27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Islam ulkelerınden geruş bır destek gorme umudu var'" Uçuncu ve son soru "Turkiye'ııin bolgedeki ola>lara dolavlı ya da dolaysız mudahalesi için yasal bir dayanagı var mı?" ÜRL'C "Ahdî (antlaşmalardan doğan) temınat vok Turkı>e'nın, Batı Trakya Turklerı ıçın Lozan1 da, Kıbrıs ıçın Londra'da kazandığı bazı vasal müdahale hakları vardır Oysa Sovyetler Bırlığı'ndekı cumhunyetler ıçın böyle bır hakkımız voktur!" Prof YALÇIN (Turkıye'nın bazı hakları olabıleceğını duşunerek) "Turkıye özellıkle Karabağ'ın Ermemstan'a bağlanması konusunda suskun kalamaz Moskova Antlaşması'nda bızım de ımzamız, var Turkıye ımzasına sahıp çıkmalıdır Yoksa ılerıde bızı hıçbır konuda cıddıye almazlar'" Bu>urun, ışte sıze, ulkenın ıç \e dış sorunlarından bınncı derecede sorumlu olan bir başbakan ıle, kısa sure oncesıne kadar Turk Sılahlı Kuvvetlennın en ust kademelennde görev yapmış ıkı eskı askerın ve nıhayet, Turk gençlığını, umversıteler yasasının sozunde ve nıhunda öngorduğu "Ataturk devrım ve ilkeleri dogrultnsunda yetıştırmek"le gorevlı ıkı uruversıte oğretım uyesının, aynı soruna değışık yaklaşım bıçımlen ve ortaya koydukları değışık onerıler Bır başka deyışle, kamuoyunun oluşturulmasında ağırlıklı etkılerı olmak gereken beş seçkın kışıden kavnaklanan değışık görüşler Gelın de çıkın ışın ıçınden Böylesıne çelışkılı değer vargıları bağlamında, sağlıklı bır kamuoyu oluşturmak kolay mı 9 olasılığını "bır atımlık barut 1 " dıye nıteleyerek hafıfe alabılmektedır, öte yanına bakıyor, kımı çevrelerce sıyasetın, "eldekı olanakları kullanma sanatı" olarak tanımlandığı bır çağda, ulkenın Sıyasal Bılgıler Fakultesı'nde "Sıyaset Kursusu"nde ders \eren bır profesörun, dostluk, ıyı komşuluk, ıç ışlere müdahale etmeme ılışkılerı ıçınde bulunduğumuz hukumran bır super devletın, kendı ıçındekı 14 federe cumhurıyetten ıkısı arasında patlak veren etnık çatışmayı vesıle sayıp, âdeta Moskova'ya, "Bu çatışmada sakın Turk soyundan gelme Azerbaycan alevhıne bır karar almayın, aksı takdırde karşı çıkar, ağırlığımızı koyarız'" demek ıstercesıne bır sıyasal tavır takmmayı öneriığme tanık oluyor1 Şımdı soruyoruz Bu vatandaş kımın ya da kımlerın dedığıne ınanacaktır? Daha önemlısı, kendısı gıbı mılyonların oluşturduğu ve adına "Turk kamuoyu" dedığımız toplumsal duyunçta (mâşerî v ıcdanda) Ermeni sorunu hangı kalıpta bıllurlaşacaktır? Ozal'ın, sorunu umursamaz, kuçümser ve cıddıye almaz tavrına göre mı, yoksa, rahmetlı Enver Paşa kafası ıle, ne getırıp ne götureceğını duşunmeden, sözde Turk soydaşlanna sahıp pkma hevesıjle, bır başka hukumran ulkenın sınırları ıçındekı özerk Azerbaycan Cumhunyetı'nı her turlu resmi ve gayri resmi tavırlar alarak savunmamızı öneren Sayın Prof Yalçm'ın şovenıst goruşune göre mı? Kuşkusuz hıçbınne! Altı yuz yübk buyuk bır ımparatorluğun devlet yönetımı deneyımlenne sahıp, Ataturk gıbı buyuk bır önderın, altmış beş yılın doğruluğunu, ısabetını kanıtladığı dış polıtıka ılkelenne tevarus etmış olan Turkıye Cumhurıyetı Devletı, elbette, tarıhsel gerçeklerı yadsıyan bu >apay "Ermenı soykırımı" (kı yakında ABD Kongresı'nde onay oylamasına sunulacak) sorununun da ustesınden gelebılecek guçtedır Ancak yıneleyelım: Başbakan Özal'ın, gelışmelerı "Uzaktan ızlı>oruz Turkıye ıle ılgısı yok'" dıye geçıştırmesı, "Turk devletını gereksız yere meşgul eden bır gınşım Bır atımlık barut!" olarak nıtelemesı addı devlet adamlığına yakışmaz. 26 OCAK 1989 Ermeni Sorunıma Çelişkili Bakışlar Başbakandır, bilım adamıdır, sıyaset kursusu profesorüdur ya da generaldir diye kimse, ülkenin yuksek çıkarlarını ilgilendiren, çok tehlikeli ve zararlı sonuçlar getireceğı besbelli konularda ekzantrik söz ve beyanlarda bulunma, doğruluğu ispatlanmış, kanıtlanmış Aîaturkçu dış poliîika ükelerıni, devlet yönetim geleneklerini bilmezlikîen gelme (tecahul), anlamazlıktan gelme (tegafül) luksüne sahip değildir ve olmamalıdır! PENCERE Gorgü ve ıncelık, ınsan ılışkılerını guzelleştırmek ıçındır, ancak kımı zaman tuhaflıklara yol açabılır Sözgelımı "çış" yerıne "ıdrar" ya da "bok" yerıne "ınsan pıslığı" demek kıbarlık sayılıyor Mardın'ın Cızre ılçesının teşılyurt köyune baskın yapan guvenlık görevlılerı köy halkının canına okuyorlar, erkeklerı yere yüzukoyun yatınp çığnıyorlar, dövuyoriar, başta muhtar olmak uzere koylulere "bok" yedınyorlar Ne var kı köylüler yıne ınceıık gostermışler, savcılığa yazdıkları şıkâyet dılekçesmde görguyu elden bırakmıyorlar Dıyorlar kr "Çevreden ınsan pıslığı toplatılarak, yaşlı genç demeden tek tek ağızlara verılmıştır" • Canavarlık kımı zaman ınsanın damarlarında akan kana karışıyor, beynınde sarmallaşıyor, gozlerını kör ediyor Yalnız Türkıye'de yaşanan bır olgu değıl bu, zaman zaman yeryuzünun orasında burasında ınanılmaz canavarlıklara rastlıyoruz, ulkelerın ılen ya da gerı olması bır anlam taşımıyor, tarıhın derınlıklerınde ya da çağımızın guncellığınde barbarlık bırdenbıre salgınlaşıyor Yahudılerı gaz odalarında çoluk çocuk demeden olduren, kıtlesel kırımları gozunu kırpmadan yapabılen Nazıler gerı mı ıdıler' Hepsı okumuş yazmış kışılerdı, ıçlerınde sanat ve kültür eleğınden geçmış olanlar da vardı, Goethe'nın, Schıller'ın, Nıetzche'nın, Kant'ın, Beethoven'ın torunlarıydı soykırımcılar Pekı, şımdı Fıhstınlılere olmadık zulmu reva goren, çoluk çocuk, yaşlı genç demeden bır halkı kafese kapatmak ısteyen Israıllı kım 9 Yahudılerın sanatta, bılımde, felsefede uygarlığa katkılannı kım yadsıyabılır9 Musa'nın torunları arasında guzelım ınsanlar sayılmakla bıtmez Hangı soydan, hangı halktan, hangı ulustan olurlarsa olsunlar, ınsanlar kımı zaman canavarlaşabılıyorlar Bu tehlıkeden korunmak gerekıyor Bız şımdı böyle bır tehlıke karşısındayız, ıçımızden canavarlar türüyor, eğer önlem alınmazsa, kendımızı sakınamayacağımız bır hastalığa tutulabılırız Yıllardan ben Türkıye'de ışkenceler, zulümler, vahşet ve barbarlığa yonelık tohumlar uç verıyor, kardeşın kardeşe bakışları duşmanlaşıyor, kın ve ıntıkamla bılenıyor Sankı görunmez bır el, Anadolu'da yaşayan ınsanları bırbırıne düşürmek ıçın yatırım yapıyor Bu ulkenın güvenlık kuvvetlerınden kımılerı, nasıl olur da köy basar, zulüm yapar, yaşlı genç demeden ınsanları çığner ve bok yedırır köylülere Ne hasta ruhtur b u 9 Hastalık, kım ne derse desın, salgınlaşıyor, yayılıyor, mıkroplar her yana saçılıyor * Hastalığın üstüne yürumek gerekıyor sonradan çok geç kalmış olabılırız Turkıye Cumhurıyetı bölunmez bır butündur, ama bu, ülkemızde her mezhepten, her dınden, her soydan ınsan yaşamıyor demek değildir Hınstıyanı, Muslumanı, Alevısı, Sunnısı, Süryanısı bızdendır, Rumu, Ermenısı, Yahudısı, Çerkesı, Kurdu bızdendır, soyunu sopunu, dılını dınını özümsemek hakkına anayasayla sahıptır. Adam dıyor ki: Ben Kürdüm Böyle konuşanın ustune 'Vafan haını" dıye yurumek vatanseveriık değıl, boluculuktur Bırlıkte yaşadığımız Kurtlerın ınsanlık haklarını savunanları düşman saymak, çok tehlikeli çelışkılerın çukurunu kazmakla eşanlamlıdır Emperyalızm, Anadolu halkının çelışkılen üzerıne bır ıç kavgayı sırası geldığınde tezgâhlamak ıstıyor Yoksul halklar üzerıne oyun hep boyle oynanır, sonra ınsanlann gozlerını ten bürudü mü, önüne geçılemez bır kanlı senaryo sahnelenır. • Yurtseverlığın çağdaş anlamı, ınsan haklarında çerçevelenıyor, eğer bu çerçeveyı kırıp dökecek şovenlığı mıllıyetçılıkle karıştırırsak sonunda hepımız pışman oluruz r ^ Salgın Mikrop... CELİL GÜRKAN Emekli General Enver Paşa, bağnaz bır Panturanıst (Turan Bırlığı savunucusu) ıdı Bırıncı Dunva Savaşı yenılgısınden sonra, Orta As>a ve Anadolu Turklennı ıçıne alacak >enı bır ımparatorluk kurmak hayalı ıle Turk be)lennı Bolşevık rejım alevhıne ayaklandırmak ıçın Turkıstan'a gıtmış ve Tacıkıstan'da bır Bolşevık mufrezesıne karşı savaşırken şehıt duşmuştur Mustafa Kemal ıle Enver Paşa arasında duşunce ve davranış karşılaştırması yapanlar, bırıncısının ne denlı akılcı, gerçekçı ve uzak göruşlu, ıkıncısırun de ne kadar duygusal, hayalcı ve kısa göruşlu olduğunu hemen fark ederler. Buvuk hukukçu rahmetlı Profesor Mahmut Esat Bozkurt, Ankara Hukuk Fakultesı'nde Devrım Tanhı derslen verdığı sırada bır gun öğrencılerınden btrı kendısıne sorar "Hocam Ulusal Kurtuluş Savaşımız Mıllı Mısak'a dayanır Mıllı Mısak da 30 Ekım 1918'de mutareke ılan edıldığı tarıhte, Turk sungusunun kontrolu altındakı toprakları esas alraıştır Buna göre Musul, mutareke hattının berısınde kaJan bır bolgedır Zengın petrol yataklarını kapsayan bu bolge>ı Ingılızler, mutareke ılanından sonra btr oldubıttı yaratarak asken ışgal altına almışlardır Mustafa Kemal, Mıllı Mısak sımrlan ıçındekı bu topraklann terkıne neden rıza gösterdı">" Prof Bozkurt'un yamtı kısa, kesın ve anlamlıdır "Oğlum, Mustafa Kemal, sonucu önceden bellı olan olayların ustune surmeyen akılcı ve gerçekçı bır lıderdır " • *• Başbakan Sayın özal, son ABD gezısınde, gazetecılerın somlarıru yanıtlarken, Ermeni sorunu ıçın "Turk devletıru gereksız yere meşgul etmıştır", bu konuda ABD Kongresı'ne sunulan karar tasansı ıle ılgılı olarak "Tek atımlık barut" ve Sovyeüer Bırlığı'nde Karabağ ayaklanması konusunda da "Ermenıstan ıle Azerbaycan arasında bazı sorunlar olduğunu göruyoruz, arna uzaktan ızlıyoruz Turkıye ıle ılgısı yok" demıştır. Unlu bır Latın atasozu vardır Vox Populı, Vox Deı (Halkın sesı hakkın sesı) Bız de "Özal'ın göruşu Turkıye Cumhunyetı Devletı'nın goruşu!" dıyelım mı? ne olmalı9 Turkıye olaylan, bır ıç gelışme olarak değe'lendınp suskun mu kalmalı, >oksa bu bölgede soydaşlarımız var deyıp daha aktıf bır tavır mı almalı'1" dı>e sormuş gazete. Kımlere'' Eskı Genelkurmay başkanlarından emekli orgeneral Sayın Necdet Uruğ'a, Sıvasal Bılgıler Fakultesı oğretım uyelennden Prof A\dın Yalçın'a, Genelkurmay'ın eskı 2 başkanlarından emekli orgeneral Haydar Sukan'a ve Marmara Uruversıtesı Stratejık Araştırmalar Merkezı Başkanı Prof Yaşar Gurbuz'e Bu soruva \enlen vanıtlar şöyle ÜR.UĞ "Gelışen olaylar kesınlıkle bır Sovyet sorunu Bu ınsanlarla ırk kökenımız olduğuna kuşku vok Ancak bu muhtar (ozerk) cumhurı>etler SSCB'nın bırer parçasıdır Turkıve, gelışmelerı se rınkanlı bır şekılde ızlemelı ve ıkı dost ulke arasındakı ılışkılerı zedelemeyen bır yol tutmalıdır" Prof. YALÇIN (lranIrak savaşınm surduğu dönemde, bır ara lran ordusunun sınınn kuzey kesımınde Kerkuk petrol sahasını tehdıt eder duruma gelmesı uzerıne, gene böyle ortaya atılan "Turkıye Kerkuk'e müdahale etmelı mıdır 9 " sorunu ıle basında yer alan unlu "Kerkük senaryosu"nun ateşlı müdahale savunucularından) "Olaylar sadece bır Sovyet ıç sorunu değildir. Turkıye, Sovyetler BırlığYnde olan gelışmelere seyıra kalamaz İç işlere kanşıyor havası vermeden olaylan yakından ızlemelı, uluslararası yasalann ıhlalı durumunda her tnrlu resmi ve gayri resmi tavrı almahdır 1 " Org SUKAN. (Böyle bır konunun tarüşılmasını bıle sakıncalı bulaîak) "Sovyetler, bızden zaten kuşkulu Azenler, elde Turk bayrağı, 'Bız Turkuz!' dıye sokağa fırlamışken, bır de bızım olaylara burnumuzu sokmamız Sovyetler'ı kızdırır Zaten yedı verden kıskaca alınmışken, Sovyetlerle ılışkımızı bozmanın bır anlamı yok. En ıyısı 'bekle ve gör!' polıtıkası" Prof GÜRBÜZ (Turkiye'run bu kargaşa ortamında etkın bır rol oynamaya kalkmasının tarıhı bır hata olduğunu savunarak) "SSCB ve ABD yumuşama dönemıne gırdıler Bız de doğalgaz nedenıyle Sovyetlerle ı>ı ilışkiler ıçındeyız Neden tavır alıp ılışkılenmızı bozanm? Ancak bunun anlamı pasıf kalalım değıl Elbette uluslararası platformlarda bu federal cumhurıyetlere destek vermelıyız!" Gazetenın yönelttıği sorulann ıkıncı bölumu şöyle "Acaba ABD, Sovyetler Bırlığı'ndekı bu gelışmeler sırasında Sovyetler'ı sıkıştırmak ıçın uygulayacağı senaryolarda Türkıye'yı kullanmak ıster mı' ) " Prof. GÜRBUZ. "Kesinlıkle hayır! Çünkü ABD, sorunun bır 'Turk sorunu' değıl, bır 'Islamıyet sorunu' olarak algılanmasını ıstıyor. O zaman tum Hani bilim haysiyeti, aydm sorumluluğu!.. E\et, kolay değıl, ama ne çare kı zorunlu, kaçınılmaz' "Efendım, demokrasılerde her duşunce ve goruş tam bır özgurlük ıçmde ortaya konulmalı ve tartışılmalıdır'" Evet, oyledır, ama musaadenızle, başbakandır, bılım adamıdır, sıyaset kursusü profesorüdur ya da generaldir dıye kımse, ulkenın yüksek çıkarlarını ılgılendıren, çok tehlikeli ve zararlı sonuçlar getireceğı besbelli konularda ekzantnk söz ve beyanlarda bulunma, doğruluğu ispatlanmış, kanıtlanmış Ataturkçü dış polıtıka ılkelennı, devlet yönetım geleneklennı bılmezlıkten gelme (tecahül), anlamazlıktan gelme (tegaful) lüksune sahıp değildir ve olmamalıdır! Birbirini tutmayan görüşler Bu kısa saptamalardan sonra şımdı de "Mılhyet" Gazetesı'nın 15 Aralık 1988 tarıhiı sayısında ver alan bır habere değınelım "Azerbaycan Curahunyetı sınırları ıçmde bulunan Karabağ'da çoğunluk olan Ermenılerın, bu cumhurıyetten aynlarak Ermerutan'a bağlanma ıstemelen ıle çıkan çatışmaların tırmandırdığı olaylar karşısında Turkıye'nın tutumu Sıyaset hocası Prof. Yalçın ıse tersine, birıncisıne, yanı ABD Kongresı'ndekı karar tasansına değınmeyıp, ıkıncısı üzerınde ahkâm vaz'edıyor ve "Suskun kalmayalım tmzamıza sahıp çıkalım. Her turlu resmi ve gayn resmi tavrı alalım!" önensınde bulunuyor Evet, yınelıyoruz Sağduyu sahıbı bilınçlı, dünHıkmetı hukumet de bunu emreder, bilim hay ya olaylarıru ızleyen Türk vatandaşı ve Türk kamusıyetı, aydın sorumluluğu da bunu buyurur. oyu hangı göruşe ınanacak ve omuz verecektır?.. Şımdı bır an ıçın sağduyu sahıbı, bilınçlı, ulke ve dunya olaylarıru ızleyen bir Türk vatandaşı du Sonuç şünunuz Bu vatandaş, buyuk Ataturk'ten devralBır sure önce Cumhunyet'te çıkan "Turk Kamudığımız ve ınançlı, ehlıyetlı ellerde uygulandığı su oyu Var m ı ? " başlıklı yazımızda (Bk. rece hıçbır ısabetsızlığıne, ulusal çıkarlanmıza ters Cumhunyet28 Nısan 1988), "Ulkemızde Batılı anduştuğune tanık olmadığımız "Yurtta sulh, cıhan lamda kamuoyu var mı ve etken mı?" dıye sormuş da sulh", "Tam bağımsızlık", "Uluslararası ılışkı ve "Hayır!" dıye yanıtlamıştık. Bakıyonız da pek lerde eşıtlık ve mutekabıhyet", "Iç ışlere müdahale de haksız değılmışız etmeme" ve "tyı komşuluk" ılkelenne dayah dıs poîstesek de, ıstemesek de ortada sözde "Ermeni lıtıka kalıtına (mırasına) gönülden ınanmış ve be soykırımı"na dayalı bır Ermeni sorunu vardır Bu nımsemıstır soruna maalesef uluslararası boyutlar kazandınltçmde yaşadığımız "Bıpo'arıst (ABD ve mış ve T.C devletının başını ağrıtır duruma getıSSCB'nin oluşturduğu ıkı kutuplu)" dunya gerçe rilmıştır Kolaylıkla enternasyonalıze edüebılır (ulusğının de bılıncındedır Ama bu vatandaş bır yanı lararası sorun halıne getınlebılır) mtelıkte nlan bu na bakıyor ve görüyor kı, "Hadıse bundan ıbaret tür sorunlan kuçumsemek, yok saymak, önemsız tır 1 " deyışı ıle en cıddı sorunlan ve olayları bıle ku göstermeye çalışmak bır ölçüde polıtık kabadayıçumseme, önemsızleştırme ahşkanlığındakı başba hk etkısı yaratsa bıle, devlet adamı sorumluluğu ve kanı, herhalde cıddı başağnlan doğurduğu ve do cıddıyetıyle bağdaşmaz. öte yandan aklın, bıhmın, ğuracağı besbelli olan "Ermeni sorunu"nun, her sı mantığın kabul etmedığı muhâl çareler ve çözümkıştığında eteğme sarıldığı bır süper devletın yasa ler önermek de gerçek bıbm adamının ıltifat etmema organlarında aleyhımıze karara bağlanma mesı gereken bır davranış turudür. ARADABIR Prof. Dr. AYDIN AYBAY OKURLARDAN Diğer bir konu da, geçen oğretim yılında 600 bın oğrencmtn unhersıteye baş\urup az bir kısmmm ü. Betul Aydemır yerleitirildiğı dile getirilıyor. Ve arkadaşımızın 16 Ocak 1989 bunun faturası yine devlete tarihinde Cumhuriyet yazılmak isteniyor. Oysa GazetesVnin 2. sayfasmda unutmayalım ki bir zamanlar yayımlanan yavsını okudum. değil universıte, lıse mezunu Ben de bu konuda kendi zor bulunuyordu. Bugun bir duşuncelenmt duyurma gereğıni seferde 600 bin oğrenci duydum. unıversiteye başvuruyorsa, bir sene içinde 600 bın oğrenci Arkadaşımız, Ataturk'un bır liseden mezun oluyor demektir. sozuyle soılenne başlıyor. Evet, Ataturk soylevınde vatanı Bu da gençterin, Turk gençlere emanet ettiğinı ılan ediyordu. Acaba Ataturk'un bu gençlerinin eskisi gibi cahil değil, kulturlu yetiştirildiğıni dediğıni gerçekleştırmek için gosteriyor. Bu da buyuk bır bizler yeterli çabayı göstenyor başandır. Evet, gonul ister kı muyuz, yoksa her şeyt hıç açıkta kalan olmasın, ama devletten mı bekhyoruz? bu mumkun değildir. Arkadaşımız, gençlere onem verilmedığınden yakınıyor o Bır başka husus da yazısmda. Soruyorum: Acaba kutuphanelerin azhğı. Evet bu arkadaşımız gençlere değer kutuphanelervniz az olabilir, venlmediğini neye veya nelere kabul ediyorum. Ama şunu da dayanarak ıddia ediyor? kabul edelim kı bugun kitap Halbuki benım kanaatıme gore okuma alışkanlığı olanların geçmışe bakarak, şu anda sayısı çok az. Ben gençlığe çok çok onem kutuphanelerin luyısını verıldiğinı goruyorum. bilmiyorum, ama yetmeyecek Balıkesır ılgınç ve guzel bır kentımız Kenttekı meslek kuruluşları arasında. kentın kendısı kadar ılgınç. çalışkan ve etkın bır de barosu var. Avukatlık mesleğının yorucu, yıpratıcı çalışma temposunun ıçındekı baro mensupları, çevrelerınde toplanan kentın yönetıcılerı, aydınları ve gençlerının gonullu katkılarıyla, yurt sorunlarına eğılen, çozum arayan ve ışık tutan toplantılar da yapıyorlar "Hukuk ve yargı", doğal olarak, bu meslek adamlarının başlıca ılgı konusu Yıllardır yınelenen bu toplantılarına, Balıkesır'ın çalışkan barosu Turkıye'nın her yanından, hukuk ve yargı konusunda soyleyecek sozu olan seçkın Kişılerı, hukukçuları, sıyasetçılerı yazarları ve aydınları çağırıyor Onlara duşuncelerırıı, çozumlemelerını ve çözüm onerılerını serbestçe açıklayacakJarı, tartışacakları bır 'forum" olanağı sağlıyor Sonra da eldekı olanakları elverdığı olçüde, bu forumun ürünlerını yurt yuzeyıne yaymaya çalışıyor Işte, 1314 Öcak 1989 günlerı, yıne boyle bır toplantının yapıldığı gunlerdı Yılın ılk forumu olan bu toplantının anabaşlığı da ; yıne hukuk ve yargı ıdı "Balıkesır 2 Hukuk ve Yargı Reformu Kongresı" Gelenekselleşmış hoşgörü ve ozgurluk ortamı ıçmde, doğru bıldığını soyleyen, eleştırısını yapan, çozumunu oneVen konuşmacılar, kımsenın mudahalesi olmaksızın, serbestçe ve ozgurce duşuncelerını dıle getırdıler Şaşılacak bır sabır ve anlayışın egemen oiduğu toplantıda, kımse kımseye kızmadı, kırıcı söz sarf edılmedı, duşuncesıne katılmadığı konuşmacının sozlerını kesmeye kalkan olmadı Ikı gün, sabahtan akşama kadar yogun bır ılgı ve katılımla suren kongrenın sonunda elde edılen en onemlı sonuç bızce şu oldu Türkıye'de yurt sorunlarına yakından ılgı gosteren, olaylan ızleyen, bunlar uzerınde derınıne duşunen ve fıkır ureten onemlı ve etkın bır aydın kamuoyu vardır ve bu kamuoyunu oluşturanlar, görüşlerındekı karşıtlık ve uyumsuzluk ne olursa olsun bır araya gelıp, her şeyı her konuyu uygarca, ozgürce, bırbırlerıne saygı göstererek tartışıp konuşabılırler Bu ' hukuk şölenı'ne katılanlar ve kongreyı katkılarıyla zengınleştırenler arasında, komşu ıllerın baro başkanları ve mensupıarı da vardı Kastamonu'dan Yılmaz Ekmekcı, Denızlı'den Ismet Kayhan, Yozgat'tan Hayrullah Başçı, Izmır'den Sabrı Kurt, Eskışehır'den Akın Çamoğlu, Manısa'dan Huseyın Ekıncı, Kocaeh'den Vedat Hazer, Kayserı'den Hulusı Arpaç Prof Faruk Erem, Prof Bahrı Savcı, Prof BakıKuru, Prof SaıtGuran Prof Can Tuncay da bılımsel bıldırılenyle çeşıtlı guncel konulara ışık tuttular Islahatcı Demokrası Partısı Genel Başkanı Aykut Edıbalî ıle Sosyalıst Partı Genel Başkanı Ferıt llsever'ın konuya sıyasal açıdan yaklaşarak yaptıkları açıklamaları art arda dınlemek gerçekten çok ılgınçtı Turkıye'nın her yanından kongreye yuzden fazla kutlama mesajları geldı Ayia Akbal, SHP Genel Başkanı Sayın Erdal Inonü'nun, konuyla ılgılı olarak gonderdığı bıldırıyı de okudu Avukat Halıt Çelenk'ın usta konuşmacı kımlığı ve kışılığı ıle 12 Eylul hukukuna yönelttıği eleştırıler ve ınsan haklarına ve ahlaka uygun yasa değışıklığı bıçımınde bır hukuk reformu zorunluğunu vurgulayan konuşması özellıkle buyuk ılgı topladı Bakanlık yapmış polıtıkacıların, Necdet Uğur ve Irfan Ozaydınlı'nın çok ılgınç açıklamaları da büyük bır ılgı ve zevkle ızlendı Toplantıyı gerçeklestırmede olağanustü çalışkanlığı, enerjısı ve örgutteme ustalığı ıle başrolu oynayan Balıkesır Barosu Başkanı Av Turgut Inal, toplantıdakı konuşma ve gorüşmelerı en kısa sürede bır kıtap halıne getırerek yayımlamayı planladıklarını bıldırdı Bu gırışımı hukuk kıtaplığımız ıcın değerlı bır kazancın yakın mujdecısı olarak selamlıyoruz Böyle bır yayın, 1989 yılı başında hukukumuz ve yargı yasamımızın ne durumda bulundugunu, Turk hukukçularının ve aydınlarının yurdumuzun hukuk ve yargı sorunlarına nasıl yaklastıklannı ve geleceğe nasılbaktıklarmı gosteren ılgınç, renklı ve çokseslı bır tarıh belgesı değennde olacaktır Burada, kongrede ortaya konan goruş, eleştırı ve çozum onerılerını ozetlememıze olanak bulunmadığı kuşkusuz takdır olunacaktır Bunları oğrenmenın en sağlıklı kaynağı yayımlanmasını bekledığımız kıtaptır Ama toplantının havasınt yansıtacak çok anlamlı bır ıkı olaya değınmeden gecemeyeceğım Kanımca, toplantıya damgasını vuran en onemlı açıklama Yargıtay Başkanı Sayın Ahmet Coşar'dan geldı Ikıncı gun akşam ustune doğru, üst uste yapılan uzunca konuşmalardan sonra, dınleyıcılerde görulen yorgunluk belırtılerı dolayısıyla toplantıyı yoneten Sayın Coşar'dan konuşma sırası gelen Insan Hakları Derneğı Başkanı Av Nevzat Helvacı'nın açıklamalannı kısa tutması ıçın önceden uyar(Arkas. ı() Sayfada) Hoşgörünün, Anlayışın Unutulmaz Sonucu... Bu da benim düşüncem gereğine inanıyorum. Koylerden kentlere goç konusuna gelince: Benim goruşume gore bu hususta devletin, hukümetin yapacağı pek bir şey yok. Bu husus geüşen butun devletlerde gorulur. Zira bu durumun onune geçmek için her koye bır Arkadaşımız koydekı gençlerın fabrika yapma olanağı yoktur. dunyadaki geüşmeleri, guncel Hatta imkânsızdır. Bunu hiç ve politık olaylan bir hukumet yapamaz. oğrenebileceğı bir yayının Aslında Betul arkadaşımızın olmadığından veya azlığından istemiş oiduğu şeyler çok tyi şıkâyetçi. çok guzel, biz de isteriz ki Ben bu konuda arkadaşımm bu Turk gençlıği her şeyiyle modern bir gençlik olsun. Ama ıddiasına guluyorum. Ya arkadaşım hıç koye gitmıyor ya bunun olmayışımn nedenlerini de hep hukumette aramak tabii da bu konularda kendisinin kı doğru olmaz. Devletten bir pek bilgisi yok. Oysa 20. şeyler istemek ıçın bizim de yuzyıldayız. Bugun her yerde ona bır şeyler vermemiz TV bulunmakta, gazete keza. gerekır. Acaba biz bunu Arkadaşımız bır başka yapıyor muyuz? Bizler birer iddiasında "Danimarka'nın oğrenci olarak acaba tam yuzolçumu ezberletiliyor, anlamıyla bır çaba gosteriyor yaşamda ışe yarayacak muyuz? Ben, once bunu bir beceriler, yetenekler guzel duşuneüm derim. verilmiyor" diyor. Bu konuda arkadaşıma yerden goğe kadar SİNAN KALKAN hak veriyorum. tlgililenn bu Açıköğretım Fakultesı konu uzerinde durmast oğrencısı derecede az olduğuna da ınanıyorum. Ama şu vardır, belkı arkadaşımızın oturduğu semtte yoktur da diğer semtte ı ardır. Artık bu arkadaşımız oraya gitmeye eriniyorsa, bu da devletın değil, arkadaşımızın kusurudur. Şule Sönmez aramızdan ayrılalı 3 yıl oldu. Onu sevgiyle anıyoruz. AÇIK TEŞEKKÜR Otuz beş yıllık can yoldaşım, eşım, sevgılı babam, her şeyımız ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN ÖĞRETİM ELEMANI ALINACAKTIR Unıversıtemızın çeşıtlı bölumlenne aşağıda belırtılen anabdım dallannda karşılarında göstenlen say 'arda oğretım elemanı alınacaktır Adavlann, 2547 sayılı kanunun ılgılı maddelenndekı şartlara ek olarak eğıtım ve araştırma yaptıracak duzeyde Ingılızce bılmelerı gerekmektedır Muracaatlar ılan tarıhınden ıtıbaren 15 gun fçensmde Unıversıtemız Rektorluğu'ne yapılacak ve doçent kadrolanna baş\uranlar ozgeçmışlennı bılımsel çalışma \e >a>ınlarını kapsayan bır dosvayı dört nusha olarak muracaat suresı ıçerısınde rektörluğe teshm edeceklerdır Yardımcı doçent adaylarının sınav ve dığer ışlemlerı ılgılı fakultelerce >urutulecektır MUHENDISLIK FAKLLTESİ DOÇENT Y .DOÇENT ElektnkElektronık Muhendıslıgı Bl. Eloktromagnetık *\lanlar \e Mıkrodalga Teknığı 1 Inşaat Muhendislıgi Bl. Hıdrohk I Çevre Mubendisliğı Bl. Çevre Teknolojısı 1 Havacılık Muhendislıgi Bl. Aerodınamık 1 FENEDEBIYAT FAKULTESt Matematik Bl. Uygulamalı Matematik 1 İstatistik Bl. İstatıstık Teonsı 1 EĞİTİM FAKULTESt Yabancı Dıller Eğitimı Ingılız Dılı Eğıtımı 3 Atatürkün YURTTAŞLIK BİLGİLERİ ATATURK'ün yurttaşlık hak ve ödevlerı konusunda yetışmekte olan gençlıği nasıl aydınlatıp bilınçlendırmeye çalıştığı belgeleriyle gözler önüne serıliyor bu kıtapta Atatürk'ün elyazılarından örnekler eklıdır Günumuz dılıne çevınp basıma hazırlayan RIZA UYSAL'ı, yoğun sıse karşın hıçbır onlem alınmayan, tek bır trafik görevlısı bulunmayan Inegöl çıkışında, trafik anarşısı \e kaza sonrası Tıp Fakultesı Hastanesı'nın ılgısızlığı \e ılkellığı nedenıvle yıtırdik Çağ gensı yapı yuzunden yitırdığımız sevgilı varhğımızın kaybı nedenıyle yakın ılgilerını esırgemeyen, basta SHP Genel Başkanı Sayın Erdal tnonu, eskı Genel Başkan Sayın Aydın Guven Gurkan, Genel Başkan Ozel Kalem Mudıresı Sayın Hadive Nugay, KentKoop Genel Başkanı Sayın Murat Kara>alçın, Gemlık Merkez Komutanı Sayın Namık Yurtışık, TUGSAŞ Genel Mudur Yardımcıları Sayın Fikret Çalışal ve Sayın Mustafa Arkun, TLGSAŞ 1dan îşler Daıresı Başkanı Sayın Mehmet Akın, Kutahya Devlet Hastanesı Başhekımı Sa>nn Ahmet Ozağrı, Inegöl Park Taksı suruculennden Sayın Mehmet İlhan, dost, fedakâr Erkasap aılesı ve TUGSAŞ Kutahya ve Gemlık fabnkaları çalışanlan, Kutahya ve Ankaralı gazetecı kardeşlerımız olmak uzere, ıyılık, yakınhk, fedakârlık ve dostluklarının altından kalkmak olanaksız olan tum dost, >akınlarımızla, Kutahyalı hemşerılenmıze teşekkurlerımızı sunarız Nuran Tezcan Eden 2000 lıra (KDV ıçınde) KARAR TEBLİĞ İLANI ESKİPAZAR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN ESAS NO 1987 165 KARAR NO 1988/ 162 DAVACI Muharrem ŞEN Bahçepınar Mah Eskıpazar DAVALILAR Fatma Barlık Nazıke Barlık Gerede, Dursun Şen, Hasan Şen, Mavı Şen, Bahçepınar Mah Eskıpazar Fırdes Yıldınm Kurbantepe Mah 37 Eskıpazar DAVA Taksım ve ızale ı şuyu DAVA TARIHİ 9 9 1988 KARAR TARİHİ 10 10 1988 Davacı Muharrem Şen tarafından davalılar aleyhıne açılan taksım ve ızaleı şuyu davasının duruşması sonunda da\a konusu Eskıpazar ılçesı Merkez mahallesınde tapunun 20 Uva 3 pafta 116 ada ve 2 parselde kayıtlı 133, 27 m mıktarındakı taşınmazın taksımımn mumkun olamayacağından satılarak ortaklığın gıderılmesıne karar venlmış ancak hukum davalı Fırdes Yıldırım'a adresı tespıt edılıp tebbgı mum kun olamadığından ılanen teblığıne karar verılmıştır Iş bu hukum fıkrasının neşrı tarıhınden ıtıbaren 15 gun sonra teblığ edılmış sayılarak vasal suresı ıçınde temyız edılmedığı takdırde kesınleştırıleceğı, muhatap FIRDES V ILDIRIM'a ılanen teblığ olunur . Basın 40290 Çağdaş Yayınlan Türkocağı Caddesı 39/41 Cağaloğlu/lstanbul SE\İM U1SALHASAN UYSAL İLAN T.C. KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sa>ı 1987/191 Davacı Botaş Boru Hatlan ıle Petrol Taşıma A Ş Genel Mudur luğu tarafından davalılar Alı Rıza Ervığıt ıle Nurten Değırmencı'nın aleyhıne açılan ırtıfak hakkı tescılı davasının yapılan duruşması sırasında Davalı Şaban kızı Nurten Değırmena'nın Akarca Yolu Sokak Yusuf Efendı Apt 2/31 TepebaşıBeyoğlu/ Istanbul adresınde oturduğu ve adına çıkartılan davetıyenın bılateblığ lade edıldığı, yaptınlan araştırmada da avnı adresm bıldırıldığı anlaşıldığından ılanen teblıgat yapılmasına karar verıldığınden, Davalı Nurten Değırmencı'nın duruşmanın atılı bulunduğu 13/2/1989 gunu saat 10 OO'da duruşmada hazır bulunması veya kendısını kanunı bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı halde duruşmanın >okluğunda yurutuleceğı dava dılekçesı yerıne kaım olmak uzere ılanen tebhğ olunur 16/1/1989 Basın. 40307 VEE4T Sevgili kardeşimiz, amcamız, dayımız Dr. CEVDET ERZEN'i kaybettik. Acımız sonsuzdur. AİLESİ AYIN EN ÇIPLAK GÜNU artık AETyı unutun1 MARGARET THATCHER buket uzuner
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle