27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve akıl dışı yönetmelik hükümleriyle 29 üniversitenin 250'ye yaklaşan fakülte ve yüksekokullarında verilen binlerce dersle ilgili olarak, derse devam, yıl içi ve yıl sonu sınavları, sınavlarda alınan notların düzeyi ve tartılarıyla ilgili yöntemleri saptamışlardır. Bu aynntılardan bazıları, 1981'den önce "kürsü"lerde sağlıklı çözümlere bağlanır ve hiçbir sorun yaratmazken, binlerce dersin koşullarını bilmeyen kişilerce hazırlanan yönetmelik hükümleriyle çözülmeye kalkışılınca ortaya birçok sorun çıkmış ve türlü uyanlara karşın düzeltilmemiştir Derslerin yürütülmesiyle ilgili bu sorunların öğrencide huzursuzluk yaratması kaçınılmaz olmakta, bazı ayrıntılı sorunlara pratik yerel çözümler bulunsa bile, bunlar ya uygulamaya konulamamakta ya da yönetmelik hükümlerinin çiğnenmesi zorunluluğu ile karşılaşılmaktadır. girmekle" geçiren bir "öğrenme makinesi" haline gelmiş, hayata çok uzun süreli bakmak zorunda bulunan gençlerin, ailelerinin, dostlannın ve ülkesinin durumu bir yana, mezuniyet sonrasını düşünme fırsatı bile kalmamıştır. Öğrencinin bu akıl dışı düzene eylemle karşı çıkmakta yavaş davranması, bu düzeni kabul ettiği anlamında yorumlanmamalıdır. Öğrenci bu duzen nedeniyle çok huzursuz ve kızgındır. Son uyanlar, örnekleri verilen temel düzendeki aksaklıkları düzeltmek yönünde hazırlıklar yaratabilirse, patlamalar önlenebilecektir. Şimdiki öğrenci huzursuzluklarının iki önemli özelliğini göz önünde bulundurmak zorundayız. 1195960'da ve 196870'te öğretim elemanlannın büyük çoğunluğu, hep birlikte ve canla başla kızgın öğrenciyi her fırsatta uyanyor, onlan uysailığa yönlendirmeye çalışıyordu. Şimdi öğretim elemanlannın büyük çoğunluğu yeni yönetim biçiminin yarattığı çok büyük soruniarla boğuşmaktan bunu duşünecek durumda değildirler. Enflasyona göre ayarlanamamış ücretleri kendilerini geçindiremez durumda olan genç öğretim elemanlannın çıkabilecek eylemleri önleme konusunda, etkin olabilme güçleri çok azalmıştır. 2 YÖK, üniversitelerle ilgili bütün yetkileri Aııkara'da toplamıştır. Alınacak önlemler, bu merkezi yönetim tarafından uygulamaya konacaktır. YÖK'ün uygulamaya koyabileceği olumlu yöndeki kararlar bile, uygulayıcıların direnciyle karşılaşabilir. Çünkü yetkilerinin çoğunu yitirmiş yerel yöneticiler, uygulanacak önlemleri "ellerinin ucuyla" tutabilirler. 21 TEMMUZ 1988 Üniversiteler Uyari Veriyor! öğrencilerde (hem de öğretim elemanlarında) coşkulu karşı gelme (isyan) duygulan yaratan temeldeki huzursuzluk kaynaklarının, üniversitelerimize kabul ettirilen yönetim düzeninde aranması gerekir. Eski yönetim düzenindeki aksaklıkları gidermek amaayla 1981 'den beri uygulanmaya başlanan 2547 sayılı Üniversiteler Kanunu, gençliğimizi huzursuz eden temel nedenleri ortadan kaldırmak yerine, ortamı daha da kötüleştirmiştir. Prof. Dr. MUSTAFA A. AYSAN Üniversitelerimizde öğrenciler ve öğretim üyeleri rencilerimiz bu dış tahriklere gülüp geçmektedirarasında için için kaynayan huzursuzluklar, eylenı ler. Bunu da biliyoruz. lere dönüşmeye başlamıştır. Türkiye Büyük MilTemel nedenlerin etkisi ile huzursuzluğun arttılet Meclisi (TBMM), Yüksek öğretim Kunılu (YÖK), hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ğı dönemlerde öğrencilerimiz, "dış tahriklere" açık üniversitelerle ilgili öbur devlet orgarüan, son 5 yıl davranmakta ve bazı görüşlerini eyleme dönüştürda olduğu gibi bu eylemler karşısında önlem almak mektedirler. Huzursuzluğun temel nedenlerini orta yavaş davranmaktadırlar. Yetkililerin gerekçe tadan kaldırmaya uğraşmak yerine, sadece "dış leri 1968'dekilere benziyor: "Bu öğrenci davranış tahrikler"le uğraşmak, için için yanan bir ateşin lan, üniversite dışından yapılan kışkırtmalann so küllenmesi gibidir: Ateşin asıl kaynağı söndürülnucudur. Kışkırtmaları yapanlar aşın ideolojik uc mediği takdirde, dışardan küçük bir uyarı ile yanlardaki yerüstü ve yeraltı örgütleridir. Bu örgütler gının yeniden başlaması kaçınılmaz olmaktadır. güvenlik güçlerince dağıtıidıkça, öğrencileri kışkırÖğrencilerde (hem de öğretim elemanlarında) tamayacaklar ve eylemler de sona erecektir. Bu ne coşkulu karşı gelme (isyan) duygulan yaratan tedenlerle, bu aşın örgütleri izleme ve cezalandırma meldeki huzursuzluk kaynaklarının, üniversiteledışında önlem almak gerekmez." rimize kabul ettirilen yönetim düzeninde aranması gerekir. Eski yönetim düzenindeki a,ksaklıkları Yetkililer yine yanılmakta... gidermek amaayla 1981'den beri uygulanmaya başYetkililer, yine yarulmaktadırlar. Çünkü, 195960 lanan 2547 sayılı Üniversiteler Kanunu, gençliğive 196870 yülarında olduğu gibi, hatta 1970'lerin mizi huzursuz eden temel nedenleri ortadan kaldırterörü içinde de üniversite gençliğinin temel sorun mak yerine, ortamı daha da kötüleştirmiştir. Bu kaları olmuştur. Bu temel sorunlar olmasa, yetkilile nundaki yetkilere dayanan Yüksek Öğretim Kururin sözünü ettikleri "dış tahriklerin" onlar üzerinde lu tarafından yaratılan yönetim düzeni, bütün ünifazla etkisi olmaz ve aslında sağduyu sahibi olan versitelerimizdeki özgürlük ortamını ortadan kalgençlerimiz, farklı görüşlerini üniversitelerin özgür dırmış, özgür düşünmeye büyük gerek duyan gençortamlannda sağlıklı ve uygar tartışmalara dönüş leri, "öğrenme makineleri" biçimine dönmeye zortürmekte hiçbir güçlük çekmezler. Üniversite genç lamıştır. Önceki dönemlerde, haklı nedenlerle üniliği eylemlerinin temel nedenleri, gençler üzerinden versitelerin yönetimlerine katılma isteğinde bulubaskısı hiç eksilmeyen "dış tahrikler" değildir. Üni nan öğrenciler, 1980'den sonra YÖK'ün aldığı önversitelerde öğrencilerimizin çalışmalannı yakından lemlerle, öğretmenlerin bile üniversite yönetimleizleyebilen bizler, "dış tahrikler"in öğrencilerimiz rinin dışında kaldıklannı görrnüşlerdir. üzerinden hiç eksilmediğini biliyoruz. Ne var ki üniversitelerimizde temel soruniarla ilgili baskıların azaldığı ve ortamın sağlıklı olduğu dönemlerde, oğ ANMA Demokrasi ve işçi sınıfı düşmanlarınca hunharca katledilen, sendikal hareketin yiğit önderlerinden DİSK eski Genel Başkanı Asistanhğı kaldırma yanlışı YÖK, birçok eski fakültenin öğretim elemanı kadrolanriı, aklın almayacağı boyutlarda azaltmıştır. Yerel koşullar hiç incelenmeden, bütün kadrolara uygulanan azaltma işlemi, birçok bilim dalında aşın boyutlarda öğretim elemanı darhkları yaratmış; YÖK yetkilileri bu alanda yapılan bütün uyanlara hiç yanıt vermemişlerdir. Bir araştırma yapılsa, kadrosuzluk yüzünden boşalmış birçok bilim dalı bulunacaktır. Eski üniversitelerin göreli olarak yeni olan bu bilim dallarında, bu günlerde öğrencilere iyi dersler verilmediği gibi, önümüzdeki 1015 yılda da iyi ders verilmesi olanakları ortadan kaldınlmış bulunmaktadır. KEMAL TÜRKLER'i 22 temmuz curaa günü (yarın) saat 10'da mezarı başında hep birlikte anıyoruz. ABDULLAH BAŞTÜRK DİSK Genel Başkanı 2547 sayılı kanun, "asistanlık"ı kaldırıp, yerine "araştırma görevlisi" kunımunu getirmiş ve birçok ilgili bu önemli değişikliği, "ad dejöştirme" olarak görmüştür. Oysa getirilen değişiklik, görevin geçici hale getirilmesi ve öğretmen ile asistan arasındaki ustacırak ilişkisinin ortadan kaldınlmış olmasıdır. Bu çok önemli değişiklik, "araştırma görevli'Merinin görevi "geçici" olarak görmeleri ve sık sık değişmeieri sonucuna ulaşmıştır. Başka bir deyişle; bilim adamı "fıdelikleri" yeni kanunla ortadan kalkmış, sık değişen "araştırma görevlileri"nin verdikleri derslerin kaliteleri de düşmüştür. YÖK'ün çağdışı kadro anlayışı ve enflasyon karşısında eriyen ücretler yüzünden yaratılmış olan öğretmen sıkıntısı içinde "araştırma görevlileri"nin ders vermeleri kaçınılmaz olmakta ve öğrenciler düşük düzeyde verilen derslerle yetinmek zorunda kalÜniversitelerimizin içinde bulunduğu koşulları maktadırlar. Öğrenci bu düzen içinde, zamanının yarısını iyice bilmeyen YÖK üyeleri, bütün fakültelerin bütün derslerine ait ayruıtılarla ilgili kararlar vermişler "ders görmekle", öbür yarısını da "sınava Sonuç Bugün Avnıpa'nın liberal ve devlet karşısında özerk olan üniversiteleri, 200 yıl önce Fransa'da kunılan "Napolyon tipi üniversite"ye reaksiyon olarak doğrnuştur (1). Halen çağdaş üniversite niteliğinden ve özerkliğınden çok uzaklaşmış olan üniversitelerimizi daha fazla yıpranmaktan korumak ve üniversite yönetimlerine akla yakın bir düzen getirebilmek için devletin hemen başlayacağı bir araştırma ile 2547 sayılı kanunun kısa sürede değiştirilmesine gereksinim vardır. Bu değişiklikler için de eski, yeni bütün üniversitelere zarar veren YÖK ile üniversite öğretim elemanları için konan kadro sınırlamaları kaldırılmaJı; rektörler, dekanlar ve enstitü müdürlerinin seçilmesi yöntemine geri dönülmeli ve asistanlık kurumu yeniden kurulmalıdır. (1) Bakınız: Prof. Dr. Kemal önetı, "Anlayamadığımız Üniversite. Cumhuriyet, 12 Mart I98S. HALKIMIZA Hollanda'da faşistler tarafından öldürülen AHMET KÖKSAL'ın CENAZESİ 21 Temmuz 1988 perşembe günu Kocasinan Camisi'nden saat 12.3O*da NİHAT KARAMAN olayında yaşanan öluye yapılan işkenceleri yeniden yaşatmamak için cenazede hep birlikte olahm. TUTL'KLL VE HlJKÜMLt rwy A «r » T^ AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNECI 1 A I A 1 J KALDIRILACAKTIR OKTAY AKBAL EVET/HAYIR ^^^^^^L mgg^ MdjB y * WL Wm± Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz ANMA ^H^^^B K ^ S ^* r * r ^ ^ ^ / ^Tf Tomarza CHP eski ilçe başkanı, ^^^^^ Onurlu Babamız, Hollanda'da faşistler tarafından katledilen AHMET KÖKSACı Bir iş kazası sonucu yaşamını yitiren Altındağ Gerçeği... Orhan Veli, 1950 öncesinde şöyle yazmıştı: "Biri bir koca görür rüyasında Yuz lira maaşlı kibar bir adam Evlenir şehre taşınırlar Mektuplar gelir adreslerine Şen yuva apartmanı bodrum katı Kutu gibi bir dairede otururlar. Ne çamaşıra gidilir artık, ne cam silinir Bulaşıksa kendi bulaşıkları Çocuklan olur nurtopu gibi Elden düşme bir araba satın alınır Kızılay bahçesine gidilir sabahları Kumda oynasın diye küçük Yılmaz Kibar çocuklan gibi" 1950 öncesinde Altındağ semti yeni yeni oluşuyordu. Bugün bir gidin görün; Ankara kadar bir kent, nerdeyse küçük ölçüde bir ulke! Yaşar Seyman'ın Gür Yayınlan'nda çıkan "Attındağ: Hüznün Coşkusu" kitabını okurken o 194950 yıllarının Ankarası'nı düşündüm. Akın akın geliyorlardı başkente, Anadolu'nun dört bi. yanından işsiz köytüler doluyorlardı başkente.. Yeryoktu, çare neydi: Başını sokacak bir dam altı bulmak, yoksa yaratmak... Gecekondu olayı böyle başladı. Önce tek tek evler, şurda burda uydurma sokaklar, mahalleler, kovalarla su taşımak uzak uzak yerlerden... Ama halkımız her sıkıntıya katlandı, Altındağ'ı yarattı. Önce şairier duyar, anlar bırtakım gerçekleri, yaşanmaya başlanan ve yaşanacak olguları.. Orhan Veli ilk şairdir Altındağ'ı anlatan... Şöyle biter o Altındağ şiiri: "Lağımcının hamam rüyasıdır Rüyaların en güzeli Uzanır yatar göbek taşına Tellaklar gelir dizilir yanı başına Biri su döker Biri sabunlar Elinde kese sıra bekler biri Yeni müşteriler girınce kperi • Lağımcı Pamuklar gibi çıkar dışarı." Vecihi Timuroğlu, Seyman'ın kitabına yazdığı önsözde diyor ki: "Telsizler'de, Çinçin'de hiçbir yapı yararlanma esasına ilişkin bir amaçla kurulmamıştır. Amaç, sığınmadır. Altındağ, ancak beş on yıldan bu yana yararlanma esasına ilişkin yapılara yöneliyor. Başkente iş alanlarından bir parça ekmek koparmaya gelenlerin giderek yerlileşmesidir bu. Sığınanların görgüleri, kültürleri, töreleri, yeni yaşam biçiminde gelişmeden yozlaşıyor. Seyman, (Arkast 13 Sayfada) ^J*J| R ^ l ^^HL^^B ^ ^K " m^a l^ ^ e Şahbudak (19561980) KEMALŞAHBUDAK YUSUF SAĞUIVun anıları kavgamızda, bilincimizde ve yüreğimizde yaşıyor. Unutmayacağız... Arkadaçlar. ad.na YANARDAĞ M E R U A N Y u s u f ^ ^ k L ~W> m \<4Mfc 'M ^ ^ ^ Jmj^^ MHB^Hİ^NHBI AHMET TOPALOĞLU'nu ölümünün birinci yılında saygıyla anıyor, ölümüne sebep olan çağdışı kalmış o insanlan, nefretle kınıyoruz. AHMET KOKSAL (1962/1988) BAHATTİN İŞÇAN' Mucadelemizde yaşatacağız. Devrimci Sol davası lutuklulan ıdına D U R S L N KARATAŞ BAHATTİN tŞÇAN (i956/i988) HHİR^ S a £un (19621980) AİLESİ/ÇOCUKLARI DT. BlLLUR ÇOBANLI Dr. YÜCEL UÇARYILMAZ Evlendiler. BAND1RMA İSTANBUL 9.UNCU ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1987/493 Karar No: 1988/425 Müdahil: Maliye ve Gümrük Bakanbğı Istanbul Defterdarlığı adına Muhakemat Mudurlüğü. Vekili: Avukat Meliha Göksu. Sanık: Salih Ağaça>ak, R lsmail, A. Eminc, 1935 doğumlu. Isparta, Eğirdir Kale Mahallesi, H. 46, C.008, S. 81'de nüfusa kayıtlı olup IstanbulBahçelievler, Neyzen Sokak Barış Apt. 5/5'te oturur, konfeksiyonculuk yapar. Yukarıda adresi gösterilen sanık Salih Ağaçayak'ın üzerine atılı bulunan 213 sayılı yasaya aykınlık suçunu işlemiş olduğu sabit olmakla eylemine uyan aynı yasanm, 2365 sayı ile değişik 344/1 maddesi aracılığı ile 358 ve 360'ıncı maddeleri gereğince takdiren bir ay hapis cezası ile cezalandırılmasma, aynca bir ay müddetle ticaretten menine aynı madde gereğince masraf hükumlüden sonradan tahsil edilmek Uzere durumun bir gazete ile ilan edilmesine, sanığm kişiliği nazara alınarak 64 sayılı yasanm 4/1 maddesi gereğince bir günlüğü takdiren 300 liradan sanığın bir aylık hapis cezasmın 9000r lira ağır para cezasma çevrilmesine, sanığın sabıkasız oluşu, ahlaki temayülü cezasının ertelenmesi durumunda bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkemece kanaata vanldığından 647 sayılı yasanm ö.ncı maddesi gereğince sanığın cezalarının ertelenmesine, ertelenen durumun TCK!nın 94. maddesi gereğince saruğa ihtar yapılmasına 29.6.1988 tarihinde kesin olarak karar verilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 5.7.1988 Basın: 24412 O bir gösteride özgürlük sloganı, işkencede, faşist saldınlarda direncimiz olacak. Mutlaka ama mullaka zulme, haksızlıklara her karşı koyuşta aramızda olacak. Her kırmızı karanfilimiz gibi aramızda kavgayı surdürecek. AHMET KÖKSAL yaşıyor. Avrupa'daki arkadaşları adına T.C. KARTAL 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 1988/362 Davacı Taylan Ersavas vekili Av. Kemal Günay tarafından açılan hasımsız veraset davasımn yapılan açık dumşmasında verilen ara kararı gereğince; tstanbul, Kadıköy, Zühtüpaşa MahaUesi, cilt 022/06, sayfa 50, kutük 510'da nüfusa kayıtlı bulunan muris Dündar Ersavaş'ın mirasçısı olarak sağ kalan ve lercihli eş durumunda bulunan Ferhan Ersavaş'ın adresi yapılan tüm tahkikatlara rağmen bulunamadığından sağ eşi Ferhan Ersavaş'ın duruşmamn atılı bulunduğu 4.10.1988 gunu saat 11.30'da Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekılle temsil ederek eşinin mirasından mülkiyeti mi intifayı mı tercih ettiğini beyan etmesi, aksi takdirde mülkiyet hakkını tercih etmiş sayılacağı hususu ilan olunur. 12.7.1988 Basın:7435 ULRİKE STEİNHOF Içinîn güzellijı Saflijı Sıcaklıjı Btr olgun buğda> larlası gibi Yüzune \urmuş Orıa bo>lu, belki bıraz kısa Fakat genış^edir omzu Ve Ahmet'in dilındcn daha taıh Daha sc\ecen değildir Susuz bu\umuj. boynu bukuk kıraç karpuzu Ahmel Köksal 6.7.1988 FAŞİSTMAFYA ÇETELERl TARAFINDAN KATLEDİLDİ AN1S1NI YAŞATACAĞIZ KÖLN'DEKt DEVRİMCİ ARKADAŞLARI ADINA URSULA İİNLÜ Butun Reyonlarda Bütün Cesitlerde Modaya uygun çizgi ve renklerde, yerli ve yabancı harika koleksiyonlar... İGS ve MEN erkek çeşitleri... Her türde kumaşlar, ayakkabüar ve tuhafıye çeşitleri... Dünyanın en ünlü markalarının kozmetik ürünleri ve parfümeri çeşitleri... Müzik aletleri, saatler, fotoğraf makineleri, hediyelik eşyalar ve aksesuarlar... Mobilya, mefruşat, halı, perdelikler... Elektrikli ev aletleri, züccaciye... Oyuncaklar...Liste başı plak ve kasetler...Ve her marka mayolar, deniz malzemeleri... Güzellik, kalite ve yüzlerce çeşit; hepsi birarada... Üstelik şimdi YKM ucuzluğu ile... İşte beklenen an geldi... Şimdi YKM ucuzluğu bütün reyonlarda... bütün çeşit'.erde... çünkü YKM'de indirim yalnızca sezona bağlı çeşitlerle sınırlı değil. Üstelik kalite ve çeşit zenginliği ucuzlukla birlikte... Çünkü YKM stokları eksiksiz olarak vitrinlerde reyonlarda. Bu nedenle; ne yapın yapın, biran önce gelin Yeni Karamürsel'e... Gerisi kolay... Not: Kredili müşterilerimizde indirimli satışlardan aynca hiçbir vade farkı ödemeden aynen yararlanırlar. C İSTANBUL: YENİ KARAMÜRSEL AftD C ŞişüSultanhamamKadıköyÜsküdarPendikYalovaB. ÇekmeceUnkapanıYeni UventSıracevizler/ANKARA: KızdayUlus/İZMİRBURSA^ZMtTADAPAZARIADANAMERSİI^GAZUNTEPİSKENDERUN KARADENİZ EREĞLtSAMSUNAYVALKEDREMİT ELAZIĞKONYAERZURUM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle