23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER racat olayını göz ardı ettığı bır ortamda,, sıradan gısı var oluşu tehlikeye gırmedığı sürece sınırlıdır basının eylemlennı gttndemde tutmak ve baskıcı bır Şu soru da gündemdedır Bıreylenn hak ve özyöntemle yaklasmak, hukuk devletı kavramıyla çe gürlüklen ne olacak, onlann hukuku nasıl korunlışmektedır O halde hukuk devletı nedır, bu tür mahdır, devlet nıçın vardır 7 Kendısı ıçın m ı ' Ege9 7 olay lar olabılır mı menlığın gerçek sahıbı halkın tüm kesımlen ıçın mı 7 Halkın bır bölümü ıçın mı O engın gücünü nasıl Çıkarlar dengesi gerek... ve kıme karşı, kım ıçın kullanacaktır' Bır hukuk 1982 Anayasası'na göre Türkiye Cumhunyetı "ln devletınde devletın engın gücü hukukla, yargı desan haklarına saygılı bır hukuk devletıdır" Hukuk netımı ile sımrlanmı; sayılır Bu sırurlama nasıl gerdevletı olmanın bellı koşullan vardır Bunların ba çekleşır' Gemş halk yığmlan, sonına sımfsal açışında ınsan hak ve özgürlüklerının güvence altına dan bakamadıklanndan, heT türlü sömürüyü, akalınması gelır Çünkü devlet, ınsan ıçın var olmalı saklıklan, yolsuzluklan, devleün hukuk yolu ile öndır, ınsanın ve toplumun huzur ve güvenı ıçın Oy leyeceğıru ınanırlar Gemş toplum yığınları, bırey le belletümektedır Devlet baba deyımı, bunun ka len, hak ve özgürlüklerının anayasaî güvence altında nıtıdır ö y l e mıdır, gerçekte, devlet toplumun her olduğuna ınandırılmıştır Oysa devlet bu güvencekesımıne eşıt ve baba gıbı mı davrarur'* Aslında dev yı, kendı tekehnde şıddet örgütlenne bırakmışür 7 let, smıfsal farklılasmamn ürünüdür ve egemen sı Hukuk m u O'nun yaptınmı da, varhğmı dayannıf yönetımı ele geçırdığınde kuralları kendı çıkar dırdığı bu gücün elındedır Prof Kubalı, Anayasa lan doğrultusunda koyar ya da değıştırır Bu ara Hukuku Ders Notları adlı yapıtmda (1971, s 28) da toplumun ötekı sınıf ve zümrelennın çıkarlan "Devletın somut varlık şartı, onun gücüdür Hak nı da göz önünde tutarak Bunun ölçütü, o sınıf ve ve adalet fikrının gerçekleşme vasıtası olan sıyası zümrelerın sınıfsal ağırlıklarıdır Bır başka deyışle ıktıdarın emnnde bulunan ve çeşıtlı manevı ve triadegemen güçlenn ağırlıklanyla, bu sınıf ve zümre dı sosyal kuvvetlerle desteklenen bır fıılı maddı kuvlenn etkılerının dengesıdır (1) Egemenlığın bır vet bu gücün kaynağıdır" Buradakı, "maddı sosönemU. ölçütü, Prof Hans Morgenthau'ya göre, yal kuvvet" toplumdakı egemen güçlerdır Sıyasal devletın elınde tuttuğu şıddet tekelıdır Prof Mor ıktıdan ıste bu guçlerın çıkarlan yönlendınr genthau'ya göre, "Devlet, örgutlenmış şıddet teke hdır ve devlet toplum duzenını korumak ıçın elın Sonuç dekı örgutlenmış şıddet tekeunı kullanmanın koşulSosyal güçler arasındakı denge bozulmadığı sülannı behrleyen düzene ya da zor örgütüne venlen ıkıncı addır" (2) Bu şıddet, öte yandan hukuk ku rece sorun yok demektir Devleün hukuka saygısı rallannın yaptınmında da etkendır Bılındıgı gıbı bu denge ile sımrhdır Denge tehlikeye gırdıği an, hukuk kuraüan denılınce akla çoğu kez yasalar gelır bu saygırun sarsıldığı görülür Türkıye Cumhunyeve yasalar da devletçe konulur Ve devletın hukuka tı'nde smıfsal dengelenn tam kurulamadığı görüsaygısı bu şıddet tekelını kullanabılme ölçüsünde lür 1961 Anayasası'nın emekçi halk yığınlannın çıgörülür Sınıfsal denge bu tekelın kullanılabılme karlannı öne çıkarmak isteyen yapısı, 1982 anayasıyle sağlanmaya çalışıhr Ancak bu dengenın sağ saî hareketi ile sınırlandırılmış, en çok örgutlenme lanmasında, ötekı sınıf ve zümrelenn temel hak ve hak ve özgurlükleri ile emekçi yığınlann yanında özgurlükleri nerede ıse kısılır, egemen sınıfın ıznı yer alanların uğraş alanlanna kısıntılar getınlmışile kullanılır Egemen sınıf toplumdakı sınıf ve züm tır Bunun ılk adımı 12 Eylül'de atılmış ve yapay relen denetım altında tutabüdığı ve özgürlüklen kı denge kurulmaya çalışılmıştır tşte Devlet Güvensabıldığı öiçüde, ötekı sınıflar üzennde baskıcı olur lık Mahkemelen gemş halk yığınlannın, ışçılenn Ve çoğu kez bunu kendı koyduğu \e değıştırdığı ya hak ve özgürlüklenne getınlen kısıntılarla bu ya salara göre yapar ve dahası hukuka saygılı olduğu pay dengeyı korumak ıçın kurulmustur Dıkkat edı lırse devlet, bu örg 'tlü şıddet tekelını doğnıdan denu yıneler ğıl, dolaylı bıçımde kullanıyor Hukukla sınırlan dınlmış bır görüntü yaratılmış bulunuyor Şu soru gündeme gelecektır Devlet kendı koyduğu kurallardan ayn, hukukun örgütlü gücünü, bıreylere ve kuruluşlara karşı evrensel ılkelenne (3) uymak zorunda değıl mı' Oy doğnıdan dognıya kullanamayan devlet, yargı yoleyse neden gucünü baskıcı olarak da kullarur Bu lu ile yasal görünüşte, ama hukuk dışı bır yöntemsonıya venlen yanıt, devletın gerçek nıtelığını be le kullanmakta, temel hak ve özgürlüklen, şıddet lırler' Kuramsal olarak özeüıkle kışüenn hak ve öz tekelımn denetımıne vermektedır gürlüklerım güvence altına alan hukuk kurallanSon günlerde DGM Savcüığı'mn Cumhunyet Gana devlet uymak zorundadır Ne zamana kadar ya zetesı Ankara Bürosu'ndakı uygulaması ile Mıllıda her zaman ve her koşulda mı? " Toplumun zor yet'ın bır yayınma koyduğu yayın yasağı, bunun örgütü tam da tarafsız kalamamakta Bu örgüt unutulmayacak örneğım oluşturuyor lenmış şıddetın zorladığı yasal düzen, tam tarafsız (1) Prof SCTver Tanıllı, Devlet ve Demokrası, 1981 s 4 olmamakta ve kendı varhğmı yaratıahıkmetı olan (2) Prof Hans J Morgemhau, Uluslararası Pofaoka s. 641643 statusquo'dan yana olmadan edememektedır " Şu (3) Anayasa Mahkemesı'nın 27 12 1967 tarıhlı Resım Gazete^ halde devlet, bır başka deyışle, devletın hukuka sayde yayunlaııan 1966/44 sayılı karan Devlet ve Yargı Sosyal güçler arasmdaki denge bozulmadığı sürece sorun yok demektir. Devleün hukuka saygısı bu denge ile sınırlıdır. Denge tehlikeye gırdıği an, bu saygının sarsıldığı görulur. Türkiye Cumhuriyetı'nde smıfsal dengelerin tam kurulamadığı görulur. 1961 Anayasası'nın emekçi halk yığınlarının çıkarlarını öne çıkarmak isteyen yapısı, 1982 anayasaî hareketi ile sınırlandırılmış, en çok örgutlenme hak ve özgurlükleri ile emekçi yığınlann yanında yer alanların uğras alanlanna kısıntılar getirilmiştır. PENCERE 4 AĞUSTOS 1988 Kez Söylendi mi... Bır anne tanıyorum, okuduğu romanlann yaprakları arasında kır çıçeklerı kuruturdu, kıtaplarının sayfa kenarlarına çocuklan ıçın notlar düşerdı Nasıl notlar? Çok önemsız görünen olayları vurgulayan kırık dökük tümceler Sözgelımı, bunlardan bın ılk bakışta anlamsız görünüyor bugün bana ılk kez anne dedı Ancak bu tümce, ınsanlık tanhını kapsayabılen dönüşümün anahtarıdır • özgüriük sözcüğünü ılk kez kım, nerede, nasıl ve hangı tarıhte dıle getırdı? Güç bır sorudur bu, yanıtlanması ıçın geçmışe doğru kapsamlı bır araştırma yapmak gerekır! Sözcüklenn evrenınde bır gezn ye çıkılacak, özgürlüğün köklerı araştırılacak, hangı somut koşullardan türedığı ırdelenecek, zaman ıçınde anlam dönüşümü ıncelenecek Yıne de gerçeğı kavramada bazı eksıklıkler bulunması doğaldır Başvurduğum kıtaplarda "özgüriük" sözcüğünün kökenı 13'üncü bılemedınız 12'ncı yüzyıla kadar uzanıyor Oysakölelık Isa'dan bınlerce yıl önce başlamıştı sınıflı toplumun oluşması kolay değıldı, tarım devrımı gerçekleşecek kölelık ve efendılık düzenı kurulacaktı Pekı bu çelışkıden türeyen özgüriük sözcüğünün "telaffuzu" neden gecıktı? Ne olursa olsun "özgüriük" sözcüğü ılk kez söylendığınde, dünya artık bır daha eskı durumuna dönüşemeyecek bıçımde değışmıştır O günden bugüne süregelen özgüriük kavgası da bu değışımı kanıtlıyor • Fransız Devrımı patladığında, özgüriük sözcüğü artık dünyanın belıriı yeriertnde açık ya da gızlı, yüksek ya da kıstk sesle dıle getınlıyordu Bır sözcük bır kez söytenmeye görsün bır devnm bır kez gerçekieşmeye görsün, artık dünya değışmıştır ve bır daha eskı dünya olamayacaktır 19'uncu yüzyılda Avrupa'dakı bütün krallar, devrımı gen çevırmek ıçın "Kutsal Bağlaşma"öa kenetlendıler, ama nafıle Devrımın etkılen Avrupa'ya yayılmakla kalmadı, bütün dünyayı durdurulamaz bır dönüşümün sürecıne soktu Yeryüzünde üç yüz yıldan ben "ınsan haklan" kavgası surüyor Bugün Türkıye'de "Insan Haklan Derneğı"nm kurulması ne anlam taşıyor? Bır sozcuk daha ılk kez söylendığınde dünya değışmıştır, eylem ı durdurulamaz. * 1980'ler Turkıyesı'nde büyuk bır yanılgı, ortalığı dalga dalga bulandırıyor Amenka'nın güdümü baskısı ve denetımı altında bulunan, çoğu az gelışmış ulkede görulen bu çarpıklık nafıle bır uğraşın sarmahna toplumu bır süre dolandırmaktan ve uygarlık yotunda ılerlemeyı bızım hesabımıza gecıktırmekten başka ışe yaramayacaktır Çünkü her kım dıle getırmışse, "sosyalızm" sözcüğü bır kez dünyada "telaffuz" edılmıştır Insan lar arasında yalnız sıyasal değıl, ekonomık demokrasıyı vurgulayan bu sözcüğün, yaşamda ve eylemde çeşıth bıçımlen, görüntülerı, yöntemlerı uygulamaları olabılır Adına Fransız Devrımı de denen bunuva devrımı, her ulkede ve her toplumda aynı bıçımde gerçekleşmryor Sosyal adaletı ıçermeyen bır dünyada yaşanamayacağına göre sosyalızm ın de şu veya bu bıçımde bütun dünyada etkılennı göstermesı doğaldır Ekım 1917 Devnmı yeryüzünü artık bır daha genye dönülemeyecek bıçımde değıştırmıştır Bugün Sovyetler de, Çın'de veya bır başka sosyalıst ulkede olan brtenlerı, gen kafaların kalıplarına dökerek yorumlamak, ınsanın kendı kendısmı aldatmasından başka ışe yaramaz Türkıye'de şımdı bu aldatmaca geçeriı * Bır sözcüğün daha ılk kez söylendığı "an"dan sonra dünya artık eskı dünya değıldır Kuşkusuz eskı dünyatannda yaşamak ısteyenler de vardır, olacaktır Ama nafıle M. EMİN DEĞER Ankara Barosu Avukatlarından Devlet, yargı ve adalet gıbı kavramlar, toplumda ınanç düzeyınde yerleşmıştır. Yığmlar bu kavramlann gerçek nıtelığını göremezler HaksızlıUa karşılaşanlar, haklannm alınmasında devleün, yargııun yardımcı olacağı ve adaletın gerçekleştınlece£ı ınancındadırlar Bu ınanç, haklannı alamadıklannda bıle sarsılmaz îşın özunü, haklannın hangı nedenlerle venlmedığını araştırmazlar; yargıcın konuyu anlayamadığını ya da değışık etkıler altında kalarak haksızlığa uğradıklannı söylerler Oysa güncel olaylara bakarak, bu olaylann ardındakı gerçeklen dıkkatle ızleyerek ve kımı olaylarda yetkılılerın davranışlanndakı tutum aynmından çıkarak, devletın ve yargırun kıraler ıçın, kımlenn çıkarları ıçın çalıştıgını anlayabılırler aramaya gerek yok Hayalı ıhracat yolu ile devletı soyanlar kollannı sallayarak gezerken, DGM Savcılığı, Kartal Demırağ'ın sorgu metnını yayımlayan Erbü Tüşalp hakkında hemen soruşturma açtı ve Tu$alp gözaltına alındı Bununla yetınılmedı Cumhurıyet'ın Ankara bürosuna gelen polısler, büroda arama yapmak ıstedıler Bır hukuk devletınde, bır gazete bürosunun basıt bır haber nedenı ile aranması ve gazetecının, haber kaynağını açıklaması ıçın gözaltına aunması, hukukun gerçekten ınanılan düzeyde ışlerlıgı halınde de olmayacak şeydır ö y l e kı sıkıyönetımlı dönemlerde bıle gazete bürolan aranmadı' Polısın elınde arama karan yoktu Karar ıstendığınde, gözaltı emrı göstenldı Bununla arama yapılamayacagı söylendı Amırlerının de kanştırıldığı uzun görüşmelerden sonra DGM Savcılığı arama emn vermeyı kabul ettı ve Savcı Yardımcısı Hak Yzb Ulkü Coşkun ımzası ile gelen emırle (yıne de yasaya uygun olmayan bır emırle) arama yapıldı Arama emnne göre, bır sorgu metnının yayırnlanması "devlet sırnnı açıklamak" ırruş' Oysa eylem Basın Yasası'nın 30 md'sı kapsamında ve otuz gün hapıs cezasıru gerektırecek rutelıkte bır eylem ıdı ve asla gözaltı ve hele tutuklamak gıbı durumun söz konusu olmaması gerekmekteydı Hıç kuşkusuz devletın güvenlığı ile ılgılı bır yönü de yoktu Şu halde bu denlı baskıya, basına böy<> lesıne gözdağı vermeye ne gerek vardı Soruya yanıt ararken, kısa bır süre önce Mılhyet Gazetesı'nde yayımlanan bır röportaj nedenı ile Mılhyet ıçın konulan yayın yasa|ma da değınmek gerekıyor Cumhunyet'e yapılan baskı, Mılhyet'ın yayuuna konulan yasak, ayru gunlere rastlaraıştır Hayalı ıhracatla ılgılı yayınlann aylardır güncellığıru koru duğu bır ulkede, basının baskı altına alınması, sıradan bır gövde göstensı değıldır Bu davranışın bır anlamı olmalıdır kanısındayız Her şeyden önce, egemen güçlenn basıru seçmesı, baskıyı en olmayacak yerde denemesı, "Kışı hak ve özgürlüklenne yönelık yenı oyunlann habercısı olamaz m ı 7 " dıye duşunüyoruz' Hele gerçekten sıyasal ıktıdann, kamunun cıkarlannın söz konusu olduğu hayalı ıh tki olay karşısında devlet ve yargımn tutumu Son günlenn basına yansıyan bırkaç olayına bakalım ve devletın, yargının gerçek yerını saptamaya çabşahm Evet, son günlenn kamuoyunu yakından ügılendıren ıkı olayında ıktıdarın ve yargımn Oylesıne aynmcı tutumlanna tanık olduk kı, gerçegı, bunlardan çıkararak gösterebıleceğıraız kanısındayız Basında kamuoyunu yakından ılgılendıren ıkı önemlı konu yer aldı Başbakana suıkast gınşımının yankılan sürerken Cumhunyet Gazetesı'nde, sanık Kartal Demırağ'ın ılk sorgu metnı yayımlandı, ve Cumhunyet başta olmak üzere basının tüm kanaüannda hayalı ıhracat gunün konusu oldu Bılal Çetın, konuyu reddedılmesı olanaksız belgelere ve kanıtlara dayanarak yazdı Hayalı ıhracata kımlenn destek otduğunu, yasaların uygulanmasının tıasıl önlendığını, kurallann nasıl değıştınldığını ve ıuşkıler zınannı kamuoyunun gözlen önüne serdı Ve elbet, Türkiye Cumhunyetı'nın savcılannı, bu belgeb devlet soygunu karşısında görev bekhyordu Savcılıklardan ses çıkmadı bugüne dek Yanı, hayalı ıhracatla ügüı konulann soruşturulmasına başİanılmadı tnsan, ıster ıstemez soruyor "Nerededır cumhurıyetın savcıları 7 ' Aslında bu kadar OKTAYAKBAL EVET/HAyiR Bir Gurbette Yaşar Gibi... önce şu şıırı bırlıkte okuyalım "Bız her zaman gurbetteyız Hıçbır şey ıstedığımız gıbı değılse Özlemler büyüyorsa ıçımızde Ağır bır yuk taşır gıbı Terlıdır düşlerımız Arada bır yanıp sönen • Şımşek çakar uzaklarda Bır haber mı var güzelınden Kulağımız seste Yollara bakar gözlerımız Bız her zaman gurbetteyız Çunku hep azınlıkta Otların ıçınde buğday başağı Gıbı boğuntuda yureğımız Talıp Apaydın ın bu şıınnı'Adam Dergısı nın temmuz sayısında okur okumaz kuşağımın bütün serüvenını bır anda yaşadım Ne dıyor Apaydın'' 'Bız her zaman gurbetteyız Kulağımız seste Yollara bakar gözlerımız' 'Çünkü hep azınlıktayız' Bu yüzden de 'Boğuntuda yureğımız ' Bır şıırı çözümlemek anlamını duyurmak kadar yanlış bır ış olamaz* Okullarda eskıden uygulanan 'şıırı nesre çevırmek' dıye bır tutum vardı' Neden boyle bır ışe gerek duyulmuş, kım başlatmış, neden uzun yıllar sürdürulmüş, bılemem Bır şıır, düzyazıya çevrılır mı' Çevnlınce 'şıır' kalır mı'' Yoksa o şıırın cesedı ya da ıskeletı mıdır ortaya senlen? Bunun gıbı bır şıırı anlatmak, açıklamak da yanlıştır Okursunuz, duyarsınız, kendı ıçınızde o dızelerın yansımasını bulursunuz Bır şeyler kazandığınızı anlarsınız Ama şaır, şu şıırınde bunları anlatıyor dıye başkalannın kafaanı karıştıramazsınız! Hele yazar olarak böyle bır şeye kalkışmak çok daha yanlıştır Ne var kı ben Apaydın ın dızelennde kendımı buldum Benımkuşağım Ataturkinönü dönemmde yetıştı Bu dönem, 1938'e, haydı haydı 1946'ya kadar odunsuz, genlemesız, yozlastınlmasız bır devnmcı atılımlar surecıdır Türk ınsanıru, Türk ülkesını çağdaş uygarlık düzeyıne erıştırmek atılımlafinın yapıldığı bır zaman parçası Benım kuşağımın ana doğrultusu şuydu ' Uygarlığın gucu karşısında ortaçağa yaraşı/ düşüncelerle, ılkel, asılsız şeylere ınanmakla yurümeye çalışan uluslar yok olmaya ya da tutsak ve horlanarak yaşamaya mahkumdurlar " Prof Dr Macıt Gokberk Atatürk'ün bu sözlerını şöyle açıklıyor "Onun ulusçuluğu ılerıye, yenı değerler yaratmalarına açıktır Bu bakımdan lyımserdır Gerıcılık vetutuculuk karamsardırlar, onlar ıçın geçmıştekı her şey daha lyı, daha soyiudur Bugün yaşayanlara duşen geçmışı anlamak ve yınelemektır Bunların yönelme noktaları olan 'mukaddesat', mıllı ananeler' geçmışın oluşturduğu değışmeyen değer ve davranış kalıplarıdır Oysa devrımcılıkte mukaddesat' denılen kutsal kavramtar da, ulusal gelenekler de süreklı ılerıye doğru akan ve yaratan yaşamla bırlıkte değışırler, yerterını yenı dönemlere uygun olan yenı değerlere, başka kavramlara bırakırlar " Işte bızler, Atatürk dönemının devnmcı anlayışıyla yetışmış kuşaklar bu tür bır anlayışın msanlarıyız Değışmeyen eskı değerlerden yana değılız, uygarlığın gelışmesıyie değışen yenı değerlere bağlı olmayıgerçek ulusçuluk sayanbır görüşün üstünluğüne ınanıyoruz Bakıyoruz kı zamanla öncelerı yavaş yavaş, derken hızlı hızlı gerıye doğru gıtmış ülkemız, halkımız Üstelık paslanmış, eskımış anlayışlar karşımıza vazgeçılmez, kutsal değerler olarak çıkanlmak ıstenmış Yenı kuşaklar ılkokuldan başlayarak dın ahlak derslerıyle, daha ust sınıflarda felsefe, toplumbılım, manttk ve gerçek aniamda edebıyat eğıtımınden de yoksun bırakılarak çağın dışına ıtılmeye çahşılmış Bır de bakmışız kı sankı başka bır ulkede yaşıyoruz1 Bır çeşıt gurbette' Talıp Apaydın ın yazdığı gıbı 'her zaman gurbette' ımışız gıbı duymuşuz bu acı gerçeğı Hep umutla bekleyerek, hep yolları gözleyıp, seslere kulak vererek Aklın, sağduyunun, çağdaş uygarlık anlayışının bır güneş gıbı doğmasını umutla bekleyerek Prof Gökberk de bızler gıbı kendını 'gurbet'te duyan, bunun actsını hepımızden çok çeken bır Atatürk g^ncıdır "Ataturk devrımlenne erek olarak 'çağdaş uygarlık düzeyını aşmayı' göstermıştı Çağdaş uygarlık da bu dünyaya dönuk olan, akılcı bır ınsanlık kültürünü gelıştırme yolundadır Insan ancak bu dünyaya bağlanmakla, onu gerçek yurdu saymakla bu sürece yapıcı olarak katılabriır Onun ıçın 'laıklık' Atatürk devrımlennın can damarıdır' 1950'den bu yana geçen 38 yıl ıçınde bu candamar kesılmek kopartılmak, yok edılmek ıstendı Bugün lyıce tıkanıyor bu candamar' Devlet laık ama ben Muslümanım' dıyebılen polıtıka adamlarının varlığı bızlerde bır 'gurbet'te yaşadığımız duygusunu verıyor Talıp Apaydın'ın şıınnı okurken bu acıyı bır kez daha olanca derınlığıyle yaşadım OKURLARDAN İSKtde bürokrasi azaltılsın sağlayacaksuuz. Sayın Başbakan Özal, her fırsatta burokrasıyi azahacaklannı soylerken, bunun orneğını bugüne kadar sadece ehhyet almak uygulamalarında görduk. Burokrasının en aza ındırümesı gereken bır dal da tSKl ışlemlennde ohnalı. Oysa uygulama hiç de öyle değil. Elınizde evraklar bır odadan bır başka odaya tutturulan koşturmaca gunboyu surüp gidiyor. Efendim bu arada kâğıtlan ımzalayacak baıı yetkılilenn makamlannda olmaması sızın saatlerce o odanın onunde kuyrukta beklememze ve uzun kuyruklann ohısmasına yol açıyor. Sınirlennız bozulacak, bağıracak çağıracaksınız, ama sızı dınleyen çıkmayacak. 23 gunluk bır gıt gelden sonra tSKl'de mukavele ımzalayıp ısmız oturduğunuz semttekı Sular tdaresı 'ne kalınca, ışte asıl sorun o zaman başlıyor. Gıdiyorsunuz semtmizdeki Sular tdaresVne, "Efendim sızin evraklannız genel merkezden henuz gelmedi" denıyor. Gıdiyorsunuz ışe ılk başladığınız tSKt Genel merkezıne; "Efendim evraklannızı bız mukavele yaptığımzın ertesı gunu gondermışız" denıyor. Bundan sonra aylarca suyunuzu bağlayacak semtmizdeki sular ıdaresıne evrak takibine gıtmek zorunda kalıyorsunuz. Nthayet evrağtmzın geldtğıne ve suyunuzun hemen bağlanacağı sevıncını ıçınızde hıssettığınızde, bu kez oradakı gorevliler, "Teknık eleman sıkıntısı nedenıyle 4 ay once mukavale yapan abonelerm suyunu bağhyoruz. Sizın suyunuz ancak 3 ay sonra bağlanacak " diyorlar. O anda çüdırmamak ve karşuuzdakı kişıyU lspanyol boğa güreşçılen gıbı boğuşmamak ıçin kendmızı zor tutuyorsunuz. tSKl'de ınsanı çıldırtan bürokrasi bıraz olsun azaltüamaz mı? BtR ÎSKİ ABONESİ 5ii aknak ıçın tSKl'ye yaptığınız başvuruyu sonuçlandırana kadar gitgellerden hasta oluyorsunnz. Yenı su almak ıçın bır abone, bır dızı burokratık uygulamalarla ışe başhdığma pışmanlık duyarak İSKİ bınası içmdeki kuyruklarda beklemekten sağa sola saldıracak duruma gelmektedır. ÇıUhrtan bu denlı bürokrasi uygulaması neden? tşın ozü, ücretim yatıracak, ıhtiyaç duyulan suyun bağlanmasmı TEŞEKKÜR Kızımız VEEAT VE TEŞEKKÜR Çok sevgılı aıle büyüğOmüz CAN AN GÖNENSİN'in doğumundakı yakın ügılen ıçın Dr. İBRAHİM PEKİN'i Dr. SİNA TÜKEL Dr. ARDAŞ AKDAG ıle Amiral Bristol Hastanesi'nın tüm uzman ve personelıne teşekkür ederız ve HILTON International ANKARA ADRESİMİZÎ LÜTFEN NOT EDÎNİZ Hılton International Ankara Tahran Caddesı No: 12 Kavaklıdere 06700 ANKARA Tel :(904)168 28 88 Fax:(904) 168 09 09 Tlx: 46705 HIATR kaybetmış olmanın üzüntüsünü yaşarken, cenazesıne ya da evlerımıze gelerek, telefonla, telgrafla arayarak kederımızı paylaşan tum dostlara teşekkur edıyoruz Hastamıza sıkıntılı son dönemmde, profesy onel bakıcılığın gereklennı yerıne getırmenuı çok ötesınde sabırla, özenle ve aıleden bınynuşçesıne bağlanarak hızmet eden ıyı ınsan HATlCE MORALLI'ya ortaklaşa şukran duygularımızı sunuyoruz PEKİNERTANAKEVaKARAESMEN AILELERİ SELDATURGAY GÖNENSİN T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESÎ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Anabihm Dalı KONTENJAN Yuksek Lısans Doktora TEŞEKKÜR Sevgüı ve bıncık annemız EMtNE ORHON'u tutulduğu hastalıktan yaptıklan çok başanlı bır amelıyaüa tekrar eskı sağlık ve sıhhatıne kavuşturan Çapa Tip Fakultesı Hastanesı Genel Cerrahı B Servısı doktorlanna başta kıymetlı ve nazık Op. Dr. DURSUN BUĞRA'ya ve ekıp arkadaşlan D.B. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Uzakyol 2 Mühendısı, Uzakyol Vardıya Mühendısı ehlıyetlı muhendısler alınacaktır Gemılerımızın, Kuzev Avrupa, Amenka ve Uzakdoğu hatlannda çalıştınlrnak Uzere, Uzakyol 2 Muhendıs, Uzakyol Vardıya Muhen dıslerı alınacaktır Ücretlerımız tatmınkârdır lstekhlenn, özgeçmışlennı belırtır dılekçe veya şahsen asağıdakı adrese müracaatlan D B DENtZ NAKLİYATI T A Ş GENEL MÜDÜRLUĞU Mechsı Meb « Cad 93, 95 97 Hndıkh/bTANBUL Tel 143 14 39 Basın 24477 BİYOLOJİ 5 4 FİZİK 8 İSTATİSTİK 6 KİMYA 10 5 MATEMATtK 6 ENDUSTRt MÜHENDlSLİĞt Endüstn Muhendıshğı 2 Yöneylem Araştırması 2 İNŞAAT MÜHENDtSLlĞl 10 5 KİMYA MUHENDİSLtGt 10 MADEN MUHENDİSLİĞ1 Maden tşletme 4 3 Cevher Hazırlama 4 3 Jeolojı 4 2 MAKİNE MÜHENDİSLİĞ1 Enerjı ve Termodınamık 5 2 Makıne Teonsı \e Dınamığı Konstrüksıyon \e Imalat 5 2 YUKSEK LİSANS OGRENCt ADAYLARINDA ARANAN NtTELtKLER VE GEREKLİ BELGELER: 1 tlgılı alanda lısans derecesıne sahıp olmak (4 yıl) 2 Mezunıyet belgesımn tasdıklı suretı 3 tkı adet vesıkauk fotoğraf 4 özgeçmış 5 Başvunnak ıstedığı programı belırten dılekçe DOKTORA OĞRENCÎ ADAYLARINDA ARANAN* NtTELİKLER VE GEREKLİ BELGELER1 Gıreceğı doktora progranuna uygun yüksek lısans derecesıne sahıp olmak 2 Lısans ve yüksek lısans mezunıyet belgelennın tasdıklı suretı 3 Ikı adet vesıkahk fotoğraf 4 özgeçmış 5 Başvunnak ıstedığı program ve sınavına gırmek ıstedığı yabancı dılı belırten dılekçe Yüksek lısans ve doktora gınş sınavlanna katüacaklann I 22 Eylul 1988 tanhlen arasında yukanda beürtılen belgelerle Anadolu Ünı Fen Bılımlen Enstıtüsu Yunus Emre Kampusü Eskışehır adre sıne şahsen başvurmalan gerekhdır Mektupla başvurular ışleme konulmayacakur Gırıs sınavlan 27 Eylül 1988 Salı günü saat 10 00'da Anadolu Unı Yunus Emre Kampusu'ndekı Merkez Kutüphane'de ve anabıhm dalı (veya bılım dalı) e&asına göre yapılacak, her programın bı lım sınavı kendı alanındakı konulan kapsayacaktır Dr. MEHMET YEREBASMAZ Dr. MEHMET ÇAĞUKÜLEKÇİ ıle amelıyat sonrası gösterdıklen yakın ügılennden dolayı, Dr. YEŞtM ERBİL ve Dr. ERDAL ERCAN ıle hastaneye gırışımızden çıkışımıza kadar annemrze gereken ıhtımam ve alakalannı esırgemeyen Hemşıre YUKSEL KAÇAR ve SİMA'i OZGULER'e alenen tesekkurlerımızı bıldınnz MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN GÜMRÜK V MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI X ^ GtRİŞ SINAVI Malıye ve Gumrük Bakanlıgı Teftış Kurulu Başkanlığı'nca 26 9 1988 Pazartesı gunu başlamak üzere Ankara ve lstanbul da Gumruk MUfettış Yardımcılıgı gırış sınavı yapılacaktır Sınava katılabılmek ıçın, 1 Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'ına maddesınde vazılı genel nıtehklerı taşımak 2 Hukuk, ıktısat sıyasal bılgıler, ışletme ve ıdarı bılımler fakul lelerı ıle ıktısadı ve tıcan ılımler fakullelerı ya da aynı konularda öğ renım yapıp yukanda belırtılenlere denklığı Mıllı Eğıtım Gençhk ve Spor Bakanlıgı nca kabul olunan vabana ögretım kurumlanndan bı rını bıtırmış olmak, 3 1 1 1988 gununde otuz yaşını doldurmamış olmak 4 Sağlık durumu Türkıye'run her yennde görev yapmaya, her turlu ıklım ve yolculuk koşullanna ve her türlü taşıt araçlarıyla yolculuk yapmaya elverışlı olmak ^ Yapılacak ınceleme ve araştırmada gerek sıcıl gerekse tuıum ve davranış yönunden Gumruk Müfettışlığı özvapı ve nıtelıklerını taşı dığı saptanmış bulunmak, gerekır Sınav malıye ekonomı, kamu ve özel hukuk, muhasebe ve tıcan hesap ıle yabancı dıl gruplanndan yapılacaklır Isteklıler aynnülı bıl gılerı kapsar sınav broşurunu Ankara da Teftış Kurulu lstanbul ve lzmır'de gumruk mufettışlerı grup başkanlıklarmdan ternın edebı lırler Sınav ıçın başvurulann en geç 6 9 1988 gunu çalışnu saatı bı tımıne kadar Teftış Kurulu Başkanlığı nda olacak şekılde şahsen va da posıayla ıletılmesının gereklığı ve gecıkmelerın değerlendırılme \eı.eğı du>urulur EVLATL.4RI HIFZI, TURGUT. BILGE. HULYA TEŞEKKUR Bıncık kızımız Dr. GÜLSEREN GÜNEY'in vefatı dolayışıyla yardımını esırgemeven, cenazeye gelen, telefon, telgraf çekenlere txmk DSt Bolg« Md'ne, Dr Samı Ulus Hastanesı Başhekımı Orhan Bılgın, Doç. Urya Ertem, Dr Gonol Tamr, Dr Nurdan Taçyıldu, Dr Neşe Zeyrek, Dr Nur Eriş, Dr Işın Gurman, Dr Yucel V uceturk, Dr Şukru Hatır, Dr Dost Zeyrek, Dr Suba Koparan, Dr Orhan Peköz, Dr Semra Gunay, Dr Mıne Genç, Dr Hurriyet Guner, Dr Hamıde Astan, Dr Şukran Sarüar, Mehmet Ühan, Hamiyet VejUyurt Necla Ozan'a teşekkür edenz AtLESl SATILIK YAZLIK DAIRE BaMnkent 4'te 55 m2 dublex Tel: 333 45 16 (Saat 19.0022.00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle