25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAIL <;CU;EÇ CUMHURİYET/5 Gökalp'in korporatizmi ZtYA GAKALP, KENALtZM VE TCRKİYE'DE KORPOKATf ZM / Taha Parla, Çev. ve Haz. Füsun Üstel Sabir Yücesoy, lletişim Yayınlan, lstanbul, Mart 1989, 147 s. FEROZ AHMAD Yasuf Akçura ve Ziya Gökalp OsmanV devletinin son dönemlerı ve modern Türkiye tarihinin en önemli siyasi düşünürlerinden ikisiydi. Ayru yıl doğmuş; çöküş bataklığından kurtulmaya çalışan, gerilemiş ve yozlaşmış bir imparatorluğun sosyoekonomik ve siyasal ortamı içinde yetişmişlerdi. Her ikisi de OsmanlıTürk halklannı yeniden canlandırmanın yollannı bulmaya uğraştılar ve bu nedenle her ikisi de, özellikle gelişraekte olan Türk milliyetçiliğinin niteliğinin ve içeriğinin tanımlanmasına çalışarak, Jön Türk döneminde Ittihat ve Terakki Komitesi'nin ideolojisinin oluşturulmasında hayati bir rol oynadılar. Her ikisi de Kemalist dönemde faal olmayı sürdürdülerse de, hak ettikleri ilgiyi görmediler. Gökalp 1924'te, Akçura 1935'le öldü. Modern ve çağdaş Türkiye^ nin anlaşılması açısından tasıdıklan büyük öneme karşın, her ikisi de ve özellikle Akçura son yıllara değin ciddi araştırmalara konu olmadılar. Niyazi Bcrfces on ytl önce kaleme aldığı bir yazısında Akçura'yı, haklı olarak, "unutulan adam" olarak niteledi. Gökalp'in, hiç değilse Türkçe"de daha büyük bir ilgi gördüğü söylenebilir. Ancak Taha Paria'run belirttiği üzere, Gökalp üzerine yazan Türklerin çoğu konuya politik açıdan yaklaşmak dunımunda kalmış, dolayısıyla onu eleştirel ve çözümleyici bir bakışla ele alamamışlardır. Son yıllarda bu eksikliklerin giderilmesi yönünde önemli adımlar atıldı: Önce François Georgeon'un (Aux Origines du Nationalisme Turc: Yusuf Akçura Paris, 1980), daha sonra Taha Parla'nın (The Social and Poliücal Thought of Ziya Gökalp, Leiden, 1985) monografileri yayımlandı. Georgeon'un çalışması 1986"da (Yurt Mıyınlan), Parla'mn kitabı da geçtiğimiz günlerde Türkçe olarak basıldı. Parla'nın çalışması siyasal düşünür Gökalp hakkındaki bütün yerleşik efsaneleri sorguluyor. Osmanlı tmparatorluğu'nun son dönemindeki tarihsel ve toplumsal ortamı, Tanzimat'ın gerçekleştirdiği merkezüeştirme hareketlerini ve imparatorluğun dünya pazanyla bütünleşmesi sürecini irdeleyerek yola çıkıyor. Gökalp, yeni bir "bürokratik aydınlar zümresinin", genei olarak Genç Osmanlıların, Tanzimat seçkinlerinden yabancılaştıkları bir siyasal ortamda dünyaya geldi. Bu zümre Tanzimat yöneticilerini geleneksel lslami değerleri feda etmekle, OsmanlıTürk iktisadi çıkarlannı yabancılara terk etmekle, otokratik ve olıgarşik olmakla suçluyordu. Gökalp (1889'da kurulan) lttihat ve Terakki Komitesi'ne üye oldu; 1908'den sonra cemiyetin iç çevresine girdi ve lttihatçılann baş ideoloğu haline geldi. Parla'ya göre, Gökalp'in bu dönemde geliştirdiğı (ve Parla'mn korporatist olarak nitelediği) düşünceler, "Türkiye'deki birçok hâkim siyasi ideoloji ve felsefeye teme) olan dünya görüşünü oluşturdu... Gökökenine rağmen değil, yerel kökeni yüzünden hem 1908 hem de 1920 devrimlerinin kuramcısı olduğunu söylemek daha doğru olabilir. Gerçekte birbirinin devamı olan her iki devrim de taşranın İstanbul'daki merkeze karşı giriştikleri hareketlerdi. Her iki hareketin önderliği de hemen tamamen taşralıydı. tttihat ve Terakki, Makedonya'da kurulmuş; bu kentin 1912'de Yunanlılann eline geçmesine değin merkezi Selanik olmuştu. Cumhuriyet Halk Fırkası Anadolu'da kurulmuş, köklerini Aııkara'dan almışu. Kemalistlere karşı gelen, Gazi Mustafa KemaJ'in 192728'e kadar ziyaret etmeyi reddettiği yoz ve kozmopolit İstanbul'un, cumhuriyetin ilanından sonra başkent olmaktan çıkması hiç saşırtıcı değildir. Parla'nın çalışmasının belki en ilginç ve uyarıcı olan bölümu, kitabın ikinci kesimi. Parla burada Gökalp'in yaalarının hemen tümünü yeniden ifdeleyerek, Türkiyenin 1970ler ve 1980'lerdeki ideolojik gereklerine uygun yepyeni bir yoruma ulaşıyor. Parla, kitabının önsözünde şöyle diyor: "Eliratizminin biçimlendirilmesinde Gökalp'ten yararlanıyor. Gökalp'in yeniden gündeme gelişi, asiında, 1980 darbesinden birkaç yıl önceye rastbyor. 1974'te, Gökalp'in ellinci öliim yıldönümünde, neofaşist hareketin artan etkisi altındaki sağ, bir Ziya Gökalp derneği kurarak, Gökalp'in fikirlerinin sağ yorumunu yayacak bir dergi çıkarmaya başladı. Az sonra, 1975'te kurulan ve neofaşist MHP'nin de güçlü bir şekilde temsil edildiği Milliyetçi Cephe hükümetinin Kültür Bakanlığı, Gökalp'in fikirlerini yaymak amacıyla yazarın toplu eserlerinin birkaç ciltten oluşan yeni bir basımını başlattı. Y,N£ Mf Rk 3ENİ feftC ZtTÎNı C2M6lc İSftHtfo A^ V KIM KIME DLM DUMA HEHİÇ AK ^ <> Dayamşmacı korporatizm Parla, Ziya Gökalp derneğirun çıkardığı dergiyi irdeleyerek, Gökalp'in çoğulcu olarak nitelediği dayamşmacı korporatizmi ile bazı Kemalistlerin otoriter devletçiliği ve MHP'nin faşizan korporatizmini karşılaştınyor. Sol, Gökaip'i ırkçıhk ve totaliterlikle suçlarken, sağ da ona bu nedenlerle övgü yağdırmıştır. Parla burada yine Gökalp'in milliyetçiliğinin tartışılmayacak bir biçimde dil ve kültüre dayalı olduğunu vurguluyor. Gökalp'in eşitlikçi popülizmiyle Kemalist eiitin popdlizmini; Gökalp'in toptuma tabi ekonomik devletçiliğiyle Kemalistlerin "toplumun üzerindeki yönetsel devletçiliği"ni birbirinden ayınyor. Gökalp sol tarafından bireyi toplum içinde eritmekle ve böylelikle Türkiye'de otoriter rejimlerin yolunu hazırlamakla itham edilmektedir. Parla bu göriişe karşı çıkarak, Gökalp'in sisteminde birey, toplum ve devlet Uişkilerinin; sistemin sosyal, siyasal ve kültürel çoğulculuğu nedeniyle, kabul edildiğinden çok daha demokratik olduğunu öne sürüyor; Gökalp'in, üniversitelerin ve tüm eğitim ve kültür alanının devletten bağımsızlığını savunduğunu hatırlatıyor. Gökalp radikal bir toprak reformunu, Türkiye"nin doğu ve güneydoğusundaki yanfeodal yapılann tasfiyesini savundu. Ancak Türkiye'de bugüne değin hiç bir rejim böylesine radikal olmaya cesaret edemedi. Parla, Gökalp'in kimi yorumlarının, Sağ'ın günümüz Türkiyesi için hazırladığı faşizan korporatizmi meşrulaşîırmak amacını taşıdığım gösteriyor. Ancak tüm karmaşık düşünürler gibi Gökalp'in yazılannın da doğru ve yanlış birçok yoruma açık olduğunu kabul etmek gerekir. Böyle düşünürlerin fikirlerini canlı ve etkili kılan da budur. kalp'ın modeli, gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti'nde ortaya atılan korporatist modellerin ilki, en gelışmiş ve en demokratik olamydı!' Gökalp'in, Güneydoğu Anadolu'da Kürt nüfusun yoğun olduğu bir ilin merkezi olan Diyarbakırda doğduğu iyi bilinir. Tıpkı siyasi muhaliflerinin Selanik'te doğduğu için Atatiirk'ün hangi soydan geldiği konusunda sorular sormaları gibi, Gökalp'in düşmanlan da onu Kürt kökenli olmakla suçladılar. Her ikisinin milliyetçiliğinin de "öznel kimlik duygusu, dil ve kültüre dayanması, ırk ya da etnik kökeule ilgili olmayışı" belki bundan dolayıdır. "Milliyetin yalnızca yetişmeyle ilgili olduğunu" belirten Gökalp'in bu konudaki görüşü oldukça açıktır. nizdeki çalışma Temmuz 198O'de Columbia Üniversitesi'ne bir doktora tezi olarak sunuldu. Eylül 198O"de Türkiye*de yeni bir askeri müdahale oldu. Bu çalışmada ileri sürülen tezin, müdahaleden bu yana olup bitenlerin acıklanması açısından değer taşıdığını sanıyorum..!' Gerçekten öyle! Taha Parla'nın bu kitapla ilgili araştırmalarını sürdürdüğü yıllarda Türkiye'de yaşanan karışıklıkları da akılda tutmalıyız. Kitabı okuyanlar Gökalp'in sosyal ve siyasal felsefesi, siyasetin sosyal temelleri, siyaset ve siyasal örgütlenme teorisi ve Gökalp'in siyasal teorisinin sorunları konularındaki bölümleri çok yararlı bulacaklar. Parla, Gökalp1 in duşüncelerinin günümüz açısından önemini, Gökalp'in görüşlerinin tam ve eleştirel bir çözümlemesini tamamladıktan sonra ele alıyor. Burada, 1923'ten bu yana Gökalp'in fikirlerinin çeşitli çevrelerce nasıl saptırıldığını ve kullanıldığını sergiliyor ve bu çabaların son bulmadığına işaret ediyor. Parla'ya göre 12 Eylül'den sonra kurulan rejirn, kendi korpo PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECİ yECDET §£ Gökalp, sağ ve sol Taha Parla kitabında, Ziya Gökalp'in sosyal ve siyasal düşüncesini Sol'un ve özellikle, Gökalp'i kendi siyasal amaçlan için kullanmaya çalısan Sağ'ın taraflı yorumlarından arındırmaya girişiyor. önce yazdıklarına bakarak tam olarak ne söylediklerini ve hangi bağlamda söylediklerini araştınyor. Gökalp adına bir sistem kurmak yerine, Gökalp'in kendi sistemini kurmasına olanak veriyor. Gökalp'in yazılarını büyük bir titizlikle inceledikten sonra, "Gökalp'in güaümüzdeki anlamı"nı tartışmaya başlıyor ve burada gökalp'i saptırmaya ve ktıllanmaya çalışanlan ele alıyor. İttihatçılar ve Kemaiistler Parla'ya göre, "Gökalp yerel kökenine rağmen 1908'deki Jön Türk ya da tttihatçı Devrim'in ve daha sonra 1920'deki Cumhuriyetçi ya da Kemalist 'Devrim'in kuramcısı olduV Gökalp'in yerel Parla, Gökalp'in kimi yorumla • nnın, sağın günümüz Türkiye'si için tasarladığı faşizan korporatizmi meşrulaştırmak amacını taşıdığıru gösteriyor. Parla'nm vurguladığı noktalar yerinde. Ancak, bir sistem kurmayı başarmış olan tüm karmaşık düşünürler gibi Gökalp'in yazılannın da, doğru ve yanlış birçok yonıma açık olduğunu kabul etmek gerekir. Böyle düşünürlerin fikirlerini, canlı ve etkili kılan da budur. Parla'mn Türkiye'deki tartışmalan çoğulculuk ve demokrasi lehine, otoriter ÇİZGİLİK liğin aleyhine olarak etkileyebilecek nitelikteki çalışmasının Türkçe*ye çevrilmiş oluşunu sevinçle karşılıyorum. • Profesör Feroz Ahmad, Boston'daki Massachusetts Üniversitesi'nde öğretim üyesidir. KÂMİL MASARACI KISA KISA konu alan Açık Toplum ve Düsmanlan adlı klasik eserinin Türkçe çevirisi ikinci kez yayunlaruyor. Birincisi Platon'un, ikincisi Hegel ve Man'ın duşüncelerinin eleştirisini kapsayan iki ciltten oluşan eserin Mele Tunçay tarafından çevrilen birinci cildi çıktı. Harun Rızatepe'nin çevirdiği ikinci cilt de önumüzdeki haftalarda basılacak. Eserin 1967 yılında Türk Siyasi llimler Derneği tarafından yapılan ilk Türkçe baskısı yıllar önce tükenmişti. YEREL SIVASETM DEMOKRATKLEŞMESİ İSTANBUL TARİHİ Eremya Çelebi Kömürciyan, Tercüme ve tahşiye eden: Hrand D.Andreasyan, Yeni notlarla yayıma hazırlayan: Kevork Pamukciyan, 2. Basım, Eren Yayıncılık, İstanbul 1988, 328 s. Onyedinci yüzyıl Ermeni yazarı, şair ve tarihçi Eremya Çelebi Kömürciyan'ın (16371695) Isftuıbui Tarihi: XVII. Asırda lstanbul adlı kitabının ilk kez 1952 yılında lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınlan arasında çıkan çevirisi yeniden basıldı. Mehmet Ali Kıhçbay, lstanbul Tarihi ni tanıtırken şunları yazıyor: "Evliya Çelebi'nin Istanbul'u anlattığı Seyahatnamesinin birinci cildi ile Eremya Çelebi'nin tstanbul Tarihi birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Müslüman Evliya Çelebi Doğulu bakış açısı ile Doğu kaynaklannı gündeme getirirken, Hıristiyan Eremya Çelebi, Ermeni bir lstanbul hemserisinin bakış açısıyla Batılı kaynaklan ortaya çıkarmaktadır. Ama her ikisini de birleştiren bir nokta vardır, o da tstanbul sevgisi ve bu duyulan hayranhk." Muhamm VAROL \ Bandırma örneği temelinde Türkiye'de yerel siyasetin işleyişini konu alıyor. Yerel iktidar yapısını ve bu yapının demokralikleşme eğilimlerini saptamayı amaçlayan ve 198285 yılları arasında yürütülen bir alan çalışmasının bulgulanna dayanan incelemesini sunarken, yazar "Bu çalışma, ülkemizde yerel düzeydeki siyaseti anlama çabasının bir ürünüdür" diyor. lerini kapsıyor. 2428 Ekim 1988 tarihlerinde toplanan I. Gençlik Şurası belgeleri de Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı tarafından yayımlandı. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHAX ALEVtLİK OLAYI ~~ Cemal Şener, YÖN Yayınlan, lstanbul 1989, 192 s. Cemal Şener'in tam başlığı Alevilik Olayı: Toplurasal Bir Baskaidınnın Kısa Taribçesi olan çalışması Alevilik konusunda bir başvuru kaynağı niteliğinde. Şener, kitabına hâkim olan yaklaşımı şöyle açıklıyor: "Olaya esas olarak, Aleviliğin sosyal mücadeleler tarihindeki yeri açısından bakmaya çaiıştım. Yani araştırma, Aleviliğin dini açıdan bir incelemesi değil... Bir dinbilim, din tarihi çalışması değil." XII. MİLLİ EĞİTİM ŞLJRASI Raporlar, Görüşmeler, Kararlar, MEGSB Yayını, lstanbul 1989, 590 s. 1822 Temmuz 1988 tarihleri arasında Ankara'da toplanan XII. Milli Eğitim Şurası belgeleri bir kitapta derlendi. Kitap, şuraya sunulan raporları, tartışma tutanaklannı ve alınan karar metin ÜSTÜN BAŞARI Acar Baltaş, Remzi Kitabevi, Ocak 1989, 221 s. Psikolog Dr. Acar Baltaş'ın kitabı, Stres Altında Ezilmeden Ögrenmede ve Sınavlarda Üstün Başan başlığını taşıyor. "Verimli Çaiısma Progranu" adı verilen bir derslere ve sınavlara hazırlanrna rehberini içeren kitabını sunarken yazar, şunları söylüyor: "21. yüzyıla yaklaştığımız bu günlerde okullarda, evlerde çocuklarımıza 1940'larda söylenenler tekrarlanı' yor... Oysa bilimsel arastırmalar ortaya koymakfadır ki, kaygının arttırılması öğrenme motivasyonunu yükseltmez, tam tersine, biyokimyasal düzeyde beyinde öğrenmeyi güçleştiren etkenlerin ortaya çıkmasına yol açar." TARIHTE BUGÜN MÜMTAZ 4RIKA.\ 1960'TA SUGÜN, MURCULARIN Lİ&EG/ SA/0j NUKSf, OKfA 'OA ÖLMÜŞrÜ. DEAAO*XAT PA/erİ /AZTİDA&AJfN HOŞGÖ/&Ü YE DESTTEĞ/YLE SON YtLLABuA ABrAN GEGİCİLİK OLAYLAKl I/S T/U&KArÇti./*;, NAKÇİBENDİLrĞİM BİR KOLU OLAN Nü&CULUĞU ÖN PLANA ÇIKAGMlŞT/. AJUIBCUUJ •, 6UM KUtSUCUSu SAİPİ NURSÎ'YOİ. *l£f£AlEİ NUİS' • A0LI HJrABtNM, PÜNYANIN YALAN OLOU6UNU, İNSAH % AeiN YALAJIZCA AH&Er /ÇİN HAZ//aLANA*4CABf GE&Et:i TİĞiNÎ •SAtrCfNCfYOeOü. DÜNmCtAKİ tturLULUK 8İLE 3j '. FIKİHLEHl'UlN ALLAHTAN /NO/SfA/f SÖfLE S SAİ&İ Na/eS/', ATATÜRK '£ ÇİOOETZ.E 7MVIG % TTUC/NtYOK, PİN DEVLE7İN/ MANIN İfCTİOAR/MI (DEMOKGAr PASTf ) SÛ7TM/ GÜCt/ytE OEST£KU YOtSDU.. 23 Mart NURCULARIN BASI ŞAIDl NURS/ ve YEREL SİYASETÎN DEMOKRATİKLEŞMESt Muharrem Varol, Gündoğan Yayınlan, Ankara 1989, 424 s. Ankara Üniversitesi BYYO öğretim görevlisi Dr. Muharrem Varol 'un 1985'te sunulan doktora tez çalışması 195084 döneminde k 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 23 Mart 1929 tahminlerin hilafına bir netice vermiş maruf GalalasarayFenerbahçe muhteliti gençlerden kurulu Beşiktaş takımına 51 gibi büyük bir farkla mağlup olmuştur. çalışılacaktır. Fabrikada ayrıca yemeklik namı altında mahlut yağ da imal edilecektir. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE YENİ KİTAPLAR Kod 007.418 007.419 0O7.420 011.075 016.075 021.399 021.400 064.359 064.402 098.053 152.448 186.052 086.053 217.017 307.008 418.012 Kitabın Adı LiliputAlmanca Sözlük Çocukların Masal Dünyası İnsan Aklmın Sınırian Buyük DüzensizlikJer Azgelişmişlik Surecinde Türkiye3 Kadınlar Kitabı Başka Dünyalar Bricinizi Sınayınız Yargıç ve Celladı Büyük inisiyeler Bağışla Onları Cahide Zamanın Kırılan Aynasında Ben Devletim Köleleştiririm 12 Nazım'dan Meltemler Türk Dili Oergisi13 YuarÇevirmen Yaymari Tür Flyatı Altın Derleme Attın L.Ron Hubbard/Gönul SuverenAltın Marie Cardinai/Lizi Behmoaras Afa S. Yerasımos/Babür Kuzucu Belge Nedim Gürsel Can Nadine Gordimer/Günsel Içöz Can Şiar Yalçın İnkılap F.Durrenmatt/Zehra ipşiroğlu Inkılâp Edouard SchureAfcvuz Keskin Ruh ve Madde Tarık Dursun K. Bilgi Agâh Özgüç Broy Yusuf Alper Broy Ö.AkerŞ.Ketcnci BDS Hasan İzzettir Dinamc Gerçek Sanat TDO Sözlük 3 0 0 0 Çocuk 2 9 0 0 ^ İnceleme90O0rRöportaj 5 5 0 0 ^ lnceleme12000V Öykü 4000V Roman 7250^ Oyun 4500Roman 2 5 0 0 Inceleme 28000^ Roman 7000^ Sinema 4 0 0 0 ^ Şiir 2000^ İncelemeiOOOftŞiır 2000üergı Ormanlarımızın muhafasası Sahillerde ve şimendifer güzergahlarında bulunan ormanlarımızın tahribata maruz kaldığını nazara dikkate alan fktisat Vekaleti, tzmir orman idaresine verdiği bir emirde sahillere ve şimendifer hatlarına 50 kilometre mesefa dahilindeki ormanlardan hiçbir suretle ve elli sene müddetle kat'iyat yapumasmın memnu olduğunu bildirtn'ışur. Malumdur ki "Cumhuriyet" memleketimizin en büyük bir servet menbaı ve sıhhat lazimesi olan ormanlarımızın kesile kesile inkıraza yüz tuttuğundan bahsile bu halin önüne geçilmek üzere lazım gelen tedbirlerin almması lüzumunu defaatle mevzubahsetmişti. Iktisat Vekaletinin bu mühim keyfıyeti nazarı dikkate alarak fiiliyata geçmesini memnuniyetle karşılarız. AÇIK TOPLUM VE DÜŞMANLARI Karl Popper, 1. Cilt, Çev. Mete Tunçay, Remzi Kitabevi, lstanbul 1989,362 s. En büyük bilim felsefecilerinden biri kabul edilen ünlü fılozof Kari Popper'in (d. 1902), İkinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı ve totaliter düşüncenin eleştirilmesini Emanet büyük bir yağ Bayram günlerinde yapılan fabrikası açacaktır. Alınan müsabakalardan sonra bir de malumata göre burada Beşiktaş takımtnın Galatasaray margarin yağı istihsal Fenerbahçe muhteliti ile edilecektir. Bunun için büyük karşılaşması hakkında bir bir şirket teşkil olunacaktır. tasavvur olduğunu yazmıştık. Emanet te bu şirkete hissedar Bu tasavvur fiiliyata inkılap olacaktır. Söylendiğine göre bu etmiş ve dün Beşiktaş takımı yağ şirketine şehrimizde bu muhtelit ile karşılaşmıştır. bulunan yağ tacirlerinin de Yapılan bu müsabaka bütün iştirakini temin için Beşiktaş maçı Yag imaü için fabrika Rumcagazete seddedüdi Şehrimizde intişar eden rumca Okopanos gazetesi aleyhine Müddei Umumilik tarafından açılan dava bitmiş ve Üçüncü Ceza Mahkemesi bu gazetenin seddine karar vermiştir. Bıtğday tevziatı Hilaliahmer tarafından darlık sahasmdaki köylülere dağıtılmak üzere satın alınan buğdaylarm tevziatına başlanmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle