25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ARALIK 1989 KULTURSANAT CUMHURİYET/5 Havana Film Festivali • HAVANA (AP) Küba'nın başkenti Havana'da düzenlenen 11. Yeni Latin Amerika Sineması Festivali Karl Marx Salonu'nda düzenlenen bir törenle sona erdi. Festivalde, Norman Mailer'ın aynı adh romanmdan uyarlanan "Sert Erkekler Dans Etmez" büyük ilgi gördü. Konusu Güney Afrika'da geçen "Kurak Beyaz Mevsim" adlı film ise ayakta alkışlandı. Öte yandan Salvadorlu piskopos Oscar Rotnero'nun öldürulüşünu konu alan "Romero" adlı film, şenliğin buyıik odüllerinden birine değer görüldü. İki hafta süren ve 200 sinema filminin yanı sıra 500 TV ve video filminin gösterildiği şenlik, 500'den fazla Latin Amerikalı sinema adamını bir araya getirdi. Dostlar'dan yirminci Merhaba' "Merhaba" adlı oyunla 20. yıhnı kutlayan Dostlar Tiyatrosu'nun yönetmeni Genco Erkal, "Ülkemizde belgesel tiyatronun öncülüğünü yaptık" diyor. Dostlar, kendi olanaklarıyla ödün vermeden tiyatro yapmayı seçen bir topluluk. DİKMEN GÜRÜN UÇARER Genco Erkal izleyiciye "Merhaba" derken, bir yandan da 1969'dan bugüne doğru geliyoruz birtikte. 1989, Dostlar'ın kuruluşunun 20. yılı. Bu yirmi yılda zaman zaman çok parlak dönemler yaşamış Dostlar, zaman zaman ekonornik sorunlarla boğuşmuş, ama perdelerini kapatmamış. Mehmet Akan, Şevket Altug, Genco Erkal, Ferit Erkal, Arif Erkin, Nurten Tunç Dostlar'ın kuruculan. Bu yirmi yılda on bir salonda otuz beş oyun sergilenmiş. "Repertuanmıza bakbgnnızda ilk ağızda belgesel o>unlann buyuk a&ıriık taşıdıgını goniyoruz" diyor Genco. "Bir anlamda ülkemizde belgesel tiyatronun oncuiugunü yaptık. 'Rosenbergler Ölmemeli", 'Havana Duruşması', 'Şilide Av', 'Alpagut Olayı', 'Sabotaj Oyunu' gibi hem >urtdışından hem kendi ülkemizle ilgili belgesel konulann agırlıklı olduğu bir oyun dıizeni iziedik. Bunun dısında, yerli ve yabancı çağdaş klasildere ve önemli yazarlann yapıtlanna yer verdik. 'Abdulcanbaz', 'Kerem Gibi', 'Azizname', 'Brecbt Kabare' gibi uyarlamalann ayn bir yeri oldu repertuanmızda." Kuruluşunuzun ilk yıllannda güçlü ve geniş bir kadroyla çalışıyordunuz. Zamanla. belki biraz da ekonomik nedenlerle kadroda çözülmeler oldu. Giderek, Dostlar'da bir kuçülme başladı. ERKAL Tiyatromuzun iik on yüında olabildiğince sürekli bir kadromuz vardı. On iki ay sistemine göre maaş alan bir kadroydu bu. 79'da Dostlar'ı bu biçimiyle ytiriıtemeyeceğimizi anladık ve kadroyu dağıttık. Evet, 196979 yılları arasında devamlı bir kadromuz vardı, büyük salonlarda oymıyorduk, izleyiciyle çok iyi iletişim kuruyor, iyi iş yapıyorduk. Ama mali açıdan surekli açık veren bir tiyatroyduk. 1979'da kadroyu dağıtmaya karar verdiğimizde bayağı büyük bir borcun altındaydık. Bundan sonra Dostlar Tiyatrosu'nu prodüksiyon sistemiyle yürütmeye başladık. Eğer 1979"dan bugüne kadar gelebildiysek, bunu bu biçim değişikliğine bağhyorum ben. Sanıyorum, Türk tiyatrosunda, özel tiyatro olarak hele bizim gibi kolayı değil de daha gücıi seçmiş olarak belli bir dünya görüşü ve sanat anlayışından taviz vermeden yirmi yü ayakta kalabilenJerin sayısı bir elin parmaklarını bile bulmaz. Ümit Tiyatrosu'ndaki giinleriniz için Dostlar'ın en parlak donemiydi di>ebilir miyiz? ERKAL Evet. Ümit Tiyatrosu'ndaki gunleri çok arıyorum. Çünkü orada ülkemizde ilk kez bir Kültür Merkezi gerçekleştirdi Dostlar Tiyatrosu. Bence bu sadece kendi düşüncemize uygun oyunlar oynamanın da ötesinde bir başanydı, bir kurumsallaşmaydı. Tiyatroyu salt kendi başına tiyatro olarak düşünmek değil, belli bir kültür kavramı içinde bir yere oturtmaktı. Abone sistemi uyguluyorduk, uyelerimiz vardı ve bu üyeler oyunlarımızı en iyi yerlerden indirimli olarak izliyordu. Yaptığımız işin boyutlannı ve top1969'DAN BU YANA 1969'da Dostlar Tiyatrosu'nun kuruculan arasında yer alan Genco Erkal, tam >irmi yıldır hem Dostlar Tiyatrosu'nun onderiiğini üstleniyor hem de topluluğun baş oyunculuğunu yapıyor. Belli bir dunya görüşü ve sanat anlayışından ödun vermeden geçen 20 yılda Genco Erkal'ın damgası var. lum üzerindeki etkisini canlı olarak tiyatromuzun kafeteryasında görebiliyorduk. Resim sergilerimiz, film gösterilerimiz, konferanslarımız, oyunlarımız izleyicilerle orada tartışılıyordu. Tiyatro olarak en çok buna önem verdik. Yani seyirciye çiğnenmiş, komprime özet bir mesaj iletmenin ötesinde ülkemizin ve çağımızın önemli sorunlarını gündeme getirraek ve bu sorunlar üzerine bir tartışma platformu hazırlamaktı amacımız. Biraz da amatör tiyatro çaIısmalannızdan söz edelim... ERKAL Eğitim üzerinde durduk, ama eğitime başlarken profesyonel tiyatroya oyuncu yetiştiımek amacını gutmedik. Dostlar'ın amatör bir kolu, bir işçi kolu olsun istedik, çünkü biz bir profesyonel tiyatroyduk, gelirimizi giderimizi ayarlamak ve ayakta durabilmek için ticari kurallara uymak zorundaydık. Oysa bizim seslenmek istediğimiz bir kitle vardı. O güne dek tiyatroya gelememiş bir işçi kesimi söz konusuydu. Ekonomik açıdan zor koşullarda olan kesime tiyatroyu götürmek istiyorduk ve bunu amatör bir grup çok daha kolaylıkla yapabüirdi. "Alpagut Olayı" bu çizgide gündeme gelmiş bir çahşmadır. Seyirci konusunda ödün vermediniz. Siz seçtiniz seyircinizi. Zorlandığınız dönemler oldu mu seyirci yönünden? ERKAL Özellikle 70'lerin sonuna doğru genelde bir tiyatro krizi söz konusuydu. tzleyici ile tiyatrolar arasında bir kopukluk yaşandı. O dönemlerde bile biz seyircisiz kalmadık. Bizim seyircimizin yansından fazlası üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Bu sonucu, yaptığınuz anketlerden çıkartıyorum. Genç bir seyircimiz var. Üniversite çağındaki öğrencilerin dışında kalan kesim ise çoğunlukla muhendis, doktor gibi yüksek eğitim gerektiren meslekleri secmiş insanlar. Gene büyuk bir çoğunluk "Cumhuriyet" okuru. Kitap okuyan, sanat dergilerini izleyen bir kesim. O zaman gerçekten biz de o seyirciyi seçiyoruz, o seyirci de bizi seçiyor. Aydın bir seyircimiz var, ama ülkemizdeki genel olarak kültür sorunlarıyla ilgili bir sorun Dostlar için de geçerli. örneğin, "Cumhnriyet" gazetesinin okurlarının sayısı belli bir ortalamayı tuttunıyor, fakat kentimizin nüfusu o kadar hızlı artıyor ki bu nüfus artışına göre belli sayıyı tutturmak ilerleme olmuyor ashnda. Demek ki seyirci kaybediyoruz aym sayıyı tutturmakla. Belki küçücük bir salona kapanıp kalmak da böyle bir sonucu geliştiriyor. Daha büyük bir salonda daha hareketli bir tiyatro yapısı kurarsak seyircimizi daha da arttırabiliriz kamsındayım. Dostlar Tiyatrosu 20 yılda 11 salonda 35 oyun sahneledi Benli'nin • Kültür Servisi Orhan Benli'nin resimlerinden oluşan sergi Erenköy Mutlu HobiSergi'de ay sonuna kadar sürüyor. 197073 yılları arasında tstanbul İlköğretim Resim Semineri'ne devam eden Orhan Benli 1985 yıhnda Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü'nden ayrıldı. Bugüne dek dört kişisel sergi gerçekleştiren ve 1973'ten bu yana çeşitli karma sergilere katılan Benli'nin Cumhuriyetin 50. Yıh Resim Yanşması'nda, 1989 Tekel Resim Yanşması'nda aldığı birincilik ödülleri de var. 4 GençSeyirci Tîyatrosu • Kiiltür Servisi Yeni yılda yeni bir tiyatro daha perdelerini açıyor. GençSeyirci Tiyatrosu'nun ilk oyunu bir Mayakovski uyarlaması. Yiğit Tuncay'ın sahneye koyduğu oyun "Pantolonlu Bulut" adını taşıyor. Mayakovski'nin şiirlerinden ve yaşammdan kesitler sunan oyun, ozanın ihtiharıyla başhyor ve bir gök yolculuğunu anlatıyor. Oyunun yönetmenliğini Hadi Çaman, müziğini Mehmet Duru, dekorunu Nurullah Tuncer yapıyor. Pantolonlu Bulut ocak ayından itibaren Dostlar Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Çocuk tiyatrosu • Kültür Servisi Turkbank Çocuk Tiyatrosu 29. yıhnda "Bez Bebek" adh oyunu cumartesi ve pazar günleri saat 09.30'da Bakırköy Sinema 74'de sahneliyor. Erdoğan Sıcak'ın yazdığı oyunu Üstün Asutay yönetti. Oyun, bez bebek imal eden Ayvaz Bey'in atölyesindeki yangından sonra oğlunun ve kendisinin geçimlerini sağlayabilmek için bacacılık yapmasını konu alıyor. Karikatürcüler Demegi • tstanbul Haber Servisi Karikatürcüler Derneği'nin 16. Genel Kurulu dün yapıldı. Gazeteciler Cemiyeti'nin Burhan Felek Salonu'nda, Semih Balcıoğlu'nun divan başkanlığında yapılan kongre sonucu, yeni yönetim ve denetleme kurulu üyeleri belirlendi. Seçimlerde Orhan Doğu, Muhittin Köroğlu, Erdoğan Bozok, Semih Poroy ve Tan Oral yönetim kurulu; Canol Kocagöz, Ferit Avcı ve tbrahim Ersever de denetleme kurulu uyeliklerine getirildiler. Yönetim kurulunun görev bölumünü daha sonra yapacağı açıklandı. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) İFSAK kurslan • Kültür Servisi İFSAK'ın 46. dönem fotoğraf kurslan 27 ocakta başlıyor. Çarşamba ve cumartesi günleri ohnak üzere iki ayrı grup halinde gerçekleştirilen kurslara katılmak isteyenler İFSAK'm Sıraselviler, Hocazade Sok. 17/3 Taksim adresine başvurabilirler. Kurslarda; fotoğraf tarihi, fotoğraf makinesi, ışıkrenkgörüntünün oluşumu, karanhk oda tekniği, aydınlatma araçları gibi konular işlenecek. Felsefe Kurumu'nun 15. yılı • tstanbul Haber Servisi Türkiye Felsefe Kurumu'nun lS'inci kuruluş yıh kutlaması kapsamında düzenlenen "lnsan ve Geleceği" konulu karikatur yarışması sonuçlandı. Yarışmada, birinciliği Halil Ustaoğlu, ikınciliği Enver Malkoç, üçüncülüğü de Sami Caner'in karikatürleri kazandı. Dereceye girenlere ödülleri 25 aralıkta verilccek. Kurumun 15'inci yıh nedeniyle 2526 aralıkta "Cumhuriyet Turkiyesi'nde Felsefe ve Son Onbeş Yıh" konulu bir de seminer düzenlenecek. Erdoğan Karayere ödtil • Kiiltür Servisi Japonya'da bu yıl 11. si düzenlenen Uluslararası Yomiuri Shimbun Karikatur Yanşması'nda Erdoğan Karayel özel ödüllerden biri olan "Citation ödülü"nü kazandı. Serbest ve konulu olarak iki ayrı dalda düzenlenen bu yılki yanşmanm konusu "Komşuluk"tu. Toplam 15 bin yapıtın katıldığı yarışmanın ödülleri, aralık ayı sonunda düzenlenecek bir törenle sahiplerine verilecek ve ödül kazanan yapıtlar Yomiuri Shimbun Gazetesi'nde yayımlanacak. Karayel, 1988 yıhnda düzenlenen 9. Yomiuri Shimbun Yanşması'nda da aynı ödule değer buhınmuştu. Doğa tutkunu bir ressam Ülkemizde medeni nikâhla evlenen ilk Türk kadını olan Zehra Say, bugün 83 yaşmda. 50 yıllık sanat yaşamını geride bırakan Şay, sağhğı izin verdikçe fırçasına sarıhyor, çalışmalannı sürdürüyor. Kültür Servisi Ülkemizde medeni nikâhla evlenen ilk Türk kadını olan ressam Zehra Say, 10. kişisel resim sergisiyle izleyecilerinin karşısında. Geçen yıl 50. sanat yılını kutlayan ve tstanbul Anakent Belediyesi tarafından ödüle değer görülen Zehra Say, son dönem çalışmalannı ay sonuna kadar Tanak Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Doğa soyutlamaları, peyzajlar ve ekspresyonist çalışmalannın yer aldığı sergi, sanatcının kızı Emel Say tarafından hazırlandı. MSÜ Onur Kurulu üyesi olan Zehra Say'ın sergisinde geçen yaz aylarında yaptığı ve Erdek'i, Emirgân'ı, Ortaköy'ü konu alan resimlerinin yanı sıra Nemrut Dağı ve Hawai adalannın fotoğraflanndan çahştığı tablolan da yer alıyor. 50 yıllık sanat yasamında sadece 10 kişisel sergi açan Zehra Say, çok sayıda karma sergiye katıldı. Bugün 83 yaşında olan sanatçı, sağhğı izin verdikçe eline fırçasını, paletini alıp resim çalışmalannı sürdürüyor. Emel Say, annesi Zehra Say'ın 50 yılda sadece 10 sergi açmasının nedenlerini şöyle açıklıyor: "Annemin 36 sene resim hocalıgı var. Bu arada bir süre Tanak Sanat Galerisi'nde Zehra Say'ın 10. kişisel resim sergisi SANAT PIYASASI Kâğıtçılar'a 9milyar Kültür Servisi Yirminci yuzyıl yazarlarımn kit?plarının ilk basımlan da sanat piyasasında umulmadık fıyatlara alıcı bulmaya başladı. Londra'da düzertlenen açıkarttırmalarda George Orwell, Virginia VVoolf, V> illiam Golding, T.S. Eliot gibi yazarlann yapıtlanmn ilk basımlan ilginç fiyatlara satıldı. George Orwell'in ünlü "Hayvan Çiftligi" adh romanının 1945 yıhnda yayımlanmış olan ilk ciltli basımı 715 sterline (yaklaşık 2 milyon 700 bin TL.) ahcı bulurken, Virginia WoolPun "Jacob'un Odası" adh kitabının 1922'de yapılan ilk basımı 1960 sterline (yaklaşık 7 milyon 450 bin TL.) satıldı. Nobel Edebiyat ödülu sahibi William Goldingin "Sinekler Krah" adlı ünlu romanmın 1954 yıhnda yapılmış olan ilk basınu da 460 sterline (yaklaşık 1 milyon 750 bin TL.) alıcı buldu. Adnan Tıırani Vinci'de • Kültür Servisi Adnan Ttırani'nin Galeri Vinci'de (Teşvikiye, Ihlamur Yolu) yer alan resim sergisi 30 aralığa kadar surüyor. 1925 lstanbul doğumlu olan Turani, 19531959 yıUan arasında Münih, Stuttgart ve Hamburg akademilerinde öğrenim gördü. Sanatçı, lstanbul ve Ankara dışında Federal Almanya'da ve tsrail'de de kişisel sergiler gerçekleştirdi. Semiha Binzet'in resimleri • Kiiltür Servisi Semiha Binzet resimlerini Bahariye Akbank Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 1967'de lstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Nurullah Berk Atölyesi'nden mezun olan daha sonra Ankara'da Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nde ressam olarak görev yapan Binzet 1978'de tngiliz Kültür Heyeti'nden aldığı bursla Ingiltere'ye gitti, Londra'da City and Guilds of London Art School'da gravür çahştı. Ingiltere'de kaldığı süre içerisinde tngiliz peyzaj sanatı konusunda araştırma yaptı ve 1978'de Londra'da açılan bir sergiye gravürleri ile katıldı. 1980 yıhnda San Francisco'da açılan "Dünya Üçüncü Baskı" sergisinde litografileri yer alan Semiha Binzet 1981'de Uluslararası Kadın Sanat ve Kültür Derneği'nin Fransa'da yapılan bienal ve bienalinde özgün baskıları grup ödülü aldı. MAHMUT CÛDA VE SELtM TURAN'LA 1985'te çekilmiş bir fotoğrafta ressam Mahmut Cuda ve Selim Turan'la birlikte görülen Zehra Say, doğanın, sanatın en iyi yardımcısı olduğu görüşünde. 36 yıl da resim ögretraenliği yapmış olan Say, "Asıl tanrısallık dogadadır" diyor. ABD'de yaşıyor, bir atölye açıyor. Daha sonra babamın rahatsızlığı ve ölümü, bir yandan Cağaloğlu Kız Talebe Yurdu Mudireliği gorevi, okul çalışmalan onu sergUer açmaktan alıkoyuyor. Zalen o yıllarda çok sık sergi açanlara da fazla rastlanmıyor. Annem ilk kisisel sergisini 1982de açıyor. Zehra Say'ı ortaya çıkaran ve onu sürekli resim yapmaya teşvik eden de heykeltıraş Gürdal Duyar'dır." Güzel Sanatlar Akademisi Namık lsmail Atolyesi'nde öğrenimini tamamlayan Zehra Say, doğa tutkunu bir ressam. Say, "Sanatın en iyi yardımcısı doğadır, çok da cömert ve mutevazıdır, asıl tannsallık ondadır" derken, kızı Emel Say da annesinin doğaya karşı koyamadığını ve beğendiği her doğal göruntüyü resmine aktarmak istediğini söylüyor. Emel Say, "Boğaz'da yıirürken hemen eliyle bir çerceve çizer ya da birden sokak ortasında oturur ve baslar resmini yapmaya" diyor. Zehra Say için urettiklerini sergüemek kolay bir iş değil. Her çalışmasmda bir şeylerin eksik olduğunu düşünen Zehra Say'la ilgili olarak kızı Emel Say şunları söylüyor: "Annemin tuhaf bir yapısı var. Elinde 60 tablosu olsa, illaki açnğı sergiye başka bir yapıtını daha yeüştirecek. Gece biriere, ikilere kadar çaltşır. Hayatı boyunca bir seyleri yetiştirmeve çahştı. Ve şimdiye kadar hiçbir resmini tam aniamıyla beğendiğini gonnedim. Onun için hep yanm kalmışür tablosu." Bu arada, T.S. Eliot'ın "Dört Dörtlük" adh kitabının ilk basımı 935 sterline (yaklaşık 3 milyon 550 bin TL.) satıhrken, "Çorak Ülke" adlı kitabının ilk baskısı da 1375 sterline (yaklaşık 5 milyon 225 bin TL.) satıldı. 17. yuzyıl Fransız resminin büyük ustalarından Valentin de Boulogne'un "Üç Kâgıtçüar" adlı bir tablosunun, Drouot müzayede evinin bir açıkarttırmasında ortaya çıkması, Fransa'da olay yarattı, tablo bir Fransız koleksiyoncu tarafından 4 milyon dolara (yaklaşık 9 milyar 200 milyon TL.) satın alındı. UGÜN • Flüt konseri lstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı tarafından düzenlenen Uğurtan Aksel flüt konseri saat 18.00'de tTÜ Maçka Kampüsü G Amfisi'nde. • Klasik Türk müziği tstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu şef Prof. Dr. Nevzat Atlığ yönetiminde 11.30'da Ataturk Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. Solistler: Samim Karaca (ud), Aziz Şenoi Filiz (ney) ve Adnan Mungan. ÇANKAYA BELEDİYESİ KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ Süleyman Saim Tekcan'ın yapıtları Garanti Sanat Galerisi'nde KENT VE YAŞAM KONULU KARİKATUR YARIŞMASI KAFBKATUFICULEFI DERNEGI Anadolu kökenli çağdaş sanat BILSAK'TA BU HAFTA 26 Aralık Salı: 19.00 DERGİ YAZI KURULLARIYLA TANIŞMA, SOHBET: Sos>alizm ve Toplumsal Mucadele Ansiklopedisi. 27 Aralık Çarşamba: Hemcinslerinizin Estirdtği Terörden Rahatsız mısınız? Kadınlara Kapalı, Erkekler Toplantısı (TANIKLIK) 28 Aralık Perşembe: 19.00 SANAT ESERİNtN OBJEKTIF ANLAMI: Van Gogh Yonımu: Erol COŞKUNER. 29 Aralık Cuma: 19.00 PANEL: Yeni Dengeler İçinde Türkiye' nin Yeri. Mehmet Ali BİRAND, Nabi AVCI. Murat BELGE, Cengiz ÇANDAR. GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le Resim Çalışmaları. PerşembeCuma Ta'i Chi Chu'an Hareketli Meditasyon llhan GÜNGÖREN'le Her Salı 18.30 10.0001.00 arası CAFEFOYERBAR BİLSAK Herkese Açıktır. BİLSAK, Sıraselviler, Soğancı Sok. No. 7 CİHANGİR 143 28 79143 28 99 "Çankaya Belediyesi ite Karikatürcüler Derneği, mizahın, yani gülen düşüncenin ve onun evrensel dili olan karikatürün, barışçıl ve hoşgörülü bir dünyanın kurulması yolunda gülmeyen düşünceye karşı etken bir silah olduğu inancında birleşirler." SEÇİCİ KURUL: Danışman Üyeler Doğan TAŞDELEN: Çankaya Belediye Başkanı Gülseren KÖKSAL: Çankaya Belediyesi Meclis Üyesi. Haluk TAN : Eğitim Kültür ve Sosyal İşler Müdürü ASIL ÜYELER Turhan SELÇUK : Karikatürcü Erdoğan BOZOK : Karikatürcü Ferruh DOĞAN : Karikatürcü Tan ORAL : Karikatürcü Metin PEKER : Karikatürcü (Başkanlık Danışmanı) RAPORTÖR Esin ÖZBEK ÖDÜLLER : 1. Ödül 1.000.000 TL. Çankaya Belediyesi plaketi 2. Ödül 750.000 TL. Çankaya Belediyesi plaketi 3. Ödül 500.000 TL. Çankaya Belediyesi plaketi 3 Adet Mansiyon: 300.000'er TL. Çeşitli kuruluşlara ait özel ödüller. BİRCAN ÜNVER Geçen aylarda Norveç'te düzenlenen Fredrikstad Bienah'ne 3 özgünbaskısıyla katılan Prof. Sülejman Saim Tekcan'ın uçer özgünbaskısı da Yugoslavya'da Lubliyana Bienali'nde ve Tayvan Grafik Bienali'nde yer aldı. Süleyman Saim Tekcan, kasım aymda gerçekleşen Hollanda sergisinin ardından şimdi de İstanbul'da Garanti Sanat Galerisi'nde resimlerini ve özgünbaskılannı sergiliyor. Sanatçı bu son sergisinde "Anadolu Uygariıklanndan" ve "Atlar ve Atlılar" serilerine de yer veriyor. Süleyman Saim Tekcan'ın yine aynı serilerinin yer aldığı kapsamlı bir tanıtıtn kitabı da yayımlandı. Tekcan'ın 2 Ocak 1990 gunu sona erecek olan sergisi açılmadan, sanatçıyla yoğun çalışmaları arasında atölyesinde konuştuk. Geçen donem açtığınız sergilerde soyut çalışmalarla birlikte at fıgurlerinden oluşan kompozisyonlar da vardı. Hollanda ve lstanbul sergileriniz için hazırladıgınız albümlerde bu kez soyut çalışmalann yer almadığını göruyoruz. Bu dönemde soyuttan uzaklaştığınız soylenebilir mi? TEKCAN Bence söylenemez. Resme soyutsomut ayrımı yapmadan bakıyorum. "Anadolu • Yarışma tüm karikatürcülere açıktır. • Yarışmaya en fazla üç karikatürle katılınır. • Yarışmanlar yapıtları ile birlikte kısa özgeçmişlerini ve adreslerini göndereceklerdir. • Yarışmaya son katılım tarihi 1 Şubat 1990, yarışma açıklama tarihi 10 Şubat 1990'dır. • Gönderme Adresi Çankaya Belediyesi, Eğitim Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü SSK İş Hanı Kat: 6 Kızılay/ANKARA Uygariıklanndan" serisindeki idoller yabanalar tarafından soyut gibi de algılanabilecektir. Bundan böyle çalışmalar yine somut ve soyut ohnak uzere sürecek. Kimi zaman güfteyle muzik, kimi zaman da güftesiz müzık benzetraesini yapmak isterim. İdollerin neden yabadcılar tarafından soyut resim gibi de algüanabilecegini düşünüyorsunuz? TEKCAN Belki benim soyutlanm da bir gün idol görevi yapacak!.. Daha önceki dönemlerde soyut resmimin çıkış noktalarını da zaman zaman "idol"lerin oluşturduğunu açıkladığım olmuştur. On özgünbaskıdan oluşan iki değişik album hazırlamışsınız. Albüm hazırlama diışüncesi nasıl geltşti? TEKCAN Bizim kültürumüz (yaşadığımız topraklarda bugüne kadar gelen kültür anlamında) üzerine kurulmuş, çağdaş resim diliyle kendimizi dünya resim platformlannda kabul ettirebileceğimize inanıyorum. Bu, hem resmin altyapısıyla, hem de üstun tekniğiyle insanları etkileyecektir. Öte yandan albümdeki resimler asılabileceği gibi, albumler albüm olarak da saklanabilecek. Boylece koleksiyonerlere ikili bir seçenek getirildiği de soylenebilir. SANATÇI KİTABI DA HAZIRLANDI Süleyman Saim Tekcan! ın sanatçı kitabı da yayımlandı. Kitapta, yeni sergisinde de yer verdiği "Anadolu Uygariıklanndan" ve "Atlar ve Atlılar" serilerinden yapıtlar da sunuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle