Katalog

7 ŞUBA T 1989 CUMHURİYET/15 PMD'nin İstiklal Marşı açıklaması ANKARA (AA) Parlamento rauhabirleri İstiklal Marşı'na saygı ve duyarhlığının hiç kimse tarafından tartışılamayacağı bildirildi. PMD Yönetim Kurulu'nca yapılan açıklamada, "Kongremize katılan Devlet Bakanı Sayın Kâzım Oksay'ın, İstiklal Marşının baattan yayımlanması sırasında meydana gelen teknik anzayı vesile ederek parlamento muhabirierine yönelik sözleri genel kurul üyeleri tarafından tepkiyle karşdanmıştır. Parlamento Muhabirleri Derneği Kongresi'ne katılan üyelerin sayın bakam kınayan görüşlerine, derneğimizin yeni vönetim kurulu da katılmaktadır." Devlet Bakanı Kâzım Oksay, kongrede istiklal Marşı'nın yüksek sesle söylenmediği gerekçesiyle eleştiride bulunmuştu. Bodrum panelinde kaçak yapı tartışması BODRUM (Cumhuriyet) Çevre Genel Müdürlüğü'nun "Turizm yörelerinde çevre toplanbsının" panel bölümunde Bodrum'daki kaçak yapılaşma konusunda tartışma çıktı. Bodrum Suatı Arkeoloji Müzesi Müdüru Oguz Alpözen koruma amaçlı imar planlanmn belediye tarafından değiştirildjğinj ve antik Halicarnus'un ikincı konutlara tahsis edildiğinı, bu şekilde kaçak yapılann binden fazla olduğunu öne sürdü. Alpözen'den kaçak yapılann listesini isteyen Vali Çakır, bu iddiayı ihbar kabul ettiğini belirterek, devlet olarak kaçak yapılaşmaya kesinlikle karşı olduklarını vurguladı. Konuyu, "Bunu daha önce neden ihbar etmediniz? Konuyu burada kapatıyonım" biçiminde kapatan Vali Çakır, Cumhuriyet muhabirinin, "Neden böyle bir tepki gösterdiğp şeklindeki sorusuna, Alpözen'in bir kamu görevlisi olarak durumu daha önce kendilerine bildirmesi gerektiğmi belinti, "Bunu söylemek için neden böyle bir toplantıyı, kalabalığı bekledi?" dedi. Kamaval çılgınlıkları tum dünyada devam ediyor. Hollanda'nm güneyinde 3 gün süren kamaval sonunda değişık çılgınlıklar dikkatı çekti. Ûzellikle kahvaltı partilerinde sunulan ilginç mönüler dikkatleri topladı. Kahvaltı partisinde ilginç mönü Prensesin balayı Han'ın kızı Prenses Yasmin Aga Han, evliliğinin ilk günlerinı New York Plaza Otel'de geçıriyor. Prenses, kocası Christophe Mıchael ile her yerde mutluluklarını gözler önüne sermekten çekinmiyor. (Fotoğraf: AP) 7 o f p r P n W * h i ^ l i î n Ra)|V çı'gmfığı akıl almaz boyutlara M l l d r U I V I I C ı ı ı ı ı u i a ş i y o r Çıigınhkların en gözde otomobili Porche. İngiltere'deki yarış sonucunda Porche süruculeri, kazandıkları zaferı çılgınca kuttamaktan kendılerinı alamıyorlar. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Yerel Seçim ve Otesi lerini önemsemez gözükmeyi yeğliyor: seçımin yerel niteliğini sürekli vurgulayarak, sonucun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini her fırsatta yineliyor. Ama ne var ki inandırıcı olabilmesi hiç de kolay değil Sayın Özal'ın. Neden? Örneğin 26 Mart'ta ANAP ikinci parti durumuna düşerse, Başbakan Özal hiçbir şey olmamışçasına yoluna devam edebilecek mi? ANAP'ın oyları yüzde 3032'de takılıp kalırsa, ıktıdarın cumhurbaşkanı seçımine ılişkin senaryolarında herhangi bir değişiklik meydana gelmeyecek mi? Sayın Özal öyle sanıyor ya da öyle sanmak işine geliyor. Oysa gunlük deyişle kazın ayağı hiç de öyle değildır. ANAP ikinci sıraya duşer. oy oranı da tabii il genel mec(Baştara/ı 1. Sayfada) CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor lisı seçimlerinde yüzde 30 sınırını pek aşamazsa, Türk siyaset sahnesinde çok şey değişecektir; Özal istemese de öyle olacaktır Yerel seçimler hiç kuşkusuz muhalefet açısından da son derece önem taşıyor. ANAP, iktidardaki yıpranmışlığma ve yaşanmakta olan enflasyon ve yaşam pahatılığına karşın yine de yüzde 40 civarında tabii il genel meclisi seçimlerinde oy alırsa, o zaman kara kara düşünme sırası SHP ile DYP'ye gelecektir. Gündeme, bu partilerın, özellikle de sosyal demokratlann kitlelere neden bir türlü güven veremedikleri oturacaktır; muhternelen de kartlar bu partılerde yeniden karılacaktır. Yerel seçimleri kimse hafife almaya kalkışmasın: yerelliğinin çok ötesinde taşıdığı anlamı unutmasın! Hz.Yusuftan Bugüne ANKARA Dinsel menkibelere göre, Hazreti Yusuf'un Mısır firavunu nezdindeki görkemli itibarı, "rüya yorumlarında üstün başarısıymış" Bizim Özal Bozkurt Yusuf'un üstün becerisi ise, hanedanın Cumhurbaşkanlığı rüyasının nasıl gerçekleşeceğini "ilşa etmesi" Ağabey Özal'ın aylardır yinelediklermi taa VVashington'da dille getiren Yusuf Bey'ın sözleri neden manşetlere geçiyor? Çünkü hanedan sağdan çark sola, soldan gelip sağa çark ederek son bir aydır yeni yenı senaryolar pıyasaya sürmeye başlamıştı. Bir sabah uyandık, baktık ki Turgut Bey. Cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçmiş. Haydi hayırlısı derken, "Turgut doğası" ucundan, kenarından haberi yalanlamaya gıhşti. Bir nabız denemesi yapılmıştı. Ulusun tümüyle ayağa kalkıp, "Aman etme eyleme, Cumhurbaşkanlığından sakın ola vazgeçme" diye yollara düşeceği mı umut edilmişti, yoksa parti içi ile sesi sedası çıkmayan çevrelerin eğilimleri mi öğrenilmek istenilmiştı, rüfailerden başka kim bilebilirdi? Hani bir laf vardır, "Cocuktan al haberi" derler. Semra Hanım evde konunun hiç ele alınmadığını söyleye dursun, Turgut Bey dolambaçlı yoldan eline geçen eşsiz fırsatı yit'rmeyeceğini varsın dokundurmayı sürdürsün, Özal: Kader nereye getirirse (Baştarafı 1. Sayfada) zorlarsanız, partiyi kapatır, siyasetten aynlınm" şeklinde yanıt verdiğini söyledi. Özal, Cumhurbaşkanlığına "bevesli olduğunun zannedildigini" de kaydederek, "Benim hiçbir mevkiye talebim yoktur" diye konuştu. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin ise, "Yerel seçimlerde >iyecekleri şamarla, Cumhurbaşkanlığı heveslerinden vazgeçecekler" dedi. Başbakan özal, dün Ankara metrosu sözleşmesinin imzalanması onuruna Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'un Demetevler parkında verdiği yemeğe katıldı. Özal burada gazetecilerle yaptığı sohbette, 6 Kasım 1983 seçimlerine girecek olan partılerin MGK tarafından belirlenmesi sırasında ilk onayın MDP'ye verildiğini söyledi. O dönemde vetoların çok olduğunu vurgulayan Özal, Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'un da ANAP kurucusu olarak kabul edildiğinı, ancak milletvekilliği adaylığının engellendiğini ifade etti. özal, Kasım 1983 seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri konusundaki soruyu cevaplandırırken, Konse> uyelerinin de hazır bulunduğu bir toplantıya bir kez telefonla katıldıgını, bunun tarihinin 31 temmuz ya da 1 Ağustos 1983 olduğunu söyledi. Özal, "Hatta bu toplantıda ben Kaya Erdem'e izin aldım" derken, Cumhurbaşkanı Evren ile olan diğer görüşmeleri konusunda şöyle dedi: Biz tarihleri haüıiama bakıntından daha iviyiz. Çünkii o zamanlar bizim için kritik gunlerdi. Bu hafta yapacağım görüşmede Cumhurbaşkanına tarihleri kanştırdığını söyleyecegim. Özal, Evren ile yaptığı üç görüşmede ilkinin mart ayında olduğuru, bu görüşmede Evren'in MDP ile birleşmelerini istediğini, kendisinin bunu kabul etmediğini, son görüşmede de birleşme konusunun gündeme geldiğini belirterek, şöyle dedi: "Yine bize buieşia dediler. Ben de 'Bizim ayn programımız var. Biz kendi başımıza katılmak istiyoruz. tktidara gelirsek kimseden yardım beklemiyonız, istemiyoruz. Ama MDP iktidara gelirse biz yanhmcı olunız' dedim. O zaman MDP'nin ekonomiyi götiirecek giiçte olmadığına inanılıyordu. Bir de eğer bizi birleşmeye zoriarsanız partiyi kapabr, siyasetten çekilirim dedim." Özal, bir başka soru üzerine Bülend Ulusu'nun parti kurma olasüığı olduğunu, Sunalp'ın sonradan meydana çıktığım bildirdi. Özal, Ulusu'nun basbakanlıktan ayrılarak parti genel başkanlığına gelmek istediğini sandığını, ancak bunu tam olarak ifade etmemesı yüzünden başbakan olarak kaldığını ve Sunalp'ın partiyi kurduğunu sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda bir soruyu yamtlayan Özal şöyle dedi "Cumhurbaşkanlıgımn seçim kaideleri anayasada belirtilmiştir. Bugün anayasa ne soytuyorsa o yapıhr. Anayasa değtsmeden olmaz. Anayasa'nın degismesi de fevkalade zor. Anayasa'nın değişip değişmemesinı ben takdir edemem! TB.MM var, kamuoyuvar. Referandum var. Buna göre Mecliste her halükârda ANAP oylan belirleyici olacaktır. Konsensus zaten anayasada zonınlu kılınraıştır. Ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerini şu anda dahi duşunmüyorum. Meseleyi hep kanştırıyorlar. Bir Cumhurbakanı varsa bunları konuşmak doğnı degildir. Çankaya'da hiırmet ettiğimiz bir Cumhurbaşkanımız vardır. Sanki onun koltuğuna birisi talipmiş gibi oluyor. Bizim çok arzu ettiğimiz zannediliyor. Benim hiçbir mevkiye talebim yoktur, öyle olsaydı daha genç yaşta siyasete girerdim. Kaderimiz ne ise o olur. Kader bizi hizmet edecek bir yere koyarsa olur, hizmet edecek bir yere koymazsa söyleyecegimiz bir şey de yok." (Baştarafı 16. Sayfada) Unlu yapıtları arasında Jacques Prevert'in senaryosunu yazdığı "Veronalı Âşıklar" (1948), Venedik Şenliği'nde üst üste ödul alan "Hak Verini Buldu" (1950) ve "Hepimiz Katiliz" (1952), '•Öğretmenin Kaderi" (1967), "Ölesiye Sevmek" (1971), "Devlet Sırrı" (1978) gibi filmler bulunan Cayatte, 1980'li yıllarda yalnız televizyon için çalışmış ve yine adalet temasını işleyen, siyasaltoplumsal içerikli yapıtlar gerçekleştirmişti. Fransız Özüne bakılırsa Yusuf Bey, rı hüküm sürüyor. 1982 Anayaağabeyınden farklı bir şey söy sası yapılırken çıkarılan seçim lemiyordu. Oysa bir cümlesi dik yasası Özal'ın oy yitmelerine katlerden nedense kaçıyor.Ev karşı bulduğu yeni kurallarla on ren'm üç yıl daha Köşk'te kalma kez yozlaşmasaydı, 1983 yasasını isteyen Amerikalı yöneticile sına göre, bir parti 1987 de de re gereken dersi veren VVashing ancak yüzde 42 oyla tek başına ton konuşmasında, Yusuf Bey, iktidar olabilecekti. Yüzde "Anayasalar şahıslar için degiş 44'den başaşağı yüzde 36'ya tirilmez, 'sistem' için değiştirilır" düştükçe, seçim yasaları ile oydiyor. Bu ırdeleme, hanedan pla nayan Özal, sonunda yüzde nının belkemığini teşkil ediyor. 65'e karşı 36 ile yine iktidara geYusuf Bey demek istiyorlar ki, lebildi. Hele Yusuf Bey'in söyleağabeyimin Meclis'te 290 aske diği gibi, ağabeyi salt soğunlukri var. İlk turda olmadı, ikincide, la Cumhurbaşkanı seçilirse, bu daha olmadı salt çoğunlukla se sonuç oy tabanında ancak yüzçılebılir. Kimse hayal kurmasın. de 28'in karşıü olacak. Yüzde 28 Anayasanın bu "mükemmel salt çoğunlukla Özal Çankaya maddesi" arızasız işleyecektir. yolunu tırmanacak. Kimi koşulYani ne demeye getirıyor? lar değışmezse yanaşmayacağı Anayasanın kişiler için değiş şimdiden açık seçik belli olan meyeceği görüşü, Özal'ın Çan Özal, bugünkü oy dengesiyle kaya'ya çıkışına değin başüstü ulusun yüzde 65nin istemediği, ne! Amma velakin olay Özal'ın hele salt çoğunlukla seçilirse gönlünde yatan başkanlık ya da ulusun yüzde 72'sinin redettiği yarı başkanlık sistemine dayan bir Cumhurbaşkanı olma onurudı mı, işte o zaman işler "kişiye nu kazanacak. göre" değişiyor. Cünkü Özal, Cumhurbaşkanı olduktan sonra 1973'te "bir üniformalı" Çanya da önce, "sistemi kaya'yı ele geçirmeye girişmişdeğiştirme" yanlısıdır. Haneda ti. Sayısal gerçekler ortadayken, na göre, Özal bir kişi degildir. şimdi de ulusun büyük çoğunluulusal sımgedir ve de Özal'ın gunun üstünde anlaşamadığı devlet gücünü bütün ipleriyle eli "bir sivil, bir hanedan" Köşk'ü ne geçirmesi için "sistem değiş zaptetmeye hazırlanıyor. Ratirilmelidir." kamlardan çıkan demokratik Özal'ın Çankaya idealınde gerçeklerse Yusuf Bey'in, kuşkuanayasanın değişmesi pekâlâ suz hanedanın umurunda bile olanaklı da, yukarı çıkmasını en değil. Hanedanm sesi VVashinggelleyecek anayasa düzenleme ton'da istanbul ile Antalya belesine söz geldi mi, her şey tartış diye başkanı seçimiyle Cumhurma dışı, zinhar kimse ağzını aç başkanlığı arasında ilinti kurmakmayacak. Yusuf Bey'in "aile ta acz gösterdiğini söylüyor. meclisinin" düşlerini yorumlarHanedan bireyleri, yandaşı ken söytemek istediği gerçek bu. şakşak takımı da bu nedenle koTabii ABD yöneticilerine de ses ro halinde yerel seçimi sadece leniyor, "Ağabey Çankaya'da belediye başkanları gibi görüp nasılsa dizginleri elinde tutacak. göstermeye özen gösteriyor. Korkacak, kaygı duyulacak birİl genel meclisi sonuçları şey yok" demeye getiriyor. Özal'ın akıbetini gösterecekmiş, Yusuf Bey olaya başka bir böyle bir olgu yok kafalarında. açıklık daha getiriyor. Uygar ülYerleşık demokratik kurallar, kelere yatkın "uzlaşma asıl il seçimlerini kafalara isteklerini" de bir kenara itiyor. vuracak! Özal gibi, o da "ağabeyim aday, (Baştarafı 1. Sayfada) gelin üzerinde anlaşın" diyor. Koşk'e çıkmasından sonra geride Neden? Özal yüzde 36 oyla büyüklerin Konut'taki soyleşile 290 milletvekilinı elinde tuttuğu kalacak boşluğu "kompartıman" rini küçük kardeş Yusuf Bey için. Oysa bugün bir anayasa ik usulüne göre ayıran, yani Başbakan ile parti lideri için ayrı kişiler açıklayıverdi. tidarı değil, seçim yasası iktida öngören senaryoydu. Ozal Köşk'e^ Hüsnü van besisi nasıl yapılır? 2. Gen mühendisliği sayesinde daha az yaş ot ve yem kullanarak daha fazla süt verimi almak mumkün mu? 3. Kereste üretimine uygun hızla yetişen Amerikan ağaç türleri bizde de dikilse Türkiye'nin flora yapısım bozar mı? Hüsnü Doğan, Korkul Özal CHPMSP koalisyonunda tanm bakanı iken Yıldınm Aktürk ile birlikte Tanm Bakanlığı'nda görev aldı. Başbakan özal, Devlet Planlama Teşkilatı'nm Müsteşaı Vekili iken de Hüsnü Dogan, Yabancı Sermaye Daire Başkanlğı'nda çalışıyordu. Doğan'ın planla madaki imajı, "halk tipi, zeki" sözcükleriyle aktanlıyor. VVashington'da, Başbakan özal'dan Husnü Doğan'a geçişin "çok yumuşak" olabileceği izlenimi var. Bunun nedenleri şöyle sıralamyor: "Çocuklugu Başbakan Özal'ın kanatlan altında geçmiş. Özal'a adeta aşkla bağlı. Bu bakımdan Özal Köşk'te, Hüsnü Doğan hüBir yetkili bu konuda, "Karde kümette, çok uyumlu bir ekip şini başbakanhğa getiremez, ama olur." Hüsnü Doğan'ı getirirse kardeşiBir yetkili, "Ozal, eger Hüsnü ni getirmiş olur" dedi. Hüsnu Do Doğan'ı seçerse halka şu nıesajı ğan, aynı yetkiliye gore, "hem par vermiş olur" diyor ve mesajı ti içerisindc herkesten kabul gören özal'ın ağzından aktarıyor: hem de milliyetçi ve mukaddesatçı "Hüsnu olursa, dizginler yine olan en yıpranmamış isimdi." bende olur. Çünkü sözümden çıkÜstelik Turkiye'de, Süleyman maz. Benim gibi yumuşak ve uzDemirel ve Turgut Özal'dan sonlaşUncıdır. Sogukkanlıdır. Yani ra merkez sağda gelenekleşen "liduruma hâkimiz." derlik vasıflanna" da sahipti: Dış dünyaya ise ABD eski BaşAnadolu kökenlilik (Malatya), mühendislik eğitimi, Devlet Plaıı kanı Reagan'dan Bush'a geçişte ollama Teşkilatı'nda görev, Ameri duğu gibi bir "devamlılık" görünka yıllan, dönüşte tslamiyet ve Ba tüsü verilmiş olur, dolayısıyla bu tı medeniyetinin kesiştiği noktayı da "istikrar süriiyor" mesajımiçebulma çabalajı... Aynı yetkili, "Bu rir. Aynı yetkili, "Hüsnü Doğan'ın verileri birfcaç aday ile birtikte bilgisayara işlejip 'en uygun olanı bir politikacı olarak halkla temabul' komutu versek Hüsnü Dogan sı az oldu, ama bu konudaki açığı Cumhurbaşkanı Özal kapar. Bu çıkar" diyor. arada da Husnü Doğan vetişir" Doğan, aynca Başbakan Turgut diyor. Özal'ın kalp ameliyatı sırasında Hüsnu Doğan'ın ABD'deki Houston'da iken de Washingtonun dikkatini çekmiş. Herkes alış imajı çok guçlü değil, ama çok veriş için o mağazadan bu mağa olumlu: Onun için söylenenler zaya koştururken, o çiftlikleri arasında, "nazik, saygılı, mütevazı gezerek şu Uç soruya yanıt arıyor ve espritüel" nitelemeleri var. muş: IMF ve Dunya Bankası ise Hüs1. Daha az insan ve daha çok nü Doğan'ı "kıvrak zekâsı ve ryi modern teknoloji kullanarak hay müzakereciligi" ile hatırlıyor. ABD yönetimi içinde ve dışında Türkiye'nin kalbini dinleyen çevrderden, bu senaryo kapsamında bize yansıyanlara göre söz konusu kaynaklar hemen, Yusuf özal'ın ilginç çıkışı ile Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in damadı Erkan Gürvit'in Çankaya'dan aynlma niyeti arasında bağlantı kurdu. Buna, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, Marmaris'teki emekiih'k evinin inşaatmın bir an önce bitirilmesi için çok istekli olduğu yolundaki duyumlar da eklenince Başbakan Özal'ın, Çankaya'ya çıkma olasılığına bundan iki hafta öncesinden daha değişik bir gözle bakılmaya başlandı. özal'ın dayısının oğlu Tanm Bakanı HUsnü Doğan ise, bu senaryo içinde başbakanlık için özal'ın favoriler listesinin en tepesindeki isim olarak sivriliyordu. ŞEKERBANK 3. İstanbul, Uh Atnbalaj IVIal Atnbalaj sektörüne dün>a çapında egemen devletlerin kendi ülke standlan yanısıra diğer yabancı ve uluslararası düzeydeki Türk kuruluşlarının katılımı ile ülkemizde gerçek uluslararası nitelikte düzenlenen... Türkiye pazarı için yeni birçok ürün ve en yeni teknolojileri uluslararası marka ve kuruluşlarla birlikte tüm sektör çeşitleri ile birarada kazandıran... Yurdumuzda ilk kez lanse edilen ürünlerin yabancı katılımcılarının Turkiye'de mümessillik ve distribütörlük vereceği Ambalaj'89; pazarlama potansiyeli. prezantasyon kalitesi, olağanüstü katılım kapsamı ile sektörünün nitelikli tek fuan... GID4 l$l£M ., AMR41AJ 89 Gıda İşlem/Gıda Ambalaj konusunda dünyadaki en son yenilikler ve teknolojilerin yanısıra... Et, süt ürünleri, likit yağ, meyve ve sebze işleme, dondurarak kurutma işlemi. kalite kontrol sistemleri, sterilizasyon. soğuk depolama/soğuk hava nakliye, pastörizasyonAJHT makinalan, şeker antımı. fırınlama gereçleri, şekerleme üretimi. değirmencilik ekipmanları. su tasfiyesi, karton kutu şekillendirilmesi. laketleme / damgalama. ambalajlama / kutulama, torba formasyonu, torbalama makinalan. markalama ve etiketleme. otomatik tartma, süt/içecek paketleme, dolum makinaları. şişeleme ekipmanlan, tenekeleme ve shrink ambalajlama gibi konularda her türlü makina. malzeme, donanım ve teknikleri. bir sektör bütünlüğü içinde özel kapsamda... Üstelik, Türkive'deki tek amaca u\gun ve her türlü modem altyapıya sahip dünya standartlarındaki tek özel fuar merkezinde... ve özel kapsamda 8 " 1 2 S U B Z S T 1 9 8 9 HILTON OONVENTION&E3fflIBrnON CENTEK Ziyazet SaaÜeri:12.00 20.00 (PazarGünü:12jOO îaOO) AAD