17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DYP'de koltuk telası basladı DYP'nin, Demirel'in genel başkanlığında gideceği ilk olağan kongreye 5 gün kala, eski AP'liler, milletvekilleri ve yeniler arasındaki çekişme hız kazandı. Demirel'in il başkanlarına hazırlatacağı listenin 23 kişi tarafından delineceği belirtiliyor. BETÜL UNCULAR ANKARA DYP ikinci büyuk kongresine 5 gün kala parti içinde mucad e ' e kızıştı. Genel Başkan Stileyman Demirel'in "güçlü" olarak katılacağı kongrede "eski AP'lilermUIetvekiUeriDYP'Uler", 40 kişılik genel idare kurulu için çekişecekier. Kongreyi Demirel'in kazanacağına ve "mutlak hâkim" olacağına kesin gözle bakılırken, Demirel'in il başkanlarına hazırlatacağı listede, "15 eski AP'li, 10 mületvekili, 10 genel idare kurulu üyesi" dengesini koruyacağı görüşu yaygın. Gerek DYP'li milletvekilleri gerekse şimdiki genel idare kurulu üyeleri, Demirel'in listesinin kongrede 2 veya 3 kişiyle delin<ceği görüşünü öne sürüyorlar. Buna karşın DYP ust yönetimi bu görüşe kesinlikle katılmıyor ve Demirel'in 40 kişilik listesinin lümünün çıkacağını savunuyor. 67 ilden 1094 delegenin katılımıyla 1415 mayıs gunlerinde Ankara'da toplanacak olan 2. büyük kongre öncesinde Özal hükümetinin icraatlannın güçlemiirdiği Demirel'in eski AP kongrelerinde olduğu gibi "tek seçici" olacağı ve kongre sonunda kırgmhklann, kırıklann buyuk boyutlara ulaşmayacağına dikkat çekiliyor. Kendilerine bir zamanlar "devrim muhafızlan" denilen milletvekilleri. "40 haramikr" ismiyle anılan genel idare kurulu üyeleri ve "eskiler" olarak bilinen Adalet Partililer... Bu üç grup da kongrede kıyasıya mücadele verecek. Bir görüşe gore "40 haramiler parti yönetimine emaneten gelmişler. Asıl sahipleri şimdi 'çıkın' diyor. 40 haramiler ise hem kendilerini oraya getirenlere hem millelvekillerine karşılar. MilleOekillerinin 59'u da yöneüme girmek istiyor. Ancak lislevi Demirel yapacagı için şaşkınlar." Bir başka görüşe gore; "Genel idare kurulunda ' Kasım 1987 önseçim öncesinde 26'lar olayı yaşandı. 26'lar aralarmda >emin ederek kendilerini liste başlanna oturttular. Anayasa Mahkemesi'nden yasa dönünce olay degişti. Kongrede fatura bunlara çıkacak. Bu konunun tartışılması Demirel'in de işine gelecek tabii ki. 26'lann biıyük boliimü kongrede gider. 9MAYIS 1988 HABERLER CVMHURİYET/9 AJNKARA'dan YALÇIN DOGAN Demirel içlerinden islediklerini alır. Başkanlık divanında da Genel Başkan Yardımcılan Mehmet Gölhan ile Mustafa Derin'e teşkilattan bu>uk tepki var." DYP'nin Demirel öncesinde genel başkanlığını yapan Hüsamettin Cindoruk kongrede ne yapacak? Istanbui kongresini yitiren Cindoruk'un genel idare kuruluna girmeyeceği öne surülürken, Cindoruk'un bir başka yakın çevresi ise tsviçre'ye giderken böyle bir şey söylemediğine dikkat çekiyor. Istanbul kongresini yitirdiği için Cindoruk'un genel idare kuruluna girse bile DemireFe kongre için öne süreceği şartlarla ilgili kozu elinden kaçırdığı belirtiliyor. Cindoruk istediği takdirde Demirel'in kendisini mutlaka listeye alacağı vurgulanıyor. Eski AP'Iilerin de gerek referandum gerekse seçundeki bazı başansızlıkları nedeniyle "siingülerinin duştügü" öne sürülüyor. 1985 kongresinde güçlü olan ve genel idare kuruluna istedikleri kişileri sokan AP'liler de liste için şimdi gözlerini DemirePe çevirdiler. DYP teşkilatını kuran Ismet Sezgin ile Necmeıtin Cevheri'nin, hem genel idare kurulundan hem de teşkilattan darbe >edikleri bildiriliyor. DYP'de başkanlık divanında Mehmet Dülger, Gökberk Ergenekon, Mehmet Gölhan, İsmail Heral, Özden Özbilun'un yerlerini koruyacağı, genel idare kurulundan da Demirel'in Erman Yerdelen, Abdullah Nişancı, Ahmet Nusret Tuna. Mukadder Sezgin, Melih Esenbel, Fethi Akkoç* Nedim Bilgiç gibi isimleri listeye alabileceğini değiniliyor. Eski AP kurmaylarından Necmettin Cevheri, Sadettin Bilgiç, İhsan Sabri Çaglayangil, Ekrem Ceyhun (kendisi isterse) Muri Bayar, Nahit Mentese listeye girebilecek güçlü isımler olarak anılıyorlar. Selahaltin Kılıç, Önot Şakar, Ömer Baratçu, Esat Kıraüıoğlu, Hüseyin Özalp (grup için daha gerekli grupta kalmalı denilmezse) Grup Başkanvekili Koksal Toptan, Ahmet Küçükel, Murat Sökmenoglu, Cavit Çaglar da TBMM grubundan liste için şans tanınan isimler. Astan Yüzünden Pahalıya Gelen İhaleler., Tam rekabet kuralında "rekabetsiz bir alan " oluk oluk enflasyon yaratıyor. Tam rekabet kuralında "altyapı uğruna" görünürde rekabete açık, ama gerçekte rekabete kapalı bir alan enflasyonu alabildiğine köruklüyor. Enflasyonun yüzde 75'lere tırmanmasında "görünmeyen bir neden" var: İhaleler... Barajlar, köprüler, oto yotlardan geçen büyük ihaleler... Görünürde rekabete açık, gerçekte üçbeş büyük firmayı kollayan ve sürekli aynı büyük firmalara akan ihaleler... Fiyatı her geçen gün denetimsiz bir biçimde artan ihaleler... Türkiye'de şu anda işleyen ihale sistemi, bugüne dek pek tartışılmamış olmakla bırlikte, enflasyonun en önemli kaynaklarından biri. Önce bir ihale nasıl işliyor, özal ekonomiDış kredi bulunarak si mantığında, ona yapılan büyük bakmak gerek: Örneğin, Özal'ın altyapı sık sık propagan pro/eferindefci maliyet dasını yürüttüğü 12001300 kilomet yüksekliğinin en relik otoyol yapımı çarpıcı örneklerinden birini navebuyapımiçin işleyen mekaniz anlı şanlı "İkinci Boğaz Köprüsü" mayaşöytebirgöz oluşturuyor. "Fatih atalım. Böyle bir ihalede çeşitli ku Köprüsü ve buna rallar geçerli. Bun bağlı çevre yollanntn" toplam lardan ilki, "Çok maliyeti önce 500 büyük mlktariara milyon dolara ihale ulaşan ihalenin üçebeşe bölün ediliyor. Yani, mesl"... Yani, yaklaşık yedi yüz 12001300 kilomet milyar liraya. Buna relik otoyol ihalesi yeniden 795 milyon ni üçbeş firmaya dolarlık daha bölüştürerek ger maliyet ekleniyor. Yani, yaklaşık 250 çekleştirmek... milyar daha İkinci ilke, her ihale bölumünde ekleniyor ve Fatih firmalara yol göste Köprüsü ile birlikte rerek "finansma 248 kilometrelik nın dış krediyle çevre yolu maliyeti bir anda 950 milyar beslenmesini" liraya fıriıyor. önerınek. ^^^^^^^ Üçüncü ilke, "Ihaleleri herkese açık olmaktan çıkarmak". Yani, teklif verme yöntemiyle değil, tersine tek tek şu ya da bu firmaları çağırarak otoyol yapımını şu ya da bu firmalara vermek. Yapımı üstlenen firmaların bu arada bir de "yabancı ortak " bulmalann^a ısrar etmek. Böylece ihale sisteminde tam rekabeti tümüyte ortadan kaldırmak. İşin kotarılmasındaki ilk perde bu. İkinci perde, özellikle dış kredınin bulunması sırasında açılıyor. Firmalar dış kredi sağlarken, devreye Hazine giriyor. Kredilere devlet garantisi veriliyor. Dışarıdan kredi ararken ihaleyi kazanan firmalar "serbest davrandıklanndan dolayı" bulunan kredinin faizi genellikle dünya ortalamasının ustüne çıkıyor. Firmaya ne gam!.. Çünku bulduğu krediyi firma nasıl olsa deviete öriettirecek!.. Bizler ödeyeceğiz nasıl olsa!.. Böylelikle ne oluyor?.. otoyol orneğinde olduğu gibi, maliyetler inanılmaz bir biçimde ve hiç geregi yokken artıyor. Yapımma başlanan otoyol projesinde bir kilometre yolun yapımı "dış krediye gerek kalmadan" yaklaşık iki milyar lıraya mal olacakken, sadece dış kredi bulma zorunluğundan ve bunun maliyetinin iç krediye göre yüksek oluşundan dolayı, tam ikiye katlanıyor. iki milyar liralık bir kilometre yolun maliyeti dış kredi nedeniyie 1988 fiyatlanyla tam dört milyar liraya yükseliyor. Yaklaşık 2.5 trilyon liraya mal olacak yol, bir anda beş trilyona yükseliyor. Dış kredi bulunarak yapılan büyük altyapı projelerindeki maliyet yüksekliğinin en çarpıcı örneklerinden birini anlı şanlı "İkinci Boğaz Köprüsü" oluşturuyor. "Fatih Köprüsü ve buna bağlı çevre yollannın" toplam maliyeti önce 500 milyon dolara ihale ediliyor. Yani, yaklaşık yedi yüz milyar liraya. Buna yeniden 195 milyon dolarlık daha maliyet ekleniyor. Yani, yaklaşık 250 milyar daha ekleniyor ve Fatih Köprüsü ile birlikte 248 kilometrelik çevre yolu maliyeti bir anda 950 milyar liraya fıriıyor. Ve işte dış kredi yoluyla içerideki enflasyon pompalanıyor. Maliyet artıyor, enflasyonu körükleyen ö n büyük nedenlerden biri gizli tutulmak isteniyor, tıpkı Fatih Köprüsü'nün bağlantısında yer alan ve geriye kalan bin kilometrelik otoyol yapımının dört firma arasında gizliden paylaştırılması gibi... Bin kilometrelik otoyol Doğuş, Tekfen, ENKA ve Kutlutaş arasında "ihaleye çıkmadan" paylaştırılıyor. Dış kredi, maliyeti katladığı için enfiasyona kaynaklık ediyor. Uçüncü olarak, rekabet kaldırıldığı için, maliyet bir de bu nedenle artıyor. Dördüncü olarak, krediyi veren ulkenin koşulları maliyeti yukselten bir başka etken olarak sisteme dahil ediliyor. Krediyi veren ülke, benden alacaksın'' diyor. Oysa, otoyol yapımı için makine ve teçhizat Türkiye'de var. Hayır! Bir de bu yapım icin yeniden makine ve teçhizat satın alınıyor. Makine parkı gereksiz yere büyürken, atıl kapasite iyice yükseliyor. Bunlara bir nokta daha ekleniyor. Krediyi veren ülke, teçhizat yanında, bir de "projeyl de ben yapanm" ilkesint kabul ettiriyor. Sonuçta ne oiuyor? Astan yüzünden pahalıya gelen bir "altyapı" çıkıyor ortaya... Yani dış borçlar... Körüklenen enflasyon... Belli firmaların diğerleri aleyhine büyümeleri... Verilen kredinin "döviz olarak Türkiye'ye gelmeden dışanda kalması" da işin cabası... "yapımda kullanacağın teçhizatı ve makfneyl B0&AZDA TURIP1 Genel Kurulu için Istanbula gelen gazeteciler. dün Istanbul Boğazı'nı şehır hattarı işletmesinden kiralanan bir gemiyle gezdiler. IPI GENEL KURULU '88 IPFyı Başbakan Özal açacak Haber Merkezi Dünyarun dört bir yanından 250'nin üstünde gazeteci, bugün Başbakan Turgut Ozal tarafından resmen açılacak olan L'luslararası Basın Enstitüsü (IPI) genel kuruluna katılmak üzere Istanbul'a geldi. Hafta sonunu otele yerleşmek ve Istanbul'u tanımakla geçiren gazeteciler, üç gün boyunca AKM ve Sheraton Oteli'nde yapılacak oturumlara katılacak, konuşmacılan dinleyecekler. Bu sabah saat 10.00'da Atatürk Kültür Merkezi'nde IPI üyesi gazetecilere hoşgeldiniz konuşmasını ev sahibi olarak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent yapacak. Demirkent'in ardından IPI Yurutme Kurulu'nun tek Türk uyesi Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdüril Hasan Cemal bir konuşma yapacak. Daha sonra IPI Direktörü Peter Gafliner ve ardından da IPI Yürütme Kurulu Başkanı, tspanyol El Pais gazetesinin Genel Yayın Müdürü Juan Luis Cebrian birer konuşma yapacaklar. Son olarak kursüye gelecek olan Başbakan Turgut özal, IPI Genel Kurulu'nu resmen açacak. IPI Genel Kurulu'nun öğleden sonraki bölümünde ise saat 15.00'te "Glasnost'un Sonnçlan" konulu bir oturum yapıtacak. Prens Sadrettin Ağa Han tarafından yönetilecek olan oturumda daha once sunuş konuşmasını yapacagı bildirilen Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı sözcusu Gennadi Cerassimov'un genel kurula katılamayacağı dün açıklandı. Panelde Amerikan Time Dergisi'nin Moskova muhabiri James Jackson, Sovyet Novosti Press ajansından Vladimir Milyutenko, Kuzey trlanda'dan gazeteciyazar Dr. Conor Cnıise O'Bricn, Avusturya televizyonu ORF'den Prof. Paul Lendvai, Italyan La Repoblicca gazetesinden Dr. Piero Ottone, Sovyet Novoe Vremia'dan Aleksandır Pumpiyanski ve Çin Halk Cumhuriyeti Gazeteciler Cemiyeti'nden Fei Wang konusacaklar. Akşam da Istanbul Gazeteciler Cemiyeti'nin CağaloğJu'ndaki Basın Müzesi'nin açılışı resmen yapılacak. Gemiyle Bogaz turu IPI'ın konuk gazetecileri dün İstanbul Boğaa'nı bir gemiyle gezdiler. Istanbul Şehir Hatları tşletmesi'nden kiralanan gemide oldukça ilginç manzaralar yaşandı. Çoğunluğunu Amerikalı gazetecilerin oluşturduğu gnıp, gün boyu sohbet etti, Boğaz'daki yah ve tarihi eserleri hayranlıkla izledi. Anadolukavağı'na vanldığında korku içinde "Karadeniz'e gidecek miyiz?" diye soran ABD'li gazeteciyle, tkinci Boğaz Köprüsü'ne yaklaşıldığında "Birim köprii ne zaman açıiacak?" diye merak eden Japon gazeteci, topluluğun ilginç konuklanydı. öğle yemeğini gemide yiyen yabancı gazeteciler, daha sonra akşam yapılan bir resepsiyonda yeniden bir araya geldiler. Bd aşiret çaüştı: 1 ölü 22 yaralı CENGtZ MUMAY BEŞİRt Türkiye'den Avrupa ulkelerine iltica etmeye başlayan Yezidiler'in mallarıru paylaşamayan Reşkotan ve Hamzogiller aşireti Siirt'in Beşiri ilçesinde çatıştı, Hamzogillerden Muzaffer Bala (25) adlı genç yaşamıru yitirdi, Muhittin Özel ve Ferhat Alıcı adlı gençler ise ağır yaralanarak Batman SSK Hastanesi'ne kaldınldı. Olayda 20 kişi hafıf yaralandı. Olaydan sonra aralarında "Reşkotan" aşireti lideri, Beşiri'nin ANAP'lı Belediye Başkanı Ahmet Karabulut'un da bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Olay üzerine Beşiri Kaymakamı Adem Sacan, ilçe merkezinde ve Uğrak köyünde "olağanüstii hal miilki amiriiği" yetkisini kullanarak gece sokağa çıkma yasağı ilan etti. Uğrak köyü ve Beşiri'de çok sayıda ev arandı. Olay yerinde gerekli güvenlik önlemleri alındı. Uğrak köyüne komando yerleştirüdi. Daha sonra düzenlenen operasyonlarda Belediye Başkanı Ahmet Karabulut'un da aralarında bulunduğu 23 Reşkotanlı "adam öldürme, yaralama ve loplu saldın" suçlarından gözaltına alındılar. DYP'de Kongrelere Doğru ORDU AHMET GURPINAR ORDU ".... DYP'nin adı değişebilir. Adaiet Partisi de olur, Demokrat Parti de. Önemli olan misyondur. Misyon degişmesin, o misyonun devaıru olan bizler degişmeyelim. Fikrimiz, kjealimu degişmesin. Bizim kökenimiz 1946 ruhundan geliyor..." Boyle konuşuyor DYP İl Başkanı Oigun Oktay. Bir yandan da önü sıra götürülen annesi Hediye Hanımın tabutuna bakarak... Ve devam ediyor: . "İşte annem öliip gitti. Biz neleri böyle yolcu etmedik ki. Menderes'leri, Koraltan'lan. Fatin Rüştü'leri, Bayar'lan... Dedim ya bizler "misyon" partisiyiz. Geçmişine saygılı, gelecegine güvenle bakan ve birbirine sıkı sıkı bağlı..." Sözü dolaştırıp durduktan sonra 1415 mayssta yapılacak DYP'nin buyuk kongresine getirdik. Olgun Oktay "Demirel" diyor 'Biz misyon partisiyiz' da başka birşey demiyor. Bir de DP ve AP'nin tecrubeli poliükacılarını tek tek sayıyor ve sentez yapıyor: "Eski kuşak demokratlarla \eni kuşak bir ara>a gelecek, Demirel'in onderliğinde bir biitiin olacağız. Kırgınlıklar giderilecek, post kavgalan sona erecek, DYP daha da bınüyecek. Bize gore bu>ük kongrenin asıl amacı ve hedefi de budur." Bir başka buyük kongre delegesi Nuri Gumüşkaya soze karışıyor: "Büyük kongre birlik ve beraberliğimizin ibra edileceği bir loplantı olacaktır. Bu toplantı Türk si>aserinde de bir donüm noktası olmaya namzcttir." Necali Şimşek de aynı görüşte... Ceyhan Ayla da. Onlar da ANAP öte yana, sağın gerçek sahipleri olduklarım öne sürerek, iktidara taş atıyorlar: "Onlar dün >oktu, bugün hasbelkader varlar. Oysa biz dün de vardık bugün de" diyerek Demirel'siz bir Turkiye kabul etmenin zor olduğunu vurguluyorlar. Nadir Kuş ve Salim Kaya ise daha ilginç benzetmeler yapıyorlar: "Ya Demirel olmasaydı.. Sag biitünüyle Özal'a mı kalacakü? Meydan boş mu bırakılacaktı?.. tşte misyon olmanın onemi burada. O misyon "mason" iddialanyla yıpratılamaz. O misyon mason degil "muson" yağmurlan kadar bereketlidir, büyür çogalır.." **• Güzel bir tesadüf, Ordu'dan büyük kongreye katılacak 10 delege bir arada. Cenazede buluşmuşlar. Olgun Oktay, Nuri Gumüşkaya, Necati Şimşek, Rahmi Yangın, Ceyhan Ayla, Turgut Kısacıkoğlu, Nadir Kuş, Salim Kaya, Şenel Altunkaya ve Mehmet Okuyucu daha şimdiden büyuk kongrenin heyecanını yaşıyorlar. Yenisiyle, eskisiyle yekvücut olmanın. iktidar olmanın heyecanını... Sağlar, ANAP'ın dikkati başka yönlere çektiğini söyledi bunalıın aranıyor' giirlükleri ve demokrasiyi zedeleme pahasına da olsa ikinci plana itme çabalanndan gelmektedir. Bnnlar halkın dikkatini başka yönlere çekme kurnazlıklanndan başka bir şey degildir." Asgari ücretin en az 150 bin lira olması gerektiğini söyleyen Sağlar, "Vatandaşın sofrasından eti, sütü, yumurtayı kaldıran Özal, şimdi ona yavan çorbayı da çok göriiyor. Bu iktidar topiumsal patlamayı adeta teşvik etmekte, vatandaşın kamna ekmek doğramaktadır" dedi. Üniversite oğrencılerinin " N a sıl Bir Üniversite Istiyoruz?" paneline izin verilmeyişini kınayan Fikri Sağlar, şöyle konuştu: "Yetkiliier, bir düşünce platformunu yok edebiliyor; düşünceden korkuyorlar. Düşünceden korkmak kendi sonunu getirir. Gençler gelecegimizdir." Öte yandan, çeşitli üniversitelerin öğrenci dernekleri tarafından dün yapılmak istenen "Nasıl Bir Üniversite Istiyoruz" konulu konferansa valilikçe izin verilmemesi üzerine öğrenciler SHP Çankaya ilçe örgütünde basın toplantısı düzenlediler. ANKARA (AA) SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, "Vılın gercek annesi, çocnğuna bir dilim ekmek bulamamanın acısını çeken, tenceresinde et yerine dert kaynatan Türk kadınıdır" dedi. Sağlar, ANAP'ın dikkatleri baska yöne çekmek için yapay rejim bunalımı yarattığjm söyledi. Sağlar düzenlediği basın toplantısında, tüm annelerin anneler gününü kutladı. "Insanımız annesinc bir çiçek dahi armağan etmek olanagından yoksundur" diyen Sağlar, "Görülüyor ki ekonominin carpıkhgı, geçim sıkınbsı, böy le bir giinde dahi karşımıza çıkmaktadır" diye konuştu. Devlet tstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre 12 aylık enflasyonun yüzde 75 olduğuna işaret eden SHP Genel Sekreteri Sağlar, ANAP iktidannın, başarısızlığına karşın çareyi yapay rejim bunalımlarında aradığmı ileri sürdü. Sağlar, özetle şunları söyledi: "Öğrenciler tahrik edilerek yapay olaylann yarablması, fislenmenin, daha da korkuncu işkencenin ısrarla surdürulmesi, basını susturma girişiraleri, ekonomik bunalım ve beceriksizlilderi, öz TOPRAK SERAMİK 1988 KOLLEKSİYONU'na, 'Ben yaptığım her şeyi halkımla birlikte yaptım." • Fikri Sönmez Mahkeme ifadesi Arkadaşların, dostların ve halkın seni unutmayacak. Avusturya'dan arkadaşları adına S T U D I O LINE seçkinliğine dovetlisiniz. T O P R A K SERAMİK Galerileri'ne g e l i n , k o n u ğ u m u z olun. ^ T O P R A K SERAMİK K ' O L L E K S İ Y * O ' N l 9 ' 8 ' 8 FİKRİ SÖNMEZ Ölümünün 3. yıldönümünde seni saygıyla anıyoruz. Onurlu yaşamın ve mücadelen bizlere örnek olacak. Ş. AKYÜREK, R. ALFATLI, G. tLHAN Ö. CİHAN, H. ÇAGLAR ve Arkadaşlan BELGELERLE GİZLİ ANLAŞMA 12 EYLÜL REJİMİ ABD'YE NELER SATTI! VYeinberger'in gizli mektuplannı açıklıyoruz. F16 anlaşmasının faturası: İncirlik'te ABD deniz piyadeleri, Türk hükümetine haber bile vermeden Lübnan'a harekât düzenleyebilecek. Muş ve Batman havaalanları ABD ile ortak kulianılacak. ATİLA AKKAYA 9 Mayıs'ta öldürülen FIKRI SÖNMEZ (19381985) Mayısın ilk haftası Erzincan'da askeri mahkemede bulunduk. Daha sonra Fatsa'da Fikri Sönmez'in ailesiyle görüştuk. Fikri Sönmez, insanlann adaletli yasamı için can verdi. Onu saygıyla anıyoruz. Tüm arkadaşlarının tutukluluklanna son verilmesini istiyoruz. "DARBEYE KALKIŞMANIN CEZASIİDAMDIR" Orhan Aldıkaçtı, Bülent Tanör, Çetin Özek, Nevzat Helvacı, Rona Aybay, Toktamış Ateş... SIKIYÖNETİM YILMAZ GÜNEY'İN 109 FİLMİNİ İMHA ETTİ SABANCI'NIN GÜNAHI KENDİ AĞZINDAN ATİLLA KESKİN İLE TÜRKİYE SOLU ÜZERİNE 1. ORDU KOMUTANUĞIYETKİÜSİ AİBAY ŞENYER AÇIKLADI MÜJDAT ÇELİKYAY, HASAN OKUT, RENANERİŞ arkadaşlanmızı unutmadık. Yıldızlı arkadaşları adına ERCÜMENT ŞEVLE DETLEF LÜDERVVALDT (Papaz), Frankf urt EDGAR WIEGLER (İşçi temsilcisi), Volkswagen Fabrikası Kassel. VVILHELM FROHN Sosyolog, Kassel . İKİBIHI • ANAP'lı milletvekili Kemal Birlik: "Anadilim Kürtçe, serbestçe konuşulsun" • İnönü'ye yeni rakip • Necdet Uğur: "SHP'nin görevi cumhuriyeti yeniden kurmak" • DevYol Davası mütalaası: İddianamenin tekrarı • Oğuzhan Müttüoğlu: 12 Eylül yargısı, Anayasa'ya aykırı • Irak Kürtlerine Castro'dan 10 bin sitah • 2000e Doğru Irak'ın Süleymaniye daglarında • Irak Kürt cephe komutanından Doğu Perinçek'e mektup • ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle