23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GULGEÇ CUMHURİYET/5 YAYIN DUN\ASEVDA İNCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Sendikal haklara ilişkin kaynak niteliğinde bir kitap VÜHYA ' \ ILO'daki kommıumuza yanıt ile artık ILO ile ilgili konumumuSendikal Hakların Ulnslararası böylece bu koKnralları ve Türkiye / Prof. Dr. Mesutza yanıt getirilmiş, boşluk da dolnuda literatürdeki Gülmez / Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi durulmuştur. Duru bir öztürkçe ile yazılan Enstitüsü Yayım, Ankara 1988 / 487 s. me hakkı ile toplu pazarlığın gelişmesine ilişkin bilimsel bilgiler 9. ve 10. bölümlerde tartışılmıştır. Sendikal ozgürlüğun korunması yolundaki denetirn yolları 11. bölümun konusunu oluşturmuştur. Yazar bu bölümdeki denetim yollarını, grift mekanizmaya karşın oldukça yalın bir dille okuyucunun bilgisine aktarmaktadır. Dr. Gülmez, yapıtının son bolümünde uluslararası kurallarda Türkiye'nin boyutunu tartışmıştıı. ILO sözleşmeleri ve Türkiye ilişkisinin söz konusu edildiği bu bölumde Türkiye'nin konumu 12 Eylül 1980öncesi ve sonrası olarak değerlendirilmiştir. Sendikal haklara ilişkin uluslararası düzenlemelerden yalnızca ILO kaynaklarının işlendiği bu "kaynak" yapıtta yazar, konuları birincil kaynaklara inerek incelemiştir. Bu davranışta yapıta orijinallik niteliğini kendiliğinden kazandırmaktadır. Yazar ayrıca yapıtında bir yandan uluslararası toplumsal politikanın tarihsel oluşumuna ışık tutmaya çalışırken, ote yandan da özellikle Türkiye bağlammda çok tartışma konusu olan 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerinin getirdiği ilkelerin uygulamasının Turkiye'deki gerçeğini gün ışığına çıkarm\şt\r. Yapıt, >oıkarıda altını çizdiğimiz özellikleriyledir ki, yalnızca akademik çevrelereyönelik değildir. Örgütlü ve örgütsuz tüm çalışanlar, özellikle sendikacılar ve doğaldır ki yargı organlarına da bu nedenle tutarlı, bilinmesi gerekli mesajlar sunmaktadır. En azından Dr. Gülmez'in bu ealışması, kaynağını uluslararası hukuktan alan haklar konusunda bilgilenmede, bu alanda yapılması gereken çahşmalar için bir başlangıç oluşturmaktadır. Prof. Dr. A.Murat Demıraoglu, Yıldız Oniversitesı i} hukuku oğreıım uyesıdır. • p :ı \ » ' BK / yap;t !2bölumdenoluşmaktadır. memesidir. Türkiye 1932 yılından Yapıtın ilk uç bolümünde Dr. A.MURAT DEMİRCİOĞLU beri ILO üyesidir. Ancak bugüne Gülmez, ILO'nun sendikal hak ve 1980 sonrasında Turk Endüst değin, ILO sözleşmelerini onay özgürlükler alanında sözleşmeri Ilişkilerinin yasal çerçevesini lamasında yükümlülüklere tam tavsiye ve karar niteliğindeki etoluşturan 1982 Anayasası \e bu sadık kalmadığı gibi ILO'ca çıka kinliklerini tarihsel bağlam içinanayasa koşutunda ytırürlüğe so rılan 159 sözleşmenin yalnızca de açıklamaktadır. İncelemenin kulan yasalarm uluslararası ortak 28'ini onaylarruştır. Oysa 1919 yı izleyen 4 bölumünde 87 sayılı sözhukuk ilkeleri doğTUİtusunda bir lında bu topluluğa üye olan iılke leşmenin çalışan ve istihdam edentakım sorunları içerdiği kesindir. lerden Fransa 119, Hollanda 86. ler ile kurdukları sendikal örgütIsveç 78, Yunanistan 59, İtalya lere tanıdığı hak ve güvenceler ele alınmış, ayrıca grev hakkı da bu Bunun içindir ki sendikal hak ve 101 sözleşmeyi onaylamıştır. özgürlükler bakımından 1980 sonrası yülarda içinde bulunduğumuz durum Türkiye'yi üyesi bu 1932'den beri üyesi lunduğu Uluslararası Çalışma Or bulunduğumuz Uluslararası gütü'nde surekli gundemde tut Çahşma Örgütüne (ILO) rnaktadır. Öte yandan endustri ilişkiler sisteminin yeni yasal ya göre sendikal hakların pısı ülkemizi yalnızca ILO üyesi uluslararası kuralları olmasının oluşturduğu hukuksal karşısında bu denli geri yükümlülükler bakımından değil, kalmışlığın kaynağı nedir? S H B k U HMUUOH şu sıralarda tam üyelik için baş Ülkemizde bu soruya bir UIUSUUUUSI «JltUUftt vuruda bulunduğumuz AT ülke« TÜRKHI lerinde benimsenen sendikal hak türlü derli toplu yanıt verilememiştir. Bu konuda ve özgürlükler açtsından da gelecekte uluslararası ilişkilerde gün gerçekten bir boşluk söz demde tutacaktır. Çünkü Türki konusudur. Dr. Gülmez'in ye'nin sendikal hak ve özgürlük "Sendikal Hakların ler alanında ILO ilkelerinin ileri... sinde olan Avrupa Topluluğu Uluslararası Kuralları ve üyesi olmasırun bir yolu da, bu ul Türkiye" adlı yapıtı ile artık kelerde oturan demokrasi ile buILO ile ilgili konumumuza yanıt getirilmiştir. nun ayrılmaz parçası olan sendikal haklar yönünden bu ülkelere 1932 yılından bu yana üyesi bu bölumlerin son kısmında işlenkoşut ilgili düzenlemeler yapma lunduğumuz ILO'ya göre sendi miştir. "Sendikal Haklar ve sı gerektiğidir. Bu bağlamda kal haklann uluslararası kuralla Özgürlükler" başlığını taşıyan 8. Türkiye bir şeyler vapmaya hazır rı karşısında bu denli geri kalmış bölüm ise bu hakların tarihsel gemıdır? Bu sorunun şu andaki ya hğın kaynağı nedir? Işte bu soru lişim içindeki oluşumunu ele alnıtıru herhalde hiç kimse kesinlik ya ülkemizde bir türlü derli top mıştır. Öte yandan yazar bu bölebilemeyecektir. Ancak tek bili lu yanıt verilememiştir. Çünkü lümde bu hak ve ozgürlüklerin nen odur ki, ülkenin, sendika öz ILO'ya ilişkin araştırmalar hiç öl gu\ence altına alınmış olmasının gürlüğü alanında bugunün de en çüsündedir. Ve bu konuda ger önemini vurgulayan ve aralarınazından ILO üyesi olmasının do çekten bir boşluk söz konusudur. da ülkemizi de ilgilendiren ilke kağurduğu sorumluluk ve onayladı Oysa Dr. Gülmez'in çıkardığı rarlarırun oluşumunun nedenleriğı sözleşmeler nedeni ile üstlendiği "Sendikal Haklann Uluslararası ni ayrıca incelemiştir. 98 sayılı yükümlülüklere bile cevap vere Kuralları ve Türkiye" adlı yapıt sözleşmeyi düzenleyen orgutlen PÎKNÎK PtYALEMADRA <50\JVEŞrtL£ M'pTUİŞ BİR UİUtf İCİ HIZLI GAZETECİ NECDETŞEN ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl Batının silahıııı Batıya çevirince Gögti Delen Adam: Papalagi / Çev. Levent Tayla, Ayrıntı Yayınevi, Haziran 1988, 112 s. SEMRA SOMERSAN Batının doğal üstünlüğü yoktu doğal olarak. Kendi gözlerindeki hariç diye ekleyelim. Çünkü "Doğululan" keşfettiklerinde ne yapıp yapıp kendilerine benzetmeyi, onları adam etmeyi uygun buldular. Bunun bir yolu da, Hıristiyanlaştırmaktan geçiyordu barbarları. Gerçi "Doğulular" ne değişmeye ne de Hıristiyan olmaya o kadar meraklı değildi. tnançsa, herkes kendi inancını; düşünceyse herkes sahip olduğunu; davranış, âdet, gelenek, toplumsal yapı ise, yine kendininkini daha üstün, en azından kendi yaşamına daha uygun buluyordu. Ama Batının ekonomik gücü teknolojik üstünlüğüyle birleşince kendiliğinden olamayan, baskıyla gerçekleştirildi. Ve Batıh olmayan toplumlara, ekonomik sisteminden düşünce yapısına kadar Batıh bir yaşam biçimi empoze edildi. Olabildiğince tabii. Ondokuzuncu yüzyılın ortalarında ortaya çıkan antropoloji de Batılılara bu yolda uzun yıllar hizmet etti: "Bilimsel" dağarcığındaki garet Mead'in Samoası'ndan bir şef. KISA KISA ral Alpay'ın editörlüğünü yaptığı kitap, 78 Mayıs 1987 tarihlerinde Istanbul'da yapılan "Türkiye1 de Kutuphane Alanında Teori ve Uygulama tlişkisi" konulu sempozyuma sunulan bildirileri bir araya getiriyor. Katkılar oğretim A G A Ç Y A Ş K E N E G İ L I R KEMAL GÖKHA\ üyeleri ve üst düzey kutuphane yö | neticilerine ait. ..tfR S t f f e a * , i:ı uMtrrA /^t>ıSlH^ UUHP Qit>£ti „ , Batı için bugüne dek değişık alanlarda yapılan yorumların hemen tümünü biraz renkli, biraz ilkel tammlamalarla dile getiriyor. Ama burada önemli olan o gözlukler. tşte, bunun için mutlaka okumak gerekiyor Papalagi'yi. Çünkü ÇOR, ÇO^ UİUI1 Ull idlliailVU11RU çok, çok uzun bir zaman . , ! „ ( , , . İTİjj/ . .u D di dır Doğu kendine, Batının asağ. Y E § I L POLITIKA/Jonathan layıcı gözleriyle bakıyor. Perdeyi Porrıtt, Çev. Alev Turker, yırtmanın zamanı geldi geçti bile. Aynntı Ya>inlan, istanbul n r A DÜNYA PROBLEMLERİ KARŞISINDA FELSEFE/ Türkiye Felsefe Kurumu Yayını, Ankara 1988, 127 s. Türkiye Felsefe Kurumu'nun UNESCO'nun desteğiyle 710 Temmuz I986'da Ankara'da duzenlediği, "Dünya Problemleri Karşısında Felsefe" konulu uluslararası seminere sunulan bildıriler Turkçe ve Ingilizce olarak iki ayrı kitapta yayımlandı. Kurum Başkanı Prof. Dr. toanna Kuçuradi'nın yayına hazırladığı bu kitaplann yanında Kurum'un başka bir yeni yayını KasımAralık 1986'da yapılan Turk Felsefe Araştırmalarında ve Universiıe Öğretimınde Alman Filozofları konulu konferansa sunulan bildiriler. . . ....... •• • , , 7 Temmuz 1988, 223 s. Batı kültürü hakkında yol gösterici bir antropoloji kitabı olabilir Levent Tayla'nın özenle Türkçeye çevirdiği "Gögii Delen Adam." Sadece keyif için değil, üniversitede sosyoloji, antropoloji derslerinde ve hatta liselerde sosyal bilgiler derslevinde bile okutulabilir. Anlattığı kültürün en belirgin yönlerini belki biraz basit, ama ilginç ve vurgulayıcı bir biçimde ele almış. Şöyle: Kapitalist sistemin yap\sı ("Yuvarlak metal ve ağır kâğıda dair", "Papalagi'nin şeyleri onu yoksullaştırıyor"); Zaman paradır, kıymetlidir, kıttır ("Papalagi'nin Batı kulturu hakkında Ingiltere'deki yeşil/çevreci hareketin onderlerinden Jonathan Porritt'in, ozgun adı Seeing Green (1986) olan kitabı dilimize çevrildi. Alman yeşillerinin liderlerinden Petra Kelly'nin "yaşamının her düzeyinde yeşil perspektifi denemiş ve onunla zenginleşmiş bir kişi" olarak tanıttığı Porritt'in bu kitabı yeşil alternatif konusunda bugüne değin Türkçede çıkan en doyurucu kaynak. ÇEVRE SORUNLARI ve K O R U N M A / F.Baykut A . Aydın S. Baykut, İstanbul Ün. Yayınları, İstanbul 1987, 419 s. AHMED RIZA BEYin 28 18O8'DE 8UGUV, OSMANLI rxe'{/ltVW EN YOĞCtNSAYKILMA PEI/%t "ıVE 6/£PlĞf SlgALAÇ TBHTTB 8ULüMAıV SI. SEUM, ORPÜPA YAP71ĞI YE/VILEŞTieME ÇA8ALA& YÜZÛrVPEAI PAPIŞAHLOOAN OLMUf, YERtNE IV. MUSTAFA 6EÇieiLMfŞTİ. ANCAIC^.SEL/ME ÇOK &4ĞL/ OLAN MüS7XFA PAfA'/V/N ONÜ YEA/lDEH GEÇı/SME EYLSMf, YENİ PADıfAUI KOS. \ KltrMU?TU.Z8 TEMMUZ GÜNÜrm SELlM't *" ÖLPÜHrTÛ!. SA/PAYIN KAPILAftmı KlgARAK İÇEf?r &/JSEM ALEUuA£, PUIS.UMU GÖgUNCE. 8U <EZ Ş£HZ4P£ MAHMUT'U rOUTA ÇltzAg/fi W MUST&FA Yf UZ^KL/IŞîrrgDt'. JL M/WMUr DA AYNI ~ALA/?IA/PAM glgı YAŞAMMlŞTt. İMPAJZA = Temmuz Peki, ya bir Doğulu, kendine yöneltilen oku yöneltene çevirir, Batı'nın süahları, antropolojinin alet ve edevatı ile Batı'yı tammlamaya çalışırsa? Samoa Adası'ndan Tiavea köyünün şefi Tuivaii, tam da bu görevi üstleniyor: Batı'nın Samoa'yı gözlediği "objektiflikle", bu kez de bir Samoalı Batı'yı gözlüyor. hiçbir fedakârlığı esirgemedi. tlk antropologlar, bizzat misyonerlerdi zaten. Gerçi sömürgeciliğin ilk "meşakkatli" yıllarında antropoloji diye bir meslek yoktu, ama antropolojideki, Batıh olmayan toplumlara ait bilgilerin azımsanamayacak bir kısmı, onlar tarafından derlenmişti. Antropoloji "bilimsel" statüye kavuştuktan sonra da uzun yıllar, "objektif" yerine Batılı gözlerle "Doğu'yu" gözlemeyı sürdürdu. (Hâlâ da, ama kısmen, ama daha dikkatli olarak aynısını sürdürüyor.) MERŞEY BİR GÜNDE OLDUf. X Mahmut ve Alemdar • * * • Tiavea köyünün şefi Neyse, olan olmuştu antropolojiye (bu arada başka sosyal bilimlere de). Peki, ya bir Ooğulu, kendine yöneltilen oku yönetene çevirir; Batının silahları, antropolojinin alet edevatı ile Batıyı tammlamaya çalışırsa? Ayrıntı Yayınevi'nin haziran ayında çıkardığı "PapalagiGögü Delen Adam" adlı kitapta, okyanustaki Samoa Adası'ndan Tiavea köyünün şefiTuivaii, tam da bu görevi üstleniyor: Batının Samoa'yı gözlediği "objektiflikle" bu kez de bir Samoalı Batıyı gözlüyor. Mır hiçzamanı yok"); Bireycilik, mülkiyet ("Papalagi tannyı yoksullaştırmış"); Teknolojinin kutsallığı ("Büyük Ruh makineden daha 1 güçlü"); thtisaslaşma ("Papalagi nin mesleklerine ve onun içinde yolunu kaybetmesine dair"); Boş zamanların değerlendirilraesi, eğlence, dinlence, bilgelik ("Yanlış yaşamlar mekânı ve kalabalık kâğıtlara dair") gibi. (Tırnak içindekiler, kitaptaki bölumlerin adlandır.) Kitap, 1920'lerde ilk kez basıldığında çok ilgi çekmış, sacış rekorları kırmış. Ama sonradan kitabı, bir Samoalı şef yerine, Samoa'da yaşamış bir Batıhnın yazdığı iddia edilmiş. (Tiaveah şefin konuşmalarını kitap haline getirdiğini söyleyen Erich Scbeuermann'ın yazdığı öne sürulmüş.) Kimsenin tam olarak kanıtlayamadığı, ana bilim dünyasını yıllarca çalkalandıran bu tartışma, kitabın değerini pek azaltmıyor. Gerçek bir Samoalının gözleriyle Batıyı görmek, insanın ufkunu çok genişleten, yorumlara yepyeni boyutlar kazandıran bir süreç. Ama bir Batılı, kendi silahını kendine çevirebiliyorsa, ortaya çıkana aynı derecede saygı ve merakla yaklaşmak gerekiyor. İ.Ü. Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fikret Baykut, Prof. Dr. Adnan Aydın ve Prof. Dr. Sacide Baykut tarafından ortaklaşa yazılan kitap, sanayileşme \e şehirleşmenin yol açtığı çevre kirliliği sorunları ve bunlara karşı korunma yolları üzerine bir rehber kitap niteliğinde. Su, hava ve toprak kirlenıne AHMET RIZA BEY'İN si olaylarının ayrı bölümler ola ANILAR1 / Arba Yayınları, rak ele alındığı kitapta, Çeınobil İstanbul Temmuz 1988, 88 s. nukleer reaktor kazasından sonra ülkemizde de büyuk ölçüde Jön Turk ve İttihat ve Terakki gündeme giren radyoaktif çe\re kirlenmesi konusu ayrmtılı olarak hareketinin önde gelen simalarından Meclisi Mebusan ve Ayân işleniyor. Reisi Ahmed Rıza Bey'in anıları kitap haline getirildi. Ahmed Rıza Bey'in anıları ilk kez 26 Ocak KÜTÜPHANE 19 Şubat 1950 tarihleri arastnALANINDA T E O R İ İLE UYGULAMA / Haz. Meral da Cumhurivet'te tefrika edilmişti. Arba Yayınları Meşrutiyet'in Alpay, İ.Ü. Edebiyat ilanının 80. yılında Meşrutiyet döFakültesi Yayını, İstanbul nemi anıları dizisinin üçuncüsun1988, 248 s. de Mahmut Şevket Paşa'nın Gıiııİstanbul Üniversitesi Kütüpha lüğü'nü yayımlayacağını duvurunecilik Bölümü öğretim üyesi Me yor. 50 YIL <>"\CK Cumhurıyel 28 Temmuz 1938 sahıb bulunnıasını teının eyliyecek şekilde az kulfeılı bir luıımnele tarzı taıbik edecek tir. Her ortağın adedi beş lira olan 50 Itisseye sahıb olınası lazmıdır. Bir reye hak vereıı bu elli hisseıün bedeli ise kooperatifiıı teşekkulıi resınen tasdik edildikten ve ilk nu'dısi idaresi inııhab olundtıkraıı sonra 10 lirası pesiıı tedive edilip ınuıebakı 240 lirası ayda asgari ıkişer lira verilınek ıızere ödeneeekür. 19381988 ıııevkiıne girecek olan yeııı avukatlık kaııuıuı alakadarlara lebliş edilınişııı. Yeni kaınııı ıuucibince avıtkaılar arasında yapılacak lasfiye şeklini tesbit eunek iizere şiındiden bir heyeı tcşekkul edecek tir. YILUK88 1 O C A K 12.500 Cumhuriyet teşkıl edılıııek üzeredir. Şirkel ıınimessillerile yaptğnnız temas nelicesinde kendilerinden şu lafsilalı aldık: Memlekeımuzde şiddelle ihtiyaç Kooperaüfın hedefi, orlaklan için yapacağı evlerin yapı hissedilen yapı ıııalzeınesi en iyi cinsıeıı olınak kooperatiflerinden birincisi, ve azanü ıtcuza ınal eıınek nıahdud bir şekılde Ankarada şarlile kendi vesaitıle leıııin kurultmtş ve faaliyete surelile halkı ev sahibi başlamışiı. Şiındi de aynı ernıekledır. leşebbıısün daha geııiş KuoperaliJ, her orıağının lediye mikyasıa. şehrimızde lekrar edildiğini görüyonız. Haber kabiliyeıine gore bir senedeıı on aldığıınıza gore, Avrupaıun beş, halıa yirıııı seııeye kadar büvıik şehirlerinde olduğıı gibi, vadeler ıcsbit edecek, basit faiz halka ağır bir kıı/fel hesabile ve hayat sigurıa bedelı yuklemeden, ııfak faizle ıv de dahil olnıuk iizere yıizde beş uzun bir vade ile ev sahibi nısbeıinde laizle iktifa edecek. olına inıkanııu verecek bıpiık verdiği vade sonunda bir yapı kooperatifi şirkeıı ortaklanıun ınııılaka bir eve Yapı koopemtifi kıınılınvr Anıkatlık kanmııı Kunıııuıevvelın birinci mtııtiııdi'iı ınbaren taıbik 1 9 8 7 / 3 1A R A L I K 1 9 8 7 İLAN SARAV ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1985/478 Davacı Hazine vekili Av. Serpil Olgun'un davalılar Saray B.Yoncalı Köyü'nden İbrahim Sürmen ve Şukran llhan aleyhlerine B.Yoncalı Köyü, 1931, 1844, 1739 parseller hakkında açlığı tapu iptali lescil davasının yapılan yargılaması sırasında. Uuvalıların adresleri tespıi edilcmediğindcn duru^rna gunu olan 27.9.1988 saal 9.20'de hâkinıliğıını/de hazır bulunnıaları veya kendilerini bir vekillc temsil eltirmeleri, gelmedikleri ya da kendilerini vekillc temsil ellırmedikleri lakdirde duruşnıalann yokluklannda devam edeceği tcbligat yerine gecerli olnıak uzere ilanen tebliğ olunur. BaMiı: 24837 TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ "2 ADET KAYA KAMYONU" ithal edilecektir 1) Bu işle ilgili şartnamemız Ankara'da Ziya Gokalp Cad. No: 80 Kurluluş/ANKARA adresindeki Genel Mudurluğümüz Tedarik \e Ikmal Mudurluğu'nden (Dı> Alımlar) ucretsız olarak temin olunabılir. 2) Teklillcr en gev' 6.9.1988 gunu >aat I4.00'e kadar Türki>e Deınir ve (, elik lsleınıelerı Genel Mudurluğu'ne elden *erılıııı» \e\a gelmis olacaktır. 3) Posladaki vaki geciknıeler dikkale alınmu\acakıır. 4) Telgralla ve ıele\le serilen teklitler dikkaıe alınınayacaktır. 5) Genel Mudurluğümüz 2886 savılı ihale kanununa labi degildır. Basm: 24970 Büyük boy, lüks ciltli 717 Sayfa Edinmt yerleri: Cumhurıyel Kitap Kulubu merkezı (posta ile) Sergi Salonu ve Temsifcılikleri. üağıtım: İSTANBUL. ÖZOUR Dağılım iTel.: 526 25 13) ANKARA: ADAŞ Dugılım (Tel.: 134 48 57) Ayrıca 19X4 ve 19X5 vı/lıklarını du edınebılırsmız. TL. (KDV dahil)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle