Katalog

CUMHURtYET/8 HABERLER 14 OCAK 1989 Belediyeler borç batağında Belediye başkanlan, kısa vadeli borçlarda Iş Bankası'nı devreye sokan İller Bankası'm sıkıntmm kaynağı olarak göstehyor. Başkanlar, alınan kredi karşıhğında yüzde 87 faiz ödendiğini ve ayrıca İller Bankası'nın da yüzde 2 komisyon aldığını bildirdiler. MUSTAFA BALBAV tZMtR Belediyelerde "Lale Devri" sona erdi. Anakentlerden kasabalara, büyük illerden ilçelere kadar belediyelerin büyük çoğunluğu "borç batagı"nda. 198485'te gelirlerin bir miktar artmasıyla başlayan "büyük yaünmlar", yerini, "işçilerimizin maaşını nasıl öderiz" sorusuna bıraktı. Hakkâri ve Van'da işçilerin maaşı 5 aydır ödenmiyor. Denizli'de işçiler belediye ile "alacak" yüzünden raahkemelik. Özellikle son bir yıl içinde ciddi bir "para darboğazı"na giren belediyelerin boy hedeflerinin başında İller Bankası geliyor. Başkanlar, iller Bankası'm "kamuya hizmel amacıyla" değil, "ticaret için" çalışmakla suçluyor. Bunun nedeni ise İller Bankası'nın kısa avans niteliğindeki borçlarda İş Bankası'm devreye sokması. Böyle bir durumda, Iş Bankası'ndan İller Bankası adına kredi alan belediye, yıllık yaklaşık yüzde 87 faiz odüyor. Bunun yanında iller Bankası da yüzde 2 komisyon alıyor. Van Belediyesi iki yıl önce gelir "durumunu da dikkate alarak" 5 yıldızlı bir otel yapımına girmif, ama şimdi işçilerine 5 aydır maaş veremiyor. Başkan Çuaz, işçilerine loplam 500 milyon lira borcu olduğunu söylüyor, sonra da "hiddelle" devam ediyor: "Bizi yakan İller Bankası. Bunlar kamu kuruluşu nıu. ticarel müesseseleri mi ben anlamadım. Belediyenin sırtındanresmenticaret yapıyorlar. Sıkınlımızı anlaltığımızda tş Bankası'ndan kredi a;mamm sağladıiar, ama kendilerine yüzde 2 komisyon aldılar. Biz bu parayla kâr getirecek iş yapmıvoruz ki hizmet yapıyoruz. "Borç yiğidin kamçısıdır" atasözti kımilerine gore doğru olabilir, ama bu sözün belediyeler için geçerli olmadığı gözleniyor. Borca giren belediyenin eli kolu bağlanıyor. Bunun en somut örneği Hakkâri Belediyesi. Hakkâri Beiediyesi'nin uçan kuşa borcu var. Birmilyarlık borcun önemli bir bölümünu SSK, TEK, yedek parçacı, benzinci ve esnaf borçları oluşturuyor. Belediye Başkanı Şükrü Çallı, "Elimizde satacak yer de yok" diyor Darboğaza giren belediye başkanîarının başarısız sonuçlanan "Ankara ziyaretJeri" sonrasında başvurdukları önemli bir kazanç yolu gayri menkulleri satışa çıkarmak. Bu yolla biraz rahatlayan belediyeler, kalıcı çozüm bulamadıkları için kısa bir süre sonra yeniden sıkıntıya giriyorlar. Bu arada belediyenin "çok sıkıldığı için" maJlarını satışa çıkardığını düşünen bazı "uyanıklar" da satış sırasında çok düşuk fiyat teklif ediyorlar. Uşak Belediye Başkanı Şanal Öztop, bu duruma çok sinirJendiği için garajdaki dükkânların satışını iptal etmiş. Birçok belediye geçen yıl içinde gayri menkul satışı yoluyla gelir elde etme yolunagitti. İzmir Anakent Beiediyesi'nin de yaklaşık 2 milyar tutanndaki 19 gayri menkulü alıcı bekliyor. Yerel seçimlere 3 aydan daha kısa bir süre kala, "belediyelerin politik malzeme oiarak kullanıp kullanılmaması" konusu yeniden gundeme gelirken, geçen dönenıde bunun ilginç örnekleri görüldü. ANAP'lı olmayan belediyelerin Hazineden hiç yardım almaması, iki referandum ve erken genel seçim döneminde ANAP'lı belediyelere bağlanan ek olanaklar.. Usak'ın ANAP'lı Belediye Başkanı Şanal Öztop bu konuda "açık" konuşuyor. "Bir belediye başkanı hangi partidense onun dediğini kıramaz" diyor Öztop. Öztop, sınırları dışındaki ilçelere bile "hizmet" götürüyor. ama kendi işçisinı biraz "ihmal ediyor." Çünkü Uşak Belediyesi işçileri 2.5 ay hiç maaş almadan çalıştı. İşçilerin maaşı geçen hafta Hazineden ..ağlanan 150 milyon lirayla sağlandı. Muhalefet partilerinin belediye başkanlan ise "kılı kırk yarmak, yoğurdu üfleyerek jemek" zorunda. Çünkü onların gelir defterinde "Hazine yardıraı" diye bir bölüm yok. Örneğin Ordu Belediyesi kendisinden çok daha küçük bir il olan Rize'den daha az devlet yardımı alıyor. SHP'li Kırklareli Belediyesi'nde de durum aynı. Belediye Başkanı Ali Nazmi Üstündağ, "Çok şükür işçilerimizin parasını verebiliyoruz" diyor. Kırklareli Beiediyesi'nin geçen yıl 2.5 milyar olan bütçesi bu yıl sadece 100 milyonluk bir artışla 2.6 milyar lira olarak bağlandı. 'Büyük yatırımlar"yerini "işçilerimizinmaaşınınasılödeyebileceğiz?" sorusuna bıraktı VeremHAere gıda yurdımı DtYARBAKIR (AA) Diyarbakır Verem Savaş Derneği Sosyal Komitesi tarafından düzenlenen çay ve kermeste elde edılen gelirle 80 veremli hastaya gıda yardımı yapıldı. Diyarbakır 1 ve 2 nolu verem dispanserlerine kayıtlı 80 hasta ailesine un, yağ, şeker paketlenerek verildi. Hastalara toplam 3 milyon liralık gıda yardımı yapıldığı bildirildi. Kenan Evren konferansta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren dun Prof. Dr. Hatnza Eroğlu 'nun Türk Tarih Kurumu'nda verdiği, "Ataiürk'ün Üstun Kişiliği" konulu konferansmı izledi. Evren, ayrıca Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı'nı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bugun Muğla, Aydın, Manisa ve İzmir illerini kapsayan altı günlük bir yurt gezisine çıkıyor. Evren, bu gezisi sırasmda bazı okıılları eğitim ve oğretime açacak, çeşitli kuruluşlarda incelemeler yapacak. Evren 19 ocak perşembe günü Ankara'ya dönecek. IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Yine Cezaevleri İZMİR Haklı isiemlerle dolu bir mektup. Naızilli E Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlulerden geliyor. Mektup, "İnsanca yaşamak için mücadelemiz sürecektir" diye bitiyor. Hemen altında "Sevgiyle. dostlukla... Hoşçakalınız" deniliyor. Gündemde yerel seçimler var Türkiye yeni bir döneme hazırlanıyor. Partiler, aday adaylarını beliriemek için uğraşıyorlar. Onun için cezaevlerinde olup bitenler bir süre kamuoyunun gündeminden çıkar, yerine politika girer. Elimizdeki mektubun girişi şöyle başlıyor: "Bu yazı 17 ekimde Aydın Cezaevi'nde başlamış, 21 ekimden itibaren Nazilli E Tipi Cezaevi'nde sürdürmüş ve 18 kasımda sona erdirmiş olduğumuz açlık grevi tutumumuzla çerçevelendirilmiş bazı düşüncelerimizı aktarmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bıze bu konuda yardımcı olacağınıza ınanıyoruz" Mektupta soruyor içeridekiler: Bugünkü durumumuzla ilgili olarak neler söyleyebiliriz? Somut sorunlanmız nelerdir? Sorunları şöyle sıralanıyor: Öncelikle kitap, dergi gıbi yayınlarla ilgili sorunlanmız var Binlerle ifade edilecek sayıda kitabımız verilmemış durumda. Verilmesinde sakınca görülen yayınlar için getirilen 'Milli, manevi, ahlaki değerlerımize uygunluk' ölçütü, mahkemelerce, hakkında hertiangı bir yasaklama kararı konmayan kitaplarımızın yasaklanmasına gerekçe olabiliyor. Bir de 'Atatürk ilke ve inkılapları' ile ilişkilendırilerek konulan yasaklar var. 'Yasak' sıfatının, kitap ve dergiler için kullanılıyor olmasının çağdaşlık ya da çağ atlamacılık iddialan ile bir arada bulunabilmesi ayrı bir tartışma konusudur Biz şu anda, dışarısı için epeyce 'riskli' olmasına rağmen yine de okunabilir yayınlann ıçerisi için okunamaz görünmesini tartışıyoruz. Yoksa bu durum, dışarıdakiler için, milli, manevi ve ahlaki bakımlardan ve bir de Atatürk ilke vti inkılapları yonünde hazırlanmış bir 'tuzak' mıdır? Birbirleri ile ilişki kurabilecek durumda olan koğuşların, 'otoritenin korunması' adına birbirlerınden tecrit edilmesi söz konusudur. Bu tecrit politikası, sıradan haberleşme gereksınmelerimizin bile karşılanrhaması düzeyinde sürdürüimektedir. Kadın koğuşu bu alanda daha da katmerleşmiş bir tecriti yaşamaktadır. Dış kantınden, açık ve kapalı görüşlerde ve koli ile yiyecek malzemesı alınmaması, cezaevi mutfağının kullandırılmaması ve koğuşlara tüp ya da elektrık ocağı verilmemesinin yarattığı beslenme sorunumuzdan söz edelim. İaşe bedellerinde sağlanan 'artışlar'ın, yüksek enflasyon oranları karşısında hızla eridiği; yakınlarımızın, yine aynı nedenle para katkısından çok yiyecek malzemeleri biçiminde katkılarının bizim için büyük bir önem taşıdığı ortadadır. Cezaevi mutfagından her öğün genellikle tek çeşit yemek verildiğı bugünkü şartlarda çekıyor olduğumuz gizli açık açlığa mahkumiyetten kurtulmak için: İaşe bedellerinin arttırılmasını, cezaevi mutfağında yemek pişirebilmeyi, koğuşlara tüp ya da elektrik ocağı verilmesini, açık ve kapalı görüşlerde ve de koli ile gelen her türîü yiyecek malzemesinin alınmasını, istiyoruz. Dedekarguıoğlu için tören ANKARA (AA) Ankara'da geçen çarşamba günü ö'len eski Çorum milletvekillerinden Ali Dedekargınoğlu için TBMM'de dün bir tören düzenlendi. Törene, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, DYP Genel Başkanı Süleyman Dpmirel, miltetvekilleri, eski parlamenterler ve Dedekargınoğlu 'nun ailesi ve yakınları katıldılar. Dedekargınoğlu 'nun cenazesi, bugün memleketi olan Çorum'un Alaca ilçesinde toprağa verilecek. Erçetin'den Kurtfr önerge ANKARA (AA) SHP Edirne Milletvekili Fuat Erçetin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakant Fahrettin Kurt'un cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı 'na bir önerge vererek, elektriğe zam yapılmasmın nedenlerini sordu. Erçetin, geçen yıl elektriğe dört kez zam Fuat Erçetin yapılarak ftyattn ortalama san gibı çöken kar ve tipi nedeniyle yolu kapanan köylerde "kızaklı yaşam". yine vazgeçilmez ulaşım aracı. Deliklıtaş Köyü'nde rahatsızlanan Sait Türkkesiminde yaşayanları şaşk/na çeviriyor, ancak Doğu'nun tek değişmeyen men adlı kĞylıi, kızakla hastaneye yetiştirilmeye çalışılırken bir köylu de olası görüntusü, göz alabildığine uzanan beyazlık. Bitlis ve çevresine bir karaba bir kurt saldınsına karşı sılahı omuzda tetikte beklıyor. (Fotoğraf: AA) Doğu'nun ambülansı yuzde 75 arttırıldığını kaydederek bakan Kurt 'a şu soruyu yöneltti: Dünya petrol fîyatlarında bir azalma ö/duğu halde, elektrik enerjisinin yüzde 50'sinden çoğu hidroelektrik santrallarından üretildiği halde, bu zamları elektrik üretim maliyetindeki hangi değişiklikten dolayı yaptımz? SHP Şişli'de görev teslimi htanbul Haber Servisi Genel merkezce atanan yeni İsıanbul il yönenminin gorevden aldığı SHP'nin Şişli ılçe yonetımi dün görev teslimi yaptı. tlçe merkezinde dun akşam gerçekleştiriien görev teslimine, göreve getirıle,n Fikrel Yılmaz başkanlığmdpkıyeniyoneıim, parti binasmda odaya kapanarak katılmadı. Gorevden ahnan SHPŞisli ilçe yonetimi adına konuşan eski ilçe başkanı Cafer Özerkoç, "Garaj toplantıstndan sonra tırpantanan yönetimimiz, Ankara'dakilerin kapısında yulvanp yakannayucaklardır. Bunlar SHP için iyi şeyler des.il diye konuşıu. SHP isıanbul Şış/i seçim çevresi milletvekili Mehınet Ali Eren deyaptığı konuşmada, SHP Şiş/i ilçesinın bazı odaklara hedef gosterildiği duşüncesiniyineley erek "Bunlar çirkin ithamlardı. Cumhuriyet savaltğınayapılan ihbarın ne kadar haksız olduğunu kanıtlaınak için burayageldim"dedi. Eren, ozeıle şunları söyledi: "Parıiınizin içini karışttrıp duruyorlar. Bu dış bağlantıh olabitir, partinin içindekı birıakııngııçler var bu işin içinde. D;j odaklar da var bu isin içinde..." Nihat Behram'ın kitabına Ankara DGM'ce taksit taksit el kondu Basılmamış kitaba toplatma kararı TURAN YILMAZ ANKARA Nihat Behram'ın "Hayann Tanıklığında, Yürekleri Şafakta Kıvılcımlar ' adlı henüz basılmamış kitabı, Ankara DGM'ce "taksit taksit" toplatıldı. Üç bölümden oluşan, ancak henüz basımı tamamlanmadığı için birbirinden ayn duran bu bölumlerden metin kısmını "suç unsuru taşıyan kitap", ikinci bölümUnü "poster", üçüncü bölümünü de "broşiir" olarak değerlendiren Ankara DGM, ilk iki bölüm için toplatma kararı verdi, uçüncü bölümde ise suç unsuru bulmadı. Toplatılmayan bölümü de halen "müsadere" altında bulunan kitabın ilk iki bölümü için "Türk HaJk Kurtuluş Ordusu'nu övmek", "Kürtçülük ve bölücülük yapmak" ve "kanunun snç saydığı fiili övmek" suçlamaları getirildi. Kitabın toplatılma öyküsü, 5 gün süreyle Ankara Emniyeti'nde tutulan Yurt Kitap Yayıncılık'ın sahibi Ünsal Öztürk'ün anlatımlarına göre şöyle gelişti: "Kitabın Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın renkli fotograflanndan oluşan ve birinci bamur kagıt baskılı 'albüm' bölümü, ucuza çıkarmak için Mine Ofset'te bastınldı. Diğer iki bölümü ise Özkan Matbaası zaten basıyordu. Kitabın teknik işlerini ise R Prodüksiyon sahibi Bilal Giineş yaptı. Ancak Mine Ofset'teki bölüm, daha da ucuza çıksın diye 5070 boyutundaki kağıtlara bastınldı. Fotoğrafian gören Mine Ofset sahibi Şaban Hersan, 'Siz Deniz Gezmiş'lerin fotoğrafını bastırıyorsunuz, bu yasak değil mi?' diye kuşkulandı. Matbaacı Hersan, giiçlükJe ikna edildi. Önceki cumartesi günü yaşanan bu olayda henıiz ikna olan Hersan, aksam 18.00 sıralannda işyerini çok sayıda polisin çepeçevre sardığını görünce neye uğradığını şaşırdı. Güvenlik Şubesi'nden Başkomiser Mustafa Yıldırım'ın emrindeki ekip, 'Bunlar afiş' diye kitabın bu bolümüne el koymuştu bile. Henüz ortada bir toplatma kararı yoktu. Ama olay. DGM Savcı Yardımcısı Ülkü Coşkun'un sözlü emri ile gelişiyordu. Emniyet Basın Büro Amiri Yıldınm, yılların tecrübesiyle basılanlann 'afiş' olmadığını tespit etmiş. bu tespitini de lelefonla 'irtibat' kurdoğu Savcı Coşkun'a aklarmışü. Ama Öztürk un işittigine göre Coşkun, 'Ben anlamam, basam da bastıranı da aracıyı da basılanı da toplayıp getirin' diyordu. Öyle de oldu." ma karan ile karşılaştı. Bu kararla, "suç işlendiğina dair bulgular görüldügünden" kitabın metin kısmı toplatılıyordu. Yedek uye bu bölümde, "Türkiye'de MarksistLeninisl silahlı halk savası yoluyla komünist bir idare kurmak için mucadele eden, kuruculuğunu ve yöneticiliğini Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan'ın vaptığı Türk Halk Kurtuluş Ordusu'nun eylem ve faaliyetlerini övmek", fiillerini, ayrıca "halkı suç işlemeye tahrik ve teşvik, balkı sınıf farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tabrik ve teşvik ile Kürlçülük ve bölücülük propagandası"nı saptamıştı. Yedek ü>e, yalnız l'otoğrafların bulunduğu ikinci bölum ile yine Behram'ın bir şiirinin de yer aldığı fotoğraflı üçüncü böKitabın "akıbeti"ni araştıran İüm için ise "müstakil mahiyet arz Öztürk, ilk olarak DGM yedek ettikleri" ve "suç unsuru taşımadıklan" gerekçesiyle topüyeliğinin 20 aralık tarihli toplatlatma kararı vermedi. Savcılık buna itiraz etti. 23 aralıkta toplanan uç kişilik DGM heyeti, kenar boşluklarma tasarruf olsun diye Behram'ın kitaplarının tanıtım yazılannın da bastırıldığı bölümlerden "poster" olarak nitelenenin "çok miktarda basılmış olmasım" da göz önünde bulundurarak, "kanunun suç saydığı fiili övdüğü" savıyla toplattırdı. Kitap bölümlerinden "broşür" olarak niteleneni hakkında ise herhangi bir toplatma karan verilmedi. Öztürk, bu bolümün ise halen "müsadere" altında bulunduğunu, kendisine verilmediğini söyledi. Özturk şimdi, "Kitabı bastıramadığıma mı. 5 gün emnivette kalışıma mı, yoksa 10 milyonun üzerindeki zararıma mı yanayım?" diye soruyor. VEFAT Udi, bestekâr Şençalar tSTANBUL (AA) TRT İstanbul Radyosu Sanatçılarmdan Udi ve bestekâr Şençalar oldu. 77 yaşında ölen Kadri Şençalar için bugün İstanbul Radyosu 'nda tören yapılacak. Sençe/ar 'ın cenazesi, törenden sonra Şişli Camii'nde kılınacak ikindi namazımn ardmdan Feriköy Mezarlığı 'nda toprağa verilecek. istanbul Belediyesi Konservatuarı eski öğretmenlerinden olan Şençalar'ın ud ntetodu bulunuyor. M.Ç.'ye yeni darbe tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) "Diişünce suçlusu" olarak hakkında DGM'ce 10 yıl hapis istemiyle dava açılan Karataş Lisesi birinci sınıf öğrencisi M.Ç.'na okuldan uzaklastırma cezası verildi. Halen "Komünizm propagandası yapacak bilincte olup olmadığı "saptanmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem Merkezi'nde testlerden gecirilmekte olan M.Ç. hakkmdaki bu karar Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderildi. DGM'de yargılanmasmın yapılıp yapılmaması konusunda net bir görüşe vanlmadan okul yönetiminin böyle bir cezaya başvurması "ilginç" bulundu. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan okul müdiiru Turhan Baysal şuruarı söyledi: "M.'nin ailesi olaydan iki gün sonra okuia başvurarak tasdiknamesini aldı. Biz bu arada M. hakkında açtıgımız disiplin soruşturmasını çabuklaştırarak hazırladığımız dosyayı Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne ulaştııtfık. Okulumuz disiplin kurulu M.'ye okuldan uzaklastırma cezası verilmesini kararlaştırdı." M.'nin annesi Cavidan Çalayoğlu ise okula gidip tasdikname almadıklarını, oğlu hakkında verilen uzaklastırma cezasından da .haberdar edilmediklerini söyledi. Karataş Lisesi Dsiplin Kurulu'nun verdifi okuldan uzaklastırma cezasına ilişkin karar dosyasının bakanlığa iletildiği oğrenildi. 'Düşünce suçlusu* okuldan atddı BfttönReyonlarnmzda, bötunçeşttkrimizde. ERKEK KABAN BLAZEH CEKET 89.000 Modaya uygun çizgi ve renklerde. yerli ve yabancı hajıka koleksiyonlar... Paltolar, mantolar, montlar. kabanlar, takım elbiseler, ceketler, pantolonlar... Trikolar... MENerkek çeşitleri... Her türdekumaşlar. 79.000 ve aJcsesuariarTMobılya, mefruşat, halu perddikler... Ekktrikli ev aletleri, züccaciye... Oyuncaklar... Liste başı plak ve kasetler... Kaliteli yüzlerce çeşit hepsi birarada... Hepsi indirimli. 'YE KADAR Uh YENÎ KARAMÜRSEL İSTANBUL.ŞişliSultanhamamKadıköyÜsküdarPendikYalovaB.ÇekmeceUnkapanıYeniLeventSıracevizler /ANKARA: KızılayUlus/ İZMİRBURSAİZMİTADAPAZARIADANA MERSİNGAZİANTEPİSKENDERLNKARADENİZ EREĞLİSAMSUNAYVALIKEDREMİTMALATYAELAZIĞKONYA ERZURUM C C ayakkabüar, (izmeler, tuhaliye çeşrileri... En ünlü markaJarm kayak takımlan ve kayai kıyafetleh... Ve de sezonla ilgjsi olmadığı halde en ünlü markaların kozmetik ürünleri ve parfümeri çeşitleri... Müzik aletleri, saatler, fotoğraf makineleri, hediyelik eşyalar "BüyükMagaza'daJBuytîklndirirrLr