25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
x CUMHURİYET/6 HABERLER 19 NİSAN 1981 ASALA kampları Jose Antonio Gurriaran, Madrid sokaklarında ASALA 'nın yerleştirdiği bir bomba nedeniyle yaralamnca Ermeni terörü meselesini merak etti. Uzun uzun araştırdı, sonunda kendisini yaralayan Ermeni teröristlerle görüştü. 23 kasımda Jose Antonio Fran4 sız hükümeti ve ASALA arasındaŞEBNEM ATIYAS NEW YORK Madrid'de soğuk, parlak bir arahk akşamı. Jose Antonio Gurriaran, Woodv AJlen'ın "Stardust Memories" filmini görmek için biJeı kuyruğunda bekliyordu. Pueblo Gazetesi'nin 40 yaşlarındaki çocuk yüzJü editörü bir yandan da karısı ile buluşacaklan köşeyi gözlüyordu. Tam bu sırada, arkasındaki TWA ofisinin camları bir anda büyiik bir güriiltüyle parça parça oldu. Sağa sola sıçrayan şarapnel parçalan ve camlar sokağı kan revan içinde bırakGurriaran, Madrid'in çok iyi tan/nan gazeteciierinden. Şu sıralarda Ispanyol televizyonu için çalışan Gurriaran özellikle Salvador Allende'nin yükselişi ve düşüşü üzerine yazdığı kitapla, Felipe Gonzales'in sosyalist kabinesinde yüksek konsül sıfatı kazandı. Orta ve Latin Amerika'da muhabirlik yaptıgı sıralarda Allende'nin yakın arkadaşı oldu. Pasifist olarak tanınan Jose Antonio, Gandi ve Martin Luther Kjng hakkında kitaplar yazdı. Erraenilerle, yaralanıncaya değin hiçbir bağlantısı olmadı. Hatta "Erraeni" kelimesini hayatında birkaç kez işitti. Jose Antonio'yu yaraJayan 29 Arahk 1980'deki bombalamayı "Ermenistan'ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu" (ASALA) olarak bilinen örgüt üstlendi. Jose Antonio'nun bacağı yedi kez ameliyat edilerek kurtarılabildi, ama yine de soi bacağı sağ bacağından yaklaşık 10 cm. kısa. .. Jose Antonio'nun sakat kalmasma neden olan olay Cenevre'de yakalanan iki Ermeni ile ilgiliydi. 25 yaşmdaki Ermeni terörist ve arkadaşı Kaliforniyalı kolej öğrencisi 23 yaşındaki "Suzy" Jsviçre Türk Konsolosuna saldırı hazırlıgı yaparken bulundukları otel odasında bombanın patlamasıyla yakalanmışlardı. lsviçre polisince tutuklanan iki arkadaşlarının serbest bırakılması için ASALA bombalama kampanyasına başladı. Londra, Paris, Marsilya, Cenevre, Zürih, Lizbon, New York, Milano, Strasbourg ve Madrid'de çeşitli yerler bombalandı. Bu saldırıları gerçekleştiren Ermeniler emirleri doğrudan Agop Agopyan'dan aldılar. Gurriaran, Agopyan'ın "kalabalık bir cadde bulun ve öldürebildiğiniz kadar öldüriin" dediğini belirtiyor. Bu bilgileri elde etmesine yol açan araştırmasına Jose Antonio hastaneden çıkar çıkmaz başladı. Eşi Mary Carmen'in "Katillere seni öldürmek için bir fırsal daha veriyorsun" itirazlarına rağmen Jose Antonio kafasındaki sorulan cevaplandırıncaya değin bu işin peşini bırakmayacağını söyledi ve Mary Carmen'e sorufan cevaplandığında bir daha bu işle uğraşmayacağına söz verdi. Sonra ASALA ile bağlantı kurmak için Isviçrede hapiste olan "Suzy"ye yazmakla işe başladı. Bir sonuç alamadı. Madrid'deki FKÖ ofisi yoluyla yaptığı girişimler sonuç vermedi. Hapistaki BASK militanlan onunla koıiuşmayı reddettiler. Son bir ümitle Jose Antonio ve Mary Carmen gazetelerden adlarını duyduklan Ermeni aktivistleri ile görüşmek üzere bir hafta sonu Paris'e gittiler. 22 Kasım 1981'de 21.30'da uçaklan Orly'ye indiğinde havaalanj Fransız antiterör timlerince kuşatılmıştı. Güvenlik tedbirlerinin nedeni ASALA'nın, Rue Copernic Sinagoğunun bombalanmasından sonra tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasına yönelik tehditleriydi. ki anlaşmayı sağlayan ve ASALA üyelerinin mahkemelerinde avukatlığını yapan Patrick Deveciyan ile buluştu. Dcveciyan, Jose Antonio'ya buluşmalannda, "Sana bunlan söylemek son derece acımasız gelebilir, ama biz Ermeniler seni bulduğumuz için çok şanslıyız. Terorizm görevini yapıyor ve sen bunun bir kanıtısın. Günün birindc bizim hakkımızda bir kitap yazacaksın. Bu bomba olmasaydı bu kitap biç yszılmajacakd" şeklınde konuştu. Deveciyan gazeteci için yapabileceği fazla bir şey olmadığını söyleyerek aynldı. Ancak ertesi sabah beklenmedik bir telefon Jose Antonio'ya 14.30*da ASALA'yı temsil eden Ermeni Bağımsızhk Cephesi adh yasal partinin lideri Ara Toranyan ile bulusmak üzere Montparnasse Mezarlığı'nın kapısında beklemesini bildirdi. Jose Antonio soğuk ve yağmurlu havada buluşma yerine gitti. Kısa bir süre sonra son model bir Renault mezarlığın kapısında durdu. Jose Antonio arka koltuğuna oturdu. Yarırn saatlik bir seyahatten sonra kuzey Pariste bir yerde duvarlarında "ASALA'yı destekliyonız, kahramanlara özgiiriük" pankartlarının bulunduğu bir odada yalnız bekliyordu. Arabayı kullanan şahıs elinde bir sepet mandalina ile kapıda belirdi. Jose Antonio sabırsızca Toranyan'm nerde kaldığmı sordu ve "Ben Ara Toranyan'ım"cevabını aldı. "Ben bir İspanyol gazetecisiyim. Bu saldınnın neden kurbanı olduğumu öğrenmek isthonım. Bacaklarıma bak. Bunun niye olduğunu bilme bakkına sahibim." Jose Antonio'nun gösterdiği bacaklan ve cesareti Ara Toranyan'ı şaşırttı. Toranyan once ne yapacağına karar veremedi. Bir gazeteciyi ASALAnın Beyrut'taki kamplarına götürmek fikrini düşündü. Jose. Antonio'nun Türk, CIA ya da tsrail ajanlarınca takip edildiği ihtimalini düşündü. Jose Antonio ısrar etti. Sonunda Toranyan Lübnan'a gidip bağlantı kurması için yardımcı olacağına söz verdi. Jose Antonio ve Mary Carmen tekrar beklemek üzere Madrid'e döndüler. Toranyan birkaç hafta sonra Kıbns pasaportu ile Batı Avrupa'da seyahat etmekte olan Agop Agopyan ile buluştu. Agopyan'a ASALA saldırılannın kurbanjarından birine terorizmin neden gerekli olduğunu anlatmanın ve bunu bir halkia ilişkiler meselesi haline getirmenin ilginç olacağını anlatlı. Agopyan kabul etti. Yaklaşık iki ay sonra 14 şubatta telefon çaldı ve son derece iyi fspanyolca konuşan bir ses Jose Antonio'ya Lübnan'a gitmek üzere pasaponunu hazırlamasını, Be>rut'a gidiş dönüş açık bir bilet almasını söyledi. 27 şubatta aynı ses yine telefonla Jose Antonio'ya 1 martta Beyrut'a uçması emrini verdi. Jose Antonio kendisine verilen talimatlara uyarak >anında Arjantinli ünlü fotoğrafçı Carlos Bosch ile birlikte Beyrut'a gitti ve belirtilen otele yerlcşti. Jose Antonio ve Carlos Bosch beş gün otel odasından sokakları seyrettiler. Beşinci günün sonunda ASALA'dan gelen telefonda Güney Lübnan'a gitmelerim'n mümkün olmadığı, çok tehlikeli olduğu bildirildi. Jose Antonio Madrid'i bombalayan teröristlerle karşılaştınlmadığı sürece Lübnan'ı terk etmeyeceğini bildirdi. Böylece bir beş gün daha geçti. 10 mart günü iki gazeteci gözleri bağlı halde Beyrut'a iki saat mesafedeki ASALA eğitim kampına götürüldüler. Dağlık doğu Sayda bölgesinde üç katlı binanın önüne vardıklannda gece bastırmaktaydı. Kapıda bekleyenler tepesi sivri kukuletalarla yüzleri saklı, tepeden tspanyol gazeteci anlatıyor tırnağa silahh idiler. Lider olduğunu belirten biri yanlarına yaklaştı ve Beyrut'un hata yaptığını, aradıklarının burada olmadığını, sabah geri gönderileceklerini bildirdi. Aldatıldığı hissine kapılan Jose Antonio kapıdakilerle tartışmaya başladı. Hiçbir sonuç alamadı. Biraz sonra ikinci katta küçük bir odaya götüriildüler. Üzerlerine ince bir battaniye verildi ve uyumaları istendi. Odada birkaç kişi aynı tür başlıklarla silahları basuçlarında uyumaktaydı. Yerde duran teypte bir Brahms ninnisi çalıyordu. Gece boyunca ne Jose ne da Carlos gözlerini bile kırpmadılar. Nöbette gelip geçen jipleri dinlediler. Sabaha karşı tuvalete gittiği sırada silahh biri Jose Antonio'yu takip etti. Kapıyı kapattı ve Jose Antonio'yu arkasından yakalayarak şunları söyledi: "Adım Aram. buraya seni sevrctmeye gelmedim, sjina soyleyecekJerim var. Madrid'i bombala^n gruptanım. Diğer ikLsi dışarda. Seninle konuşmamamız istendi. Ancak konuşmalıyu. Biitiin gece uyuyamadım. Senin geldiğini haber aJdığımdan beri son derece huzursuzum." Aram 19 yaşında bir Arjantinli idi. Kampa gelmeden önce tıp ö | renciligi yapmaktaydı. Jose Antonio ve Carlos Bosch'u dışarı çıkardı ve evin uzağında çahlıklar arkasında bekleyen diğer ikisinin yanına götiirdü. Biri kadın diğeri erkek iki kişi başlıklanyla bekliyordu. Jose Antonio teröristlere parçalanmış bacaklarını gösterdi. Kendilerini suçlu hissetmelerini istedi. Üçü de bunun devrim olduğunu, savaş olduğunu Türklerin suçlanması gerektiğini söylediler. Kadın olanı bir İspanyol gazeteciye olanların onu ilgilendirmediğini belirtti. "Her gün Amerikan silahlanyla bir siirii Liibnanlı öldiiriiliiyor. Kirasenin onlara acıdıgı yok" dedi. Carlos Bosch bir silah bulup o anda karşısında duygusuzca, hiçbir tepki göstermeden duran üç teröristi öldürmek istedi. Üçü de ayrı ayrı yıllardır görmedikleri ailelerini, arkadaşlarını, hiçbir zaman görmedikleri Ermenistan dedikleri topraklara olan hasretlerini anlattılar. Jose Antonio daha sonra onlar hakkında şunları yazdı: "Tümiiyle bir sefalet içindeydiler. Bir şiddet çemberine sıkışmış, toplumdan tümiiyle kopmuşlardı. Onlara acımamak elde değildi. Aynca kahramanca bir yanlan vardı. İdeallerine kendilerini adamışlsrdı. her şeyden fedakârlık etmekteydiler." Öğleden sonra iki gazeteci Beyrut'a geri dönecekleri sırada dışan çıkan külahlı, tepeden tırnağa silahh teröristlerle resimler çektirdiler. Jose Antonio herkese yanında getirdiği Gandi ve Martin Luther King kitaplannı imzalayarak hediye etti. Jose Antonio teröristleri yanaklarından öptü ve vedalaştı. Maskelerini çıkarmalarını, yüzlerini görmek istediğini söyledi. Ancak teröristler bu isteği reddettiler. "Kadın olanı ileri geri hareket ediyor, <>ağı solu lekmdejip, beni yargılamaya geldin, daha fazla dayanama\^cağım diye bağırıyordu. Aram elimi sıkıca tutlu ve sonra üçü aynldılar." Jose Antonio kansının terorizme alet olduğu şeklindeki itirazlarına rağmen Los Angeles'ta Glendale Üniversitesi'nde konuşmalar yapması için yapılan çağrılara olumlu cevap verdi. Yaptığı konuşmalarda araştırmalannın Ermeni tezleri konusunda kendisini ikna ettiğini, ancak terorizmin hiçbir amacı haklı çıkaramayacağım anlattı. Hollywood'da 1982 ekiminde kendisinin yaralanmasına neden olan bombalı saldınnın serbest bıraktırmayı hedeflediği "Saty" ile karşılaştı. Suzy 11 ay Isvjçre'de hapis yattıktan sonra Kaliforniya'ya dönmüştü. Jose Antonio Ermeni terör kamplarındaki macerasını önce "In(erview" adlı bir tspanyol dergisinde, daha sonra "La Bomba" adlı kitapta uzun uzun aktardı. Haftalık Village Voice Dergisi'nde Jose Antonio ile terorizm ve pasifizmi işleyen uzun bir görüşme yayımlandı 'Türkiye nükleer risk altında? Temsilciler Mecîisi'nde konuşan ABD Dışişleh Bakan Yardımcısı Rozanne Ridgeway, Türkiye'nin "cephe alanında ve büyük bir nü.deer risk altında" olduğunu belirtti. Türkiye'nin ihtiyaçlarının 5t50 milyon dolar askeri yardımla karşılanamayacağını vurguladı. da yaptığı konuşmada, "Tiirkiyei nin acil modernizasyon ihtiyacını WASHINGTOI\ ABD Tem artık karşılayamaz hale geldik" desilciler Mecîisi'nde bir konuşma di. yapan Oışişleri Bakan Yardımcısı Her iki yetkili de bu konuşmaRozanne Ridgeway, Türkiye'nin lannı Temsilciler Meclsi TahsisatNATO üyeliği dolayısıyla "biiyük lar Komitesi Dış Yardım Alt Kominükleer risk altında olduğunu" tesi'nin "Ü& Haklan" konulu otusöyledi ve ittifakı, başta Türkiye ol rumunda yaptı. mal iıwp njrn Güney kanadın Ridgeway, konuşmasında, NAyardımına çağırdı. TO'nun Güney kanat üyelerindeSavunma Bakan Yardımcısı ki ABD menfaatlerini anlattıktan John Woodworth da aynı oturum sonra, bütçe açığı gerekçe gösteri ABD Dışişleri'nden kesinüye tepki UFVK GÜLDEMİR lerek yapılan yardım kısıtlamalarının "Amerikan menfaatlerini teblikeye attığım" söyledi. Ridgeway, "Az verdiğimiz için daba fazJa degil, az verdiğimiz için daha az alacağız" diye konuştu. ABD'nin şu anda yaptığının, "hâlâ dcsteğe ibtiyacı olduğunu bile bile orlaga sırt çevirmek" olduğunu kaydeden Ridgeway, "Gerçi şimdi bu ülkeler politikalannı değiştirecek değil, ama ortaklık kalitesi, ilişkilerin derinliği doğal olarak etkilenecek" dedi. Ridgevvay, Türkiye'nin "cephe alanında" büyük nükleer risk altında bir ulke olduğunu kaydettikten sonra, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının, 1989'da verilmesi öngörülen 550 milyon dolar askeri yardımla karşılanamayacağını vurguladı. Bu rakamın Türk Silahh Kuvveüeri'nin NATO yükümlülüklerini yerine getirmesi için "mini mum rakam" olduğunu bildiren ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, 70 milyon dolar ekonomik yardımın ise, Türkiye'nin "ihracata döniik, özel sektör merkezli ekonomisini" desteklemek için gerekli olduğunu söyledi. ABD Savunma Bakan Yardımcısı VVoodvvorth ise, konuşmasında, NATO'nun 1983 Montebello kararlarının ongördüğü modernizasyonun takipçisi olacaklannı kaydetti ve "NATO'nun nükleer risfclerinin de eşit şekilde paylaşımını temin için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. NATO'nun esnek karşılık stratejisinin güçlendirilmesi için "havadan ve denizden ateşlenen Cruise fiizeleri potansiyelinin takipçisi ofacakJan m " kaydeden Woodworth, güvenlik yardımları konusunda da şöyle konuştu: "Son iki yılda NATO'nun Güoey kanat ülkelerine yaptığımız güvenlik yardımında meydana gelen kesintiler, geçmişte başlayan ve gelecekte yapjlması düşünülen bazı programlan ve ABD'nin üs haklannı tehdit etmektedir. Yapılacak daha fazla kesinti. NATO'nun Güney kanadının muharebe hazırlık durumunu etkiler." Yardımda yapılacak kesintilerin Türkiye'ye etkisinden "kaygı duyduklannı" kaydeden VVoodvvorth, "Geçen yıl, sürmekte olan modernizasvon programlarını zor finanse edebildik, artık bu yıl acil moderşizasyonu finanse edemeyeceğiz" diye konuştu. Woodworth, "Başbakan Özal'ın 1987'de üsler anlaşmasını imzalayarak Batı'ya olan taahhütlerine bağlılığını gösterdiği ni" belirttikten sonra Batı'yı Türkiye'nin yardımına çağırdı. Mottaki uyanlıyor Refah Partisi'nin Konya'da düzenlediği 'Filistin Halkı ile Dayanışma' mitingine katılan tran 'ın Ankara Büyükelçisi Mottaki, bugün Dışişleri Bakanlığına çağrılarak uyarılacak. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Refah Partisi tarafından Konya'da düzenlenen "Filistin Halkı ile Dayanışma" mitingine katılan İran'm Ankara Büyükelçisi Manucehr Mottaki Dışişleri Bakanlığına çağniarak bugün en üst düzeyde uyarılacak. Dışijleri Bakanı Mesut Yılmaz, bu sabah makamına "davet ettiği" tran Büyükelçisini diplomatik dille bu tür olaylannın tekrarlanmaması için dikkatlerini çekecek. Yılmaz, dün TBMM'de yaptığı konuşmada Mottaki'nin hareketinin "diplomatik teamüle aykın" olduğunu ve Viyana Sözleşmesi'ne ters düştüğünü söyleyerek ken jisinin uyarılacağını bıldırmişti. Mottaki, Refah Partisi tarafından geçen cuma günü düzenlenen ve ABD ile Sovyetler Birliği bayraklanmn da yakılarak dini içerikli sloganların atıldığı "Filistin Halkı ile Dayanışma" mitingine katılmıştı. lran Büyükelçisi, mitingde RP Genel Başkanı Erbakan'la birlikte "mücadele andı" içmişti. Mottaki, ayrıca mitinge katılanlarla birlikte sağ elini yumruk biçimde sıkıp, başparmağını dik tutarak havaya kaldırmıştı. Mitinge Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Ankara temsilciliğinden sadece orta düzeyde bir yetkili katılırken, lran Büyükelçisi'nin hazır bulunması dikkat çekmiş, Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde geniş tepkiye yol açmıştı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda dün yaptığı konuşmada Mottakin'in bu hareketinin "diplomatik leaıtıute" aykırı olduğunu açıkladı. Yılmaz, Büyükelçinin hareketinin ülkeler arasmdaki diplomatik ilişkileri düzenleyen 1963 tarihli Viyana Sözleşmesi'ne de ters duştüğünü belirterek, "gerekenin yapılacağım" bildirmişti. Sağlanan bilgiye göre, tran Büyükelçisi bizzat Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz tarafından kabul edilmek üzere dun akşam saat 18.00'de Dışişleri Bakanlığına davet edildi. Ancak Mottaki'nin şehir dışında olması nedeniyle davet bu sabaha ertelendi. Büyükelçinin en üst düzeyde uyarılacak olması dikkat çekerken, Dışişleri Bakanlığı çevreleri, söz konusu uyarının yazılı nota biçiminde değil, şifahi olacağını söylediler. Aynı cevaplar Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın büyük olasıhkla büyükelçiden, alışılagelmiş diplomatik kurallara ters düşen bu tur hareketleri takrarlamamasım isteyeceğini belirttiler. •• TBMM'de konuşan Yılmaz: Mottaki'nin hareketi diplomatik teamüle aykırı MOTTAKİ'NİN KATILOIĞI M İ T İ N G RP tarafından düzenlenen. İsrail ve ABD bayraklarının yakıldığı mitinge İran'ın Ankara Büyükelçisi Mottaki de kafilmıştı. ABD yardım listesi masada ABD Savunma Bakan Yardımcısı, Ronald Lehman, Genelkurmay Başkanlığı 'nda yapılan toplantıda, Türkiye'ye verilmesi kararlaştırılan ve Türk tarafının da istediği, kadro dışı bırakılan sistemlerle ilgilı listeyi Orgeneral Kaya Yazgan başkanlığındaki Türk heyetine verdi. su) SEİA ek mektubunun Türk tarafınca onaylanmasından sonra Türk ve ABD'li askeri yetkililer arasında ilk resmi toplantı yapıldı. Yüksek Düzeyli Ortak Savunma Grubu'nun toplantısından sonra ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ronald Lehman, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralnan tarafından kabul edildi. Geneikurmay Başkanlığı karargâhında dün yapılan Yüksek Düzeyli Ortak Savunma Grubu topANKARA (Cumhuriyet Bürolantıanda Türk tarafına Genelkurmay İkinci Başkam Orgeneral Kaya Yazgan ile Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı Koramiral Işık Biren başkanlık ettiler. ABD heyetine ise ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ronald Lehman başkanlık etti. Edinilen bilgilere göre, toplantıda özellikle Guney Kanat Yardım Yasası'ndan ABD'nin Türkiye'ye bu yıl yapacağı yardımlar, ABD Kongresi'nin bu yıl Türkiye'ye yapacagı askeri yardım ve Türkiye'deki müşterek tesislerin modernizasyonu gündeme geldi. Türk tarafı, ABD'den Güney Kanat Yardım Yasası'ndan kara, deniz ve hava kuvvetleri için istediği malzeme listesini daha önceden karşı tarafa iletmişti. ABD tarafı da envanterinden kadro dışı etmeyi kararlaştırdığı ve Türk tarafının da istediği bazı sistemleri içeren listeyi Türk tarafına iletti. Görüşmelerde aynca, ABD Kongresi'nden bu yıl Türkiye'ye yapacağı askeri yardım ve Türkiye'deki ABDTürk ortak tesislerinin modernizasyonu konuları gundeme geldi. Ayrıca Türk tarafı, Güney Kanat Yardım Yasası'ndan ABD'nin Türkiye'ye, vereceği F4 fanton uçaklarının ikinci partisinin ve bu uçaklann yer destek malzemelerinin ne zaman verileceğini sordu. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ronald Lehman akşam üzeri saat 17.45'te de Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından kabul edildi. Görüşme yaklaşık 45 dakika kadar sürdü. Görüşme sırasmda ABD Savunma Bakan Yardımcısı Lehman dün yapılan 9. Yüksek DuzeyliOrtak Savunma Grubu toplantısının verimli geçtiğini söyledi. Vuralhan da resmi görüşmelerde teknik konularda belirli bir mesafe katedilmiş olmasından memnuniyet duyduğunu söyledi. Vuralhan daha sonra Lehman'a Körfez konusundaki son gelişmelerden haberi olup olmadığını sordu. Lehman isegelişmeleri yakından izlediklerini bildirdi. TürkABD ortak savunma grubu toplantısı yapıldı Türkiye'nîn Kerkük'ti işgal planı BONN (Cumhuriyet) F.A1man "DerSpiegel" dergisi "Törkiye"nin Kerlıak > girme pfauılan" basiığıyla yayımladığı haberyorumda Başbâkan Turgut Özal'm, akıne demeçlerine karşm Türk ordusunda Musul ve Kerkuk'e girme eiılımi buJunduğunu ileri sürdü. OzaTuı Turk basınmda yayımlanan "Biz maceralarta ilgili degiüz" biçimindeki demeçleri strasında Irak sınınndaki TOrk birliklerinin takviye edildigini, bu birlıklerin atarma gecirijdi|ini aktararı dergi, Turkiye'nin, kuzey Irak cephesinin geleeeğindeıı endişeli olduğunu one sürdü. Söz konusu cephede lran ordusu ve Kört pejmergelerin bırlikıe çarpıjuklarını ve Kürılerin Türk sınırına 100 km kadar yaklaşfıklarmı vurguiayan "Der Spiegd"'in haber yorumunda şu görüşe yer veriidi: "'Kazej irafc'Uki ceplıt yıkılırsa tran, Musul ve kerkıik bolgesindeki kurtlere otonomi verebilir. Bu. gorünuşte bogımşız ama Tahran'ın konlroJonda bir Kürl detletinin çtkirdeğini oiuşlurabiUr. Söz konu«ı gelişme. Krrkük ve Mn.sul'a mudahate > anlılanmn •fadelerine göre, ' Tiırkive için felikel olur'. Çunkiı Kurllerin böyuk bölumıı Tnrkije'de ya^ıyor." PKK"nm Suri.ve'nin ve şimdilerde İran'm destefj ile Güneydoğu Anadoiu'da küitik bir savaş yürüıtuğu kaydediko haberyorumda söyie devam edildi: •'Türkiye'nin işgal pianlarıoda ekonomik {»ktörtet de rol o>no>or. Musul %e Kerkük'iın düşmesi Turkiyeyi nnemii bir gelir kspasından edttek. Türki>e iki bon hattının kirası olarak >ılda 300 milyon dolar kazmnyor." Uç kazada 17 öiü, 46 yaralı MENEMEN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1984/708 E. 1987/690 K. Davacılar AJi Ey!ü vs. vekilleri Av. Hasan Karagöl tarafından davalılar Mükâfat Ağar, Münevver Yıldınm vs. aleyhlerine açılan izaleyi şuyu davasınm mahkememizde yapılan açık duruşma ve incelemesi sonunda: Dava konusu Menemen Kâzımpaşa Mahallesi Orman mevkiinde bulunan 221 ada 9 parsel sayılı taşmmazın açık antırma suretiyle tİK.nun 123 ve takip eden maddeleri gereğince satılarak ortaklığın giderilmesine, satış bedelinin taraflar arasında hisseleri oranmda paylaştınlmasına, satiş bedeli üzerinden ^o 05 yargı harcının taraflardan payları oranında alınmasına, dava tarihi ve tarifeye göre 24.800. TL'den 49.600. lira avukatlık ücretinin taraflardan paylan oranında alınarak kendisini vekille temsil ettirenlere ödenmesine toplam: 37.221. lira mahkeme giderinin taraflardan paylan oranında alınarak davacılara ödenmesine dair 21.10.1987 tarihinde yargıtay yolu açık olarak karar verilmiş olup, işbu karar tüm aramalara rağmen bulunamayan davah Naci Acun'a tebligat yerine geçerli olmak üzere ve temyiz etmediği takdirde ilan tarihinden itibaren 8 gün sonra kesinleşmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olu Haber Merkezi Üç kentteki kazalarda 17 kişi oldu, 46 kişi de yaralandı, Uşak'ın Banaz ilçesindeki kazada Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başdenetçisi Veli Sözen olürken, 4 üye de yaralandı. Mehmet Özsüphan yönetimindeki 34 EKN 35 plakalı yolcu otobüsü Ankara'dan İzmir yönüne giderken saat 15.00 sıralarında Uşak'ın Banaz ilçesi yakınlannda yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda devrildi. Olayda otobüste bulunan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Başdenetçisi Veli Sözen (50) olay yerinde öldü, aynı kurul üyelerinden Emin Sönmez. Giiler Çelebi ve Sabahattin Doğru ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyesi Akif Dereboyu da çeşitli yerlerinden yaralandı. Kurul üyelerinin bir denetleme \e araştırma görevi nedeniyle Izmir'e gitmekte olduklan öğrenildi. Aylık bakım vapmak üzere Kavak ilçesine giden Oktay Çıldırlı yönetimindeki 55 .AZ 062 plakalı PTT Samsun Bolge Başmüdürlüğu'nün minibüsü, Çakallı mevkiinde Ankara'dan Samsun'a gelen Mithat Mertc yönetimindeki 1S AP 761 plakalı demir yüklü kamyonla çarpıştı. Kazada, kam\on sürücusü Mithat Merte, Hasan Geyik, Kadir Kıyak, Alaattin Yılmaz olay yerinde, servis araanın sürüdisü Oktay Çıldırlı ile Nurettin Öğiitçü \e Abmet Tiirker de kaldınldıkları hastanelerde öldüler. Kazada yaralanan Yüksel Ka>*a. Hasan Canbolal. İhsan l sla. Ramazan Coşkun. Relik Demir, Sami Agu. Mustafa Emlik ile Mustafa Erdoğan da Samsun SSK, Devlet ve Tıp Fakültesi Hastaneleri'nde tedavi alfına alındılar. Kavak ilçe merkezinde dün sabah saat 09.00 sıralarında meydana gelen öteki kazada ise İstanbul: dan Samsun'a gelen Mehmet Uygun yönetimindeki 34 AYZ 28 plakalı otobüs, tali yoldan ana yola giren 55 EZ 281 plakalı Bayram Kırh yönetimindeki minibüsle aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu çarpıştı. Bayram Kırh, Osman Yıldız. İsmail Yıldız \e Mustafa Yıldız olay yerinde öldü. Turgul Giiler ile Emine Giiler yaralandı. BalıkesirEdremit karayolunda iki kamyonun çarpışmasında Ali Yavuz, İbrahim Çulma, İbrahim Gürgün, Abmel Akbıyık ve kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Kaza dün sabaha karşı Edremit yönünden gelen Abraet Akbı>ık yönetimindeki 10 DN 645 plakalı kamyonun, yolların kaygan olması yüzünden Karayelik mevkiinde savrulması ve aynı anda karşı yonden gelen Ali Yavuz yönelimindeki 10 ME 128 plakalı kamyonla çarpışnıası soııucu meydana geldi. INANILMAZ FIRSAT Bilgisayar F3Yazıcısı ve Nh Programlan TURK ALMAN KULTOR ENOTITJSU Istanbul FİLM GÖSTERİLERİ Yen MSÜ Sinema TV Merkezi (KışlaonüBeşıktaş) f Oliyetti M24 Facit Yazıcı 8R0ŞÛR İSTEYIN Kürsıanmız Brıtısh Councd taraimdan onanmıştır. Ay •tatöîtfe, super COBRA VERDE (Yönetmen: Werner Herzog) 20 Nisan 1988 Çarçamba/Saat 16.30 ve 19.00 Daha önce ilan edildiği gibi Teutonia'da, video filmi olarak değil, Sinema TV Merkezi'nde 35 mm ium olarak gösterilecektir. • Cari Hesap • Stok • Sipariş • Senet/Çek • Fatura • İrsaliye • Bankalar, programları tursem İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMAMERKEZİ CumhunyetCad. 173/1BEImadağ 80230 Istanbul Hilton Otelı Karşısı ArelsFeıco uyes<dır BTA • 1 Yıl garanti •Ücretsiz eğitim TH<NO0*TA 153 29 77 • 155 44 55 • 150 87 47 MEIER (Yönetmen: Peter Timm) 21 Nisan 1988 Perşembe/Saat 16.00 ve 18.00 I Bugün tüm, hemen kuüarun 1727 yaşlarında bayanlar İngiltere'de çocuğa bak, İngilizce öğren. / 1585342 4 2136867 DER KLEINE STAATSANWALT (Yönetmen: Hark Bohm) 22 Nisan 1988 Cuma/Saat 16.00 ve 18.00 Tünı filınler Almanca. ginş 400 TL'dır. Tel (1)14839 77148 79431329684 T(x 27498 TUSM TR Fax 11)132 9729 İngiltere'de Ingilizce'yi ucuzöğrenme imkânını şirketimiz sağlar. Derın Limited 1 158 53 42 70 HP Johnson motorlu 470 Flatches nıarka teknemin 10106 no.lu plakası ve ruhsatı kayıptır. Kaydı .sılineccğinüen hükümsüzdür. CİHAN ANASAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle