Katalog

Cumhuriyet İlaç fiyatlan Sahıbı Cumhurıyet Matbaacılık ve Ga2«ecılik TUrk Anonım Şırketı adına N«Hr Nadi # Gend Yayın Müdüru: H ı s u Ccnul, Muessest Müdürü. Emiat UfakkfU. Yazı IJICTI Müdurü: Ofcıy Göaeuiıı. • Haber Merkezj Müdürü Yaleın Bıtjvr, Sayfa DUzeni Yönelmenı: Ali Acar, 0 Temsılcılrr ANKARA. Dojın, IZMtR: Hikmn Çednksym, ADANA Ccfaü I U I lstanbul Haberlerı. Erfcu Akyıldız, Dış Haberlcr Ergun B«lcı, Ekonomı Osrau Llagıy, KUltür Cdal ÜHcr. Spor Danısmam. Abdalkadir Yacdmu, Düzelıme Refik Durbaş, BıhmEğmm Şahin Alpay, IşSendika Şnknn Kcctad, Yurt Haberlen. Nctdel Do|ın, Dızı Yazılar Kertm Çalışk», 0 Koordınatör Abmet Korabu, • Malı tşler Erol ErkaC, 0 Muhasebe Bukni Ytwr • ButçePlanlama Sevgi An» • Rcklam Ay*t Tonn, Ek Yayınlar: Hilya Akyol 0 Idare HusoinGurtr. Işletme Ondcr ÇtUk. Bılgılşlon N«il Inmi. Baauı it Yaym. Cumhunvn Maılıaaalık vc Guctecılık TJLŞ Turk Ocat> Cad. 39/41 C J * » M I " 34334 !sl PK 246lsunbul Tcl 512 05 05 (20 hal), Tdex 22246 Fıx: (r) 526 60 72 0 Bumlar Aakan: Zıya GokaJp Blv inkıUp S No 19/4. TH 133 II »147, Trta: 42344 FU: (4) 133 11 41/428 # Izmtr. H Zıya Btv. 1332 SL'3, Td: 13 12 30, Tkta: 5235» Fta (51) 13 12 30 0 A 4 u * lnooo C t l 119 S No 1 Kal 1. Tcl I145SOU9731. Trtcı: 62155. Fuc (71) 32S 036 TAKVtM 2 TEMMUZ 1988 Imsak: 3.30 Âçık oturum tartışması Müziğin genç yürekleri Konservatuvar öğrencileri Türkiye'de klasik muziğe yeterince önem verilmediğinden yakınıyorlar. "Okulu bitirince ya hoca olacaksımz ya özel ders vereceksiniz ya da gece hayatına atılacaksınız. Bunun önüne geçmek için yerti orkestralar kurulmalı, özel sektör klasik müziği desteklemeli" diyorlar. PENİZ İNCEDtKEN "Miizik, dünyanın en güzel şeyi ve en zor meslegi." Herkes lise, üniversite sınavlarında mimarlık, bilgisayar programcıhğı, mühendislik, avukatlık için birbiriyle yarışırken, bazı gençler meslek olarak müziği seçiyorlar. Onlann bu seçiminde en önemli etken ne? Ailelerinin etkisi altında mı kalıyorlar? "NormaT okuüardaki derslerinden mi kaçmak istiyorlar? Yoksa gerçekten "yaİDizca muzik" diyebilecek kadar idealistler mi? Ya da içlerinden kaçı müziği "büinçli" olarak seçiyor? Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nın Akaretlerdeki binasında dolaşıyoruz. Konservatuvarın her şeyden önce diğer okullardan farklı bir yapısı var. Derslikler, sıralar yok, "odalar" var. Koridorlardan geçerken kapılannda, "obua odası", "keman odası", "şan odası" yazılı odaların her birinden ayn bir "ses" yükseliyor. Her şey "ses" üzerine bu okulda. Bir kapının ardından kısa bir "solo" duyuluyor. Sonra birden kesiliyor. Ayuı bölüm baştan alınıyor. Sonra yine Güneş: 5.29 Oğle: 13.13 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37 "Nasrettin Hoca" yarıştnası sonuçlandı lstanbul Haber Servisi 29. Ulusal, 15. Uluslararası Nasrettin Hoca Festivali'nin kültür etkinlik programı acıklandı. Akşehir Belediye Başkanı, Taksim 'deki Dilson Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, festival etkinlikleriyle ilgili bilgi vererek karikatür ve hikâye dallarında düzenlenen yarışma sonuçlarını açıkladı. 24 ülkeden 468 yarışmacınm katıldığı karikatür yarışmasında birinciliği Çekoslovakya 'dan L 'ubomir Kotrma, ikinciliği aynı ülkeden Viliam Ziviky, üçüncülüğü her ikisi de Romanya'dan yarışmaya katılan Cristian Marcu ile Radu Popovici aldı. Odül olarak birinciye 3 bin, ikinciye 1.500, üçüncüye ise 750 dolar verileceği acıklandı. Hikâye yarışmasında ise birinci Nurettin Iğci, ikinci Ibrahim Cumbul, üçüncü ise Erhan Tığlı oldu. Tiyatro ve konserler de festival etkinlikleri arasmda yer alıyor. 5 temmuzda başlayacak olan festival 11 temmuza kadar sürecek. lstanbul Haber Servisi İlaç Endüstrisi tşvercnleri Sendikası ile Türk Eczacılar Birliği arasındaki Tıyat tartaşması" taraflarm "açıkotunım" konusunda anlaşmaya varmasına kaışın sürüyor. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Prof. Metin Tanker'in "açıkoturum" teklifini kabul eden İlaç Endüstrisi Işverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Eczacıbaşı Türk Eczacılar Birliğinin duzenleyeceği bir açıkoturumu "taraflı saha" olarak niteleyerek, "tarafsız kunım" olarak nitelediği lstanbul Gazeteciler Cemiyeti1 nde Başkan Nezih Demirkent'in yönetiminde yapılmasını teklif etmişti. Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Nurettin Asacıoğlu ise, "Bizim için hakemlik. tarafsızhk, kendi sahamız. deplasman sahası gibi sorunlar yok." derken, "Nejat Eczacıbaşı'mn açıkoturum teknıîni kabul ediyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi. "Biz gerçeklerin ortaya çıkması için her ortamda fikrimizi açıkça ve hiçbir baskı altında kalmadan açık açık söyleriz. Bütun mesele ilaç fiyatlan karşısında ilaç alım gücü tamamıyla duşmüş vatandaşlann bu yondeki ıstırabını dile getirmekur. Gerçekler bugune kadar kendilerini yetkili ağız olarak ilan edip beyanatlar verenlerden çok farklıdır. Bu nedenle birlik olarak Eczacıbaşı'nın teklifine icabet ediyoruz." Abactoglu, basın toplantısının gerçekleştirileceğini belirterek şunları ekledi: "Toplantının ana metni ilaç hammaddesinde ve ihalelerde oynanan ovunların bir bölumunün EVDE ÇAUŞMA 0 U U U & YOK 16 yaşındakı arpıst Çığdem Yeşiltepe, arp açıkhga kavuşturulmasından olu çalmayı çok sevdijjini söytüyor Ancak arp büyuk bir çalgı olduğu ıçın eve şacak." göturme, evde çalışma olanaflı olmadığından yakınıyor. ÇEYREK KEMAN ÇAUYOR Elif Çerezcioğlu 12 yaşında. Henüz çok küçük oldu0undan parmaktan normal keman için yetersiz. Elii şimdilik "çeyrek" keman çalıyor. (Fotoğraflar: Uyoar Gürkan) kesiliyor, yeni baştan, olmuyor, yeni baştan. "Dünyanın en zevkli işi, araa en zor meslegi" diyor "fagotist" Selim Aykal müzisyenlik için. Konservatuvann fagot bölümü son sınıf öğrencisi olan 20 yaşındaki Selim Aykal, müziği sevdigi için istediği için "meslek" olarak seçtiğini belirtiyor. Selım Aykal günde ortalama 1012 saat çalıştığını söyluyor... Araa bazı arkadaşlarının 34 saatle yetindiklerini de sözlerine ekliyor. "tnsanın ne kadar çalıştığı, daha çok ilerde müzikten ne beklediğine bağlı. Fazla iddialı olmayan arkadaşlara sınıf geçmek, okul bitirebilroek için günde 34 saatlik bir çalışma yeterli olabiliyor. Ama idealistseniz, iyi bir mıizisyen, iyi bir solist olabilmek için daha fazla çalışmanız sart. Örneğin ben okulu bitirince yurtdışına gitmek istiyorum" diyor. Konservatuvar öğrencilerinin okulu bitirdiklerinde yapmak istedikleri şey genellikle ayıu, iyi bir müzisyen olmak. Okulu iyi dereceyle bitirenlerin "iyi" olma şanslan tabü daha fazla. Yurtdışına gidip yabancı burs alma olanaklan var. Türkiye'de kalanlar ise genellikle sınavla devlet orkestralanna giriyorlar. Konservatuvar öğrencileri için bir diğer olasılık, okulda kalarak öğretmenlik yapmak. Ancak çeşitli nedenlerle bu olanaklan değerlendiremeyenler için gelecek pek parlak olmayabiliyor. O zaman ekonomik koşulları, onları, müziklerini çeşitli gece kulüplerinde, tavernalarda "icra etmek" zorunda bırakıyor. Selim Aykal, "Okulu iyi dereceyle bitiremeyenler, orkestra ve hocalık şanslannı yitirenkr, kulüplerde tavernalarda milletin rakısına meze oluyoriar" diyor. Konservatuvar öğrencilerinin önünde, okullannı bitirdiklerinde çok çeşitli iş olanaklan yok. Çoğu okul sonrası için aynı noktada birlcşiyor. "Yurtdışına gidebilirsem giderim. Gidemezsem ya senfoni orkestralanna girerim, ya da boca olurum." Son yıllarda devlet bursunun kalkmış olması, burs olanağının yalnızca öğrencinin kendi özel gayretine bırakıyor. Dış ülkelerle temasa geçerek özel burslardan yararlanabUmek için smavlara girmek gerekiyor. Yurtdışına gidemeyenler ise açılan sınavian kazanabilirse, lstanbul ya da Ankara Devlet Senfoni Orkestralanna giriyorlar ya da hocalık yapmaya başlıyorlar. Ancak gerek orkestra elemanhğı, gerek hocalık için "kadro" gibi bir sorun var. Konservatuvar flüt bölümü son sınıf öğrencilerinden Deniz Güler Öztunç da, okulu bitirince yüz yüze kalacaklan iş olanaklarımn kısıtlüığından yakınıyor: "Ben bu yıl okulu bitiriyorum ve mezun olunca ne yapacagımı bilemiyorum. Orkestralann kadrolan kısıtlı. Diyeliın flut bölumunun belli bir kapasitesi var. Eleman açıgı olmadan flüt için yeni sınav açı'mıyor. Bu durumda ya hoca olacaksımz, ya özel ders vereceksiniz, ya da gece hayatına atılacaksınız. Bunun önune*geçmek için yeni orkestralar açılmalı. Özel sektör klasik müziği desteklemeli." Bayan flutçü Deniz Güler'in eşi Altuğ Öztunç da müzisyen. Devlet Konservatuvan Trompet Bölumü mezunu Altuğ öztunç, l.U. Konservatuvan'nda trompet hocalığı yapıyor; ama "hocaljğı istediği için seçtiğini" de hemen sözlerine ekliyor. Altuğ öztunç, müzik eğitimi için konservatuvara giren öğrencilerin, yeterince bilüıçli olmadıklarını, anne ve babalann da meslek olarak müzigin geleceği konusunda fazla bilgi sahibi olmadıklannı vurguluyor. "Bir yerde müzik de aynı memnriyet gibi yapılabiu'yor. Adara orkestrava gidiyor. emekli oluncaya kadar 'memur müzisyen' olarak yıllarca burada çalışıyor. Bn nedenle genç mezunlar için iş olanağı da otomatikman bkannuş oluyor" diyor. Obua bölumu lise ikinci sınıf öğrencilerinden Ayşe Sezer de önce bale bölumüne girdiğini, ancak daha sonra bazı fıziksel rahatsızlıkları nedeniyle bölum değiştirerek obuayı seçtiğini söyluyor. "Enstriiman seçerken daha çok öğrencilerin fiziksel özelliklerine bakılıyor. Kendi tercihiniz varsa, o da goz önüne alınıyor tabü, ama bazen diyelim bir nefesli çalgı için herkesin dudak yapısı uygun olmuyor. O zaman öğretmenler size en uygun olan çalgıyı tavsiye ediyoriar." Yine 16 yaşındaki arpist Çigdem Yeşiltepe de "saam" çok sevdiğini söyluyor. Konservatuvar öğrencileri çalgılanndan genel olarak "saz" olarak söz ediyoriar. Tabü her sazın kendine göre güçlükleri de var. Örneğin Çiğdem Yeşiltepe'ye göre kendi sazı çok büyuk olduğu için arpını aldığı gibi eve götürme, evde çalışma olanağı yok. Çalışmak için her zaman okula gelmesi gerekiyor. Konservatuvarın en yenilerinden biri de 12 yaşındaki Elif Çerezcioğlu. Keman bölümü orta birinci sınıfta olan Elif Çerezcioğlu, kemanı çok sevdiğini söyluyor ve çok sevdiği için de bu bölümü seçtiğini belirtiyor. Henüz çok kuçük olduğu için parmaklarının normal keman için yetersiz olduğunu soyleyen Elif, şimdilik "Çeyrek" keman çalıyor. Çeyrek kemanın boyutlan, normal kemana oranla biraz daha küçük. Elif, bizim için de bir şeyler çalmasını istediğimizde, biraz utanıyor. Ama ilerde en büyük idealinin "solist" olarak orkestralann dinleyicilerin önünde çalmak olduğunu söylüyor. lster birinci sınıfta olsun, ister son sınıfta genel olarak tüm konservatuvar öğrencilerinin ortak düşüncesi, sazlarında iyi bir usta olmak ve bunu başarabilmek; kendilerini değerlendirebilmek için yurtdışına gitmek. Hemen hepsi Türkiye'de klasik müziğe henüz yeterince önem verilmediğinden yakınıyorlar. Ama ilerde klasik müziğin yaygınlaşması, daha çok sevilmesi için, kendilerıne de görev duştuğunün bilincinde, bu sorumluluğu üstlenmek için hazırlanıyorlar. Batık hazine gemisi ATİNA (AA)Sakız Adası açıklarında 1822 yılında Yunanlılar tarafından batınlan Osmanlı tmparatorluğu'na ait hazine gemisiyle ilgili inceleme faaliyetleri başladı. Hazine gemisinin ttimünün çıkartılması milyarlarca liralık harcama gerektirdiğînden, Yunanistan Kültür Bakanhğı ve Sakız Valiliği'nin önumüzdeki yıllar içinde 500 milyon lira (50 milyon drahmi] harcayarak, sadece denizin dibinde bulunan gemide incelemeler yapacakları bildirildi. Nemrut Dağı'nda ^patlatdamayan' turizm Milli park olsun diye uğraşıhyor, Kültür ve Tiırizm Bakanlığı'ndan belgeli turistik oteller birbiri ardına inşa ediliyor, ama yine de Adıyaman'dan başlayıp Nemrut Dağı'na kadar uzanan yörede turizm patlayamıyor. BERAT GUNÇIKAN ADIYAMAN Yüzyıllardır dünyanın göztınü üzerinde taşıyor "sekizinci harika" Nemrut Dağı. lki bin yıl önce beşiği olduğu uygarlığın tannları kadar, krallarırun gizemiyle de göz kamaştınyor. Güneş ilk ışıklarım onun tanrılan üzerine vuruyor, son ışıklannı onun tannlanndan çekiyor. Her yıl 40 bin turistin geldiği anlatılıyor Nemrut Dağı'na. "Bu sayıyı nasıl ikiye, üçe katlanz"ın hesaplan yapılıyor. Milli park olsun diye uğraşılıyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belgeli turistik oteller birbiri ardına inşa ediliyor, ama yine de Adıyaman'dan başlayıp Nemrut Dağı'na kadar uzanan yörede patlamayan, bir türlü de "patlaolamayan" bir turizm yaşanıyor. Altyapısız, kalifîye personelsiz bu yapılanmada "turistik bölge" diye salt bcyaza boyanmış evler düşunülüyor. Adıyaman'da ve Nemrut'a uzanan yol boyunca resmi yatak sayısının 138 olduğu belirtiliyor. Kent girişinde yan yana dizilmiş, adlarıru "tannlardan" almış moteUerde "fıili" 500 yatak olduğunu anlatıyor Turizm Müdürü Sucu. Sucu, yeni yapılanlarla birlikte bu sayının bine çıkacağını da söylüyor, ama bu yıl yüz binin üzerinde turistin gelmesini de istiyor. Rehberiyle otel çalışanıyla personel sayısı ise yüzü aşmıyor. Mustafa Sucu, turistik belgeli otel sayısının beş olduğunu söylüyor. Otel sahipleri ya da işletmecilerine göre ise kendilerinden başka belgeli otel yok. Doğa koşullannın dört ayla sınırladığı "Nemrut Dağı turizmi", rekabeti alabildiğine kıaştırıyor. Butun otellerin önünde göndere çekilmiş çeşitli ülkelerin bayrakları. Otellerin birbirlerinden şikâyet etmelerinin ardı arkası kesilmiyor. Bir işletmeci bir akşam yan otelde "fuhuş" yapıldığı ihbannda bulunuyor, otel basılıyor, tüm odalar aranıyor. Bir gün önce ihbar edilen ertesi akşam ihbarcı oluyor. Bir ihbar üzerine bu kez ilk ihbarcının oteli basılıyor. Tüm işletmecüerin, otel sahiplerinin buluştuğu bir tek nokta var; o da "içki yasagı." Hepsi Adıyaman Valisi Selahattin Oknr'u, emniyet müdürünü suçluyorlar "Adıyaman'ın kaderiyle oynuyorlar" diye. Otelcilerin düşünce birliği, "Adıyamanlı müşteri" almamaktaki ısrarlannda da görülüyor. Kentte bütün içkili yerler kapandıktan sonra bu otellere içmeye gelen yerli müşterilerden "illallah" getiren otelciler, "turizmi Malafya kapmak üzere" diye korkuda da aynı düşünceyi paylaşıyorlar. Nemrut Dağı'na iki tur var; biri kısa diğeri uzun. Gerger yolundan saparak dağın eteklerine ulaşılan, heykellere bir kilometre kalana dek süren, sonra da 520 dakikalık yaya tırmanışla çıkılan ve aynı yoldan dönülen tura "kısa tur" deniüyor. Bu tur 78 saat suriiyor. Kısa turla aynı güzergâhı izleyen "uzun tur" ise dönuşte Narince nahiyesinden ayrılan yolu izliyor. Bu yolla "Arsemia Kalesi" yeni "K&hU Kalesi ", "Cendere KöpIÜSÜ", "Karakuş Tepesi" görülüyor ve yol Kâhta ya da Adıyaman'da sona eriyor. Bu tur kısa turdan iki saat fazla sürüyor. Kısa tur yakın bir gelecekte sona erecek. Ataturk Barajı'nın suları altında kalacak bu yol motel işletmecilerinın, yöre esnafının korku kaynağı. Çünku uzun tur Malatya'dan gelen yolla aynı uzaklığa sahip ve daha az çukur dolu. Adıyaman'ın merkezinde bulunan ve 8. yüzyılın ortalarında Emeviler tarafından yaptırılmış "Hısnı Mansur Kalesi" belediyenin çabalanyla turizme uygun duruma getirilmiş. Kale surları beyaz kireçle boyanmış. Nostaljiye kapümazsanız kalenin 1988'de inşa edildiğini duşünebilirsiniz. Çünkü 12 yüzyıllık yıpranılmışlık, beyaz kireçle örtülmüş. Matematik OUmpiyatı ANKARA (AA) Avusturya da 1415 temmuzda yapılacak "Dünya Liselerarası Matematik Olimpiyatı"na katılacak Türk ekibini oluşturan öğrenciler, Türkiye'de bilimsel çalışmalara gereken ilginin gösterilmediğmden yakınıyorlar. öğrenciler Dünya Liselerarası Matematik OUmpiyatı ile ilgili görüşlerini açıklarken, "Olimpiyata. hazırlandığımızı duyanlar bize 'giille atmaya mı gidiyorsunuz' diyorlar. Bazılan da 'matematiğin olimpiyatı mı olurmuş, oraya gidip devleti boşuna masrafa sokmayın' şeklinde tepki gösteriyorlar" dediler. Otel için kaplumbağa bulunmayan yer aranıyor İztur Şirketi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yaptığı başvuruda "ekolojik sorunlar olmayan başka bir yerdeyatırım yapmak istediğini" belirtti. Otelyapımından vazgeçilmesi üzerine kumsala atılan temelin ne olacağı sorusu gündeme geldi. HAKAN KARA ÎZMİR Dalyan'daki kaplumbağa bilmecesi çözumleniyor. Federal Alman kamu kunıluşu DEG'in lztuzu'ndaki otel yapımından vazgeçildiğini açıklamasından sonra, yatınma her üç kunıluşun da ortağı olduğu tztur şirketi, önceki gun Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurarak, "otel yapımı için farklı bir yer gösterilmesini" istedi. Kavala grubu, Alman DEG ve İFA adlı kuruluşların, Iztuzu kumsalında otel yapımı için kurrunması için yatırımcı kuruluşlar arasındaki görüşmelerin sürdüğü belirtildi. İztur şirketinin Turizm Bakanlığı'na yaptığı yazılı başvurudan sonra, kumsala atılan temelin ne olacağı, bölgede bir araştırma merkezinin kurulup kurulmayacağı, bugüne kadar gerçekleştirilen yatınmlar için harcanan duklan Iztur şirketinin Turizm paranın kim tarafından üstlenileBakanlığı'na yaptığı yazılı başvu ceği soruları gündeme geldi. ruda, "Yeni yaünm olanağı verilAlman Yeşiller, Alman Meclidigi takdirde ortaklar, ekolojik sorunlan olmayan başka bir yer si'ne konuyla ilgili olarak bir sode yaünm yapmayı istemektedir" ru önergesi verdiler. önergede denildi. Haber Osman Kavala ta DEG'nin Türk ortakla anlaşarak rafından doğrulanırken, Alman tztuzu'ndaki yatınmdan vazgeHayvan Türlerini Koruma Derne çip, oteli başka bir alanda yapmaği'nin yaptığı başvuru sonucunda, yı planladığı haberlerinin doğru derneğe Alman hukümet başkan olup olmadığı soruldu. Aynca bu lığı tarafından gonderilen yazıda, karann, ne gibi yükümlulükler "yapımdan vazgecildiği" resmen getirdiğinin açıklanması istendi. acıklandı. Ancak Dalyan tztuzu' Önergede şu sorulara yer verildi: • Dalyan Iztuzu bölgesindeki na yumurtlayan kaplumbağalarm ve bölgedeki doğal değerlerin ko doğal çevTenin korunması için Alman hukümeti ne gibi önlemler düşünüyor? • Parasal yardım yapılması planlanıyorsa, bunun miktarı ne olacak? Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Güntner Peter ise, Türk ve Alman ortaklann denizkaplumbağalannın yumurtladığı tztuzu kumsalında otel yapımından vazgeçmesinin dünyada türü tükenmekte olan diğer canlılar için de önemli bir karar olduğunu söyledi. Kararı, "aklın zaferi" olarak değerlendiren Peter, şunları söyledi: "Buradaki otel yatınmı tüm dünyadaki çevreciler için büyiik bir endişe kaynağıydı. Çünkü yaünm. aralarında Almanya ve Türkiye'nin de bulunduğu birçok dünya ülkesi tarafından imzalanan Berner Anlaşması'na aykınydı. Bu anlaşmayla ülkeler, dünya üzerinde yaşayan ender türdeki canlılan korumayı kabul ettiler. Ancak Turkiye'deki bu yaünm gerçekleşseydi, Berrter Anlaşması'nın hiçbir geçerliliği kalmayacak, yatınmı ornek gosteren birçok ülke, 'siz uymadınız biz niye bu anlaşmaya uyalım' diyerek, türieri azalan canlılann yaşadığı ortamda > atınmlar gerçekleştirebileceklerdi. Ancak şimdi durum degişti. Türkiye'nin tutumu tüm dunya ülkelerine ornek olmalıdır." HeUportlara standart ANKARA (AA) Helikopter alanları (heliport), Ulaştırma Bakaniığı'nın dün yayımladığı bir yünetmelikle standarda bağlandı. Heliportlar, yerde, bina üstlerinde, rıhtımlarda, su üzerindeki herhangi bir yapı üzerinde kurulabilecek. Yönetmelikle, daha önce kurulmuş bulunan heliportlar için, 3 ay içinde Ulaştırma Bakanlığı'na başvurularak "heliport işletme sertifîkası" alma zorunluluğu getirildi. Ulaştırma Bakanhğı 'nın yönetmeliğine göre, Türk hava sahası içinde uçan helikopterler, yalnızca tescil edilmiş heliportlara inişkalkış yapabilecekler. Yeşilbayır köyunun genç pehlivanlan turisttere strayta yenSyor. Turiste yenilen pehlivan Antalya'nın Yeşilbayır köyünde turistler için "Türk Köy Geceleri" düzenleniyor. Turistler bu gecelerde doya doya "Türkiş rakı" içiyor, yağlı güreş izliyor, "Avrupai"göbekler atıyorlar. B ECEVİT lar çalmaz herkes piste çıktı. Tabü onculük küçük koylü kızlarından geldi. "Avrupai" göbekler atıldıktan sonra sıra en önemli olaya turistlere "yagh güreş" gösterisi "halı şov"a geldi. Bu şovun asıl sunuluyor. Yeşilbayır köyunun amacı turistlere halı satabilmek. genç pehlivanlan yağlanıp güre25 yıllık turizmci olan Erdoşe başlıyorlar. Yarım saatten ğan Karaoğlu, "Yıllanmı bu ise fazla güreştikten sonra biri yeniliyor. Yenilme işinin de sıray verdim. Hangi halı değerii, hanla olduğunu öğreniyoruz. Bir gi halı degersiz bilirim" diyor ve gün bir gureşçi, öteki gün diğer devam ediyor: "Çoğu halı satan firmalar tugüreşçi yeniliyor. Güreşçiler, "Kıyasıya" (!) güreşirken, tu rist rehberleri\le beraber çalışristlerin dikkatle izlediklerini gö tıklanndan fiyatlar normaiden rüyoruz. Kimisi, "Yapmayın bir 23 kat pahalı oluyor. Biz burayerinizi acıtacaksınız" der gibi da tek elden satıyoruz. Yani rehbakarken, kimileri sandalyesine ber giderimiz yok. Turistler de iyice yerleşmiş zevkle rakısını bunu biliyor zaten." yudumlayıp acı acı gülümsuyor. "Halı şov"u bittikten sonra Güreş tuşla tamamlandıktan kimi turistler beğendiği halıyı sonra alkışlar oldu. Karşıdaki satın alıyor, kimileri de almadan kahvehanede televizyon seyre gidiyorlar. Artık geldikleri otoden köylüler dönüp bakmadılar buslere binerek donme zamanı geldi. bile... Donüş hazırlıkları yapılırken Beyaz elbiseler giymiş "saz heyeti" bahçedeki yerini aldı. bir köylü kadın, evinde işlediği Yemeğin son bölümünde sıra, kenarlan oyalı türbanı bayan tuturistlere oyun havasıyla göbek ristlere satmaya çalışıyordu. Tanesi 10 bin lira, pazarlık söz koattırmaya geldi. Rakı bu, şişede durduğu gibi nusu değil. Sayabildiğimiz kadadurmuyor ki meret, mastika ça rıyla 45 tane sattı koylu kadın. Hacca gidiş öne alındı Haber Merkezi Suudi Arabistan hukümeti, Hacca karayoluyla gidecek hacı adaylarınm Suudi Arabistan'a son giriş tarihmi 17 temmuzdan 13 temmuza aldı, karar uyarınca Arar gümrük kapısı 13 temmuz çarşamba günunden itibaren hacı adaylarına kapatılacak. Suudi Arabistan 'ın bu kararı üzerine Diyanet Işlerı Başkanlığı da Hacca karayoluyla gidecek hacı adaylarınm Turkiye'den çıkış tarihlerini öne aldı. ANTALYA Antalya'nın Yeşilbayır köyü her günku olağan gecelerinden birini yaşıyordu. Erkekler kahvehanesinin bahçesinde, kadınlar ve çocuklar evlerinde "TV'de Sinema" izliyordu. Köy kahvesinin karşısındaki bakkaliyenin bahçesinde ise 50 kadar turist "Türk köy gecesi" ni tanıyor, yaşıyordu. Halı satan bir mağaza tarafından haftada 34 kez duzenlenen ve kişi başına 15 markın almdığı "Türk gecesi"nde köy halkından bir grup, yerel giysileri ile halı dokuyorlar bir yandan. Akşam saat 20.00 sularında başlayan gecede turistlerimiz, "Türkiş rakı"yı doya doya içiyorlar. Bu sırada folklar grubu ekipleri çeşitli yöre oyunlarını sergiliyorlar. Zaman ilerledikçe rakının etkisi görülmeye başlıyor. Saz çalan yorüğu de izledikten sonra Sitelere arıtma tesisi MERStN (Cumhuriyet) Tatil sitelerine ve toplu konut koperatiflerine antma tesisi kurmalan zorunluluğu getirildi. Mezitli Belediyesi'nin çevre ve deniz kirliliğini önlemeye yönelik başlattığı uygulamaya göre arıtma tesisi olmayan yapüara oturma ruhsatı verılmeyecek.