Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 17 MART 1988 Cuhruk, Anayasa Mahkemesi'nin TBMM'nin ne altında ne üstünde ve nedeyanında olduğunu söyledi: KİTLE KIRİMLAR! Herkes bizi hatalı görüyor HAVVA CAN ANKARA Anayasa Mahkemesi Başkam Mahmut Cuhruk, "Adli hatanın Aaayasa Mahkemesi'nde de zaman zaman yaptlmış olabttecegiııi" soyledı. * Cuhruk, mahkemenin "TBMM'nin ne altıada. ne üstünde ne de yanıiKİa oldugunu" bildirerek, "Anayasa Mahkemesi anayasa yargıs yapan bir kunımdar" dedi. Cuhruk, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi nasıl olursa olsun, "yargının istlkametiadea şasacagı kanısında olmadıgını" ifade etti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut Cuhruk, gazetecilerle yaptığı sohbette sorulan yanıtladı. Cuhruk'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: DYP Genel Başkanı Demirelle yaptıgınız görüşmede 'Hatalar olabiliyor' dediniz. Bu sozünüzle Anayasa Mahkemesi kararlannda hatalann olduğunu rau soylemek istiyorsunuz? CUHRUK Anayasa Mahkemesi'nin geçmiş kararlannda hatalar olabilir. Amacım odur. Mahkeme nasıl hata yapar, kararında hata yapaj. İnsan olduğumuz sürece Anayasa Mahkemesi kararlannda da olabiliı. Hatalı oyların eğilimi sonucu hatalı karar verilmiş olabilir. Siz hatalı karariann da verilebilecegiai mi vurgulamak istediniz? CUHRUK Kesınükle bunu düşünmedim, meseleye tarıhi perspektif içinden bakmak istedim. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun toplumda çok fazla arzu edildiği bir dönem oldu. 1961 Anayasası'nda bu müessese kuruldu. tlk gunler bir reaksiyon yoktu. Çok kısa bir süre sonra yine iktidarlar tarafından mahkemenin birtakım kararlan, eleştiri konusu yapılmaya başlandı. Anayasa Mahkemesi'nin luzumsuzluğunu iddia edenler oldu. 'ÇMt Meclis sistemi vardır, Anayasa Mahkemesi'ne ne gerek vardır?' diyenler oldu. 1982 Anayasası'nda tekrar yerini korumuş obnası, bu müessesenin artık bu toplumda benimsendiğinin delili olijyor. Ben bu noktayı vurgulamak istedim. Söderinizden Anayasa Mahkemesi'nin karariannın mutlak dognı olmadıgı gönişu çıkıyor. CUHRUK Adli hata her mahkemede yapılabildiği gibı, Anayasa Mahkemesi'nde de zaman zaman yapılmıs olabilir. Eleştiriler belki haklı olabilir, ama bunu demekle Anayasa Mahkemesi kararlannda genellikle hata yapıhyor şeklinde ifade etmek istemedim. Anayasa yargısının önemı giderek yaygınlaşıyor. Gittikçe artıyor. Anayasa hukuku giderek içtihadı hukuk nıtelığinı alıyor. Bu takdirde de son söz Anayasa Mahkemesi'nin olması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde alabildiğine dikkat edilmesi, en kıymetli kimselerin bu mahkemeye üye olmalarını sağlamak gerekir gibi üstü kapalı bir mesaj vermek istedim. Bu hata payi nedir? CUHRUK Ana>'asa Mahkemesı'oin kararlannda hata payı olabilir. Ama bunu kestirmek mümkün değil. Güçtür. Hiç kimse de buna oran veremez. Mümkün olduğu kadar hatadan kendimizi salim tutmaya çalışıyoruz. Ama yaptığımız şeyler de olabilir. Toplumun eleştirilerine meydan verebilecek kararlarımız var. Belki de eleştiriler haklı, biz haksızız. Biz inanarak aldığımız kararlara hatalı diyemeyiz. Ama herkes bizi hatalı olarak görüyor. Başbakan Turgut Özal'ın Anayasa Mahkemesi'ne iliskin gönısleri hakkında ne dijorsunuz? CUHRUK Bu konuda mütalaa yapmak istemiyorum. Anayasa Mahkemesi'nin yeri neresidir? CLHRUK Anayasa Mahkemesi ne Meclisın üstünde, ne yanında, ne de altındadır. Anayasa Mahkemesi anayasa yargısını yapan bir kunımdur. ANAP'ta Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölumunun TBMM, bir bölumunun huİAimet larafından seçilmesi yolunda gonisler var. Bu Vonuda ne dijorsunuz? CUHRUK Bu bir anayasal sor\n. Anayasa Mahkemesi üyelerinin br kısmımn hükumet, bir kısmımn daTBMM tarafından seçilmesi öngöulürse pekala olur. Birçok memlektte bunun ömeği vardır. Seçim bu yola da yapılsa, ben kesinlikle yargınıı istikâmetinden şaşacağı kanısındadeğilim!' 16 Mart olayı için panel tstanbul Haber Servisi Dünya Sineması'nda düzenlenen "Kitle Kınmları Zincirinin 16 Mart Halkası ve Demokrasi" adli panelde, 16 Mart olayı kmanarak, aradan uzun süre geçmesine karşın suçlularm yakalanamadığı belirtildi. 16 Mart 1978 yılı tstanbul Üniversitesi'nde meydana gelen olayı yaşayan kişilerden biri olan Avukat Nurten Çelik, o günleri yeniden anımsatırken, Avukat Turgut Kazan ise 12 Eylul'den önce birçok eylemin yapıldığını kaydederek, "Birçok olayda, aradan uzun zaman geçmesine karşın suçlular bir türlü yakalanamadı. Üstüne ustlük 16 Mart olayını kmayanlar cezalandmldı ve suçlanm çektiler" dedi. Cazeteci Şükran Ketenci de eski olaylardan örnekler verdiği konuşmasmda, 16 Mart'a iliskin suçlularm yakalanamadığını söyledi. 16 Mart olayını kmadıkları için mahkemede yargılandıklarım ve cezalanm çektiklerini belirten Mustafa Aktolgalı da o dönemde demokrasiden söz etmenin mümkün olamayacağına değindi. (Fotoğraf: Esat Pala) Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut Cuhruk, "Mümkün olduğu kadar hatadan kendimizi salim tutmaya çalışıyoruz. Ama yaptığımız şeyler de olabilir. Toplumun eleştihlerine meydan verebilecek kararlarımız var. Belki de eleştiriler haklı, biz haksızız. Biz inanarak aldığımız kararlara hatalı diyemeyiz. Ama herkes bizi hatalı olarak görüyor "dedi Kozakçıoğlu: PKK eylem yupmaktan korkar hale geldi DİYARBAKIR (ANKA) Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu bölge halkının güvenlik kuvvetlerine desteğinin arttığını ve bunun sonucu olarak terörle mücadelede üst üste başanlar elde edildiğini söyledi. Üst üste indirilen darbeler sonucu teröristlerin kaçar hale geldiğini, silah kullanmaktan korkar olmaya başladıklannı ifade eden Kozakçıoğlu, bölge halkının terörizmin kendisine acıdan baska bir şey getirmediğini anladığını, kendi yanında yer alan güvenlik kuvvetlerine desteğini arttırdığını söyledi. ANKA muhabiri, olağanüstü hal uygulaması ve terörle mücadelede alınan sonuçlarla ilgili Kozakçıoğlu'na çeşitli sorular yöneltti. Kozakçıoğlu'na sorulan sorular ve alınan yanıtlar şöyle: Son zamanlarda bir hayli aynhkçı militanı ölü ya da sag olarak de geçirdiniz. PKK'da bir çozulme mi var? Bölgede son 6 aydan beri yapılan sosyal ve ekonomik yatınmlar, bölge halkının devletin verdiğini, teröristin ise götürdüğünü anlamasına neden oldu. Halk, güvenlik kuvvetlerinin kendi yanında yer aldığım anladı. Halka güven geldi. Korucu sayısı arttı. Bölge halkının güvenlik kuvvetlerine olan desteği arttı.. Böylece terörle daha etkin mücadele verilmeye başlandı. Bölge halkı daha önce gövenlik kuvvetleri yerine lerörbtteri mi deslekliyordu? Bölge halkı eskiden de teröristin yanında değildi. Şimdi de olmamıştır. Değişen şey, halkın güvenlik kuvvetlerine desteğini arttırnuş olmasıdır. Zorla köy korucusu yapılıyor yakınmalan sürüyor ama.. Bu doğru değil. Bölgede köy korucusu sayısı 11 bine ulaşıyor. Birçok yerde başvunılan geri çeviriyoruz. Çünkü ihtiyaç fazlası talepler var. Köy korucusu sayısı hangi ilde daha fazla? En fazla köy korucusu Hakkâri'de. tl sıralamasında ikinci sırayı Siirt ahyor. Aynlıkçı militanlann eylem yapmalanm biraz da iklim koşullan engellemiyor mu? ' İklim koşulları iki taraf için de mevcut, güvenlik kuvvetleri 1.5 metre karda, ağır kış koşullannda, fedakârca arama ve operasyonlanm sürdürüyor. Terörist her yerde karşısında güvenlik kuvvetlerini buluyor. Terörist kaçar hale geldi. Silah kullanmaktan korkar oldu. Çünkü çok iyi biliyor ki, silah kullandı mı, kısa bir süre sonra güvenlik kuvvetleri tepesindedir. Hükümetle iliskueriniz nasıl, ihtiyaçlannız karşılanıyor mu, beklediginiz arac gereçler geldi mi? Hükümet, taleplerimizi karşılıyor. Araçgereç, karahava haberleşme olanaklanmız arttı. Sungurlu anlattı: M. Emîrfîn Korucıdar istifa firarında NUSAYBtN PKK'nın itk başarısız eyleminin gerçekleştiği Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Kuyular köyünün 9 korucusu istifa etti. Kaymakam izinden dönünceye kadar köyden kaçtığı bıldirilen 9 korucu, baskılardan kurtulmak için köyü terketmek zorunda kaldıklarını belirttiler. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun "Bazı yerlerde korucu olmak için vatandaşlar kuyruk oluşturuyor. O kadar başvuru var ki korucu yapmak için secim yapmak zorunda kalıyoruz" biçimindeki demecinden birkaç gün sonra istifa ettiklehni açıklayan Kuyular köyü korucuları Mustafa Sarı (MuhtarJ, Abdo Özluk, Halil Talayhan, Şerif Diindar, Bedri Sarı, Hasan Uçar, Hasan Üstimur, M. Nezir Şeker ve Hadi Efşin, zorla korucu yapıldıklarını öne surdüler. öltim sebebi nıide kanaması Adana CezaevFnde açlık grevi ADANA (Cumhuriyet Güney Illeri Burosu) E Tipi Cezaevi'ndeki 10 siyasi tutuklu ve hükümlünün 7 gün önce başlattığı açlık greviyle ilgili olarak cezaevi müdürü Isa Göktaş, "Siyasilerin isteklerinin bitmek bilmediğini" söyledi. Dün eylemcilerle görüşen Cumhuriyet Saycısı Ali Galip Dinçer'in "şekerli su verilmeyeceğini" yineleyerek açlık grevinden vazgeçmeleri uyarısmda bulunduğu öğrenildi. Eylem sırasında Cumhuriyet'in de aralarında bulunduğu bazı yayın organlarının cezaevine sokulmadığı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Adalet Bakanı CHUn Sungurhı Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Ceza ve Tutukevi'nde 19 Şubat 1988 günü açlık grevi sonucu ölen Mehmel Emin Yavnz'un ölüm nedeninin mide kanaması olduğunu açıkladı. Sungurlu, SHP'li Kamer Genç'in bu konudaki yazılı spru önergesini yanıtlarken, açlık grevine katılan tum tutuklulara eylemleri süresince direnislerinden vazgeçmeleri için gerek 7. Kolordu Komutanlığı gerekse cezaevi idaresi tarafından sürekli "ikaz ve telkinlerde" bulunulduğunu, üç öğün yemeğin sürekli koğuşlarına bırakıldığını bildirdi. Yemekleri almayıp şekerli su ve tuz isteyenlerin de bu isteklerinin yerine getirildiğini, askeri hastaneden dört uzman tabibin her gün direnişçilerin sağlık durumunu kontrol altında tuttuğunu anlatan Sungurlu, şöyle devam etti: "Tıim bu gayretlere rağmen 56 yıl öncesinden beri mide ülseri rahatsızlıgı bulunan tutuklu Mehmet Emin Yavuz açlık groinin dokuzuncu güniine rastlayan 18 Şubat 1988 tarihinderahatsızlanmtş,doktorlann gerek görmesi üzerine saat 11.53 sıralannda Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne kaldınlmış ve mide kanaması teshisiyle gerekli tıbbi müdahalede bulunulmustur. Aynı gunun gecesi ikinci bir mide kanaması geçinnesi üzerine kendisine yeniden kan verilmiş, düzelme olmaması üzerine Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde yogun bakım ünitesine kaldınlması uygun göriilmiiş, hasta 19 şubat gunu saat 03.45 sııalannda hastaneye sevk edilmişse de saat 05.30 sıralannda tüm tıbbi mudahalelere rağmen kurtanlamayanık vefat elmistir. Ölttm olayına askeri savcılıkca el konularak soruşturmaya başlanmış, müteveffanın cesedi üzerinde adli tabip ve bir askeri tabibin istiraki ile yapıUn sistematik otopsi sonucu bilirkişiler •Kişinin duedonum içinde ülser zemininde atar damar açılmasıyla mide ve bağırsaklara abondan içi kanama sonucu ölmüş olduğu mikroskobik bulgulara göre demarke olmuş, derinleşmis yeşil san renkte zemini olan ülserin evvelden mevcut olduğu, midenin boş olmasının ve mide asit salgılannın böyle bir rahatsızlığı aleviendirerek, ülserin genişlemesine ve damarın açılmasına sebep olduğu' kanaatini belirtmişler ve sonuc olarak kesin ölum sebebinin ulsere bağlı mide kanaması olduğunu ifade etmişlerdir. Mideden alınan parça tetkik için savalikca Dicle Üniversitesi Tıp Fakultesf ne gonderilmiştir. Savcılıkca yapılmakta olan bazırlık sonışturması henüz tamamlanmadıgı cihetle adı gecenin ölümünden herhangi bir kimsenin sorumlu olup olmadıgı soruşturma tamamlandıgında anlaşüacaktır. Yapılmakta olan soruşturma sonucunda adı geçenin ölümünde kusurlu kişi veya kişilerin bulundugunun tespiti halinde müteveffanın mirasçılannın maddi ve mane>i kayıplannı yargı yoluna başvurarak karsıiayabilecekleri tabii bulunmaktadır." Babür Ardahan öldü Istanbul Haber Servisi Tekel tşletmeleri Basın Müşaviri, eski kurucu Meclis üyesi ve gazeteci Babür Ardahan dün sabah evinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. 1929 yılında Artvin'de doğan Babür Ardahan ilk, orta ve lise öğrenimini Istanbul'da yaptıktan sonra Fransa'da gazetecitik eğitimi gördü. 1950 yılında Miliiyet gazetesinde meslek yaşantısına başlayan Babür Ardahan 1960 yılında Istanbul basınını temsilen Kurucu Meclis üyeliği yaptı. Gazetecilik meslek kuruluşlannda yıllarca değişik görevlerde bulunan Ardahan, aynı zamanda Türkiye Kızılay Derneği Genel Sekreterliği ve Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Kurulu üyesi olarak da görev gördü. Babür Ardahan 14 yıldan beri çalıstığı Sabancı Holding'teki Basın ve Ilalkla tlişkiler Koordinatörlüğü'nden ayrılarak geçen yıl içinde Tekel Işletmeleri'nde basın danısmanı olarak çalışmaya başlamıştı. Sürekli basın kartı sahibi bulunan Babür Ardahan için bugün Tekel Genel Müdürlüğü önünde bir anma toplantısı düzenlenecek. Ardahan'ın cenazesi daha sonra Şişli Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. ' z m ' r ^ M d e görtümekte olan TKP Işçının Sesı davası sanıktarından Alı Kıbar. T J duruŞTia sırasında ayakkabısını çıkararak saj ayajjındakı ışkence ızını yargıca gösterdi. Kibar, defalarca hastaneye ç kma ıstejirde bulunduflunu ancak bu ısteğinın kabul edılmedığını belirterek yargıca, "8enı yargılamasını bılıyorsunuz ama bir nsan olarak sağlıfiımia ılgılı yakınmamı cıddıye almıyorsunuz" dedi. Ali Kibar. savcılığın hakkında 10 yıla kadar hapis cezası ısteğınde bulunduğunu da hatıtiattı ve "Madem kı bu ışı kamu adtna yapıyor, ışkence tonusunda da soruşturma yapnası gerekmez mP Işkence de bir kamu suçu değıl mP Bu kişıier hakkında hiçbir işlem yapılmıyor müT'drye sordu Mahkeme sanığın ıddialanm dilekçe ile belırtmesini ıstedı (Fotojraf Necati Ayom) Pişmanlık Yasası 2 yıl daha uzatıldı Işkence davası Itirafçıyu yurtdışında iş gamntisi Adalet Bakanı Sungurlu, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için 554 kişinin başvurduğunu, bunlardan 184'ünün bu yasadan yararlandığını belirterek 'itirafçılardan gelen istekler üzerine yasada bazı değişiklikler yapıldığını" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu ı TBMM Adalet Komisyonu'nda Pişmanlık Yasası'mn suresini 2 yıl daha uzatan tasarı, görüşulerek kabul edildi. Adalet Bakanı Ottan Sungurlu, yasadan yararlanmak için 5S4 kişinin başvuruda bulunduğunu, bunlardan 184'nun yararlandığını söyledi. Adalet Bakanı Sungurlu, itirafçılardan gelen istekler üzerine yeni yasanın düzenlendiğini bildirdi. Adalet Bakaru Sungurlu, Pişmanlık Yasası diye bilinen yasadan yararlanmak için 1983 ve öncesi işlenen suçlardan 361, 1985 yılında 192, 1986 yılında da 1 kişinin başvurduğunu a.Jattı. Sungurlu, itirafçılar sayesinde 1008 faili meçhul olayın aydınlatıldığını belırterek, bunlardan 368'inin ölüm, 227'sinin yaralama olduğunu bildirdi. İtirafçılar sayesinde 294 sanığın yakalandığını belirten bakan, 41 uzun namlulu, 179 kısa namlulu silah ile 4547 mermi ve 23 milyon 557 bin lira paramn ele geçirildiğini kaydetti. Sungurlu, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak üzere başvuranlardan 87 kişinin tahliye edildiğini, 97 kişinin de cezalarırun indirıldiğini belirterek, 93 başvurunun reddedüdiğini, diğerlerinin soruşturma ve mahkemelerinin sürdüğunü açıkladı. Sungurlu, çok sayıda itirafçıdan kendisine mektuplar gönderildiğini de belirterek, bu mektuplarda itirafçüann cezaevlerinde iyi korunmadıklan, dışarıda ailelerinin güvencede olmadıgı ve tahliye sonrası gecim sıkıntısı çektiklerinin anlatıldığını söyledi. Sungurlu, tasarıyı bu nedenle hazırladıklannı belirtırken, Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı, "Ben daba once Turk milletine ihbarahgın yakışmayacaguu soyleyerek yasaya karşı çıkmışüm. Ama oyte bilgiler geldi ki, bu vasanın zarardan çok yarar getireoegme inandım" dedi. SHP komisyon uyesi Güneş Gürseler ise, tasannın dolaylı bir arz getirdiğıni belirterek, bu tasan yerine genel bir af tasansı getirilmesini istedi. örgüt üyelerinden suç işleyenler dognı ihbarda bulunurlarsa, ölüm cezası yerine 15 yıl, müebbet hapis cezası yerine 10 yıldan aşağı olmamak Uzere hapis cezası ile cezalandırılacaklar. Tasan uyannca, mahkeme karannın kesinleşmesini beklemeden itirafçılarla ilgili ^rekli görulen koruma tedbirleri, tçvleri Bakanlıgı tarafından alınacak.Koruma tedbirleri estetik cerrahı yduyla fizyolojik görünümün değıştiflmesi ve sabıka kaydı aranmaksızırieşinin veya kendisınin yurtiçı ya da yurtdışında bir ise yerleştirilmesi, a»a, baba, eş ve çocukların nüfus ka»jdı, ehliyet, evlenme cüzdanı, diploıta ve benzeri belgelerin değıştırilmes, askerlik işleminin düzenlenmesi, gıyri menkul mal varhkları ile sosyal givenlik ve diğer haklarının korunmasıgibi tedbirleri içeriyor. Içisleri BakanLtı gerekli gördüğünde, itirafçüann ^ ailelerinin güvenliklerini sağlama: amacıyla harcama yapabilecek itinfçüann değiştırilen kunlikleri sadeceVlalet Bakanlıgı, Adli Sicil ve İstatitik Genel Müdürlüğü'nde bulundunlacak. Tasandan cezası kesinleşmş olanlar da yararlanacak. Yasa taarısı 2 yıl yüriirlükte kalacak. Gözünü ve böbreğini satışa çıkardı tstanbul Haber Servisi Deri eşya ticareti yapan Ahmet Murat Genç, tefecilere borçlandığı 20 milyon lirayı ödeyebilmek için gözünü ve böbreğini satışa çıkardı. Genç, gözü için 35, böbreği için 15 milyon lira istiyor. tstanbul Ticaret Odası aracılığıyla New York'ta bir fuara davet edilen genç, çeşitli firmalardan 35 milyon lira üzerinde deri eşya aldığım, ancak satamadığmı, malın New York'tan zamanında geri getirilmediğini, bunun üzerine yüksek faizle piyasadan para aldığım söyledi. Murat Genç, 95 milyon liralık borcunun 70 milyon lirasım tüm mallarını, evindeki eşyaları satarak ödediğini, kalanı ödemek için de böbreği ve gözünü satışa çıkardığını belirtti. largılanan polisten gazeteciye tehdit 1402 ile işten çıkarılma ANKARA (AA) tnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı 1402 sayılı yasaya dayamlarak işten çıkarmaların hukuka aykırı olduğunu savundu. Nevzat Helvacı, dün yaptığı yazılı açıkiamada, 12 Eylül döneminde 1402 sayılı yasanm verdiği yetkinin kullamlarak türlü iş ve mesleklerden çok sayıda kişinin görevine son verildiğini bildirdi. Helvacı, insan hakları bildirisinde yer alan "kamu görevlerine eşitlikle girebilme hakkı"nm 1982 Anayasası'nda ilke olarak benimsendiğini de belirtti. Dokusan'da yemek boykotu yapan işçiler işten atıldı tşSendika Servisi 1200 işçinin çalıstığı Dokusan fabrıkasında, ücret ve sosyal haklardaki ödeme aksaklıklarına bağlı olarak uç gun devam eden yemek boykotu sonunda, bir grup işçi tazminatsız olarak işten çıkarıldı. lşveren yetkiüleri, gelişmelere ılişkın hiçbir açıkiamada bulunmazken, işçiler işyerinde polisiye ağır bir baskının uygulandığım, işten çıkanlanların tehdit ve dayak yiyerek işyerinden uzaklaştınldıklannı ve kaç kişinin çıkarıldığının bilinemediğini öne sürerek, şimdilik 7 arkadaşlanmn işten çıkanldığını saptadıklannı bildiriyorlar. İşçiler ayrıca kendilerinin haberi olmadan sözleşme imzalamış olduğunu öne sürdükleri TürkMensucatlş Sendikası yöneticilerinden de yakınarak en son gelişmeler hakkında şu bilgiyi veriyorlar: "En son Türkİş üyesi olmamakla birlikte, sürekli ücret >e sosyal hak ödemelerimizin aksadığı, ek zammın dahi ujgulanmadığı, ucretlerin çok düşük olduğu işyerimizde, genel durumu protesto için geçen cuma gunü biz de yemek boykotu yaptık. İsveren, öğrenebildiğimize göre önculük yaptığı one surulen 4 arkadasımızı derhal tazminatsız işten çıkardı. Yemek boykotunu bunun üzerine 3 gün daha surdurdük. Birkaç arkadaş daha aynı sekilde çıkanldı. Uzun bir listenin de olduğunu ögrendik. Tek tek yemek yemeye zorlanınca, yemek boykotu eylemimiz kınldu" Istanbul Haber Servisi Dünya Tüketiciyi Koruma Gunü nedeniyle tstanbul'da düzenlenen panelde tüketici, üretici ve satıcı ilişkileri ele alındı. Dayanıklı Tüketim Malları Satıcıları ve Tüketicileri Koruma Derneği'nin (TÜSAD) düzenlediği panele üreticiler adına Maral Öztekin, satıcı firma adına Erol Toklar, tüketici adına Ayla Tarhan, TSE tstanbul Bölge Müdürü Zeki Salih Mısırlı ve tTÜ tşletme Fakültesi öğretim görevlilerınden Lerzan Özkale katıldılar. Konuşmacılar fiyatların artmasında piyasada vergisiz satılan kaçak mallarm etkili olduğunu, gümrüksüz satış mağazalarının bu konuda etkin rol oynadığmı öne surdüler. (FotoğraJ: Sma Koloğlu) Dünya Tüketicileri Koruma Günü Gazetemizin Özal ve Göze'ye açtığı davaya devam edildi Istanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal'ın 1982 yılında Ter cüman Gazettsi'nde yayımlanan, gazetemizle ilgili "Babıali'nin Pravdası" sözu nedeniyle Özal \e Ergun Göze hakkında gazetemizce açılan manevi tazminat davasına devam edildi. Dünkü duruşmada, "Bu sözlerde kişilik haklanna saldın bulunduğu" yolundaki bilirkişi görüşüne itiraz eden Özal ve Tercüman Gazetesi avukatlarının istemi doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesine gidilmesine karar verildi. tstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görulen önceki duruşmalarda, gazetemiz avukatları yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığını belirterek 1982 yılından bu yana süren davanın sonuçlandınlmasını istemişlerdi. Turgut Özal, 1982 yılında Tercuman Gazetesi'ne verdiği bir demecte, gazetemızle ilgili olarak "Babıali'nin Pravdast" sozünü söylemişti Daha sonra Tercüman Gazetesi yazarlarından Ergun Göze de bir yazısında aynı sözleri kullanmıştı. Gazetemiz avukatları da Turgut Özal ve Tercüman Gazetes; hakkında iki ayrı manevi lazminat davası açmıştı. 2000'e Doğru ve Yeni Nesil Atatürk'e hakaretten yargdandı İstanbul Haber Servisi 2000'e Doğru Dergisi Başşazarı Dogu Perincek ile Sorumlu Yazı Işleri Mudürü Fatma Yazıcı'nın "Atatürk'ün manevi kişiligine hakaret" ettikleri savıyla 4,5 yıla kadar hapis ıscemiyle yargılanmalanna de\am edildi. Dünkü duruşmada, aynı savla bir başka davada yargılanan Yeni Nesil Gazetesi Sorumlu Yazı Işleri Müdüru Sebahattin Aksakal ile muhabirler Bünyamin Ateş ve Muslafa Kaplan'ın dava dosyaları ile Pennçek ve Yazıcı'nın dava dosyaları birleştirildi. Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmalara Saoahattin Aksakal'ın dışındaki tüm sanıklar katıldı. Bu arada Doğu Pennçek, Yenı Nesıl Gazetesi'nde çıkan yazılarla ilgili Alatürk Araştırma Merkezi'nin raporunda da belirtildiği gibi bclge ve sözlerin Atatürk'e ait olduğunun anlaşıldığını belirterek, Alaıurk'un dın ile ılgılı duşuncelerinın tanh bilınıı D0SYAUR BİRLEŞTİRİLDİ 2000e Doğru Dergısı Başyazarı Pennçek. Yazı Işlerı MUCJ\. mr dosyaları ile Yenı Nesıl gazetesi Yazı Işlerı Muduru Aksakal. muhabırter Ateş ve M Kaplan'ın dosyaian bırleştırıidı 11 ANKARA (ANKA) Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli başkomiser Ayse Ergül'e rüşvet verdiğini söyletmek için yaymcı Bektas Ayyddız'a 5 gün süreyle işkence yapukları iddiasıyla üç polis memurunun yargılandığı davada, sanık polis mernuru Had Bekir Bostana, duruşmada fotoğrafını çekmek ısteyen Anadolu Ajansı muhabiri Ömer Sdvi'ye "Çekme lan", duruşma sonrası da "Biz devleti savunduk. Siz bizitn rtsmimizi çekivorsunuz. Sen anarşist misin?" diye bağırdı. Yenimahalle Ağır Ceza Mahkemesi'nde görulen davanın dünkü durasmasına saruk polis memurlan Hacı Bekir Bostana, Lütfiı Oenizh' katılırken, diğer sanık Naci Uğurgelmedi. Bektas Ayyıldız'm da hazır bulunduğu duruşma ve duruşma sonrası sanık Hacı Bekir Bostancı'nm tutumu nedeniyle elektrikli geçti. Duruşmayı izleyen Anadolu Ajansı muhabiri Ömer Selvi'nin, Hacı Bekir Bostancı ile Lutfu Denizli'nin fotoğrafını çekmek istemesine sinirlenen Bostancı, mahkeme heyetinin gözü önünde Selvi'ye "Çekme lan" diye bağırdı. Hacı Bekir Bostancı'nm bu çıkışına sinirlenen üye hâkim Seydi Yetkin de Bostancı'ya "Duruşmaya müdahale etmeyin" uyarısında buluntu. Ömer Selvi'nin, Hacı Bekir BosUncı'ya "fotoğraf için başkan SuphıBolat'tan izin aldığım" soylemesi üzerine Bostancı, "Dışarıda göüşüriiz" diye tehdit savurdu. Bu araia Mahkeme Başkanı Suphi Bolat, lava dosyasımn bilirkişiden henuz iönmediğini belirterek duruşmayı ilen bir tarihe erteledi. Acıbadem Çakmak Sitesi'nde SATILIK kaloriferli daire 16.000.000.140 72 12 1REM doğdu LtylaHilmi ALİŞANOĞLU nin konusu olduğunu söyledi. Perincek, mahkeme başkanı Osman Şirin'in tutanaklara "2000'e Dogru Dergisi'nde Dogu Perincek tarafından yapılan Atatürk'le ilgili yayınlann" diye geçen sozleri üzerine, "Siz hukuk dışı tavnmzı bir kere daha göslerdiniz. Bu sözlerimi lutfen zapta geçin" dedi. Şirin ise Pennçek'e "Mahkememtzin tavnyla ilgili şüphenizi ben, gereksiz bir şüphe olarak degerlendiriyonım" karşılığını verdi. Bir başka duruşmada ise Fatma Yazıcı dergilerinin 2531 Ekim 1987 tarihli 8. sayısında yayımlanan "Üfürukçü Mustafa Hoca: Kenan Paşa bana güvence verdi" başlıklı yazıda Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e hakaret edildiği savıyla yargılandı. Suçlamaları reddeden Yazıcı, aynı konunun bir başka gazetede yayımlandığını, fakat herhangi bir soruşturma başlatılmadığını bildirdi. Bayanlar, çocuk bakarak lngilizceyi öğrenmeyi ancak Aupairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. 1158 53 42 tngiltere'de İngilizce, haftada 94 pound'dan itibaren BARAT 147 44 88 148 43 57 tngiltere'de İngilizce 1016 yaş grubu çocuklara BARAT 147 44 88148 43 57 DÜZELTME • Savaşın faturası Arka sayfada 15.3 1988 tarihinde yayımlanan "Dünya sava^a doymadı" haberinin grafiğindeki rakamlar "milyon dolar" değil "milyar dotar"dır. Düzeltiriz.