Katalog

CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Meteoroloji Genel Müdurluğü'nden alınan bilgiye göre, yurdun kuzey kesimlen parçalı yer yer çok bulutiu, Batı Karadenız kıyılan yer yer çok bulutiu. kıyılar vaumurlu geçecek. HAVA SICAKLIGI Onemlİ bır değışıklık olmayacak RÛZGAR: Güney ve batı yönlerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerde kıble ve günbatısından 3 ıla 5 kuvvetınde saatte 1021 deniz mili hızla esecek OENİZ: Mutedil dalgalı olacak. Görüş uzaktığı 10 km., Batı Karadenız'de yağış anında 2.5 HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN A 24° 12° »yjrtatof A 22° 4°Manoa 16° 8°E(fnK A tS° 7°KMaraş 23° 6°Efiwan B W 0°Meron 21° 7°Eraınj»n 8 t°7° Estosehr A 20» BMu$ 22° PGazamep A 23° 6°Mj|de 23°t2°Gkcsun 8 16° 7°Ordu 23°t3°Gunwş(ıaneB 16° 0 ° f t e 18° 3 ° K * ) * ! 8 15° 2°Samsun 23°13°lapartt A 21° FSnrt 16° 8°btanbul A 15° 8°S«ıop «• B°tn«r A 2«°13°Sn«s 19° 0°Kss B B°7» KkırdaC 14° 0° Kastamonu A 19° 3°lata>n 23° 7>1maâ 19° 7"K*»ri Botu 14° 6°U»k 16° 8°Kır*l3ret Bufsa 2 f 9"VS*ı ÇanaUole 21° 8°W8jat A 21 3°K«tfya Çonjnı 22° 4°Zgnguttak A 23 13°MMya Di A apk B Mtrtu K OrVS ast Y A 22° 13° A 2 f 6° A 22° tl° A 22° 10° B 18° 2° A 21° 3° B 15° 7° B 14° 8° B « ° 7° A 23° 5° Y t3° 8° A 16° 1° A 15° 7° B 15° 7° A 21° 2° A 21° 9° B 13° 0° A Z0° 4° Y 19° 3° 9 NİSAN 1989 DÜNYA'DA BUGÛN Amstertam A 14° lemngrad Amman A 26° Londfj ASna A 24° Bajdat A 29° Baıakm Y 17° B 12° Bekjtad A 18° Murah Bertn B 14° Itenrtorfc Bofln B 14° Osta Brtksel A 15° Parts A 18° Prag B 12° Cenenre A 23° Ccayır A 24° Sofya Odde A 36° Şam Duba Fnnkfurt B 15° IH Avro A 25° K 6° B 13° Y 14° B 13° B 13° K 7° 8 17° B 8° B 7° Y 15° B 15° A 36° A 20° A 14° A 25° A 25° A 26° Y 14° B 14° Y 10° B 10° B 12° MEHMED KEMAL POLTTIKA VE OTESI [0f^ \ Amca Zam Var mı?... Sabah bizim tianıma 'günaydın' dedim demedim, yüzüme baktı, ağzından birkaç tane 'aaa' çıktı. "Ne var, ne oldu?" "Gözün kanlanmış, kan çanağına dönmüş." "Olur, ne yapalım." "Ne demek olur?" "Mevsim gün dönümü, ondan olur. Toz toprak kaçar, ondan olur. Belki de tansiyonum yükselmiştir, ondan olur." "Bakayım, vizin var mı?" Baktı ilaç dolabına, yok. "Ben yüaıyüşe çıkacağım, alırım" dedim. "Al da damlatayım." Çıktım, köşede bir eczane var, ahbap, ona uğradım. Kocaman bir 'buyur' çekti. "Nerelerdesiniz?" "Buralardayım." "Üstat, ne olacak bu memleketin hali?" "Bilmem, size sormalı." "Şimdiye kadar tane ile itaç satmazdık, şimdi geliyortar, taneyle aspirin, panaljin, ağrı sızı kesen ilaçlar alıyoriar. Şaştım doğrusu!.. Bizim semt sosyete sayılır, ama hepsi sosyete değil ki, arkalarda oturanlar var, gecekonduda." "\ABriyor musunuz taneyle?" "Ne yapacağız, verilir gibi olanları veriyorum." "Benim delikanlıltğımda ekonomik durum öylesine sıkıydı ki, tane ile sigara satarlardı. Şimdi demek sigaranın yerini ilaç al"Öyle ddu." "Başbakan vitrinler dolu, diyor." "Vitrinler dolu, ama alıcı olmadıktan sonra!" "Vallahi ilaç fiyatlarında da dur dönek yok. Hafta geçmiyor bakanlık bir liste göndermesin, fiyatları arttırmasın. Ne yapacağımızı, biz de şaşırdık. Onbinlerce ilaç var. Hangisini damgalayacaksınız? Ucuzları bırakıyoruz. Birkaç bin bındirilenferi değiştiriyoruz." Elini bir ilaca uzattı; etiketi kazıdı. "Bakın, size bir şey göstereyim. Bunun fiyatı birkaç gün önce 11 bin liraydı. Bir zam geldi, 19 bin lira oldu. Müşteriye verirken biz de utanıyoruz. İtiraz edenler oluyor, bakanlığın listesini gösteriyoruz. Bu kadarı da olmaz. Hani kâr dediysek biz bu kadarını da istemiyoruz." Konuşurken içeriye 1011 yaşlarında bir çocuk girdi. Baktı ki konuşuyoruz, bekledi, terbiyeli çocuk. "Ne var oğlum?" "Amca, bu uçaklar kaç para?" Eczaneler bakkal dükkânı gibi her şey satar oldular ya, çocuk oyuncakları da satıyorlar. Fiyatını söyledi. "Amca, yarına kadar zam gelir mi?" "Gelmez." "Ya gelirse?" "Gelmez dedim ya oğlum, gelirse ben sana eski fiyattan vereceğim." "Söz mü?" "Söz!." Çekip gitti çocuk. Zamiar sade bizim değil, şuncağız çocukların bite korkusu. Bu sonuncusu tüy dikti. Ama karşıya sorarsanız, ne yapsındı adam!.. Paraya gereksinimi vardı, Almanya'dan, Fransa'dan alacak değildi ya, vatandaşlardan alacaktı. Durmadan alıyordu. O durmadan alıyorum samyordu, ama küçücük çocukların bile yüreğine zam korkusu oturmuştu. Ne olacakiıbunun sonu? Bunun sonu karakolda biter. O da biliyordu karakojda biteceğini.. Onun için ara rejimle boşuna korkutmuyordu. İşçi sendikalarına bakın nasıl feryat ediyorlar. Gördününüz mü Şevket Yılmaz, Abdullah Baştürk kırk yılın Halil Tunç'u demokrasi savaşıyla bir araya geldiler, 'Allah, Allah' diyorlar. Köylüyü sorarsan eskiden sıkıya geldi mi öküzünü satardı, şimdi traktörler ya 'icralı' ya satılık. Zam var, zam!.. Bunların gücü de buna yetryor. Ne kadar sürecek? Herkes merak ediyor, ben de... layında bulunacak. Van Gölü'nde hava az bulutiu ve açık geçecek Rüzgâr güney ve batı yönlerden haftf ara sıra orta kuvvette esecek. Göl kuçuk dalgalı olacak. Görus uzaktığı 10 km. dolayında bulunacak. ,buiutk, km. Kopenhjg A B B A Y r 28° 10° Viyana 14° Vfesh 25° Zünh UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Havada korku dolu 7 saat (Baştarafı 1. Sayfada) ajansı İRNA, hava korsanlannın piste Oç kez uyan atesi açarak el bombası fırlatmalarınm ardmdan pistteki engellerin kaldınldığını ve uçağın havalandığını toildirdi. Saat 15.45'te ise uçak Türk hava sahasına gjrdi. Başbakan Tbrgot Özal, hava korsanlannın Türk hava sahasına girdikten sonra uçağın Türk Hava Kuvvetleri'ne ait jetlerin refakatinde Beyrut'a yöneldiğini ve hava sahamızdan çıktığını bildirdi. Dışişleri çevreleri, hava korsanlannın Türk hava sahasına giriş için izin istediklerini ve iznin kendilerine sadece Türkiye üzerinden geçiş için verildiğini, uçağın Türk hava sahası içinde 2 saat süreyle uçtuğunu bildirdiler. Verilen bilgüere göre uçak Türkiye üzerinden sadece geçiş izni alınca, Kars1 ın Iğdır ilçesi üzerinden Türk hava sahasına gjrdi. Bir süre batı yönünde yol alan uçak, daha sonra Sıvas üzerinden güneye döndü. AA'nın haberine göre bu arada uçak Malatya üzerinde iken Erhaç Havaalanı'ndan Türk jetleri havalandı. Ancak hiçbir müdahale olmadı. Türk hava sahasına girişinden sonra sürekli olarak radarlarla izlenen Kuveyt uçağı, Erhaç'tan havalanan jetlerce izlendi. Uçak güney rotasını bir süre sürdürdükten sonra 17.35'te Mut yakınında Türk hava sahasından çıktı. Türk hava sahasından çıktıktan sonra Beyrut'a giden uçak, Beyrut Havaalanı'ndan iniş izni istedi. Korsanlar, "izin vefimese de" Beyrut Havaalam'na ineceklerini bildirdiler. Arapça konuşan bir korsan, yakıtlannın hızla azaldığını söyledi. Kontrol kulesi ise korsanlara, "Lnbnan'da yakıtlar kirii, buradan derhal uzaldaşın" yamtını verdi. Uçağın pilotu ise iniş izni verilmediği takdirde korsanlann yolcuları öldurecegıni bildirdi. Ancak havaabnı yetkilileri buna rağmen iniş izni vermeyi reddettiler. Pilot, "Silahlan özerime dogrulttular, yakıtım yok, yolcular çığlıklar aüyor. Lütfen yardım edia" diyerek yalvanrken, araya giren bir korsan da Kuveyt Emiri'nin yakınlanndan birinin kalbinden rahatsızlandığını ve içişleri bakanı ile görüşmek istediğini söyledi. Lübnan İçişleri Bakaru Abdullah Rassi ile sürekli temas halinde bulunan kontrol kulesi, korsanlann bu isteğine de olumlu cevap vermedi. Uçak Beyrut üzerinde tur atarken, korsanlar son olarak kontrol kulesirie "Uçağın yere çakılmasından baska çare kalmadı. Uçak yere çakılacak ve yolcnlaria birlikte infilak Bakan, bu rapordan sonra gerekli görürse ya soruşturma açtıracak ya dosya kapatılacak. Ünaydın, Ce/asun ve Güney raporu bu bakımdan çok önemlidir. Peki giderayak nasıl yetiştirecekler bu raporu? İki ayak bir papuca sığdırılarak nasıl hazırlanacak bu rapor? Bu duyarlı konunun araştınlması ve incelenmesi için merkezde, bu konuyu gereği gibı araştırmaya zaman ayıracak büyükelçiler görevlendırılmiyor, ille de dosyalar, yurtdışına gidiş hazırtıkları yapan iki buyükelçiye veriliyor! Evet, niçin? Gerçekten konu çok karmaşıktır. Konunun gereği gibi aydınlatılabilmesı için yurtıçinde ve dışında çok yönlü araştırma ve incelemeler yapmak gerekir. Bunun için komisyona uzunca bir zaman dilimı vermek uygun olmaz mıydı? Sayın Ünaydın ve Sayın Cetasun, Bakanlıkta Teftiş Kurulu üyeleri olarak görev yapmaktaydılar . Dışişleri Bakanlığı'nda bu gibı görev yerleri büyükelçiler için "pasif görev" sayılır. Hele yaşları altmışa gelmiş büyükelçiler için boyle görevler, biraz da "emekliliğe hazırlık" görevierıdir. Bu "pasif görev"de bekletılen iki sayın büyükelçi, hem yurtdışına gönderiliyorlar hem de kendilerine siyasal sonuçlar doğuracak bir büyük inceleme konusu veriliyor Evet neden? Hiç şüphemiz yok, gerçekten yok... Sayın kurul üyeteri, büyük bir duyarlık ve titizlikle konuyu bütün yönleri ile araştıracak ve raporlarını vereceklerdir. Ancak konunun hiç de "aceleye gelir" yanı yoktur. Konu, çok derin araştırmaları gerektirmektedir. Böyle bir araştırma için de ilk koşullardan biri, "zaman faktörü"dur. Safeguard şirketi ile ilgili Washington Büyükelçiliğimiz hukuk danışmanının raporu niçin goz ardı edildi? Genelev işleten iki Almanın kurdukları Schuca şirketi ile ilgili niçin en küçük bir araştırma bile yapılmadı? Dışişleri Bakanlığı'na kırtasiye ve çelik yeleklerin aynı Schuca şırketınden alınması, Artırma, Eksiltme ve ihale Yasası'na uyuyor muydu? Zırhlı araç ve gereç alımı ile görevli komisyonlarda yer alan Ercan Vuralhan'ın Schuca şirketinin iki ortağı ile birlikte TİTAŞ adlı şirkete ortak olması aynı yasaya göre nasıl yorumlanıyordu? Zırhlı araçlar, niçin sık sık bozulmaktaydı? Zırhlı araç ve gereç satan şirketler ne yolla bulunmuştu? En ucuz fiyat önerisinde bulunan şirketler mi seçilrnişti? Yoksa, araçlar en pahalı önerryi Miren şirketlerden mi alınmıştı? Eski bakan Sayın Halefoğlu zamanında yapılan soruşturmalarda eksiklikler mi vardı? Niçin o günlerde olay gereğınce sorusturulmamıştı? Konu ile ilgili daha bir dizi soru yanıt beklemektedir. Bu konular, kısa sürede incelenebiiir mi? Diyelim ki, bu sıkışık zamandan, sayın kurul üyeleri, araştınlması gereken konuları zaman darlığı nedeniyle gereğince inceleyemediler... Bu durumda, günün birinde, Ceza Yasası'nm 235'inci maddesi karşılarına çıkmaz mı? Birileri kendilerine günün birinde, tann saklasın bu konuda "Şu noktaları niçin incelemediniz?" ya da "Niçin geciktinız?" diye sorular sormazlar mı? Belgrad ve Oslo yotcusu sayın büyüketçitere, zamanın bu gibi işlerde ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için bir örnek vereüm: Bundan, on üç yıl önceydi. Altan Öymen arkadaşımız ile birlikte gazetemizde devrin Başbakanı Sayın Süteyman Demirel1 in yeğeni Yahya Dem/re/'ın karıştığı "mobilya yolsuzluğu" konusunu ortaya atmıştık. Yahya Demirel, bizleri mahkemeye vermiş; ayrıca, Demirel hükümetınin Maliye Bakanı merhum Yılmaz Ergenekon da Orhan Güven adlı bir Maliye müfettişini bu işi araştırmakla görevlendirmişti. Orhan Güven, bakana, 28.7.1975 günü bir "ara rapor" verdi; Güven bu raporda, Yahya Demirel'in işlemlerinde bir "usulsüzlük" bulmadkjını bildirdi. Yahya Demirel'in avukatı da 15.9.1975 günü gazetemiz aleyhine davalar açtı. Sonra ne oldu? Sonra, "mobilya yolsuzluğu" bütün belgeleri ile ortaya döküldü. Yahya Demirel tutuklandı; duruşmalar sırasında salıverildi; bu arada askerlik görevıni yaptı ve bir gün Cih/egözü sınır kapısından yurtdışına kaçtı. Yurtdışındaki serüvenlerden sonra Dem/re/yenıden yurda döndü; dönünce hemen tutuklandı. dava sonunda23 yıl ağır hapse mahkum oldu; bu arada, özal hükümetince çıkarılan bir kararname ile eylemleri suç olmaktan çıkarıldı Sonradan Maliye Teftiş Kurulu Başkanhğı'na getirilen müfettiş Orhan Güven'e eğer o günlerde konuyu araştırması için yeterli zaman tanınmış olsaydı, Güven, Demiren aklayan raporu düzenleyip bakana verir miydi? Dışişleri Bakanlığı'nda kurulan komisyon çalışmalanna henüz başlamıştır. Yine hiç şuphe yok, kurul, büyük bir özveri ve titizlikle konuyu incelemektedir. Ancak bu gibi incelemelerde "zaman faktörü" önemli değil midir? Niçin bu konunun incelenmesi görevi, yurtdışına atanan iki buyükelçiye verildi? Bu iki sayın büyükelçi, siyasal sonuçları da olacak böyle bir konuyu giderayak nasıl araştıracaklar? sen ağlam şsan ardnrdan çefcıp de olke yuVu butaan kaldınp ındırmşsen ve onurlu sevdayla öfteyte otutup yef ne her bnnı çczme>e t>rer u r a sc /suzlukla aramızdakı çedşlalen g ışmemışsen bır yd sefi tanımamkı sen nıye âğlaran' sen knnsın'' ben tanımamkı sem a/ıam / sevdığım bılmıvorsan neyeyarar" Erdemir'de (Bajtarafı 1. Sayfada) masaya oturacaklan bıldirildi. Resmi arabulucunun girişimlerinin sonuçsuz kalmasından sonra alınan grev kararının ardmdan bağıtlanan toplu sözleşmeye ilişkin bir açıklama yapan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa özbek, "iki yıl için Erdemir işçisinin çıplak ücretine alınan zam, yüzde 205'tir. Bu oranda bir acret zammı hiçbir sözleşme ile saglanmış değildir. Bu işyerinde ortalaraa 73 bin lira olan net aylık, bugiin net 217 bin 289 lira olmuştur" diye konuştu. Mustafa özbek, toplusözleşmede, işverenin "başlangıçta kesinkes karşı durduğu", başta disiplin kurulu olmak üzere çeşitli konularda da yeni haklar sağlandığıru belirtti. Özbek, "Sözleşme ile Yöksek Hakem Kurulu'nun daha önce getirdiği pek çok kısıtlaraaya son verildi" diye konuştu. ö z bek'in açıklamasına göre Erdemir'de C kadrosunda geçici işçi edecek" dediler. Havadaki dramın nasıl sonuçlanacağı heyecanla beklenirken, Güney Kıbrıs'ta Larnaka Havaalanı 1 nın izin vermesi üzerine, uçak dün gece TSİ 21.15'te Larnaka'ya indi. AA ve AP'nin haberlerine göre yolcu uçağını, yakıtının bitmesine ramak kala Larnaka Havaalam'na indiren hava korsanlannın, uçağa yakıt ikmali yapılması yolundaki istekleri Rum yetkililerce kabul edildi. Rum radyosu ise dün gece 24.00 haberlerinde bu iddiayı reddetti. AP ve Reuter'ın kaynaklanna dayandırdığı habere göre, Rum yetkililer, hava korsanlanna, uçak için sadece on bin galon yakıt verebileceklerini, Paskalya tatili dolayısıyla daha fazla yakıt sağlamalannın mümkün olmadığını ilettiler. Rum yetkililer ile hava korsanlannın bu konuda anlaşmaya vardıklan bildirildi. mşr statüsünde çalışan 500 işçi, toplusözleşme ile B kadrosuna alındı. ö z b e k , Erdemir'de 1 Eylül 1988'den itibaren iki yıl için imzalanacak yeni toplusözleşme için MESS'le 4 ay sonra yeniden görüşmelere başlayacaklannı bildirdi. Erdemir işçilerinin, şu anda, ücret zammı ve diğer haklardan oluşan 20'şer aylık alacaklan bulunduğunu belirten özbek, 1.5 ile 2 milyon lira arasında değişen bu alacaklann 45 gün içinde ödeneceğini açıkladı. Mustafa Özbek, sözleşmenin önemli ve yeni maddelerinden birinin de Erdemir hisselerinin satışında işçilere öncelik tanınması olduğunu bildirdi. ^Toplusözleşme ile Erdemir işçilerine ücret zamlan yanında sosyal yardımlarda da yüzde yuzleri aşan oranlarda artışlar sağlandı. Ikramiye yılda 112 günlük ücret tutan olarak belirlendi. Kademe ilerlemesi yapılarak işçilere yüzde 11 oranında zam sağlandı. Yakacak yaıdımı 2 ton taşkömürü olarak belirlendi. İzin parası brüt 50 bin, bayram harçlığı yılda iki kez 50 bin, çocuk yardımı ayda 500, yemek yardımı 500 lira ve gece zammı yüzde 15 ve yüzde 10 olarak saptandı. Tanmın (Baştarafı 1. Sayfada) ha şimdiden ilan edilen taban fiyatlan erittiğini belirten çiftçi temsilcileri hükümetin taban fıyatlarını yüzde 70 enflasyona göre yeniden belirlemesini istiyorlar. Ziraat Bankan'nın tanma yönelik yeni kredi açmaması ve mevcut kredi stokunu genişletmemesini eleştiren çiftçi tetnsilcileri bir yandan da temel tarımsal girdilere yapılan sürekli zamlann durdurulmasını istiyorlar. Tarla ekiminin tamamlandığı şu günlerde çiftçinin en büyük sorununu bahar gübresi ile zirai ilaçlara ödeyeceği para oluşturuyor. Gübre ve ilaç fiyatlannın çok pahalı olmasından yakınan çiftçiler, vadesi gelen borçlarını ödeyebilmek için traktör sattıklarını öne sürüyorlar ve bahar gübresi ile ilaçlamanın yetersiz kalması durumunda üretimin gerileyeceğini savunuyorlar. Merkezi Ankara'da bulunan Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Ibrahim Yetkin, TZOB'nin uygulanan politikalan protestoya yönelik eylem yapmamasını eleştirerek "Çiftçinin eylerae geçme zamanı gelmiş ve geçmektedir" görüşünu savundu. Yetkin, hükümete bir süre önce tanm kesiminin acil sorunlannın çözümü için bir öneri paketi sunduklanru açıkladı. öneri paketinde öncelikle gübre ve zirai ilaç fiyatlarında uygulanan zamlann durdurulmasını, yüzde 40'lara yükseltilen tanrasal kredi faizlerinin düşürülmesini, halen bekletilen ürün bedellerinin üreticilere ödenmesini, 1988 için ilan edilen taban fiyatlann iptal edilerek yeniden açıklanmasını, süt ve yemde verilrneyen vergi iadelerinin ödenmesini, küçük üreticinin 150 milyar lira tutan faiz borçlarmın affedilmesini istediklerini bildirdi. Adana Osmaniye'den Ahmet Birgül'ün verdiği haberde, Ziraat Bankasf ndan kredi alamayan bir grup üreticinin traktör ve tarlalarını satrna kararı aldigını ve üreticlerin, "Banka bizden kefil istiyor. Kimse bize kefil olmuyor. ttibanmızı da kaybetiik" dediklerini bildirdi. BEYRUT'TA Beyrut Havaalanı yetkilileri. Kuveyt uçağının pılotunun tüm ricalarına rağmen ınış izni vermeyince Boemg747 kent üzerinde bır süre tur attı. Bir süre sonra Sayın Orhan Güven, Maliye Teftiş Kurulu Başkanlığı'na getirildi! Yetti artık! Zamlara, pahalılığa karşı ve Demokrasi için SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL ÇALKANLARI^ "Almanya'ya geldim" 1963'te bir kamu kunılnşanda 3 ay SSK sigortalısı olarak caltştım. Yıiksek öğretmen okulu mezunu olup 19671973 yıllan arasında, 5 yıl 3 ay meslek lisesi ögretmenligi yaptıtn. 1973'te Alraanya'^ geldim ve şu ana kadar araiıksız çalışmaktayım. 19731982 arasındaki 9 yü 8 aylık süreyi Emeldi Sandıgı'na borçlandım ve borcumu da ödedim. 19831987 arasını borçlanmak için Emekli Sandığı'na başvurdum. henüz borçlanma gelmedi. Öğrenmek istediğim: 1) SSK'ca aranan 25 yıllık sigortalılıksüresini 17 Temmuz 1988'de doldurmuş olacağım. Bu süre içinde hizmetim yaklaşık 21 yıl oluyor. SSK'dan emekli olabilir miyim ve etime ne kadar emekli maaşı geçer? 2) 1.1.198331.12.1987 tarihleri arasını Emekli Sandığı'na ödediğim takdirde, geriye kalan 1.1.198817.7.1988 tarihleri arasını da SSK borçlanma kabul edip beni emekli yapabilir mi? Yoksa 1.1.198317.7.1988 tarihleri arasının tamamını SSK'ya mı borçlanayım? Bu kurum emekli maaşı nı hesaplarken son 5 yıla mı bakıyor? SKrALMANYA YANFK Yurtdışında geçen sürelerin borçlanılması koşullanm düzenleyen 3201 sayılı yasa uyannca borçlanmak için yurda "kesin dönüş" tarihinden itibaren Türkiye'de; "a) Herhangi bir sosyal güvenlik kunıloşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Knnımuna" iki yıl içinde başvuracaklardır. Kesin dönuşü izleyen iki yıl içinde ve SSK dışında bir başka işte çalışıyor durumda olmamak koşulu ile başvurular SSK'ya yapılacaktır. Sosyal Sigortalar Yasası uyarınca 25 yıllık sigortalılık süresi içinde en az 5.000 gün Malullük, Yaşlıhk ve Ölüm Sigortaları primi ödemiş bulunanlara SSK'ca Vo 60 orandan yaşhlık aybğı bağlanmaktadır. 25 yıl içinde 21 "yıl (7.560 gün) prim ödeyen sigortalılara ise % 70 orandan yaşhlık aylığı hesaplanır. Bu orana ve 84 katsayıya göre size bağlanacak yaşlıhk aylığı ise sosyal yardım zammı ile birlikte 213.340 TL. dolayındadır. 2 3201 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 22 Mayıs 1985'ten sonra yurtdışında bulunanların "yurtdışında iken müracaatla, müracaat tarihine kadar geçen hizmetlerinin borçlanmalan mümkün olmayıp, ancak yuridışından dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna başvuruda bıdunarak diledikleri kadar hizmetlerini borçlanabilirler." Bu nedenle borçlanma başvurusu kesin dönüşten sonra yapüacaktır. SSK'ca bağlanan yaşlıhk aylıkları, son 5 yılın prime esas ucretler ortalamasına göre hesaplanmaktadır. SORU: SHP MİTİNGİNDE BULUŞALIML. Genel Başkan Erdal İNÖNÜ'nün katılımıyla.. 9 Nisan, Cumartesi Saat 13.00'de Şişli/Abidei Hürriyet Tepesi SHP İstanbul İl Örgütü Fikret DRANAS Arkadaşları adına Ferruh YILMAZ Suçlu olan çocuklarımız değil 12 Eylül hukukudur T.C. BAŞBAKANLIK HÂZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI İSTANBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON ÎHRACATÇI BİRLİKLERİ ÜYELERİNE DAVET Birliğimiz yeni hizmet binasının açıhşı, PANEL CEZAEVLERİ YARGI Dia gösterisiyle birlikte konuşmacılar: Ist. S H P Milletvekili, Mustafa Özer (PKK Avukatı, D.Bakır) Mustafa Eryüksel (TAYAD Başkanı) Ali Taygun (Banş Derneği davası sanığı) Zeynel Polat (ölüm orucu direnişçisi) Yer: Melodi SinemasıEtiler kavşağı. 10 Nisan 1988, saat 13.3018.00 VE TürkIş ETUC üyesi BRÜKSEI (AA) DİSK'in üyesi bulunduğu Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) üyeliğine Türklş'in kabulu, Bruksel'de sona eren icra komitesi toplantısında alınan kararla kesinleşti. Konfederasyon. yayımladığı bildiri ile Türk hükümetinden bir dizi talepte bulundu. "ETUC İcra Komitesi 78 nisan tarihlerinde yaptıgı toplantıda Türkİş'in üyeiik başvurusunu kabul etmişür" denilen bildiride, komitenin, Türkiye'de sendikal haklar ve diğer temel ozgürlükler üzerindeki kısıtlamalardan endişe duyduğu ve demokratik haklarfn serbestçe kullanılması sağlanmadığı sürece Türkiye'nin AT üyeliğine kabulüne karşı olduğu da açıklandı. ' Başbakanımız Sayın Ö TURGUT ÖZAL tarafmdan 11.4.1988 Pazartesi günü saat 16.30'da gerçekleştirilecektir. Sayın üyelerimizin teşrifleri rica olunur. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İbracatçılan Birliği Yönetim Kurulu tstanbul Tekstil ve Hammaddeleri thracatçılan Birliği Yönetim Kurulu, Tuncer Öğttn, Genel Sekreter TÜRKİYE SPOR YAZARLARI VE SPOR KULÜBÜ DERNEGt ÜYELERİNE DUYURU Olağan Genel Kurulu oluşturacak delegderin tespiti için yapılacak delege seçimine Ankara, Izmir ve Adana şubelerimize kayıtlı bulunanların dısındaki tüm üyelerimiz iştirak edecektir. Üyelerimizin 16 Nisan 1988 günü saat 11.00'de Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Salonu Basın Sarayı Kat: 2 Cağaloğlu adresinde hazır bulunmalan gerekmektedir. Bu toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 21 Nisan 1988 tarihinde aynı yer ve saat 14.00'te yapılacak ve çoğunluk aranmayacaktır. Ana tüzüğümüzUn 12. maddesi hükmü gereği üyelerimize ilanen duyurulur. GÜNDEM: 1 Açıhş 2 Başkan ve 4 kişilik oy sayımı kurulu seçimi 3 Delege seçimi TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEÖt VE SPOR KULÜBÜ GENEL MERKEZİ YÖNETtM KURULU 1MAD Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği SATILIK LÜKS DAİRE Sahibinden yenı, net 130 m2 Göztepe, Kayışdağı Yeniyol Sokak'ta Teh 356 73 53 ADRES: Maya Sk. Maya Han No: 10 Gayrettepe/İstanbul