24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1988 HABERLER • • CUMHURtYET/9 SSK'nın 4 bin doktor açığı var Bakan Aykut: Sorunu bu yıl sonuna kadar bir ölçüde mutlaka hafıfleteceğim SSK sağlık tesislerinde 61 bin 578 personelin çahşması gerekiyor. Oysa şu anda SSK hastanelerinde 26 bin 446 kadro bulunuyor. Mevcut kadroya rağmen fiilen çalışanların sayısı ise 22 bin 828'e düşüyor. Bu durumda var olan kadronun, var olması gereken kadroya göre eksiği de 38 bin 550 rakamına yükseliyor. IŞIK KANSU ANKARA SSK hastanelerinde yaklaşık 38 bin 550 sağhk personeli açığı bulunuyor. Yalnızca var olması gereken uzman doktor, doktor kadrosundaki açığın 4 bin rakamına ulaştığı belirlendi. Aynca bu hastaUnvanı Norm Kadro Mevcut Kadro Flll) Mevcut Çahtanm Kadronun Norm Fllli Norm Kadroya Çalifan Kadroya Gön GMra Bniğl Ektlğl 2491 877 461 286 2556 1993 26468 35132 2501 1616 691 387 4663 1555 11415 22828 • 3083 1112 604 319 3019 2448 27965 38550 düşuyor. Bu durumda var olan kadronun, var olması gereken kadroya göre eksiği 35 bin 132, fiili çahşanm, vaı olması gereken kadroya göre eksiği de 38 bin 550 rakamına yükseliyor. SSK hastanelerinde özel hastaneler kadro taslağı ve tababet uzmanlık tuzüğündeki kıstaslara göre toplam 8 bin 312 uzman doktor ve doktor çahşması gerekirken, şu andaki var olan kadro 4 bin 944, fiilen çalışan uzman doktor ve doktor sayısı da 4 bin 117*ye ancak ulaşıyor. Ayru kıstaslara göre de SSK hastanelerinde 7 bin 682 nemşire ve ebe çaiışması gerekirken, fiilen çalışan hemşire ve ebe 3 bin 19 eksiğiyle 4 bin 663 dolaylartnda bulunuyor. maktadır. Böyle olunca, SSK hastanelerinin bugiınku yukunde onemli bir artıs daha olacaklır. Benim çabam, yıl sonunda karşılaşılacak bu artışla ortaya çıkacak sorunlan hafifletmtktir. Gerek Sagtık Bakanhgı ile vapacagımız ortak çalısmalar, gerekse iç bünyedeki alınacak tedbirierve yeni yöntemlerle, yıl sonuna kadar, mutlaka bu sorunu öntmti ölçöde hafifleteceğim. Benim için işçilerin. insanlann saghğı, çok iji saghk hizmeti gormeleri, hastane kapılannda süriınmemcieri birinci derecede ödem taşımaktadır. Bizzat denefleyerek, konulan yerinde de tespit ederek çöziım yolian bulacajımıza inanıyonım." SSK'nın kendi iç bünyesinden kaynaklanmayan sıkıntılann da varhğına değinen Bakan Aykut şöyle konuştu: "Birinci sıkıntı: sagtık personeli, doktor, hemşire, laborant tayinlerini Saghk Bakanhgı yapıyor. Sağlık Bakanhgı bize ne kadar saghk personeli verirse, biz de ancak o kadar kullanabUiyornz. O da, bugiine kadar hep kendine daba fazla bu konoda avantaj kuUanmış. Bu avantajlardan yararlanamadıgı için çok önemli sağhk hizmellisi ve doktor açıgı içinde SSK hastaneleri. Ikinci husus da jıDar içinde sigortah sayısı, bakmakla vukumlu oldugn aile efradı, sigorta kapsamuun genişlemesi sebebi>le saghk hizmeti verilecek insan sa) ıst artmıs. Fakat bu artısa paralel oiarak SSK'daki saglıC kunıluşlan artmadıgı gibi, saghk personeli sayısı da anamanuş. Bunun sebebine gelince, bir ilavc pouktinik, bir dispanser açacaksınız, hastaneye ilave veya yeni bir hastane yapacaksınız. Bütün bu vatınmlann karannı DPT veriyor. Ayaklaı, eller baglı. Elleri Sağlık Bakanı baglamış, ayaklan da DPT baglamış. Bu kunıluş da saghk hizmeti verecek. Bu dunım, gerçeklen bir nandikap yaratmış. Bu konuda Sağhk Bakanhgı bana karşı çok anla>ışh da>ramyor. Şu anda 90 tane saghk personeli aldık. Ama 90, o kadar kuçük bir rat amdır ki. Bu personeli şimdi hasunelerimire dagıtıyoruz. Önumuzdeki gunlerde de bu sayılan arttınna konusunda Saghk Bakanı'nın vaadi oldu." tmren Aykut, SSK sağlık personelinin ücretlerinde de sıkıntılar bulunduğunu ifade ederek, "Doktorlann büyiık bir kısmı muayenehanelerinde çalısıyoriar. Boyle olunca, hastaneye ayırdıklan zaman az oluyor. Bu da hastanelerde hastalann yıgümasma sebebiyet verijor. Bu konuda da, Sağlık Bakanı ile muşterek çalışmabtnmız var. Eminim ki bir çozum getirecegiz. Bunun başka çaresi yok. Yani bu >ılı SSK'nın iyi bizmet vermesine hasrederek, yıl sonuna sigortalılanmın rahatlatan çözümlerle gelecegiz" dedi. Uzman Tabip Tabıp Eczacı Dış Tabıbı HemşireEbe Yardımcı Sağlık Personeli Dığer Personel Toplam 5584 2728 1295 706 7682 4203 39380 61578 3093 1851 834 420 5126 2210 12912 26446 GUNLERIN KOPUGU AHMETTAN >^ •• SHP'de sonuç: Kaymaklı ayva ürprizseverlik" Başbakan özal'ın niteliği sanılırdı. Ana nıuhalefet lideri tnönü ondan baskın çıktı. tnönü, belki de özalın yurtdışında olmasından yararlanrnak, hayatta bir kere, ağız tadıyla TRT'nin ve tüm gazetelerin "sünnanşeti" olmak istemişti. Çünkü partisinin de kendisinin de başka türlü sürman$et olacağı yoktu. lnönü'nün "toptan" ıstifa edip, bunu "Uksitle" geri alması 36 saat sürdü. Bu 36 saat Pembe KöşkSHP Genel MerkeziTBMM "ücgeni" içinde gelişti. Ancak son saatlerde bu Uçgene Esenboğa ve Milka Restorandiyeik: kenar daha eklendi ve dunım "yamuk"a dC>nU$tü. Bu "yamuk"ta rastlantısaJ olarak Cumhuriyet yazarları da yer aldı. Genel Yayın Müdürümüz Hasan Cemal, Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) 14 martta New York'Udüzenlediği bir konferansa hazırlanıyordu. Bu kuruluşun Yürütme Kurulu üyesi sıfatı ile katılma hazırlıkları yapmak uzere Ankara'ya gelmişti. Ancak Ankara Bürosu'na girdiğinde tnönünün istifası ve 13 Mart'taki "olağanüstü kunıluy" haberi ile kar$ılaşmıştı. Bu durumda Nefo York seyahatinin üzerine bir bardak su içmek gerekiyordu. Hasan Cemal de öyle yaptı. Konferansa katılamayacağıru IPI Merkezi'ne teleksle bildirdi. Daha sonra da, gazeteci sıfatı ile sade milletvekilliğinde karar kılmış tnönü'yü Milka Restoran'a yemeğe davet etti. Yanmda Ugur Mumcu ve Cüne>t Arcayürck de vardı. lnonü minik bir sürpriz daha yapıp, tstanbul'dan biraz önce gelen eşi Sevinç Hanım'ı da yemeğe getirmişti. Sevinç Hanım da gazetecilerden farksızdı. O da ne olup bittiğmi onlar kadar merak ediyordu. Yemekte rakı icildi. Hasan Cemal ınönü'ye istifasının geniş etkilerini belirtmek üzere, "Yatan Amerika seyahstindeıı söz etti" lnönü: Durun bakalım böyle umutsuz konuşmaym. Yani karannız değişebilir mi? lnönü gülerek: önümüzde uzun gece var. Beili olmaz. tlk sinyal böyle gelmişti. Ama lnönü'nün sinyallerini yorumlamak artık riskli idi. O sırada bir garson geldi. Siparişleri aldı. Ikinci bir garson Inönü'yü telefona çağırdı. Saat 21.30'du. lnönü rakı kadehini ve meze tabağını yarım bırakıp özür dileyip "Binu sonra dönerim" diyerek Pembe Köşk'e yollandı. lnönü'nün dana bifteği ızgarada pişerken, kendisi de Köşk'te parti meclisinin S temsilcisi ile görüşüyordu. Görüşme bitip döndüğünde Bakan ne diyor? Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanı fmren Aykut, SSK hastanelerinde sağlık hizmetlerinin arzu «tiği kalitede olmadığmı anlattı. Aykut, bu yılın sonunda 67 ilin tümünde BağKur'luiann da SSK hastanelerinden sağlık hizmeti almaya başlayacaklannı anımsatarak, Cumhuriyet'e konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: "BagKur saghk sgortas bu yıl sonanda bütün yurttı yaygınlaştınl Sosyal Sigortatar Kıırumu sağlık testslerinin, özel hastaneler. kadro taslağı ve tababet uzmanlık tüzujündekı kıstaslara göre belırlenen norm kadro sayısının. mevcut kadroya ve fiılı çalışan personele göre mukayesesmi gösterır tablo nelerdeki var olan kadrolar ile fıılen çalışanlar arasında da büyttk farklar olduğu anlaşıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı fmren Aykut, "Yıl sonuna kadar mutlaka bu sorunu ÖBCIDÜ ölçüde hafifletectgim" dedi. SSK istatistilderi göz önüne alınarak yapılan bir araştırma, özel hastaneler kadro taslağı ve tababet uzmarUk tüzuğundeki kıstaslar uyannca SSK sağlık tesislerinde 61 bin 578 personelin çalışması gerektiğini ortaya koyuyor. Oysa su anda SSK hastanelerinde 26 bin 446 kadro bulunuyor. Mevcut kadroya rağmen, fiilen çahşanlaruı sayısı ise 22 bin 828'e Prof. Göktürk toprağa verildi Ktilnır Strvisi 26 şubat cuma günü yitirdigimiz tstanbul Üniversitesı Edebiyat Fakültesi tngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilım Dah Başkam, yazar ve çevınnen Prof. Dr. Aksit Göktürk, dun tstanbul Üniversıtesi Rektörlük binasında duzenlenen tören ve Beyazıt Camisi'nde kılınan öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarh'gnda toprağa verildi. Göktürk için rektörlük binasında düzenlenen törende konuşan Prof. Tabsln Yöcd, "Bir bUim •danu otarak Akşit Göktürk, en zor koşullar içinde, henı de Jngiliz yaznu gjbi Idtlenin fazla Ugisini çekmeyen bir aianda, lutkusuna üstan yetenegini ekleyerek Babdaid geçerH örneUerinden hiçbir biçbade afagı kalmayan, >etkin ör•ekler verdi" dedi. Göktürk'ün bilimsel çalışmalannın ve çevirilerinm önemini vurgulayan Tahsin Yücel, sözlerini şöyle bitirdi: "Duşuncelerini gunHik daJfalanmalara göre degiştir•Igalaıınıala neyen, fnandıgını söylemektea çeı, inandıgını khuneyen aydın Aksit Göktürk e, hep açık sozlu, güler yüdü, sevecen, dost Akşit Gökturk'e geünce; Baki kalan bu kubbede boş bir ıstifa (Fotoflraf: FUza Ezer) biftek, masaya yeni gelmişti. lnönü, Hasan Cemal'e döndü: Sizin IPI toplantısı ve Amerika seyahati kartuluyor galiba. Bu sinyal tüm sinyalleri bastınruştı. Saat 23.30"a gelirken parti meclisinden haber ulaşmıştı: Tüm yetki genel başkanda. lnönü, Hasan Cemal'e eğilerek, "Siz* nayırh yolculnklar" dedi. Bu arada bir garson daha geldi. Tatlı ne arzu edersiniz? Siitlac, muhalleM, komposto, krem karantel, kadayıf, sekerpare, etma tatlısı, ayva... lnönü garsonun sözünü kesti: Bu kadar oiayın üzerine bir ayva tatlısı yiyelim bari... Kaymaklı olsun... Masadakiler, Sevinç Hanım hariç garsona döndüler: Bize de birer Une.. I Ünıversitesi'ndekı törende yazarımız Akbal, "Göktürk bilım adamı olmasının dışında usta bir deneme yazarıydı" dedi su 1988 Türkiyesi'nde, ono nereye koyacagu bilemiyonım." Törende tstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Sencer Tonguç ve istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bedfaı Akarsu da bir konuşma yaptı. Prof. Akarsu, Akşit Göktürk'ün bilimsel çahşmaiannın ve çevirilerinin önemini belirtü. Daha sonra konuşan gazetemiz yazarlarından OkUy Akbal, Goktürk'e kardeş kadar yakuı olduğunu belirterek "Aksit Göktürk, bUim adamı olmasının dışınUa çok usta bir dcoeıne jazamdı da. Çeviri yönıi çok önemlidir, ancak Gokturk'ün duyarlıhgı da edebiyat duyarhhgıdır. Anısuun öniinde saygıyla egüiyorum" dedi. Törende son olarak Akşit Göktürk'ün bir öğrencisi söz aldı ve şöyle dedi: "Sevgli hocam, gözierinizde gördüğum ışütı>ı omuzlanmda taşıyabüdigjm sürece sa>gıyla, umutla ve inaDçtataşıvacagım." 'Ünye Kantonu'nda bir karar E ski Yunan'da halkın bir aianda toplanıp ulke sorunlarını kortuşmaları ve kararlan oylamaları doğrudan demokrasinin en bilinen uygulaması idi. Doğrudan demokraksi günümuzde de Isviçre'nin bazı kantonlarında uygulanıyor. Geçenlerde bir doğrudan demokrasi uygulaması da Ordunun Ünye ilçesinde gerçekleşti. Ordu milletvekili, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükıii Y«fi»: halkı bir okul bahçesinde topladı. Ordu'da valilik yapmış iki kişiyi (Reşat Akkaya ve Necati Çetinkaya'yı) göklere çıkaran bir konuşma yaptı. Sonra halka döndü: Ne dersiniz, bu iki büyük insanın adını bu iki okula verelim mi? Ünye halkı fikirlerinin sorulması karşısında duygulanmıştı. Bakanı kıracak degillerdi ya?. Herkes bir ağızdan haykırdı: Olur... Akkaya 12 Eylül öncesinde "maskeli muhbir" kullanarak adını hem siyasi tarihe hem de MHP ve ülkücü kuruluşlarla ilgili dava iddianamelerine geçirtmiş, daha sonra da MÇP kurucusu olmuştu. Çetinkaya ise Ordu Valiliği sırasında "ANAP propagandist'i olarak hükümetin gözüne girmişti. En son kararname ile de Konya Valisi yapılmıştı. Yürur'ün halkı •'olur" diye bağırtması ile Ünye'de de "dofnıdan demokrasi" gerçekleşmiş, böylece demokrasi ile "dognıdan ilgisi olmayan" iki kişi Türk eğitim tarihine mal olmuştu. GURURLUYUZ... MUTLUYUZ... TEŞEKKÜR EDERİZ... Tercüman Mahallesi'ndeki 980 daireden hissemize düşen 760 daire ile 20 mağazanın tümü, çok kısa sürede sahiplerini bulmuştur. Sayın Halkımızın bu büyük teveccühüne teşekkür eder, burada mülk sahibi olanları kutlar, broşür için mektup gönderilmemesini rica ederiz. Bundan böyle de herkesi konut sahibi Yapabilmek ve yakın ilgilerinize mazhar olabilmek için var gücümüzle çalışacağımızı bildiririz. çok yakın bir gelecekte, sizlere büyük bir yerleşim merkezimizin daha müjdesini vereceğiz. Gene, isteyen herkesi inamlmaz kolaylıklarla mülk sahibi yapacağız. Bekleyiniz. Saygılarımızla... MtT MtT olayı uzadı da uzadı. Daha da uzayacaga benzer. Biz bu olaya uygun bir isim bulduk: Mitoloji!.. Unutulan ANAP Eskişehir milletvekili Erol Zry^nopu demiş ki: "VatamUstan «rgi de aluur, barç da!" Hatta haraç da!.. Yenldönem KASTEL İNSAAT "Sizler için çalışır." tstanbul Gazeteciler Cemiveti Genel Kurulu'nda başkan Nezih Demirkeot demiş ki: "Üzüfcrek söytemek zoniBdayun ki, bir tarttiente basma sal örtiJmcainâ Me» jtn dnsönce jeaMaı gfirtnv mektedİT." Demirkent'in yanbsı van Şimdi baana örtaimek istenen sal defil çarsaft.. Stnasi Nahıt Beske
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle