Katalog

9 KASIM 1989 HAVA DURUMU Ifleteoroloji Genel Müdürlüâü'nden afenan bilgrye göre, yurdun bat kesımleri parçalı bulutlu.Trakya, Marmara Ege, Batı Akdeniz, K Anadolunun batsı ile Karadeniz yajjmur, yer yer saflanak ve çok gürültülu sajanak yağtşlı diğer yerter a2 bulutlu ve açık geçecek HWA SICAKLIĞI: Yajış alan yertsrte değişmeyecek. RÛZGAR Güney ve doj)u yöoierden hafif, ara sıra orta kuvvette, yafrş anında yer yer kuvvttice esecek. Oenizteriıniafe ruzg i r Karadeniz ve Doflu AMeniz'de gundoğusu ve keşişleme dıjjer deniztenmizde kıble ve todostan 36 Ege Marmara'da 6.7 kuvvetınde saatte 1021, Ege ve Marmara'da 2733 deAdana Uıyaman Afyotı AOn Adaprarı A 27° 14° Dıyartator V 1B° 12° Eöıtne A 22° 5°Erancan TÛRKİYE'DE BUGÜN 22° 5°Maı»sa 18° 12° K Maraş 19° 4°M«sın 14° 5° Mugia 16° 6°Muş 24° TNıöde 21° 14° Ordu 17° 3° « a 14° 4°Samsun 18° 12° Sıırt 18° 13° Smop 2r>17°S«as 12° 4° Tetonlai 15° 8°*ataDn 20° 2°Tuncelı 18° 12° Uşak 18° 6°van 18° 9>>tagat 19° 4° Zongutak t A A Y A B A A B A Y B Y A A Y A B Y 22° 16° 24° 10° 25° 16° 2O°12° 20° 2° 19° 4° 18° M° 21" M» 20° 13° 21° 4° 20° 14° 19° 2° 18° 13° 21° 14° 18° 2° 18° 12° 14° 1° W° «° 19° 15° DÜNYADA BUGÜN Amsterdam Y A Amman Atına Y A Bagdat Barcelona B B Basel Bögrat Y BetSn B Bom Y Brulsel Y B ş B Cenevre A Cezayır A Cıdde A Dubayı Y Frankfurt A B Hetanln A Kahm Y Köln Y Lefkoşa A 12° 24° 20° 27° 18" 10° 14° 12° 12° 12° 12° 11° 21° 29° 31° 11° 24° 8° 26° 10° 12° 25° Lenınçrad Londra Artata Antakya Anutya V A V A 18° W Erzurum 1 f 3° Estaşehır 18° 6°GaziaıIep 26° 18° Gıresun Madrid MHano Artvın Aydın Balıkes.r Bitecık nız milı rtızta esecek. Deniz mutedil dalgalı, dakja yuksekliğı 051.5, Ege acıklarında 225 m dolayında olacak Van Sölü'nde hava: Az buıuthj ve açık geçecek. Rüzgâr guney ve doju yonlerden hafit. arasıra orta kuvvette esecek Göl küçük dalgalı olacak. Göruş uzaklığı 510 km dolayında bulunacak. açık ^ ^ bulutlu ^ yaOmurlu , j * . sısk /$'** Bmgöl BıOts Bolu Y A Y Y Y A 20° 3°Kare 22° M ° GumüşHane A 19° W Hakkin 22° 14° Ispara Y 18° 10° isanbuJ Y 18°Wbm Y Mosfcma Münfc Nemtork Osk) Pans Prag Rıyad Runa Sofya Sam MonUeal A Y Y Burea ÇanaHaie Y B Çorum Y Denzli A 20° 3°Kastamonu Y 18° 9°Kaysen B 19° 10° Kıridarelı Y 19° 14° Konya Y 18° 5°Kiı<ahy) Y 20° 12° Malatya A Imus Aaçık Bbuludu GQuneşt Kkart Ssot Yyaflmurtu j venedık Vıyana Vtehingion B 18° Zunh B 10° Y 8° 8 20° B 14° B 18° A 6° Y 8° A 21° Y 6° Y 13" B 8° A 30° B 18° Y 12° A 24° A 29° A 30° B 13° B 16° A 11° e 8° MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Kenan Bey'in İşleri... CUMHURtYET/17 | BULMACA SOLDAN SAĞA. 1/ Coğrafyada, bulunduğu yere göre derinlik gösteren ve dışanya akıntısı olmayan küçük kapalı çanaga verilen ad. 2/ Güzel koku... Orta Anadolu'da bir göl. 3/ Zeraberek... Üç kişi ile oynanan bir kâğn oyunu. 4/ Karşı cinsin kıhğına ginniş eşcinsel. 5/ Sahip... "lrlanda Cumhuriyet Ordusu"... Renyum elementinin simgesi. 6/ Boks maçı yapılan alan... llenme. 7/ Açı ölçmeye yarayan dönme hareketli bir çeşit cetvel. 8/ Yurdumuzun bir bölgesi. 9/ Bir nota... Avntpa'da bir başkent. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Değersiz, bayağı. 2/ Ekonomik alanda kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin rejimi... Hile. 3/ Cinaytt... Haykırma, bağırma. 4/ Neoplazma... Gemi direklerine, gözcülerin nöbet tutmalan için yapılmış yer. 5/ Pokerde ayıu cins iki kâ|ıda verilen ad... Balıkesir ilindeki Kaz Dağı'run mitolojik dönemlerdeki adı. 6/ tstanbul'un eski adlarından biri. 7/ Bayındır... AJkdeniz'de yaşayan beyaz etli bir baJık. 8/ Dafaa çok mehter müziğinde kullanılnuş, madeni üflemeli bir çalgı... Ruh. 9/ Radyum elementinin simgesi... Notada durak işareti... Güney Afrika Cumhuriyeti'nin plaka işareti. Adalar'ı Güzelleştirmek Sayın Recep Koç, Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan Burhan Arpad Bey'in yazılarım ve sizin 3 Ekim 1989 tarihli cevaâi yazılannızı büyük bir zevkle okudum. Ben Adalar'dan değilim, fakat 1940 yılından beri İzmir'den lstanbul'a geldiğımde mutlaka Adalar'dan birini genellikle Biiyiikadayı ziyaret ederim. Son iki yıldır da Büyükada Adataş'ta bulunan devre mülk yerimize 1 Eylül 15 Eylül arası tarihlerde gelip kalıyoruz. Böylece adayı daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Sizin de belirttiğiniz gibi; Adalar, tstanbul'da en az değişikliğe uğrayan şanslı yerlerden biri. Ben 50 yıl önceyi bildiğim için bunu gayet güvenle söyleyebi'irim. Bu yıl bilhassa Ayayorgi'ye yapılan parke yorçi yolu başlangıcı, Adataş altı Nalbant yolu, Asıklar Kafavesi üstıi, Dil'in başlangıcı, vb. berbat durumda. At damlan, ev bozuntusu yerler adayı sanki çöplük yapmış. Hele bazı arabacılar torbalara toplanan at dışkılarını yolu çok beğendik, fakat şimdi sizlere yapıl utanmadan yolun ortasına döküveriyorlar. Bu ması lazım gelen noksanhkları yazmak istiyo kişiler sık sık toplanıp uyarılmalı, sıkı takibe rum. Çok sevdiğiniz ve sevdigimiz Adalar'm alınmalı. Olmazsa ağır cezalar verilmelidir. geleceği için bunları ele alıp düzelteceğinize 3. Adalar çok pahalı, o kadar pahalı ki; Izyürekten inanıyorum. mir'e göre yüzde 300 zamlı. Adaya her geleni 1. Ayayorgi Kilisesi, yanan manastın ve çev lord sanıyorlar. resi perişan haldedir. Hele o kır kahvesi boHayatmızın bir parçası olduğunu söyledizuntusu yer yürekler acısı. Biliyonım, orası Patrikhane'ye ait, ama sizin de önayak olma ğiniz Adalar'ı daha güzel yapacağınıza inanınızla bir çare bulunması mutlaka lazımdır. yorum. 2. Pek çoğalan araba ve atlar, adanın en güzel yerlerinden bazılannı kaplamış. Koku, pis RAFET ÖZER lik almış yurümuş. Yöhikali Plajı ara yol, Aya Şirinyer / Izmir TARTTŞMA Tiirk Dili Üzerine Düşönceler Osmanlı döneminden buyana, dilimize yerleşmiş Arapça, Farsça sözcükler güzelim Türkçemizi yozlaştırmıştır; hâlâ da yozlaştırmaktadır. Eksik olmasın dil bağnazlarımız! Sürdürüyor Sayın Şaban Erim sözlerini; Tartışma köşesinde ekonomist Sayın Şaban Erim'in "Türk Dili Üzerine" başhkiı yazısım "Bir Osmaolıca sözcük abyoraz, yerine tngiokuduk. Nasıl söyleyelim, ne yamt vereceği lizce (Amerikanca) sözcük alıyoruz. Bu özleşmizi şaşırdık. Hangi yanı tuttuğunu pek ayırt me değil, Amerikanlaşmadır." edemedik. Osmanlıcacılık mı, özleştirmecilik Ne demek istiyor bu sözleriyle Sayın Şaban mi? Erim? Yoksa politika yapmaya mı kalkıyor? Türk dili, Ingilizceden kendi dil yapısına Sayın Şaban Erim, 'Türk dili, dillerin en zenginlerindendir" diye başlamış yazısına. Peki, yine kendi deyişleriyle bu saptamay» nereden çıkarmışlar? Dilin zenginliği sözcüklerin çok oluşuyla değil; dünyada konuşanlann sayısı ile oranlıdır. Bugün, dünyada en çok konuşulan dil Çin'i saymayalım tngilizcedir. O yüzden de zengin bir dil olarak kabul edilmiştir. Nereye gitseniz tngilizce konuşursanız sizi anlarlar. Isterse bu Alaska olsun; isterse Avustralya... Türk dilinin zengin bir dil olduğunu savunamayız. Çünkü, konuşan sayısı az. Sayın Şaban trım, "Eski düzeni savunan devlet dairesi TDK ile Atatürkçü TDK n;n devamı Dil Derneği, düimizi gerçek anlamıyla savonamıyoıiar." Soruyoruz: Sayın Şaban Erim'e: Peki, kendileri neyi savunuyorlar? Bir kez, TDK dilimize çok şeyler kazandırmışur. Bugünkü dilimizin güzelleşip bu düzeye gelmesi onun eseridir. Görmüyor musunuz, dinlemiyor musunuz, okumuyor musunuz televizyonda, radyoda, gazetelerde kullanılan dili? Tlıtucu olan bazı politikacılar bile an Türkçeye özen göstermektedirler. Örneğin "beUek", "anımsama", "özgün" gibi sözcükler. Daha daha buna benzer niceleri... hiçbir sözcük almamıştır. Alamaz. Üretilen sözcük ya tutar ya tutmaz. TütmaTürk dili, genellikle kalm, ince hecelerle koyan dile girmez. Bu, Türkçemizde pek az ol nuşulur. Bu, ta yıllar ötesinden gelir;' O|uz muştur. Onun için, ömek vermek istemiyoruz. Türkkrinden... Türk dilinin temeli büyük, küŞöyle diyor Sayın Şaban Erim; "Söıcükle çük ses uyumuna dayanır. Bunun dışındaki rin tümünün Türkçe olması sorunu çözecek sözcükler Türkçe degildir... Ya Arapça ya Farsçadır. midir? Hayır, buna kablnuyorum." Evet, hiçbir şey birdenbire olmaz. Dile yerleşmiş sözcükler, bir çırpıda çıkarüıp atılamaz, ama giderek o sözcüklerin yerine yenileri getirilip yerleştirilebilir. Nitekim bu yapılmaktadır. rı söylüyor: "...Dil devriminin 57. yılında vardıgımız nokta gerçek Türkçe degil, geçmişten kopmuş, dış dillere yenilmiş ve Amerikanca özellikler taşnan. aydın ile halka artık yabancılık veren bir dile sahip olduk." önce şunu belirtelim: Türkçe geçmişinden kopmuş degildir, kopamaz. Kaynağından kaynaklamyor. Yıllardan beri dilimizi kaynağına döndürmek, temel yapısına uygun bir biçimde arındırmak, geliştirmek, sözcük dağarcığınnızı çoğaltmak çabaları içindeyiz. Bu çabalar, savaşımlar sürüp gidecek. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Lig maçları başladı 9 KASIM 1929 Spor hayatımızın en faal devresini teşkil eden lig maçlan dün şehrimizin en kuvvetli takımlarının karşıiaşması ile başlamıştır. Futbol heyeti tarafından yapılan fıkstüı mucibince öğleden evvel ikinci takımlar, öğleden sonra birinci takımlar karşılaşmışlardır. Fenerbahçe ve Vefa birinci takımlan arasında yapılan ilk müsabaka günün en zevkli karşıiaşması olmuştur. Vefa takımı temiz bir şekilde oyuna( başlamış, ilk dakikadan itibaren çok muntazam teknik bir oyun oynamaya muvaffak olarak birinci devrenin sonuna kadar iki de gol yapmışlardır. ikinci devre başladığı vakit, aylardan beri Kadıköyün cayır sahasında antreman yapan Fenerli oyuncular toprak sahanın verdiği acemilikten kurtulmuşlar, topun sevk ve idaresine hakim olmuşlardı. Buna mukabil Vefalılar ilk devrede bütün kuvvetlerini sarfettiklerinden mecalsiz kalmış bir adam manzarası arzediyorlardı. 8u vaziyet karşısında sadece teknik bilginin kafı gelmeyeceği meydana çıktı. Maç devam ettikçe Vefalıların nefes kabiliyetleri bütün bütün azaldı, Fenerlilerin yaptığı gol adedi de o nisbette çoğaldı. Maç bittiği vakit Fenerbahçe 53 galip bulunuyordu. Vefalı oyunculann teknik kıymetlerile mütenasip nefes kabiliyetleri de olsa idi dün muhakkak Fenerbahçelileri mağlup ederlerdi. Vefahlara nefes kabiliyetlerini artırmalannı tavsiye ederiz. 3 0 YIL ÖNCE CumhuriYet Şu iyice biline! Türk dili sağlam, özgün bir dildir. Giderek sağlamlığını, özgünlüğünü daha da koruyacaktır. Dünyada sevilen, konuşulan bir dil üstünlüğüne erişecektir. Sa>ın Şaban Erim'in şu sözlerine biz de yürekten katılıyoruz: "Türkçe kullanmak, gerçek kurallanyla canlı. kıvrak bir dile kavuşOsmanlı döneminden bu yana, dilimize yer rnak için ugraş verraeliyiz." leşmiş Arapça, Farsça sözcükler güzelim TürkEvet, en güzeli de o! çera;zi yozlaştırmıştır; hâlâ da yozlaştırmaktadır. Eksik olmasın dil bağnazlarımız! OSMAN DALOCLL Yazısının bir yerinde de Şaban Erim şunla Emekli Tiyatro Sanatçısı Tunus'ta ilk seçimler 9 KASIM 1959 Tiınus'ta geçen haziran ayında yürürlüğe giren yeni anayasa tahtında yapılan ilk genel seçimlerde, halk, Millet Meclisi ve cumhurbaşkarunı seçmek uzere bugün sandık başlanna gitmiştir. Genel seçimlerde hiç bir süpriz beklenmemektedir. Zira diğer bir Habib Burgıta b^ş senelik vazife devresi için cumhurbaşkanhğına adayhğını koyan Habib Burgiba'mn hiç bir rakibi yoktur. Millet Meclisini teşkil edecek olan 98 adayın d a Burgiba gibi rakipleri bulunmamaktadır. Burgiba'mn Yeni Düstur Partisinin karşısına muhalefet olarak çıkan Komünist Partisi, 17 seçim bölgesinden yalmz ikisinde milletvekilliğine aday gösterebilmiştir. Müşahitlere göre merak konusu olan husus, genel seçimlere iştirak etmeyenlerle, Komünist Partisi'nin toplayacağı reylerin miktandır. Tunuslu kadınlar ilk defa olarak seçmek ve seçilmek hakkına sahip olmaktadırlar. OKURLARDAN Gazetenizin 16.10.1989 iarihli nüshasında yayınlanan "KURTULUŞ POSTANESÎ AÇILMALI" başhkiı yazj incelenmiştir. PTT Merkezinin faaliyet gösterdiği binanın yargı organlarınca tahliyesine karar verilmesi sonucu Merkez 21.3.1986 tarihi itibariyle geçid olarak işletraeye kapatılmıştır. Hizmetlerin verilmesine uygun evsaf ve ücrette bir yerin bugüne kadar bulunamaması PTTıKurtuluş'tabina aranıyor nedeniyle Kurtuluş PTT Merkezi faaliyete geçirilememiştir. Adı geçen mahalde 4 adet posta kutusu, l adet pul bayii ile 22 adet şehiriçi, şehirlerarası ve milletlerarası görüşmeye açık ankesörlü telefon ve 2 adet biri seyyar biri sabit jeton bayii mevcuttur. Bina temin edildiginde Kurtuluş pTT merkezi yeniden hizmete verilecektir. Bilgilerinize saygüarınuzla arz ederiz. Gecikmelere hayır Bizler K. Maltepe'de oturan sakinleriz. Artık işyeri ve okullanmıza geç kalmak istemiyonız. Her sabah Maltepe rnerkezde minibüsünde boş yer olduğu halde bizlerle ilgilenmeyen minibüs şoförlerinin dikkatini çekmek için her yolu deniyoruz, ama hiçbir sonuç elde edemiyoruz. Minibüs şoförleriyle ilgili diğer sorunlarımızın bazılan da şunlar: Süleyman Bey'e sormuşlar: Siz hiç "cumhurbaşkanı" demiyorsunuz, neden? Evren diyorum ya, karşılığını vermiş. j Kenan Bey, bugün görevinden ayrılıp gidiyor. Yerine Hacı Turgut Bey geliyor. Kenan Bey'e, bundan sonraki yaşamında, esenj likler diliyorum! Kenan Bey'e "Güle güle" derken, bir konuyu| aydınlığa kavuşturmak istiyorum; o da şu: "Cumhurbaşkanhğına ikinci kez seçilerneyeceği" hükmünün anayasaya kendisini ce koydurulduğu olayı. Bu konu iyice aydınlığa çıkmalı diye! düşünüyorum. Cüneyt Arcayürek'in son yapıtı "Çankaya"da, 143.; sayfada şöyle bir bölüm var; Cüneyt yazıyor: j "Kuşkusuz hemen 'gelecekteki durumunu' sormam gerekiı yordu. Olanak vermedi: \ 'Ben ağır ağır topartanıyorum' dedi. İkinci kez seçilmesine ana: yasa engeldi. Evren, anayasanın öngördüğü kimi hükümlerin: MGK'da nasıl karara bağlandığını anlattı. Cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçilmesini istiyordu, ama bu göruşe, özellikle; MGK'ya hukuk danışmanlığı yapan Emin Paksüt karşı çıkmıştı. Birkaç aday çıkacak, kırıcı bir kampanya olacak, Çankaya'ya gelen insan 'zafiyete' uğrayacaktı. Oysa Evren halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının hiçbir partinin desteğine ihtiyaç duymayacağı için daha sağlıklı görev yapacağına' inanıyordu. O günlerdeki tartışmalarda yer alan 'bir kişinin ikinci kez cumhurbaşkanhğına seçilerneyeceği1 hükmüne neden gereksinildiğini söyleşinin akışı gereği Evren'e sordum: Benim isteğımle oldu' dedi. Gülüyordu." Şimdi, geçmişi biraz kurcalayalım: 30 Temmuz 1982 günlü, Danışma Meclisi Anayasa Tasarısı madde 110, fıkra 3: "Bir kimse, arka arkaya iki defa cumhurbaşkanı seçilemez." Bu fıkra, 1961 Anayasası'ndan aynen alınmıştır. 2.9.1982'de madde tartıştlırken, Danışma Meclisi üyesi Abdülbaki Cebeci (Erzincan) şu önergeyi verir: "Danışma Meclisi Başkanhğına, Anayasa tasansının 110. madde üçüncu fıkrasındaki 'arka arkaya' kelimelerinin metinden çıkarılmasını önerir, gereğini arz ederim." 160 kişilik Danışma Meclisi'nde, ne lehte ne aleyhte kimse konuşmaz. A.Baki Cebeci'nin önergesi benimsenir. Cebeci, önergesini açıklarken özetle şöyle der: 'Miîumhurbaşkant 7 sene için seçiliyor. 7 sene oldukça uzun ve yeterli bir süredir. Devlet başkanının tarafsızlığını sürdürmesi bakımından bir defa seçilmesi esas tutulmalıdır. Bu suretle yaş sorunu da önceden karşılanmış olur. Cumhurbaşkanlarının ortalama 60 yaslarmda bu göreve seçilebileceklerini mümkün ve muhtemel görüyorum. Her ne kadar Atatürk 42 yaşında, İsmet İnönü 54 yaşında cumhurbaşkanhğına seçilmişlerse de birisi devletin kurucusu, ikincisı onun en yakın çalışma arkadaştdır. Bu iki milli kahraman istisna edilirse, daha sonraki dört cumhurbaşkanı 60 yaşın bir hayli üstünde bu göreve seçılmışlerdir. Ortalama 60 yaşında bile seçilen bir cumhurbaşkanı, 67 yaşında süresini bitirir. Tasarıya göre müteakip dönemde seçilemeyecektir; demek ki metne göre ancak 74 yaşında ikinci kez seçilebilecektir, ama yedi senelik dönemi bitirdiğinde yaşı 81 olacaktır. Şimdiye kadar yaşlı cumhurbaşkanlannın dış memleketlere yapacağı zorunlu ziyaretleri dahi yerine getiremediği düşünülürse, cumhurbaşkanlarının sadece bir dönem için seçilebilmeleri yolundaki önerimi destekleyeceğinizi umar, sayın başkanıma ve değerli arkadaşlarıma saygılar sunarım " Başkanvekili Fenni İslimyeli, Komisyon Başkanı'na görüşünü sorar; Orhan Aldıkaçtı da Abdülbaki Cebeci'nin önergesine katııdıklarını bildirir; anayasa hükmü, Danışma Meclisi'nden oybirliğiyle böyle geçer Acaba. Konsey'de ne o(ur? Bir de ona bakıyorum; Konsey tutanaklarında, bunu Kenan Bey'in "sildirdiğine" ilişkin, tek sözcük yok. Konsey tutanağı birleşim 118, tarih 18.10.1982, madde 101"ın son iki ftkrası Danışma Meclisi'nden geldiği gibi şöyle: "Bir kimse, iki defa cumhurbaşkanı seçilemez. Cumhurbaşkanı seçilenın varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer." Başkan (Kenan Evren) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" niye diyoruz? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sokmazlar sonra... Orgeneral Necdet Üruğ (Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri) Meclisten seçilecek, başka bir şeyi yok bunun. currhurbaşkanı olarak. Başkan Meclisten seçMdi; cumhurbaşkanını seçtiler; iki, üç sene sonra istifa erti; Meclise giremeyecek... Orgeneral Necdet Üruğ (Milli Güvenlik Konseyi Sekreteri) Hayır, öyle değil. Cumhurbaşkanı olduğu müddetçe. tarafsıztığı dolayısıyla partisi ile ilişiği kesilecek. Başkan Tamam, o kadar. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer mi? Bunu düzeltelim. Tutanaklarda geçen konuşmalara göre, o da düzettilmez. Cumhurbaşkanının seçımıne ilişkin 102. maddede hiç konuşma, tartışma olmaz. (M.G. Konseyi, birleşim 118, oturum: 2, tarih: 18.10.1982 Tutanak, sayfa No: 375) Tutanaklarda geçen konuşmalardan anlaşılan odur ki 1961 Anayasası'nı ortadan kaldıran Konsey, yeni anayasanın hemen her maddesinde onun etkisinde kalmış, ona ters bir iş yaparken kimi yerde titizlik göstermeye çalışmış. Ama 1961 Anayasası'nın getirdiği sosyal hak ve özgürlükleri yerle bir ederken, bu titizliği hiç göstermemiş. Kenan Bey, anılannı bitirdıği zaman, herhalde bu konuya da açıklık getirir. Hattı ikiye bölme, (KadıköyMaltepe, ^/IaltepeKartal. yani bazen Kadıköy'den Kartal'a bir taşıtla gitmeniz imkânsızlaşıyor. MESUT DAŞÇI İstanbul ÇALISANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL u BirUaııiş haklarmu alabüir miyim?" SOHLi: VEFAT Romancı Robert Louis Slevenson ailesinden, müteveffa Edwin ve Anna Louise Norvvick'in kızları, merhum Niyazi ve merhurne 2ihide Özdoğru'nun gelinleri, Rodney ve Lavin Gehra'nın kardeşleri, Debbie Lanthorun ve Sandie Kehrn'in halaları, Füruzan ve Berna Özdoğru'nun yengeleri, Nüvit Özdoğru'nun sevgjü eşi, tsıanbul Amerikan Başkonsolosluğu'ndan emekli Uzun Mehmed anıldı Havzamızda maden kömürünü bundan 130 sene evvel ilk defa bulan ve bu uğurda hayatını vermiş olan Uzun Mehmed'i anmak ve Kömür ba>Tamını kutlamak üzere Zonguldak'taki Maden Tetkik Okulu salonunda bugün saat 10.30'da bir tören yapılmıştır. Bu toplantıda Uzun Mehmed'in halen hayatta bulunan 70 Yaşındaki tonınu Halit Uzunmehmet, dedesi Uzun Mehmed'e ve havzanın ilk devirlerine ait bazı hatıralanm anlatmıştır. DOROTTHY HEDİYE ÖZDOĞRU vefat etmiştir. Cenazesi 9 Kasım 1989 Perşembe günü (bugün) öğle namazını müteakip Şişli Camü'nden kaldınlarak Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecektir. TURSEM'İN REHBER.UĞINDL L0NDRA,OXF0RD,CAMBRIDuE, B0URNEM0UTH, BRIGHTON, HASTlNGS;EXETERvE CHESTLR'DE SEÇKİN DİLOKULLAWNDA YA7,\<\S. yA DA BUTÜN YIL IN6İÜZCE ÖĞRENIN AİLESİ GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYet NOT Çelenk gönderilmemesi rica olunur. 'Reformları destekleyin' 9 KASIM 1988 tnsan hakları savunucusu Sovyet fizdkçisi ve insan hakları savunucusu Andrei Saharov, Batı dünyasının "gözlerini dört açıp", Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un perestroyka politikasını (yeniden yapılanma) desteklemesi gerektiğini söyledi. Saharov, "Perestroykanın başarısızlığı tüm insanlık için tehlikeli sonuçlar doğurabilir" dedi. AA'nın haberine göre, bilimsel bir toplantı için ABD'de bulunan Saharov, Boston'da Sanat ve Bilimler Akademisi'nde düzenlediği basın toplantısında, perestroyka politikasının başansızhğa uğraması halinde, SSCB'nin, "sistemini korumak amacıyla yayılmacılığa yönelebileceğini, bununsa giderek tüm insanlık için tehlikeli olabileceğini" bildirdi. Dr. CENGÎZ KDJÇ (19531988) Aramızdan ayrılışının birinci yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz. 12 HAFTA KURS, AİLE YANINDA KONAKLAMA YEMEKVE KİTAPLAR.DAHİL: AYDA175 £ TAK5İTLE ANKARA TABİP ODASI HUKUK BÜROSU ttırsem İNGİLİZLİSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhuriyet Cati. 173/4B Elmadag 80230 İstanbul Hılton Otelı Karsısı Tel 14839 77148 79 43148 28 49 Fax 132 97 29. Tlx 27498 tusnı tı Bir kamu kuruluşunda çalışırken, 1973 vılında 28 yıl 3 ay hizmellen sonra 3. derece 2. kademeden ve büro şefliginden emekli oldum. Bugüne dek ek göstergeden yararianamadım. Yapmış oiduğum jaşvunılara ortaokul mezunu olmam nedeniyle ek göstergeden >ararlanamavacağım yanıtı verildi. Ek göstergeden yararlanabilmem için hangi koşullara sahip olmam gerekir? 1) Yararlanmam gerektiğinde, başlangıç tarihi ne olmalıdır? 2) Birikmiş haklanmı alabilir miyim? 3) Ek göstergem kaç olabilir? 4) Hangi yasa gücünde kararnaraeler durumumuzu açıklığa kavuşturmaktadır? H.D. YANITİ1) Devlet Memurlan Yasasının "Tesis Edilen Sıruflara" başhkiı 36. maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünde ortaokulu bitirenlerin 5. derecenin 9. kademesine kadar yükselebileceği belirtilmiştir. Ancak, 30 Haziran 1989 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan ve idarenin uymak zorunda olduğu Danıştay tçtihatları Birleştirme Kurulu kararında, "Yasa koyucu derece ve kademe ilerlemesi suretiyle yükseltilen derecelerin ilgililerin kazanılmış hak ayhk derecesi olduğunu da kabul etmiştir" denilmiş, memur ve emekli.lerin "yükseltildikleri derecelerde aldıkları aylıklar karşılığında "ek gösterge" uygulanması "gerektiğine karar verilmiştir!' Danıştay 3. Daire, 12.11.1982 tarihli kararı ile iştirakçi, emekli, dul ve yetimlerin T.C. Emekli Sandığı'ndan olan alacaklan için "5 yıllık zaman aşımına denk bir süre" ile bağlı bulunmasının hak ve haklılık ilkeleri gereği olduğuna karar vermiştir. 2) Danışlay kararları uyarınca, 3. dereceye ilişkin ek göstergeden yararlanmanız ve 1 Temmuz 1984 ile 1 Temmuz 1989 dönemi arasındaki 5 yıllık farkın da ödenmesi gerektiğidir. 3) Genel Idare Hizmetleri Sınıfı'ndan 3. derecenin kademelerinden emekli olanlara 15 Temmuz 1989'dan geçerli olarak 550 ek gösterge verilmiştir. 4) Danıştay Içtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile 3. dereceye ilişkin ek göstergeyi almanız gerekmektedir. 2898 sayılı yasa ile de görev aylıklarının göstergeleri ve ek göstergeleri emekli aylıklarına da aynen yansımaktadır. 30 Haziran 1989 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 375 sayılı yasa hükmünde kararname ile genel idare hizmetleri sınıfının 3. derecesinin tüm kademelerlnden, görev ve emekli aylığı alanların ek göstergeleri 450'den 550'ye yükseltilmiştir.