17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 1989 HABERLER CUMHURİYET/15 DevAbl davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yasadışı DevYol Örgütü adına bir polis memurunu yaralamak ve pankart asmak eylemlerini gerçekleştirmekle suçlanan 6'sı tutdklu 12 sanığın yargılanmasına Ankara DGM'de dün devam edildi. Davanın dünkü duruşmasında tanık olarak dinlenen yaralı polis memuru Faruk Kök, olayın gece meydana geldiğini, elektriklerin de sönük olduğunu belirterek, kendisini yaralayanları teşhis edemeyeceğini söyledi. Mahkuma küçük sevinçler TURAN YILMAZ ANKARA Adalet Bakanlığı'nca değişikliğe uğratılan Cezaevleri Tüzüğü'ne ilişkin, Danıştay incelemesinin ilk etabı tamamlandı. Tüzükte yapılan değişiklik ile, hükümlü ve tutukluları, demir ve zincire vurma, deli gömleği giydirme gibi cezalar uygulanmaması hükmü getiriliyoı. Katıksız hapis cezası da tüzükten bütünüyle çıkarılırken, hücrelerin ışıklandınlması, hükümlülerin de yararlanacağı tutuklu avukat görüşmelerinin cezaevi görevlilerince dinlenememesi koşulu getiriliyor. Danıştay 1. Daire Başkanı Hasan Basri Gültekin, kasım ayı oıtasmda uygulanmak üzere Başbakanhğa gönderilmesi düşünülen cezaevleri tüzüğü için "umanm, gereği gibi uygulanır" dedi. Cezaevleri Tüzüğü'nün değişikliği için ilk etap tamamlandı Bakanlığı tarafmdan değiştirilen cezaevleri tüzüğü, üçüncü dereceden yakmlar için de ziyaret olanağı getiriyor. Ancak nişanlı ya da arkadaş konumunda bulunanlann hükümlü ve tutukluları ziyaretleri ise cezaevi savcısının inisiyatifine bırakılıyor. Yetkililer nişanlılığı kanıtlamanın zorluğuna dikkat çekiyorlar. dartlarına uyumu sağlamak amaçlanmıştır. Bu çerçevede değişikliklere gidildi, umanm geregi gibi uygulanır" diyen Gültekin'in verdiği bilgiye göre, yeni tüzük şu hükümleri içeriyor: Hükümlü ve tutuklulara, cezaevi koşullarına ilişkin şikâyet hakkı tamnıyor. Bu şikâyetler, cezaevi yönetimince açılmadan ilgililere iletilmek üzere kapalı zarflar içinde de yapılabilecek. Hükümlü ve tutukluların dinsel ve ruhsal gereksinimlerinin karşılanmasına olanak sağlanacak. 3. dereceden yakınlara ziyaret Adalet Ş i k â y e t h a k k ı Yeni tüzüğe göre hükümlü ve tutuklulara cezaevi koşullanna ilişkin şikâyet hakkı tanımyor. Bu şikâyetler cezaevi yönetimi tarafmdan açılmadan ilgililere iletilmek üzere kapalı zarflar içinde yapılabilecek. Tüzük değişikliği ayrıca, 10 yıl mahkumiyeti olan hükümlülerin de yılda üç kez izin hakkından yararlanmalarını öngörüyor. görüşmelerde, cezaevi görevlileri konuşulanlan dolayh ya da dolaysız duyamayacakları bir yer yerde bekleyecek ve görüşmeyi izleyecekler. Tutuklu ve hükümlülere, toplu, bedensel, insanlık dışı, zalimane, küçültucü disiplin cezaları uygulanmayacak. Bu cezalardan sayılan demir ve zincire vurma, deli gömleği giydirme gibi cezalar verilemeyecek. Kelepçe, yalnız adli ve idari makamlar önüne götürülmelerde, kaçmayı önlemek için vurulabilecek, deli gömleği gibi bedensel hareketi kısıtlayıcı araçlar ise doktor gözetiminde ve yalnız tıbbi nedenlerle kullanılabilecek. Bunda amaç tutuklu ve hükümlünün kendisine ve başkalarına zarar vermesini önlemek olacak. Disiplin cezası verilmeden önce tutuklu ve hükümlünün mutlaka savunması alınacak. Türkçe bilmeyenler için bu amaçla çevirmen sağlanacak. Hücreler standartlara göre mutlaka ışıklandırılacak. Hücre cezası alanlar kesinlikle, bu cezayı çekip çekemeyeceklerinin anlaşılabilmesi için doktor kontrolün YPden cezaevi ziyareti • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Yeşiller Partisi Bursa ve tzmir il örgütleri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda cezaevlerinde yapılacak açık görüşte, Aydın Özel Tip Cezaevi'ndeki hükümlüleri ziyaret edecekler. YP Bursa 11 Başkanı Ayhan Yüksel, Aydırfda 29 Ekim günü panel de yapacaklarını ve bunun için resmi başvurulannı tamamladıklarını bildirdi. Yüksel, panelde, "Hangi insan hakları, üniversiteler karakol tnu, zindanlar boşaltılsın, barış istiyoruz, silah tacirleri lütfen Teksas'a, soydaşlar ne durumda, G. Doğu'yu irdeleyelim, darbe yapmaya Yeşiller izin vermeyecek" ara başlıklarıyla tartışmalar yapılacağım bildirdi. zaevi koşullarının iyileştirilmesini amaçlayan tüzük değişikliğine ilişkin incelemesini tamamladı. Danıştay Başkanı Süleyman Sım Kırcah'mn öaşkanlığım yaptığı Danıştay tdari tşler Kurulu'nun önüne bugün gelmesi ve önümüzdeki hafta da ele alınması beklenen tüzük değişikliği incelemelerine ilişkin bilgi veren Danıştay 1. Daire Başkanı Gültekin, Adalet Bakanhğı'ndan iki uzmanı dinlediklerini, aynca Sağlık Bakanhğı'ndan da yazılı görüş isDanıştay 1. Dairesi, Adalet BakanbğVnca iki ay gecikme ile ekim tediklerini söyledi. "Büyük ölçnde Avnıpa stanayı başında kendisine iletilen, ce Eskiden yalnız 10 yıla kadar mahkumiyeti olanlar için geçerli olan yılda üç kez izin hakkından, 10 yıl mahkumiyeti olanlar da yararlanacak. Üçüncü derece yakınlar için de ziyaret olanağı getiriliyor. Ancak nişanlı ya da arkadaş konumunda bulunanlann ziyaretleri ise cezaevi savcısının inisiyatifine bırakılıyor. Gültekin, nişanlılığın kanıtlanması güç bir durum oluşuna dikkat çekti. Avukat ile görüşme olanağından tutukluların yanı sıra hükümlüler de yararlanacaklar. Bu den geçirilecek, ceza uygulanırken de doktor kontrolleri sürdürülecek. Cezaevi yönetimleri, haklannda yargı organlan ya da Bakanlar Kurulu'nca yasaklama kararı verilmemiş, yayınların cezaevine girişine izin verecek. Ancak cezaevi yönetimlerinin kuruma ginnesinde sakınca bulduğu yayınlar için ise izin verilemeyebilecek. Gültekin, bu düzenlemenin cezaevinin güvenliğini bozucu türden yayınlar için söz konusu olabileceğini söyledi. Sevklerde, tutuklu ve hükümlü için bunu, yakınlanna ya da avukatına bildirme olanağı sağlanıyor. "Katıksız hapis" ibaresi tüzükten bütünüyle çıkarıldı ve bu cezanın uygulanamayacağı hükmü getirildi. Tüzükte yer alan baa yabancı kökenli sozcükler için de Türkçe karşılıklar getirildi. Apo'nun tehdidi tedirginlik yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yasadışı PKK örgütünün lideri Abdullah Öcalan'ın, Stern Dergisi'ne Federal Alman hükümetinin Türkiye'deki varlığına yönelik eylenılerde bulunabilecekleri yönündeki tehdidini iletmesi başkentte tedirginlik yarattı. lemlerinin biünmesinin yol açtığı ve Öcalan'ın tehdidinin de "ciddi bulunduğu" kaydedildi. Bu tür tehditleri daha önce de Almany a'daki PKK yanlılarından aldıklarını belirten Alman yetkililer ' 'güvenlik'' nedeniyle yeni koruma önlemleri konusunda bilgi veremeyeceklerini söylediler. Ankara Kürt konusunda 6 kasıt'kuşkusu Diplomatik kaynaklar, Ankara'nın Kürt krizi konusundaki tepkisinin, "Bayan Mitterrand'ın tavrı kasti midir, yoksa devlet yetkililerinin eşlerinin diplomatik ilişkileri pek göz önünde tutmayan kişisel girişimlerinden birisi midir?" Savmşayı Kantaş •İmmıştu Savunmalara 26 Ekim 1988 tarihinde başlanan 1243 sanıklı ve 180 idam istemli İstanbul Devrimci Sol davasında "Haklıyız, kazanacağız' başlıklı ortak savunmayı davanın 1 numaralı sorusunun yanıtına göre sanığt Dursun Karataş okumaya başlamıştı. Küçük fotoğraftaki Bedri Yağan için ise, yargılama sürecinde mahşekilleneceğini söylüyorlar. kemeye verdiği dılekçeler ve mektuplar nedeniyle toplam 29 yıl 4 aylık ağır hapis cezası verilnV,ti. ABD Kongresi'nin Fransa Parlamentosu'na Karataş ve Yağan'ın nasıl kaçtıkları anlaşılamadıoranla uluslararası kamuoyunu etkilemek açısından daha 'etkin' bir kurum olduğunu belirten diplomatik kaynaklar, Bayan Mitterrand'ın bu yargıya dayanan bir tutum içinde olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyorlar. Dursun Karataş ve Bedri Yağan'Ia aynı koğuşta MADAMN ABD KONGRE KONUŞMASI Dik nakli • Eğitim Servisi Türkiye'de çocuktan çocuğa ilk kemik iliği nakli, dün lstanbul Tıp Fakültesi Hematoloji Onkoloji Bilim dalınca gerçekleştirildi. Lösemili Çocuklar Vakfı Sağlık Merkezi'nin de katkısıyla yapılan operasyonda lösemili 5 yaşındaki özgün Erol adlı kız çocuğuna, kardeşi 2 yaşındaki Ali Erol'dan alınan kemik iliği başarılı bir şekilde nakledildi. Lösemli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gündüz Gedikoglu yönetiminde 6'sı doktor, 49 kişilik ekip tarafmdan gerçekleştirilen ameliyat 1,5 saat sürdü. Öte yandan AA'nın haberine göre Federal Almanya Hollanda sınırında Ahmet Göktaş adındaki bir PKK müitanırun tutukAnkara'dagörev yapan Federal landığı bildirildi. Almanya'run diplomatik görevlilerinin, bu tehdit nedeniyle huzursuz Göktaş'ın, PKK'dan aynlarak olduklangözlendi. Butedirginliğe, muhalif bir gruba geçen PKK'nın Güneydoğu Anadolu "Nadire" adlı militanın öldürülBölgesi'nde sergilediği kanlı ey mesi olayına karıştığı sanılıyor. Alman teleyizyonunda Türkiye'de işkence DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Alman televizyonunun ikinci kanalı, dün akşam Türkiye'de işkence ve insan hakları ile ilgili 50 dakikahk bir program yayımladı. "tşkence yapmak ve işkence görmek" adını taşıyan programda Özal hükümetinin L'luslararası İnsan Hakları sözleşmelerine imza atmasına rağmen Türkiye'de sistemli olarak işkence yapıldığı ve insan haklarının çiğnenmeye devam edildigi anlatıldı. Uluslararası Af Örgütü'nün birkaç gün önce açıklanan 1989 yılı raporu üzerine son anda yayına konulan program "işkenceci polis" olarak tanınan Sedat Caner*le bir söyleşi ile başladı. Caner'in 3.5 yıl önce Noku Dergisi'ne tarif ettiği işkence yöntemleri resimlerle gÖsterildi.Daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün alt katında haftalarca işkence gördüğünü söyleyen Metin Ugurtepe1 nin ifadesine yer verildi. Emniyet Müdürlüğü binasının alt katındaki DAL olarak adlandırılan özel bölümde işkence gördüğünü belirten Metin Uğurtepe, "Böyle bir Drograma çıktıgım için yeniden işkence görebilirim" dedi. F.Almanya'da milyonlarca kişi tarafmdan izlenen programda Türkiye'de adli tıbbın işkence gören şahıslara sağlam raporu verdiği anlatıldı. tşkence gördüğünü söyleyen birkaç tanığın daha dinlenmesinden sonra televizyon ekibi Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya bazı sorular yöneltti. Sungurlu, "Avrupa kamuoyu Türkiye'de işkence iddialannı çok yakından takip ediyor" dedikten sonra Türkiye'de Marksist ve dinci partilerin yasak olduğunu, Avrupalıların bunu da bir türlü anlayamadıklanm söyledi. Bakan, "İşkence yasaktır ve cezai koğuşturraaya ugrar, bu ülkemizde 1924 Anayasası'ndan beri böyledir" dedi. Dışişleri Bakanı Mesut Yilmaz da ZDF ekibinin sorulannı Almanca olarak yanıtlarken şöyle dedi: "Türkiye'de önemli yasa değişikliklerine gidiyoruz. Bunlarla işkence olgusu tamamen ortadan kaldınlacaktır. İşkencenin polis sorgulaması sırasında yapıldığı iddia cdiliyor. Biz gozaltı süresini kısaltarak ve saloolara avukat tahsis ederek bu. idialann önüne geçeceğiz." Bilmece gîbi firar tstanbul Haber Servisi Bayrampaşa Cezaevi'nden önceki gün firar ettikleri anlaşılan İstanbul Devrimci Sol davasının 1 numaralı samğı ve liderlerinden Dursun Karataş ile Bedri Yaganın ne zaman ve hangi yolla firar ettikleri henüz açıklığa kavuşmadı. Firar sonrasında tstanbul Siyasi Şube Müdürlüğü ekiplerince Karataş ile Yağan'ı yakalama çalışmaları sürerken, cezaevi ile Eyüp cumhuriyet savcılannın, kaçan tutukluların kaldığı C7 koğuşundaki arkadaşlarını sorguladıkları öğrenildi. Yetkililer, firarla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmazken, Dursun Karataş ve Bedri Yağan'ın firarının anlaşılmasından bir gün önce askeri elbiselerle kaçtıkları olasılığı üzerinde duruluyor. Gureba'da AIDS'ü hasta • İstanbul Haber Servisi Vakıf Gureba Hastanesi'nde AIDS tanısı konulan bir hasta Haydarpaşa Numune Hastanesi İntaniye Servisi'ne kaldırıldı. Fatih Fener Mâhallesi'nde oturduğu belirtilen S.Elnin (38), bir hafta önce Vakıf Gureba Hastanesi'nde yapılan kontrolünde AIDS virüsü saptandv. Dün Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne yatırılan S.E!nin eroinman olduğu, virüsü de büyük olasıhkla bu yolla kaptığı belirtiliyor. AIDS virüsü saptandıktan sonra, S.Eİyle ilişkisi olabilecek kişiler arasında da araştırma başlatıldığı öğrenildi. Çeşitli kaynaklardan edinilen bilgilere göre Karataş ve Yağan'ın fırarı geçen çarşamba akşamı yapılan tutuklu sayımının iki eksik çıkması sonucu ortaya çıktı. Uç kez tekrarlanan sayımda tutuklu sayısı tam çıkmayınca, yapılan isim yoklamasında Dursun Karataş ile Bedri Yağan'ın birlikte kaldıklan C7 koğuşunda bulunmadıkları anlaşıldı. Bunun üzerine yetkililere firar olayının haber verilmesiyle özellikle siyasi şube ekiplerinee kent içinde bir dizi operasyona girişildi. Bakırköy, Gaziosmanpaşa, Bağcılar ve Kozyatağı gibi semtlerdeki "belirli evlere" baskınlar düzenlendi. Sabaha kadar süren operasyonlarda kuşkulu görülen 15 kişinin gözaltma almdığı öğrenildi. Bu arada havaalanları ile sınır kapıları, firarilerin yurtdışına kaçış olasılıklarına karşı alarma geçirildi. Karataş ve Yağan'ın firarından sonra Bayrampaşa Cezaevi'ne çok sayıda askeri yetkili ve savcının geldiği gözlendi. Devrimci Sol liderlerinden kalan öteki tutukluların cezaevi ve Eyüp cumhuriyet savcılannca sorguya çekildiği öğrenildi. Sorgular, dün gün boyu surdü. Karataş ve Yağan'ın cezaevinden nasıl kaçtıklarının yetkililerce de henüz anlaşılamadığı, araştırmaların firarın anlaşılmasından bir gün önce kaçtıkları olasılığı üzerinde yoğunlaştığı belirtildi. Karataş ve Yağan'ın ziyaretçılere kanşarak cezaevinden kaçtıkları şeklindeki iddialar ise çarşamba gününün görüş günü olmaması ve akşam sayımına kadarki tüm sayımların tam çıkması nedeniyle inandırıcı olmadığı belirtiliyor. Çeşitli kaynaklarca, Karataş ve Yağan'ın cezaevinden, firarın anlaşılmasından bir veya iki gün önce kaçtıkları, yataklannı insan varmış gibi düzenledikleri belirtiliyor. Kaçışın da ziyaretçilere kanşarak değil, askeri elbiselerle gerçekleştiği sanılıyor. Cezaevi yetkilileri ve savcılannın çahşmalannı özellikle bu konuda yoğunlaştırdıkları belirtiliyor. Türkiye'nin 12 Eylül sonrasında açılan ve halen süren en büyük davalarından biri olan 1243 sanıklı İstanbul Devrimci Sol davasının 1 numaralı sanığı ve örgut liderlerinden Dursun Karataş, 30 Eylül 1980 tarihinde gözaltma alındı. 1 Kasım 1980 tarihinde hakkında tutuklama karan çıkarılarak Selimiye Cezaevi'ne konan Karataş, aynı yıl getirildiği Metris Cezaevi'nde yaklaşık 9 yıldan beri tutuklu olarak yargılanıyordu. Lider konumunda olması nedeniyle Devrimci Sol örgütünün gerçekleştirdiği birçok eylemden karar verici olarak sorumlu tutulan Dursun Karataş'ın TCK'nm 146/1. maddesi uyarınca idamı isteniyordu. Karataş'ın yargılanması sürecinde mahkemeye verdiği dilekçeler ve mektuplar nedeniyle 14 yıl 4 aylık ağır hapis cezası bulunuyordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa Cumhurbaşkaıu foançois Mitterrand'ın esi Danielle Mitterrand'ın Kürt sorununu Türkiye'nin resmi politikalarına ters düşen bir biçimde ABD Kongresi gündemine getirmesi "Sonın kasten ihraçraıediliyor?" kuşkusunu gündeme getirdi. Bayan Mitterrand'ın Türkiye1 nin (oprak bütünlüğü, ulusal politikalarının saygınhğı ve resmi kişiliklerinin güvenilirliği açısından "olumsuz" etki yarattığı kaydedilen tavır ve konuşmalarının Ankara ve Paris'te "ikiB ilişkilerde zamansız bir gerginleşme" kaygısı yarattığı belirtiliyor. Fransa'yla uzun bir soğukluk döneminden sonra geliştirilen "sıcak diplomatik bağlar"ın, iki ülke için de önem taşıdığını belirten diplomatik kaynaklar, özellikle Avrupa Topluluğu çerçevesinde ilişkiler açısından TürkiyeFransa gerginliğinin "en az istenen" bir durum olduğuna dikkat çekiyorlar. ABD Kongresi'nin Fransa Parlamentosu'na göre uluslararası kamuoyunu etkilemek açısından daha "etkin" bir kurum olduğunu belirten diplomatik kaynaklar, Bayan Mitterrand'ın bu yargıya dayanan bir tavır içinde olup olmadığı sorusunu da gündeme ge tiriyorlar. Aynı kaynaklar, "Bayan Mitterrand'ın tavn, kasti ve hesaplı mıdır. yoksa pek çok kere devlet yetkilUerinin eşlerinin özel ilişkileri ve insan haklan konulanna ilgileri çerçevesinde, diplomatik ilişkileri pek göz önünde tutmayan kişisel girişimlerden biri midir?" sorusuna verilecek yanıtm, Türkiye'nin Kürt sorununun uluslararası gündeme getiriliş biçimine vereceği tepkiyi belirleyebileceğini kaydediyorlar. Öte yandan, Dışişleri'nin ABD Kongresi'ndeki gelişmeleri yakıııdan izlediği ve tepki vermek için bu gelişmelerin alacağı biçim ve boyutun belirginleşmesini beklediği öğrenildi. Kürt konusunun ABD Kongresi gündemine gelmesi ve burada bir "Kürt yandaşları lobisi" kurulma olasılığının Ermeni tasansının gerginleştirdiği AnkaraWashington ilişkilerinde "yeni tepkileri gündeme getirecek bir darbe" oluşturması olasılığı yüksek görülüyor. Ancak Dışişleri'nin Kürt sorununu Ermeni tasarısından nitelik ve gelişim biçimi bakımmdan tümüyle farklı algıladıgı ve Kürt sorununa ilişkin olarak "fazla biiyütüp olaylann esiri olmamak" için "temkinli" bir yaklaşım gözeteceği kaydediliyor. RESTAURANTBAR MARTIBAR CAFE Muallim Nocı C o d No 70 Kol 3 Ortaköy 159 35 78160 78 28 NOYÂN & NOYAN B A R C H A N T A N T 2529 Ekim İSTANBUL SERGİ SARAYI TEPEBAgl m z « hac twgun 15345441534527 Şehit Muhtar Cad No 56 TAKSİM 22 oo02oo HER GECE MÜZİK Pazar J 8 3 p YavuzGültekin P.tesı Gitarist Gül fi&S Gitarda B*$d>t Cad. ÇaOtcMme No: 454 Tel 357 43 97 FUARI MURAT MOBILYA dan • İŞTE YİNE KAMPANYA* Peşinatsız, peşin fiyatına 6ay vade (30 ARALIKA KADAR) • 3 Kapılı Yüklüklü Yatak Odası: 1.200.000 • Koltuk Tk: 1.300 000 • Çocuk Odası Tk:l.500.000 • YemeU Odası Tk:1.500 000 HİZMET BİZDEN. TETKİK SİZDEN, DİĞER FARKLI TAKIMLAR İÇİN 14 AYA KADAR VADE YAPIL1R • Cila d ö ş e m e v.s. ışlerıniz itinalı y a p ı l ı r * ULAŞIM. Gaziosmanpaşa Eskı Edırne Asfaitı No 1115 HABIPLER Tel. 595 10 15 595 17 52 PAZAR GUNLEBI DE ACIGIZ 5 | SahÇarş. ğ "g Grup Yelkovan Perş.CumaC.tesi RONESANS A.Ş. g ~ g % BülentHakan Muallim Naci Cad. 71/3 Ortaköy 160 51 99 SERHAN PERA 146 97 38 P A Z A R tevent u f a*e> vo>u Leven:istarftui Tel '75 <2 262 7 Dırekt 166 a 93166 67 88 89 İLAN Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BANKS)" 21.10.1989 tarihinde yaptığı Olağanüstü Genel Kurulu'nda Banka ve Sigorta İşçiieri Sendikası (BASISEN'e) katılma kararı almıştır. Duyurulur. H E R . bar papulon SERDAR & SEVİNGÜL Eliler, Nispeliye Cad. Akallar Girişi Tel: 157 37 68 Hhliyclimi ka>bellını. Hükümsüzdür. MUHSİN TUĞLA Ehliyet ve hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. KAMİL BAĞCI BANKS BANKA VE SİGORTA İŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU ÖZELMÜZtK ÖZELMUTFAK 168 66 60 ^fij?» 168 66 61
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle