Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ılışkılerını gundeme getırır Başka bır devışle, bı reysel haklarla devletın vetkı sınırlarının yenıden duzenlenmesı gerekaemesı ortaya çıkar Bu durum ıse, ıster ıstemez, bırevın varlığı ve devktın gucu kavramlarını, ıkı karşıt anlayış olarak karşı karşı ya getırır Bıreyın varhğı ka\ramı, "ozgurluk"' so rununa >ol açacaktır, devlet erkıne ağırlık venlmesı, duzen \e sıkıduzenı (nızam ve ınzıbat) one alacak tır Bu ıkı anlayış ve tutum arasında sureklı bır savaşım >aşanmıştır tarıh boyunca, bırının başarısı otekının zararını sonuçlayarak Tanzimat ferma nının bu sureçtekı yen ıse kendıne ozgu bır a'nlam taşımaktadır Şoyle de dıvebılırız terman halkın ozgurluk ıçın savaşımından doğmuş değıldır Osmanlı devletı, ımparatorluğun karşı karşıya bulunduğu dağılma tehhkesını ortadan kaldırmak ıçın ve nı ılkeler bulmak ve halkı bu ılkeler çevresınde toplamak amacı ıle >em bır duzen kurmak zorunda kalmıştır Bu zorunluluk, bıreysel ozgurluğun fazlalığından değıl, devlet erkının zaafından doğuyordu Başka bır deyışle, bırey, ozgurluğunu sınırlan dıran sıkı baskılardan oturu gelışme olanağından yoksundu Demek, felâketı va da felâketlerı onlemek ıçın, sağlama bağlanmış bırevsel ozgurluklen kurmak gerekıyordu Ama bu gınşım, eskılenn vazgeçmedıklen sıkıduzen (ınzıbat) bağlılığı ıle onun karşısında >er alan ozgurluk gereksemesı (genış kıtlenın devlet ışlenne katılmasını sağlavacak venı bır orgutlenme) arasında çaresız kalmıştır denebılır Bu sozden, fermanın değersızlığı anlamı çıkarılmama lıdır Belge, bılım adamlarımızın vetersız ve dızgesız bulmalanna karşın, geleceğın venıleştırme atılımlarına esın kaynağı olmuştur be harf icrasına" ve "mevaddı e«ası>enın furuâ tına daır" bır danışma meclısı nıtelığı taşıyacak olan "Meclısı ahkâmı adlıye" kurulmasına musaade edıleceğıne >emın etmıştır Yemın o zaman ıçın bır guvence ıdı, bugun de hukuksal değerı vardır Nı tekım bır jıl sonra bu meclısın açılışında, padışah şovle konuşuyor "Hattı humayunumuz de kâffeı tebaa'ı saltanatı semyemıze ıhsanı humavunumuz hukuk ve ımtıvazat ıktızasınca vaz ve tesısı lâzımgelen nızamatı dahılıye ve usulı ıdareı mulkıyenın kuvveden fiıle ısalı sızlerın uhde ı ıhtımamınıza tevdı edılmıştır " Burada onemlı olan "yemındır"dır Yemın bır guvence sayılabılır mı 9 Tanzımat'ın (kurulacak yenı duzenın) ancak >enı bır orgutle, demek bır anavasa (teşkılât) ıle yuruyebıleceğı sözkonusu oluyor Işte bu açıdan bakıldığında, bovle bır yasanın çıkanlması o donemde gecıkmıştır Başka bır deyışle, Tanzimat, bır charte (temel kural) mıdır, >oksa bır constitution (anayasaJ kuruluş) mudur tartışması ortaya çıkıyor Charte ıçın ılle de bır devnm gerekmeyebılır, onu bır yetkılı tek başına olarak da ortaya atabılır ve ondakı normlara (dusturlara) gelecektekı yönetıcılerle uyulması gerektığını buvurabılır Fakat bunun guvencesı nedır 1 Eğer bovle bır anayasal belge, kıtlenın baskısı sonucu ortaya çıksavdı, o belgenın yururlukte kalması olasılığı daha guçlu olurdu Fakat tek yanlı bu rausaade'nın bır bağış nıtelığı taşıdığı ortadadır Tanzimat Mert, çalışkan bır devlet adamı olan Kemankeş Kara Mustafa pa^a, bır gun dıvanı huma>unda ıken ozel olarak padışahın >anına çağırıldığında, Suitan îbrahım'ın "Kethuda kadına odun gonderılmesını emretmıştım, hâlâ gıtmemış" dıve azarlaması uzerıne Pa^a, "Efendım saltanatınızın bu >uk ışlen hakkında emır almaya geldım, kethuda kadının odunu nasıl bır ıştır kı sadrazamın dı\an dan çağınlmasını gerektımor" yanıtını vermekle padışahı kızdırdıjından vaşamına son verılmış ve malına el konulmuştu Hekımoğlu Alı paşa devlete ılışkın bır ışten dolayı, III Suitan Osman ı kızdırdığından, " Ben seru gorevden ahr, hamalbaşı \\\ ağayı kendıme \ezır yaparım" sozlerı ıle karşılaşınca, "Efendım o zaman ona hamalbaşı Alı paşa derler, Hekımoğlu Alı Paşa demezler" karşılığıru verdığınden Kızkulesı'ne hapsedılmış ve valde sultamn bağışlanması ıçın ıs rarlı aracıhğı ıle oldurulmekten kurtulabılmıştı Şımdı de durumun nasıl değıştığını gosteren bır olay uzerınde duralım Fuat Paşa bır gun Suitan Abdulazız'ın karşısında ılerı gıttığınde, padışahın kızdığını gorunce, "Etendım eskı vezırler orta ka pıda celladın bekledığını bıldıklerı halde yıne padışahlara doğruyu sovlemekten çekınmezlerdı Hamd olsun, sayeruzde bızım öyie bır korkumuz yoktur Gerçeğı sovlemek konusunda kararsızlık göstermek bıze gunahtır" demış Tanzımat'ı Hayrıve, bır venılığın başlangıcı, bır batılılaşma akımı olarak bılınır, ılk ıyıleştırme (ıs lahat) \e reform ızlencesıdır Fermanın kımı maddelennın batıdakı benzerı charte'jarla karşılaştırıl ması bunu kanıtlamava >eter Genellıkle buyuk sar sıntılar, yaşam koşullarında onaya çıkan değışık lıkler, çökuş belırtılen, sosyolojık kımlığı ıle bırev ve toplum, hukuksal anlamı ıle yurttaş ve devlet PENCERE Varan Bir... 3 KASIM 1989 MELIH CEVDET ANDAY Yuzellı >ıl once bugun (3 kasım 1839), Harıcne Nazırı Mustafa Reşıt Paşa, Gulhane me\danında "Tanzımat'ı Hayrıye" dı>e tarıhe geçmış olan hattı humâjun'u )abancı elçıler, nazırlar, vüksek dere celı memurlar, devrın bıJgınlerı, lonca kethudaları ve bujuk bır kalabalık karşısında okudu Padışah ^bdulmeat, vakındakı aJa> koşkune gelmıştı Gerçekte hattı humâ\un, II Mahmud'un saltanatının son vılında dujoırulaeaktı fakat Akıf Paşa'nın engel olması ıle gecıktırıldı "Tanzımatı Ha>n\e' eskı vonetımı >enı bıçıme çevırmek anlamına kullanıla gelmıştır Mustafa Reşıt Paşa'nın kaleme aldığı fermanda, Padışah, de\letın >uzellı yıldır çeşıtlı nedenlerden öturu guçsuzluğe, halkın >oksulluğa duştuğunu behrterek şer'î yasaiar altında ıyı yonetılme>en ülkenın, bu koşullar ıçinde, kalıcı ola mayacağını açıklamaktadır Bu gınşten de anlaşıldığı uzere, fermanU getırılen bıre>devlet ılışkılerındekı venılıkler (en başta malcanırz dokunulmazlığı), padışahın bır bağışı nıtelığını taşımaktadır Başka bır deyışle, padışah, mala, cana, namusa el atma yetkısınden kendı ısteğı ıle vazgeçmektedır Fermandan oncekı donemlerde ıse, kışının jaşamı, ıktıdar sahıbı olanlann dudakları arasında ıdı sıradan vurttaş ıle sadrâzâm arasında fark gozetılmeden Surulen, oldurulen kışılerın mallarına el konurdu 'Mahfuzı>et ı ırz ve namus" sö/unu ıse, tanhçılenmız, hukuk bıl gınlenmız, "haysıyetlı bır şahsıyetın şeref hakkı haleldar edılemez" bıçımınde jorumlamaktadırlar Fermanın batı dıllerındekı çeurılerınde "ırz ve namus" sözcuklen ıçın "honneur" (şeref) karşılığı kullanılmıştır Bu konulara ılışkın olarak, ferman onı.esı donemlerden bır ıkı ornek gorelım O zamankı Osmanlı tebaasının boyle bır baskı da bulunmadığını bıldığımıze gore padışahı bu ozverıve ıten neden ne ıdı 9 Kuşkusuz dış baskılardı Nıtekım fermanın elçılıklere bıldırılmesı gereğının Tanzimat fermanına (ferman Osmanlı Impara v urgulanması da bunu gostenr Çunku o zamankı torluğu'nda padışahın verdığı, uvulmasi gereklı hu Osmanlı toplumunun çağdışı duzenı, duşman ve fırkumlerı tartışan vazılı buvruk) karşı ortava atılmış satçı Avrupa ıçın Turkıye'yı >ok etme nedenı olaolan en onemlı eleştınlerden bırı, bu fermanın hıç rak bır bahane değerı taşıvordu bır guvence (garantı) taşımadığı konusunda toplaAma bu yuzden Tanzımat'ın değerını kuçumsenır Ovsa padışah, bu fermanla kendı vetkılerını mek yanlış olur Tanzımat, bızım anayasal gelışMnırlamış bunun dışına çıkmayacağını sojlemış ve me surecımızın başındakı yerını hıçbır zaman yıfermanda mundenç olan kavanın ı şer'ıvenm harf tırmez \e >emın'ın yaptırım gucunu kuçultmez ARADABIR Doç. Dr. TURKEL MİMBAŞ İ.ü. İktısatFak. Şurası Czerine Sorunları gün geçtikçe genişleyen çapı olmasının yanı sıra ulkemiz, doğaltarihi değerleri ve guzellıklenyle çok geniş ilgıleri üzerine çekebilen bır durumda olduğu gibı coğrafi, jeopolitik konumu nedeniyle de dunya çevre sorunsalına yaklaşımların temellendirildıği onemli bolgelerden birı durumundadır. LEVİN ÖZGEN Mımarlar Odası Genel Sekreter V. Ağustos ayında, basında bır duyuru yer aldı TBNfM Çevre Komısyonu BaşkanlığYnca yapılan açıklamada, ılgılı tum kışı ve kuruluşları bır araya getırecek Çevre Şurasrnın eylulde çalışmalara başlayacağı belırtıimekteydı Bu gecıkmış, ama yıne de sevındırıcı bır gelışmeydı Çevre ıle ılgılı, son derece tehlıkelı sonuçları sergıleyen, kımı zaman ölümlerden bahseden bır veya bırkaç haberın basın yayın araçlarında yer almadığı günün geçmedığı bır sevıyeye tırmanmış bu sorunla ılgılı somut ve köklu sonuçların alınabıleceğı ışlerlık şımdı>e kadar gerçekleştırılebılmehydı 6O'lı yıllarda Batı dünyası ıçın tehlıke çanlan çalmaya başladığında Ulkemiz ıçın de benzer sonuçların gündeme gıreceğı pek çok kışı ve kurum tarafından önemle vurgulanmaya başlamıştı çevre sorunsalına yaklaşımların çok yüksek malıyetlerının altında kalmak, ikıncısı de kendı gelışımı \e çevre sorunsalı ıçın doğal kaynaklarının kullanımını verımlı yatırımlar halıne getırebılmeyı kısa ve uzun vadelı pianlamaların konusu halıne getırememek, bu planlar arasında gereken butünleşmeyı sağlayamamak ğımlı kalmakta, ışgucu, hammadde, ulaşım gıbı anafaktörlerı bütunsel çerçevelerde ele alamayış uretım organızasyonunda veeldekı teknolojının kullanımında onemlı sorunlara yol açmakta, bu da çevre uzerıne gerı donulmez değışımlere ve tahnbatlara yol açmaktadır • Yasal mevzuat ve kurumsal yapılaşma, çevre sorunsalının ardından gidişin egemen olması nedeniyle karmaşa içınde kalmaktadır: önce çevre sorunlarının yukselmesı, sonra bunlara çozumler aranması yaşandığı ıçın yasal mevzuat kendılığınden oluşmakta, kurumsal yapılaşma da bunu ızlemek zorunda kalmaktadır Bu ışlerlık, ıçerdığı karmaşa ıle hem oluşan çevre sorunlarının çözümunde gecıkmelere yol açmakta hem de kımıl 'nnı çöztimsuz bırakırken oluşacak çevre sorunlarına da önlem getıremeyerek onları ıttıncı rol oynamaktadır Butün bu ana çerçevelerın dayandığı duzey şöyle toparlanabılır Ulkemiz sermayesı henuz kendı ıç butunleşmesını ve belırlı bır hareketlılık duzey ını elde edememıştır Bunun surecı ıçındedır Ancak bunları sağlamadakı yöntem ve araçları, uzun vadedekı hedeflen ve bugünku yapısıyla olması gereken halı açısından, kısaca, kendı ıçınde tutarlıhk arz etmemektedır Acaba 66 yıl once yaşayanlar Turkıye'de lıberal ıktısat polıtıkaları uygulandığını bılıyorlar mıydı'7 Hıç zannetmıyorum Zıra, bundan onbeşyırmı yıl oncesıne kadar ekonomı, hepımızın uzaktan baktığı ve bılenlere bıraktığı bır uğraşıydı Enflasyon, devaluasyon, durgunluk gıbı kavramlara sadece yenı bır sozcuk dıye bakılır ' Ah şu Kurtuluş Savaşı'nı yapanlar bır de ekonomı bılselerdı' dıye hayıflanılırdı Dahası halk ıçın ekonomı kavramı tasarruf etmekle eşdeğerdı Planlı dönemle bırlıkte her şeyın ekonomı tarafından belırlendığı duşuncesı de yavaş yavaş ortalığı sarmaya başladı Bugunse bakkaldan sımıtçıye taksı şoförunden ışadamına değın enflasyonun yu2de kac olacağını, paramızın konvertıbl olup olmadığını dışsatımın (ıhracatın) nıye bır turlu patlayamadığını aramızda tartıştığımız gıbı çozum onerılerınde bıle bulunuyoruz Yanı, ekonomı gunluk yaşantımızın bır parçası durumuna geldı Her ne kadar kamuoyunun ılgısı bır süredır cumhurbaşkanlığı seçımlerı üzerıne odaklandırılmışsa da ekonomı gunluk yaşamımızın yıne ılk maddesı Enflasyon %75'ın ustunde, emısyon 8 trılyon cıvarı, dış borçlar 36 mılyar dolara ulaşmak üzere, dışsatım 11 5 mılyar dolarda dolanmakta dış tıcaret açığı 2 3 mılyar dolar ve ekonomının buyüme hızı %0 2 Başka bır deyışle fıyatların ıstıkrarsız, ıç ekonomık dengenın sağlanamadığı, dış pazarda rekabet edebılecek uretım duzeyıne ulaşılmadığından dovız rezervlerı yetersız, sonuçta devamlı kuçulen bır ekonomı, doğal olarak gündemdekı bırıncılığını koruyacaktır Cumhurıyetın 66 yılını kutlarken ınsan şu soruyu sormaktan kendını alamıyor Acaba Kurtuluş Savaşı'nı yapanlar gerçekten ekonomı bılmıyorlar mıydı? Yoksa bız, dersını zamanında çalışmayan kopyacı oğrencıler olarak bu ışı beceremıyor muyuz? Mustafa Kemal ve arkadaşları monetarıst para polıtıkalarını, enflasyonla kalkınma modellerını ve daha nıce ekonomı kuramlarını bılmeyebılırlerdı Ama Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı enflasyonsuz kazanmayı, ekonomık açıdan dışa bağımlı bır ülkeden, ulusal sermaye bırıkımını ve sanayıını oluşturan, dış dunyada kredıbılrte sahıbı bır ulke yaratmayı bılıyorlardı Dahası bunu ıspat etmışlerdı 1989'un Turkıyesı ıse 30'lu ve 4O'lı yıllann devletçılık donemı bır yana bırakılırsa, hâlâ 66 yıl once uygulamaya konulan lıberal ıktısat polıtıkalarını yaşama geçırme kavgası verıyor Turkıye'nın bugun geldığı nokta, son on yıldır akıl ve bılımın dışlanmasının, çozumun hep bır bılenın ya da tek adam formullerınde aranmasının sonucudur Her gecen gün yatırımlar daralıyor ve sanayı kuçuluyorsa, gelır dağılımı bozuluyorsa, dışalım (ıthalat) dış borçlarla fınanse edılır duruma gelmışse ışsızlık rakamları 4 mılyonun uzerınde seyredıyorsa ıçıne sıkışıp kaldığımız enflasyon ve dış borç sarmalından kurtulunamıyorsa butun bunlarolsa olsa bızım becerıksızlığımızden kaynaklanıyordur 'Işte boyle gelmışın boyle gıdıp" gıtmeyeceğını bıze onumuzdekı yedı yıllık sure gosterecek Umarız Turkıye yarım yuzyılı aşkın demokrası ve sanayılesme deneyımını daha pekıştırmış olarak 21 yuzyıla gırer 66 Yıllık Liberalleşme Serüveni DOĞUM DOĞA'ya merhaba 14 Eylul 1989 Şükran Vedat Çorlu SATILIK DAİRE Yakacık Koper Sıtesı'nde kalorıferlı gırış katı 25 mılyon TL Tel: 387 19 90 (çalışma saatlerınde Kadir Süzme) Çevre konusu, ıçenk açısından ve mekânsal olarak genış ve bu anlamda kesın tanımlı olmayan bır çerçeveye sahıp bulunmakla bırlıkte ulkemiz ve benzerlerı ıçın zaten uretım faktorlennın, uretım surecının, uretım teknolojılerının organızasyonundakı seçımlerın tutarsızlığından, butünsel olamayışlarından, kısa vadelı kazanımlar uğruna 'plansızhklar'dan kaynaklanmaktadır Bu genelleme açıldığında şunlar söylenebı Sonuç lır, ıster kentsel ıster kırsal mekânda, ıster taBu durumda, ulkemiz ıçın çevre sorunsalı rımsal ıster sanayı yatınmlannda ve >:ne ısŞımdı, böylesı düzeylerde seyreden çevre so ter özel sektör ıster kamu sektörü gırışımle na kendı kendını kotaracak ışlerlıklenn kurrunlarıru, çevresel dengenın yenıden oluştu rınde, henüz, gulanması açısından yaklaşmak gerekmekterulabılmesı çabalarını Çevre Şurası butunleşdır öyle kı yukarıda vurgulanan yapıdakı • Işgucu, teknolojı ve benzeri ana uretirn tüm uretım bırımlerımn ekonomı polıtıkalar tınp toparlayıcı olabılecek mıydı? Sonuçta, şura çalışmalan, ekım başlarında guçleri, yaürımın toplam hasılası açısından, gereğı yarattıkları çevre sorunlarını çözümle "Devlet Çare Teşkılatı" tasansının ılgılılerın genel olarak sadece malivetlen azaltıcıarttıncı yıcı, gıderıcı, bu sorunların hıç oluşamamadıkkatıne sunulmasıyla tamamlanmış oldu faktorler olarak ele alınmaktadır: Kısaca ıl sını koşullayıcı ya da yok edılenın yerıne bır kel teknolojıler ucuzluklan nedeniyle terah başkasını getırıcı önlemler setı oluşmuş olsun Sorunların gun geçtikçe genışleyen çapı ol edılebılmekte, kullanılan teknolojının kımı Boylesı bır ışlerlık, kısaca soylemek geremasının yanı sıra ulkemiz, doğaltarıhj değer mekanızması malıyet getırıcı parça olarak goleri ve guzellıklenyle çok genış ilgıleri üzen rulerek sarfı nazar edılebılmekte, vatırımın kırse, çevre konusunu temel çerçeveler ıçınne çekebilen bır durumda olduğu gıbı, coğ ongördıiğu ışgücu seçımıne de aynı yaklaşımla de sorgulavan, yaptınmlar, zonınluluklar önrafi, jeopolitik konumu nedeniyle de dunva boş venlmekte, çevrede mevcut kalıfîye olma goren buturdeşmış kurumlar ve mevzuat oluşçevre sorunsahna yaklaşımlann temellendınlturulması ıle mal ve hızmet uretım oğelerının dığı onemlı bolgelerden bın durumundadır yan ışgucu kullanımına gıdılmekte, öngoru uretımlerının, kısa ve uzun vadelı olarak planBatı dünyası çevre sorunlannı bır anlamda bı len ışgucunun bulunduğu mekânlar yerıne lanması ve uygun istıhdam polıtıkalannın le ısteye oluştururken, ülkemız yetersızlığın ucuz ıjgüeunun bulunduğu mekânlar seçıl oluşturulması ıle sağlanabılır Bu ışlerlık, açık koşullandığı kısa dönemlı, plansız, amaç, mekte > a da kalıfîye olmavan ucuz ışgücü ya tır kı sorunları baştan engelleyicı, ortadan kal program ve vatırımların getırısı olan çevre so tırım mekânlarına cezbedılmektedır dıncı ve ödetıcı olarak ana çerçevelere dayan runlanyla karşı karşıya kalmıştır Böylece ozetlenebılen bu tutum, ıstıhdarn mak durumundadır polıtıkasızlığında sureklılığı, verım duşuklüBütün bunlar Çevre Şurası'nın ana konuRuhı Su nun Değişimler ve ülkemiz ğunde ıse ulusal yararlılık açısından hızlı kalan olmalı, bu nedenle tüm ılgılı kurum ve ku>enı kasetı SO'lı yıllarda Batılı dunya, 60'h yıliardakı yıpları getırırken, çevre sorunsalını ıkı duzey ruluşları ıçıne almalı, onları seferber etmelıçevre somnsalıru sadece 'gebşmış ulkeler'e ılış de yukseltmektedır Bunlardan bınnası bırım kasetçilerde kın kabul edışlerle çozumler arama tutumu yatınm unsurunun çevre sorununu arttırma dır \e plakçılarda nu terk ederek soruna uluslararası bır çerçe sı, ikıncısı ıse sosyal, nufussal yığılmanın geMımarlar Odası'mn bu konudakı önerıleve çızerek Turkıye benzerı 'buyume hızı az', tırısı olarak fızıkı, sosyal altyapı yetersızlığı rının somut özetı "Çevrenın korunması kal'gelışımı durağan', 'kapıtal bınkımı ve don ve kurumsal ışleyışlerdekı tıkanmaların çev kınmanın engelı değıl on koşuludur" söylegusu duşuk" ulkelerı bu çerçeveye dahı] etmeyı re sorununu arttırmasıdır mınde toplanmaktadır benımsemıştır • Uvgun istıhdam politikası. uygun tekno Yanı sıra Turk Mımar ve Muhendıs OdaBu tutum değışıklığının ıkı nedenı olduğu lojı seçimlen butunleşmesı oluşamadığı ıçın ları Bırlığı çatısı ıçınde bulunan butun mesgozlemlenebılır, uretimın venmlılığmdekı ongonılerde ısabet lek odaları, çevre sorunları, bunların oluşuPeşinatsız, peşin fiyatına 6ay vade Bırıncısı, çevre sorunlarınn dayatan çö sağlaaamamaktadır: MarjınaJ yararlılık ıster mu \e çözumlerınde, uygulamanın ıçınde zenzumlenmelenndekı yuksek mal oluşlara, dı mal, ıster hızmet uretım mekânlarında ve ya gın denevım ve bılgı bırıkımıne sahıp durum(30 ARALIK A KADAR) tırımlarında etken davranış bıçımı olarak sur dadırlar • 3 Kapıh Yukluklu Yatak Odası 1 200 000 • Koltuk Tk 1 300 000 ğer ulkelerı de kı bunlar genelde Batı serma mekte olduğundan, uretım ya atıl kapasıtey• Çocuk Odası Tk 1 500 000 • Yemek Odası Tk 1 500 000 ye yatırımlarına kısmen ya da tamamen en le ya da aşırı kullanımla gerçekleşmekte, bu Yukarıda açıklanan ıkı açmazdan uzak, HİZMET BİZDEN, TETKİK SİZDEN. DİĞER FARKLI tegre olmuşlardır katmaktır İkıncısı ve da da bır yandan, zaten yetersız olan fızıkı, sos gerçekçı çozum vollarının organızasyonunda TAKIMLAR İÇİN 14 AYA KADAR VADE YAPILIR ha onemlısı ıse kendı doğal kaynaklarını tu yal altvapının aşırı veva plansız kullanımını Çev re Şurası'nın tarıhı rolu, ulkemiz çevre so• Cıla "doşeme v s ışlerınız ıtınalı yapılır*kenme noktasına getıren, bu nedenle buyuk getırmekte, bır yandan da mekânların hızla runlarını kendı ekonomık temellenmesı uzeULAŞIM Gazıosmanpaşa Eskı Edtme Asfaltı No 1115 HABIPLER bır hammadde açığı ve gereksınımı ıçınde bu deformasvonuna vol açmaktadır Sonuçta rınde ele alan, ulkemız fızıkı planiaması ve Tel 595 10 15 595 17 52 lunan gelışmış ulkelerın, yukarıda sozu edı çevre sorunsalı, dengesız kullanım nedenıvle bolgesel planlamaların organık butunsellığı len ulkelenn doğal hammadde kaynaklarının doğal dengelerın bozulmasıyla genışlemekte ıçınde sermavemn bağımsız hareketlılığını koPAZAR GUNLERI DE AÇIGIZ kısa zaman ıçınde ve yok edılırcesıne kulla dır şullayan, mevcut ve olası ışgucu potansıvelı nımına kendı adına engel olmaktır ne uygun istıhdam polıtıkalanna dayalı yer se AVUSTRALYA İnternational House English College, Sydney • l retım organızas»onu, uvgun teknolojı çışlerını ozendıren yasal çerçeve oluşumu ve ÖZEL İNGİLİZCE PROGRAMLARI Ülkemiz için... ve istıhdam politikası ıle uvgun yer seçımi bu kurumsallaşma surecı ıçın bütun ılgılı kurum Bu noktadan bakıldığında, çevre sorunsalı tunleşmcsıne aynı raantıkJa gereken onem \e ve kuruluşları bır araya getırebılmek, mevcut EĞİTİM BOYUNCA YASAL ÇALIŞMA OLANAĞI açısından ulkemiz adına ıkı açmaz olduğu rilmemektedır: Yatınmlarda uretimın yer se ve olası butun çabaların butunleşmesını yön edr Limited gozlemlenebılır Bırıncısı, gelışmış ulkelerdekı çımı, faktorlerden bırıne veya bırkaçına ba lendırmek olmalıvdı R u r ^ e ı c a d S u l e v n a n Nazıf sk 56/4 OsmanbevUstanbul 13ı 17 2 7 Istanbullu muteahhıt Abdulkadır Bey, eşı Nurhan Hanım'la Kadıkoy'dekı bır lokantada yemek yerken TV'de haberler başlamış Her nedense butun lokantalara, meyhanelere, aşçı dukkânlarına, kahvelere televızyon kondu, sesı sonuna kadar açıyorlar, bu arada müşterıler de söyleşıyor, herkes dedığını karşısındakıne duyurmak ıçın avaz avaz bağırıyor Bır gurultu kı demeyın gıtsın1 Sabah gazetesının haberme gore muteahhıt Abdulkadır Bey'le hanımı bır yandan yemek yerken bır yandan da TV'yı ızlıyorlarmış derken haberler başlamış, spıker de duyurmuş Özal, cumhurbaşkanı seçıldı1 Abdulkadır Bey Senı, demış cumhurbaşkanı tanımıyorum Vay sen mısın ağzını açan Müşterılerden bırı karakola gıdıp ıhbar etmış Bızde jurnalcılık mesleğı Abdulhamıt'ten bu yana pek yaygındır Kımı parayla, kımı de pır aşkına ' ıspıyoncu"luğa bayılır Karakoldan polısler gelmışler Abdulkadır Kalpakoğlu'nu yaka paça karakola goturmüşler, sonra gözaltına almışlar, muteahhıt uç yıla kadar hapıs cezasıyla yargılanacakmış • Özal'ın cumhurbaşkanlığını ulusun yuzde 8O'ı ıçıne sındıremıyor Özal ne yazık kı bütun sözlerı, davranışları, tutumları ve açıklamalarıyla ANAP'ın cumhurbaşkanlığına srvandığını da vurguluyor Yurttaş elbette Çankaya'ya çıktıktan sonra da Ûzal'ı eleştırecektır Hakarete gelınce Yalnız Ozal'ı değıl, sıradan yurttaşı tahkır etmeye kımsenın hakkı yoktur Turk Ceza Kanunu 482'ncı maddesınden başlayarak hakaretı yasaklamıştır Daha da ötesı, kışının ya da aılesının adı açıkça söylenmese bıle hakaretın hedefı kuşkuya yer vermeyecek bıçımde bellıyse, bu ışı yapan ceza gorur Çünku bır ulkede yaşayan yurttaşların bırbırlerıne saygı gostermelen doğal sayılmalıdır Ne var kı muteahhıt Abdulkadır Bey, özal'a hakaret etmemış, "Senı tanımıyorum" demış üstelık yuzune karşı değıl, bır lokantada, televızyonu ızlerken Ceza hukukunda "suçun unsurian" açık seçık olmaiıdır 1961'de TCK'da yapılan değışıklık cumhurbaşkanına hakaretın unsurlarıyla, sıradan yurttaşa yonelık hakaretın unsurlarını eşleştırmıştır Sıradan bır yurttaşa "ben senı tanımıyorum ' demek, tahkır etmek mıdır'' Hayır Böyle bır durumda 'suçun unsurian' oluşmuş sayılamaz, Abdulkadır Bey'ın tepkısı doğaldır * Yenı cumhurbaşkanını, halkın büyük çoğunluğu ıçıne sındıremedı, evde, sokakta, kahvede, otobüste, lokantada, meyhanede trende, dolmuşta tepkıler dıle getırılecektır "Sayın muhbır vatandaşlar" ve gayretkeş görevlıler bu gıbı ortamlarda seferber olurlar üst uste davalar açılır, dosyalar arasında boğulmuş mahkemeler busbutun bunalır, ış uzadıkça uzar, tatsızlık buyudukçe buyur Cumhurbaşkanına hakaretı belırleyen TCK 158'ıncı maddesının 1961'de gerçekleşen değışıklıkle aldığı bıçım eskısıne oranla çok daha demokratıktır 1) Cumhurbaşkanına hakaretın unsurlarıyla, yurttaş Ahmet, Memet, Alı, Velı'ye yapılan hakaretın unsurian eşdeğerlıdır, bu alanda Çankaya'nın ımtıyazı yok 2) Ayrıcalık yalnız cezanın suresındedır cumhurbaşkanına hakaret daha uzun bır hapıs cezasını gerektırıyor 3) Davayı savc açıyor • Önumuzdekı gunlerde sorumluluk, görevlılerde, öncelıkle savcılardadır Ozal'ın cumhurbaşkanlığına doğal tepkıler başlayacaktır Yurttaşın her eleştırısını ve her tepkısını cumhurbaşkanına hakaret saymak, ortalığı busbutun karıştıracak, yasalara ters düşen bır oluşuma yol açacaktır Muteahhıt Abdulkadır Bey'e ve eşıne geçmış olsun Savcılardan da "özenlı yaklaşım" dılıyoruz "HUMA KUŞL VE TAŞIAM4LAR MURAT MOBILYA'dan • İŞTE YİNE KAMPANYA* 8. İstanbul Kıtap Fuarı Programı S^^ i K R t n T ü «.rn tr hJsın C *wd ^ « BARt$ VE KITA.P St k nujrratılur Pt t r f urman ISV r Bır B>k » \ı ı VsnıT>SB<ıskanı> Luı Ozkok flsviy \Al<tr\ar Bır L vtii SdJt 16 0O S0OT>S«>tjndın^j kıt^p mi^ Sdai I ] O0 NK ^ Drjgov *ıas r p ant >ı Saat I 00 > AZAR OROLTLERI \ L P E N Stnte^ı K nu>mai ar Rıne TdvLrn ».r PEN L lus ararası Ba>kan \ Yaiar KLmaf ıTurkr>t PEN Kulup Ba^kartı) Saal t I 00 ı 0 *.iad< lulu k tjp<, dr a Saal MIOBırk rr > u uik<. ROM \N> EDEBI> ^TI K njvmacilar N tolat Dreig* s R Tidn Kımal O/er Sddt 6((OISUuTYS standında k iap Saal fK>Tu)dp* Kunhuf k d p Fua Hall. Odulu Bas n T pldnt >dp HaJk Odülu açıkla \R ^ EDEBI> \Ti Saat Mj Bır l n m ^ d >dr S a L urgaun (So ti Gurt Saa 8. İSTANBUL KITAP FUARI Barış ve Kitap Okur kıtabıyla, okur yazarı>la buluşuyor Dokuz kaçırılmaz gün başlıyor. Birinde sız de bulunun. Yazarlarımız Fuar bo>unca TVS standında kendı kıtaplarını ımzalayacaklar 7 Kasım SJ! 412 Kasım 1989 TÜYM> İSTANBUL SERGİ SARAYI T E P E B AŞ İ S T A N B U L g * IJO IJJ OOTYS siand nda kııap ımzası > Szâ JOü Tutap Ha k Odj urur verıtme^ loren s 8 kai m Ç ars.n hj Sddi 1 Qiı SOV LEŞI k nu^maı. "8V Tu\ap Hjlk Odulunu kazjnan >a^if) Saaı 1600 8 M TYS standında kııap mzas j y Kas rr P u x . m ^ Saaı I 00 S TL V AP ISTANBl L KÎTAP FL AR1 ONUR S A N ATCISI n . R H A N S E U L K a puU »er mısı torent Sjal >O0TLRHANSEL(; Lk ik SOYLE$I k< nusmav Aipa> kabatdl Saat bOnISOT TVS stand nda « ap Tizas fO Kasım Curra Saat 1 00 Adtm s n idsın kıplantıs Saat ^OOklTAP BAR!Ş\E ATATLRk Stylcs konuşma*.! Pn Dr Tark Zafer Tanaya Saa 16 U0 IS OOT>S sund nda kıtap ım^aii I Kas m Cunarresı Saat Iç 00 B r konijıı Halk Ç AĞDAi ARAP ŞI1RI Konu>mat Idr Ad n sfLubnıin zan> Oıdtm r /ncc Saa I^OOlSOOT^Ssiandmdakuapımzas 12 k»s~ı Pzzır Saa l > 00 > L N A M S T A N > A>İNC!LAR BIRLlC! TLRklVE > A> INCILAR BIRLIĞI ORTAk TOPLAMlS! K njsmac lar Ted<. ros Mal k OM* (Yunan \ a> i c lar Bırlıgı lk •'LI Bajkj Amt u \ kfadcs Er Erduran ıTurk>e Va>mcıldr B rl Bs ffST\ Aygofen Dır ~n\ Turn v c > j \ ı n ı l^r B r Gene! SUr« <.r > Jllyi j Erdal O^T\ B ^Lar S rumlusu < Zıyaret saatlen Hergun 11 0020 00 • • • • • YİL Seçkın fuarlar Seçkın zıyaretçıler CL K VE K TAPCIL • LTD ŞT . ERPA5 YA» N AR . ESiN VA NE. . E*RENSE K TABE . EVP W < 17 3ASIM YAV V DAĞ7M.F/L YAV)fv£v • FCNG M^K i, A OĞR£ W . ^O&M V A T B A ^ L , LIK L C ?" . GELI51M VAY NLAR A $ . GROJER IMERNAT ONAL NC YAYIMCIUK . GUNE^ VAV NuARt A S « GLJR YAVNLAR . HACH£TTE F ansa . HAŞET K TABEV A 5 . MAT ER IN'ERNAT ONAL " P aisa . Ş K YAYINCIL K • IT1" BILKA 6 LG VE KAYNAK ICARE' A Ş . I3EP O 5 TICAflET |TQ ŞTl , L E T > M VA> N^ARI GAZETE BASlf4 SANAY VE TICARET A.NONIM ŞR<c~ . ıLKE BASlN VAV M , NKILAP KHABEV V ^ Y r V V E T C AS • KABALC KITAP V AY N OACjlTfM PAZARLAMA . KAiRAM YAVINLAR .KAYAVAYNARI .KT>»B MUKADDESS'RKE • KLJLT JR > AYINLAR Ş LRK ,. MI'EC S RKET L 6RA RlE FRANCA SE ANKA . U T EPAT JP , A Y N C L K DAG T|W =>AZAR^AWA SANAVI Vt TCARET TD ŞRKET . M E B DE V l E T KlTAPLAH MUDURLUCü . MARMAR* 3AS N YAY N A S . M A ^ B U J »AY^LAP . MZOlA PR NT BAS M TICARET A Ş . MET 5 YA i NClL K LTD ŞT . Mll T M N A Ş . M MARL K&D£KOR*S v O% . N£7 " r URS" r < r* v (NLAR SANAV VE fCARE * Ş V 1 Girış ucretı 1.000 TL'dir Oğrencıler \e ogretım ujelerı kımliklenni gosiererek fuara ucretsız gırerler. . H SAN YAVINLAR . NOBEL T P K r ABEV . OOA VAYINLAR . OFFICE DE PROMOT ON DE L EDİTI V D ON FRANCA SE Ffansa .OZE^YAVNLAP . PAN ^A INC K . A İKA > AV NC LIK . PAVEL VAy N EU . PERA OR EN K TAPCL K VE VAV NCIL K . PRENT CE H A ^ L NTERNAT ONA^ . PRES GAZETE KITAP DERG PAZARLAMA TC .E SAN A Ş . REOHOUSE VA> NE ı . HEMZI K ABEVI \ E S W A T SAN T „ A S • RCTA *APIM AN TIM PA2AR AMA . RUH VE VADDE DERG 3 /AYINLAR . SAV DA ĞITIM LTD ŞtRKET . StVG VAY NLARI TC LTO ŞT . SISTEM V AYINC L K TCARET \.E SANA^ A S • SORUN VAV M A R I . T C MARMARA VE BOĞA2LAB BELEC vE.ER Bıfl C • TAŞ KITAPÇ LIK VErAVINCÜK T D E T . 'EKIN KITABE; . "HE BR T SH COLJNCI . TIGLAT BAS MEV . TUSKlvE 'UR NC .E OTOVOBL KLRUMU VAY N ŞLETMES . TUPK D L KURUMU . TURK TARIM KURLMU . * t M DA KITAP VAV NDAGJ V . UDEF EXPCR' Frarea . UNıPRESSE IFransaı . ^ARLIK YAY MLA Rl A 5 . V 48 VAV OAG ' M . VA PA VAV N PA2 SAK LTO S T • VAP KREC YAYNLAP . YAPRAK V VA INLAP . vLNAN ^T AN VAV NC LAP B RL Gl • VUVA VAV NLARI. VAP KRED BANKAS AS • YENI RUHSAL EVR M ARAŞT RMALAR