18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Israil askeri mahkum oldu • KUDÜS (AA) tsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın El Halil kenti yakınlarında bulunan Bani Nairo köyünde gecen yüın mayıs ayında 2 Filistinliyi öldürmekle suçlanan bir tsrail askerinin önceki gün bir yıh tecilli olmak ilzere 2 yıl ağır hapis cezasma çarptırıldığı bildirildi. Böigedeki askeri mahkemenin karannın, Israil işgali altındaki Arap topraklarında Filistin ayaklanmasırun başladığı 1987 yılı sonlanndan bu yana, bir tsrail askerine verilen en ciddi ceza olduğu kaydedildi. Mahkeme kararına gerekçe olarak, İsrailli askerin, taş atan Filistinli göstericilere ateş açılmaması yohmdaki emre karşı gelmesi gösterildi. gösteriyi haber verdi. Demokratik Almanya'mn Leipzig kentinde Demokratik Almanya televizyoreform istemiyle 100 bin kişilik dev bir gösteri nunun haber programı "Aktneila Kamera"da beş Leipzig Kiliyapıldı. Batıya göç sürerken Honeeker'in sesi'ndeki ayinden sonra 10 binlergörevde kalıp kaîmayacağı konusunda ce kişinin sokakları doldurduğu nihai kararın bu hafta verileceği öne sürülüyor. bildirildi. Programda, polis ve güDts Haberler Servisi Demokratik Alrrranya'da reformlaım yapılması için gösteriler sürerken Federal Almanya'ya göç de devam ediyor. Ülkedeki liderlik krizi ile ilgili olarak hafta içinde hayati önem taşıyan bir toplantı yapılacağj açıklanıyor. Dün akşam en az 100 bin kişi reform isteği ile Leipzig sokaklannda dev bir gösteri düzenledi. Görgü taruklan, Demokratik Almanya'mn ikinci büyük kenti Leipzig'deki gösteriye en az 100 bin kişinin katıldığını bildiriyorlar. Gösterilerin, ülkenin 40 yıllık tarihinde en büyüğü olduğu haber veriliyor. Protestan Kilisesi kaynaklan, gösterilere, kentteki beş kilisede yapılan ayinlerden çıkanların da katıldığını kaydettiler. Demokratik Almanya resmi basını ilk kez demokrasi yanlısı bir Leipzig'de dev gösteri venlik kuvvetierinin tutumlan dolayısıyla gösterinin olaysız geçtiği kaydedildi. "Bu halk«", "Yeni Fonım'a izin verin", "Gorbi Gorbi" ve "İlk kez gençler iklidanı" şeklinde sloganlar atan göstericilerden baaları, ellerinde "bastn özgürlügii" ve "serbest seçimler" ifadderininyer aldığı pankartlar taşıdılar. Demokratik Almanya'mn güneyindeki Plauen kentinde de demokrasi ve reform isteği ile önceki gün bir gösteri düzenlendiği ve gösteriye yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı bildirildi. Bu arada Demokratik Almanya, Polonya'nın başkenti Varşova1 daki büyükelçiliği kanalıyla, Batı'ya göç etmek için bekleyen Demokratik Almanya vatandaşlanna göç belgelerini vermeye başladı. Macaristan üzerinden ise son 24 saat içinde 1800*den fazla D.Alraan vatandaşının Batı'ya geçtiği kaydediliyor. AA'mn haberine göre, Doğu'dan Batı'ya göç eden Almanlann sayısı 50 binin üzerine ulaşırken, Münih'teki polis kaynaklan pazar günü 2000'den fazla Demokratik Ülke tarihinin en büyük gösterisine 100 bin kişi katıldı DPYEADA BUGUN AIİSİRMEN Bakmak ve Görmek... Uluslaşmanın sonucu ve kanrtı, o ulusun sanatçılarıdır bir anlamda. Eğer bir topluluk ulusal sanatçılarını çıkarmış, sanatını oluşturmuşsa, süreci başanyla geliştirmiş, ulus bilincine erişmiş demektir. Ulusun sanatçılarının evrensel değerlere açılıp, onları yansıtmaktaki başarılan, evrensen ölçütler içindeki yerleri, o ulusun insanlık ailesi içindeki yerini de belirler ve kanıtlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni, cumhuriyet devrimini, onun bize sağladığı gecikmiş, kısa ve ne yazık ki bartalana battalana guduk kalmış olan Türk rönesansını düşünürken, hep Muhsin Ertuğrul'u anımsamışımdır. Türkiye'de evrensel ölçütlerde tiyatronun yaratıcılan arasında birinci sırayı alan, ödünsüz yaşamını Türk tiyatrosuna adayan Muhsin Ertuğrul'u yeterince değerlendirdik ve hakkını vererek anıp anladık mı bilmiyorum? Belki de gelecek kuşaklar bu tiyatro adamımızın "cumhuriyet devrimi" içindeki seçkin ve öncül yerini çok daha iyi değerlendireceklerdir. Muhsin Ertuğrul konusunda dört başı mamur araştırmalann yayımlanmamış olmasının eksikliğini, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı bu yılın temmuz ayında çtkardığı hocanın anılarıyla bir ölçude giderdi. "Benden Sonra Tufan Olmasın", özenli baskısından tutun notlar halindekı anıların derlenip toparlanması, gerçekten kılı kırk yararcasına bir arastırmayla bir araya getirilmesine kadar, ülkemizde az rastlanan ciddi bir çalışmanın ürünü. Bu çabalarından dolayı Nejat F. Eczacıbaşı na, Şakir Eczactbaşı'na, Muhsin Hoca'nın eşi Handan Ertuğrul'a, kitabın hazırlanışı sırasında, anılarda anlatılan olaylar dolayısıyla bilgilerine basvurukluğunda emeklerini esirgememiş olan rahmetli Haldun Taner'e, Nadir Nadi, Tunç Yalman ile Beklan Algan'a ve özellikle kitabı büyük bir özenle hazırlayan, anılan didik didik eden uçlü grubun üyeleri Prof. Dr. özdemir Nutku, Doç. Or. Murat Tuncay ve Dr. Etdal Sevinçli'ye herhalde teşekkür borçluyuz. Muhsin Hoca'nın anılan öyiesine zengin, öğretici ve renkli ki, kitabı tanrtmak ya da anlatmakta büyük güçlüklerte karşılaşmamak olanaksız. Ayiardır başucu kitabım olduğu için henüz krtaplıktaki rafa girmemış olan yapıtın bir bolümünü eşe dosta sürekli okuyorum. Büyük bir tiyatro adamının dünyaya bakışını ve kafa yapısını gosteren, Sovyetler Birliği tiyatrosunu anlatan sayfaların en ilginç buiduğum bolümünü isterseniz bir kez de birlikte okuyalım. "...Diyeceksiniz ki, bütün Rusya tiyatro demek değildir ve yalnız tiyatro görmeye giden bile birçok başka başka çevrelerden geçer, başka başka şeyler görür. Bunlara ait bilgi vermeyecek misinız? Kuşkusuz evet; ama bu bilgilerin nasıl şeyler olacağını öğrenmek istiyorsanız, lütfen şu birkaç satırtmı daha okuyunuz. Bir kütüphanede H. Taine'in Fransız Devrimi'ne ait büyük yapıtının birinci sayfasına bakarken, birden mürekkeple yazılmış bir not dikkatimi çekmişti. Umulamayacak kadar garip bir not: 'Hadi oradan sen de domuz!' Şaşıp kaldığımın farkına varan kitabın sahibi, beni dalgınlıktan kurtarmak için La Fontaine'in ünlü Domuz masalını anlatmıştı. Domuzun birisi, nasılsa ağılından kaçıp bir saraydan içeri girmiş. Salonları, süslü koridorları, her yeri geçip de kendisine uygun bir şey bulamayınca, sonunda ahıra, kümese dalmış; yemiş, içmiş ve ağıla dönüşünde sarayda ne gördüğünü kendisine soranlara, Hiç, demiş, bayağı ahır, kümes! Orada da hayvanlar ve ptslik var, tıpkı bizim ağıllardaki gibi. Kitabın sahibi eklemişti: 'İnsanlığa yepyeni bir ufuk açan, koskoca Fransa Devrimi'nin ruhunu, özünü göremeyip de yalnız birtakım bayağı entrikaiarı, kaçınılmaz haksızlıkları gören Taine gibi bir adam, saraya girip de kümesten ve pisjkten başka bir şeyi bulamayan La Fontaine'in domuzundan farksızdır' Onun için, yok tahta kurusundan, yok nasıl oturup, nasıl yattığımdan söz edecek değilim. Kendimi bir zamanlar, Ankara'ya gidip de sokaklann tozunu, otelin tahtakurularını yazanlar gibi görmek istemem. Düşününüz ki, ulusal bir savaş, sonra büyük bir devrim oluyor; Ankara'ya gidenlere 'nasıl buldunuz?' diye sorunca hâlâ ya memurlarm masasızlıgmdan ya sokaklanndan, tozundan siz söf ediyorlar da bir türlü bu sıkıntı ve yoksulluk içinde yaşayan, q soylu devrımin ruhundaki iradeyi, azmi araştırmak kimsenin hatırına gelmiyor. Koskoca sarayian deviren ve o sarayların temellerinden daha güçlü, daha derin gelenekleri tırpanlayan Ankara'nın ruhu, sokaklann tozlanyla Taşhan'ın pireleri arasında mıdır? Mustafa Kemal'in yaşadığı kentte, tozlu sokaktan ve Taşhan'dan ötede bir şey görmemek, Lenin'in ülkeslnde ufak tufak şeyler bulmak. Bunlan başkasından bekleyin. Yazılarımın arasında boyle yüzeysel bir şey bulacağınızı umuyorsanız beni derinden yaralar, incitirsiniz. (Muhsin Ertuğrul, Benden Sonra Tufan Olmasın, Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Yayını. Teknografik Matbaacılık AŞ. Temmuz 1989, İstanbul, S.359660)" 1930'lara bakan şaşkın politikacıların, günümüz gelişmelerine bakan şaşkın kalemlerin at oynattığı bir dönemde tarihe ve gunümüze eğilirken, ne kadar bakma yeteneğiniz varsa o kadarını görebileceğinizi gözier önüne seren bu büyük sanatçının yukarıdakı satırları, yoruma gerek bırakmayacak kadar açık. Kıssadan hissesi kendi içinde bir yazı Muhsin Hoca'nın satırları. Alman vatandaşının Federal Almanya'ya geçtigini bildirdiler. Ğ>te yandaL AP'nin haberine göre, Demokratik Alman Komünist Parti Politbürosu'nun bu hafta içinde yapacağı toplantıda, uzun süredir hakkmdaki söylentilerin yoğunlaşuğı Devlet Başkanı Eric Honeeker'in görevde kalıp kalmayacağuun belli olacağı belirtiliyor. Federal Almanya'da yayunlanan BiM Gazetesi dünkü haberinde "güvenflir kaynaklara" dayanarak, parti politbürosunda bugün (salı) yapılacak toplantı sonrası Honeeker'in dunımunun açıklık kazanacağını yazdı. Irkçı partiden 17 istifa • DANNENBERG (AA) Federal Almanya'da yabancı düşmanlığını seçim malzemesi olarak kullanan ırkçı Cumhuriyetçiler Partisi parçalandı. Cumhuriyetçilerin Aşağı Saksonya'da düzenlenen eyalet kongresinde 17 üye partiden istifa etti. Dannenberg'de düzenlenen eyalet kongresinde istifa eden 17 üye adına yayimlanan bildiride, yeni bir parti kurulduğu açıklandı. Asağı Saksonya örgütünün parçalanmastna yol açan 17 kişi tarafından kurulan partiye, "Demokratik Cumhuriyetçiler" adı verildiği ve başkanlığına da Eberhard Klaus'un getirildiği bildirildi. Siyah sevinç, beyaz endişe JOHANNESBURG (AP) Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, sekiz muhalif liderin serbest bırakılması, ırkçılık karşıtı çevrelerde sevinç yaratırken hükümet yanlısı beyaz azınlık tarafından endişeyle karsılandı. Serbest bıraküan' sekiz zenci lider, bir basın toplantısı düzenleyerek Güney Afrika'da zencilerin beyazlarla eşit haklara kavuşacağı günlerin yakın olduğunu söylediler. Serbest bırakılanlann arasında olan, Afrika Ulusal Kongresi Genel Sekreteri Walter Sisulu, beyaz azınlık hükümetinin 1960 yılında yasadışı ilan ettiği kuruluşun ilk basın toplantısında, "Hükümet tarafından yıllardır hapiste lutulmamız, özgürlük konusundaki azim ve karariılığımızı zayıflataraadı. Aksine, şimdi daha güçlu ve gelecek için daha umutluyuz" dedi. Sisulu, "Güney Afrika'da, zencilerin de katılacağı bir hiikümetin kunılacağı, bir zencinin başkan olabilecegi demokratik bir düzenin gerçekleşn'rileceği günü görebilmek için daha uzun yıllar yaşamaya kararlıyız" dedi. Kalabalık bir topluluk tarafından izlenen basın toplantısında konuşan muhalif liderler, Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) lideri Netson Mandela'nın hâlâ cezaevinde tutulmasından duyduklan üzüntüyü dile getirerek Mandela'nın özgürlüğüne kavuşturulması için her yolu deneyeceklerini ve ANC yasallaştırılmadan, hükümetle anlaşma masasına oturmayı kabul etmeyeceklerini söylediler. Irkçı beyaz aiınlık hükümetine karşı savaşan zenci örgütlerinin en büyük ve etkini olan, Afrika Ulusal Kongresi (ANC), silahlı eylemlerine son vermek ve hükümetle anlaşmak için Ülkedeki olağanüstü hal uygulamasmın kaldınlmasını, bütün siyasi hükümlülerin salıverilmesini ve ANC'nin yasallaştınlmasını şart koşuyor. Basın toplantısında konuşan zenci lider Andrevv Milangeni, "Hükümet, bu şartlanmızı kabul elmediği sürece. savaşımızı sürdürmekten başka seçeneğitniz yok" dedi. Irkçılık karşıtı yayın organlannın en büyüğü olan Sowetan Gazetesi'nde, Güney Afrika'da ırkçılığa karşı savaşan kurumların önünde uzun ve zorlu aşiimalar bulunduğu, ülkede demokrasinin yerleştirilmesi için kararlı bir mücadelenin sürdürülmesi gerektiği görüşüne yer verildi. GüNEYAFRlKA N Güney Afrika'da ırkçı hukümete karşı savaşan Afrika Ulusal Kongresi (ANC)'nin, uzun yıüardır cezaevinde bulunan sekiz yöneticisinin önceki gun serbest bırakılmasıyia, ülkedeki siyah hareket iyice canlandı. Irkçı yönetım karşıtı zenciler, başta Nelson Mandela olmak üzere bütün siyasal tututdu ve hukumluierin serbest bırakılması için buyuk gösteriler düzenliyorlar. (Fotograf: Reuter) Reagan7m ittrafı • NEW YORK (AA) ABD'nin eski Başkanı Ronald Reagan'ın eşi Nancy Reagan, kocasının gezi ve basın toplantısı tarihlerini beürlemek için bir falcıya başvurduğunu sonunda itiraf etti. Bayan Reagan, CBS Televizyonu'na önceki gün verdiği demeçte, falcının "iyi veya kötü olan günleri seçtiğini" ve kendisinin de kocasının bir yere hangi gün, hangi saatte gitmesinin daha iyi olacağıru belirlediğini söyledi. Bayan Reagan, "Ben bunda kötü bir şey görmüyorum" dedi. Eski "first lady" yakmda piyasaya çıkacak olan anılarında, Başkan Reagan'ın bir gün, falcı Joan Quigley'le konuşurken kendisini yakaladığım ve "Eğer bu hoşuna gidiyorsa devam et, ancak dikkatli ol. . Eğer ortaya çıkarsa çok ' garip olur" dediğini anlatıyor. Theodorakis YDPlden aday K.omünîst Partisi eski milletvekillerinden ünlü besteci Theodorakis, bu adaylığına karşın, siyasi görüşlerinde bir değişıklik olmadığım öne sürdü.Andreas Papandreu, dün Fransa 'ya sürpriz bir ziyarette bulunarak Mitterrand ile görüştü. ATİNA/PARİS (Cumhuriyet) Yunanistan beş ay içinde ikinci genel seçimlere hazırlanırken ülkenin siyasi yelpazesinde ilginç değişiklikler kaydediliyor. Bunlardan biri de Komunist Partisi eski milletvekillerinden ünlü besteci Mikis Theodorakis'in muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi'nden adaylığını koyması oldu. Stelyo Berberakis'in haberine göre, Theodorakis yaptığı açıklamada sol eğilimli siyasi görüşlenanistan'daki diğer bir gelişme de PASOK lideri eski Başbakan Andreas Papandreu'nun dün Paris'e gerçekleştirdiği sürpriz ziyaret oldu. Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand'ın özel davetlisi olarak Paris'e giden Papandreu'nun bu ziyaretinin seçim önrinde hiçbir değişıklik olmadığı cesi kampanya çerçevesinde gernı vurguladı ve "Bu seçimlerde ül çekleştiği sanüıyor. kedeki siyasal ulusal birliğin sağParis muhabirimiz Sahetay Valanmasını hedef alıyorura. Bu amaçla YDP'nin tek başına kura rol da Papandreu'nun Elysee Sacagı olası bir hükümet içinde sol rayı'nda Fransa Cumhurbaşkanı gönışlu olarak yer alabileceğime François Mitterrand tarafından kabul edildiğini bildirdi. Papandinanıyorum" dedi. reu basın mensuplarına bu kabul Sol koalisyon Sinaspismos lide edilişi seçim arefesinde "önemli ri Florakis ise bestecinin siyasi bi bir olay" şeklinde niteledi ve "Bu davet bir raektuptan sonra oldu. lincinin yalnız bestelediği muzikle sınırlı olduğunu iddia etti. Vu Dışişleri Bakam'nın karşıt çabalartna »ağmen daveti kabul ettim" YUNANİSTAN Ortadoğu 6 Debray: IHinyada bir Balkanlaşma süreci yaşanıyor ÂT üyeliğine yeni yaklaşım • HAMBLRG (AA) Avrupa Topluluğu Komisyonu Başkan Yardımcısı Martin Bangemann, "Avrupa Topluluğu zenginler kulübü olamaz" dedi. "AlmanyaAvrupa BirliğT'nin (EUD) Hamburg'daki kongresinde konuşan Martin Bangemann, • Avrupa Topluluğu'ndaki üye himayeciliği anlayışma karşı olduğunu açıkladı. Topluluğun, bir zenginler kulübü haline getirilmemesi gerektiğini savunan Bangemann, Avrupa Topluluğu'nun yeni üye kabulünde Doğu Avrupa ülkelerine olduğu gibi Avrupa Serbest Ticaret Birliği'ne (EFTA) üye ülkelere de açık olması gerektiğini söyledi. Çare, evrensel demokrasi' kın olmalanna karşın kendi iradeleri ile Fransa'nın parçası olmak istedikleri için Fransız ulusu içinde sayüdıklannı belirtti. Buna göre Fransız Devrimi ile gelen modern ulus kavrammda, etnik ve kültürel kökenden çok insanların iradesinin daha ağıı basmakta olduğuna işaret etti. Günümüzde tüm dünyada, hem sosyalist hem kapitalist toplumlarda bir Baikanlaşmanm, yani etnik gruplann ayn bir ulusal birim haline gelme isteklerini yükselttiklerinin gözlemlendiğini belirten Debray, bu gelişmede bilim ve teknolojideki gelişmelerin etken olduğunu söyledi. Çok hızla gelişen ve insanın doğal, toplumsal çevresini değiştiren bilimsel ve teknolojik patlamanın insanları bir koruma arayışma ittiğini ve bunun sonucu olarak yığınlann etnik ya da dinsel köicenlerine yoneldiklerini belirten Debray bu gelişmeden korkulmaması gerektiğini öne sürdü. Balkanlaşma ile dünya ölçeğinde, çok uluslu şirketler aracılığı ile ekonomik bütünleşme arasında bir çelişki olup olmadığı yolunda sorulan bir soruya, doğrudan cevap vermeyen Debray, Fransız Devrimi'nden sonraki gelişmelerin iki önemli sonucuna değindi. Bunlardan birincisi olarak bilimsel gelişmenin ve Aydınlanma Çağı'nın akılcı dünya görüşünün irrasyonelizmi ve dinsel bakışı ortadan kaldırmadığım, akılcılıkla inancın bir arada yaşamaya başladığını belirten Debray, ikinci oiarak ulus kavramının da uygulamada akılcılığı egemen kıldığı Che Guevera'nın silah arkadaşı ve yakın zamana kadar Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın danışmam olan Regis Debray, ODTÜ'de "Fransa devrimi ve ulus kavramı" üzerine bir söyleşi yaptı. GENCAY ŞAYLAN ANKARA 196O'lı yıllarda Che Guevara ile Boli'vya dağlannda gezen, daha sonra Fransız Sosyalist Partisi'ne yaklaşan ve birkaç ay öncesine kadar Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın danışmanlığı görevini yürüten Regis Debray dün sabah ODTÜ'de Fransız Devrimi ve ulus kavramı üzerinde bir söyleşi yaptı. Ulus kavramının esas olarak 19. yüzyüda otaya çıktığını ve 20. yüzyılda tartışılmaya başladığını, ama bu kavramın hâlâ pek açık olmadığım belirterek söze başlayan Debray, ulus sözcüğünün etimolojik kökeninin Latincedeki doğmak sözcüğü olduğunu anlattı. Ortaçağlarda bu sözcüğun aynı coğrafi alanda yaşayan insanları ifade etmek için kullanıldığmı söyleyen Debray, Rönesans ve Aydmlanma ile ulus kavramının öneminin arttığınj belirtti. Debray'e göre,. kavramın anlamı ile ilgili büyük değişiklik Fransız Devrimi ile ortaya çıkmış ve ulus bir kültürel kimlik ifade eden bir kavram olma yerine, egemenlik sahibi bir toplumsal kolektiviteyi ifade etmeye başlamıştır. Bu, ulus kavramının yurttaşhk anlayışı temeline oturmasıdır. Bir başka deyişle Fransız Devrimi, ulusun etnik tanımı yerine, siyasal ve demokratik özelliği daha ağır basan bir anlamı ortaya çıkarmıştır. Bu anlayış biçiminin etnik esasa dayalı Alman ulus anlayışından önemli ölçude farkhlık gösterdiğini ileri süren Debray, Alsas Loren örneği üzerinde durarak; Alsas Loren halkının dil ve etnik köken bakımından Almanlara ya Kolombiya'da saldın: 4 ölti • BUCARAMANGAR (Ajanslar) Uyuşturucu ile mücadelenin sürdürulduğü Kolombiya'da liberal bir gazeteye karşı düzenlenen saldırıda 4 kişinin öldüğu, 7 kişinin de yaralandığı bildirildi. Başkent Bogoto'daki askeri bir kaynaktan dün edinilen bilgilere göre, liberal görüşlü Vanguardia Gazetesi'nin Bucaramanga kentindeki bürosuna karşı, kimliği bilinmeyen kişilerce, bombalı bir saldın düzenlendi. Che'nin arkadaşıydı Latin Amerikalı gerilla lideri Che Guevera'nın arkadaşı fılozof ve yazar Regis Debray, 19811988 tarihleri arasında Fransa Cumhurbaşkanf nın danışmanlığını yaptı. Debray, 1988'den bu yana Danıştay raportörlüğunü yürütüyor. Latin Amerika'daki ihtilal çatışmalannı konu alan "Devrimde Devrim" adlı eserin yazarı Debray, daha sonra gerillalarla birlikle savaşmaktan suçlanmış ve PORTRE / REGİS DEBRAY 19671970 yılları arasında Bolivya'da cezaevinde kalmıştı. Yazarın eserleri arasında, 1975'te yayımlanan "Istenmeyen", 1977 yılında Femina ödülu alan "Kar Yamyor", "Küçuk Burjuvanın Günlüğü", "Fransa'daki Entelektiiel Giiç", " K â ü p " , "Politik Mantığın Kleştirisi" ve "Kudret ve Rüyalar" bulunuyor. Yazarın son çıkan eserleri ise "Maskeler" (1988), "Cumhuriyet Yaşasın" (1989) ve çok yakında yayımlanacak olan ve Milli Savunma Etüdleri Vakfı için yazılan "Tüm Yönlere". dedi. PASOK'un faaliyetlerini tüm Avrupa'da geliştireceğini bildiren Papandreu partisinin ilkbaharda Libya ve Mısır Sosyalist Entemasyonal'e üye ola liderleri dün Mısır'm cağı nı, Mitterrand la yaptığı gö Mersa Matruh riişmenin bu yol da önemli bir adım olduğunu belirtti. Papand kasabasında bir araya reu Avrupa solunu överek, "Bun gelerek iki ülke dan sonra Avrupa'nın Avrupa solu arasında yeniden ideolojisi etrafında gelişmesini sürdürmesine katkıda diplomatik ilişki bulunacağız" diye konuştu. Pa kurulması konusu ile pandreu daha önce Yunanistan bölgesel sorunları da kamuoyuna açıklanan ve "Hoş görüştüler. ve Büyük" sürprizin Mitterrand'la Dıs Haberier Servisi Libya liyaptığı görüşme olduğunu bir soru üzerine ifade etti ve Başkan deri Muammer Kaddafi ile Mısır Mitterrand'ın sosyalizmi somut Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek laştıran lider olduğunu söyledi. dün Mısır'ın Mersa Malnıh kasabasında bir araya gelerek iki ülke arasında yeniden diplomatik ilişki kurulması konusu ile ikili ilişkiler ve bölgesel sorunları görüştüler. Dun geceyi Mersa Matruh'ta geçiren üderler bugun birlikte Libya'mn sınır kenti Tobruk'a geçerek görüşmelerini burada sürdürecekler. na işaret etti. Kaddafi, göriişmeden sonra Ulusal irade kavramının hiç de akılcı olmadığım son ikiyüzyıllık yaptığı açıklamada, ziyaretinin iki tarihin ortaya koyduğuna işaret ülke halklarının Arap Birliği koeden Debray, cözümün demokra nusunda yeni bir umit kaynağı olside yattığını vurguladı. Demok duğunu söyledi. Muammer Kaddafi, Mısır'ın rasi ile yonetilen ülkelerin 20. yüzyılda birbirleri ile hiç savaşmadık Arap topraklan olduğunu bdinelanna değinen Debray adil ve ba rek, "Dolayısıvla burada misafir rışçı bir dünya için evrensel de degiliz. Ailemizle birlikleyiz" demokrasinin tek çare olduğunu di. Libya lideri Kaddafi, "Bu topvurguladı. Debray söyleşide genel olarak demokrasinin tek çare ol rak Arap toprağıdır. Burası hem hem de duğu konusunda görüş birliğine Libyalıların, ulaşılsa da demokratik ülkelerin Mısıriılanndır" diyerek Batı Sahra belki birbirleri ile değil ama üzerindeki iddialarını geri çektiÜçüncü Dünya ülkeleri ile savaş ğini ima etti. tıkları ve bu savaşlann siyasal deABD'nin Libya'yı terörist faamokrasi ile nasıl bağdaştığı konu liyetlerle suçlaması ve kimyasal sisu üzerinde pek fazla durulama lah ürettiği yolundaki iddialanna atıfta bulunan Kaddafi, "Bir üldığını belirtti. keye saldırmak için denizi aşmaTann evde kalmalı yı istemiyonız, ancak yabana ülDebray dün Fransız Kültür kelerin topraklan mıza ve içişleriMerkezi'nde 'Cumhuriyet ve ne karışmasım da kabul laiklik' konusunda yaptığı konuş edemeyiz" şeklinde konuştu. mada 'tannnın evde tutulması Hüsnu Mübarek de, iki Kuzey gerektiğini' söyledi. Debray, din Afrika ülkesi halkları arasındaki de ölçütün kişisel vicdan olması geleneksel yakıntığa işaret ederek, gerektiğini belirterek "Bu aşıldı bundan sonra iki ülkenin de arağı an her türiü totaiîter düzen teh lanndaki ilişkileri geliştirme çabalikesiyle karşı karşıya kaiınır" de larını sürdurrneleri arzusunda oldi. duğunu söyledi. Cumhuriyetlerde yasalann eşit Kahire'deki siyasi gözlemciler, olarak uygulanması gerektigine Kaddafı ve Mübarek'in iki ülkedikkat çeken Debray, aksi halde nin diplomatik ilişkilerini kestiği farklılık taleplerinin loplumda 1977 yılından bu yana ilk kez karbaskı yaratacağını söyledi. Siya şılıklı olarak büyükelçi atanıa kasal iktidarın geri olduğu yerlerde ran aldıklarının sanıldığını kaydeboşluğu dinin doldurduğunu bil diyorlar. diren Debray, "Anglosakson anEnver Sedat liderliğindeki Mılayışında, demokrasi farklı top sır'ın I979'da Israil ile Camp Dalumlann karşıt ödünlerle jaşama vid Barış Antlaşması'nı imzalasıdır. Fransız cumhuriyeti tek ve ması sonucu zaten kötü olan bölünmez bir bütündür. Bu bütün LibyaMısır ilişkileri kopmuştu. farklılıklan kabul edemez" dedi. Camp David banşından sonra Fransa'da laik cumhuriyetin Arap Birliği'nden ihraç edilen Mı"bölünmezlik" esasına dayandı sır ile diplomatik bağlarını kesen ğını belirten Debray, farklı top 17 Arap ülkesinden yalnızca Liblumların toplumsal parçalanma ya ve Suriye bugune değin bu ülyı ve anarşiyi doğuracağını söyle ke ile yeniden ilişki kurmamış budi. lunuyor. Kaddajî Mübarek zirvesi Azerbaycan Halk Cephesi'nden uyaru Kendi toprağmıızı kendimiz koruruz MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki Halk Cephesi örgütü, Azeri gençlerin cumhuriyet dışında askerlik görevi yapmalanna son verilmesini istedi. Halk Cephesi tarafından, Azerbaycan'm başkenti Baku'de önceki akşam düzenlenen mitingde, dağlık Karabağ sorunuyla cumhuriyetteki siyasi gelişmelerin ele alındığı bildirildi. Halk Cephesi kaynaklarından elde edilen bilgilere göre yaklaşık 300 bin kişinin katıldığı mitingde, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, doğal kaynaklanna olduğu gibi insan kaynaklanna da sahip çıkması •• • gereği vurgulandı. Mitıngdeki, aralannda oğlu Azerbaycan dışında askerlik yapan bir annenin de bulunduğu konuşmacılar, Azerbaycan'ın güvenliğinin, kendi topraklannın insanlan tarafından korunmasını istediler. Azerbaycan'da bir grup kadın, geçen hafta, cumhuriyetin Askerlik Dairesi önünde gösteriler yaparak aynı talebi ileri sürmüştü. Halk Cephesi kaynaklan aynca, mitingde dağlık Karabağ sorunu üzerinde de durulduğunu ve sonınun sürüncemede bırakılması halinde yeniden genel greve gidüebileceğini kaydettiler. TURKIYE SANAYI TİCARET REHBERİ yayınlandı.. RKIYENTv TİCAR1 IHMŞMAM \T, REFERANS KİTABI... 16800 FİRMA 52 GRITTA TASNİF EDİLEREK TANTTILDI. m SAYFA: an. OFSCT RENKU BASKI FIATI m.m TL * <s 5 KOV. lurkiye'de kim ne uretlyor? Neyi kimden alabilir. Kime ne satabilirsiniz? Komple bir ticari danışman ve reterans kitabı. Rehberde üreticiler dış ticaret şirketleri, pazarlatnacılar ye hizmet kuruluşlan 52 grupta tasnif edilerek urün ye hızmet baıında aynntılı şekilde tanıtılnuUctadıı. Inonu Caddesı Hacıhanım Sc*. Oerya Ap! Kat 2 80090 Takstmlstanbul (91)145 13 85145 31 12 Teta 24714 agUtr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle