15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tün yetişemez olacaktır. Ortaöğretimde yabancı dil dersini belli bir ciddiyetle izleyemeyen, yükseköğretimde yabancı dil öğretnıenliğini seçmek ve bu Ayrıca yabancı dil, eğitim psikolojisi, eğitim fel işe dört elle sarılmak için hiçbir özendirici nedeni sefesi ve genel eğitim yöntemi açılarından matema olmayan öğrenciden, şayet yabancı dil öğretmentik, fizik, kimya, Türkçegibi ortaöğretim süresin liği bölümlerinden birine girmişse, dört ya da beş ce önemli olduğu vurgulanan konuların öğretimin yıl içinde, o dili iyi öğretebilecek kadar öğrenmeden başka biçimde ele alınamaz. Bu konuların iyi sini beklemek gerçekçi değildir. Kaldı ki eğitim faöğretilmesi ne ölçüde onları okutan öğretmenlerin külteleri, yükseköğretimin başka fakültelerine orankonularmı iyi bilen, yeni gelişmeleri izleyen eğit la duşük puanla öğrenci almaktadır. Yeni uygulamenler olmasına, sımflann küçük tutulup, öğret ma sonucu ortaöğrenimleri sırasında çok az ya da menlerin öğrencilerine yeterince zaman ayırabilme hiç dil eğitimi görmeden dil öğretmeni yetiştiren bosine, derslerde gereken sıklıkta ödev verilmesine ve lümlere girecek düşük puanlı öğrenciler, doğal olauygulama yapılmasına dayanıyorsa, yabancı dil eği rak ya şimdikinden daha az dil bilen, dolayısıyla timinde de aynı ölçüler geçerlidir. Dolayısıyla ya* daha da niteliksiz öğretmenler olarak mezun olabancı dilde olduğu gibi yeterli sayıda nitelikli öğ caklar ya da bunlardan çok an diploma almaya hak retmen bulunamadığı için kalabalık sınıflarda oku kazanabilecektir. Böylece zaten büyük olan dil öğtulan matematik, fîrik, kimya ve Türkçe gibi dersler retimi acığı daha da büyüyecektir. Her iki durumde bakanhğın basamaklı kurda uyguladığı mantı da da yabancı dil öğretmenlığinin içine gireceği çıkğa göre zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. Böylece maz açıktır. bu derslerde de öğrenci sayıları yirmi beşle sınırlanabilir ve eğitimin kalitesi sözde arttınlmış olur. Özetle her dalda olduğu gibi, yabancı dil konusunda da nitelikli öğretmen yetiştirmek için niteolmaya özendirmek geUzun ve yoğun bir dil eğitimiyle... likli öğrencileri öğretmenöğreteceği konuyu, özelrektir. Ayrıca öğrencinin Bakanlık, öğrenci sayılarıyla ilgili aldığı önlem likle bu konu yabancı dil ise daha ortaokul yıllalerin yanı sıra nitelikli öğretmen yetiştirme konu rında öğrenmeye başlaması da gerekir. Kısa süreli sunda da yeni uygulamalar başlattığını öne sürmek yurtiçi ve yurtdışı hizmet içi eğitim programlan, öğtedir. Yeni uyguiamaya göre yabancı dili az bilen retmen yetiştirmede yapay, pahalı ve yapılan yatıdil öğretmenlerine anadili söz konusu dil olan öğ rıma oranla verimsiz çözümlerdir. retmenler ve başka yabancı dil okutmanlan kısa sü reli hizmet içi eğitim programları sunmaktadırlar. aOIIUÇ arasındaki çelişki, bizi bakanhğın bu konudaki içtenliği konusunda düsünmeye yöneltmektedir. Ayrıca yüz, iki yüz kadar dil öğretmeninin birkaç aylığına yurtdışına gönderileceği söylenmektedir. Doğal olarak dil öğretmeninin bilgisi, öğretim yönteminden de önce yabancı dil bilgisine dayanır. Bu dalda yeterli ve gerekli bilgi kısa süreli hizmet içi eğitim yoluyla değil, küçük yaşta başlanılan uzun ve olabildiğince yoğun bir dil eğitimiyle kazanılabilinir. Belli bir düzeyde öğrenilmeden bırakılan yabancı dil, hızla unutulduğundan kısa süreli ve uzun aralıklı hizmet içi eğitim programları çok az etkili ve çok düşük verimli olacaktır. Kaldı ki bu program, eğer yabancı öğretmenlerin görevlendirilmesini, dolayısıyla onlara ödenecek yüksek ücretleri ve yurtdışına öğretmen gönderilmesini öngörüyorsa, eğitimin verimine oranla çok pahalı olacağı da kesindir. Yabancı dil dalında nitelikli öğretmenin eğıtimi, ortaöğretimden başlamayı gerektirdiğinden basamaklı kur uygulamasıyla nitelikli öğretmen büsbüKaldı ki nitelikli öğretmen bulunsa bile basamaklı kur uygulaması nedeniyle yüz binlerce öğrenci, ortaöğrenimleri süresince yabancı dil öğrenmekten yoksun kalacaklardır. Bu öğrenciler, eğer yabancı dilde eğitim yapan üniversitelere ya da yabancı dil öğretmenliği bölümlerine girmişlerse, kendilerini altından kalkılması çok zor durumlarda bulacaklardır. Basamaklı kur sistemiyle yabancı dil eğitimi, fıilen Milli Eğitim Bakanlığı'ıun eğitim programından çıkmış bulunmaktadır. Türkiye'nin dışa açılmayı amaçladığı, Avrupa Topluluğu'na girmeyi planladığı bir dönemde, toplulukla bütünleşmeyi sağlayacak, turizm, ticaret, politika ve bilim alanlarında uluslararası rekabete girecek kuşağın dil öğrenmesini desteklememek, onların önlerine engeller koymak, ülkemizin orta ve uzun vadeli çıkarlarına ters düşmektedir. Umarız ki bakanlık bunu kısa zamanda fark eder ve düzeltir. 29 MART 1989 Basamaklı Kur Sistemi: Ortaöğretimde Yabancı IM1 Egitinıinin Sonu Her dalda olduğu gibi, yabancı dil konusunda da nitelikli öğretmen yetiştirmek için nitelikli öğrencileri öğretmen olmaya özendirmek gerektir. Ayrıca öğrencinin öğreteceği konuyu, özellikle bu konu yabancı dil ise daha ortaokul yıllarında öğrenmeye başlaması da gerekir. Kısa süreli yurtiçi ve yurtdışı hizmet içi eğitim programları, öğretmen yetiştirmede yapay, pahalı ve yapılan yatırıma oranla verimsiz çözümlerdir. Prof. Dr. DİLEK DOLTAŞ B. Ü. Yabancı Diller Yüksek Milli Eğitim Bakanlığı, basamaklı kur sistemi yoluyla yabancı dil öğretiminin niteliğini arttırmayı amaçladığını öne sürmektedir. Ancak uygulandığı biçimiyle bu sistem, öğrencilerin dil öğrenme isteklerini köreltmekte, mevcut dil öğretmenlerinin niteliklerinde kayda değer bir gelişme sağlayamamakta ve bundan böyle bu mesleğe girecek kişilerin daha da yetersiz bir öğrenim görmelerine neden olmaktadır. Dolayısıyla bakanlığın öne sürdüğiı amaçla uyguladığı yöntem tam bir çelişki içiııdedir. PENCERE Sakın Gitme, Kal!.. Yüreğim ağzıma gelmişti... Ödüm kopmuştu... Gideceksın diye... Soluğum daralıyor, gözlerim buğulanıyor, içim burkuluyor, boğazım kuruyordu... Gideceksın diye... Karalar bağlıyordum... Gideceksin diye... "Anm, Balım, Peteğiml dinlerken en acılı arabeskin sarmalında morarıyordum... Gideceksin diye... • Ah, seni her gün beş vakit televizyon ekranında görmek ne büyük zevkti... Enflasyon canavarı boynuzlu kafasını yırtıcı pençeleri arasına almış şok geçiriyordu: O giderse ben ne yaparım? Yupiler, prensler, soytarılar, dalkavuklar, holding babaları, kompradohar, rantiyeler, dolar zenginleri ve havadan para kazananlar gerilime girmişlerdi: •" Ya giderse?.. Çarşı pazarda et, kurufasulye, pirinç, peynir, ekmek, yumurta, zeytinyağı, sebze, meyve toplanmışlar; aralannda konuşup dertleşiyortardı: Her gün fiyatmız aıtyordu; Allah razı olsun o bizi değertendirdi; giderse ne yapanz? Kara zeytin karalar bağlıyordu: tbksul sofrasında katık idim, onun sayesinde zengin sofrasına meze oldum... Amerikan Doları ağlıyordu: Gitme, kal... * Gitti gider, derken her günkü aiışkanhğımla televizyonun düğmesine basınca seni karşımda görmeyeyim mi!.. Ah, canııım... "Arım, balım, peteğim..." Tontonum... Ne diyorsun: Gitmeyeceğim... Yaşşa sen!.. Bir soluk alıp dinledim: 1992'ye kadar iktidardayım. Ahrım, satanm; atanm, tutanm; partiye hükümete not, pariamentoya zoV.. Muhalefet neymiş? Hiçbir yere gitmem... Oh, yahu... Doğrusu çok korkmuştum... Ya yanılıp da "Halk iradesine ve demokrasiye saygılıyım, çekiliyorum" deseydin ne olacaktı? Sensiz kalacaktık. Tastamam cibilliyetine uygun konuştun: Seçim meçim, halk malk bana vız gelir. Iktidar koltuğuna oturmuşum, bir turku tutturmuşum... Sen büyük adamsın, ancak bin yılda bir senin gibisi gelir bu ülkenin başına... Sakın gitme... Gitme, kal... Üşüyorsan ceketimi al... • Sensiz olur mu? Haydi "sensiz olur" diyelim; ama, Semra Hanım'sız olur mu? Eğer sen çekilirsen, Semra Sultan her gün televizyona çıkabilir mi? Papatya falına bakabilir mi? Nutuk atabilir mi? Dergiler "Hanımefendi"ri\n ne giydiğini, gazeteler ne takıp takıştırdığını yazabilir mi? Konut soytarıları ve hanedan yupilerinden oluşan karnaval alayı göbek atıp def çalarak darbuka vurabilir mi? Kapıda kırk otomobil bekleyebilir mi, alanda iki özel uçak jetleyebilir mi? Sakın gitme, kal!.. Ğbbegini ekrana sal, iktidarın balım al!.. Seçim meçim, oy moy, halk malk, demokrasi memokrasi sana vız gelir; cibiliyetini goster!.. En büyük sensin... Tontonum benim. Ok.Müd. zorunda olan on iki on üç yaşındaki bir öğrenciden, başarısıru hiç etkilemeyecek bir kursa ciddiyetle devam etmesi, hatta zaman zaman sınıf geçip kalmasını belirleyecek öbür derslerin sınavlanna hazırlanmak yerine, yabancı dil kursunda verilen ödevleri yapması beklenmektedir. Eğitim psikolojisi konusunda biraz bilgisi olan herkes böyle bir beklentinin ne kadar gerçek dışı olduğunu tahmin edebilir. Sürekli olarak zorunlu derslerinin, ödevlerini ve sınav hazırlıklannı öne alma durumunda olan bir öğrenci, yabancı dil öğrenmeyi ne kadar isterse istesin bir turlü gerektiği gibi calışaYanlış bir tutum mayacak, derslerde geri kalacak ve kursa devam Basamaklı kur sistemi, yabancı dil derslerini or etmekten vazgeçecektir. Zaten öğretmen sayılannda taöğretim müfredatının dışına çıkararak öğrenci bir artma olmadığı halde, sınıflarda halen 60100 nin dil öğrenme çabasını daha başından engeilemek arasında olan öğrenci sayılannı yirmi beşle sınırtedir. Türk eğitim sistemi devam edilmesi zorunlu lama karannı M. Eğitim Bakanlığı kendisi de bu dersler, bu derslerin sınavları ve sınavlarda ulınan yöntemin caydıncıhğına inandığı için almış olmanotlar uzerine kuruludur. Öğrenci, sınavda soru hdır. Böylece çok ilginç bir durum ortaya çıkmaktalacak sorulara göre hazırlanır, başansı sınavla ölçüiür, istediği ortaokula ya da üniversiteye sınav dır: Bakanlık, bir yandan yabancı dil derslerinin larda elde ettiği notun sıralamadaki yerine göre gi başka derslerden bile önemli olduğunu, dolayısıyrer ya da giremez. Durum böyleyken basamaklı kur la bu derslerin niteliğinin hızla yükseltilmesini sisteminde yabancı dil dersleri zorunlu olmaktan amaçladıklannı söylemektedir. Bir yandan da bu çıkarılmakta ve kendi istegiyle, zorunlu derslerine dersleri zorunlu olmaktan çıkartıp, öğrencilerin baek olarak yabancı dil kursuna yazılan öğrencinin, şarısım genel not ortalamalarına bile katmayarak, bu kurstan aldığı not, ne genel not ortalamasını et daha öğretim yılının başında yabancı dil derslerikilemekte ne de sınıf geçip kalmasında bir rol oy ne kaydolacak, öğrencilerin sayısının yüzde üç yüz, namaktadır. dört yüz oranında azalmasını beklediğini gösterBöylece, yuklü bir müfredat programmı izlemek mektedir. Açıklanan amaçla uygulanan yöntem OKTAYAKBAL EVET/HAYIR Bu Başarı Halkındır... OKURLARDAN Kafa sporu kıdüpleri kurrnah düzenlenmeli, çalışmalan radyo ve televizyondan duyurulmalu Spor kulüpleri gibi, devlet bunlan da para, örgüt, eleman bakımından desteklemeli, çünkü bunlar da kafa sporu sayılır. Gerçekte bu iş, milli eğitim ve kültür bakanhklanmn önemli görevleridir. Kafa sporu kulüpleri kurulursa, büyük sporculanmızın yanında, büyük bilginlerimiz, mucitlerimiz, yazarlanmız, sanatçüanmız da yetişir. Bilime, tekniğe, kültüre ilgi artar. Milli kalkınmamıza bunun da katkısı olur kanısındayım. Bu konuda önce öğretmenlerimize, lise ve üniversite öğrencilerimize, aydmlarımıza görev düsüyor. Öğretmenler, öğrenciler okuüannda, aydınlar çevrelerinde böyle kulüpler kurarlarsa, alttan gelen baskı ile birlikler, federasyonlar kurmak kolaylaşır. Sonra da milli eğitim ve kültür bakanlıklarına görev düsüyor. Devlet böyle kulüplerin kurulmasvu, çalışmasını tesvik dillerde dolasır durur. etmeli ve her bakımdan Çanakkale deniz utkusu, Türk desteklemelidir. MUSTAFA DEM/R askerini yüceltmiş, Mustafa Kemal'i yıldızlaştırmıştır. Bu savaslar, beş yüz yülık imparatorluk başkentini yakılıp yıkılmaktan kurtaran savaşlardır. Dunyada eşsiz olan bu savaslar bir abidede somutlasmışttr. 18 Mart 1915 sabahı tngilizler Yabancı askerler için abiueye ve Fransızlar on altı savas gemisi ile Çanakkale Boğazı 'nı ne yazılacağı Ata'ya geçmek için saldırdılar. Ancak sorulduğunda, büyük insan, "Onlar da bizim çocuklanmız Türk ordusunun kahramanca olmuşlardır. Çünkü bizim mücadelesiyle Çanakkale topraklanmızda can geçilemedi. vermişlerdir" diyerek, en büyük Çanakkale deniz savaslan, vefa örneğini vermişlerdir. ikiyüz bini düsmandan, üçyüz Selam size destanlaşan bini bizden olmak üzere yarım kahramanlar, selam size milyon genç insanın yasamma gönüllerde yaşayanlar, son vermiştir. Türkiye'de Küçükbahçe'den Hasan doğudan batıya her aileden bir Çavuşlar, Kars'tan veya daha fazlası, bu A bdülrezzaklar... savaşlarda şehit düşmüştür. Bu Taşıdığım bu gurur madalyast gün bile savas anüan eski sizin, övündüğüm yiğitlik şerefi canlıhğı ile anlatıhr aurur. sizin, okuduğum "Çanakkale Geçilmez" sözü tarihimizin. Bu savaslar, Türkün onur ve gurur mücadelesi olmuşlardtr. SEROL ÖMERLER "Çanakkale Geçilmez" sözü Buca Evet, bu başarı halkındır. Bilinçli Türk seçmenı bir kez daha oyiarını en olumlu biçimde kullanmıştır. Hemen bütün kentlerin belediye başkanlıkları ve üyelikleri SMP ile DYP arasında paylaşılmıştır. II genel meclisi oylarının en önemli bölumleri de yine iki muhalefet partisinin olmuştur. ANAP, daha doğrusu Bay Turgut Özal ve onu körkörüne destekleyenler halkın acı tokatını yemişlerdir. Yazımı yazarken öykücü Osman Şahin telefon etti. Nerdeyse yarım yüzyıldan bu yana sürekli biçimde sağcı partilere oy veren Arslanköy'de bile belediyeyi SHP kazanmış... Bu gerçekten dikkat çeken bir olgudur, çünkü 1946'dakt Arslanköy ayaklanrnasından bu yana bu köyümüz hep DP, AP ve ANAP'a oy vermiş. ilk kez, CHP'nin mirasçısı olan SHP'de oylarını toplamış. Arslanköy'de sosyal demokratların üstün çıkması neyi mi gösterir? Türk halkının kendi yazgısını kendi eliyle yazmaya kararlı oluşunu... Şimdi SHP birinci parti durumuna geldi. DYP ikinci, ANAP ise üçüncü. Gerçi il genel seçimi oy toplamlarında ne SHP ne de DYP büyük oranda bir sonuca ulaşamadılar. Oylar üç büyük parti arasında bölüşüldü. SHP'nin oy toplamında çok önemli bir gelişme görülmüyor, oysa DYP gerçek bir atılım yaparak oy oranını arttırmıştır. DYP üstelik pek çok il ve Hçede belediye başkanlıklarını elde etmiş. Kısa bir süre sonra yapılması beklenen ve gerekli olan genel seçimde de SHP ile DYP'nin yarışacağı beklenmelidir. Belki de bugünlerde sağda yeni biroluşumla karşılaşacağız. İktidarı yitirmemek çabasına gınşecek sağcı politikacılar ANAP'la DYP'nin oylarını bir araya getirerek üstünlüğü sağlayacak girişimlere kalkışacaklardır. DYP, ANAP seçmenlerinin yarısını kendi safına toplayabilirse ki öyle görünür genel seçimde birinci parti olmak durumuna gelebılir. Bu bakımdan sosyal demokratlann kendilerini zafer sarhoşluğuna kaptırmamaları, önümüzdeki genel seçimde takınacaklan tavrı şimdiden düşunmeleri gereklıdir. Ortaya çıkan bir gerçek de şudur: Bülent Ecevit'in partisi bir kez daha sosyal demokrat cyları bölmek başansını göstermiştir. Ecevit'in meydanlar dolusu kalabalıklara seslenmesi ve büyük ilgi toplaması yararlı sonuç vermedi. Geçen gün de yazdığım gibi, güzel konuşmaları dinlemeyı seven üstelik de Ecevit'e sempati duyan halkımız, bu ilojsini seçim sandıklannda göstermemiştir. Belki eylül ayında ya da biraz daha uzak bir tarihte yapılabilecek genel seçimde de Ecevit bu bölücü tutumunda direnirse sağ partiler bir kez daha belki uzun yıllar boyu iktidara sahip olabileceklerdir. SHP ve DSP ilerı gelenlerinin bu konuyu önemle düşunmeleri kaçınılmazdır. Bu seçim yasası yürürlükte kaldığı sürece, DSP yüzde onu zor bulan oylarıyla hiç bir yararlı sonuca ulaşamaz. Yurttaşlann verdikleri oylar da hep boşa gider. Bu gerçegin bilincine varmak gerekir. Ya sosyal demokrat seçmenler oylannı bir yerde toplayacaklar ya da iki partinin liderleri 'bir araya gelme'ninkaçınılmazlığını görerek bu kördüğümü çözmeye çaba harcayacaklar. SHP yerel seçimlerde gerçek bir başarı kazandı mı? Pek çok kent, kasaba ve belde belediyelerini elde etmek elbette ki azımsanamaz bir üstünlüktür. özellikle büyük kentlerin, olduğu gibi, SHP adaylannı seçmesi bugüne dek CHP'nin ya da AP'nin bile elde edemediği bir üstünlüktür. Ama il genel meclisi seçimlerinde SHP birinci parti olmasına karşın oy oranı beklenenin epey altındadır. Bu gerceği görerek, SHP merkez yönetiminin 'büyük başarılar kazandık' havalarına girerek, parti içinde sorumsuz davranışlara seçim öncesinde yaptığı görevden almalara, kongre kararlarına ters düşmelere kendinı kaptırmaması gerekir. Bilmem, SHP üst yönetimi bu sağduyuyu ve sorumluluğu gösterecek mi? Şimdilik görünen gerçek, halkımızın büyük bir başarı kazandığıdır. SHP ve DYP'ye giden her oy ANAP'ı yıkmak amacıyla verilmiştir. Önümüzdeki günler pek çok şeye gebe görünüyor. Halkımızın, demokrasiye bağlı, Özal hanedanının sorumsuz yönetimine öfke duyan başansını içtenlikle kutlamak isterim. Sporumuz hızla gelişiyor. Spor kulüplerinin köylere kadar yayümasL, televizyonda maçlara geniş yer ayrüması, halkımızın spora karşı ilgisini arttırdı. Artık köylü, kentli spor çalışmalannı yaktndan izliyor. Pek çok kişi kendisi de spor yapmaya başladı. Dünyaca tamnmış sporcularımız çoğaldu Sağlam vücutlu insanlar yetiştirmek bakımından bu gelismeler çok sevindirici. Fakat vücut sağlamhğına fazla önem verilmiyor. Bu önemli bir eksiklik. Kafa sağlamhğını geliştirmek için bir önerim var. Spor kulüpleri gibi; bilim, fen, teknoloji, sosyal arastırma, edebiyat, sanat çalışmalan yapan kulüpler de açılmah. Bunlar birlikler, federasyonlar halinde birleşip örgütlenmeli. Aralannda ödüüü yansmalar Çanakkale deniz utkusunu kutladık SEVİM AK yazdı BEHİÇ AK resimledi içimde ganp bir heyecan vardı. Pencereden gün boyu hiç ayrılmadım. Perdenin açılacağı anı bekleyıp durdum. Akşama doğru perdeyı san, kıvırcık saçlı bir kız açtı. Pencereden dürbünle etrafa bakmaya başladı. Karşı pencerenın yeni sahıbı hcşuma gitmıştı. TÜRKİYE ŞtŞE VE CAM FABRİKALARI A.Ş.'DEN TASARRUF SAHJPLERİNE DUYURUDUR Şirketimizce azami brüt ^o75 oranı üzerinden iskonto edilmek suretiyle ihraç edilecek, A tipi, 360 gün vadeli, 3. tertip, 5.000.000.000TTL. tutanndaki finansman bonoları 29.03.1989 tarihinden itibaıen 10 gün süre ile satışına aracılık eden Camiş Menkul Değerler A.Ş. tarafmdan aşagjda belirtilen adresinden satışa sunulacaktır. Bufinansmanbonolannın halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 2499 Sa>ilı Kanun ve 86/11130 sayüı Bakanlar Kurulu Karan'na dayanılarak çıkartılan Seri III. NO. 4 Sayılı Tebliğ uyarınca verilen, 24.03.1989 tarih ve FB13/T5 sayüı izne dayanmakladır. Ancak, bu izin,finansmanbonolanmızın ve Ortaklıgıraızın Kunıl ya da Kamu'ca tekeffülü anlamına gelmez. 1. Ortaklığın çıkanlnuş sermayesi : 69.310.500.000^ TL. 2. lzahnamenin Tescil Tarihi ve Yayınlandığı TTicaret Sicüi Gazetesi'nin Tarih ve Numarası: 27.3.19892239 3. a) Finansman Bonolarının Vade Tarihi : 24.03.1990 b) Kupürler Itibanyla DagüıKUPÜR DEĞERİ (TL.) 1.000.000 5.000.000. 10.000.000 ADET 1.000 400 200 TUTAR(TX.) 1.000.000.000 2.000.000.000 2.000.000.000 Prof. Dr. NURETTİN SÖZEN Uçurtmam Bukrt Şimdi DEMOKRASİ TUTKUSU Str Gazete Bayilerinde Tüm Kitapçılarda GENEL DAĞITIM: Dünya Super Oağıtım San. Tic. A.Ş. Narhbahçe Sok. No. 15 Cağatoğlu/IST Tel 512 01 90 10 Hat "Gökyüzüne hiç dıkkatli bakmadım mı? Bir yığm bulut vardır gökte. Hepsi başka başka, hepsı bir şeylere benzer.Eskimiş mendiller, kaybolan çamaşırlar, uçan balonlar, ucurtmalardır bulutlar. Aaaa! Doğru gaüba. Şu pembe bulut annemin balkondan çalındığını sandığı geceliğine ne çok benziyor Yakası kıvrım kıvrım dantelli" REDHOUSE Yayınevi Rızapaşa yokuşu. No: 50 Mercan 34450 Istanbul Tel. 527 81 00 TEŞEKKÜR Ameliyat ve tedavimde görevin ötesinde, ilgi ve sevecenliklerini katan, SSK Okmeydanı Hastanesi doktorlan; Sayın Dr. EROL ÖZDİLER, Dr. ALİ HÜTEN ameliyatımı yapan Assistant Secretary Manajans/Thompson is seeking an able secretary to work with a Director in our Company. Candidates should have the following qualifîcations: • Sufficient experience of top level secretarial duties • Good command of written and spoken English • Accurate typing Kindly send your C.V. in English to P.O. Box 54 Leventİstanbul under "Assistant Secretary". All applications will be kept conndential and duly confirmed. Yaratıcı, karanlık cxJa bilgisi olan, deneyimli ÖZGÜRCE DÜŞÜNEN BAY VE BAYANLAR Sevgi, güven ve dostluk dolu bir ortamda çalışmak, günde 80.000 TL. kazanmak için BİZİMLE ÇALIŞIR MISINIZ? ÖZKAYNAK Babı Âli Cad. Sıhhiye Ap. No: 19 3. Kat, Hürriyet Gazetesi bitişiği. GRAFÎKER Bilgisayar kullanabilen, 1.600 5.000.000.000 4. Finansman Bonolannın ödenmesini Garanti Eden Banka : Yoktur. 5. Satış Süresinin Birinci Günündeki Net Oran Üzerinden İskonto Edilmiş Satış Fiyatı : l.OOO.OOOr TLÎhk kupür 598.355 TL. 5.000.000^ TLÎhk kupür 2.991.773 TL. 10.000.000^ TLIhk kupür 5.983.545 TL. 6. Satışın Yapılacağı Yer Camiş Menkul Değerler A.Ş. Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan, Balmumcu Besiktaş/ÎSTANBUL 7. Diger Bilgiler Cam işleme bölümünde toplusözleşme 30.3.1989 tarihinde bitecektir. AVUSTRALYA'DA INGİLİZCE MILNER INT. COLL OF ENGLİSH GENEL INGİLİZCE KONAKLAMA. SOSYAL AKTİVİTELER. HAVAALANI KARSILAMA SAĞLIK SİGORTASI (TÜM ORGANIZASYON) YÜKSEK ÖGRENIM. MESLEK SERTIFIKA ve DIPLOMA KURSLARI TEK 41?: (1)362 39 59 (1) 362 40 96 BAĞDAT CAD NO 510 D 6 BOSTANCIISTANBUL Dr. CENGİZ MİROĞLU se\ gili dostlar Dr. KÂZIM SARI Dr. MUSTAFA SALTIKLAR'a en içten teşekkürlerimle SEKRETER aranıyor. İlgilenenlerin deneyimli 172 02 45 ve 1"^ 81 51 • nolu telefonlar ile Deniz Hanımdan rande\ıı almalan rica olunıır. YUZYUZE Alillâ Dorsay 1500 lira (KDV icindc) Çuğriuf Yaymlan Turkocağı Cud 3941 Cağaloğ'uİslanbııl MUHİTTİN SONER 21. YILINDA Edirne'den Kars'a kadar 68'Lİ MİSİNİZ? Yıldız Parkı Malta Köşkü yanındaki Yeşil Sera'da buluşalım. 8 Nisan 1989 Saat: 15.0021.00 Aksaray'da devren kiralık dükkân. 589 85 45 Sekreter Aranıyor 155 46 66 155 60 39 TÜRKİYE SOSYAL EKONOMİK SÎYASAL ARAŞTIRMAI.AR VAKR SOSYAL DEMOKRASİ DİZİ KONFERANSLARI "SOSYAL DEMOKRASİNİN TARİHSEL TEMELLERİ VE TÜRKİYE ÇERÇEVESİ" Konuşmacı Gün Saat Yer Giris ücreti : : : : : İsmail C a n 30 Mart 18 : 00 Mülkiyelüer Birliği İstanbul Şubesi Kuruçeşme Lokali I.5(X).TL SATILIK 450.000 K.cal, TSE'li, Kömürlü, KAZANCIOĞLU yapımı, kullanılmamış yarı fiyatına, kalorifer kazanı. Tel: 528 06 28 Manajans |Thompson
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle