23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 1988**** CUMHURÎYET/13 Gençlik Şurası ANKARA (AA) Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek olan Gençlik Şurası'nın 1014 ekim tarihleri arasında yapılması kararlaştırıldı. Çeşitli kesimlerden yaklaşık bin kişinin davet edileceği şuraya Başbakan Turgut Özal'ın da katılması bekleniyor. Ankara'daki MEGS Bakanlığı Şura Salonu'nda toplanacak Gençlik Şurası'nda ele alınacak konular şunlaı: "2000 >iluun gençliği, gençliğin sağlığı ve zararlı alışkanlıklardan korunması, suça itilen gençliğin topluma kazandınlması, özürlü gençlere gfttürülen hizmetler, çalışan gençliğin sorurüan, gençliğin serbest zaman faaliyetleri, yükseköğretim gençliğinin sorunlan, çalışmayan gençliğin sorunlan, yurtdışındaki gençliğin sorunlan"' Dünyanın En Pahalı Saati 1922 yılında 16 dolara satın alınan saat, yapımcısı 'tarafından 1.3 mılyon dolara satın alındı. Patex Philippe of Geneva firması bu miktarın kadar bir saat icir, ödenmiş en fazla para olduğunu açıkladı Astronomi kongresi İZMİR (AA) Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Enstitüsü'nce düzenlenen " 6 . Ulusal Astronomi Kongresi" tzmir'de başladı. Kongrenin açılışinda konuşan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. lsmet Ertas, temel biliraler alamnda yapılan araştırmalar için milli gclirden daha fazla pay ayrılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin, kullandığı teleskop çapı bakımından, komşu ülkeler arasında en alt sırada yer aldığıru söyleyen Prof. Ertaş, Irak'ın 350, Yunanistan'ın 120, lran'ın 51, Türkiye'nin ise 48 cm. çapındaki teleskopa sahip olduğunu belirtti. Ulusal Astronomi Kongresi'ne, çeşitli üniversitelerde görev yapan 64 bilim adamı katılıyor. JAWS IV JAWS IV füminde kullanılan mekanik köpek balığı, bir sergı için Şikago Bilım ve Endüstri Müzesı'ne götOrülmüştü. Ancak sergi sonrası mekanik köpek balıgının yennden sökülmesi oldukça ılgi çekt. JAVVS'm sökülme işınde çalışan ışçılerden bın balığın dışinde çurijkler arayan bir diş doktorunu andınyordu (Fotoğraf: AP) hington'dan gönderilen 10 kişinin çalıştığı parkın adı "Banş". SSCB'li ve Banş parkı ŞSCB'nin Taşkent şehrindepark açıldı. ABO' li gönüllüler tarafmdan bir Was HABERLERİN DEVAMI Köşk için lisanssız zırhlı araç ANKARA (Curahuriyet Bürosffl) Cumhurbaşkanlığına 1985 yılında alınan Mercedes marka iki zırhlı aracın, araç zırhlama konusunda DaimlerBenz şirketi ile lisans anlaşması olmayan Schuca şirketinden satın alındığı belirlendi. "Seyir güvenlifci olmadığı" saptanan bu iki araç, 1987 yıh haziran ayında Schuca şirketine geri gönderildi. Satınalma komisyonunda, Cumhurbaşkanı Evren'in damadı Erkan Gürvit ile Dışişleri Bakanlığı eski Idari ve Mali Işler Daire Başkanı ve şimdiki Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın da görevli oldukları anlaşıldı. Cumhuıbaşkanhğı Genel Sekreterliği, iki tane Mercedes500 tipi binek aracımn alımı için Dışişleri BakanlıgYnı görevlendirdi. Bakanlık, Alman Schuca şirketi ile bağlantılı "H.S Fahrzeugbau" ile Amerikan "Hess and Eisenhardt" şirketlerinden "teklif" aldı. Bu tekliflerin incelenmesi için Cumnurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Topa başkanlığında yedi kişiden oluşan satınalma komisyonu görevlendirildi. Bu komisyonda, Dışişleri Bakanlığı tdari ve Mali tşleri Daire Başkanı Ercan Vuralhan ile Cumhurbaşkanlığı Guvenlik ve İstihbarat Müşaviri Erkan Gürvit de görev aldı lar. Satınalma komisyonu, Dışişleri Bakanlığı'nın 1983 yılında "kuşku verici çıkar ilişkilerini" saptadığı "Schuca" şirketinin teklifini oybirliği ile uygun buldu. Komisyon raporunda Schuca şirketi ile bağlantılı "H.S Fahrzengbau GMBH şirketinden satın alınan "araçlann en iist düzeyde zırhlannuş olması" ve fiyaı düşukluğu gibi özellikler nedeniyle seçüdiği ileri sürüldü. Bu işlemler tamamlandıktan sonra Frankfurt Başkonsolosluğu'na satış işlemlerinın tamamlanması için yetki verildi. Başkonsolos Uğnrtan Akıncı'nın imzası ile yürütülen işlemler sonucunda Mercedes marka iki aracın üzerine Hannover'de zırh geçirildi. Frankfurt Başkonsolosu Uğurtan Akıncı, Vuıalhan'ın Suudi Arabistan'a büyükelçi atanmasından sonra Dışişleri Bakanlığı ldari ve Mali lşler Daire Başkanlığı'na getirildi. venligi olmadığı", yapılan teknik incelemede anlaşıldı. Araçlardaki bu bozukluklar saptandıktan sonra Cumhurbaşkanlığı, DaimlerBenz şirketine başvurarak bu aksakhkların giderilmesini istedi. Mercedes üreticisi DaimlerBenz şirketi Türkiye temsücisi Otomarsan'ın 29.4.1987 günlü yazısında, DaimlerBenz şirketinin Schuca şirketine Mercedes araçlanna arh geçirme konusunda yetki vermediğini, yetkili şirketler tarafından zırhlanan Mercedes araçlannın 2400 kg. olduğu, Schuca şirketince zırhlanan araçlann ise 3336 kg geldiği belirtilerek, bu araçlann "seyir güvenlikJerinin olmadığı", DaimlerBenz şirketinin de Schuca şirketince zırhlanan bu iki aracı "trafik emniyetini yeniden sağlayabilecek bir onarım ve tadilal" 1987 yılında Türkiye'ye teslim yapamayacağı belirtildi. edilen iki zırhlı araçta "seyir gii (Baştarafi I. Sayfada) trompetçi Chet Baker'in bu yılın mayıs ayında beklenmedik ölumü üzerine sanatçının anısına duzenleniyor. Bu yüzden festivale katılan topluluklarda nefesli enstrümanlar ağırlıklı olacak. Bu yılki festivalin en büyuk grubu 21 kişilik tngiliz Loose Tubes Big Band. Diğer Big Band'lerin çok dışında bir müzik çizgisi olan Loose Tubes, reaggeaden rock ve gospela, svvingden ragtime ve funka uzanan bir müzik yelpazesi oluşturuyor. Geçen yıl Eric Le Lann ile birlikte festivale katılan tromboncu Glenn Ferris bu yıl FransızAlman karışımı bir altılıyla festivalde yerini alıyor. Topluluğun konuk sanatçısı cazın yaşayan efsanelerinden klarnetçi, saksofoncu, piyanist, besteci, aranjör ve fotoğraf Caz günleri Faizi kim düşürdü kavgası Aralannda bir kamu bankası(Baştantfı 1. Sayfada) yiz degil miyiz, bımu belirlemek nın da bulunduğu üç bankanın önceki gün Tahtakale'den önemlazım." Edinilen bilgiye göre, ekonomi li ölçüde döviz alımına gittiği hakunnaylan vadeli mevduat faiz berleri ekonomi kurmaylan nezlerine ilişkin operasyonda devre dinde tedirginlik yarattı. Türk Liye gümeyen Başbakan özal'ın bu rasından kaçısın engellenmesı kez gelişmelere ağırlığmı kovma için özellikle vadeli mevduat fasını da yadırgadılar. Başbakan izlerinin geleceği konusunda bir özal'a, vadeli mevduat faizlerinin tartışma açıldı. Vadeli mevduat düşürülmemesi gerektiği görüşüyle başvuran bir ekonomi kurmayının, " O isi siz Yusufla çözün" yanıtıru aldığı anımsatdıyor. faizlerinin en anndan bir süre daha düşürülmemesi eğilimi ağır basarken, 19 Aralık 1983 kararlanna benzer bir biçimde kısa vadeye yüksek faiz verilerek enflasyonun dizginleıunesi planı da geldi. Ancak henüz sorumlu birimlerde faizlere ilişkin bir çalışma yürütülmediği de bildirildi. çı Tony Scott. Topluluğun diğer ttyeleri ise davulcu Sangoma E*eretl, basçı Peter Bockius, piyanist JeanMarie Alain ve gitarist, trompetçi Thomas Moeckel. Festivalde bu yıl Uk kez Yunanlı bir grup var. Floros Floridis Üçlüsü. Klarnetçi Floros Floridis'e kemancı Dimitris Polvzoidis ve Patras Üniversitesi ElektroAkustik Kürsüsü öğretim uyesi John Mgrtjopulos eşlik ediyor. The 29th Street Saxophone Quartet, festîvalde bu yıl ABD'yi temsil ediyor. Alto saksofoncu Ed Jackson, bariton saksofoncu Jim Hartog tenor saksofoncu Rich Rothenberg ve alto saksofoncu Bob VVatson'dan oluşuyor bu dörtlü. Yalnızca nefesli enstrümanlardan kurulu Kölner Saxophon Mafia festivale Batı AJmanya'dan katılıyor. Topluluk Joachitn Ullrich (saksofon, klarnet), Roger Hanschel (saksofon, flüt, klarnet), Gerhard Vceck (saksofon, flüt), Norbert Stein (saksofon, klarnet), Wollie Kaiser'den (saksofon, klarnet ve flüt) oluşuyor. Davulcu VVolfgang Reisinger bu yıl ikinci kez festivale konuk oluyor. Sanatçı ünlü kemana Dominique Pifarely ile birlikte kurduğu topluluğu ile Türkiye'ye geliyor. Dörtlünün öteki üyeleri basçı Heiri Keanâg ve piyanist Fraııçois Couturier. Festivalde Türki ye'nin temsücisi Hacı Şakir and the Arabic Soap adh topluluk. Vokalde Sunny, armonikada Hasan Kocamaz, piyanoda Emin Fındıkoğlu, gitarda Hakan Behlil, basta Hakan Beşer, davulda Selim Selçuk var. Festivalde aynca Loose Tubes Big Band'in içinden çıkacak iki grup daha var: Micro Groove ve Powder Room Collapse Orchestra. Trompetçi Cbet Baker'in anısına düzenlenen 4. Uluslararası Bilsak Caz Festivali suresince Atatürk Kültür Merkezi fuayesinde bir "Chet Baker Köşesi" oluşturulacak ve burada sanatçı hakkında Türk basınında çıkan yazı ve fotoğraflara yer verilecek. Yine festival suresince Atatürk Kültür Merkezi'nin önünde "Açıkhava Sanat Panayın" düzenlenecek ve müzik kitaplan, plak ve kaset satışlan gerçekleşecek. 1986 yılında kendi topluluğuyla festivalde yer alan caz sanatçısı ve yazan Mike Zwerin bu yılki festivale de konuk olarak katılıyor. Festivalin bu yılki bilet fıyatlan 7, 8 ve 9 bin lira olarak belirlendi. önceden olduğu pıbi yine bir biletle aynı günde arlca arkaya 3 konser izlenebilecek. 4. Uluslararası Bilsak Caz Festivali'nin biletleri 23 eylülde Bilsak'ta ve Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde satışa çıkacak. 1936 Berlin'den, 1988 (Baştarafi 14. Sayfada) baktmdan çok anlaraııdır. Bu nedenle 1988 Olimpiyatlannda bu görevin kime verileceği konusunda, sporu pek bilmeyen, bir fikir yürütemez. Zira Kore'nin acaba olimpiyatlarda başan göstermiş bir şampiyonunun adını kim bilir? Veya acaba Kore bdyle bir şampiyona sahip midir? Olimpiyat tarihini karıştırdığınız zaman, Kore'nin zaten 1910 ve 1945 arasında Japon işgali altında olduğunu ve bu nedenle de Kore'nin böyle dünyaca tanınmış bir şampiyona sahip olmadığına karar verebilirsiniz. Ama sporla biraz ilginiz varsa ve biraz da meraklı iseniz, Kore'nin olimpiyat tarihinde büyük bir şampiyonu olduğunu, ama belki de trajik bir nedenle kazandığı madalyayı Kore adına değil de başka bir ülke adına göğsüne taktığım bilebilirsiniz. Anlıyorum, meraklanmaya başladımz. Kim bu sporcu, bu şampiyon? Hangi yıl, hangi spor branşında, başka bir ülke adına madalya kazandı da, bu şampiyonu şimdi de Kore Olimpiyat Organizasyon Komitesi, olimpiyat meşaJesini sahaya getirmesi için düşünüyor. Sohn Kee Chung adı, sporseverlere bir şeyler hatırlatıyor mu? Sannuyorum. Peki, Kitei Son adını hatırladıruz mı? Sizleri daha da UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafi 1. Sayfada) Schütte ve Thienen, biri Almanya'da, öteki Türkiye'de aynı adla kurulan "Tıtaş" şirketlerinin de ortakları.. Almanya'daki Th taş Şirketi'nin iki Türk ortağının adları, ibrahim öznur ve Muzafler Ataman. İbrahim öznur, Bonn Büyükelçiliği'nin eski kançilarya memuru. Avukat Muzaffar Ataman da öznur'un yeğeni.. İbrahim öznur ve Ataman, Türkiye'deki Titaş Şirketi'nin kurucu ortakları.. Schütte ve Thienen de, Titaş'ın ortaklarından. Osman öznur'un oğlu ve karısının da ortakları arasında yer aldığı bir başka şirket var. Şirketin adı: "öztur." Şirket, Antalya'da "Sidelya Tatıl Köyü"nü işletiyor. Dayı Osman, Öztur şirketini yönetiyor, yeğen Muzaffer ise 77taş'ı. Dr. Schütte ve Thienen, aynı zamanda, Düsseldorf'ta Avrupa'nın en ünlü seks otelini işletiyorlar. Otelin adı "Clup Hotel Die Eule.r Türkçesiyle "Baykuş OteW" Dışişleri Bakanlığı'nın alımsatım işleriyle görevli dairesinin başkanı Vuralhan da bir 1982 yılında Schütte ve Thienen ile birlikte Tıtaş'a ortak olmuş.. Olmuş ve SchucaTitaş<Metrecon Hişkileri Bakanlıkça incelenmeye alındığı tarihlerde şirketten ayrılmış.. Bakanlık, bu üç şirket arasındaki ilişkileri kuşkuyla karşılamış ve 1983 yılında bu konuda gizli bir soruşturma yapılmış.. Bu ilginç öykünün belgelerini dün ve önceki gün yayımladık.. VB sorduk: A/asrf olmuştu da kuşku verici bu ilişkiler saptandıktan sonra Bakanlık, Schuca Şirketi'nden zırhlı araç almaya devam etmış DIŞBANK'tan seçkin bir hizmet daha... "American Express Card 1985 yılında Cumhurbaşkanlığı'na "üst düzeyde guvenlik önlemli" iki zırhlı araç alınmak istendtğinde, yine bu şirket devreye girmiş. Nasıl mı devreye girmiş bu ünlü Schuca? Şöyle: Cumhurbaşkanlığı, zırhlı araç alım görevini Dışişleri Bakanlığı'na vermış. Dışişleri Bakanlığı da, dahaönce 17 Haziran 1983 günü Müsteşar Yardımcısı Hikmet Özkan'ın yazısı ile "ilişkilerinde birtjırierini paravan olarak kullandıklan intibaı hasıl oluyor" dediğı şirketlerden Schuca ile anlaşma yapmış! O tarihte Ercan Vuralhan, Dışişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkam'dır. Bakanlık, Cumhurbaşkanlığı için satın alınacak zırhlı araçlar için iki ayrı şirketten "teklif" almtş. Bunlardan biri, "Schuca" Şirketi ile bağlantılı Alman "H. S. Fahrzeugbau GMBH", öteki Amerikan "Hess and Armoring Co" Şirketi.. Alman şirketinin "tektifi" daha düşük bir fiyatmış.. Komisyon karanna göre "Schuca bağlantılı" şirketin araçları şu nedenlerle seçilmiş: ..Aracın en üst düzeyde zırhlanmıs olması, yeterli aksesuara haiz bulunması, mevcut bütçe ödeneği içinde kalması.. (..) guvenlik donammları, deneme, garantı ve tazminat şartları, teslim imkânlan ve fiyatlan bakımından planlanan hizmete daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Cumhurbaşkanlığı 'nca bu araçlart "teknik ve satın alma" yönlerinden incelemekle görevli "satın alma komisyonu" kimlerden oluşuyordu? Hüseyin Topa: Cumhurbaşkanlığı Sekreter Yardımcısı.. Erkan Gürvit: Cumhurbaşkanlığı Guvenlik İstihbarat Müşaviri.. Ercan Vuralhan: Dışişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşier Daire Başkanı.. 7â/yar Ünver: Daire Müdürü... Fethı Kesoğlu: Bütçe ve Muh. Müdürü.. Güngör Özbal: Tahakkuk ŞefL Abbas Yankım: Mot. Ar. T. A. Müdürü.. İki zırhlı araç Türkiye'ye getirilmiş; getirilir getirilmez de araçlarda "frenlerin tutmaması, ön siper camında çatlaklık, havalandırma sistemınde bozukluklar, araç motor gücünün yetersizlıği" gibi önemlı teknik aksaklıklar saptanmtş. Üstelik, Mercedes marka iki araca zırh geçiren Schuca Şirketi'nin bu işleri yapmaya "lisansı" olmadığı da anlaşılmış! Evet, yine sormaz mısınız? Bakanlık, dış temsilciliklerimizin fiziki güvenliğini, kuşku verici çıkar ilişkilerini saptadığı bu şirkete niçin teslim etmiştir? Cumhurbaşkanlığı gibı yüce bir makama zırhlı araç alınırken, niçin bu işlerde lisansı olmayan "Schuca" seçilmiştir? Niçin bu konularda gerekli araştırmalar yapılmamıştır? Niçin? Niçin? Niçin? Sayın Cumhurbaşkanı eğer zamanında "Devlet Denetleme Kurulu"nu bu konuyu soruşturmakla görevlendirmiş olsaydı, bu niçinlerin yanıtları çoktan verılmış olacaktı. Bilgilerinize... m Dışbank, dünya çapındaki hizmetlerine bir yenisini daha ekiiyor: American Express Card Dışbank'a gelin, American Express Card için başvurun. 180 ülkede, daha rahat seyahat olanağı sağlayan American Express Card çağdaşlıktır, kolayiıktır, saygınlıktır. fazla meraklandırmamak için söyleyeyim.. 1936 Berlin Olimpiyatları'nda, Japonya adına maratonda olimpiyat rekoru kırarak birinci gelen ve Kite son adı ile bilinen ve aslında Koreli olan ve asıl adı Sohn Kee Chung olan 76 yaşındaki bu atlet, organizasyon komitesi tarafından, Seul Oyunlarında meşaleyi sahaya getirecek olan sporcu olarak düşünülen isim. Her olimpiyat şampiyonunun hayatında bazı tesadufler, ilginç olaylar ve bazılannda da trajik olaylar vardır. Sohn, Kore'nin Japonlar tarafından işgalinden iki yıl sonra, şimdi Kuzey Kore topraklarında kalan bir küçük kasabada doğar. Küçüklüğünden beri koşmayı sever. Belki de gene Kore kanı taşımalanna rağmen, Japonya adına koşan iki atletin 1932 Los Angeles Oyunları'nda, maratonda ilk 10 arasına girmeleri genç Sohn'u heyecanlandırmıştır ve o da büyük bir yarışmada koşmak istemektedir. Tokyo Universitesi'ne devam eden Sohn, 1936 Berlin Olimpiyatlannda maraton koşacak takımı seçmek için yapılan yarışmalara girer ve iki Japon atleti ve diğer bir Koreli arkadaşı ile Berlin'e gönderilir. Japon idareciler, Japon bayrağı altında koşmasına rağmen, bu iki Koreli gencin takımda koşmasını pek istememektedirler. Bu dört atlet, BeTİin'de yeniden bazı denemelere sokulur, ama Sohn ve arkadaşı Nam Sung Yong takıma alınırlar. Aslında Berlin Olimpiyatları maratonunda favorüeT arasında 34 yaşındaki tngiliz atlet Ernest Harper, 1932 Los Angeles O>ıınlarında maratonu kazanan Juan Carlos Zabala vardır. Spor otoriteleri Japonlardan pek bir şeyler beklememektedirler. Zira o zamana kadar Japonlar olimpiyatlarda atletizmde sadece iki altın madalya kazanmışlardır. Hikâyeyi uzatmaya gerek yok. Son 5 km'de başa geçen Sohn stada birinci girev. Zabala, yarışı hızlı bir tempoda götürdüğünden yan yolda yıkılmıştır. Harper ikinci ve diğer Koreli Nam da üçüncü olmuştur. Yabancı dil bilmediği için bir türlü derdini anlatıp da "Ben aslında Koreliyim" diyemeyen Sohn, Kiie Son olarak olimpiyat tarihine geçer. Olay, Seul'de büyük bir sevinçle karşılanır. Seul'ün Kore dili ile yayımlanan en büyuk gazetesi bir Korelinin olimpiyatlardaki başarısım manşet olarak verir. Verir, ama Seul'deki Japon askeri makamlan da gazeteyi heraen kaparlar ve sahibi ile editörunü tutuklarlar. Sohn, 1945 yılında II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile egemenliğine kavuşan Kore'de mesleği olan avukatlığı bırakır ve kendini spora verir. 1948 Londra Olimpiyatlarındaki açüış töreninde Kore takımının önünde, Kore bayrağını taşır ve kraliçeyi selamlar. tdman verdiği atletler, o zamanlann tek büyük maraton organizasyonu olan Boston maratonunu 1947 ve 1950 yıllarında kazanırlar. Sohn için en büyük sürpriz, belki de acı bir sürpriz, 1964 Tokyo Olimpiyatlarında karşısına çıkacaktır. Berlin'de Kore için beraber koştuklan takım arkadaşı Nam, başka bir ideoloji seçmiştir ve Tokyo'da Kuzey Kore takımının antrenörüdür. tki eski arkadaş, başka başka nedenlerle birbirlerinin yüzüne bakamazlar. 17 eylülde burada büyük bir ihtişam ve görüntü ile açılacak Seul Olimpiyatlarında, meşaleyi yakacak kişi belki son ana kadar açıklanmayacak. Belki de Sohn meşaleyi yakacak sporcu olmayacak. Ama Sohn staddaki alevi ateşleyecek meşaleyi sahaya getirse de getirmese de, işte size buyuk bir şampiyonun trajik hikâyesi. DIŞBANK Tef 174 42 80 (20 Hat) 175 *0 25 (10 Hai) .. . T* 18 555 18 870 ŞB.: tuanbm ŞuDMl: bMt ŞabMl. M n ŞubMfc Mnfctf Şubnl' Şm f Bu Te 174 42 80 (20 HK T e 146 51 50 (5 H » Ta 25 95 24 (3 Hal) T s 117 23 03 (7 Hal) JO '51 46 06 (4 HX) Ts 131 33 96 (4 Haı T» 36 41 «0 (3 tmt 175 40 25 (10 Hat, 146 ' 0 00 (5 Hat) TB121077 112934 Tel114066 111122 14 682 2 1 4 8 ' Te< 5 7 ' 64 55 (4 Hafl I« 360 92 44 360 92 45 Ta 513 36 35 (4 H«J TBI Naiırfin (Baştarafı Sporda) rozetleri ve broşurleri haarlatmıs. Uluslararası federasyonları birer birer dolaşıp, Kuzey Kıbrıs'ın durumunu izah etmeye çalışı\or: Turk kafilesi temiz disiplinli \e neşeli, fakat tek sıkıntı saat farkı. Maratoncumuz Mehmet.Terzi, "Her şe> i>i. Bir u>ku; günduzleri u>ukla>ıp. geceleri oturu>orıu. İnşallah >akında inlibak edcri/. Maralonda parVur ise ı,ok •>i. Dünjanın >ıldızlan ile burada i>i bir >arı$ çıkarma>a " dcdi. 561 34 25 (4 HaU T« 68 T7 84 68 78 17 KaıMdr fubMl: Tet 346 9' 30 (4 Hat) 168 l ' 36 l* Har ÇHMdmvHar fubM Tef T 363 88 20 363 59 49 38 T» 33 20 47 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle