19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 4 AĞUSTOS 1988 Zakkuma izin çıktı (Ba}iarafı I. Sayfada) llaç Geliştirme ve Değerlendirme Kurulu'nun dünkü toplantısı S saat sürdü. Komisyon Başkanı Prof. Dr. Naci Bor, "tnsan saglıgina faydalı olabilecek, insana zarar vermeyecek bir deneye cevaz vardır. Başka türlii bilimsel ilerleme olmaz" dedi. "Alemdeki her türlii canlının insanlara hizraet için yaratıldığını" bildiren Prof. Bor, şunlan soyledi: "Toplanüda bilimsel olarak bu problemin nasıl çöriılecegine karar verdik. Kural memleketimizin araştırma yönünden en onemli elemanlanndan oluşuyor. Tabü bu komisyonda bulunmayanlardan da görüş aldık. Bize verilen görev, böyle bitkilerden elde edilen özsıılarda bir ilaç niteliği varsa, bunun nasıl meydana çıkanlacagını tespil ederek, hazırlanan raporu da bakanlıga vermek ve benzer mıiracaatlarda da kullanılmak üzere, yaklaşım metodu tespit etmemizdi. Biz bunu yaptık. Bu gruba kaülmadığı halde ilgili kuruluşlardan pek çok bilim adanundan göriiş istedik. Kamuoyunda çok iyi bilindiği gibi, Dr. Ziya Özelin zakkumdan elde ettigi ekstrenin üzerinde kullanıkiığını bUdiğimiz haslalar var. Biz başka hastalarda da ekstrenin aynı metodlarla denenebileceğini, bakanlığa bu raporumuzda bildiriyonız." Bakanın danışmanlarıyla çalıştıktan sonra son kararı vereceğini kaydeden Bor, şöyle devam etti: "Türkiye cumhuriyeli kanunlanna göre bakanlık bu konuda yetkili mercidir. Sayın bakanın takdirleri, hem Ziya Özel'in elinde bulunan ekstrenin uygulanması, denenmesi, hem de bundan sonra ilaçlar ve ilaç ihtiva eden ekstreleri elde edecek hekimler için bir yol oluştunır." Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, komisyonun karanyla ilgili olarak AA'ya şu açıklamayı yaptı: "tlmi kurulun vermiş olduğu karara 'Ben bu kararı tanımıyorunı' da diyemem, 'tanıyorum' da diyemem. Tamamen bakanın dışında oluşmuş, kurulmuş, bu işi inceleyen bir kunıl." mesi yolunda alınan kararın "son derece hatalı" olduğunu soyledi. Prof. Dr. Turker, "Kesinlikle yanlış bir karar. Kimyasal maddeleri bilinmeyen bir sey. nasıl olur da insanlar üzerinde denenebilir. Hiçbir kurala uymayan son derece anlamsız bir karar" dedi. Turk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Uğur Cilasun da yasal yoUara başvuracaklannı belirterek "Bu kurulun karannı tanımayız. Avrupa'da insanlar, deney hayvanlanna eziyet ediliyor diyerek ayağa kalkarken, biz buna sessiz kalmayız" dedi. Celasun, Cumhuriyet muhabirine konuyla ilgili olarak şunlan soyledi: •'Uygulanabilmesi mümkiin olmayan bir karar. Vasalara aykın. Uluslararası sozleşmelere aykın. Helsinki Sözleşmesi'ne aykın, yapamazlar. Biz Tabipler Birliği olarak buna miisaade etmeyiz. Insanlanmızı deney hayvanlan gibi kullandırmamakta kararlıyız. Hastalanmızı şarlatanlara emanet edemeyiz. Olmaz böyle şey. Sayın Özel bundan önceki kunıl karan TTB'nin tepkisi için 'Bu bizi bağlamaz' diyordu. Türk Tabipler Birliği 2. Başka Bu yeni yapay kurulun karan da nı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fa bizi bağlamaz. kültesi Farmakoloji Bilim Dalı Yasal yollara başvurunız. BaBaşkanı Prof. Dr. Kaznn Türker, kanlık çok büyuk bir sorumluluk zakkumun insan üzerinde denen altına giriyor." (Htıparafı Sayfada) (Htısıarafı I. Sayfada) Özal tarafından kabul edilecek. Ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay ile de bir görüşmc yapacak. Moskova üzerinden bugün öğleden sonra Türkiye'ye gelecek olan Carlucci, ilk olarak Başbakan Turgut Ozal ile görüşecek. Bunun hemen arduıdan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan Ue bir araya gelecek olan Carlucci daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay ile toplantı yapacak. Yarın sabah ise erkenden tstanbul'a geçecek. Carlucci'nin Ankara'da kalacağı sürenin kısa olması dikkat çekerken, Dışişleri çevreleri yapılacak görüşmeler hakkında şu görüşlere yer verdiler: "Geçen kasım ayında işbaşına gelen Carlucci Türkiye'ye daha önce yapması gereken fakat ertelenen ziyaretini şimdi gerçekleştiriyor. Ankara'daki resmi temaslannda TürkAmerikan savunma ilişkileri ile NATO çcrçevesindeki işbirligi genel bir biçimde ele alınacak. Ancak müzakerelere girilmeyecek. Zaten ziyaretin Ankara kısmına ait programa bakıldığında kapsamh muzakereler için uygun olmadıgı ortaya çıkıyor. Bu Carlucci Ue kapsamh ziyaret Savın Carlocci'nin iist diiSayın Carlucci'nin düzeyli Türk yetkilileri ile (anışması için iyi bir fırsattır. Sayın Cariucci aynca Istanbul'u ve tzmir'i gezip ülkemizi tanıma fırsatını da bulacaklır." Gözlemciler, Dışişleri Bakanlığı'nın bu görüşlerine ve zamanın kısa olmasına karşın taraflann yine de kendileri için önemli olan konularda karşılıklı telkinlerde bulunmalanm bekliyorlar. Bu çerçevede ABD Savunma Bakanı'nın Türkiye'deki ABD uslerinin modernizasyonu ile Akdeniz'deki Amerikan savaş gemilerine ve özellikle nükleer gemilere daha fazla liman ziyareti olanağı tarunması gibi konularda diplomatik ifadelerle Türkiye'den taleplerde bulunacağıru tahmin ediyorlar. Bu arada, daha önce Washington'da yapılan açıklamalarla zeminin hazırlanmış olması nedeniyle, Güney Kanat Yasası çerçevesinde Türkiye'ye verilen 40 adet savaş uçağı için aynj yasa çerçevesinde yer destek teçhizatımn verileceğini açıklamasını bekliyorlar. Ankara'nın aynca ziyaret sırasında ABD askeri yardımının yetersizliğine ve Kongre tarafında Kıbns ve 7/10 oranı gibi koşullardan duyduğu hoşnutsuzluğu bir kez daha dile getirmesi bekleniyor. Vasiliu göz kırpıyor KKTC'den ^ 5 UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Kıbns Rurc yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, Uluslararası Stratejik Etütler Merkezi'nce düzenlenen sabah kahvaltısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta anlaşmaya varılmasından sonra dahi bir miktar Türk askerinin geçici bir süre adada kalabileceğini ve iki yıl içinde kademeli olarak çekiletfileceğini ima etti. Vasiliu, aynca Başbakan Turgut Özal'ın, görüşme isteğine yanıt vermemiş olnıasının "hayır demedigi anlamına da gelebilecegini" iddia etti. Vasiliu, adeta bu konuda bir işaret almışçasına, "Denktaş görüşmesi, Özal gönışmesinin yolunu acacak" diye konuştu. Kıbns Rum yönetimi lideri Vasiliu, dün aynca Demokrat Partinin başkan adayı Michael Dukakis ile görüştü. Vasiliu, özel bir uçakla Boston'a gitti ve görüşmeden sonra yaptığı açıklamada gelecek ABD yönetimlerinin Kıbns konusunda "daha aktif rol üstieneceklerini" soyledi. Vasiliu, bir gün önce VVashington, Ulusal Basın Kulübü'nde özetle şunlan soyledi: • Denktaş'Ia göriişmemiz bir sonun başlangıcı olacak. • Enosis ve bagımsızlık arasında tercih yapmak zonında kalsam bagımsızlıgı secerdim. Enosis gerçekçi degil. • Kıbrıs'taki Türk tankları Amerikan vergi mükellefinin sıründan modernize edildi. Vasiliu, Uluslararası Stratejik Etüdler Merkezj'nin düzenlediği sabah kahvaltısında ise ABD'yi Kıbns konusunda Türkiye'nin tarafını tutmakla suçlan ve "Türkiye Ue Amerika arasında ideolojik keşişme olmasaydı, bugün Kıbns sonınu diye bir sorun olmazdı" dedi. Vasiliu, "Türkiye'nin garantisi" konusunda yöneltilen bir soruya "tki bölgeli, ild toplumlu gerçek JL •' bir federasynn Itıırarak garano' konusunu ortadan kaldınnz. Kinısenin garantisine ihtiyaç duyulmayacak bir federasyon kuranz" diye konuştu. Vasiliu bu cümlesiyle "tki bölgeli, iki toplnmlu federasyon" sözcuklerini bizzat telaffuz ederek, bu konuda taviz verebileceğini ima etti. Washington; daki Kıbns çevreleri bunu "tki toplumlu, iki bölgeli federasyonu kabul ederek verecegi tavize karşılık, garanti konusunda taviz koparmaya çalışacak" diye yorumladı. Vasiliu, ayrıca anlaşmadan sonra ilk 23 yıl adada "ekstra güvenlik kuvveueri" bulunabileceğini söyleyerek "Kıbns'ın topyekun askerden anndınlması" pozisyonunda da değişiklik olabileceğini ima etti. ABDve J&sitiu'ya uyarı tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC hükümeti, Rum yönetimi başkanı Yorgo Vasiliu'nun, Amerika ziyaretinde konulara yaklasımının yeni müzakere sürecini olumsuz yönde etkileyebileceğini açıkladı. KKTC hükümeti, ayrıca "ABD'nin bir taraf olarak Rumlan dinlerken Kıbns'ta öteki taraf olan Türk tarafıru göz ardı edemeyecegini" belirtti. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol, KKTC hükümetinin konuyla ilgili değerlendirmelerinde, "Vasiliu'nun, Amerika'ya bazı beklentiler içinde gittigini, ancak Kıbns sonınunun Kıbns'ta olduğunu ve iki toplum arasında muzakereler yoluyla çözülebilecegini bilmesi gerektigini" belirtti. Vasiliu'nun başka çevrelerden destek arayışı ile konulara yaklasımının 24 ağustosta başlayacak yeni görüşmeler sürecini etkileyebileceğine dikkati çeken Atakol, buna karşın ABD Başkanı Reagan ile öteki yetkililerin, DenktasVasiliu görüşmesi öncesinde Rum liderine BM çerçevesinde görüşmeyi salık vermelerini yerinde ve en doğru hareket olarak tanımladı. Vasiliu'nun A B D ziyaretinin devlet, iş ve özel ziyaret türlerinden üçüncüsü olan özel ziyaret turüne girdiğine işaret eden Atakol, "ABD makamlarının KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a da benzer uygulamayı yapmalannı beklediklerini" soyledi. Beyaz baray Sözcüsü Marlyn Fitzwater ile Vasiliu'nun söyledikleri arasında çeh'şkiler bulunduğuna dikkati çeken Atakol, "1963'ten beri Kıbns sorununu çok iyi izleyen, geçmişle Türk askerinin adadaki varlık nedenini de bilen Amerika'nın, Vasiliu'yu BM Genel Sekreteri'ne havale ettiğini, topu BM'ye atmalannın yerinde olduğunu" da vılrguladı. Türkiye'nin en büyük ilçesinde... Türkiye'nin en canlı alışveriş merkezlerinden biri Bakırköy'de... Vasiliu, ay sonunda Denktaş ile yapacağı görüşmeden neler bekİediğinin sorulması üzerıne de "Kendisiyle hiç lanışmadım, ama tanışmak için sabırsızlanıyorum" diye konuştu. Bir başka soruya "Kıbnslılar diye bir millet yok. Kıbns'ta doğmuş Rumlar ve Türkler v«r" yanıtını verdi. Vasiliu, görüşmelerin başlamasmdan sonra asker çekme takviminin ne olacağının sorulması üzerine de "Önemli olan çekilmeleri, bunun aşamalan degil" yanıtını verdi. Washington'daki Kıbns gözlemcileri Vasiliu'nun bu cümlesini 'Türk askerinin anlasmadan sonra geçici bir süre Turklerin güvenIiğini sağlamak için adada kalabilecegini ve kademeli olarak çeIdlecegini ima ediyor" diye yonımladı. Aynı gözlemciler Vasiliu'nun bu türden bir ödünün işaretini önceden vererek Başbakan özal ile göriişmeve çalışabileceğini de ileri sürdü. Vasiliu, bir başka soru üzerine de "Özal görüşme isteğime Allah'a şükür cevap vennedi" .dedi ve özal'ın cevap vermemesinin "hayır demediği" anlamına da gelebilecegini sözlerine ekledi. Arap Birliği'nden (Baştarafı l. Sayfada) bah Irak uçaklan tarafından düzenlenen hava saldmlarında Buşehr ve Loristan kentlerindeki iki sanayi tesisi ağır hasar gördü. İRNA, saldırılarda ölen ya d; yaralanan olup olmadığım belirtmezken, sanayi tesisleri hakkında da ayrıntılı açıklama yapmadı. Ancak AA'nın haberine göre vurulan tesislerin Buşehr Nükleer Enerji Santralı ve Narkangan Gaz Rafınerisi olduğu tahmin ediliyor. Gözlemciler, Irak saldınsının BM Genel Sekreteri'nin iki tarafın da rızasını almadan bir ateşkes tarihi açıklayabileceğini ima etmesinin hemen ertesine rastlamasına dikkat çekiyorlar. SSCB'nin rutumlan önemli. Şu an süper güçler de Irak'tan uzlaşma bekliyorlar. Irak, BM'nin ateşkesi empoze edemeyecegini biliyor. Ama BM, süper güçlerie çok etkili bir organ haline gelebilir. Üstelik Irak çatışmayı sürdüriirse, 'BM'yi karşısına alan' ülke durumuna düşecek." Inal Batu: Bu arada Arap Birliği tarafından 1984 yılında Iranlrak savaşını izlemek amacıyla kurulan 7'li komite, Irak'ın "lran ile dogrudan görüşme" talebini desteklediğini açıkladı. Komitenin Bağdat'ta sürdürdüğu çalışmalar sonucunda yayırnlanan bildiride savaşa toplu ve kalıcı çözümün ancak doğrudan görüşmeler yoluyla bulunabileceği savunuldu. Koöte yandan BM Genel Sekreteri mite çahşmalanna Suudi AıabisJavier Perez de Cuellar'ın çabatan, Kuveyt, Fas, Ürdün ve Tulanna rağrnen, Irak'ın katı tutunus dışişleri bakanlan ile Irak mu sürüyor. Bazı BM kaynaklatemsilcisi ve Arap Birliği Genel nna göre genel sekreter, Irak'ın Sekreteri Şadli Klibi katılmıştı. ateşkesi kabul etmesi için baskıyı yönlendirirken Bağdat yönetimiÖte yandan Basra Körfezi'nde ne "uzlaşma bahanesi" vermeye 3 temmuz günü ABD Donanmade hazırlanıyor. sı'na bağh Vincennes gemisi taraPerez de Cuellar'ın ateşkes ta fından düşürülen ve 290 yolcusurihini açıklama girişimini Irak nun hayatını kaybetiği Airbus sözcüsünün önceki gün "füli du uçağıyla ilgili Pentagon soruşturrum yaratma" olarak nitelendir ması tamamlandı. ABC Televizmesi üzerine bazı diplomatik kay yonu, adını acıklamayan bir sanaklar Irak'ın "oldukça riskli" vunma bakanlığı kaynağına atfen bir zeminde kaldığını savundular. verdiği haberde, Vincennes gemiAA'nın görüşüne başvurduğu sinin Aegis adlı radar sisteminde bazı kaynaklar şu değerlendirmeyi ve bilgisayarlannda anza olmadığı, olayın tamamen insan hatası yaptılar: "Güvenlik Konseyi'nin 5 dai sonucu meydana geldiği kaymi üyesi içinde yer alan ABD Ue dedildi. Irak'a baskı yapmamız istenmedî ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) îran Başbakanı Mir Hüseyin Musavinin, siyasi işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Reza Muayyeri ile hafta başında Başbakan Turgut Özal'a gönderdiği mesajda, BM Genel Sekreteri'nin 598 sayılı ateşkes kararının uygulanması çabalanna destek olunmasını istediği, Türkiye'den Irak'a baskı yapılmasım talep etmediği kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Büyükelçi tnal Batu, Iran'ın bu mesajı yalnız Türkiye'ye göndermediğini soyledi. Başbakan Yardımcısı düzeyindeki çeşitli Iranlı yetkililerin çok sayıda ülkeyi ziyaret ederek benzeri mesaj götürdüklerini belirten Batu, "Meselenin m«hiyeti budur. Yoksa Irak'a baskı yapılması talep edifmiş, biz de bu talebi kabul etmemişiz. bu tflr yonımlara katılmıyoruz" dedi. Bakırköy, yalnız Türkiye'mizin en büyük ilçesı değil, ülkemizin en uygar yaşam biıimlerinden biridir de. Bakırköy'de, istasyondan başlayarak •sahıl yoluna kadar uzanan bir büyük Bulvar var (Fahri Korutürk Cad./ İstasyon Cad.). Bu Bulvar, trafiğe icapalı. Her tarafı, sağlısojlu dükkan, \ mağaza, pasaj... Ülkemizin en canlı alışveriş merkezlerinden biri... Bakırköy Büyük Çarşı, ışte bu Bulvar'ın altında Bakırköy/Büyük Çarşı. Nerede? Ticaret dünyamızın istifadesine sunuluyor. İhale yoluyla kiraya verilecek yepyeni bir alışveriş ortamı... Faydalanın. Ekonomi Özal'ı seçîme zorluyor (Baştarafı 1. Sayfada) dıği ile karşı karşıya bırakma karannda, 1988'in hedefler yönünden "kayıp bir yıl" sayılmasımn belirleyici olduğu kaydediliyor. Hükümetin kasıma kadar ekonomik yönden fazla açılmadan seçime gitmeyi, hemen ardından zam ve yatırım kısıntılan ile yüklü bir "kemer sıkma" politikasına yönelmeyi amaçladığı belirtiliyor. getiriyordu. Başbakan Özal'ın referandum pahasına bile olsa erken yerel seçim karannın gerekçeleri şöyle sıralanıyor: 1. Kayıp yıl: 1988 yılı hedeflerinin tutmayacağını gören özal, 1983'ten bu yana bir dizi "kayıp yıTın sonuncusu olan 1988'de seçim yapmaktan kaçınmıyor. özal kendi ifadesiyle, "seçimlerden sonra rabatça çahşabilecek 3 yıllık bir süre kazanıyor" ve ekonomiyi bir dahaki genel seçünlere kadar raya oturtmayı amaçlıyor. 2. Önlem zamanı: Özal iktidannın geçmiş uygulamalan da dikkate alındığmda ekonomik önlemlerin yü sonu ve yeni yıl başında yürürlüğe girdiği gözleniyor. Yüklü KİT zamları bu dönemde yapılıyor. Gerek duyulursa yıl içindeki gelişmelere paralel olarak mayıs ve haziran aylannda ara zamlara gidiliyor. Özal'ın, seçim karannı yılbaşından bu yana zaman zaman tartışmaya açmakla birlikte kesin karannı ağustos ayı başına bırakması ise ekonomi kurmaylannca şöyle değerlendirildi: '"Sayın Başbakan eğer seçim karannı erken açıklasaydı, bugun için ne vatınm programını ne de bütçeyi dengede tulmak mümkiin olmazdı. Seçim ekonomisi uygulamalan çoktan başladı. Halbuki bu aşamadan sonra kasım ayında yapılacak bir seçime yönelik harcamalar ne olursa olsun fazla yuk getirmez." Böylece Başbakan Turgut özal'ın bu yıl "ucuz seçim" yapma niyetinde olduğu da ortaya çıkıyor. Bu plana göre, hükümet kasım seçimlerinden sonra bir dizi KİT zammıyla seçim harcamalarını fazlasıyla geri alacak. Ayrıca 1989 yılı programında "cömert" davranmak. zorunda kalmayacak ve daha rahat hazırlık yapma olanağına kavuşacak. 1989'da "kemer sıkma" önlemleri politik kaygılardan uzak ve daha tavizsiz yürürlüğe konabilecek. Memur maaşlanndaki artış daha kısıtlı tutulabilecek. Sıkı para politikası uygulanacak. Altyapı yatınmlan kısılacak, belediye yatınmlan üzc•indeki kontrol arttınlacak. Ancak Özal'ın kasımda seçim planları tutmaz ve yerel seçimler 1989 mart ayına kalırsa, bu ince ve iyimser plana önemli ölçüde gölge düşecek. Bu durumda gündeme gelebilecek bazı gelişmeler şöyle sıralanıyor: • Seçim karan ile sandık başına gidilmesi arasındaki süre uzadıkça yatınmcı KtT'lerin sırtına binecek yük de artacaık. Seçimde hükümetin koz olarak kullanabilecegi KtTler vaünralanru arahksız ve kısıntısız olarak surdurürken zorunlu zamlar ertelenecek. • Para ve döviz piyasaian: Hükümet bu yıl ortalama fiyat artış hızımn yüzde 48 olmasını öngörmüştü. Merkez Bankası bu enflasyon hedefe ve "kemer sıkma" politikalarına uygun olarak hazırladığı para programında bu yılki emisyon artışını yüzde 31'le sımrlı tutmasını amaçlamıştı. Ancak ilk sekiz aylık dönemde yüzde 70'i aşan enflasyonla birlikte bu hedef aşıldı. Yılın son üç ayında 4 trilyon lira düzeyinde seyretmesi öngörülen emisyon hacmi şimdiden 4.5 trilyon lirayı buldu. Seçim karanrun acıklanmasından sonra kamu açıklarının büyümesine parilel olarak emisyonun daha da yükseleceği tahmin ediliyor. Ekonomik birimlerde seçim ekonomisinin süresi uzar ve paranın ucu kaçarsa, önlenemeyen enflasyonun "hiperenflasyon" niteliği kazanabileceği endişesi doğdu. Aynca bu durumda bollaşacak Türk Lirası ve artacak iç talebin ithalat üzerindeki baskısı da büyüyecek. Bu bir yandan döviz fiyatlarının artması diğer yandan da yeniden Türk parasından kaçış eğiliminin su üstüne çıkması anlamına gelebilecek. Artan iç talep, ihracat performansı üzerinde de olumsuz etki yaratabilecek. • Bütçe: Yılın ilk 5 aylık vergi tahsilatı sonuçları yıllık hedefin yüzde 9 kadar altında kalındığını gösterdi. Seçim ekonomisinde vergi denetimleri azaltılırsa vergi tahsilatındaki artış oranı hedefin altında kalabilecek, bütçe açığı yiıkselebilecek. Hiper enflasyon niteliği Ancak seçimler 1989 martına kahrsa yaklaşık 1.5 yıl sürecek **seçim ekonomisi dönemTnin tüm ekonomik dengeleri altüst edeceği endişesi dile getirüiyor. Ekonomik birimlerde önlenemeyen enflasyonun "hiper enflasyon" niteliği kazanmasından kaygı duyuluyor. Erken seçim karannı kamuoyuna açıkladığı gün Başbakanlık Konutu'nda düzenlediği basın toplantısında "seçimlerin her zaman kalkınma üzerinde olumlu tesir yapmadıgım" kabullenen Başbakan Özal'ın bu yıl da bir referandum ve bir yerel seçimin zincirieme ekonomik riskini göze alabilmesi ilgi çekti. Genel seçimlerden yüzde 50'yi aşan bir enflasyon oranı ve Mecliste büyük bir çoğunlukla çıkan özal hükümetinin ekonomi kurmaylan 1988'i "restorasyon yılı" olarak değerlendirebileceklerini umuyorlardı. Nitekim 24 Ocak 1980 kararlarmdan bu yana en kapsamh nitelikteki bir ekonomik önlemler paketi 4 Şubat 1988'de yürürlüğe kondu. Hükümet, alınan bu yeni önlemler ve bütçe yatınm politikalan ile 1988'te "kemer sıkma" uyguiamalarına ağırlık vermeyi amaçlıyordu. Yine de ekonomik birimlerde 1988 yılı hedeflerinin tutturulabileceği yönündeki beklentiler yüksek değildi. Yılın ilk 6 aylık ekonomik sonuçları, enflasyon orarunın yıl sonunda yüzde 60'ın altında kalmayacağını ortaya koyuyordu. Nitekim DPT Müsteşarı Ali Tigret, Paris'te OECD toplantısı sırasında 1988 büyüme hızının da yüzde 60'ın altında olmayacağı yönündeki tahnıinini açıkça dile Ve.. Yüksek verimlilik göstergeleri Ya nitelikleri? .."Çağdaş bir yeraltı çarşısnda bulunması »gereken îüm konfor gereçlerine sahip. Mükemmel bir ısrtmasoğutma sistemi, 9 ayrı giriş, 2 ayrı yürüyen merdiven, 3 büyük pasajla ve yapılmakta olan iş merkezi ile bağlantı ve en akılcı biçimde projelendirilmış 96 dükkan. Bu arada, çarşı içinde havuz, oturma grupları, lokanta, kafeterya vb. dinlenme ve eğlenme biıimleri... Ve tabü Bakırköy Belediyesi'nin öngördüğü çok yönlü •güvenlik önlemleri. • Bakırköy Büyük Çarşı'nın içerdiği 96 dükkan, Bakırköy Belediyesi tarafından, ihale yoluyla değerli ticaret erbabjmızın istifadesine sunulacaktır. • Kfra sözleşmeleri, 5 yıllıktır. Bugünkü değerler üzerinde saptanacak kira, zaman içinde; giderek küçülecektir Bu olgu da, geleceğe yönelik en önemli bir kârlılık güvencesidir. • Diğer kârlılık güvencesi de, Bakırköy çarşısının, Bakırköy Merkez ve yakın çevresi dışında, genelde,15 ayn bölgenin (Atışalanı, Avcılar, Bağcılar, Esenler, Güneşji, Güngören, Halkalı, ikitelli, Kirazlı, Kocasjnan, Küçük Çekmece, Mahmut Bey, Sefaköy, Yenibosna) ve komşu ilçelerin de alışveriş merkezi olduğu gerçeğidir. ŞAğustos 1988'detoşlayacak ihaleye katılma koşullan için: Lütfen, bizzat ya da telefonla, Bakırköy Belediyesi Emlak Istimlâk Müdürü Ahmet Gökırmak'a (Tel: 580 0413) başvurunuz. BAKIRKÖY BELEDİYESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle