19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Çevre çalışmasına katkı Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nsdir Nadi # Gend Yayin Muduru H K U Omal. Mücssesı Muduru Eminc L>aklıgil, Yazı !5leri Muduru Okıy GeıtKin, • Haber Merkczı Muduru Yılçin Baytr. Sayfa Duzenı Yonnmem Ali Ac»r, 0 Ttmsılcıler ANKARA. VaKın Dot*n. İZMİR Hikmtl Çetiakıyı, ADANA Cd»l Baslan(K Isunbul Haberlen: Erfcın Akyıldu. Dış Habcrlcr Erguı Batn. Ekonomı Ctmtiı Turiıuı. Külmr. C«i*l Üster. Spor Danıjmanı Abdulkadir Vucf4m«o. Duzdtme Rtfik Durbaş, Arasürma: Ş»hin Alpay, IşSendıka Şııkran Ktlcnct, Yurı Haberkn Ntcdel DO£M, Dızı Yazılar Kmm Çaltşkaa. 9 Koordınator AbnKi KonıKan, • Mah IŞICT Erol Erkul. 9 Muhasebe: Balml YB T 9 BulçePlanlama Stvgi Anın 9 Rcklam tC A>şcTonın. Ek Ya>ınlar Huly» Ak>ol • Idare Huscyin Corer. Işletme Onder Çelik. Bılgılşlem INail Iml. Basımve Yman Cumhıuıyn Malbaacılık vcCazcrecılık T A V T u r k O c i J i C a d J9/41 CaJaloJJu 34334 Isı PK 246lstanbul Td ; ı 2 05 05 120 hal). Tctex 22246 Fax II) 5 2 * 60 72 9 Buromr Aakara: Zıya Gokalp Blv Inkılap S No 19'4,Tel 1 3 ! II 4147, T d « 42344 Fax (4) 133 II 41 428 9 l ı n r H Zıya Blv 1352 İJJİ. Td 13 12 J0, Tctex 52359 Faı (51) 19 53 60 9 Adana Inanu Cad 119 S N « I Kai I. Tcl I1455O1I973I Td*x 62155. Fa» (71)328 056 TAKVÎM: 2 OCAK 1989 tmsak: 5.50 Güneş: 7.22 Oğle: 12.13 Ikindi: 14.33 Akşam: 16.54 Yatsı: 18.20 Zehirlere Amaç, bilimsel düşünce kara liste Felsefe dolu yıllar Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği zararlı kimyasal maddeler için "kara, gri ve beyaz" listeler hazırladı. Kara listede nükleer atıklar, bazı tarım ilaçları, benzen, DDT, kadmiyum gibi maddeler yeralıyor. DDT, kadmiyum, nitrat, siyanür gibi maddeler var. Beyaz listede ditZMİR Dokuz Eylul Üniver ğcrlerine göre en masum olan sitesi Çevre Mühendisliği Bölümü maddeler var, bunlara da sınırlptarafından hazırlanan "Tehlikeli ma getiriliyor, ama diğerlerine göve Zararlı Maddeler Tebliği"nde, re daha rahat. Etil alkol, gliserin, AT'nin esas aldığı tüm kimyasal aseton, üre gibi maddeler bu lismaddeler çevreye zararlarına gö tede Gri liste çok uzun. Bu listere sınıflandırıldı. Çevreye en çok de çeşitli ortamlara, raiktarianna zaran dokunan nükleer artıklar ile göre etkileri degişen çok sayıda tarım ilaçlanmn yer aldığı 2 kara madde var. Baryum kloriir, asetik liste hazırlandı. Tebliğın yayımlan asit. etil asetat, metanol gibi madyer aldığı bir beyaz liste, bir de gri deler gri listede" liste hazırlandı. Tebliğin yayınlanTebliğin yayımlanmasından sonmasından sonra kara listede yer ra, kara listede yer alan maddelealan maddelerin taşınması, yurda rin taşınması, yurda sokulması, sokulması, atılması yasaklanacak. atılmasımn yasaklanacağı ve deDokuz Eylül Üniversitesi Çev netlenebileceği bildirildi. Doç. Dr. re Mühendisliği Bölümü tarafın Aysen Müezzinoğlu diğer tebliğdan hazırlanan Su Kirliliği Yönet ler konusunda da su bilgileri vermeliği'nin 4 Eylül 1988 tarihinde di: Resmi Gazete'de yayımlanarak yü"Teknik Usuller Tebliği'nde, rürlüğe girmesinden sonra aynı antma denince ne tür bir şey anbölum tarafından 6 tane tebliğ ha laşılıyor, o anlatıldı. Böylece yol zırlandı ve Başbakanlık Çevre Ge göstermiş olacagız. Hangi atık genel Müdürluğü'ne gönderildi. lirse, nasıl anülabilir, tebliğde bu "Numune Alnıa ve Analiz Yle anlatıhyor. Avnca belediyeler, tutotlan Tebligi", "Teknik Usuller rizm kalkınma bölgeleri, organiTebliği", "Idari Usuller Tebligi", ze sanayi bölgeleri için ortak ka"Tehlikeli ve Zararlı Maddeler nalizasyon, ortak bertaraf nasıl Tebligi", "Atıksu Altyapı Tesisle olur bu konuda bir teblig var. Ayri Tebligi" ve "Aüksu Deşarjından nca her yöredeki sanayilerin çevİnUebilecek En Düşük Kiriilik reyi kirietme oranlanna gore sırufKonsantrasyonlan Tebliği"nin landınlması yapılacak. Merkez ocak ayı içinde yayımlanması bek çevre kurulu çeşitli sektörlerdeki sanayilcri sınıfiandıracak, mahalli leniyor. Hazırlanan Tehlikeli ve Zararlı çevre kurullan da kendi bölgeleMaddeler Tebliği'nde binlerce rindeki sanayileri bu sınıflardan kimyasal madde sınıflandırıldı. birine sokacak." Hangi maddenin, çevreye ne oranda verilebileceği, hangilerinin kesinlikle verilemeyeceği belirlendi. 2 kara, 1 beyaz, 1 de gri liste hazırlandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Aysen Müezzinoğlu listelerde AT'nin esas aldığı tüm kimyasal maddelerin hulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Yazarak öğrenmek" için edebiyatı bırakan Orhan Hançerlioğlu Sanayi yerine turizm yatırımı BURSA (AA) Bursa Büyükşenir Belediye Başkanı Ekrem Barışık, Bursa'nın artık sanayi yatınmlarına doyduğunu, bundan böyle yatırımcıların turizm ve tanma yönelmelerini istedi. Barışık, kentte otomobil fabrikalanmn kurulmasıyla birlikte otomotiv yan sanayiinin de geliştiğini, buna diğer sanayi sektörlerinin de eklenmesiyle, kentin bir "sanayi merkezine" dönüştüğünü kaydetti. Barışık, sanayinin gelişmesine bağlı olarak kent merkezinin nüfusunun aşırı yoğunlaştığı ve göçlerin önlenemediğinden yakınarak "Bursa tarih, turizm ve bir tarım kenti idi. Tarih ve turizm kaybolacağı kadar kaybolmuş. Artık mevcutlanmızı korumak için elimizden geleni yapmalıyız" dedi. TÜREY KÖSE O kitapların hepsini kendim için yazdım. Yazarak öğrenmeye çalıştım. Sözde, sağlam bir kültür edindikten sonra yeniden edebiyata dönecektim, ama vakit olmadı. Alaturka bir söz vardır 'her fîkir muhteremdir' diye. Hayır. Doğru olan fikir vardır, o da tektir. Düşünce ayrılıkları, bilgi eksikliklerinden doğar. Wtasonlar, Süleyman Demirel yüzünden ikiye ayrıldı. Masonlara dinsiz derler. Abdülhamid propagandasıdır. Mason olmak için bir Allah'a inanmak şarttır. Bu, tüzüğümüzde bile var, ALPAY KABACALI PORTRE ORHAN HANÇEBliOCtU leme dönemindeydi. Bugünün felsefesi, bilimden, bilimin verilerinden çıkanlan felsefedir. Bilimsel felsefe tektir!" Hançerlioğlu duşunce ve kültür dünyamızda çelişkiler bulunduğunu belirtiyor; bunu aydınlanmızın sağlam bir kültür temelıne ulaşamayışıyla açıklıyor: "Hâlâ metafizik hayranhgı var, metafizikle uğraşılıyor. Söz gelimi, en aydın arkadaşlanmız Camus'nün, Sartre'ın peşindeler. Oysa bunlar metafizikçi, gerici adamlar." Hançerlioğlu Masonluğun gızlilıği kalmadı 1916'da Istanbul'da doğdu. Şişli Terakki Lisesi'ni (1936), 1Ü Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1939). Edirne maiyet memurluğu, kaymakam vekilliği gibi görevlerde çalışuktan sonra Karaisah, Meriç ve Kesan'da kaymakamlık yaptı (194048). Ardından, Istanbul Belediyesi'nde mufettişlikte ve Iktisat, Şehir Tiyatroları, Hal müdürlüklerinde bulundu. Bir ara Emniyet Şube Müdürü oldu. Uzun yıllar tETT Hukuk lşleri Müdürlüğü'nü yürüttü, 1978'de emekliye ayrıldj. Edebiyata şürle başlayan Hançerlioğlu, çok geçmeden öykü (tnsansız Şehir, (1953) ve romana yöneldi (195160 arasında sekiz roman). 1963'ten bu yana düşünce, felsefe ve ekonomi alanlannda, yoğun çalışmaların ürünü olan temel başvuru kitapları yayımladı. Yirmi cilt dolayındaki bu yapıtlarının başlıcaları Felsefe Sözlügü (1970), Düşünce Tarihi (1970), tnanç Södügü (1975), Felsefe Ansiklopedisi (9 cilt, 197685), Ruhbilim Södii£ü'dür(1988). Ama vakit kalmadı..." Onyıllar süren bunca çabadan sonra Hançerlioğlu'nun ulaştığı kimi yargılar, "gerçekler" var: "BUim tektir. Hani alaturka bir söz vardır 'Her fikir muhteremdir' diye Hayır. 'Muhterem' demek de yanlış. Dogru olan fikir vardır, o da tektir. Yani, 2 kere 2, 4 eder. Ya da, ısı, madensel cisimleri genişletir. Bence bir aydın, şu ya da bu akımdan yana degil, bilimsel düşünceden yanadır. Çağımızın bir bilimsel düşünctsi var. Ya bundan yanasınız ya bilmiyorsunuz. tnsanlar arasındaki düşünce aynlıklan, bilgi eksikliklerinden doYa felsefe? Hançerlioğlu, artık felsefe diye bir şey kalmadığı görüşünde: "Kurgusal felsefe, spekülasyon olarak başlamıştır, elini şakagıns koyarak düşunmek yoluyla. Çünkü o zaman bilimler yoktu. Daha doğrusu, bilirrJer emek Felsefe Ansiklopedisi'ne gelinceye kadar başka duraklar var. Mason Derneği'nde konuşuyo Önce, şür, Hançerlioğlu, "her ruz Orhan Hançerlioğlu ile. O, 33 Türk çocuğu gibi" şürle başlıyor. derecenin başkaru, yani Grand Dokuz buçuk yaşındayken Çocuk Commandeur (Maşrıkı Azam). Sesi Dergisi'nde yayımlanan ilk şiBense bir Harici. iri ona birincilik ve 1 lira ödül kaEn baştan alıyoruz, Hançerli zandırıyor. Lise sıralannda yazdıoğlu'nun okuma yazma öğrendi ğı şürleri Kıvucım adlı kitapta topği günlerden... Henüz beş yaşın luyor (1936). Bugün, Hececilerin da. ö y l e hızlı okuyor ki... Evin etkisinde kaldığını, şiirlerini başazengin sayılabilecek kitaplığındaki rılı bulmadığım belirtiyor. kitapların hepsini kısa sürede Fakülteden sonra Anadolu, okuyup bitiriyor. Babası, kitap kaymakamlıklar... Bu dönemin yetiştiremez oluyor. Sonunda, bü ürünleri, konulan daha çok kıryük, ciltli bir defter armağan edi sal kesimden kaynaklanan öyküyor beğendiği sözleri not etmesi ler. Bunlardan biri ("Toprak"), (hızımn kesilmesi) için. O, özde 1 9 4 ^ 8 Şadırvan Dergisi'nin açyişleri, hoşuna giden cümleleri fı tığı yarışmada birincilik kalan yazacağı yerde, rastladığı kav zanıyor. ramlan not ediyor. Bu, öyle bir Ardından, lstanbul Belediyesi'nalışkanlık yaratıyor ki... Defter nde çeşitli görevler... Ve dokuz yıl sayısı iki yüzü aşıyor. Yedi ciltlik içerisinde sekiz küçük roman. Ali Felsefe Ansiklopedisi'mn ilk kay adlı romanı ile 1956 Türk Dil Kunağını bu defterler oluşturuyor. rumu Ödülü. "Hicbiri beni doyur madı. Yalnız, Buyük Balıklar'ı halâ beğenirim. Bugün de yazsam ö>k yazanm. tnceleyince, beni neden doyurmadıklannı buldum: Bilgi eksikligim vardı. Şu kanıya vardım ki, sağlam bir kültür temeline oturtmayınca iyi sanat yapılamaz. Anlam sanatlan, rautlaka sağlam kültür ister. Yoksa, çelişik sonuçlara vanrsınız." tşte bu noktada, 1963'te yayımlanan Erdem Acısından Düşünce Tarihi'nden bu yıl çıkan Ruhbilim Sözlügü'ne uzanan, toplamı yirmi cilde varan düşünce tarihi ve genel kültür konıilu kitaplann yazılması başlıyor: "Yeniden bilgilenmek amacıyla oturdum. O merak beni buralara getirdi. O kitaplann hiçbirini kitap yazmak için yazmadım. Hepsini kendim için yazdım. Yazarak öğrenmeye çalıştım. Sözde, sağlam bir kültür edindikten sonra yeniden edebiyata dönecektim. Orhan Hançerlioğlu, şimdilerde Şemseddin Sami, Kaşgarlı Mahmud vb. temel kaynaklara kadar giderek, etimolojik bir "Türk Dili Sözlügü" hazırlıyor. Üzerinde yoğun çalıştığı, bir iki yıl içinde yayımlanacak bu sözluğün özelliklerinden biri de şu: Türk Dil Kurumu sözlüğünde Türkçe diye gösterilen kimi sözcüklerin Türkçe kökenli olmadığını kanıtlayacak: "Sözgelimi amaç sözcügü... TDK sözlugunde Türkçe diye gösterilir. Degil. Farsça. Çok eskiden, Orta Asya Türkleri ummaç derlermiş. Farslar onlardan almış, biz de Farslardan alıp Türkçe diye kullanmışız." Konunun önemli bir yönü daha var: "Ben, Dil Kunımu'nda yirmi beş yıl yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sözde Türkçeleştirdik kimi sözcükleri. Ama onların yüzde 9O'ı Türkçe degil. Sözgelimi sermaye yerine anamal dendi. Oysa mal, Türkçe degil. Animizm yerine canlıcıhk dedik. Can, Türkçe degil. Ruhiyat, oldu ruhbilim. Ruh Türkçe degil ki!" Hançerlioğlu'na göre "Osmanlıca denilen karmaşık dil. on altı dilden oluşmuştur. Bunlar arasında Arnavutça, Ermenice bile var." Peki, kimilerinin öne sürduğü gibi, yabancı sözcükleri atınca dil kısırlaşmayacak mı? özleştirme çabası bir çeşit şovenizm değil mi? Değil. Bilimsel gerekçesi de şu: "Dille düşünce arasında öyle bir bağlantı var ki... Dil duşünceyi, düşünce dili geliştirir. Bunun en beUi ornegi de hayvanlar. Hayvanlann düşünceleri yok, çünkü dilleri yok. Düşüncemizinjgelişmesi için dilimizin gelişmesi gerekir. Dilin gelişmesi için, türetilebilir olması, bunun için de bizim olması gerekir." Orhan Hançerlioğlu, masonluğa genç yaşta girmiş. Bugün kendi derneğindeki (Mason Derneği) bütün masonların başkanı. öteki mason derneğinin (Türk Yükseltme Cemiyeti) Başkanı ise Prof. Sahir Erman. Neden iki ayrı mason derneği var? Hem bu sorunun hem de kamuoyunda yıllardır tartışılan "Demirel'in masonluğu"nun iç yuzünü Orhan Hançerlioğlu'ndan dinleyelim: "Süleyman Demirel yüzünden ikiye aynldık. 1964'te S.Demirel başbakan olmaya hazırtamrken, kendisine 'sen masonsun diye Anadolu köylusu sana oy vermez' demişler. CHP de 'bu masondur' diye propaganda yapıyor. Bunun üzerine S.Demirel'i sıkıştırmışlar, 'git masonlardan belge al' diye Gerçekte mason. Bunu duyunca tepemiz attı. Bir kere dedik, mason sahte belge veremez, erdemli bir insan olması gerekir. Masonluk erdem, erdemliler derneği. Sahte belge ne demek! S.Demirel de bir hata etti, kongrede o belge) i salladı: 'Işte arkadaşlar, ben mason değilim, görün elimde belge var!' Çok kötü bir laf da etti. 'Benim evimde günde beş kere namaz kılınır' dedi. Bakın şimdi, bu sözün karşıt anlammdan ne çıkar? 'Masonların evinde namaz kılınmaz! Yani, Abdülhamid propagandasını pekiştiriyor. Biz de 'Süleyman Demirel'i de, bu sahte belgeyi veren Grand Loge'un başkanı Necdet Egeran'ı da ihraç edeceksiniz!' dedik. 'Bu adam başbakan olacak, bize lazım' filan dediler, kabul etmediier. Bunun üzerine biz kırk, elli kişi aynldık. O zamanki Supreme Coinseille (33 dereceliler, yüksek şura) de bize hak verdi. Onlan 'gayrimuntazam' ilan ettiler. Oradan dört beş, tzmir'den dört, Ankara'dan üç loca bize kataldı." Masonluğun gizliliğinin artık kalmadığım, gizliliğin eski dönemlerde korkudan dolayı getirilmiş bir kural olduğunu belirten Hançerlioğlu, masonluğu "son derece ilginç" diye niteliyor ve bunun nedenini açıklarken şunları söylüyor: "tnsanlar arasında kavgalar, din ve siyaset yüzünden doğar. Yüzyillarca önce o zamanın akıllı adamlan düşünnıüşler, 'Öyle bir demek yapalım ki', demişler, 'insanlar din tartışmasını da siyaset tanışmasını da kapının dışında bıraksınlar, içeriye insan olarak çırılçıplak girsinler. Birbirlerini sevsinler, yardımlaşsmlar! Fena bir şey mi bu? Masonluğun esası budur. Din ve siyaset tartışmaliin yasaktır. Nitekim içimizde şeyhülislam vardır, kardinaller var, din adamlan var. Bir de masonlara dinsiz derler. Bu, Abdülhamid propagandasıdır, gözden düşürmek için. Bildiginiz gibi V. Murad masondı>. Abdülhamid, korkusundan, onu yeniden tahta çıkanriar diye Anadolu'ya propaganda yapnrmış. 'Masonlar dinsizdir' demiş. Oysa mason olmak için bir Allah'a inanmak şarttır. Bu, tüzüğümüzde bile var." Gençlik Vakfı ANKARA (UBA) Kuruluş çalışmaları bir süreden beri yürütülen Gençlik Vakfı'nın, yeni yılın ilk günlerinde resmen kurulacağı bildirildi. Vakfın kuruluş çalışmalarım yüruten Devlet Bakanı Cemil Çiçek, "Gençlik Vakfı'nın tek amacı, gençliğin daha iyi, daha bilınçli yetiştirilmesidir" dedi. Vakfın kuruluş çalışmalarıyla ilgili olarak bilgi veren Devlet Bakanı Cemil Çiçek, sürekli gelişip büyüyen Tiirkiye'de gençlerin devlet hizmetlerinden daha iyi yararlanmaları, gençlik sorunlannm kısa sürede çözümlenmesi amacıyla kurulmasını düşündükleri vakıf konusunda bakanltğında sürdürıilen çalışmaların son aşamaya geldiğini söyledi. Fotoğrafta harfler ışıktır İFSAK'ın düzenlediği 4. lstanbul Fotoğraf Günleri çerçevesinde yer alan Macar sanatçı îstvân Töth'un sergisi büyük ilgi gördü. "Anlar" isimli sergi çarşamba sona erecek. ERCAN YAZGAN tFSAK'ın 'lstanbul Fotoğraf Günleri' kapsamında Macar sanatçı tstvan Töth, Türkiye Emlâk Bankası'nın TünePdeki galerisinde "Anlar" isimli bir fotoğraf sergisi açtı. Çarşamba günü sona erecek sergide yer alan 100 fotoğrafta ağırlığı portreler oluşturuyor. Macaristan'ın ünlü sanatçılannın yani sıra kırsal kesimden de portreler var. Ve geriye kalanlar ise doğa fotografları... Çocukluğu köyde geçmiş tstvan Töth'un... "Doğa fotograflannı köye ve çocukluguma duydugum özlemim nedeniyle çektim. Onlan seyretmek ve o günleri anmak..." Ya portreler... Yüzlerinde okunan hüzün, acı, nefret... Geçmişin izlerini taşıyan derin kınşıkhklar ve genelde dramatik bir hava... Evlilik dışı ilişkisinden çocuğu olan kızına nefretle bakan bir baba, köyde dedikodu yaparak herkesi birbirine düşüren dışlanmış ihtiyarın nefretle bakışı (Nefret besleyen), yolun sonuna gelmiş yüzü kınş kırış olmuş bir ihtiyar (Zor bir yol), kör ressamın mahsun bakışlan (Tövbe), yaşlı kadının yalvarışları (Dua IIIIII)... Ağırhklı olarak dramatik bir hava var. Fakat sanatçı sadece dramatik konu çekmediğini belirtiyor... "Ben yalnız dram çekmiyorum, ama anyorum. tnsanlann sorunlanyla ilgileniyonım: izleyenlerde bir soru işareti bıraksın diye Ama bunun dışında yaşamın guzel yanlannı; sevgiyi, sevecenliği de çekijonım." Yanşmanın, bir amaç olamayacağını, fotoğrafın yaygınlaşmasında ve insanlara "bir seyler verebilmek ve kültürierini geliştirmek" için bir araç olması gerektığini belirtiyor sanatçı. Yaş altmış beş... Kırk yıldır aldığı ödüllerin sayısını hatırlamakta güçlük çekiyor... "Bugüne degin 72 kişisel sergi açtım. 2200'den fazla karma sergiye katıldım. 300 kadar uluslararası ödül aldım. 1979'da 'Bela Balazs' (Macaristan'da fotografa verilen en yüksek devlet ödülü), 198O'de de Photographic Society Of Amerika'nın "Asnn en iyi fotofrafçısı' ödülünü aldım." Unutulmaz yapıtlar çıkarmak için sadece "harika makineler" yetiyor mu acaba? Deklanşöre olur olmaz basmayla iş bitiyor mu?.. "Fotoğraf sanat mıdır? diye tarüşüıyor; benim görüşüm sanatbr, hem de sanat dallannın en genç olanı ve en agın... Fotografçının işi bir ressama göre çok zordur. Ressam haftalarca ugraşabilir ve istemedigi şeyleri tuvaline almayabilir. tsterse duşlediği gibi bitirir resmi. Fotoğrafçı için, zaman bazen bir sanivelik bir andır. Fotoğrafçı geniş görüşlü olmalıdır. Işıgını, korapozisyonunu bilmelidir. Fotoğrafta harfler ışıktır. Onlan bir yazı gibi okuyabilmelidir. Işıgı çok iyi kullanmalıyız ki ne anlatmak istediğirnizanlasılabilsin'.' Fotoğrafta kompozisyon, anlatım ve tekniğin önemini Ustüne basa basa vurguluyor Îstvân Töth. Hatta haber fotoğrafçılığında da .bu ölçülerin geçerli olduğunu yineliyor... "Bazen kompozisyonumu hazırlıyorum. Modele bakıyonım: Sanki karşımda farkh birisi dunıyor ve o zaman çekmiyorum. Bazen de temayı buluyorum, fakat ortam uygun degil o zaman da çekmiyorum. Gazete fotoğrafçılığında da bu geçerli olmalıdır. Kompozisyon, anlatım ve de teknik eksik olmamalıdır. Ama bir yangın anında yüksekten tenteye atlayan insanı çekiyorsak burada bu düzenlemeleri yerine getirmek zordur elbette Yine de en iyisini yapmak gerek." Macarfotoğrafustası Istvdn Töth istanbuVda Kamu arazileri ANKARA (UBA) Turizm Teşvik Kanunu çerçevesinde turizm yatırımlarının önemli bir teşvik unsuru olan kamu arazileri belirlendi. 12 bölgenin 5 bin yataklı turizm projeleri belirlenirken 14 bolgede de fızibilite çalışmaları hızlandınldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Çamyuva Güney Antalya Turizm Projesi, Antalya Kaleiçi Turizm Merkezi, Bolu Köroğlu Dağ Turizm Merkezi, Side, "Titreyengul Turizm Merkezi", Kuşadası Yat Limanı Turizm Projesi, SelçukPamucak Turizm Merkezi, Uludağ Ikinci Gelişim Bölgesi ile turizm alan ve merkezleri dışında yer alan Söke (Yenihisar Köyü Projesi), Ayvalık, Küçükköy Sahil Projesi, ÇeşmeÇiftlik Köyü Projesi, Ankara Altındağ Vakıf Apartmanları Projesi, Zonguldak'taki 8 Mağara Projeleri, yatırımcılara tahsis edildi. "Tebliğde hangi maddenin çevreye ne kadar verilebileeeğini ya da hangi maddelerin kesinlikle verilemeyecegini belirledik. tki tane kara liste var, bunlarda en tehlikeli maddelerle, tehlikeli maddeler var. Kara listede nükleer artıklar, bazı tanm ilaçlan, benzen, Mavi yengeçte yok ohııa tehlikesi önceleri iç piyasada tüketici olmadığı için bahkçılar tarafından öldürülen mavi yengeçler, son bir iki yıldır ihraç ediliyor. IZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) TürkiyeMe Guney Ege ve Akdeniz kıyılannda rastlanan mavi yengeçler ihracat nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Önceleri iç piyasada tüketimi olmadığı için balıkçılar tarafından ağları parçaladıkları gerekçesiyle öldürülen mavi yengeçler, son bir iki yılda ihraç edilebilir bir ürun olarak ekonomik değer kazandı. Bunun uzerine balıkçılar tarafından yoğun bir şekilde avlanmaya başlandı. üzmanlar bu konuda gereken önlemlerin alınmaması durumunda, Turkiye kıyılanndaki mavi yengeç neslinin yakın bir gelecekte tükeneceğini vurguladılar. ODTÜ Kıyı ve Liman Mühendisliği Araştırma Enstitüsü'den Doç. Dr. Erdal Özhan, konuyla ilgili olarak Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürluğü'ne yazı gönderdi ve mavi yengeçlerin avlanmasmın denetim altına alınmasını istedi. Özhan, yengeçler için koruma önlemlerinin getirilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye"de son bir iki yılda başlayan mavi yengeç avını "katliam" olarak nitelendiren Doç. Dr. Erdal Özhan, şunları söyledi: "Türkiye'de, mavi yengeç iiretimi özendirilmelidir. Ayrıca bu canlının avlanması konusunda da beUi kısıtlamalar getirilmelidir. Bu degerii canlı, Türkiye'nin iirün zenginligine sürekli katkıda bulunacak, ayrıca denetlenen miktarlarda yakalanan yengeçlerin gerçek degerleriyle dış pazarlara satımı sonucu önemli döviz girdisi saglanabilecektir." Doç. Dr. Erdal Özhan, yakın gelecekte koruma önlemlerinin alınmaması ve 1989 yılında yasanan katliamın sürmesi durumunda, Türkiye kıyılarındaki mavi yengeç türünun yok olabileceğine dikkat çekerek "Son birkaç yılda Köycegiz Dalyan Deltası'ndaki ve Karatay Ağyatan Gölü'ndeki mavi yengeçlerin sayısındaki azalma inamlmaz duzeydedir" dedi. Alınan bilgiye göre, balıkçılann kilosunu 800 liraya sattıkları mavi yengeçler, ltalya'daki balık pazarlarında kilosu 1520 bin liraya satılıyor. üzmanlar bilimsel adı "Calinedes Sapidus" olan mavi yengeçlerin dünyada da ender rastlanan bir tür olduğuna dikkat çekiyorlar. SomalVye APS ANKARA (AA) PTT'nin Acele Posta Servisi uygulamasına Somali de katıldı. Vatandaşlar, dünden itibaren her türlü mektup ve koliyi Somali'ye APS ile yollayabiliyorlar. Somali'nin de katılımıyla, APS bağlantısı olan ülke sayısı 17'ye yükseldi. AA Genel Müdür lekili ANKARA (AA) Anadolu Ajansı Genel Müdür Vekilliği'ne Behiç Ekşi getirildi. Yeni görevine dün başlayan Ekşi, AA Yönetim Kurulu Başkanvekilliği yapıyordu. AA Genel Müdürü Hüsamettin Çelebi, 31 Ocak 1989 tarihi itibarıyla görevinden istifa ederek izne ayrılmıştı. Zor Bir Yoldu Yoiun sonuna gelmiş ihtiyar ve yüzünde ışık kınşıklan. 'Filtre'ye bakanhk itirazı Muğla Belediyesi'nin bacalara fıltre takılması ile ilgili aldığı karara Bayındırlık ve tskân Bakanlığı karşı çıktı. Meslek Lisesi ve döner sermayesi olduğu için Orman Bölge MüdürMUGLA Muğla Belediyesi' lüğu bacalanna filtre takabilirken, nin hava kirlıliğine karşı aldığı ön 20 devlet dairesi belediyenin karalemler çerçevesinde bacalara filt nna karşı çıktı. re takılması zorunluluğuna BayınBelediyenin getirdiği zorunludırlık ve tskân BakanlığYnca karşı luk üzerine, ilgili daireler filtre taçıkıldı. Belediyenin aldığı karar kılması konusunda göruş almak dan sonra ilgili dairelerin yaptığı için Bayındırlık ve Iskân Bakanbaşvuruya Bayındırlık ve tskân lığı'na başvuruda bulundular. BaBakanlığı'ndan "Baca filtresinin kanlık, başvuru sonucu uygulakullanılması bakanlığımızca uy maya karşı çıktı. gun görulmemektedir" şeklinde Vali Yardımcısı Mecit Demirel yanıt verildi. şöyle dedi: ÖZCAN ÖZGÜR kanlığımızın göriişü istenmiş, ilgi yazıyla bakanlık göriişü belirtilmiştir. tlgi yazıda belirtildiği gibi bu zamana kadar bakanlığımızca yapımlan gerçekleştirilen yapımlann hiçbirinde baca filtresi uygulaması yapılmamış olup bakım ve işletme zorluklan ile piyasada yapılanlardan çeşitli uygulama neticesinde islenilen sonuç elde edilememiştir. " Öte yandan Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin gerekçenin yetersiz ve anlamsız olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Yöremizde en büyük yalınmlan olan Yatağan ve Yeniköy termik santrallannda yüzde 9.4 verimlilikte elektroslatik tip baca filtreleri kullamlmıştır. Keza Kemerköy Termik Santralı'nda da aynı tip baca filtresi kullamlacaktır. Durum böyle iken bakanlıgın 20 dairenin filtresi için ödeme yapmak istememesine anlam veremedik." 198&de 730 Mafyu cinayeti ROMA (AA) ttalya'da 1988 yılı içinde Kızıl Tugaylar adlı terör örgütü sadece bir kanlı eytem düzenlerken Mafya 730 cinayetle bu konuda ezici bir 'üstünlük' elde etti. Resmi istatistiklerde bu sayının geçen sene 705 olduğu, Mafya cinayetlerinde bir yıl içinde yüzde 3.5 oranında artış görüldüğü kaydediliyor. Polis verilerine göre Sicilya Mafyası 1988'de 289, Kalabriya bölgesindekiler 214, Napoli'dekiler ise 227 cinayet işledi. Son zamanlarda Muğla'da da hava kirliliğinin önemli ölçüde artması uzerine Muğla Belediyesi, bir karar alarak kaloriferli binaların tümüne filtre takma zorunluluğu getirdi. 103 kaloriferli binaya yapılan bildirimden sonra turistik Petek Oteli ile Endüstri "Beiediyenizce hava kirliliğinin önlenmesi için kaloriferli binalarda kalorifer bacalanna baca filtresi taktınlması çeşitli kunıluşlardan gelen keşif isteme yazılanndan anlaşılmaktadır. Ancak, baca fUtresi ödemesi konusunda Bayındırlık Müdürlügümüzce ba İNSAN HAKLARI 89
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle