19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 1988 KUTLUSARGIN DAVASEVDA SAVUNMALAR SÜRÜYOR HABERLER CUMHURİYET/7 Türkiye hukıık değil, kaıııuı devleti Haydar Kutlu'nun savnnmasından: Işkencecilerden hesap sorulmadıkça, demokrasiler bu kan emicilerden kurtulamaz. Merkez Komite üyemiz, arkadaşım, yoldaşım, inançlı, yiğit insan Mustafa Hayrullahoğlu işkence altında öldürülüp kimsesizler mezarlığına gömüldü. İşkence yapan polisler ortaya çıkarıldı. Mahkeme 10 yıl ceza verdi. Ne var ki, bu mahkeme heyeti görevden alındı. Yeni heyet işkencecileri beraat ettirdi. ma kurtuluş sayılır. Daha yüzyıllarca önce Konfiçyus 'Eğer yasalar çoğalıyorsa düzen bozuluyor demektir' demişli. Bugiın Türkiye bir hukuk devleti değil, 'kanun' devletidir. İnsanlann nasıl dıişiinmesi gerektiği daha kanuna bağlanıyorsa gerisini siz düşiiııiın. Kurulu düzenin normları yanı sıra hukuk sislemine iki kaynaktan daha norm oluşturucu etkiler gelir. Birincisi. yükselen genç sınıfın, işçi sınıfının etkili oldağu toplumun ilerici hareketlerinden ve ilerici düşüncelerinden gelen yeni tarzda, daha ozgurlukçu yaşaın isteklerinin oluşturdugu, yeni normlardır. Yani iç dinamiklerin üreltiği normlar. tkincisi ise, özgürleşme. demokratik hareketlerin, çağdaş düşunce temelinde gelişen çağdaş hukukun uluslararaKutlu ve Sargın'ın duruşmasını sılaştırdığı ve giderek bağlayıcı kaçok sayıda yabancı parlamenter ve. rakterler gösteren normları. Bu iki kaynaklan gelen yeni gözlemci izledi. Bu arada BM Danışma Örgütü niteliğindeki Ulus normlar, konulmuş hukukun lararası Kadınlar Birliği F.Alman normları ile çatışırlar. Bu dunım, ya Şubesi'nden gelen 14 temsilci son çozümlemede, sınıf mücadede duruşmayı izledi. Duruşma lesinin hukuk alanına yansımasınyargıcı Albay Mehmet Boslancı, dan başka bir şey değildir. Yine alyabancı parlamenterlerle Kutlu ve tını çizmek istiyorum ki sınıf muSargın'ın göriişmesine izin verme cadelesini, karşı karşıya gelen iki di. Bostancı, zaman zaman ya düşman ordunun mıicadelesi olabancı parlamenterleri uyararak dı rak görmemek gerekir. Şu iddianame bile sınıf mucadelesinin doşan çıkartabileceğini belirtti. TKP Uenel Sekreteri Haydar ğurduğu politik mucadelenin ideKutlu dünkü duruşmada yaptığı olojik araçlarla devamından başsavunmasında, daha önce yaptı ka bir şey değildir. ğı savunmalan özetledikten sonBu çalışma hukuk sisteminde, ra şöyle devam etti: "Bunalım yalnızca politik rejun, düşünce ve kültiir alanında değil. hukuk sisteminde de kendini açıkça duyurmaktadır. 12 Eyliil bu alanda da kokiü bir geriye gidiştir. Eğer anayasa kavrayışı 1876 anayasası düzeyine gerilemişse başka türlii olamazdı. Rejim bunalımı kendisini hukuk alanmda daha doğrudan biçimde göstermektedir. Şu iddianame hukuksal gerilemenin çarpıcı bir belgesi niteliğindedir. İddianamenin hukuk kavrayışından yoksun. şaşırtıcı nileligi. iddianamenin yazarlannın hukuk adamı olma nileliklerinin tartışmalı olmasından mı kaynaklanıyor? Böyle bile olsa, asıl neden, degerli bir hukukçumuzun deyimiyle bu iddianamenin '12 Eylul hukukuna' dayanıyor olmasıdır. İddianamenin hukuk kavrayışı açısından geriliği bir Marksist olarak beni şaşırtmıyor. Ama iyi niyetli ve bu diizende de hukuka inanmış insaular için aynı sonuçlan varmlmış oldugunu hiç sanmıyorum." ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) TKPTİP Genel Sekreterleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın yargılanmalarına Ankara DGM'de dun devam edildi. Dunkü duruşmada TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu savunmasını tamamladı. Kutlu savunmasında, "İşkencecilerden hesap sorulmadıkça, demokrasilerin bu kan emicilerden kurlulamayacağını" söylerek, "Biz haklı olduğumuzu bilmenin huzuru içindeyiz. Şu iddianame ve onun gerisindeki zihniyel hukuka, akla, sağduyuya aykırıdır. Bizim cezalandınlmamızı istiyorlar. Bu belki olabilir. Ama doğruluğu tarihin sınavından geçmiş görüşlerimizi kafamızdan sökıip atamaziar. Bu ulkeyi demokrasi güneşinin aydınlatmasına engel olamazlar" dedi. baskın olan kurulu düzenin normları olsa bile, yeni normlarında. sislemdc çevre giicü ya da ademi merkezivelçi bir konumda yerini alır. Başka bir deyişle özgürlesme mucadelesinin bir aracı, işlev görmeye başlar. Bu nedenle, 'Bu duzenin hutukundan birşey beklenıemek gerekir' lüriinden görüşler kabadır. Daha sonra belirleceğim gibi bu alan demokrasi ve ozgürlükler için mücadelede son derece onemli ve verimli bir alandır. Kısaca sonuçta, hukuk teorisi ile hukuk pratiğinin, hukukla adaletin, hukukla yasaların çalışması doğar. Davamızdaki çalışına da budur. Hukuk ve adalele uygun diişen jasal çalışma talebimizle, kadük hale gelen yasalar arasındaki çatışma. Yasal çalışma talebini suç sayan, böylece suçlu yaralan yasalar, bu yasalan boyle yorumlayan şu iddianame. tşte size burjuva legalitesinin gerçek yiizü 'Anayasayı bir defa çiğnemekten birşey olmaz'. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ayırt edici özelliği hukuk sisteminde emirden morma geçiştir. F.mir padişahın iki dudağı arasından çıkandır. Ama tnınun da sonuçları vardır. Halk 'Padişah yasağı uç gün surer' demişlir. Şunu da demiştir 'Fernıan padişahınsa dağlar bizimdir'. Emirden norma geçiş hukukun laikleşmesidir. Laikleşme dinden kopmanın ötesinde esas olarak rasyonelleşmedir. Laik hukuk sivilleşmiş hukuktur." Kutlu, 12 Eylül'den önce TİP'in yasal, TKP'nin de yarı yasal bir parti oldugunu söyleyerek, savunmasını şöyle sürdurdü: "12 Eylül öncesinde TİP yasalara göre kurulmıtş, anayasanın teminatı altına alınması gereken bir partiydi. (Anayasa da teminal altında degilmiş) TKP ise yarıyasal konumdaydı. Faaliyeli biliniyor, kadrolarının pek çoğu da tahmin ediliyordu. Diger örgiitler, demokratik yığın örgütleri olrak biilüniiyle yasalara gore kurulmuş, yasal çalışma gölüren örgıitlerdi. TCK'nın 141 ve 142. maddeleri o tarihlerde de vardı. Bu maddeler o larihlerde bu tarzda. bu genişlikte ve bu yorumla uvgulanmadı da niçin 12 Eyliil'de uygulandı? Diyelim ki. TKP bilinmiyordu, TtP, TSİP, SDP, TEP, TİKP için ne diyeceğiz. Onlann varlıklan da bilinmiyor muydu? Diğer yasal örgüller de nıi öyleydi? Gerçekte, belirttiğim gibi, bu dunım TKP için de geçeıiidir. Aynca 1980 sonrasında açılan TKP davalan incelendiğinde şu gerçek çıplak biçimde ortaya çıkar. TKP davalarının açılmasından önce operasyonlar başlamıştır. Davalardan önce Tercüman Gazetesi'nin yayınlannı incelediğimizde bunu açıkça görürtiz. 'Son yıllarm en buyuk operasyonu iki bin TKP uyesi yakalandı. Operasyon altı ay surdu' biçiminde haberler verildi. Demek oluyor ki. TKP davalarını harekele geçiren mekaııizma yargı mekanizması değil, doğrudan dogruya politik karar mekanizmasıdır. Böyle bir mekanizma ile açılan davalarda yargının bağımsız olduğuna kim inanır? 12 E\lül öncesinde bir MIC \oktu da 12 Eylül sonrasında mı çıktı ortaya? Bu durum 1980 öncesi TKP davalannda da gecerlidir. Dolayısıyla bu davalar, olağanüstü hal durumunu da aşan 12 Eylül'e özgü savaş hali hukumlerine gore hazırlandı, sürdünıldü ve sonuçlandıpldı. İşkence ile parti üyeligi kabul ellirildi. Bunun sayısız kanıtı vardır. Emniyet ifadesir.de üyeligi kabul etliği görülduğii halde, yargılama sonucu uye olmadığı anlaşıldığından beraat edenler oldu. Oysa olağan durumda tersi olması gerekirdi. Diğer davalarda olduğu gibi TKP davalannda da işkence sislematik biçimde uygulandı. Devlelin resnıi sorgu yontemi oldu işkence. 1980 öncesinde de işkence vardı. 12 Martta da işkence sistemalik uygulandı. Fakat bu kez onemli bir farklılık gösteriyordu. Yalnızca birşey öğrenmek için değil, 'iç düşman' kabul edilen soldan 'intikam almak için' uygulanıyordu. Kendi yurttaşına karşı kin ve in(ikam hisleri ile saldın, ancak her turliı insani değerin unutulduğu faşist rejimlerde görülebilir. Şilide, bir dönem Arjantin, Unıguay, Brezilya'da oldugu gibi. TKP davalannın hazırlığında, poliste çocuklar bile sorguya çekildi. Kadınlanmıza, kızlanmıza hayasızca saldırıldı. Kan kocaya birbirinin gözii önunde işkence yapıldı. Ve nihayet uygulamalar politik cinayele kadar vardınldı. Merkez komite üyemiz, arkadaşım, yoldaşım, inançlı yiğit insan Mustafa Hayrullahoğlu işkence altında öldurulup kimsesizler mezarlığına gömuldü. İşkence yapan polisler ortaya çıkarıldı? Mahkeme 10 yıl ceza verdi. Ne var ki bu mahkeme heyeti görevinden alındı. Yeni heyet, işkencecileri beraat ettirdi. Aynı şekilde Bursa Emniyel Müdüriüğü pencesinden atılarak, parti üyemiz, mücadeleci, inançlı bir yoldaşımız Avukat Ahmel Hilmi Feyzioğlu canice öldüriildü. Şunu da eklemeliyim, mahkeme önunde işkence gordüklerini anlalan, parti üyesi olmadığı kanıtlandığı için serbest bırakılan ya da cezasını yatıp çıkanlardan bazılarına, bu kez de istihbarat örgütü tarafından gizlice kaçınlıp gizli yerde yeniden işkenceler yapılmıştır. Birkaç olayda. bu işkence orlaya çıkarılmış ve işkence yapanlar için suç duyurusunda bulunulmuştur. Davaların seyri de savaş hali hükümlerine gore oldu. Savunma olanaklan kısıtlamrken açıkça savaş hali hükmune göre yargılandıkları hatırlatıldı. Duşman olduğumuzu ne yazık ki unutuyor, bu ülkenin yurttaşı sanma gibi bir vehme kaptınyorduk kendimizi. Faşizm, sınıflan da reddeder. Ona göre loplum kahramanlık, kutsallık ve millet duygusu ve devlete bağlılık ile birleşmiş bir toplumdur." Doç. Kürklü'nün dıınınııı ağır St. Thomas Hastanesi 'nden yapılan açıklamada, Kürklü 'nün yapay solunum aygıtına bağlandığı, böbrek fonksiyonları için sürekü diyaliz uygulandığı bildirildi. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA Geçen hafta Istanbul'da bir silahlı saJdırı sonucu ağır yaralanan ve tedavi için pazar günü eşi Dr. Sema Kürklö tarafından özel bir uçakla Londra'ya getirilen Doç. Dr. Edip Kürklü'nün durumu ciddiyetini koruyor. Doç. Kürklü'nün kaldınldığı St. Thomas Hastanesi tarafından yapılan kısa açıklamada, yoğun bakımda olduğu, yapay solunum aygıtına bağlandığı, böbrek fonksiyonları için sürekli diyaliz uygulandığı belirtildi ve "Dunnnu ağırdır" dendi. Açıklamada, bu aşamada yeni ameliyat düşünülmediği de kaydedildi. Doç. Kürklü, uğradığı silahlı saldın ardından tstanbul'da iki kez ameliyat edilmiş ve safra kcsesi, sol böbreği, pankreasın bir bölümü alınarak midedeki hasar da giderilmişti. Operatör Dr. Albert Thompsoa tarafından tedavi edilmekte olaa Kürklü'nün kaldınldığı St. Thomas, Londra'nın en büyük ve modern hastanelerinden. özellikle kalp cerrahisi konusunda tanınan hastane, St Thomas Tıp Fakültesi bünyesinde yer alan bir yüksek ihtisas hastanesi olarak çalışıyor. C a m a ğ a ç l a n a r a s ı n d a pl narianyla, yazlan Iskenderunlulann sayfiyesine dönüşen Yayia köyü Soğukoluk'a 1965 yılından sonra otefler yapıimaya başlandı. Arap turistter geliyordu ve kısa zamanda Soğukoluk'un yapısı değişiverdi. Oteller gençler ıçın ış, ekmek kapısı oldu, yeni yenı dükkânlar açılarak ticaret gelişti. Fuhuş iddıaları ortaya atlıp doörulandıktan sonra, 12 Eylül döneminde otellerin kapatlmast karan alındı ve kapılanna kılit vuruldu Soğukoluk yeniden tunzme açıldığında, fuhuş olaylarının ortaya çıkacağı duşünceleri taşınmıyor değil. Soğukoluk'a iki kilometre uzaklıktakı Nergızlık'te bir otelin sık sık arandtğı ve fuhuşun burada hâlâ surduruidüğü anlatılıyor. Ama SoflukolukJular yine de otellerin açılmasını, köyierinin yalnızlıktan kurtanlmasını istiyorlar. (Fotoğraf: Berat Günçıkan) Başbakanlık^ 12 eylüle kadar savunma gönderecek Hafize Ozal davası incelemede ANKARA (AA) Danıştay, adli tatilin başlamasından sonra, gecikmesinde sakınca bulunan davaları ele almaya başlarU. Danıştay Nöbetçi Dava Daireleri Kurulu, adli tatilin sona erme tarihi olan 5 eylüle kadar, ancak yürutmenin durdurulması istemi gibi acele davalara bakabilecek. Nöbetçi kurul, daha önce açılmış davaların esasına ilişkin bir işlem yapamayacak. Buna göre Danıştay'da, adli tatilden sonra görülecek onemli bazı konular şunlar: teminde bulunmuş ve 10. Daire'nin bu istemi kabul etmesiyle, savunma süresi kendiliğinden 2 aya çıkmışt:. Yasaya göre, davanın açılması ya da sürmesiyle ilgili olarak tanınmış bir sürenin son günü adli tatile geliyorsa, bu süre kendiliğinden, adli tatilin son gününden sonra bir hafta daha uzuyor. Buna göre Başbakanlığın, Uruğ'un tazminat istemine ilişkin yazılı savunmasını 12 Eylül tarihine kadar Danıştay'a gdndermesi gerekiyor. Başbakan Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal'ın Süleymaniye Camii'nin avlusuna gömülmesine izin veren Bakanlar Kurulu kararının iptaline ilişkin davayı 10. Daire inceliyor. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin'in açtığı davada, 10. Daire, görevli olduğuna karar vermiş ve ilk inceleme sonucunu Başbakanlığa tebliğ etmişti. Başbakanlık savunmasını 12 Eylül'e kadar Danıştay'agönderebilecek. Danıştay Nöbetçi Kurulu'nun dün incelemeye başladığı davalar arasında, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin Bakanlar Kurulu karanyla yüzde yüz oranında arttırılmasına ilişkin yünitmeyi durdurma istemiyle açılmış dava önem taşıyor. Danıştay'ın bu istemle açılmış davalar için yürütmeyi durdurma karan vermesi durumunda, taşıt vergilerini yeni tarife üzerinden ödemiş yükümlüler, ödcdikleri fazla miktarı ve dava harçlannı Maliye ve Gümrük Bakanlığı'ndan isteyebilecekler. MİT raporu Genelkurmay Eski Başkanı emekli Orgeneral Necdet Üruğ'un, Başbakanlık aleyhine açtığı 200 milyon liralık tazminat davası, adli tatilden sonra Danıştay gündemine gelecek. Uruğ'un geçen nisan ayında açtığı davada, Danıştay 10. Dairesi, ilk incelemeyi tamamlayarak görevli olduğuna karar vermiş ve bu karan Başbakanlığa tebliğ etmişti. Başbakanlık da ek süre is 1402'likler Danıştay, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'na göre görevlerinden uzaklaştmlan yaklaşık 10 bin kişinin hukuksal durumuna açıklık getirecek. Davayı, adli tatilden sonra görüşmeye başlayacak. Aynı konuda verilmiş çelişik kararlar söz konusu olduğunda alınabilecek nitelikte bir karar olan içtihadı birleştirme, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nda ele alınacak. Kutlu savunmasına, Turkiye'nin bir hukuk devleti değil, kanun devleti oldugunu söyleyerek şöyle BAŞKAİMDAN UYARI KuHuSargm davasını iztemek uzere yedı Avrupa ülkesi ve Kostarika'dan Türkjdevam etti: "Eğer bir toplumsal sistcm bu ye'ye gelen 30 yabancı gözlemcinin duruşma salonunda kendi aralannda konuşmamalannı ısteyen Mahkeme Başnalımlar içinde ise, yasalara sığın kanı Albay Mehmet Bostancı, "Dışan atarım" diye uyarıda bulundu. (Fotoğraf: AA / Selanattin Yılmaz) SCTRECEK Yüksek Askeri Şura toplandı neral 5 ağustosa kadar sürecek çalışmalarda, 30 ağus Dogan Güreş, Harp Akadetosta terfi edecek general ve amiraller; general mileri Komutanı Orgeneral Sabri Deliç, Genelkurmay 2. Başkave amiral olacak albaylar; emekliye sevk edile nı Orgeneral Kaya Yazgan, Donanma Komutanı Oramiral Orcek subaylar belirlenecek. ANKARA (Cumhuriyel Biirosn) Yüksek Askeri Şura, Başbakan Turgut Özal'ın başkanlığında toplandı. Genelkurmay Karargâhı Şura Salonu'nda yapılan Askeri Şura'nın olağan toplantısında, 30 ağustostan geçerli olmak üzere bir üst rütbeye yükselecek generaF ve amirallerle, general ve amiral olacak albaylar ve kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilecek subaylar belirlenecek. Çalışmalanm 5 ağustosta tamamlayacak olan Yüksek Askeri Şura toplantısına şu üyeler katıldılar: Başbakan Turgut Ozal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Emin Göksan, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemil Çuha, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Kemal Yamak, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Adnan Doğu, 1. Ordu Komutanı Orgehan Karabulut, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Sabri Yirmibeşoglu, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Burhanettin Bigalı, Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Orgeneral Safter Necioglu, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Muhiltin Fisunoğlu, NATO Güneydoğu Avrupa Muttefik Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Önder, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Oramiral İrfan Tınaz. Yüksek Askeri Şura Sekreterliği'ni, yasa gereği Genelkurmay 2. Başkanı yapıyor. Davayı izleyen yabancılar 'Burayn demokrasi içingeldik' ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Sekreteri Nihat Sargın ve Türkiye Komunist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Haydar Kutlu ile 14 tutuksuz sanığın Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki (DGM) beşinci duruşmasını izleyen yabancı gozlemciler, "Demokrasi İçin Dayamşma" konulu bir basın toplantısı >ıaptılar. Yedi Avrupa ül":esi ve Kosta Rika'dan gelen 30 yabancı gözlemcinin katıldığı toplantı, 100 kişi dolayında bir dinleyici grubu tarafından da izlendi. Toplantıda konuşan PASOK Milletvekili ve Yunanistan eski Ticaret Bakanı Vasilis Kedikoğlu, Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun "eylemlerinden dolayı değil, politik göruşlerinden ve yasal parti kurma istemlerinden dolayı" yargılandıklarını one surdu. ZAYIF HANTMARA YAZJKl Birleşmiş Milletler Danışma Örgülu niteliğindeki Uluslararası Kadınlar Birliğı'nden gelen U kışilik heyet adına konuşan Birlık Genel Başkanı Elenor Rombırg de "KutluSargın davasını çok yakından izliyoruz. Cezaevlerindeki kadınların durumujla ilgileniyoruz" diye konuştu. Federal Alman Yeşiller Partisi milletvekili olan Romberg, heyetlerinde "sosyal demokrat, komunist, liberal, Hıristiyan Demokral ve Yeşiller Partisi'nden çok çeşitli goruşte insanlar bulunduğunu" belirtti. Romberg, "Buraya demokrasi için geldik. Türkiye Şili'yle karsılaşlınlacak bir ülke değil. AT üyesi olmak isteven bir ülkedc işkencenin bu boyuda olması inanılmaz, kabul edilmez" dedi. Atina barosu avukaılaı ıııdan Kostas Dalyanos da, KutluSargın davasımn "tuın insanlığı ilgilendiren bir demokrasi davası" oldugunu söyledi. Dalyanos, "Davada savunma avukatı olmak için baş\uruyorum. l'ğer kabul edilmczse sürekü (anık olarak izleyip incelemek için başvuracağım" dedi. Yunanistan gözlemci heyelinde yer alan hukukçular, Kutlu ve Sargın davasımn avukatlanna M.Ö. 410 yılında Atina halkının Tiran'ı ANİTKABİR'İ ZİYARET Yüksek Askeri Şura üyelen, Anıtkabır'ı zıyaret ederek çelenk koydu ve saygı duruşunda cezalandırmasıyla ilgili bir belgebulundu. (Fotoğraf: AA) nin örneğini verdiler. Gün.kilo fazlasıolan hanımlann.Çünkü Minvitin,şimdi yepyeni bir zayıflama diyeti hazırladı. Bu diyeti uygulayanlar, günde sadece 1 poşet Minvitin'le 3 haftada 8 kilo verecekler. Hepsi bu değil! Aşağıdaki kuponu doldurup, 1 adet Minvitin kutu kapağı ile birlikte yollayanlar, dünyaca ünlü Wander Sağlık ve Estetik Merkezi'ne üye olacaklar. Sağhklı beslenme, fezla kilolar ve diyet konusundaki her türlü sorunlannı Sandoz'un Türk ve v'abancı uzmanlan cevaplandıracak. Üstelik, Minvitin'lerini •••••••••••••••••••••• % 5 indirimli alacaklar. Daha bitmedi! Doğum Tanhi 5 kutu Minvitin kullanarak 3 haftada 8 kilo Cınsiyet veren hanımlar, bu kutu kapaklarını bize Boy gönderdiklerinde adreslerine 1 adet Minvitin Kilo jimnastik yayı postalanacak. Mesleği Dunjn... daha bitmedi! Ayrıca, sürpriz çekilişler Adres için birer kura numarası kazanacaklar. İlk sürprizimiz Minvitin ülkesi İsviçre'ye nefis bir seyahat!.. ... Zayıf hanımlar sizin için üzgünüz!.. Telefod No (Minvitin diyet programı ile WanderSağlık ve Ekte 1 adet MİN\İTİN b t u kapağı gönderiyorum Estetik Merkezi hizmetlerini tanıtan broşürü eczanenizden üaetsiz olarak alabilirsiniz). Minvitin ilac dejUdir, dogal bir diyrt içeceğidJr. J X V WANDER Sağlık ve Estetik Merkezi Sandoz Ürunleri üdŞü Barbaros Bulvan No 83 80690 Beşikıaş İSTANBUL Tel. 159 ^2 00120 hat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle