17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 // EKİM 1989 Arafat ve Butto'ya özelödül ANKARA (ANKA) Türk Parlamenterler Birliği, ulusal egeroenlik alanında Vaser Arafat'a ve demokrasi alanında Benazir Butto'ya onur belgesi veriimesini kararlaştırdı. Türk Parlamenterler Birliği'nin ödülleri şöyle: Ulusal Egemenlik: Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, tnsan Hakları: Rauf Denktaş, Demokrasi: Benazir Butto, Kültür: înönü Vakfı ile Celal Bayar Vakfı, Sanat: Cemi] Çiçek, Basın: Altan Öymen, Çevre Koruma: Prof. Celal Ertuğ, Tanıtma: TürkiyeAT Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Biilent Akarcalı ve Yardımcısı Deniz Baykal, Spor: Galatasaray Kulübü Başkanı AJi Tannyar. Öğretmenlik sınavı için başvuru yarın Eğilim Servisi Milli Eğitim Bakanlığı'mn ilk ve orta dereceli okullar ile yaygın eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere açacağı öğretmenlik sınavı ifin başvurular yarın başlıyor. Öğretmen adaylan başvurulannı 20 ekim tarihine kadar Adana, Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Istanbul, lzmir, Konya, Malatya ve Samsun'daki il Milli Eğitim Müdürlüklerine yapabilecekler. Adaylar sınav için gerekli bilgi ve başvuru formlarını kapsayan sınav kılavuzlanru sınav yapüacak illerin Milli Eğitim Müdürlüklerinden 2 bin 500 lira karşılığında alabilecekler. Uzaylılar tartışması MOSKOVA (AA) SSCB resmi haber ajansı TASS'ın önceki gün "uzaylılar göriildüğü" yolundaki haberi, Yugoslavya haber ajansı Tanjug'da alay konusu oldu. Tanjug, "Eğer Sovyet basını ve TASS'a inanılırsa, uzaylılar, son günlerde SSCB'ye karşı gerçek bir işgal hareketi izliyoriar" ifadesini kullandı. Ajans, işgal ihtimali göz önüne alındığında herhangi bir tepki olmaması veya Sovyet Savunma Bakanlığı'ndan bir açıklama yapılmamasının gerçekten çok garip olduğunu bildirdi. Tanjug, "Çocuklar her zaman uzaylılar için iyi bir araç olmuştur" dedi. Tanjug/TASS P " J e a n P a u l ' Ç |kt| 5' Endonezya gezısinden memnun görünuyor. Endonezya Devlet Başkanı Suharto, tanınmış Endonezyalı ressam Basuki Abdutlah'ın yaptığı bır tabıoyu Papa'ya sundu. Tabloda Papa kucağında gülümseyen bir bebekle görünüyor. Bu guzel jestin karşılığında Papa da, Roma harabelerini gösterenbirmozaiktablo armağan ertı (Fotoğraf: AP) F İ H o r İ I f l i r t a r i n İsviçre'nin Lozan kenti, geçenlerde ilr i l l C I I I \ U I UH l l l g i r , ç b i r gösteriye tanık oldu. Kaçak fildişi tjcarettni protesto eden bir grup genç, şişirilmiş balondan dev bir (il maketinı taşıyarak fillerin öldürülmemesini istediler. Gençleç filterin neslinin tükenmesı tehlikesme karşı yetkıiileri uyararak önlem alınması gerektjğipı söyledıler. (Fotoğraf: AP) HABERLEREN DEVAMI Avrupatoın Değişen Gündemi ve Türkiye cariştan'a evef diyorlar (Bu oran Avusturya için yüzde 75, Fas için de yüzde 41). lar değil, PolonyaSovyet sınınndan Atlantik Buna karşılık Fransızların ancak yüzde Okyanusu'na uzanmalıdır" diyor. Kissinger'a 37'si, Türkiye'nin tam üyeliğinden yana gögöre yapılacak ilk iş, Avrupa Topluluğu ile züküyor. Doğu Avrupa ülkelerinin aşamalı biçimde büYalnız bu tablo bile Türkiye'nin AT ile işitünleşmelerini sağlamaktır; şöyle diyor: nin ne denli güç olduğunu ortaya koymak"Burada uygulanacak strateji, biryandan tadır. Eğer Türkiye, ekonomisinde ve demokNATO ve Varşova paktlan Orta Avrupa'da sı rasisinde modernleşmeye dönük radikal nırlı düzeyde sürdürülürken, öte yandan Do adımları bir an önce atamazsa, hızla değişğu Avrupa ülkelerinin teker teker Avrupa Top mekte olan Avrupa gündeminin iyıce dışına luluğu (AT) ile birfeşmesini gerçekleştirmek düşecektir. Tüm işaretler bunu gösteriyor. tir." (Kissinger'ın "Birleşik Avrupa Nasıl Yo Eğer AT'ye tam üyelik gerçekten amaçlanırumlanmalı?" başlıkh makalesi; Sabah; yorsa, artık her alanda bunun gereği yapıl3.6.1989). malıdır. AT'nin kaptsını çalmaya en başta aday göBugüne kadar yapmadıklanmızın altını çirülen iki ülkeye gelince buntar, Polonya ile zenlere değil, kendimize kızmalıyız. Türkiye'Macaristan'dır. Varşova'yla Budapeşte'nin nin neden üye olamayacağını anlatan AT Kobu konudaki niyetleri bilinmiyor değil. Top misyonu raporlannda kızılacak kimi yanlışluluk çevreleri ise söz konusu ilgiye sempa lar varsa da doğrular ağır basmaktadır. tiyle yaklaşmakla birlikte, 1992 Tek Pazarı Ayrıca eksikteri tamamlamak, sadece AT gerçekleşinceye dek, bu iki ülkeye şimdilik uğruna yapılacak bir iş değildir. Bu, aynı zabeklemeleri gerektiğini söylemekle yetini manda, Türkiye'nin modernleşme yolunda yorlar. yürümeye devam etmesi anlamına gelir. Ancak Batı Avrupa kamuoyunun Polonya Ankara, 1992 sonrası için AT'den olumlu ve Macariştan'a bu konuda sıcak baktığı söy bir perspektif bekliyor; haklıdır bu beklenlenebilir. Örneğin Paris'te çıkan Liberation tisinde. Gazetesi'nde geçen hafta yayımlanan bir anAma bir koşulla: Kendisi de gereğini bir kete göre Fransızların yüzde 67'si Polonya' an önce yapmaya koyulmalıdır! nın AT'ye tam üyeliğine, yüzde 6O'ı da Ma(Baştarafi 1. Sayfada) ANAP'ta test şoku (Baştarafi 1. Sayfada) vekilleı; arasında bir anket düzenledi. özaı, toplantının başlangıcında yaptığı kısa konuşmada, önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını anımsatarak, "Şimdi bir anket yaparak gnıbun görüşlerini almak istiyonım. Bu anken'n sonuçlannı açıklamayacağım. çantama koyup gideceğim" dedi. Daha sonra milletvekilleri il sıralarına göre kapalı bölümde isimlerini yazmaksıan doldurdukları anket formlarını iki ayn sandığa attılar. Evethayır şeklinde yanıt verilmesi istenen anket formunda şu 3 soruya yer verildi: "1 Cumhurbaşkanlığına aday olmamı ister raisiniz? 2 Ben aday olmadığım takdirde gnıbumuzdan başka bir aday göstermemi destekler misiniz? 3 Cumhurbaşkanlığına aday olduğum ve seçildiğim takdirde başbakanlığa aday göstereceğim ismi destekler misiniz?" Milletvekillerinin anketi yanıtlamayı tamamlamasından sonra Özal, formların tamamını grup yöneticilerine bırakmayarak kendisi aldı. Özal'ın anket düzenleyeceğinden parti ve grup yönetiminin daha öncesinden haberdar olmadıkları ve anketin bizzat özal tarafından düzenlendıği öğrenıldi. Özal, daha sonra basın mensupları ve milletvekilleri önünde yaptığı konuşmasmda şunları söyledi: "Önümüzdeki gunlerde yoğun bir siyasi faaliyetin devam edeceği anlaşılmaktadır. Bunun yanında Türkiye'de her zaman önemli bir değişiklik olacağı zaman ortaya beni raazur göriin bazı şer güçleri çıkar. Şer cephesi kabanr. Bunun tarifi de Kuranı Kerim'de vardır. Bunlann kabardığını müşahede ediyoruz. Tabiatıyla söylenen, yazılan ve hiçbirisi doğru olmayan hususlara itibar elmiyonım, önem vermiyorum, aldırmıyorum. Bakın, basın mensuplan yokken bir gazetenin manşetinde, 'özal'ın bir hanıraa 800 milyarlık kıyağı' diyor, onu gördüm. Altını okudum, asiı astan yok. Tanıtma Fonu'nun yönetimi Mehmet Yazar'a aittir. Mehmet Bey'e sordum, birisi bir tekJtf vermiş, nazarı itibara bile alınmamış, Tanıtma Fonu'nda 800 milyar değil, 8 milyar bile yok. Bir Basın Ahlak Yasası var. Buna uymayı taahhüt etmişler, araştınp doğrusunu yazmayı taahhüt etmişler, bunu misal olarak gösterdim. Demek ki o tip basında hakikatler değil de patronlan ne isterse onlar yazılıyor. Şer cephesi kabanyor, her türlü oyun yapılacaktır. Ama hepsi geiip geçecektir. Gene mukaddes kitabımızda bir söz var, hak geldi bâtıl zail oldu. Bâtıl her zaman kaybolmaya, kaybetmeye mahkumdur. Önemli olan korkmamak, çekinraemek. Tabü kaderimizde ne varsa ona razıyız." Başbakan'm konuşması burada alkışlarla kesildi. Türkiye'nin buyük bir değişim içinde olduğunu ve statukonun korunmaması gerektiğini söyleyen özal, Demokrat Parti'nin statükoyu yıkması üzerine 196Cta duvara çarptığmı ifade etti. özal, 1%1 ve 1966*da cumhurbaşkanı seçimlerinin statukonun korunması amacıyla yapıldığını kaydederek, "Aman slatüko bozulmasın, aman bize, koltuklanmıza bir şey olmasın diye seçim yapılmış" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimi için statükoyu korumak isteyenlerin de bugün 3 parti başkanının bir araya gelmesini önerdiklerini ifade eden özal, "Bir de uzlaşma masalı var geride" diye konuştu. Özal, "Böyle saçma şey olmaz, yeni sistemle uzlaşma, ancak milletvekilleri arasında olur. Adaylığını koymak isteyen buyursun koysun. Beğenirseniz siz de rey verirsiniz" biçiminde konuştu. özal, 1981 yılında lzmir tkinci lktisat Kongresi'nde, ANAP'ın kuruluşundan önce Türkiye'nin gelişmesi konusunda yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünü okudu. Bu konuşmanın, "ANAP icraatının manifestosu şeklinde yazıldığını" kaydeden Başbakan, bu konuşmada kaydedilen konulann birisi hariç tümünün 10 yıl dolmamasına karşın gerçekleştiğini sa\ıındu. Döviz sorununun çözüldüğünü, ihracatın geliştiğini, altyapı sorunlarının çözümlendiğini belirten Özal, yine de Turkiye"nin geriye dönüş tehlikesinin bulunduğunu savundu. Avrupa ve Türkiye ilişkileri konusunda geçen hafta televizyonda düzenlenen açıkoturumda, muhalefet partisi yöneticilerinin USAŞ 1 ın özelleştirilmesini eleştirdiklerini anımsatan Başbakan, "Sıkılmadan USAŞ'ı oraya getirdiler. USAŞ uçak sanayü değil mutfaktır. Mutfakta devletin ne işi var" dedi. Özal, USAŞ'la ilgili sözlerini, "Şu bizim statükoculara bakın, hâlâ 1930'iann eskimiş, köhnemiş zihniyetleri ile utanmadan halkın karşısına çıkıyoriar" şeklinde tamamladı. Başbakan, konuşmasının sonunda, milletvekilleri arasında düzenlediği anketin sonuçlannı açıklamayacağım kaydederek, "Kimsenin fikrini de söyleyemem. Ama benim karanmda sizlerin rolünün en fazla olduğunu söyleyebilirim" diyerek konuşmasını tamamladı. Başbakan özal, televizyonun üçüncü program açıhşından sonra uçakla tstanbul'a gitti. özal, hareketinden önce anketle ilgili soruya, 'Daha değerlendirmedik.bakacağız'dedi. CÜNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Baftarafı I. Sayfada) dakı özellikler aranır. Tabü, kimin ya neden layık görmediklerini yi parti eğilimine aykır. hareket etne ciddi irdelemelerle açıklar tiği sezilir, anlaşılır. ken, şu bizim Özal, meğer kenDün grupta 280'e yakın milletdi grubunda her milletvekiline bir vekilinin anketi yanıtlarken yakâğıt uzatıyormuş. Ciddi konu nındaki, arkasındaki veya önünlarda başvurulan "anket deki arkadaşının gözetimi altınparlamenter" yöntemini "anket da olmadığı öne sürülebilir mi? gruba" çevirmiş, üç soruya ya Hemen oracıktan yazıyorlar. Bir nıt vermelerini istiyormuş. Millet sure sonra butün grup kimin vekilleri, adaylığını koyarsa hangı yanıtları verdiğini öğreneözal'ı, cumhurbaşkanı olursa cek. Oğrenmiştir de. Özal'ın başbakanhğa aday göstereceği grupta sağlam 180 askeri var. kişiyi destekleyecekler miymiş. Hepsinın gözleri, kulakları tetik' Son soru, kendi dışında birini te. Öğleden sonra "menfi cevap cumhurbaşkanlığına uygun gö verenleri" Özal'a iletmişlerdir. rürse aynı desteği verecekler Oiumsuz yanıtlarda tehlikeli miymiş! işaretler görürse, özal'ın önülik iki soru, kendini sağlama müzdeki günlerde yeni "ikna alıyor. Üçüncüsü "bir ihtimal da metotları" arayacağı fcuşkusuz. ha var" şarkısı söylüyor. Kuşku Başbakan için önemli olan "bisuz şu bizim Özal, çok demok linen kişilerin" davranışlan değil. rat, çok sağlamcı. Milletvekilleri Parti içindeki muhalefete olur ürkmesin, tersine yanıtlar verir ya daha kaç kişinin katıldığını lerse hışmına uğrayacaklanndan saptamak. Elinde belge, artık çekinmesinler diye, anket grup adaylığa soyunmak için hiçbir kâğıtlarında ne isim ne de imza engel kalmadığına inanmak ve istiyor. ANAP milletvekillerini sı inandırmak! navdan geçiren anket kâğıtları Adsız namsız anket, bir yutturalıp götürecek, tabü Semra Ha maca. "Şark kurnazlığında" yeni. nım dışında kimseye gösterme bir manevra... yecekmiş! Kulisteki değerlendirme Başbakan özal'ın ANAP grubunu şoke eden üç sorulu anketi, dün gece geç saatlere kadar iktidar kulisinde konuşulan tek konu oldu. ANAP milletvekilleri, birbirlerinden üç soruya verilen yanıtları öğrenmeye çalıştıtar. Uzun saatler süren söyleşilerde, milletvekilleri, üç konuda grubun genel eğilimini saptamaya uğraştılar. Milletvekillerinin yam sıra, bakanlar da meraklı plan değerlendirmelere ken4i saptadıkları eğilimleri eklediler. örneğin Devlet Bakanı Güneş Taner'in anketteki üç sorunun ikisine genelde evet, birine hayır çıktığını söylediği yayıldı. özal adaylığını koyarsa gnıbun desteğjnin ne olacağı sorusuna genelde evet yanıtı verilmişti. Ancak milletvekilleri, söyleşilerde özal'ın adaylığına karşı çıkan hayır oylarının miktannı araştınyorlardı. Genelde adaylık onaylanmıştı. , Anketteki üçüncü soruya grubun genelde evet yanıtı verdiği öne süriildü. Grup, özal aday olmaz, ANAP içinden başka biri aday gösterilirse onu da genelde destekleyecekti. Milletvekillerinin oylann dağıldığına işaret ettikleri soru, partinin geleceğini ilgilendiren ikinci soru ile ilgiliydi. özal, atayacağı başbakanı grubun ne ölçüde destekleyeceğini öğrenmek istiyordu. Genelde özal'ın cumhurbaşkanı olduğunda saptayacağı başbakan adayını tam anlamıyla grubun destekleme eğiliminde olmadığı öne süriildü. Çünkü anketteki hayati soru buydu ve genelde yanıt' lar Özal'a büyük bir hareket serbestisi vermiyordu. Kimi milletvekillerinin bu soruya verdikleri yanıtta bazı notlar da düştüklerine işaret edildi. Bazı milletvekillerinin basbakanın istişare yolu ile saptanmasını ankete yazdıkları belirtildi. Ozal ANAP'a şantaj yapıyor (Baştarafi 1. Sayfada) yolunun erken seçim olduğunu yineledi. Basbakanın bu konuda Avrupa'dan örnek gösterdiğini, oysa bu konuda "hiç hakkı olmadığraı" vurgulayan Inönu, "Demokrasimizin ara dönemdefl miras olarak aldığı temel eksiküklerden hangisini kaldırdılar?" diye sordu. "fıflmnrCüîhiıaUaşkanlığı gibî ülkenin birliğini, beraberliğini temsil eden bir konuda, demokrasinin yıllardır dile getirilen eksiklikleri için hiçbir anayasal ve yasal düzenleme yapılmadığına. işaret ettikten sonra, "Avnıpa'daki gibi davranmayı gerçekten istiyorlarsa komisyon başkanlıklannı, Almanya'daki gibi bütçe komisyon başkanhğını muhalefetten seçsinler. Biz buna hazınz" dedi. rin resmi belgelerle ortaya konulmasına karşm yargıya gitmesinin önlendiğini bildirdi. Înönü, "Her iki olayı da yargıya götürecek yolu bakanlar ve Basbakanın kendisi tıkıyorlardı" dedi. Înönü, "Şemiler olayı" olarak bilinen bankacılık usulsüzlükleriyle ilgili basında yeni haberlerin çıktığını, hazırlanan 5 dosyanın savcüık tarafından bakanlık izin vermediği için bekletîldiğini, ilgili bakanın önce kabul etmesine karşm, şimdi "İzin vermeyeceğiz" dediğinin yazıldığını ve yalanlanmadığını anlattı. SHP lideri daha sonra şöyle konuştu: ne alacak kirli çamaşıriann meydana çıkmasını islemiyorlar ve bunu da Cumhurbaşkanlığı seciminden önce önlemeye çalısıyorlar. Demek ki erken seçimin, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılmasına engel olmanın bir nedeni de bu. Kirli çamaşıriann şimdi meydana çıkmaması. Peki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra meydana çıkınca daha mı iyi olacak? O zaman daha zor olacak." Özal'ın uzlaşmadan da kactığını, ancak bunun gerekçesini açıkça belirtmediğini, 'Ben kendimi fedaya hazırım' gibi, nereden çıktığı anlaşılmayan duygusal yaklaşımlar sergilediğini" anlatan SHP lideri, "Şimdi Sayın Özal 26 Martta ortaya çıkan halk iradesine karşı bir davranışa ANAP milletvekillerini götürmek için işte böyle muphem düşmanlar icat ediyor. O müphem duşmanlara karşı miicadele halinde kendi adaylannın desteklenmesini istiyor" diye konuştu. Bat gibi belge topluyor Oysa Özal, adaylığını açıklayacağı yakın günun arifesınde bal gibi belge topluyor. Hangi milletvekiünin ne düşündüğünü kâğıda döküp eline vermesini istiyor. Millet Meclisi'ndeki gizli oylamaları izleyenler bilirier. özellikle cumhurbaşkanı seçimlerinde, gizli oyun gizliliği yoktur. Her milletvekili yanındaki arkadaşını "marke" eder. Kapalı yere girmeden oyunu yazdırır, hatta değiştirmesin diye ikisinin bildiği ya küçük bir işareti ya da mürekkep rengini kararlaştınr. "Markaj sisteminde" buna benzer yöntemler uygulanır. Gizli oylann ayrımı yapılırken, çıkan pusulalar Ya karşı sahil Bugünkü gazetelerde ankete verilen yanıtların bir bölümü milletvekili isimteriyle yayımlanırsa, şaşırmamak gerekiyor. Bu türden girışimlerin doğası böyle. Özal, grubunda süper modern ve Amerikanvari davranışlar sergilerken, SHP'de ve DYP'de liderler Özal'ın yoksun olduğu, ne çare bir cumhurbaşkanınında bulunması gereken nitelikleri sıralıyorlardı. Bir nebze de Özal sevinsin. İnönü ile Demirel sanki "aynı kaynaktan" esinlenmiş gibi, can alıcı noktayı aynı dozda vurguluyordu. İki muhalefet lideri, Çankaya seçimine anayasamn ilk iki turda üçte iki oy çoğunluğu getirmesindeki amacı yorumluyorlardı. Bu koşulun, ulusal birliği temsil edecek cumhurbaskanının halk iradesine paralel olarak Meclis'te de büyük çoğunlukla seçilmesini buyurduğunu, bu gerçeğe varabilmek için "aday uzerinde uzlaşma" zorunluğunu 82 Anayasası'nın istediğini açıklıyorlardı. Oysa Özal, "uzlaşma" deyince, halkı, grubunu, ulusal iradeyi "uyutmayı" anlıyor. 1987 seçimlerinde beş yıllığına halkın vekâletini üsttendiğini söylerken, 26 Mart'ta iradenin, başbakanlığını reddettiğini anımsamıyor. İşine gelmeyen noktada yandan çark ediyor ve "milletın iptal ettiğı vekâletname" ile Çankaya'nın üstüne oturmaya çalışıyor. Erdal İnönü, Özal'ın geçende • Meclis'te yaptığı gündem dışı konuşmaya fena tutulmuş. Dün grupta Özal'ın söylediklerini ele alıp bir güzel yanıtlar veriyordu. Basbakanın demokrasi dersi vermeye giriştiğini alaylı dille anlatırken, "altı yılda demokrasiyi rayına oturtmaya önayak" olmadığını belirtiyor ve "Ders vermeye en az hak sahibi Özal'dır" diyordu. İnönü'ye göre iktidar, yolsuzlukları Çankaya'ya çıkabilmek için örtbas ediyordu. Taze örnekler: İşte Vuralhan, işte Şemiler olayları. Asıl şantajcı kendisiydi. Üçüncü turda cumhurbaşkanı seçilmezse erken seçim karanyla milletvekillerini korkutuyordu. "Başbakan yolu tıkıyor" Yerel seçimler öncesinde iki yolsuzluk ve usulsüzlUk olayının üzerine gittiklerini, bunlardan birinin "Vuralban", diğerinin "Şemiler meselesi" olduğunu söyleyen Inönü, her ikisinde de usulsüzlükle ÖzaPın canı Çankaya'ya (Baştarafi 1. Sayfada) Cumhurbaşkanlığı seciminin tartışmalarının yapıldığı bugünlerde vatandaşların kafasinda " N e olacakî" sorusu ve şüpheler bulunduğunu anlatan Demirel, "Sabahleyin, öğlen, akşam başkn haberler almaya alışın. Şöyle olmuş. böyle olmuş gibi birtakım havadisler her yerde konuşuluyor olacaktır. Bunlar içinden dognılan çıkarmak pek kolay değil" dedi. Anayasada cumhurbaskanının devletin başı ve milli birliğin ve beraberliğin temsilcisi olduğunun belirtildiğini kaydeden Demirel, "İki tane önemli vasfı var. Curnhurbaşkanı evvela bunlar için var. Fonksiyonu bu olan cumhurbaşkanı nasıl seçilir? Bu neliceyi saglayacak şekilde seçilir. Seçim şekilden ibarettir. Bu neticeyi sağlamalıdır" dedi. Anayasamn cumhurbaşkanlığı seçimi için parlamentonun çoğunluğunun oyunu şart koştuğuna dikkat çeken Demirel, Meclisteki çoğunluğun arkasındaki halk çoğunluğuyla cumhurbaşkanı seçimi arasında "çok önemli bir rabıta" olduğunu söyledi. Başbakan özal'ın TBMM'de erken seçimin gizli oyla yapılması önerisinin muhalefet gruplarını sınamak amacını taşıdığım anlatan Demirel, şöyle konuştu: "Erken seçime inancı varsa erken seçim önergesini yazacak adamlan vardı. tçrüzük defisikUği mi istiyorsunuz? Onu yapacak adamlan da var, madem ki öyle, bnyrun önergeler komisyonun önfinde. Buyur, senin grubunn da görelim. Serbest bırakınca ne yapacak. Erken seçim önergesiyle tiizük değişiklîği önergesi vardır. Bundan sonra ne olacak? Kendisi ne dördüncü bir bahane lazımsa, onu bulacaktır. SHP ve DYP seçime katılmayacaklannı açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sadece ANAP'h mUletvekiUeri Urafından yapılacaktır. Bana göre ANAP'lı millervekiUeri, yapay bir çogunluğa giivenerek, arkasında halk desteği olmayan bir çogunluga güvenerek, böyle bir işi ya "Aynı şekilde Vuralhan ile ilgili olarak son sonışturma kurulunun Başbakanlık'a verdiği vc suçlamalar yaparak dokunulmazlığının kaldınlması da dahil, gerekli yargı işlemlerinin başlamasını önerdikleri, buna karşın Basbakanın 'Şimdi dursun' anlamına gelecek şekilde 'Bu inceleme yetmez. Daha da uzataiım' dediği dnyuldu. Her iki durumda da belgelenmiş yolsuzlukların yargıya verii Şantaj meselesi mesini önleyen Başbakandır, baÖzal'ın "garip bir manök" içinkanlardır. Bunun tek bir anlamı de bu durumu da tersine çevirdivardır. Yüksek kademeleri de içiğini söyleyen tnönü şöyle devam etti: ANAP'blar anketi nasıl karşıladı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal'ın grupta anket yaptırması ve lzmir lktisat Kongresi'ndeki konuşmasını tekrarlaması bazı ANAP'lılarca "veda konuşraası" olarak nitelendi. Bazı ANAP'lılar da Özal'ın cumhurbaşkanlığı konusunda milletvekillerinin görüşlerini almasının olumlu olduğunu belirterek özal'ın cumhurbaşkanı adaylığı için henüz karar vermediğini söyledıler. Bazı ANAP milletvekillerinin değerlendirmeleri şöyle: Hasan Celal Güzel: Basbakanın konuşması için bir veda konuşması demek doğru olmaz. Sayın Başbakan cumhurbaşkanı adayı olacak sa bile veda konuşması için önümüzde daha çok zaman var. tzmir tktisat Kongresi'ndeki konuşması güzel bir konuşmaydı, bu güzel konuşmayı bir kez daha dinlemiş olduk. Mehmet Keçeciler: Sayın Başbakan iktidar doneminin hesabını yaptı. Basbakanın bu konuşmayı yapma gereğini niye duyduğunu bilemiyorum. Bizim usulümüzdür, öteden beri önemli siyasi gelişmelerin olduğu zamanlarda böyle anketler yapıhr. Metin Gürdere: Bir nasihat ko nuşmasıydı. Baskı ve kulis olmadan bir anket yapılmıştır. Eğer başbakan böyle bir anket yapraadan cumhurbaşkanı adayı olsaydı yanlış olurdu. Alpaslan Pehlivanlı: Başbakan anket yaparak grubun nabzmı ölçmüştür. Konuşması ise veda konuşması gibi bir şeydi. Daha ziyade bir nasihat konuşmasıydı. Hüsnü Doğan: Sayın Basbakanın kendisi böyle bir anket yapılmasmı yararlı görmüş olacak ki yaptı. Bana göre yapmasa da olurdu. Nurettin Dilek: Basbakanın esas cevap aradığı soru benden sonra kim başbakan ve genel başkan olacak sorusuydu. Bu anket başbakan için bir ölçü olacaktır. Yalçın Koçak: Öyle görülüyor ki muhalefet partilerinin liderleriyle bir cumhurbaşkanı adayı uzerinde anlaşmanın antidemokratik olduğunu söyleyen başbakan, önümüze bir başbakan adayı da koymayacaktır. Anketteki esas soru birinci soruydu. Cumhurbaşkanı adayı olup olmaması konusunda grup içerisinde bir memoranduma gitti. Vevsd Atasoy: Böyle bir ankete bence gerek yoktu. Sayın Özal aday olacaksa doğrudan doğruya birinci gun adaylığını acıklamalıydı. Özal'ın Çankaya manifestosu (Baftamft 1. Sayfada) milletvekilleri özel bazı ipuçlan verdiler. 'Buna göre özal'ın biriuci sorusuna yani "Cumhurbaşkanı olayım mı'" sorusuna "evet" diyenler çoğunlukta. Bu Özal'a hayranhktan mı yoksa Meclisin dağılıp erken seçime gitme korkusundan mı fazla belli değil. Beklenmeyen testin ikinci sorusunda Özal'a "evet" diyenlerin oldukça azaldığı izlenimi var... Çünkü aday olmazsa, Çankaya'nın yeni sahibinin belirlenmesinde söz sahibi olmak isteyenler oldukça kabank. Bunlar Meclis Başkanlığı seçiminde "CHdu bittiye geldikleri" inancını taşıyanlar çoğunlukla. Ancak üçüncü soruya yani, "Eğer cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilirsem başbakanı ben seçeyim" sorusuna evet diyenlerin sayısımn ise oldukça az olduğu hissediliyor. Öyle ki bazıları bu soruya çok içerlemişler, boş bulunup sorunun altına "muhalefet şerhi" koymuşlar. Ancak böyle yapan birkaç kişiye arkadaşları şöyle takılıyor: "Öyle yaptıysanız yandınız. Özal bu gece emniyetten uzman getirtip el yazıandan kimliklerinizi tespit ettirecek." Dünkü beklenmedik test şaşkınlıkla kanşık kızgınlık uyandırdı. Bazıları ise daha teknik itirazlar yükselttiler. Birinci ile ikinci sorunun çeliştiğini, ama asıl "anti demokratik" manzaranın üçüncü soruda ortaya çıktığını belirtiyorlar. 'Eğer cumhurbaşkanı adayı olur ve seçilirsem başbakanı ben seçeyim" sorusu iki açıdan, "hayret ve kızgınlık" yaratmış durumda. Birincisi, Özal, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı aynı "pakette" çözmek istiyor. Bu, Sayın Evren'in 1982'de anayasayı kendisiyle birlikte onaylatması ile aynı tutum. Üçüncü sorudaki ikinci sakatlık, Özal'ın anayasayı da kendi parti tüzüğünü de tersine çevirmesi anlamına geliyor. Çünkü anayasa, çoğunluk partisi liderinin başbakan olmasını öngörüyor. Oysa ki Özal'ın hedefi, başbakanı çoğunluk partisine îider olarak dikte ettirmek. Ayrıca bu soru ANAP tüzüğüne de mudahale anlamına geliyor. Çünkü boşalan genel başkanı seçmek kongrenin işi. Eski genel başkanın değil. Özetle Özal'ın dünkü sürpriz anketi, ANAP'lı milletvekillerine 10 gün sonra yapacaklan "işe" ellerini alıştırnıaları için mi yoksa "Bakın ben sizlerin eğilimlerinizi demokratik ve çağdaş bir biçimde sapüyorum" demek için mi gerçekleştirildiği belli değil. Ama ortada kesin bir gerçek var. Özal, cumhurbaşkanı olmadan başbakan atama yetkisini de elde etmek istiyor. Bu yetki ile partisine başbakan, dolayısıyla genel başkan tayin etmeyi de hedefliyor. seslendiği yetmiyormuş gibi peşinden gazetecüere laf anlattı. Ardından da A N A P grubunda kalabalık muhtarlar heyetine uzun süre hitap etti. Öğleden sonra sanayi odalan başkanlarını kabul etti. Fransızlarla göruştü. YPK toplantısına katıldı. TV3'ün açılış programına gitti. Gece 23.00'te de Istanbul'a uçtu. ANAP grubundaki muhtarlarla toplantısında güzel şeyler oldu. Afyonlu bir muhtar, "Sizi cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz" diye bir konuşma yaptı. Bu konuşma uzun alkışlarla desteklendi. Özal, grupta tıpkı anket uygulaması gibi benzeri yaşanmamış bir başka şey daha yaptı. 1981 kasımında yaptığı bir konuşmayı baştan sona okudu. Bu konuşma Başbakan olmadan, ANAP'ı kurmadan önceki bir konuşması idi. İzmir'de İktisat Kongresi'nde yapmıştı. O günlerde önümüzdeki 78 yılda ne yapılması gerektiğini anlatıyordu. Elektrik kesintilerinin önlenmesinden ihracatın arttırılmasına, telefon ağının genişletilmesinden çiftçiye daha çok kredi veritmesine dek birçok hedef sıralıyordu. Arada öyle sıkıcı aynntılar yer alıyordu ki, önündekini siper ederek esneyen milletvekilleriyle yeni bir parti grubu oluşturulabilirdi. özal, kasım 81'deki o konuşmayı okurken 10 gün sonra cumhurbaşkanı için oy atacak ANAP grubunu "zaman tüneline" sokmak istiyordu. Özal, partiyi kurmadan ve Başbakan olmadan önceki vaatlerin yer aldığı bu konuşmayı " A N A P manifestosu" diye niteledi. Ama aynı manifestoyu şimdi niye satır satır yinelemek gereksinmcsi duymuştu. Herhalde, "Ben 8 yıl önce bunları söyledim ve yaptım. Eğer 'beni veya benim dediğimi seçerseniz önümüzdeki 7 yıl içinde de bunları yapacağım" mesajı vermek istiyordu. Özal'ın dünkü testi,"ANAP cumhurbaşkanlığının provası, Özal'ın konuşmaM ise ANAP cumhurbaskanının icraat programı" idi. parlarsa, \ebal vardır, kusur vardır. Aslına bakarsanız, anayasamn özünii de çignemek vardır. Çiinkü böylece çıkaracağınız birisi milletin birliğini, bülünlüğünü temsil etmeyecektir. Yani Çankaya'mn işgaline vesile olursunuz. Yol yakınken gelin, başka hiçbir anlama gelmeyecek bu olayın içine girmeyin. 'Efendim, Demirel ANAP grubunun içini bozmaya çalışıyor' diyorlar. Yok, yok böyle bir maksadım. Bildiğinizi yapın. Ama »aptığınız iş Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel kaidelerine, milli egemenlik prensibine, millet çoğunluğuna dayanma olayını, milletin nzasına ve gönlüne dayanma olayını ihlaldir." ANAP'ın, 1987 seçimlerinde kendisini seçen halkın cumhurbaşkanını seçme hakkını da kendilerine verdiği yorumlarımn safsata olduğunu anlatan Demirel, böyle olması durumunda anayasamn da "cumhurbaşkanını iktidar seçer" diyebileceğini belirtti. Demirel, "Cumhurbaşkanı şimdi mi seçilecek, yoksa 1987'de seçUdi mi?" diye sordu. Türkiye'de bir kişinin, Özal'ın, demokrasi dersi vermeye hakkı olmadığını belirten Demirel, "Demokrasinin yerleşmesi için bir Turgut Özal feda olsun" diyen Özal'a şunları söyledi: "Sayın Özal, demokrasi fedaisi filan değil. Aslında, 'Çankaya'ya can feda olsun' diyor. Demokrasi, Sayın Özal'ı Çankaya'ya götürüyorsa, ona can feda. Başka bir şeye can filan feda etmez, mürakiin değil. Orada oturamaz. Milletle elbirliği yaparak onu oradan indirmek boynumuzun borcu olur. Koruduğum hak, milletin hakkıdır. Çankaya'yı işgalden kurlarmaya çalışıyonım. Meşnı zeminlerde dimizden gelen her şeyi yapacağız. Yılmak, bezmek yok. Bu işin son dakika>a kadar mücadelesi var, bir defa halkın desteği olmadan, yapa>, içinde ö/u olmayan bir çoğunluğa dayanarak cumhurbaşkanlığı yolu açıldı, onu kapatacağız." "Beni demokrasiye şantaj yapmakla suçladı. Böyle bir şey yok. Bir defa söylediğinin anlamı yok. Halkın iradesine karşı gelen doğrulluda bir cumhurbaşkanı seçimi yapmanın huzursuziuk getireceğini söylemek şantaj yapmak ieğildir. Sadece bir süre sonra olacaklan şimdiden göriip herkesi uyarmaktır. Bir görev yapraaktır. Herkesi sağduyulu davranmaya çağırraakür. Ama Sayın Özal'ın ANAP milletvekillerine eğer dördüncü tura kadar beni seçmezseniz Meclis kendiliğinden seçime gider demesi. sürekli bunu hatırlatması işte bu şantajdır, korkutmadır, tehdittir, ne derseniz odur. Anayasada uzlaşmayı sağbmak için konulmuş bir şartı, tam tersine, uzlaşmayı önlemek için tehdit diye knllanmaktır." Özal'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını, "fedakârhkkahramanlık" diye göstermesinin de bir anlamı olmadığını söyleyen tnönü, "Uzlaşma yoluyla hiç bir aday bulunamaraış sanki. Ondan sonra fedakâriık ederek adaylığı kabul ediyor. Böyle bir şey yok. Tam tersine uzlaşma yollannı tıkamak için elinden geleni yapıyor" diye konuştu. Özal'ın kendi adaylannı kabul ettirmek için grubuna baskı yaptığına da dikkat çeken Inönü, "Ondan sonra çıkıp fedakâriık yapıyor. Bugünkü durumda karşı karşıya bulunduğumuz şartlar içinde fedakâriık bir şekilde kendisini gösterir. Erken seçimi kabul etmekle. Onun dışındaki sözler kandırmacadır, aldatmacadır, ama halkımız kimin gerçek fedakâriık yaptığını, kimin açıkgözluk yapmaya çalıştığını pekala anlamaktadır. Ve bütün sorunlan oyu ile çözecektir" diyerek sözlerini tamamladı. Yeni yarış: Seçim önergesi Özal'ın seçim kararında gizli oya başvurulmasını içeren önerisine DYP'nin somut önergeyle yanıt vermesi, kulisin ikinci maddesiydi. Özal, gizlilik isterken, muhalefet milletvekillerinin de oiumsuz oy vereceğine inanıyor. Oysa, muhalefet ve halk asıl seçim kaçağının Özal olduğunu biliyor. DYP'nin önerisine partisinin karşı çıkmayacağını söyleyen SHP Grup Başkanve , kili Hasan Fehmi Güneş, daha ilginç bir öneri getiriyor: "Seçim kararı oylamasına geçerken bir değil. her parti için üç oy sepeti koyalım. Partilerin seçim istemınde içtenliği bu yoldan kesinlikle ortaya çıkar. Özal'ın "muhalefet seçim istemiyor" safsataları da boşta kalır" diyordu. Halk "yalancıyı" anlar deme • ye getiriyordu. Doğruydu yakla , ~ şım. Tabü Özal'da yürek varsa, seçim kaçağı olmadığını ya da olduğunu kanıtlamak cesaretini gösterebilirse, Güneş'in önerisine hemen evet diyebilir. Bilinen Özal'la içtenlik ve gerçek kavramı uzerinde anlaşmaya varmak ne "mümkün"!. 27 ile yeni enmiyet muduru ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) 35 emniyet müdürüne ilişkin kararname Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından onaylandı. Kararname 8 emniyet müdürünün merkeze alınmasını, 13 ilin emniyet müdürünün görev yerlerinin değişmesini ve 14 ile de yeni emniyet müdürü atanmasını öngörüyor. Kararname ile tzmir Emniyet Müdürü Lütfü Tomuş ve Tekirdağ Emniyet Müdürü Sadettin Tantan merkeze alınıyor. Lütfu Tomuş'tan boşalan lzmir Em'Gizli oya gerek yok' niyet Müdürlüğü'ne Samsun Emniyet Müdürü Şükrü Yetimoğlu SHP Genel Başkanı Erdal İnö getirildi. Istanbul Şube Müdürü nü, Başbakan Turgut Özal'ın Celalettin Cerrah ise Tekirdağ "Erken seçim oylamasını gizli Emniyet Müdürü oldu. Kararnayapalım" önerisinin DYP tarafın ınenin bugunkü Resmi Gazete'de dan kabul görmesinin ardından, yayımlanarak yurürlüğe girmesi "Buna gerek yok. Erken seçim is bekleniyor. temedikleri meydanda" dedi. Zaman tüneli Başbakan başvuru süresinin ilk gününde çok formda idi. En az 30 kilo fazlası olan, kalp ameliyatlı ve 62 yaşında bir insan için "fevkalade" denilecek ölçüde zinde görunuyordu. Milletvekillerine kürsüden bir saatten fazla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle