Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Kumarhane yasağı uygulanmıyor Sahıbi Cumhurıyeı Maıbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şırkeıı adına Nadır Nıdi • Gcntl Yayın Müdüru H B U Onüri, MUessne MüdurU EmiM Ujıklıgil. Vazı Ijlerı Muduru: Ofcaj> Gonnsin, 9 Habcr Mcrkczı Mudüru Yılfıı Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: Ali Acar, # Temsılcıler: ANKARA: Vılfiı Dotaa, IZMlR Hikroet Çtünkıy*. ADANA. OUI tstanbul Haberlen: Erttn Akyıktız. Dış Haberlcr Erçun Balcı. Ekonomı Osnun Ulag», Kulıür Cctal Üstrr, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman. Duzelıme Rtfik Durb»ş, BılımEğıtım Şakin Alpıy. tjScndıka Şaknn KrteKİ, Yurl Haberlen Ntcdel Dogın. Dızı Yazılar Ktrrm (.»lışk»», # KoordınatOr Ahmel Kotubu, • Malı Ijlcr. Erol EriıM, • Muhasebe Bulnıt Vnet • ButçePlanlama. Sevgi Anu • Reklam Ay$c Torna. Ek Yayınlar: Halyı Akyot # Idarc Husey» Gnrer, tşletmf Öodcr ÇcUk. Bılgılşlem: !S*İ1 l u l . Basm w Yaym. Cumhunyn Mubmlolık ve Gazaealık T AŞ. TOrk Oafc Od. 39/41 Cafelothı 34334 Is: PK 246Isıanbul Tcl 512 05 05 (20 hu). T d » 2224* F«x: (1) 5M «0 72 • Suro/or Atkınt Zjya Gokalp Blv Inkılap S. No. 19/4. Td 133 11 4147. Tdet. 42344 Fu. (4) 133 11 41/428 • Iztr H Ziyı Blv 1352 S.2/3, Tel 13 12 30. Tekx: 52359 Fu. (51) 13 12 30 : InOnü Cıd 119 S. No 1 Kal 1. Tel: 11455OU9731, Tdex: 62155. Ftac (71) 32» 05* TAKVİM 4 TEMMUZ 1988 Imsak: 3.31 Güneş: 5.30 Öğle: 13.13 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.36 Tek kolhı Oğretici, özgür olmahdır canavara Ankara sohığıı Tekkitabı TUNCAY ÖZKAN ANKARA Kumar salonlanna Türk vatandaşlannın girmesine sınırlama getiren yasal dttzenlemelerden, Ankaralı kumarcılar etkilenmiyor. Ankara Valiliği'nın, Türklerin kumar salonlanna girişini sınırlandıran kararnameye ilişkin bakanlık genelgesini salon işletmecilerine tebliğ etmemesi nedeniyle, Ankara'daki kumarhanelere Türk vatandaşlan serbestçe girebiliyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Türk vatandaşlannın kumar salonlanna girraesini yasaklayan, çeşitli sınırlamalar getiren ve Milli Piyango Idaresi'nin teşkilat yapısmı ve görevlerini yeniden düzenleyen 6 Haziran 1988 tarihli bir kararname çıkartılmıştı. Kararnamenin ardından tüm valiliklere 15 Haziran 1988 tarihinde "acete uetilmesi" kaydıyla gönderilen bakanlık yansında, valiliklere şu uyanda bulunuldu: "MiDİ Piyango tdarasi Genel Mudürlügü kuralıış ve görevleri hakkmda kannn hükmünde kararname 6 Haziran 19M Urih ve 19834 sayüı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlfiğe girmistir. Bn kararnamenin 2. maddesinde, ovun makineicrinin taUh OVUDlan kapsamında olduğn bir kere daha vurgulanarak belirtUmiştir. Bn dununda iüniz budnüan dahilinde faaliyet gösteren talih oynnlan işletmelerine acilen bir dayuro yapılarak talih oynnlan yönetmeliginin 13. maddesine titizlikle nymalannın istenilınesi ve bn mahallerde valiliğinizce yapılacak denetimlerde aksine davra ATtLLA ÖZKIRIMLI nışı tespit edilen işletici ve müştePuslu, serin bir Ankara sabahı. rüer hakkmda, gerekli işlemlerin lçimde bir heyecan kıpır kıpır. Neyapılarak yasal mıievyidelerin uydenini biliyorum. Yalruzca kılı galanraasını rica ederim." kırk yardığı yazılanndan tanıdıKültür ve Turizm Bakanı Tintz ğım ve nedense hep apak saçlı, Titiz imzasıyla valiliklere gönde ağır ağır, her sözunü tartarak korilen bu yazı üzerine tstanbul ve nuşan bir piri fanı olarak düşüngüney kıyılannda bulunan kumar düğüm Hikmet llaydınla karşılahandere Türk vatandaşlannın gir şacağım az sonra. mesi sınırlandınldı. Ancak, AnkaBiraz da korkuyorum doğrusu. ra VaJiliği kararı bakanlığın ken Nasü korkmam? Ya canıma okurdilerine tebliğ etmesinin uzerinden sa. Konumuz edebiyat, edebiyat yaklaşık 18 gün geçmesine karşın, öğretimi, eski metinler olacak hâlâ salon işleticilerine Uetmedi. çünkü. Açık verirsem yandım. Hayır yanrruyonım. Dunya tatKumarhanelere Türklerin gir lısı, apak da ne demek, gür ve simrnesini sınırlandıran yönetmeliğin siyah saçlı, eskilerin deyisiyle "tek13. maddesi Türk vatandaşlanna lifsiz lekellüfsöz" bir ustayla koca şu kısıtlamalan getiriyor: Adanalı Yaşar Kemal'in kulakla"Bu yerierde yabancı pasaport rı çınlasm "sohbetin allahı" baştasıyanlar dışında, yabancı iilke lıyor çok geçmeden. Nereden mi? lenle ikamel eden ve yıllık kazanç Elbette anhası minhasıyla edebilan toplam 20 bin Amerikan do yat öğretiminden... "Ben Gaziantep'c gittigimde lan veya luuşılıgı dövizi aşan Tdrk vataadaslan da girebilir ve yaban edebiyat derslerini bir tarih hocası okutuyormuş. Ahmet Haşim haycı parayla oyun oynayabilir." îlaydıria göre, edebiyat öğretmeni usta şoför gibi arabayı istediği yere sevk edebümeti Açıköğretim yurtdışında ANKARA (AA) 198788 öğretim yılında uygulamaya konulan Batı Avrupa Pmjesi (BAP) ile üniversite eğitiminin, ilk kez yabancı ülkelerde cezaevlerine kadar götürülduŞü bildirildl Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Yılmaz Büyükerşen, Açıköğretim Fakultesi'nin Batı Avrupa'da bu öğrenim yılında başlattığı eğitim önlisans, iktisat ve iş idaresi programlanna kayıtlı öğrencilerin sınavlarınm yapıldığım söyledi. Prof. Büyükerşen'in verdiği bilgiye göre, Batı Avrupa Projesi'ne dahil öğrenciler, Almanya'nm Berlin, Frankfurt, Hamburg, Köln ve Mtinih, tsviçre'nin Bern, Belçika'nın Brüksel, Hollanda'nın Den Haag, Fransa'nm Paris, Avusturya'mn Viyana kentlerinde yapıldı. BAP'a kayıtlı öğrencilerden tutuklu ya da mahkum bulunanlar da 4 cezaevinde sınava girdiler. Bikmet tlaydm, iki yıl müfettişlik yapar. Bir gün, bir okulda Türkçe dersine girer. Sınıfta Jules Verne'nin bir parçası okunuyor. Ama çocuklardan kimi Jül Vern diyor, kimi başka bir şey. Az sonra anlaşılıyor nedeni. Hoca Jules Vernes demektedir çünkü. PORTRE / İLAYDIN yayımlandı 1914'te Muğla'da dogan Hikmet tlaydın, tstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1936). Gaziantep, Izmir ve Konya liselerinde öğretmenlik ve müdürlük, bakanlık müfettişligi, Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği gorevlerinde bulundu. Tahran Büyükelçiligi kültür ve Türkçe öğretim işleri görevinin (19601964) ardından getirildiği Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarbğından kendi isteğiyle emekliye aynldı (1967). lran edebiyatırun başyapıtları Gülistan ve Bostan'ı Türkçcye çeviren Hikmet tlaydın, eski Türk edebiyatı alanındaki incelemeleriyle tanınır. Tiirk Edebiyab'nda N a a (1951) yayımlanan tek kitabıdır. önttmiizde bir metin var. Orda adamın kendbi konnşnyor. Siz onu bırakıyorsunuz, filan şunn demiş, falan şunu demiş; bu adamlar bilmem ne olmnş... Birtakım dedikodular bunlar. Metni bırakıp onun bnnun yapbğı dedikoduyla ugrasıyorsunuz. Bunun da adı edebiyat taribi dersi oluyor ve çocuklara ezberletiyorsunıız bunn. Edebiyat öğretimi bu." Tartışmalar, çatışmalarla "bu HtOET İ U Y M I "Eski bir metni bugüne yakiaştjrmak çok zordur, usta bir katem ister." ram. Onun okuyuşann taklit etmeyen talebe yokta: 'Ağsam yine ağşam yine ağşam/Göllede bu tem bi gamiş olsam! Her çocsk bnnu bilirdi. Tabii edebiyat dersi diye bir şey yokta." Gaziantep'te tektir ve rahattır Hikmet tlaydın. Ama tzmir'e atanınca işler biraz karışır. Birkaç edebiyat hocası vardır lzmir'de, ama içlerinde fakülte mezunu olan yalnız odur. murval üzere" geüp geçen lise edebiyat öğretmenliği yıllannı anılarla süsleyerek anlatıyor Hikmet tlaydın. Derken müfettişlik gelip çatıyor. iki yıl müfettiş olarak dolaşıyor orada burada. Bir Türkçe dersine girer tlaydm. Oturaklı bir adamdır hoca; görtinüşü, sesi de "müsait", çocuklar üzerinde "mehabetli" bir etki yapabilir. Sınıfta Jules Verne'nin bir parçası okunuyor. Ama çocuklardan kimisi Jül Vern diyor, kimisi de başka bir şey. Az sonra anlaşılıyor nedeni. Hoca bir de harf ekleyerek Jnles Vernes demektedir çünkü. "Sonra baküm, bir kelimeden öteUne atlayarak çocuklara dolaylı yoldan bir şeyler ögretmek istiyor. Metinde mitoloji kelimesi geçti. Mitolojiden söz etti, arkasından 'Buna benzer bir kelime vardır, onu da öğreteyim, emitoloji' dedi. Başladı açıklamaya. Ama açıkladıgı etimoloji" "O zamanlar edebiyat öğretiminden biz de memnun degildik. Yapılabiien şey bir çeşit şuara tezkireciliğiydi. Once şairin drvrinden soz edersiniz, üstünkörü; sonra hayatından, ondan sonra da bir şiir veya bir metin okursnnuz ya da okutursunnz; eger açıklamak gerekirse biriki kelimenin anlamını söylersiniz, hepsi bu. Benirn görttşiim, öteden beri öğretimi metin üzerinden >ttpmaktır. Şimdi ABD'Lİ ARKEOLOG PROF. BASS Türldyeden götürülen eserler geri verilmeli Prof. Bass, batık gemilerin yerlerinin belirlenmesinde en büyük yardımcılarının sünger avcıları olduğunu söyledi. İZMİR (Cumhurtyet Ege Bürosu) Kaş Uluburun mevkiinde dünyanın en eski batık gemisi üzerinde 1984 yılından bu yana kazı başkaru olarak çalışan Amerikan Sualtı Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. George Bass, Türkiye'den çalınan eserlerin Türkiye'ye verilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Bass, müzelerin bu yolla antika satın almalarından nefret ettiğini belirtti. Amerikan Sualtı Arkeolojisi'nden bir ekibin 1984 yılından buyana Kaş Uluburun mevkiindeki batık gemi üzerinde sttrdürdükleri çalışmalanna başkanlık eden Prof. Bass, bu görevini aynı enstitüden Cemal Pulak'a devretti. Bodrum'da bir ev yaptırarak buraya yerleşeceğini ve çalışmalannı Bodnım Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sürdüreceğini belirten Prof. Bass, "Hayanmın geri kalan kısmını Bodrum Mfizesi'nde çahsarak gecirecegim. Bnndan sonra giinde iki kez dalmak gibi aktif bir çalısma yapmayacağım" dedi. Kaş'ı, yalruzca sualtı arkeolojisi icin değil, genel arkeoloji açısından da"çok önemli bir yer" olarak nitelendiren Prof. Bass, son nesıl arkeologların Kaş civannda buldukları bölgelerin, çok önemli bilgiler verdiğini söyledi. Batık gemilerin yerlerinin belirlenmesinde en büyük yardımcılannın "sünger avcılan" olduğunu anımsatan Prof. Bass, "Biz, süngerdlerin giiode kaç kez, haftada kaç gün, yılda kaç hafta daldıklannı, kayıklannın ne zaman devrildiğini, yani onlar hakkında her şeyi biliyoruz. Bizim için çok önemli bir bilgi kaynağıdır süngercikr" dedi. Süngercilerin, sualtında kalrna sürelerinin kendilerininkiyle aynı olduğunu belirten Prof. Bass, bunu "çok ilgİDç" diye nitelendirdi. Türk hükümetinin, Akdeniz'deki diğer ülkelerden çok daha iyi bir şekilde baük gemilerini konıduğunu ileri süren Prof. Bass, ttalya ve Fransa'da gördüğü bütün batık gemilerin hazine avcılan tarafından soyulduğunu söyledi. Sadece Antalya ile Bodrum arasmdaki çok küçük bir bölgede bile 75 adet batık gemi keşfettiklerini belirtti. Milyariık Venüs Bir zamanlann Marityn Monroe, Rita Hayvyord, Marlene Dietrich gibi güzellik ve seks sembollerinin yerini, şuh poziar veren, buğulu bakışlı, sporrjf yapılı 1825 yaşlan arasındaki kapak kızları ve mankenier almaya başladı. "Stem" Oergisi'nin son sayısında yer alan bir haberde, podyumlara çıkmak, dergi kapaklan, rekJam afişlenne poz vermek için mllyariarca lira alan bu kızlann, özellikle moda. kozmerJk ve parfum tuketimini arttırmak amacıyla kullanıldıldan bellrtjliyor. Amenkalı Roberta Chirko da pınl pınl cildi, çocuksu, ama çekicı gülüşüyte bir "20. yuzyıl Venus'ü olarak nitelendirilryor. 21 yaşındakj Roberta, tukerJcilerte sözcuklerin diliyle değıl de bedenlerinın kıvnmlarıyla ilerjşım kurmaya çalışan kapak kıztanndan biri. Denizkurdu2 Tatbikatı başladı tZMtR (Cumhıriyet Ege Böro lerin tatbikatı sırasında Hava sn) Turk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuvvetleri'ne bağlı uçaklar da planlı tatbikatlarından olan De bölgede uçuş yaparak iki kuvvet nizkurdu 2/88 tatbikatı başladı. arasındaki koordinasyonu sağla10 temmuza kadar sürecek olan yacak. Oramiral Orhan Karabutatbikatın bir bölümünü Genel lut tarafından yönetilecek olan kurmay Baskanı Orgeneral Nedp tatbikata katüan gemiler 10 temTorumtay da izleyecek. muz günü Bodrum Limanı'na Donanma Komutanlığı'na bağ ulaşacaklar. h gemiler dün Gölcük'ten demir ö t e yandan tlk Hedef88 tatbialarak Ege'nin uluslararası sula katı da bugun başlayacak. Tatbinna açıldılar. Ege ve Doğu Akde katın ilk gününde deniz engelleri niz'de gerçekleştirilecek olan tat temizlenecek ve Doğanbey Körfebikatta çeşitli harp senaryolan uy zi çıkarmaya hazırlanacak. Çıkargulanacak ve zaman zaman ger ma harekâtı ise yann gerçekleşeçek mermi de kullanılacak. Gemi cek. Tatbikatın bu bölümünü Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Genelkurmay Başkanı Orgenaral Necip Torumtay ve kuvvet komutanlanrun da izlemesi bekleniyor. Tatbikat nedeniyle Urla'nın Kuşçular köyü yakınlannda kurulan GATA (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) Hastanesi, yöre halkına sağlık hizmeti vermeyi sürdurüyor. Seyyar hastanede kan bankası, röntgen, ilkyardım, eczane, ameliyat ve poliklinik hizmetleri verüiyor. Yurttaslara ilaç parasız dağıtılıyor. Cöçek halkı, yoğun turizmden şaşkın HANDAN ŞENKÖKEN tZMİR Çok değü üç yıl öncesinde sadece "Ab'ço'nun ¥eri" vardı Göcek koyunda. Tahta iskelenin iki yanında tek tük tekneler, kayıkiar sıralaruyordu. "Amerikada bile yat turizminde bir numara" ilan edilen Göcek'te şimdi neredeyse yer bulmak olanaksız. Basbakan Turgut Özal için "doga harikası" olan Göcek koyunda yoğun bir "turizm telaşı" yaşamyor. Bu telaşta her şey "serbesL" Yemyeşil çam ormanlan, mavinin her tonunu yansıtan deniziyle Göcek, doğalhğından sıyrılıp, değişime uğramaya basladığında önce halkı şaşkına çevirmiş. Artık tahta iskelenin önünde sakin bir ortamda doğayı seyrederek çayınızı yudumlamamz mümkün değil. Yatlar, tekneler tahta iskeleye binbir zorlukla yanaştığmda, daha soluk almaya fırsat kalmadan, kolunda "görevli" olduğunu belirten kolluklar takan gençlerin yanı sıra, Göcek'in delikanhlan da sanveriyor yat sakinlerinin çevresini. Ellerinde tngüizce küçük sözlüklerle neredeyse tüm dişleriııi gösterircesine önce bir sıntıyorlar. Sonra yabancı turistin 34 kez yinelediği, el kol devinimleriyle anlatmaya çalışüğı istekleri kavramaya çahşıyorlar. Sonunda her kafadan bir ses çıkarak, ne istendiği az çok anlaşılınca, yapılan öneriler karşısında şaşkına dönüyor tekne sahibi. Güç bela, 4 kişilik taksi istediğini, saatini yineliyor. "Long distance call" yazısı hemen göze çarpıyor tahta iskelenin önünde. "Hot water", "Breakfast" elbette var. Sahil lokantaları, kafeteryalar birdenbire çoğalmış, sıklaşmış. Marketler, butikler ünlü markalann şubeleri açılmış, çeşitlenmiş her şey... Köy bakkalımn yanında lüks halı, gümüş satan dükkânlar sıralanrmş. Eskiyle yeni, henüz iç içe. Bu hızlı değişim, beraberinde "serbestiiği"de getirince her şeyin fryatı inanılmaz boyutlara ulaşmış. Göcek'te iskelenin önündeki bir kafcteryada ölüdeniz'de bin liraya içilen neskafeyi bin 200 liraya içebiliyor, ölüdeniz'de 2 bin lira olan kahvaltıyı Göcek'te 2 bin 500 liraya yiyebiliyor, bir şişe şaraba Ölüdeniz'de 4 bin lira, Göcek'te ise 6 bin 500 lira ödüyorsunuz. Ege ve Akdeniz kıyılannda "korunmaya alınan" ve "ahnması planlanan". "yat merkezi" olarak değerlendirilmesi düşünülen yerler arasında en gözde olan Göcek için Basbakan özal, "park statüsüne alınmasını, bir kanun çıkarılarak sadece iyi bir sağlık merkezi ve birkaç da iyi restorao" yapılmasını öngörüyordu. "Yapüaşma"ya koşullu izin veriliyor Göcek'te. "Çok katlı tesisler" ancak köy tarafında gerçekleşecek. Böylehkle koylardaki, adalardaki ünlü isadamlannın sahip oldukları yerde yapılaşmanın olmayacağı savunuluyor. Göcek halkı deneyimsizliğin getirdiği şaşkınlık içinde, birdenbire bayram tatilinde "istilaya" uğradıklannda ne yapacağını bilememiş. Çekingenh'ğini üzerinden atamamış bir delikanlı, "turizm"le nasıl başa çıkacaklan konusunda hayli tedirgin. Bir kere, yöre halkı yabancı dil bilmiyor. Fiyatlann tutarsızlığı da rahatsız ediyor. Hâlâ çözümleyememişler, tatil için Göcek'in neden yeğlendiğini. Yolları bozuk, sağlık ocağı yetersiz, pansiyonlar evlerden olma, lüks değil... "Kıyıdan denize girecek pck yer yok. Gecelere "renk gelsin" diye "Tiirk gecesi" düzenliyorlar ara sıra. Şimdilik başka bir eğlence şansı yok. Göçek yangınında sabotaj kuşkusu FETHİYE (Cumhuriyet) Fethiye'nin en güzel ve bakir yörelerinden birisi Göçek tnlice arası... Doğal StT alanı olan bölgede geçen perşembe günü çıkan yangının ardından 41 bin dönümlük kızılçam ormanı yok oldu. Deniz kıyısına kadar yaklaşan yangının soruşturması sürüyor. Gerek Muğla Valiliği'nin, gerekse yöredeki yurttaşlann ortak bir kuşkusu var: Yangın bilerek, doğal StT alanı özelliğinin bozulması için çıkanlmış olabilir mi? Muğla Valisi Erol Çakır bu kuşkusunu gizlemiyor. Yangın sırasında p' nde telsiz tüm çevreyi kontroi . Jen Çakır, "Sabotaj olasılığı diyor. Bodrum'da IngilizAlman çekişmesi Bodrum bu yıl bir başka... Daracık sokaklarda yürürken, çayımızı, içkimizi yudumlarken tanıdık, bildik bir yüzle karşılaşma olasılığı hayli az. başka"ydı. Farklılığı nereden kaynaklamyordu? Daracık sokaklarda yürürken, çayınızı, içkinizi yudumlarken eski bir tanıdık, bildik bir yüzle karşılaşma olasılığı azalmıştı. Ortalık yabancı turistlerle doluydu. İngilizAlman " 2 5 bin liraya bir pansiyon savaşı başlamıştı bu yıl Bodayarladık. Rahabmız şimdüik iyi, rum'da. denize gidecegiz birazdan..." Kasketli, yaşlı bir adam ağır Bodrum'a Türklerin gelmesini istemeyen Belediye Başkanına ağır yürüyor. Paketlerle dolu çuinat, "ortadirek"ten bir ailenin vahnı, biraz da sıcağın etkisinden bireyleri, yakınlarına meydanda olacak sürüklüyor. Belli belirsiz ki telefonlann binnden akşam sesleniyor sağa sola: "pismaniotobüse bineceklerinden, tatilin ye... pişmaniye.." Yabana turist"fena geçmediğinden" söz edi ler ara sıra ilgi gösterip bakıyoryordu. Ama Bodrum bu yıl "bir lar ne sattığına. O da tattırmaya tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Garson elinde süpürgeyle fosseptik sulannı temizliyordu. Bodrum'un ara sokaklannda duyulan koku, yat limanında dayanılmaz dereceye yükseliyordu. çahşıyor sevinçle malını. Beyazlar giymiş küçük bir çocuk başına bir de beyaz bir külah takmış. Kolunda camlı bir çanta. İçinde ince ince lahmacunlar... ö ğ l e sıcağında ara sokaklarda müşteri anyor. Birbirinden şık derici dükkânları, çeşitli markalann şubeleri, hamburgerciler, pizzacılar, barlar... Bodrum merkez başta olmak üzere Yalıkavak, Gümüşlük, Türkbükü, Ortakent, Bitez, Turgutreis, Gümbet, Gölköy koylannda yaklaşık 20 turizm, 18 yatçılık şirketiyie anlaşmalı olarak eylül ayı sonuna dek lngilizler ve Alraanlar tarafından kapatılmış durumda. Şu sıralar özellikle 1830 yaş grubundaki lngilizler çoğunlukta. Bunlan Almanlar izliyor. Hollandaiılar ve Fransızlar ise daha az sayıda. dönemeyiz." Ya eski metinler? Olduğu gibi mi yeni harflere aktanlmalı, yoksa günümüz Türkçesine mi çevrilmeli? Hangisi daha doğru? "tkisi de doğru. Yalnız birincisi bu işler üzerinde ugraşanlann yani uzmanlann işine yarayabilir. Başka kimse okuyamaz bunlan. Asıl ikincisi yapılmalı. Ama eski bir metni bugüne yaklaştırmak çok zordur, usta bir kalem ister." Hikmet tlaydın'la söyleşimiz burada bitmiyor elbette. Konudan konuya atlayarak sürüyor. Aynlırken bambaşka duygular var içimde. Yolum bir daha düşerse Ankara'ya, ilk çalacağım kapılardan birinin hangisi olacağını biliyorum çunkü. Elbette iyi edebiyat öğretmenleriyle karşılaşmıştır Hikmet tlaydm. örnekse Tahir Alangu, örnekse Rauf Mutluay... İSKENDERUN (AA) "Yalnız Tahir'in belli konulan İskenderun 8. Uluslararası vardı. Epope üzerinde dururmuş, Turizm ve Kültür Festivali, destanlar. Ben dersine girdim, he yann başlıyor. men bu konuya geçti. Dersin ko İskenderun Kaymakamı ve nusu bu rauydu diye sormadım. Festival Tertip Komitesi Anlaşıldı ki kuvvetli hoca. Rauf Başkanı Ayhan Bilge'den da kelimenin tam anlamıyla ho alınan bilgiye göre yörenin cadır. Konu>ıı işleyişi, anlanşı, ço turizm ve kültür cnklara kavraoşıyla." etkinliklerinin sergUeneceği Sözün kısası Hikmet tlaydın'a festivale bu yıl Ispanya, göre, "tek tük istisnalar" dışında, Norveç, Fransa, F. bizde edebiyat öğretmeni vatman Almanya ve Kuzey Kıbns gibidir. Direksiyon kullanmadığı Türk Cumhuriyeti ekipleri için raya uyar. öğretimi, öğretme de katılıyor. Bilge, festival ni yönlendiren de ders kitaplarısüresince aynca başta dır. Bütün bir yıl kitap üzerinden "Akdeniz Güzellik yürünür. Oysa öğretici özgür olYarışması" olmak üzere, maJı, edebiyat öğretmeni usta bir 11 dalda yanşma şoför gibi arabayı istediği yere düzenlendiğini bildirdi. "sevk edebilmelTdir. Festival, 10 temmuz pazar "Bunun için de bilginin yanı sıla metot gereklidir. Bizim fakül günü sona erecek. telerimizde, ögretmen okullanmızda ise metot pek ögretilmez. Ders kitaplannda da konuyla metodun kaynaştınlması. belli bir ANKARA (AA) Türkiye, metodun ders kitabına sindirilmeebelik ve hemşirelik si gerekiyor ki ögretmen kitabı izhizmetinde 32 ülke arasında lerken metodu da uygulayabilsin." ikinci oldu. Dünya Sağlık Burada sözü tlaydın Hoca'nın örgütü (WHO) tarafından, çalışmalanna getınyorum. "Be"2000 yılına kadar herkes nim pek öyle çalışmalanm falan için sağlık" programı yok" deyip geçiştirmek istiyor. Diçerçevesinde, 32 ülkenin retiyorum. Eski metinler diyorum, hemşirelik ve ebelik edebiyat tarihimizle ilgili kimi kihizmetleri değerlendirildi. • taplar üzerine yazdığmız eleştiriSağlık ve Sosyal Yardım ler diyorum... Bakanlığı Hemşirelik Daire "Talim Terbiye'ye geçince tam Başkanı Aykut Veziroğlu, anlamıyla bürokrat oldum. Orasonuçlann, WHO tarafından da ne yaptık? Sözde bir terael kuViyana'da düzenlenen racaknk. bir metot getirecekrik fa"Avrupa Hemşirelik lan. Bu duşunceyle programlan Konferansı "nda yapüm. Şimdi söyluyorlar. otuz açıklandığını, Türkiye'nin küsur yıl gecti, o zamandan beri Israil'in ardından ikinci kullanılan program o imiş. Neyseçildiğini söyledi se, Talim Terbiye'de program, gendge, tüzük, oraya buraya cevap derken yazı yazaraaz oldum. tzmir'deyken ne yapbysam orada kaidı. Sonunda aynldık, erken emekH oldum ben. Niyetim masaANTALYA (AA) Halı, nın başına oturup çalışmak." deri ve hediyelik eşya satışlannda "Hanutçu" adı Ama masarun başına oturduverilen kişilerin aldığı ğunda bildiklerini unuttuğunun, komisyonlar yabancı tükendiğinin ayrımına varacaktır Hikmet tlaydm. Dörtbeş yıl kituristler tarafından şikâyet taplara kapanır, kendi deyisiyle fakonusu yapıldı. Bu külteyi yeniden bitirir. O sırada şikâyetlerin, yabancı Nihat Sami Banariı'nın Resimli konsolosluklar aracılığıyla Turk Edebiyab yayımlanmaktaTürk makamlanna iletildiği dır, fasikul fasikül. Şöyle baştan bildirildi. Antalya Ticaret ve bir okur, eleştiriler yazar. Nihat Sanayi Odası (ATSO), Sami yanıtlamaz. yayımladığı bir genelge ile "Sonra Nihat Sami öldü. Hikhalı, deri ve hediyelik eşya met Dizdaroğlu'nu tanırsın, beni satan işyerlerini uyardı. bir yerde gördü mü, "Bu var ya, Genelgede, Nihat Sami'yi bu öldurdü" diye komisyonculuğun önlenmesi başlıyor. Canım sıkıldı. Sonra Fa için tüm işyerlerinin etiket ruk Timurtaş vardı. Onun Yunus kultanması gerektiği Emre Divam'yla ilgili bir yaa yazbelirtildi. dım. t'çbeş yıl sonra o da gitti. Kime dokunduysam öltiyor. Bir gün Tarih Kongresi'ndeyiz. Yeni tantşbgım bir profesör, şimdi iyi ahbabız kendisiyle, 'Siz' dedi, AMASYA (Cumhuriyet) 'Profesörlere fazla yüklenirsiniz, Amasya'da 'turizm' konulu ama biz gene de memnunuz bunbir toplantı yapıldı. dan.' Şimdi ikinci bir laf: ProfeToplantıda konuşan sörlere fazla yüklenirsiniz. Bu be Amasya Valisi Sıtkı Aslan, ni durdurdu. Yoksa yapılacak birturizmin gelişmesi ve çok şey vardı." Amasya'ya özgü tanıtıcı el Konu eski metinlere gelip dayaişlerinin değerlenmesi ve bu mnca geçen aylarda Harf Devri yönde çalışmalar mi'nin tartışma konusu olduğunu, yapılmasını istedi. Bacasız kimi yazarlann, yazı değiştirmesanayi olan turizmi ön nin bizi eski kültürümüzden koplana almak zorunda pardığım öne sürdüklerini anlatıolduklarını söyleyen Vali yorum. Hatta ortaokullara eski Sıtkı Aslan, bu konuda yazı dersinin konulmasını öneraktif çalışmalar yapılmasını diklerini... istedi. Kültür ve Turizm "Konu yalnız harf meselesi deMüdürlüğü yetkilileri de ğil. Harften önce başka şeyler var. Amasya'ya gelen turistlerin Eski kültür, eski mubayyele, eski sayısında her yıl artış bayat, eski kafa, eski kültür, eski olduğunu, konaklama düşunce üe bugünkü düşünce aratesıslerinin yetersizliği sında uzun mesafe gidilmiş. Menedeniyle turistlerin günü sele harf işi degil, asıl dil degişmiş. birlik geldiklerini söylediler. Bundan sonra artık Osmanlıcaya İskenderun Turizm Festivali Hemşirelikte lurkıye ıkıncı Turistlerin komisyon şikuyeti Amasya'da turizm toplantısı Metro şantiyvsi sözleşmesi Haber Merkezi Yapı Merkezi/Asea Brown Boveri konsorsiyumu tarafından gerçekleştirilen İstanbul Metrosu inşaatında çalışan Yapı Merkezi işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesi bugün imzalanacak. Yol İş Sendikası ile Yapı Merkezi arasında imzalanacak toplu iş sözleşmesine göre işçilerin ücretlerine birinci yıl yüzde 55 artı 40.000, ikinci yıl yuzde 55 zam yapılacak. tşçilere sözleşmeyle çeşitli sosyal haklar da veriliyor.