaya hakkı yok. Bunlar son beş yıllık yaşamın gerçekleridir. Sayın Ecevit, hâlâ SHP'yi hedef olarak göriiyor ve bu güçlü partinin orladan kalkmasıyla güçleneceğini söylüyor. Ecevit'in kendisini gündemde tutmak istemesini anlıyorum, ama bu tutum sosyal demokraüann iktidara gelmesini engelleyebilir. Sayın Ecevil ileride büyük hizmetler verebilir, ama bunun sosyal demokratlann iktidanyla gerçekleşebileceği ortadadır." Geçmişte iki partiyi birleştirdiklerine dikkat çeken İnönü, "Bu DEMJREL SAMSUOTIA DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, 26 Mart yerel seçım kampanyasının Samsun'daki ilk mitingınde Özal hükümetinin çökmekte olduğunu söyledi, "Ecelleri geldi, ecelleri. Bunlardan iyi hesap sorarsanız 27 mart Turkiye için yeni bir başlangıç olur" dedi. (Fotoğraf: A.A.) DEMIREL Ecelleri geldi TUNCAY ÖZKAN CEMİL CİĞERİM SAMSUN DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, 26 mart yerel seçim kampanyasının ilk mitingini Samsun'da yaptı. Demirel, mitingdeki konuşmasında, hükümetin sonunun geldiğini ve çökmekte olduklannı ifade ederek "Ecelleri geldi, ecelleri. Millet olarak bunlardan iyi hesap sorarsanız, 27 mart sabahı Türkiye için yeni bir başlangıç olur" dedi. Demirel, ANAP hükümetinin ve Başbakan Özal'ın kendisinden, siyasi tabanından ve şapkasından korktuğunu iddia ederek "Onlara acıyorum. Bu memieketi bu hale getirenleri, pahalıhk ve enflasyon yutacak" diye konuştu. Demirel, DYP'nin eski genel başkanlanndan Hüsamettin Cindoruk ve Samsun milletvekilleri ile birlikte dün hava yoluyla Sanısun'a geldi. Saat 12.00'de Samsun Havaalam'na gelen Demirel ve beraberindeki heyet, yaklaşık 1.5 saatlik bir gecikme ile konuşmanın yapılacağı Cumhuriyet Meydanı'na gelebildi. Demirel, konuşmasının başında beraberindeki Hüsamettin Cindoruk'u Samsunjulara takdim etti ve Cindoruk'un bir süre konuşmasını izledi. Cindoruk konuşmasında, Türkiye'yi içinde bulunduğu durumdan kurtaracak tek liderin Demirel olduğunu söyleyerek tüm DYP'lileri Demirel'in etrafında kenetleşmeye çağırdı. Türkiye'nin bozulan ekonomik dengelerinin zamanla iyi yönetimler elinde düzeleceğini ifade eden Hüsamettin Cindoruk şunları söyledi: "Önemli olan şey devletin yapısıdır. Bugün devletin yapısında siyasi bir zelzele meydana gelmektedir. Devletin polisi, adliyesi. devlete hizmet eden memurlar kul haline getirilmiştir. Ülkede iki taoe meclis var. Birisi Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir de aile meclisi var. TBMM'nin kararlannı Anayasa Mahkeraesi bozuyor, ama aile meclisinin karannı kimse bozamıyor. İçinde bulunduğumuz bu durumdan ancak yeterli bir siyasi kadro ile çıkılabilir. Siz, bu seçimde sadece belediye baskanlarını seçmeyecek, devleti de kurtaracaksınız." Kalabalık bir kitleye hitap eden Suleyman Demirel, amaçlarının ülkeyi kötü yönetimden kurtarmak olduğunu bildirdi. DYP Genel Başkanı halka hitaben yaptığı konuşmasında şunları söyledi: "Halk pahalılıktan, işsizlikten bıkmış durumda. Bu ülke yönetimden kurtulmak için çırpınırken, yöneticilerin bir eli yağda bir eli balda. Hazreti Muhammet'e sormuşlar, kıyamet âlâmeti nedir diye. Ayet var, o da bir ülkenin yönetiminin kötü ellere geçmesi*«• demiş. Şu milletin radyo ve televizyonunu kullandılar. Bakalım bu akşam ne yapacaklar? Bir fotoğraf gösterip sözlerimden veriyorlar. Hani nerde millet? Onu göstermekten niye korkuyorlar? Ulkeyi yöneten bu adamlar, sizlerden korkuyorlar. Demirel'den, onun arkadaşlarından niye korkuyorsunuz? Korkmuyorsan topla Samsunluyu meydana; de ki ben 200 lira olan ekmeği 340 liraya, 400 lira olan mazotu 600 liraya çıkarttım. İşsizlik arttı, pahalıhk büyüdü de iyi yapmadık mı de. Gel de söyle bunları. Bunları söyleyebilirler mi? Aklı olan adam bunlan söyler mi? Bunları söylemiyor, diyor ki; ithalatı azalttık, ihracatı arttırdık, ama onun da içi boş." Konuşmasında sık sık kendisini dinleyenlere. "Bunlardan memnun musunuz?", "Pahalıbk Siyah fötr iBaştarafı 1. Sayfada) bereliler yüzlerini mart güneşine dönmüşler. Karşılanndaki seçim otobüsünün üstündeki dev hoparlör bangır bangır bağırıyor: Olmaz, olmaz, olmaz yar, böyle iktidar olmaz. Halkın içinden gelir Demirel, Hamzaköy, Zincirbozan durduramaz, çıkar gelir. Kırsaçlı, bastonlarını çenelerine dayamış, aba paltolu yaşhlar, Cumhuriyet alanındaki otobüs duraklarını mesken tutmuşlar. Burasi tam emekli kahvesi olmuş. İki hoşbeş, bir Demirel, bir Özal konuştukiarı. Aralarında oturuyoruz. Biri adını bağışhyor, "Yılmaz" diyor. "Nereye vereceksin oyunu, Demirel'e mi?" diye soruyoruz. Dudakları gülümser gibi yana kayıyor: Bakacağız ona artık. Yanındaki İbrahim Dede, Yılmaz Dede'yi dirseği ile hafifçe dürtüyor: Kime vereceksin ki? Profesörler, kesesi dolu olanlar Özal'a verecek. Ona gelirliler de Demirel'e. Yaş 74 İbrahim Dede'ye göre, son 10 yıl ikiye ayrılıyor, Kenan Evren'den sonra, Kenan Evren'den önce diye. "Daha önce nereye vermiştin?" sorusuna verdiği yanıt şöyle: Kenan evren öncesinde Ecevit'e vermiştim. Miting alam, maç öncesine, bayram seyran yerine dönmüş. Börekçiler, boyacılar, köfteciler. Bir de gökkuşağı taşıyıcıları, baloncular... Alan, haremlik s"elamlık diye ikiye ayrılmış. O da ne? Erkek kalabalığı şöyle bir dalgalanıyor. Resmi geçit izlermiş gibi, hep bjjlikte başlar sağdan sola dönüyor. Civciv sarısı paltosunun üstüne bir de tilki kürkü atmış hanım geçiyor da... DYP belediye meclis üyesi adaylanndan Süheyla Erol, mitingde belki de Demirel'den sonra en çok ilgiyi toplayan kişi oluyor böylece... Kırmızı üzerine beyaz kır atlı bayraklar Cumhuriyet Alanı'nı süslüyor. Aralarına Demirel'in posterleri serpiştirilmiş. Demirel, çok suskun bekleniyor. Neredeyse birbirinin içine girmiş insanlar, yanlarındakilerle bile konuşmuyorlar. Yalnızca seyrediyorlar. Alkış, tepki yok. Arkaiarda bir yerde davulcu ile zurnacı adeta tepiniyor. Yok yok, en kıvrak ezgiler bile donuk gözlerle dinleniyor. Otobüsün üstündeki görevli, bir yerleri kopartılıyormuşçasına bağırdığına göre Demirel alana girdi. Ön taraftakiler şöyle bir arkalarına dönüyarlar, sonra yine otobüsün üstünde cırpınan adamı ilgiyle izliyorlar. Kalabalığın üzerinden bir el, bir de siyah fötr gözüküyor. Havaya kalkan eller tempo tutuyor: Demirel, Demirel. Dudakları büzüşmüş, ileriye uzayan onlarca kişi, yalnızca bir öpücüğün peşinde. İşte Demirel, otobüsün üstüne çıktı. Kalabalıkta birbirlerini dürten çoğunlukta: Bak, bak çıktı, gördün mü? Aha orada, gördüm, gördüm. Demirel konuşuyor. Kalabalık coşuyor. Bütün bunlar topu topu bir saatliğine Demirel'i görmek için... tan memnun musunuz?" sorulannı yönelten ve "Hayır" yanıtlan alan Demirel, "Özal'ın 1983'te ortalığı boş bulduğu sırada kaptığı sandalyeyi kaptırmaktan korktuğunu" dilegetirdi. Demirel, "Sandalyeyi doldursaydın ya kardeşim. dolduramadın. Parayı NP"' e« i n e l emeğinin hakkını vermedin. Bu hukumetten Türkiye kurtulmadıkça kötii olur. Bu memleketin kötülüğünü isteyen miinafıkhr" biçiminde konuştu. "Çitlik ağaanda elma bittiğini gören var mı? Bunlardan bir şey ummayın" diyen ve Başbakan Turgut Özal'ı, "Yüregj yetiyorsa televizyona gelse de tartışsak" diyerek açıkoturuma davet eden DYP Genel Başkam, "Bu hiikümet kendisi için var. Memieketi, milleti zengin etmek için degil. Yâranını zengin etmek için var" biçiminde konuştu. "26 mart yerel seçimlerinin milletle hükiimet arasında bir hesaplaşma" olacağını belirten Suleyman Demirel, Türkiye'nin 26 martta millet olarak Özal iktidarından iyi hesap sorması durumunda, 27 mart sabahı yeni bir başlangıç yapacağım dile getirdi. Türkiye'yi içinde bulunduğu durumdan ancak kendilerinin kurtarabileceğini öne süren DYP Genel Başkanı, adını açıklamadan SHP'ye de çatarak, iktidar olmalan durumunda SHP'nin ülke sorunlarıyla baş edemeyeceğini öne sürdü. DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, Cumhuriyet Meydanı'ııdaki konuşmasından sonra Samsun Spor Kulübü'nU ziyaret etti. Demirel, kulüp Asbaşkanı Hakkı Tomaç'a DYP adına bir milyon lira nakit para yardımında bulundu ve geçmiş olsun dileklerini belirtti. ERBAKAN Donuk bakışlar (Baştamfi l. Sayfada) rine karişıyor... Ama ANAP konvoyundaki görülütye karşın ya isteksizce el kaldırıyor ya uçuk bir gülümsemeyle geçiştiriyor ya da elleri cebinde ortalıktaki gürültüye hiç bakmadan dönüp gidiyorlardı. *Özal'ın önceki gün başlayan Çukurova gezisinin Adana ve Mersin bölümlerindeki görüntü coşkusuz ve soluk yüzlü insanlardaki umarsızlığjn anlatımıydı. Daha sıcaklar basmamıştı, ama belki de Özal'ın konvoyunu görünce çöken bir durgunluk vardı Çukurova insanında. Özal'ın konvoyu önceki akşam anakent belediye binasının önünden geçerken bu durgunluk dağılır gibi oldu. Gece yarıları kuyruğa giren insanlar, "Cennetten ev alma" umutları suya düşer gibi olduğu için Özal'ın konvoyuna "yuhhh" diye bağırmışlardı. Ancak gezinin dünkü bölümünde yer alan sanayi sitesinin açılışında Anakent Belediye Başkanı Aytaç Durak bu hareketliliğin "haklı bir reaksiyon" olduğunu, günde otuz bin başvuru nedeniyle halkın kuyruklara tepki gosterdığini Başbakan Özal'a anlatarak "mazeretlerini" bildirdi. Dün Adana'dan Mersin'e geçerken Özal'ın konvoyunda bir canlanma oldu. Araç sayısı AdanaL ya göre daha fazlaydı ve Mersindeki spor salonu daha doluydu. Konvoylardaki, salonlardaki "toplama kalabalık"lann coşkusu da sadece kendini göstermeye dayanıyordu. "Mezitli'de ezip geçeceğiz", "Silifke il olsun" pankartlarını taşıyanlar Başbakan özal'a kendilerini fark ettirmenin çabasındaydılar. Tek coşku kaynağı da "Başbakanım tfen burdayım"dan oluşuyordu. Özal'ı Mersin'de karşılayan suskun bir grubun elinde ahşılmışın dışinda pankartlar vardı. Pankartlarda "Nurettin Yılmaz gelmeden seçimi kazanamayız", "Kazanmanuz için Nurettin Yılmaz gelmeli" yazılan, altlaruıda da "Mersin'deki Güneydoğulular" imzası vardı. Bu pankartlara baka baka salona giren Özal, belki de iki gündür gördüğü yüzlerdeki solukluğu ve durgunluğu biraz olsun canlandırabilmek için insanların önüne seçeneklerini sıralıyordu. Yollar yapıldı, köprüler, baraj 26 Mart bayram ADNAN BAŞTOPÇU BOYAL1CA/ORHANGAZİ/ GEMLİK/BURSA Refah Par tisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, "milli görüş"ün iktidar olduğu gün. televizondan çok uzun bir konuşma yapacağım ve bu konuşmada faiz ve verginin kaldırıldığını müjdeleyeceğini söyledi. RP Genei Başkanı Erbakan, dün İznik'in Boyalıca kasabası, Orhangazi, Gemlik ve Bursa'da yaptığı konuşmaiarda ANAP, SHP ve DYP'yi, "Batı uşağı, Ai.ıerikancı, Siyonist ve taklitçi" olmakla suçladı. 26 Mart yerel seçimlerinin, "Milli göriişün bayramı ve kurtuluş günü" olacağını söyleyen Erbakan, "Milli görüşün iktidar olduğu belediyelerde halk meclisleri kurulacak. Bu meclislere diğer partilerden aday olup, seçilemeyenler de girecek. Bizim maksadımız particilik yapmak değil. Bizim maksadımız vatandaşa hizmet elmeklir. Milli görüşçii bir belediye reisi rüşvet almaz, (İznik Gölü'nü göstererek) 'Şu deniz kenarından bir arsa kapatayım da köşe döneyim' diyemez. Şu parti, bu parti ayrımı kesinliklc yapamaz" diye konuştu. RP Genel Başkanı, "milli görüş"ün hıçbir zaman iktidar olamadığını ve geçmişte 4 yıl iktidara ortaklık yapuğını konuşmalarında anımsattı. Sık sık hükümet uygulamalarını eleştiren Erbakan, "Bunlar 12 yıldır tek bir imam hatip lisesi açmadılar. Çünkü bunlann zihniyeti gazino açmaya müsait" dedi. Erbakan konuşmasının sonunda, Başbakan Turgut Özal'ın 26 Mart'ta, yüzde 36'run üzerinde oy alıp cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığı birleştirip, Türkiye'ye ABD'deki gibi başkanlık sistemııi getirmeye çalıştığını ileri sürdü. Erbakan konuşmalarının sonunda "izleyicilerin sağ baş parmaklarını havaya kaldırttı ve "milli görüş yemini" hep bir ağızdan söylendi. Erbakan, Bursa Fomara Alanı'nda yaplığı konuşmada 26 Mart yerel seçimlerinin İstiklal Savaşı ve İstanbuTun fethinden daha önemli olduğunu söyledi. RP Genel Başkanı, Bursa Belediyesinin Bursa'nın "ahlaki turizm merkezi" halinegetirilmesi için hiçbir lar yapıhyor. Tüneller "Fırat'ın berrak sularını GAP bölgesine akıtacak!' Türkiye'nin dış itibarı arttı. Onun için şunu bunu dinlemeyin. Size en iyi hizmeti verecek olanı seçin. Biz zaten bunları birer birer tespit ettik. Bizim arkadaşlarımıza desteğimiz de var. Hem onları kontrol ederiz hem de imkânlarımızla destekleriz. Şimdi siz ilerlemek istiyor musunuz, yoksa istemiyor musunuz? Eğer ilerlemek istiyorsanız yapacağınız belli. Ver oyunu ANAP adayına hem iktidarın nimetierinden yararlan, hem de "belediyeleri eski anarşi mihraklanna teslim etme" Yoksa bir yandan hizmet nedir göremezsin, diğer yandan da 12 Eylül öncesine dönersin. Gelsin kavgalar, cinayetler... Işte ANAP adaylarına oy vermemenin bedeli: Belediye hizmetleri duracak, anarşi ve terör gelecek... Anlaşılan ANAP'ın adayları belediye başkanlığının yanı sıra anarşiye karşı güvenlik görevlisi olarak da hizmet vermeye talip. O zaman bir daha anarşi baslarsa sıkıyönetim yerine "sıkı belediye" ilan edilir. Özal'ın önceki gün Adana'da, dün Mersin'de çizdiği görünüm bu. "Kırk katır mı kırk satır mı" ikilemini çizerken Özal bir de "Yanhşlık yapmayın. Demokrasilerde kararı siz verirsiniz, neticesine de razı olursunuz" diye uyarıyordu. Özal'dan önlerine konan seçenekleri dinleyenlerin yüzündeki durgunluğa bir kıpırtı, reriksizliğe bir renk geliyor. Ama bunun coşku mu, korku mu olduğunu ayırt etmek pek kolay değil. çaba sarf etmediğini uzun uzun anlatarak, "Bunlar ancak Avrupa'dan gelen bitli turistlere garsonluk yaparlar. Antalya'mn Kaş ilçesi ve Kalkan bucağında bir tek yol yokken, Alanya ilçesine cam gibi otobanlardan gidilir. Neden? Çünkü bu Alanya'da Aspendos var. Bu Aspendos denilen yerde eski Yunanlılar taş üzerinde karı oynatırmış. Sevgili Bursalılar bu Aspendosçulara oy vermeyin" diye seslendi. Şeytan Ayetleri isimli kitabın yazarı Salman Rüşdü'yü "sapık" diyerek nitelendiren Erbakan, Özal'ı da Salman Rüşdü'ye kucak açan Avrupa ile işbirliği yapmakla suçladı. Erbakan, "Bu Özal 1.5 milyarlık Müslüman âlemini bir kenara bırakıp sapık Rüşdü'cü Avmpa'nın peşine takılıyor" dedi. Erbakan konuşmasının sonunda kendisini izleyen gazetecilere de seslendi. Erbakan şöyle dedi: "Bu gazeteci arkadaşlarımız da akşama kadar kapı kapı dolaşıp gazetelerine yazı anyorlar. Ancak onlann patronlan holdingierle sıkı fıkı bağlı olduğu için bu çocukların yd/dıklan da gazetelerde yer almıyor. Bu arkadaşlara sesleniyorum. Yazılannızı yayımlamayan idarecilerinize karşı çıkın, yazılannızı yayımlamazlar veya küçültürlerse istifa edin." DENİZLrden HİKMET ÇETİNKAYA (Başiarafı I. Sayfada) SHP gerçekten iktidara mı yürüyor? Bu soruya yanıt vermek oldukça güç. Ancak iki gündür karşılaştığımız görüntüler 1987 genel seçimlerine oranla bir hayli değişik. Özellikle kırsal kesimde, yeni belediye olan küçük yerleşim birimlerincle ANAP aleyhine bir hava esiyor. Belki bu yüzden SHP'nin seçim otobüsü Dazkırfdan Denizli'ye tam üç buçuk saâtte giriyor. Halkın şikâyetleri yaşam pahalılığı, enflasyon, tarım ürünlerine verilen değer üzerinde yoğunlaşıyor. İnönü ve Baykal'ın dolaştığı yöreler sağ partilerin güçlü olduğu yerleşim birimleri. Suskun topluluklar da görülüyor bu arada. İnönü "Özal'a kanmayın, aldanmayın" dedikçe, işte bu topluluklarda hafif bir dalgalanma oluyor. O şusan insanlar tek tük alkışlıyor İnönü'yü. Sonra "Biz bu yaşam pahalılığına dur diyeceğiz" diye sürdürüyor İnönü konuşmasını. Bu sırada bir alkış kopuyor, kahvelerde oturanlar bile seçim otobüsüne yürüyor. Dazkırı sağ oylann egemen olduğu bir ilçe. Başbakan Turgut Özal'a suikast girişiminde bulanan Karta! Demirağ'ın memieketi üstelik. Komando Kartal ilk eylemlerıne Dazkırı'da başlamış. Çardak ve Bozkurt'ta sürdürmüştü. Dazkırı'da SHP konvoyuna ils b ( j y ü k D a h a sonra Çardak ve Bozkurt'ta aynı sıcak ilgi ve coşkuyla karşılanıyor SHP'nin Güneş1 seçim otobüsü. Güneş1 az sonra bu sıcak ilgiden olsa gerek, Kâğıttıane Beyazıt seferini yapan halk otobüsüne dönüşüyor. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin'e sağ oylann ağırlıklı olduğu yörelerdeki ilginin nedenini soruyoruz. Aldığımız yanıt ilginç: Artık insanlar yalan söyleyenlere fazla inanmıyor. Sağcı olsun solcu olsun, eğer yalan söylüyorsanız, verdiğiniz sözü yerine getirmiyorsanız insanların siyasal eğilimi sandığa yansıyor. Acaba doğru mu? Bozkurt kasabasındaki o görkemli topluluk SHP'nin umutlarını artlırıyor. Yerel yöneticiler "Bu iş 27 mart sabahı bitecek" diye konuşuyorlar. Özellikle köylerde, kasabalarda ANAP oylarının aşağı çekileceğine inanıyorlar: r Belediye seçimleri gösterge olmayacak. Asıl il genel meclisi sonuçları. genel seçim sonuçlarını yansıtacak. Dün sabah spor salonunda konuşan Erdal İnönü yaklaşık iki bin kişiye sesleniyordu. Konuşmasının birinci bölümünü DSP'ye, dolayısıyla Bülent Ecevit'e ayırmıştı. İnönü yumuşak bir biçemle (üslup) Ecevit'i eleştirirken şöyle diyordu: Sayın Ecevit'le kişisel bir meselemiz yoktur. Biz Ecevit'le eskiden dosttuk. Yine dost kalmak istiyoruz. Sayın Ecevit kendisini gündemde tutmak istiyor. Bu doğaldır. ileride büyük işler yapması da doğaldır. Ama şimdi yapılacak şey sosyal demokratların birleşmesidir. SHP liderinin Ecevit'le ikjili sözleri içten ve sıcaktı. Aslında İnönü bir lider görünümünden çok, şöyle pazar günleri eşiyle dostuyla pikniğe giden bir aile başkanı gibi. Belki bilinçli yapıyor bu davranışı. İşin başından beri bu çizgiyi koruyor. insanlar da İnönü'nün bu.davranışını önceleri yadırgasalar biie şimdilerde doğal karşılıyorlar. İnönü çoğu yerde konuşmasını bitirirken şöyle diyor: Bakın, bakın Deniz Baykal da burada... Eh, biraz "iğneleme", biraz da "içtenlik" karışınca böyle konuşuyor İnönü. İnönü, Deniz Baykal'a da ilginin olduğunun ayrımında. O yüzden araçlarda inönü ve Baykal'ın fotoğrafları yanyana duruyor. Acaba baba İsmet İnönü genel sekreteri Bülent Ecevit'e bu denli açmış mıydı parti içi koridorları? Ya da Bülent Ecevit genel sekreterlerinin öyle boy boy posterler bastırmalarına izin vermiş miydi? Elbette hayır.Zaten İnönü, Deniz Baykal ekibini çok iyi tanıdığını anlatıyor yakın çevresine. İnönünün parti içinde bir türlü anlayamadığını söylediği taraf ise, sol kanat milletvekilleri. SHP'dekl parti içi demokrasiden bir örnek vermek istedik. Eh, ufak tefek hatalar oluyor. Ne demişler. bu kadar kusur kadı kızında bile bulunurmuş. Belediye meclisi adaylarının konumu buna örnek gösterilebilir. Örneğin izmir'de seçilecek sıradaki yirmibir adayın dokuzu ilkokul, yedisi ortaokul mezunu, beşi yükseköğrenim görmüş. Sayımlarda da kimi oyunlar oynanmış. Ne diyelim, yapanların günahı boynuna... Ve gelelim geziye katılan milletvekillerine. Onlar kendi havalarını çalıyor, örgütler ise başka havalarda. Daha genel seçimlere dört yıl var. Ama milletvekillerinin kimileıi şimdiden önseçim heyecanına girmiş. Kimileri de kendilerini hâlâ il genel meclisi üyesi ya da ilçe başkanı sanıyorlar. Bir türlü taşra politikasından kurtulamamışlar. Parlamentoya alışamamışlar. Gözlerinin içinden okunuyor. Tümü değil elbet, üçü beşi. İşte iki günlük gezi sonucundaedindiğimiz izlenimler böyle. Halk yığınlarının beklentileri SHP'ye doğru kayıyor. Örgütlerdeki devinim bunun habercisı. Şimdilik öyle görülüyor... Liderler nerede? Bugün: Özal: hkenderun'da Çelik Fubrikast'mn açıltşt ve Adana uzt'nnrn'r Ankara'ya donüş fiS.JOj. İnönü: Salihl/'de örgülün düzenlediuı gençlik toplantısı, betediyenin Yartn: Öaal: Ankara İnönü: İzmir'de İl Başkanltğı 'nın düzcnlediği programa kattlacak. hizmete sokacağı tesisterin açılışı. gece İzi'ltr örgiilünün vcı>ıeği. Demirel: fiursa. Ecevit: İztnir Kurştyaku. Erbakan: Ktrkajiuç, Turgııilıı. Kanui/JUfıi. Yxv\'ıV. Shıntstı, Sanıhıınlt, Akhısar, Kukustiç. Muradiye. Krbakjn: koçurlı, .SoAi', Mıifta. Doııizli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle