27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet IstanbuVun günüik katı atığı 6 bin ton TARIK ERSOY • Türkiye'de nüfus artışı ve endüstrileşmenin neden olduğu sorunların arasında gün geçtikçe önem kazanan çevre kirlenmesi, değişen tuketim alışkanhkları ve teknolojilerle yeni boyutlar kazanıyor. "Sahibinin artık islemediği ve elinden çıkardığı cisim" olarak nitelenen atıklaı, içerdiği maddelerden nasıl ve nereye taşınacaklarına, ne şekilde depolanıp nasıl bir sistemle imha edileceklerine kadar her bir aşamada görevlileri değişik sorunlarla karşı karşıya bırakıyorlar. Atıklann maliyeti ise taşınma, gömülme, istihdam giderleri ve bu işte kullanılan arazilerin maliyetinin yanı sıra, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda katlanarak artıyor.tstanrjul'un günlük katı atık üretıminin (yaklaşık) 6000 ton olduğu göz önune alınırsa sorunun önemi daha iyi anlaşılıyor. lstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Olcay Tümay, geri kazarunarun (Recycting) önemine dikkati çekerek şunları söylüyon "Geri kazanmanın çeşitli aşamalan vardır. Örnek olarak daha evinizde atmadan geri kazanabilirsiniz. Değişik aüklann degişik safhalarda toplanması, ör Sahıbi Cumhurıyct Maıbaacılık ve Gaznccıhk Turk Anonım Şırkcıı adına Islanbul Haberlen. Erfcan AkyMu, Dış Haberler Eıgua Bakı. Ekonomı Osrau Ulagay. Külıur: Cdal Üster, Nadir Nıdi • Gcncl Yayın Mudtlrıi Hasan Oanl, Müesscsc Müdüru: Eaiat Spor Danışmanı AMulkadir Yucelıaaa, Düzeltme R«fik Durbış. BılımEgıtım Şıaia Alpay, I;Sendıka. Ujaklıgil. Yazı Islerı Muduru Oki» Goacnsia. # Habcr Merkczı Müdılrü. $*kran Krlena. Yurt Haberlcrı Nccdcl Doftuı, Dızı Yazılar Ktrcm Çalışkan, 0 Koordınatör Aamel Valçıa B*>«r, Sayfa DUzenı Yflneımcnı Ali Armr, • Temsılcıler ANKARA Konılsan. # Malı Işler Erol Erkal, • Muhasebc Bultal Vtaer • Bulçe Planlama Stvgi Anın • Rcklam %«lpa D o t u . İZMİR Hikmrl Çttıakıyı. ADANA. CHal ToniB, Ek Yayınlar Haljra Ak>ol 0 ldare Hustyıa Gurer, Işleıme Ondrr Çelık, Bılgılşlcm Nail lnaL Basan vr Yayn. Cumhunyn Matbaaobk vt Gmzenolık TA.S. Tdrk Octfı C*d Î9/4I 343M Isl PK 246ltt.nbul Td 312 05 05 (20 hal). Teld: 222*6 F u (I) 52* «0 72 # Burotor Aakara: Zıja GOkjlp Blv lnkıUp S. No 19/4, Td 133 II 4147, Teto 42344 F u (4) 133 11 41 '428 • Inntn H. Zıya Blv 1352 S2/J. Tel 13 12 30. Tstat: 52359 Fu: (51) 13 12 30 # Adııu: InOnıl Cad 119 S No 1 Kıt 1. Tel II455O119731. Tdeı 62155. Fu. (71) 321 05» TAKVtM 18 TEMMUZ 1988 lmsak: 3.47 Güneş: 5.39 öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.24 Rıfat Hgaz yarım yüzyılı aşkın bir süredir edebiyatta uzun yürüyüşü sürdürüyor Onun derdî 'insanlık' Rıfat Ilgaz 1944 'te "Sınıf" adh şiir kitabı nedeniyle sıkıyönetim mahkemesinde hüküm giyer. Daha sonra "Hababam Sınıfı" eseriyle büyük üne kavuşur. Sabahattin Ali ile Marko Paşa serüveninin Rıfat Ilgaz'ın yaşamında apayrı bir yeri var. Sıcakta havucu az yiyin tZMİR (AA) Aşırı sıcaklarda yenilen bazı sebzelerle, alınan bazı ilaçlann şiddetli güneş \ reaksiyonlanna yol i açabileceği bildirildi. Özellikle timon, havuç, kereviz, incir ve baklagillerin güneşli havalarda az miktarlarda yenilmesi tavsiye edildi. Deri ve zührevi hastahklar uzmanı Doktor Orhan Karaköylü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havalann sıcak olduğu bu günlerde bazı sebze ve ilaçlardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Karaköylü aşırı güneşli ve sıcak havalarda yenilen sebzeler ile alınan bazı ilaçlann deride önemli rahatsızlıklara yol açabileceğine dikkat çekti. PORTRE RIFAT ILGAZ 1911'de Cide'de doğan Rıfat Ilgaz, Kastamonu öğretmen Okulu'nu, Gazi Egitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nü bitirdi. Adapazarı'nda, lstanbul ortaokullarında Türkçe öğretmeni olarak görev aldı. Sınıf adlı şiir kitabı nedeniyle tutuklandı (1944). Daha sonra gazeteciliğe başladı. Gün Dergisi'nde, Marko Paşa'da çalıştı; çeşitli dergi ve gazetelerde mizah öyküleri, fıkralar yazdı. Yazılarından ve şiirlerinden ötürü uğradığı kovuşturmalar sonucu beş buçuk yıla yakın hapis yatan Rıfat Ilgaz, özellikle Hababam Sınıfı (1957) adh yapıtıyla yaygın bir üne kavuştu. 19371983 yıllan arasında yayımlanan şiirlerini topladığı kitabını (Bütün Şiirleri, Adam Yay.) Ocak Kabn Alagöz (1987) izledi. Şiir, öykü, roman, oyun, anı, fıkra türlerinde altmışı aşkın yapıtı bulunan Rıfat Ilgaz'ın kitaplan Çınar Yayınları'nca yayımlanıyor. Yıldız Karayd (1981) adlı romanı da Madaralı ve Orhan Kemal U A Z Sabahattin Alı'ye nep saygı ouydum. ödüllerini kazandı. bidir Rıfat Ilgaz. Ama ölçülü, uyaklı, Ahmet Kutsi Tecer, Faruk l^Iafız Çamlıbet, Halit Fahri Ozansoy çizgisinde, bireysel duyarhklann dile getirildiği şiirlerdir bunlar. İşte ne olursa o Marmara kahvesinde olur, bir de Küllük'te. Bir yandan bildiği, yatkın olduğu şiir çizgisini sürdürürken, bir yandan da yeni dostlar edinir Rıfat Ilgaz. "Hasan tzzettin Dinaıno hapisten çıkıp geliyor, A. Kadir hapisten çıkıp geliyor. Ömer Faruk Toprak, Nijuzi Akınaoglu ile oralarda dost oluyonız. Bu arada fakülteye de kaydoldum ben, felsefeye. Sabahattin Kudret Aksal sınıf arkadaşım. O da Marmara kanvesine geliyor." Başka? Hasan Tannkut, Snpbi laşhaa, Orhon M. Anburnu, Hiltni Büyüksekerci, Celal Vardar... "Suya dokunma/mış / Sabuna dokunmazmış / Pise bak" şiirini yazan Celal Vardar. "Sanatoryumda taruştığım Hnseyin Bekfir adlı bir arkadaşım vardı, Bursa Lisesi'nden, felsefe öğrencisi, edebiyatla da j'akmdan ilgili. Beni Niyazi Akıncıoglu yla Hüseyin tam&tırdı. Niyazi de Bursa'dan çünku. Hüse>in'in büyük yeri vardır bizim 40 kuşağında. Nitekim Suphi Taşhan, Celal Vardar, Hilmi Büyiikşekerci'yi de onun aracılığıyla tanıdık. Bunlar orada Orhan Şaik'in (Gökyay) öğrencisi. Bazı şeyler zıtlanyla gelişir derler ya, Orhan Şaik toplnm Unutulmaz 'Hababam Sınıfı' cu gerçekçi edebiyatla ilgili degil, ama iyi bir edebiyat hocası, bunlara şiir zevkini aşıhyor. tşte bu hava icinde bir lopluluk oluştu." nek olarak metallerin antma öncesi aynlması olasıdır, ama kâgıt böyle değil. Hem kimyasal hem de fiziksel olarak parçalanan kâğıdı bu aşamadan sonra geri kazanmak olası değil. Üstelik kuçük parcalara aynlmışsa loplamak da zorlaşıyor. Özellikle kâğıdın mumkiın olduğu kadar ve diğer atıklara kanştınlmadan geri kazanılması gerekiyor." Uzmanlar, tstanbul ve bazı diğer büyiık şehirlerde halen uygulanmakta olan camların renklerine göre belediye ve üretici fırma işbirliği ile geri kazanılmasını son derece olumlu bulmakla birlikte, yeterli olmadığı görüşünde birleşiyorlar. Atıklann uzaklaştırılması ve imhasında karşılaşılan bir başka sorun da plastikler ve PETMerden kaynaklanıyor. lstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Teknolojisi Anabilim Dalı Ögretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Borat, plastiklerin yarattığı sorunun, farklı orijinlerine ve kimyasal yapılarda olmalarına karşın çöpe bir arada atılmalarından kaynaklandığını belirtiyor. Borat şöylediyor"Aüklann hacmi de çok önemli, PET şişelere bakarsanız bunlann çok bıiyük hacimler kapladıgını göreceksiniz. Ağırlık olarak aüklann genelinde onemli bir miktar tutmasalar da hacime gelince iş degisiyor. Yurtdışında PET'lerin parçalanması söz konusu. Türkiye'de ise benüz böyle bir uygolama yok." ATİLLA ÖZKIRIMLI ~ Rıfat Ilgaz'ın bugünlerde dördüncü basımı yapılan Yaıenlik adlı kitabı için Yurt ve Diinya dergisinde şunları yazıyordu Sabahattin Ali: "Hemen biıtun şiirlerinin mevzun kendi kuçük dertleri, arzulan... Amma hayret! Bunlann hiçbiri sadece Rıfat Ilgaz'ın dert telerin sayfa sayılannın sınırlanleri değil. Hepsi, hepsi geniş bir dığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, kitlenin, bir insanlığm dertleri..." ekmeklik una arpa, çavdar, mısır unlannın kaııştırıldığı yıllar. Nasıl insanlığın dertleri olma"tstanbul'a gelince Gedikpaşasın? Ciğerlerinden hasta ortaokul Türkçe öğretraeni Rıfat DgM, te da bir pansiyona yerleştim önce. davi görebilsin diye Adapazan'n Gedikpasa'yi seçmemin nedeni şu: dan tstanbul'a atandığında Alman Karagnmriik'e giden tramvaylann ordulan Polonya'ya girmiş (1 Ey Beyazıt'tan kalkbgı yere çok yalül 1939), II. Dünya Savası başla kın. Karagümnik Ortaokulıı'na mıştır. Sonraki aylarda Finlandi vermişler beni. Sabah pansiyonya, Danimarka, Norveç, Belçika, dan çıkıyorum, Marmara kahveLüksemburg, Hollanda, Fransa, sine Dğrnyonım. Orada sabah çaRomanya da birbiri ardına düşe yımı içerek tram>ayı bekli>orum." cek; Türkiye savasa girmese de saO güne değin, 1926'dan 1940'a, vaşın sıcak soluğuyla kavrulacak, Kastamonu'daki Nazikter ve Açıksavaşın acılarını yaşayacaktır. söz gazeteleriyle Güneş, Çıgır, Karartmalı, olağanüstü durum Oloş, Yücel, Varhk gibi dergilerlu, kameli yıllardır bunlar. Gaze de yayımlanmıs birçok şiirin sahi Savaş, savaşın getirdiği sıkmtılar ve acılar, yaşamın zorlukları, yeni düşüncelerle tanışma, edebiyat ve şiir tartışmaları derken şiir anlayışı bütünüyle dcğişir Rıfat Ilgaz'ın. Artık ona göre, "Sanatkâr, her şeyden önce muhitini. cemîyetini kavrayabilecek ileri bir düşünce sistemine sahip olmalıdır. Ancak bu seviyeye ulaşan sanatkâr, kendinden beklenileni verebilir." 9 Eylul 1942'de yayımlanan Yüriiyüş dergisindeki "Şiire Dair" başlıklı yazısında yeni şiir anlayışını bu sözlerle açıklar Rıfat Ilgaz. "Yüriiyuş dergisini A. Kadir, Ömer Faruk Toprak ve ben, üçiimüz çıkardık. Ynriiyüş bir egitim dergisiydi, sahibi de Fanl Mahmut Ülküer adlı bir ogretmen. Onunla anlaştık, yedinci sayıdan başlayarak bizim yonetimimizde çıktı. Daha sonra Fazıl Mahmut'u sıkışdrmışlar, imtiyan Ömer Faruk'a devretti, sorumlu müdör de ben oldurn." Haç bugün tartışıhyor tSTANBUL (ANKA) llaç Endüstrisi tşverenler Sendikası ile Türk Eczacılar Birliği (TEB) arasında yoğun tartışmalara yol açan "ilaç fiyatlan" konusu, bugün Gazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleştirilecek açık forumda ele ahnacak. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent'in koordinatörlüğündeki toplantıya llaç Endüstrisi tşverenler Sendikası Başkanı Nejat Eczaabaşı ile TEB Başkanı Metin Tanker katılacak. i > } j \ Ama bu sorumlu müdürlük çok sürmez. Yürüyüş 18. sayıda kapatılır. Çeşitli baskı yöntemleriyle Yürüyuşçüler yıldmlamaymca bu kestirme yola başvurulmuştur. Daha derginin hazırlık çalışmalan sırasında Liıtfü Erisçi sıkıyönetim sırurlan dışına çıkanlmış, Hüsamettin Bozok yedeksubay olarak askere alınmıştır. Ömer Faruk Toprak da uyarıhr bir iki kez. Derken A. Kadır'in Tebliğ'i ile Rıfat Ilgaz'ın Yarenlik adlı şiir kitaplan yayımlanır ardı ardına, 1943'te. Tebliğtoplaühr, A. Kadir de sıkıyönetimce tstanbul dışına sürgüne yollanır. Sıra elbette Rıfat Ilgaz'a da gelecektir. "1944'te Sınıf yayımlandı ve yirmi beş gün satışta kalabildi. Böylece bizim şiir defteri de kapandı, kitap olarak. Şiiri bırakmamıştım, yazıyordum, toplumcu gerçekçi dergilerde de yayımlanıyordu, ama kitap çıkaramıyordum. Nitekim 1948'de yayımlanan Yaşadıkça, 1953'te «yımlanan Devam adlı kitaplanm da toplatıldı. Şiir yazmam istenmiyordu." Bilirkişinin Sınıftaki şiirlerde suç bulunmadığını bildirmesine karşın sıkıyönetim mahkemesinde hüküm giymekten kurtulamaz Rıfat Ilgaz. Altı ay yatıp çıktıktan sonra onun için zor günler başlar. Öğretmenlik bitmiştir. Ciğerleriyse sürekli sanatoryuma taşınmasını gerektirmektedir. Yani bir anlamda iç ve dış düşmanla boğuşma içindedir. Tek çözüm yanp çizmektir yine, ekmeğini Babıâliden çıkarmaktır. O da bu yolu dener. Sonraki yülarda, çok kısa bir öğretmenlik dönemi dışında, düzyazıya, mizaha ağırlık vererek ayakta kalmayı başanr. tç ve dış düşmana inat, mizah yazıları, öyküleri, romanlarıyla ünlenir. Şair Rıfat Ilgaz beşon yıl unuttunılmuştur belki, ama bu, Rıfat Ilgaz'ın bir başka yeteneğini geliştirmesine yol açtnıştır. Hem yıllar sonra şiirleriyle yine okurlanrun karşısına cıkacaktır nasılsa. Rıfat Ilgaz'la söyleşimiz böyle daldan dala sürerken bir çağnşımla gelip 4O'lı yıllara dayaruyor yeniden. Anılar canlanıyor. "Kırk beşte Babıâli'ye adım atmışız, Esat Adi] Müstecaplıoğlu ile dostluğu ilerletmişiz. Adalet müfettişliğinden aynlmış Esat Adil. Bir dergi çıkarmak istiyor. O sıralarda imtiyaz almak olanaksız, vermiyorlar. Hasan Tannkutta da Gün'ün imtijazj var. tkisini tanıştırdım. Böylece Gün dergisi yayına başladı. Ben de derginin sekreteriyim. Yazılan topluyorum, dizgisiyle, baskısnla uğrasıyonım. Bu arada öbür partiden, Şefik Hüsnu'den doğnı bana bir haber Rıfat birgazete imtiyazı bulamaz mısın? Dedim ya, o zaman imtiyaz arslanın ağzında. Bir arkadaşımız var, Adil Yağcı. Birkaç dergi çıkarmış, zengin bir aileden, han sahibi. Onunla konuştum. Adil başvurdn. Kâğıtlan dolduruyoruz, yaz dedim, adi Yıgın. Adil han sahibi, tıiccar ya, bemen imtiyaz verildi. Tabii dergi asıl Şefik Hüsnü'nün denetiminde. Ama benim Yığın'da ne şiirim, ne yazıın pkmışür. Ben Gün'ün sekreteri olduğum, Esat Adil'in partisinden sayıldığıra için arkadaşlar benden yazı, şiir isteınediler. Daha sonra Marko Paşa'da..." Sabahattin Ali'yle tanışıklığı Marko Paşa'dan çok önceye dayanıyor Rıfat Ilgaz'ın, 1934'lere. Adapazarı'nda askerdir Rıfaz Ilgaz. Iran Şahı'nın gelişi dolayısıyla düzenlenecek törene katılmak uzere Ankara'ya çağrılır bağlı olduğu tabur. tşte o günlerde Ankara'da karşılaşır, tanışırlar Sabahattin Ali'yle Dostluklarıysa asıl 1945'lerde, Esat Adil'in evinde karşılaştıkları günlerde gelişir. Sonrası biliniyor. Marko Paşa serüveni... Merhum Paşa, Malum Paşa ve ötekiler... Sabahattin Alinin acı sonu... "Benden yaşca çok büyük değildi Sabahattin Ali. Ama bep saygı duymuşumdur ona. Sanat anlayışı, genel küllüriivle olgun bir insandL O donemde benim bilmediğim bir çok şeyi biliyordu. Hesabını btlen, ölçulii, dengeli bir arkadaştı. Bir sanatçı yvnı vardı muhakkak, ufak tefek şakalan, kaprisleri de. Ama Sabahattin Ali az rastlanır, söziıne guvenilir, yapbğı işe bağlı bif sanatçıydı." ', ! ' Müzelerel.5 \ milyon ziyuretçi tSTANBUL (AA) tstanbul'da Küitür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müzelerin 6 aylık gelirleri, 2 milyar 900 milyon liraya ulaştı. 1 milyon 645 bin ziyaretçinin gezdiği altı müze içinde, Topkapı Sarayı ve Ayasofya, en çok ziyaretçi çeken ve gelir getiren müzeler oldu. tstanbul Küitür ve Turizm Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, bu yılın 6 aylık döneminde, dünyaca ünlü Ayasofya Müzesi ile ona bağlı Mozaik Müzesi'ni 416 bini yabancı, toplam 804 bin turist gezdi. Müzenin geliri ise 1 milyar lirayı aştı. MICHAEl MHUKIS Beyzbola meraMı Dukakis, kurultaya partisinin başkan adaylığını garantileyerek gtdiyor. JESSE JACKSON Atianta kurultayınrJa yapacağı konuşmalar buyuk bir heyecanla bekJeniyor. Demokratlarda heyecanlı kunıltay Demokrat Parti'de Dukakis'in adaylığı kesinleşmesine rağmen, Jesse Jackson ve siyahlann kurultaydaki konuşmalan heyecanla bekleniyor. Siyahlar, Jackson'ın yerine Bentsen'in seçilmesine tepki gösteriyor. Dış Haberier Servisi ARD'de başkanhk seçimlerinde ilk büyük heyecan fırtınası 1821 temmuz tarihleri arasında Atlanta'da bugün toplanacak olan Demokrat Parti Kurultayı'nda yaşanacak. Bugünkü Parti Kurultayı'nda, Dukakis tarafından başkan yardımcılığı adaylığına seçilemeyen Jesse Jackson taraftarlannın, başkan adayina ağır eleştirilerde bulunmaları bekleniyor. Jackson taraftarlan, zenci politikacının, Atlanta'ya gelişinde yaptıklan gösterilerle, Kurultay'da oldukça "ses getireceklerini" hissettirdiler. Başkanhk seçiminin yapılacağı yıl toplanan parti kurultaylarında, o partinin başkan adayı ile başkan yardımcısı adayı seçilir. Gerçi Demokrat Michael Dukakis, partisinin başkan adaylığını garantilemiş durumda gidiyor Atlanta kurultayına. Ancak kurultayda yer alacak konuşmalar ve özellikle siyah rahip Jesse Jackson'ın yapacağı çıkışlar kamuoyunda yine de buyük bir heyecanla bekleniyor. Demokrat Parti'nin kurultayına 4.160 delege katılıyor. Partinin başkan adaylığını kazanabilmek için adi çoğunluğun, yani 2.081 delegenin oyunu sağlamak gerekiyor. Dukakis, ön secimlerde bir bu sayıyı sağlamış olduğundan, kurultaydaki oylama bir forraaliteyi geçmeyecek. Cumhuriyetçi Parti'nin kurultayı ise 1518 ağustos tarihlerinde New Orleans'ta toplanacak. 2.277 delegenin katılacağı kurultayda başkan adayı seçilebilmek için 1.139 delegenin oyunu sağlamak gerekiyor. Rakibi Dukakis gibi George Bush da ön seçimlerde bu sayıyı aşmayı başardığından başkan adaylığını garanti etmiş durumda. Kurultaylarda genellikle başkan adaylanmn seçilmesinde fazla zorluk çekilmez. On seçimierde başanlı bir kampanya veren aday adayı, partisinin başkan adayı seçilir. ABD tarihinde bu kuralın en büyük istisnası 1924'te ortaya çıkmıştır. O yıl Demokrat Parti kurultayında oylar düğümlenmiş ve John Davis ancak 103. turda partisinin başkan adaylığını kazanabilmişti. Şimdiye dek kurultaylarda sadece dokuz kez başkan adayını seçmek için dört oylamadan fazla oylama yapmak gerekti. 1936 yıhna kadar, Demokrat Parti kurultaylannda başkan adayı üçte iki çoğunlukla seçilirdi. O yıl kural değiştirilerek adi çoğuniuk kabul edildi. 1952 yılından bu yana Demokrat Parti kurultaylannda tüm başkan adaylan ilk oylamada seçildiler. İki partinin de kurultayında, başkan adayının kendi ne seçtiği yardımcı genel olarak otomatikman onaylanır. Bu bakımdan Atlanta kurultayında Dukakis'in yardımcısı Lloyd Bentsen'in adayhğının onaylanacağuıa kesin gözle bakılıyor. Başkan yardımcısının seçiminde çeşitli dengeler göz önünde tutulabilir. örneğin coğrafı dengeyi sağlamak için başkan yardımcısı adayı genellikle başkan adayının bölgesinden seçilmez. Kimi zaman dini denge, kimi zaman ise ideolojik denge göz önünde tutulabilir. örneğin ıhmh ya da muhafazakâr başkan adayı, kendisine yardımcı olarak liberal eğilimli birini seçebilir. Kimi zaman da başkan adayı, ön seçimierde kendisini en yakından izleyen rakibini yardımcısı olarak seçebilir. Bu kurala uysaydı Dukakis'in yardımcılığma Jesse Jackson'ı getirmesi gerekecekti. Ancak Dukakis açısından bu tehlikeli bir kumar olurdu. Siyasal gözlemcilere göre Dukakis, yardımcüığına bir siyah seçseydi Beyaz Saray'a girme şansını büyük ölçüde yitirecekti. Dukakis, Atianta kurultayına adaylığını garantilemiş olarak gidiyor. Ancak gözlemcilerin tahminine göre Atlanta'da şovun gerçek yüdızı çok iyi bir konuşmacı olan Jesse Jackson olacak. Aynca Dukakis tarafından başkan yardımcılığına seçilmeyen Jesse Jackson'ın yandaşlaruun öfkeli olduğu bildiriliyor. Bu bakımdan, sonucu bilinmesine rağmen Atianta kurultayı ABD'de büyük bir heyecanla bekleniyor. ABD başkanhk seçimleri öncesinde partilerde iç hesaplaşma Müzelerin tanıtınu ANKARA (ANKA) Küitür ve Turizm Bakanhğı Döner Sermaye Işletmeleri, müzeleri yaymlarla tanttacak. Küitür ve Turizm Bakanhğı'ndan alınan bilgiye göre ilk yayın olarak Antalya Müzesi kataloğu hazırlandı. Bu katalog, insanlığm ilk dönemlerinden tslam tarihine kadar olan süreci içeriyor. İçinde ise Antalya ve çevresine ait etnografîk eserler yer alıyor. Antalya müzesinin seçtiği eserlerden oluşan ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi doçentlerinden Engin Ozcan ile Bilkent Üniversitesi öğretim görevlilerinden llknur özgen'in hazırladığı katalog Ingilizce, Almanca ve Fransızca dillerinde yayımlanacak. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosn) Konutbank tarafından Venedik kenti örnek alınarak projelendirilen Bostanlı'daki konutlardan 650*si rulısatı olmadığı gerekçesiyle mühurlendi. Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat ÇobanoğIn, toplam yarım milyar lira dolayında para cezası kesileceğini belirterek, "Vermezlerse icrayla aünm. Bu konutlann satışını yapıyorlar. Ruhsat olmadan nasıl tapn vereceklerî" dedi. Konutbank tarafından yaptırılan 1150 konuttan 500'ü için ruhsat alınıp 650 konut için alınmayınca belediye bu konutlanmühürledi. Banka tnşaat Emlak Mudürü thsan Erznrumlu mühürlemeye karşı çıkarak, "Devlet kumluşu başka bir devlet kuruluşuna böyte bir şey yapar mı? Bu haksızlık" dedi. Karşıyaka Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu ise şunlan söyledi:" Başka pıiriizleri de vardı. Bizi atlatmaya çalıştıklannı göriince muhuriedik. Kanunlar devlet kuruluşlanna da özel kuruluşlara da ayru uygulaıur. Bu kanunlar devlet kuruluşlanna uygulanmaz diye madde koydursalardı raıdem. Aynca devlet kuruluşlannın örnek olmak açısından yasalan daha dikkatli uygulaması gerek. Bir gariban gecekonducuya yasalan nasıl uyguluyorsak bunlara da uygulanz." Venedih projesi tehlikede "Inşaatlı turizm" İlkbatiar ve sonbahar aylannda hiçbır hareket görulmeyen turistik yörelerde, attyapı çalışmaları yazın, en hareketii ve kalabalık günlerinde yoğunluk kazanır her nedense... Yoltar kazılır, kanallar açılır, turistJer tarJI yöresinden çok, bir şantiye görunümunde olan beldeierde sözümona dinlenir. Fetfıiye de turizmi ınşaatla karşılayan yörelerden biri. Kumsalın hemen yanından geçen kanal ve 3et çalışmaları, insanlann güneşlenmesıne engel. Fethiye'de kumsal güzel, deniz davetkar, ancak deniz ve güneşten yararlanan kişi bulmak zor. İnşaatlı turizm"den bunalan insanlar, kendilenne tozsuz, sessiz kıyılar bulmak için başka yeriere gidiyoriar. (Fotoğraf: Umit Otan) Görehıe'de restorasyon NEVŞEHtR (Cumhuriyet) Nevşehir'in Göreme kasabasında müze içinde 1973 yılından biri devam eden restorasyon çalışmalarının bu yılki bölümüne eylül ayında başlanılacağı bildirildi. Nevşehir Küitür ve Turizm Müdurlüğü yetkilileri, UNESCO ile Küitür ve Turizm Bakanlığı'nın ortaklaşa yürüteceği restorasyon çalışmalarının bu yılki bölümünde Göreme Açıkhava Müzesi'nde bulunan Karanlık Kilisesi'nin restorasyon çalışmalarının tamamlanacağım bildirdiler. Yunanh turist sayısında artış ANKARA (ANKA) Türkiye ile Yunanistan arasında "Davos" süreciyle başlayan yakınlaşma sonucu, Türkiye'ye gelen Yunanh turist sayısında tam bir "patlama" yaşandı. Geçen yılın ilk beş ayına oranla bu yıl Türkiye'ye gelen Yunanh turist sayısında yüzde 241.51'lik artış görüldü. Küitür ve Turizm Bakanı M.Tınaz Titiz'in verdiği bilgiye göre bu yılın ilk beş ayında Türkiye'ye 54 ülkeden toplam l milyon 130 bin 289 turist geldi. liııı İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Türkiye kıyılannda özellikle yahancı turistler tarafından kiralanan yabancı yatlann sayısı giderek artarken, yat limanları bu artış karşısında yetersiz kalıyor. Küitür ve Turizm Bakanhğı yetkililerı, sağlanan teşviklerle yat limanları yapımının hız kazandığım belirttiler. Batı Akdeniz'deki deniz kirlenmelerı ve lımanlardaki aşırı kalabalık, fiyatlardaki hızlı artışlar gibi etkenlerle yat turizmi Yunanistan'dan Türkiye'ye kayarken, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve yat turizminin geliştirilmesi hakkındaki yönetmelik ile Kültur ve Turizm Bakanhğı'ndan yatırım veya işletme belgesi almak koşuiuyla yat limanı yatırım ve işletmeciliği yapılabilmesinde kolayhk ve çeşitli olanaklar sağlandı. Şu an, bakanlıktan işletme belgesi almış olan yat limanları Kuşadası, Kemer, Çeşme, Altınyunus ve Antalya Kaleiçi'nde bulunuyor. Bu yat limanlarının toplam yat bağlama kapasitesi ise 786. Ek kapasite olarak da aynca toplam 410 yat barındırabiliyorlar. Yatınm belgesi olan ve yapımı süren bir başka yat limanı da Gerince'de Meersea A.Ş. taratından turizmin hizmetine kazandınlıyor. Gerince'deki yapımı suren bu yat limanının 300 esas ve 300 de ek olmak üzere toplam 600 yat kapasitesi bulunuyor. Küitür ve Turizm Bakanlığı'na belge için başvuran ve ön izin verilmiş olan yat limanları da Fethiye Aksazlar'da, Ekıncik'te ve Marmaris'te yapılacak. Bu yat li jvik manlarının toplam yat kapasitesi 1.550'yi buluyor. Bakanhğa belgelerdirme için başvurusu olmayan ancak proje veya uygulama aşamasmda olan yat limanları da lstanbul Ataköy, Tarabya, İstinyeKalamış ve BebekFenerbahçe'de yapılacak. Bu yat limanlarının toplam kapasitesi 3597.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle