19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Bush habineyi tamamladı WASHINGTON (AA) ABD'nin 20 ocakta görevi devralacak olan başkanı George Bush, kabine üyelerinin hepsini belirledi. Bush, son olarak açık olan enerji bakanlığı görevine Amiral James Watkins'i tayin ederken, uyuşturucuyla mücadelenin başma eski Eğitim Bakanı William Bennett'i atadı. 61 yaşmdaki emekli Amiral Watkins, nükleer konularda uzmanlığıyla tanımyor ve ABD'nin deniz tatbikallanmn komutanlığım yapmış bir kişi. Filistin'e Avrupalı ilgisi İngiliz Dışişleri Bakan Yardımcısı Waldgrave'in Tunus'taki temasları, muhalefetin gölge Dışişleri Bakanı Kaufmann'ın Arafat'la görüşmesi ve Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey'in îsrail'e çağnsı tngiltere'nin "tarihi sorumluluğundan dolayı başlattığt atak" olarak yorumlamyor. Dış Haberler Servisi Ortadoğu sorununun çözümüne ilişkin gelişmelerde son aylarda gözle görülür bir hızlanma yaşanırken Batı Avrupa'mn soruna ilgisi de giderek artıyor. İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı William Waldgrave'in FKÖ lideri Yaser Arafat'la görüşmek üzeıe dün Tunus'agelmesi, Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'ın Körfez ülkelerine yaptığı gezinin sonunda Îsrail'e, "Banş şansını değertendirmasının bir işareti olarak göriilüyor. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in haberine göre İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı William VValdgrave FKÖ lideri Yaser Arafat'la görüşmek üzere önceki gece Tunus'a gitti. VValdgrave'den önce de çarşamba günü İngiliz ana muhalefet partisinin "gölge dışişleri bakanı" Gerald Kaufmann Arafat'la görüşmüştü. Arafat, Kaufmann ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklarnada, "İngillere'nin Ortadoğu sonınundaki tarihi, siyasi ve ahlaki sorumluluguna" dikkat çekmişti. Aratat Avnıpa'dan yakın iigi. mesi" çağnsında bulunması, İngiltere'de muhalefetteki Işçi Partisi'nin "gölge dışişleri bakanı" Gerald Kaufmann'ın önceki gün Yaser Arafat'la görüşmesi, îngiltere'nin bir zamanlar nüfuz sahibi olduğu Filistinle ilgili manevi Şa«ir Baskılar artıyor. bir sorumluluk duyduğu şeklinde yorumlandı. Fransa'da da önceki gün başlayan Ortadoğu sorunuyla ilgili bir konferansta 4 İsrailli milletvekili ile FKÖ'lü yöneticilerin bir araya getirilmesi Batı Avrupa'mn soruna ilgisinin artİngiltere'nin Filistin sorununa bu "yakın ilgisini" değerlendiren BBC de gelişmeleri şöyle yorumladı: "İngiltere adeta eski dönemlerin hatalannı telafi elmek istercesine, imparatorluk dönemine öykünmese olmaz. 50 yıl önce Filistin'i İngiltere yönetiyordu. Arap ve Yahudilere ayuı anda birbirleriyle çelişen vaatlerde bulunuyor, her iki tarafın da nefretini kazanıyordu. Bugıin ihtiyar aslanın artık dişi kalmadı. İkinci derecede bir güç oldu. A n a Ortadoğu yumağını çözmede İngiltere'nin hâlâ sonımluluğu olduğu söyleniyor." İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe da Körfez ülkelerine yaptığı geziyi tamamlarken verdiği demeçte ayru yönde konuşarak "Bizim de çok uzun süren bu acı sonında üzerimize diişeni yapmamız önemlidir. İsrail elbette terorden çok acı çekmiştir. Ancak bu fırsatı, banş fırsatını kaçırmamalannı da onlara telkin ettirn" dedi. İngiliz Dışişleri Bakan Yardımcısı Waldgrave'in önümüzdeki mart ayında da İsrail'e gitmeyi planladığı bildirildı. Paris muhabirimiz Sabetay Varol'un haberine göre FKÖ'lü üst düzey yöneticilerle 4 İsrailli parlamenter de bir Batı Avrupa ülkesinde ilk kez bir araya geldiler. Fransa'mn senato binasında düzenlenen "Avrupa, Ortadoğu sorununa politik bir çözüm için nasıl katkıda bulunabilir?" konulu bir seminere katılan 4 İsrailli parlamenterin, FKÖ'lü yöneticilerle yüz yüze gelmesi, kimyasal silahlar konferansı için Paris'te bulunan yüzlerce yabancı basın mensubunun da büyük ilgisiyle karşılaştı. İsrailli parlamenterler, ülkelerindeki "Terörist örgiıt FKÖ ile gorüşme yasağına" rağmen aynı salonda bulunmayı göze aldılar. Söz konusu parlamenterlerin İsrail'e dönüşte dokunulmazlıklarının bile tehlikeye girebileceği bildiriliyor. Paris'teki seminerde, Fransa devlet hiyerarşisinde önemli bir yeri bulunan Edgard Pisani'nin ve önemli siyasi yorumcuların bulunması dikkat çekerken seminerin düzenlenmesindeki amaçlardan birinin "AT'nin Ortadofu'daki banş valsine çekilmesi" olduğu da kaydedildi. Öte yandan İ>rail Başbakam Izak Şamir, Avrupa Topluluğu ulkelerini, FKÖ ile "aşk ilişkisi" içinde olmakla suçladı. Şamır, dun yaptığı bir açıklamada, AT'yi, israil'i "anlayamamakla" itham etti ve şunlan soyledi: "AT ülkeleri, FKÖ ile anlayamadığım bir aşk ilişkisi içindeler. AT bizi FKÖ ile birbirimize yaklaştıramaz. Bu. sadece bizim elimizde olan bir şe>. Avrupa bizim nivetimizi anlayamıyor. AT'nin Ortadoğu'da ekonomik \e coğrafi çıkarlan var, ancak kimseye çözilm dayatmaja haklan >ok." Bu arada, AT dönem başkanı İspanya Dışişleri Bakanı Francisco Fernandez Ordonez'in, AT'nin, uluslararası konferans yapılması ve FKÖ'nun de bu forumda yer alması hakkındaki gorüşlerıni iletmek üzere, bugun İsrail'e gelmesi bekleniyor. tngiliz Bakan Yardımcm Waldgrave, Tunus'ta FKÖ lideri Arafat'la görüştü DUN\ADA BUGUK AUSIRMEN Allah Versin Gerçekten her alanda ölçüler, ölçüsüzce Kaçıyor. Hasan Cemal dünkü yazısına, "Ölçüler Kaçarken..." başlığını atmış. Dünkü gazeteler, her alanda ölçülerin kaçtığınm başka örnekteriyle de doluydu. Başbakan hanedan yaşamını savunuyor her yerde. Oğlu Ahmet Özal'ın kurallara aykırı olarak VİP salonuna alınmasını da doğal karşılıyor. Aileye tanınmış her türlü ayrıcalığı do ğal görüyor Sayın Ozal. Her ayrıcalık için bir açıklaması da var. Örneğin Ahmet Özal1 ın VİP muamelesı görmesini, ailesine yönelik tehditle açıklıyor Sayın Başbakan. Pekı ya aileden ülkeye yönelen tehdide ne demelı? Çalıştırılmayan bir yasama organı, hiçbir yolsuzluğun üstüne gidemeyen bir parlamento, hanedanın yanında esamesi okunmayan bakanlar ve keyfi kararlarla varılan nokta, çökmüş bir ekonomi, allak bullak olmuş toplumsal yapı, hastane kapılannda çile, karakollarda zulüm, sorgularda ve hapishanelerde işkence, düşüncenin her türlüsune baskıyla yönetilmeye çalışılan bir toplum. Ve Sayın Özal, hanedanın başı, tam bir umursamazlıkla, aldırmazlıkla kendi hesaplarını uygulamaya çalışıyor. Sayın Özal, yerel seçımlerle Çankaya yarışının bir ilgisi olmadığını söyleyerek, tansiyonu düşürmeye çalışıyor. Acaba Turgut Bey bilmiyor mu ki sürekli Meclisi tatile göndererek, her türlü yolsuzluk dosyasını hasıraltı ederek de artık durumunu kurtaramaz. Türkiye bir süredir, iktidar çoğunluğunun doğru dürüst yasa bile çıkarmayı becerememesı yüzünden, devletın yurttaşa yasalarla tuzak kurduğu, kimi polislerin karakollarda hak arayan yurttaşlara karşı pusuya yattığı bir ülke haline gelmış bulunuyor. Tüm dünyada petrolfiyaflarıdüşerken, sürekli akaryakıta zam getirerek, piyasada satılan benzinin hemen hemen dörtte üçünü, devtet haracı olarak keserek dahi yürütemiyor ekonomiyi Özal. Bugün Meclis kilitlenmiş çalışamıyor, çahştınlmıyor, ne yasama gorevinı yapabiliyor parlamento ne de denetleme. Bugün artık yürütme. konuta ve aile meclisine kaymış iktidar hanedanının elınde, bir ikisinin dışında bakanlar, müsteşar kadar bile ağırlık taşımıyorlar. Yolsuzluklar diz boyu, ama hiçbirinin fazla üzerine gidilemiyor Büyük kentlerde, kıyı yağması, tepe yağması, arsa yağması bitmiş, deniz yağması başlamış, ülkenin tüm kurumları felç olmuş, artık ışçi, ücretli, köylü ve memurun yanı sıra, her zaman onlara oranla tuzu kuru olan esnaf bile dayanma gücünün sınırına gelmiş, varlık yokluk savaşımı veriyor. Piyasada iflasların çorap söküğü gibi birbirini izleyeceği günlerin eşiğine gelip dayanmıştz, siftah etmeden günü deviren dükkâncılar yakınıyorlar. İnsan haklan savunucuları kovuşturulurken, hayali ihracatçılara hapis cezası verilmesini, Başbakanlık önlemeye çalışıyor. Hayalıcıler lobi oluşturmuşlar, yetkilileri etkileme çabasındalar. işte Türkiye'nin görüntüsü bu. Bu görüntü, 6 yıllık Özal iktidarının eseridir. Acaba Sayın Özal, bu görüntüye ek olarak bir de yerel seçimlerde oy yitirmesi halinde Çankaya'ya çıkmasının olanaksızhğını hâlâ göremiyor mu? Acaba Sayın Özal. hanedan saltanatının hesabını bir gün ödemek zorunda olduğunu hâlâ anlarmyor mu? Ûyle bir hanedan ki tüm kararlar aile meclisi içinde alınıyor ve hanedan saltanatı, kimi aile bireylerini, TL. değil dolar milyarderi yapıyor Aile içindeki işbitirıcilerin bir kısmı köşeyi dönüyor ve bu arada ailenin kararlarıyla yurttaş kan ağlıyor. Tüm bu gelişmeler karşısında, tıpkı biraderi Korkut Bey gibi Turgut Bey de Allah'tan başka kimseye hesap vermeyeceğini söyleyebiliyor. Turgut Bey de biraderi Korkut Bey gibi Allah'tan başka kimseye hesap vermesin bakalım. Ama aynı Turgut Bey, yaşamını zehir ettiği halkın karşısına geçip oy ısteyecektir. İşte o zaman halktan da hakettiği cevabı alacaktır: Allah versin! Mucize yulanlandı MOSKOVA (AA) SSCB'nin Ermenistan Cumhuriyeü 'ndeki Leninakan'da altı kişinin depremden 35 gün sonra enkaz altından sağ olarak çıkarıldığı haberi, Leninakan Parti Komitesi'nin bir yetkilisi tarafından yalanlandı. Yetkili Şiroyan böyle bir şeyin zaten mümkün olmadığını söyleyerek "maalesef mucize gerçekleşmedi" dedi. Söz konusu kişilerin kurtarıldığından hiç kimsenin haberi olmadığını belirten Şiroyan, bunlardan Sovyet televizyonunda konuşan Aikaz Akoplan'ın, Leninakan 'da kendisini kimse görmediği halde birdenbire Erivan'da ortaya çıkmastnın şaşırtıa olduğunu belirtti. Güney Kore'de grevler Guney Kore'de, aylardır suren yönetım aleytıtan öğrenci göstenlerinin yanı sıra ekonomik bunahmdan etkilenen işçiler de çeşitli sanayı tesislerınde grevlere başladılar. Ulkenin önde gelen ağır sanayi uretim tesislerinden Hyımdai'de önceki gün greve giden işçilerle, greve karşı olanlar arasında meydana gelen çatışmalarda çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildı. Işçi grupları arasındaki çatışmalardan sonra aralarından bazı arkadaşlarının gözaltına alınmasmı protesto eden binlerce grevci. polis karakolu önünde oturma eylemi yaptıla Arkadaşları serbest bırakılana kaüaeylemi sürdureceklerini belirten işçiler, daha sonra polis tarafından ^ağıtıldı. (Fotoğraf: Reuler) F. Almanya'da uçak kazası W1ESMOOR (AA) Federal Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaleti sımrları içinde dün sabah meydana gelen uçak kazasında, havada üç uçak çarptştı. Alman Hava Kuvvetleri'nden alman bilgiye göre kaza, tngiliz Hava Kuvvetleri'ne ait bir Tornado savaş uçağı ile Alman Hava Kuvvetleri'ne ait iki Alfajet savaş uçağımn havada çarpışması sonucu meydana geldi. Kazada, Tornado ile bir Alfajet havada infilak ederek düştü, diğer Alfajet ise hasar görmesine rağmen Jever Hava Üssü'ne inmeyi başardı. Partinin seçim platformu açıklandı iki gün sonra seçım platformunu oluşturdu. Platformla ilgili olarak yayımlanan bildiride yaklaşık dört yıl önce uygulamaya konulan reform politikalarından henüz istenilen sonucun lam anlamıyla elde edilemediği belirtildi. Ancak bildiride, "Bütün Sovyet vatandaşları, önümüzdeki yıllarda daha iyi yaşam koşullanna kavuşacaklanndan emin olabilirler" ifadesine >er verilerek reformların SBKP Merkez Komitesi, 2250 olumlu sonuçlannın ahnacağı vaüyeli Halk Temsilcileri Meclisi' at edildi. ne girecek 100 kişilik kontenjaruru Sovyet resmi haber ajansı TASS "merkez yoklaması" ile seçtikten tarafından tam metni yayımlanan MOSKOVA (Ajanslar) SSCB Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından 26 martta yapılacak Halk Temsilcileri Meclis seçimi dolayısıyla önceki gün yayımlanan bildiride Mihail Gorbaçov'un ban reformlarının istenilen yolda "ileriemediği", ancak "partinin hedefinin, önümüzdeki yıllarda halkı daha iyi yaşam koşullanna kavuşrurmak" olduğu belirtildi. SCB SBKP Merkez Komitesi, Halk Temsilcileri Meclisi seçimleri için hazırladığı platförmda en önemli sorunun gıda maddeleri sıkıntısı olduğunu belirtti. seçim bildirisinde "Sanayiinin bütün dallannda ban askeri tesisler dahil sivil halkın gereksinimlerini karşüamak amaayla değişiklikler yapılacağı" belirtildi. Sovyet halkının en önemli sorununun gıda maddelerinin sağlanması" olduğu ve Merkez Komitesi'nin bu konunun çözümienmesi amacıyla önümüzdeki günlerde yeniden toplanacağı bildirildı. Bildiride, bazı askeri tesislerin "sivil amaçla" üretim yapacaklan ve barışa hizmet edecekleri, bununla birlikte savunma ve güvenlik sorunlanna gereken önemin verileceği kaydedildi. Seçim platforrounda, herkesin yasalar önünde eşit haklara sahip olması için var olan yargı sisteminin "kişi haklanm" güçlendiren bir biçimde yeni yasalarla onanlmasıdaöngörulüyor. Ülkedeki 15 cumhuriyetin, Sovyetler esasına dayalı olarak "hükümranlık"larını güçlendirerek ulus haklarının genişletilmesi hedefleniyor. Merkez komitesi seçim platformunda dış politika konularına da yer verildi. Bildiride, "soğuk savaşın gerilediği"ne işaret edilerek Orta Menzilli Nükleer Füzelerin (INF) Yok Edilmesi Antlaşması'nın ardından uzun menzilli nükleer silahların indirimi konusunda yeni adımlar atılabileceği belirtildi. Afganistan konusunda da Cenevre Antlaşması'nın hayata geçirilmesi ve sorunun bir an önce çözümienmesi için çaba sarf edildiği kaydedildi. Dl$ BASIN Komünizm ve ırkçılık Uç haftadan beri Çin üniversitelerini kasıp kavuran ırkçı gösıeriler Çin'den, onun "açıktık" politikasıyla hiç de bağdaşmayan bir imaj veriyorlar. Yıllardır alttan aita varlığmı duyuran bu ırkçılık bazı Afrikah siyah öğrencilerin hedef oldukları şiddet olaylarıyia uluslararası bir boyut kazandı: Pekin'de görevli Afrikalı diplomatlar ve daha sonra Afrika Birtiği Örgütü işe kanştılar. Çin'in Üçüncu Dünsa nezdindeki imajt hiç kuşkıuuz ciddi bir yara aldı. Mao Zedung'un, üikesini Sovyetler Birliği ile rekabet halinde ve Afrika'da pek çok ülkeye bedava hatta siyasal karşıhk beklemeksizin örnek olmasını istediği larzda yardım yaptığı, sözgelimi Tanzanya Zambiya demiryolu hattını insa ettiği, böylece Çin'i AsyaAfrika dayanışmasının bir modeli yaptığı günler gerilerde kaldı. Ama o dönemde bile "küçük kızıt kitap"tan .^syalüann yabancılar konusundaki yanlış kanılarmı. önyargılarını düzeltme, hele Çinli kızlarla çıkan "siyah şeytanlar"a karşı hasmane duygular beslemelerini önleyemezdi. Nankin ya da Pekin'deki ürtiversite kampüslerindeki son olaylar hiç su götürmeyecek şekilde ırkçı nitetiktedir. Yüz kadar ülkeden gelen iki bin öğrencinin Pekin hükümetinden aldıkları bursların, Çinli öğrencilerin burslanndan on kat fazla olması da olayın bir parçası. Çinli öğrenciler, kendilerinden aşağı gördüklert ve onlardan A1DS bulaşmasmdan korktuklan siyahlara karşı duyduklan içgüdüsel hıncın yanı sıra, onların kendilerinden daha iyi koşuilarda yaşamalarına katianamıyorlar. Bu olaylar hiç kuşkusuz ne ilktir ne de son. Bugün Çin'i sarsan şekilde eski dogmalann tartışma konusu yapılması ve açıklık hiç de "Uerki" nitelikte olmayan birtakım « k i alışkanlıklann, tavırlann hâlâ tutunduğunu ortaya çıkardı. (11 Ocak) ONN MICHEL NAUFAL diler. Bu değişmez unsurların başında tsraMOSKOVA (AA) il'in FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi olaLübnan'ın iki başlı hüküSovyetler Birliği Dışişleri rak tanımayı reddedişi ve FKÖ ile her türlü metinin Suriye'nin desteğine Bakanı Eduard görüşmeyi dışlaması geliyor. sahip Müslüman Başbakam Şevardnadze, beklenmedik Selim Hoss'laörtadoğu'daki tkinci bir unsur; Filistin toprağı üzerinde bir ziyaret için dün son gelişmeler konusunda bir bir Filistin devleti kurulmasına olan muhaleAfganistan'ın başkenti fettir. Üçüncü unsur olarak Kudüs'ün statusöyleşi yaptık. Selim Hoss'a KabiVe gittL Sovyet resmi sü konusunu sayabiliriz. İsrail yetkilileri uzun sorduğumuz ilk soru şu oldu: haber ajansı TASS, zamandır bu statü konusunda herhangi bir Ortadoğu'da, özellikle Şevardnadze'nin ziyareti ile gorüşme yapmak istemediklerini belirtiyorlar. ilgili ayrıntılı bilgi vermedi. Filistin devletinin ilanı ve Bu değişmez unsurlar yeni Filistin im'siyatifiFKÖABD diyaloğunun başSovyet Dışişleri Bakanı'nm nin temelini oluşturuyor. Israil'in, Filistin lamasından sonra durum ne bu ziyareti, Cenevre'de Ulusal Konseyi'nin aldığı kararlara ve FKÖ merkezde sizce? geçen yıl imzalanan HOSS iki super güç arasındaki yeni iliş lideri ile yürütme komi.esinin attığı adımlaanlaşma uyarmca, kilerin bir ürünü olan uluslararası yumuşa ra şiddetle tepki göstermesi de buna bağlıdır. Afganistan'daki Sovyet İsrail'in baltalayıcı politikasının ışığında göma dünya çapında, özellikle de Ortadoğu'da askerlerinin geri çekilmesinin tamamlanacağı etkisini duyuruyor. Iraklran savaşında ateş rünür gelecekte elle tutulur bir sonuç alınakes ilan edilmesi gibi olumlu yansımalan da bilecek gibi gelmiyor bana. FKÖ, güç dengetarihten bir ay öncesine ha önce de olmuştu. Ancak Filistin sorunuy sini değiştirmeyi başarsa, Yahudi devletini rastlıyor. Şevardnadze KabiVe gitti Israil, Lübnarfa saldırabilir îsrail genel seçimleri sırasında daha güçlen Lübnan'ın Müslüman Başbakam Selim Hoss'un Cumhuriyet î? demeci Butto'dan çözüm arayışı İSLAMABAD (AA) Pakistan Başbakam Benazir Butto, Afganistan sorununun siyasi çözümünden yana olduklarmı söyledi. Bayan Butto, umre ziyareti için gittiği Suudi Arabistan'dan dönüşünde düzenlediği basın toplantısmda, "Pakistan, Afgan sorununun askeri değil siyasi yollardan çözümünün çok iyi olacağını düşünüyor" dedi. HOSS Bu gelişmelerin İsrail'i, durumu lehine çevirmek amacıyla bir askeri operasyon yapmaya itmesinden korkuyorum. Bu durumda Lübnan'ın kurban seçilmesinden korktuğumuzu gizlemeyeceğim. Çünkü İsrail daDış Haberler Servisi Federal ha önce her zaman bu doğruJtuda açıklama Almanya'daki bazı firmalarııı, lar yapmıştı. Korkumuz temelsiz değildir. Libya'nın Rabta kentindeki kim Lübnan'daki ikilem konusunda Türki yasal silah ürettildiği öne sürülen tesisin kurulmasına yardımcı olye'nin bir arabuluculuk rolü olabilir mi? duğu yolundaki iddialar yoğunlaHOSS Olaylann şimdiki durumunda dı şırken, Bonn'daki federal savcışardan bir aracılığın güçlükleri muhtemelen lık İmhausenC'hemie firması arttıracağı kanısındayim. Fransa ve Vatikan' hakkında soruşıurma açıldığını ın aracılık girişimleri başarısızlığa uğramıştı. duyurdu. Lübnan sorununda iki ana yol vardır: Biri Federal savcılık tarafından dün ABD'ye, öbürü de Suriye'ye aittir. Yani Lüb yapılan açıkiamada firmaya karnan'da, SuriyeABD anlaşınası birinci önce şı hazırlanacak iddianamenin yaliğe sahiptir. Herhangi bir başka arabulucu zımı işlemlerine Offenburg'da luk ancak bu çerçeve içinde kalması kaydıy başlandığı bildirildi. Federal Alla bir anlam taşır. Dahası Suudilerin arabu manya Başbakam Helmut Kohl la ilgili olarak bu sürecin olası sonuçlan ben uluslararası düzeyde tecrit etse bile sonuç de luculuğu da SuriyeABD anlaşmasırun genel de, önceki gece Alman televizyoçizgilerine uygun doğrultuda olmuştur. Suu nu ikinci kanalından yaptığı koce hâlâ güvenilir olmaktan uzaktır, çünkü İs ğişmez. dı Arabistan'ın rolü Lübnan'da Şam'ın çıkar nuşmada, Libya'ya yardımcı olrail'in katı tutumu sürüyor. İsrail politikasın Yeni İsrail hükümetinden ne bekleoebilarına karşı bir yönde olmamıştır. duğu iddia ediîen fırmalarla ilgili da bazı değişmez unsurlar var ve bunlar son lir? belgelerin incelemeye al\ndı|ını bildirmişti. Alman firmaların Libya'ya malzeme göndermiş olabileceği ihtimalini reddetmediklerini TBKP liderleri Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun girişitnleri bu yolda tarihsel bir adımdır, ülkemizde demokrasiniri mibildiren Kohl, olayla ilgili soruşhenk taşı, odağı olmuştur. TBKP'nin yasal da kurulması herkes için daha fazla özgürlük anlamına gelecektir. turmaya Alman gizli servisi Çağdaş, demokratik, özgür bir Türkiye'nin kurulması, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne konan yasaklann, 141, 142 BND'nin de yardımcı olduğunu ve 163. maddelerin kaldınlması. kaydetmişti. Libyu'yu 'Ahnan yurdunı3 çözülüyor Banş Planı mimarı Arias'tan Küba lideri Castro'ya çağrı KOIVIÜNİST PARTİSt TÖPLUMSAL BİR GEREKSİNİMDİR 'Orta Amerikaîdan elinizi çekin' hükümete SAN JOSE (AP) Kostarika Devlet Başkanı, Nobel Banş Ödülii sahibi Oscar Arias, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro'dan, Orta Amerika ülkelerinin içişlerine karışmamasını istedi. Orta Amerika ulkelerini ziyaret eden ABD Kongre üyelerinden Demokrat Gerry Studds ile önceki gun yaptığı gorüşme sonrasında gazetecilere bir açıklama yapan Arias, "Castro elini Orta Amerika'dan çekmelidir. Salvador'daki gerillalara ve Nikaragua'daki Sandinist hükümete yardım yapmaktan vazgeçmelidir" dedi. Orta Amerika Banş Planı'nın miman olaıı Arias sözlerini, "Castro bize banş planım desteklediğini soylüyor, ancak Salvador ve Nikaragua'nın içişlerine karışmaya devam ediyor. Bu bir çelişkidir" şeklinde sürdürdü. Castro ve Arias geçen yıl Ek\ador Devlet Başkanı Rodrigo Borja'nın gore\e başlaması dolayısıyla düzenlenen törende bir araya gelmişti. Arias, 1 şubatta Venezuela devlet başkanlığı görevine başlayacaK oian /vnorez ferez'in yemin töreninde Castro ile yeniden bir araya gelmeyi umduğunu söyledi. Castro'nun bu törene katılıp katılmayacağı henüz belli deArias, Küba devriminin 30. yıldönümü dolayısıyla Castro'nun yapmış olduğu konuşmaya değinerek, " C a s t r o MarksizmLeninizme yürekten inandığını ve orduya karşı savaşan güçlerie devrimci dayanışma içerisinde olacağını söyledi. Bu. banş planı ile bağdaşmıyor" dedi. Orta Amerika ülkelerinde banşın sağlanması için hazırladığı plan Arias'a 1987 yılı Nobel ödülünü kazandırmıştı. Arias planının hayata geçirilmesi için Orta Amerika ülkeleri devlet başkanları ile önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelecek. Görüşmelerin başlayabilmesi için ABD'nin yeni başkanının görevi devralmasmı beklediklerini söyleyen Arias, George Bush'un Orta Amerika politikasının açıklık kazanmasının yararlı olacağını belirtti. RafsancanVden sert suçlama TAHRAN (AA) İran Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani, Lübnan'da iki Şii örgüt Emel ve Hizbullah arasında süren çatışmaları şiddetle kınayarak hem Suriye yanlısı olarak bilinen Emel örgütünü hem de İran yanlısı olarak bilinen Hizbullah'ı "cinayet işlemekle" suçladı. Rafsancani dün Tahran Üniversitesi'ndeki cuma namazında yaptığı konuşmada, "her iki grup da cinayet işliyor ve İran İslam Cumhuriyeü bunların yaptıklarından tiksinti duyuyor" şeklinde konuştu. KADKÖY, ITHBANtYE. BE\TtOZ, A. Öiffll, A. Altnnkaya, A. C. Teırl. A. OıtürU, A. Cttrsoy, A. Caltekin, A. Bügin, A. Cöm»,. A. Ka.a. A. Ya.a^fl, A. Il^ün. A. Konca. A. Hü,g6r. A. Okolan. A. Öımtn. A. Dönm«. A. Y.ldınm, A. Yıklıı. A. Çakın. A. Kubat, A. Merean. A. Şalıin. B. Fid.n, B. B«l, B. (,ürbüı. B. Eser, B. Olgun. B. GflJtn, B. Ta,kır»n. C Koca, C. Şahin. C. Öıer, C Ba«kaya. C. Öıltt. C. ÖıMrk, C. Erkan, C. karadtniı. C. Zurnarı, C Beyaz. C. Çakına*. C YVniav. C Ye»ilyun. D. Kakariç, D. Düıenli. C. 4kartun. E. Kalmer, E. kandcmir. E. Önttrk. E. tn«li, E. Aydın. E. Ş*n, E. Kaya. F. \rtfin. F. Göıen. F. Öı, F. Balat. F. lirmir. F. Yılmaz. F. Dogan. F. Özcan. E. Fıral, G. Bü.ük. C. Ocakb, G. Güna.,11. G. VıUn, E. Kibar. H. öım<ıı. H. Tenk. H. Bajdar. H. Keçan. H. Tuna. H. I. G6I. H. Demir. H. Ögttn^. H. Domut, H. Drmir. H. Cüler. H. Dannns. H. Özdcınir, H. Kö«e. H. Ay. H. A.dın. F. Eski. H. Krol. H. Y<^ilbo«. H. koçar, H. Yılmaz, I. Nalcı. 1. Yıldıı, I. Altun. t. Çakır, t. Duygulu, t. Bulul. 1. Özgfil, G. Bulul. 1. Dirim, 1. Yıldıı. 1 Yddız. 1. Orrn. I. Ho^ata. I. Bckler, t. GençU<r. K. Yefilkaya. K. kuru»ıW maz. K. Gttney. K. Ofioogln, K. Ergin, K. Arar, K. Çardar, K. Erkon, K. Bayrakraıan, L. Bayal. H,. Yıldıı. K. Kitoe. H. Anı, M. U™>. M. Terzio|la. M. Akjümll,, M. Kmlkan. M. Sezgin. M. Şahin. M. Gllraoy, M. Dnymaç, M. Güney, M. Cttncyau, M. Tulkar. M. Handül. M. Yılmaı, M. karako*;, M. Aslan, M. Erdor. M. Okuyan. M.K. Gülle. M.A. Özer, V Aslan. N. Çflrt, >. Karaye*. >. Darmafl. N. Klna. N. Memeşe, N. Foyra», \. Adrm. N. Öniirk, >. Danısıklı, 1N. (.ftrsoy. !S. R»). N. Hayaldirikaglu, N. Yılmat, \. Çakır. N. KulaUıı. O. Özkaya. O. N. Menle^e, O. Karpuı. O. Kİrra. O. Şrnglll, O. Ballkçı. Ö. Orman. O. Alarrin. R. Topcn, O. Ynisen. M. İ nlülükr. M. Yılmat. R. FJibol, R. Kll K . Ş. Tuncal. Ş. ÖzBpek. S. Mfllayim. Ş. t«lem«ioglu. S. Elibol, Ş. Karakaya, «. Öıdrmir. S. Erkan. §. Al, Ş. Tftren. Ş. Klb<;, S. Aydın, Ş. Yıldız. S. Oral. H. Allılar. H. Aydınogiu. S. Kmlkan, S. Tmiotfu. Ş. Crtinkaya. S. Gliler. Ş. Balık. S. Ormirrl. S. Başar, T. Y.lmaz. T. Binici, T. Karala9. T. \kkaya. T. Yıldız. H. Duman, T. To,pınar. E. Emancl. V. Sankaya. Y. 1 >dül. Y. Karu. Y. Yetişm. Y. Karelı. Y. Kurl. Y. Karik. Y. Akbaba. Y. Yaruz, Y. Kmlkan. V. Ba^ol, Z. Akkaya. Z. Aydın, t. Yıldınm. Z. Yoirri, Z.Oral. Z. Do£ru. F. Dogan. Z. Karadrniz. A. Arıkan. A. Okuyan. S. tsla. M. Altay, F. Gfik, M. Başkaya, H. Ar»o, Ö. Uurmıij. H. Odabaaı. E. Bayram, A. Yanık, K. T6rfn. N.G. Yılmaı, F. Öz. G. Oeak. G. Yah»i. M. BckJcr, H. Kmlkan. F. Yrüden. G. Yılmaz. M. Yılmaz. R. Gttlk. F. Yılmaz. S. Adan. H. Gfillekin, Ş. Yeeilba». A.$. Yümaz. t. Kılıçoflu. M. Kır. H. Ay»el, R. Kılıç, >. Karababa, H. Aktaa. A.Z. Tilizler. t. Yesilen. M. Ankan. S. Uçar. C. Polal. V Taekıran. H. Ba», C. Kdkitli. E. Biriket. M. Coşar. O. San<;ayır, F. SarH;aTir. A. Yigit. H. Elma. 4. Daldagttl. S. Daldagikl, S. Coakun. T. Yıldınra. H. Atar. O. Özhan. A. Çiçrkvi. R. Taıar, t. Yıldız. M. Ak.oy. k. Ba». D. Türk. K. Erol, H. Irmak. H.B. G»n^. R. Krpün. E. Kllınç, A. H. Minanh. N. Akyol, N. Kara<aogln. R. Özturk. A. Şen. H. Şen. M. Çe»ik, İJ. Çİvik. A. Demiıbilek, S. Oran, C. Ba»ka>a. Y. Koral. H. Öıgcn, I. Ören, H. Çalha, B. Olgun, Z. Öıç<kiç. A. O. Urmirri, A. Seltk. G. Drdctaa, K. Daban. M. Ayra. G. Olçelik, S. t'nta, A. Bacak. E. Kuzu. Y. Sançayır. l", Sancyır, Z. San^ayır. K. Glime^, M. Özyar. K. Daflayan. H. Akar. Z. Ülttmçeker. R. Er, M. Arpn. Y. Birdal. L. Yojnük. V Oguz, V. Şcao|lu, M. Gatıalıp. D. L'znlmez. A. Saym.ı, G. Er, A. O«Wik. K. Ozçflik.A. Anılnn». >. Capraz. S. Ölçelik. E. A»lekin. Y. l»ık, S. Aydın. İSTANBUU.I KADINLAR A. Sartnnalı, A. Eraoy. S. Şahin. Y. Kara. H. Kara, F. Karag&z. A. Çakır, C. Keaer, F. Cnrkan. ^. Çarkçı. F. S. Erdrm. F. Duman. L. Criik, \. Çrlik, >. Y azırı. C. Pınarba»ı, G. liç«n, E. Yanık, >. ISık, H. Karaka», S. Öz»6z. R. Çagırankaya. N. Alpay. T. Balıkçı, S. Erkılıc B. Ye«illrpf. S. (>ban. N. Otaya. S. Çuharı. S. Durmu». S. AlUnel. M. Kalırrı. N. Ak. A. Yılmaz. H. Yılmaz. Z. Karadcmir. N. Çimcn. >. Kaplan. A. Karaman. S. Ya>uz. A. Ayar, Ş. Ankan, V. tlhan. N. Korkmaz, F. Yılmaıcr. S. Öıkal. F. Yılmaz. D. Kıllç, F. Çınar. M. Çınar, M. \kdemir, Ş. koha». \. EMI. M. Sökmtz. S. Gtnç, G. Drmirhuar, C. Tokaöz. S. G*nç. E. Sen, B. Erij. İS. Bululfil. 4. Yanık. M. Yılmaz. A. Ozıürk. N. Auyakul. E. Gonry. F. Se*en. G. Bal. G. Bilpin. S. Alabrk, S. Uiki«ı;ia|tlu. S. A«ıkkol. \. Kozok. Politik tutukluların özgürlüğü. Politik göçmenlerin özgürce dönebilmesi için mücadeleyi varlık nedeni olarak kabul eden ve bu yolda her türlü girişimin aktif bir tarafı olan "ADIMLAR"ı yürekten ve coşkuyla destekb'yoruz. Aşağıda imzası olan biz SargınKutlu dostları. Bu amaçla yola çıkan "ADIMLAR GAZETESİ"nin taşı>icısı ve yaratıcılarından olacağız. Libya'nın fabrikanın yapımına yardımcı olduğu belirtilen firmalarla ilgili olarak Federal Alman makamlarının aldıkları tavır ABD yöneıimi tarafından da takdirle karşılandı. Bu arada, ABD'nin Nevv Jersey eyaletinin Newark kentinde Güney Kore asıllı bir işadamı, bazı ulkelere "sinirgazı" ıhraç ctmeye çalıştığı iddiasıyla gözaltına almdı. Yuvthan Yun adındaki işadamının gizlice ABD'den çıkarmayı tasarladığı belirtilen sinir gazının, 500 ton dolayında olduğu belirtiliyor. Arias, Castro'nun Nikaragua'daki Sandinist ve Salvador'daki gerillalara yaptığı yardımı Rabta kentindeki durdurmasını istiyor. ABD ile yumuşama ABD ile Libya arasında, kimyasal silah üıetim tesisi iddiasıyla başlayan ve geçen hat'ta iki Libya uçağının düşürulmesiyle tırmanan gerginlik azalırkcn dün de Lib>a, 1986 ABD saldırısı sırasında uçağı duşurülerek ölen ABD'li pilotun cenazesini iade citi. Pilotun cenazesi Trablus'ıa Vankanlı yetkililere tcslim edildikten sonra ulkesine gonderilmek uzeıc Roma'va getirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle