Katalog

17MART 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ^ 5USJ..F4ZU4 BAOARMA . ^ ^ YAYEV DÜNYASENDA İNCELEME ARAŞTIRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY HAYVANLAR ISMAİL UU,E(; Ozgürlükçü ceza hukuku Nasıl Bir Ceza Kanunu / Nevzat Toroslu, V Yayınlan, Ekim 1987, 116 s. FAZIL SAĞLAM Hukukumuzdaki temel yasalann kara Avrupası hukuk düzenlerinden "iktibas" edildiği bir gerçektir. Laik devlet ve toplum düzenini vazgeçilmez bir temel ilke olarak benimsedikten sonra lslam hukuk düzeninden kopma zorunluğu Ue karşı karşıya kaJan toplumumuzda bu yömemin kaçırulmaz bir adım oiduğunu da ka1 bul etmek gerekir. Nitekim lsviçre den alınan Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu ile ttalya'dan alınan Ceza Kanunu, hukukumuzda "iktibas" yöntemimn temel örnekleri arasında yer almaktadır. Bu yöntemin 60 yılı aşan uygulama içinde ülkemizde kendine özgu, yani salt "iktibas" nedeniyle oluşmuş büyük sorunlar yarattığını soylemek mümkün değildir. Ancak çağın gereklerine uygun düşecek bir yenilemenın, bu yasalar bakımından da bir ihtıyaç olarak kendini duyurmaya basİadığı bir gerçekıir. Ne var ki bu tür bir yenileme ihtiyaa, yalnızca yabancı hukuk düzenlerinden "iktibas" edilen yasalar için değil, bütün diğer yasalar için söz konusu olan, adeta hukukun doğasında yatan bir özelliktir. tşte Ceza Kanunu öntasarısı, böyle bir ihtiyacı karşılamak iddiasıyla ortaya çıkrnıştır. Ancak "öntasan"nın gerek basın ve kamuoyunda ve gerekse bilimsel çevrelerde aldıgı ilk tepkiler ve eleştiriler olumsuzdur. bir süre çalışmış; ancak yöntem ve yaklaşım olarak benimseyemediği bir çahşmanın sorumluluğunu taşımak istemediği için istifa etmiştir. Ancak "öntasarı"ya yönelik çalışmasma dışarda devam ederek, tasanyı titiz bir eleştiriden geçirmekle, bilim adamı sorumluluğunun guzel bir örneğini vermiştir. Kitap, dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde genel olarak Ceza Hukuku türleri, "baskıcı", "ayncahkçT ve "özgnriiikçii" olmak üzere üç başlıkta özetlenmekte ve "öntasan"ya egemen olan "baskıcı kin eleştiriler tutmaktadır. Kanunilik ilkesi Yazarın bu bölümlerde aynntılara kadar uzanan irdelemelen, ilk bakışta, özellikle konuya yabancı okurlar için, işin tekniğine ilişkin sorunlar olarak görülebilir. Ancak daha yakından incelendiğinde, Toroslu'nun sistem, kavram ve tanım yetersizlikleri ile çelişkiler üzerinde bu denli titizlikle durmasının. Ceza Hukukunun temel ilkelerinden olan "kanunilik" ilkesıylc (nullum crimen nulla poena sine lege} yakından ilgili olduğu kolayca anlaşılabiliyor. Denilebilir ki, hukuk devletinin somutlaşmış bir alt ilkesi olarak Anayasa Hukuku'nda da önemli bir yer tutan ka yetersizlik ve aksaklıkları, gerek yasanın sistematigi, gerek kavram ve suç tanımlan ve gerekse cezai sonuçlar yönünden çarpıcı örneklerle sergilemektedir. Yazarın, kanunilik ilkesi açısından örnek ve aynntılan aşarak vardıgı yargı da oldukça çarpıcıdır. Toroslu'ya göre, "öntasarı"da göze çarpan baskıcı sertliğin göstergesi, her seyden önce kanunilik ilkesinin politikgaranti edici işlcvinden çok, hukukun yegâne kaynağımn devlet iradesi olduğu dogması yönünden kabu) edilmesidir. KİM KİME DUM DLMA BEMÇ AK Bireyden önce devlet Öntasarı'nm eleştirisinde Toroslu' nun vurguladığı bir başka önemli nokta, kişilere kıyasla devletin aşın biçimde korunmasma yonelik düıenlemelerdir. "Hayatm gizli alanı ve özel hayata karşı suçlar" bölümünde öngörülen hükümlerin, kişinin bu varlıklannı korumaktan çok, bunlan iblal eden resmi makamlan korumayı amaçlaması; politikideolojik suçlara, düşünce suçlanna, üstelik belirAz tanımlarla yer verilmesi; bu suçlarda cebir unsurunun öngörülmemesi, işkence suçunun cezası azaltıbp, "amirin «küeyici müdahalesi"nin bu cezayı hafifietici bir neden olarak kabul edilmesi; ölüm cezasını gerektiren 19 suçtan 17'sinin devlete karşı suçlarda öngörulmesi; müebbet hapis cezasında da aynı dağılımın göze çarpması, bu özelliği sergileyen bazı örnekleTdir. 'Öntasan gerekçesi'nde, "insanı ve insan haklannı koruma ilkesine üstün bir deger verilmek istendiği" belirtilmiş olmasına rağmen, Toroslu'nun çalışması, "öntasan"nın devlet ve devlete ait varlıkları en üstün varlıklar olarak koruduğunu yeterince ortaya koymaktadır. Nasıl Bir Ceza Kannnn, Ceza Yasası'm yenileştirme çalışmalanna, ozgürlükçü ceza hukuku anlayışı" açısından getirilmiş Önemli bir kalkıdır. Bu kitapta yapılan eleştiriler ve ortaya koyulan sorunlar, yalmzca ceza hukukçulanm değil, demokratik bir ülkenin vatandaşı olma bilincini taşıyan herkesi yakından ilgılendirmesi gereken konulardır. • Doç.Dr Fazıl Sağlam, eski AÜ Sıyasal Bilgiler FakülMsi oğretim üyesi ve anayasa hukukçusudur NEVZAT TOROSLU Nasıi Bir Ceza Kanunu "Toroslu'nun incelemesi, Ceza Yasası'nt yenileştirme çalışmalarma ozgürlükçü ceza hukuku anlayışı açısından getirilmiş önemli bir katkı. Yapılan eleştiriler yalmzca ceza hukukçulanm degil, demokratik bir ülkenin vatandaşı olma bilincini taşıyan herkesi yakından ilgilendiriyor." nunilik ilkesi, Toroslu'nun "öntasan"ya getirdiği deştirîlerin odak noktasıdır. Yazar, kanunilik ilkesinin, "uzun bir demokrasi geleneğine sahip bulunmayan ülkelerde" hukuk devleti ve ozgürlükçü demokratik düzen yönünden taşıdığı büyük önemi isabetle vurgulamakta ve söz konusu ilkenin yalmzca ceza yasalarının özel kısmında yer alan suçlann oluşturulmasmda degil, nedensellik, hukuki konu, hukuki ihlal, suça iştirak, içtima, îsnat yeteneği gibi suç teorisine dahil alanlarda da geçerli olduğunu, kısacası tüm ceza hukukunda egemen olduğunu savunmaktadır. Yazar, bu anlayış içinde "öntasan" nın kanunilik ilkesi açısından laşıdıgı h mye cANmmım onv ..Ahllım.hçrholds bureman V ^ b>r him yapmok Öntasarının eleştirisi Ne var ki bu tepki ve eleştiriler, "öntasan "yı ya çok genel hatlarla ya da belli bir yönüyle ele alan yaklaşımlardır. Buna karşıltk Nevzat Torosln'nun Nasıl Bir Ceza Kanunu başlıklı kitabı, "öntasarı"yı bütunluğü içinde, tüm boyutlarıyla ve eleştirici bir gözle değerlendiren geniş kapsamlı bir çalışma niteliğini taşıyor. Bu aradaToroslu'nun bu tür bir değerlendirmeyi yetki ile yapabilecek bir uzman konumunda olduğunu da aynca belinmek gerekiyor. Toroslu, "öntasan"yı hazırlayan komisyonda Ankara İJniveratesi temsilcisi olarak ve ayrıcahkçı" düzenlemeler, "suç", "failin kişiliği" ve "cezai sonuçlar" açtsından örneklenmektedir. Bu bölüm, bir anlamda yapılan değerlendirmenin kuramsal çerçevesini oluşturmakıa ve ılenki bölümlerde "öntasan"nın aynntılan üzerindeki incelemenin genel bakış açıstnı sunmaktadır. tkinci bölümde "öntasan" nın sistematigi eleştirildikten sonra, üçüncu bölumde "genel kısmın içerigi", dörduncü bölümde ise "özel kısmın içerigT' ile ilgiU degerlendirmelere geçilmekte ve nihayet beşinci bölümde "cezai sonuçlar"a ilişkin değerlendirmelere yer verilmektedir. Bu genel sistematik içinde en geniş yeri, "özel ve genel kısmın içerigT'ne iliş P İ K N İ K PtYALE MADRA Ç . VÜCUDUM VÜCUDU, İ AWN PfRENECEĞİM. \ Kl£ CXUESA OLSÜM. V METİCHCE BJE.H I BİR PİŞiyİM Ermeni sorununun kökeni Uluslararası Rekabette Ermeni Soronu / Nurşen Mazıcı, İstanbul 1987, 293 s. HAGOPSiyASLIYAN İstanbul ÜniveTSitesi Gazetecttik Yüksek Otculu Harkla llişkiler Bölümü'nün 1980yüındadüz«ılediji "Ermeni Sorunu" konulu sempozvMmda yapuğım konusmarun bir yerinde şunlan söylemiştim:" Ana eöek dc etmetek d« bojtiB arük v«r olan n tarOşü•uuı tornniu htle gelea 'Enneai Sonıan' kooujund» taraf olarmk, MZUI yıllardır gösterditüniz anlamsu nhşaaproTe do pagandalara karsi bartketsb kalraa•uzraactsnıçeknekteyizİMtgiin.O(Hyşldaadı 6570 yil içİMİc, ErmcaJ ÇdrtMnBct vc oBun dcsttkMycB iMtı ilkclcrtode ba koıoda çtşhti dfflerde yiizlerce kitap yarıınlaaırken blı ne yaptıkacaba?" O gün, bu sozlerimJe ilgili sayısız örnekler ortaya koymuş, birçok kitap adlan ve işledikleri konular hakkında bilgiler vermistim. Gerçekten o zamana kadar, sözü edilen konuda Esad Uras ve Sadi Kocaş'ın h&arlamış olduklankitaplar dışında, konuya ciddiyet ve bilimsel verilerle yaklaşan kimseler hemen hemen görülmemiş ya da sorun tamamen yanlış açüardan ele alırup, "Komkacı", "Bomba", "Zulüm", 'Katüam" tUrtl bir edebiyatla yojun, yaranndan çok zaran olabilecek, konuyu yozlaştıncı, ınandına olnuktan uzak kiıaplar çıkanlnuşur piyasaya. Neden sonra, olaylar geliştikçe, konunun önemi daha iyi anlaşıldı ve son on yıl içinde' 'Ermeni Sorunu"nu gerçekçi, inandıncı, bilimsel açüardan de alan yayımlar görüldu ömegin Kftmuran Güriin'ün Türkçe ve Ingilizce yayımlanan Ermeoi Dosyaa adlı kitabı basüdı. Şimdı de masami2da sözünü ettigimiz değerde bir yapıt bulunuyor. Nursen Mancı'nın hazırladığı Beigelerte lluslaramsı Rekabetit Ermtni Sorununun Kökeni: 18781918 adlı kitap, titiz vesistematik bir çalışmayı kanıtlıyor. önsözünü Prof. Dr. Toktamış Ateş'in kaleme aldıgı bu kitap, geniş ve çeşitli kaynaklar dan yararlanılarak meydana getirilmiş derin bir çalışmanın ürünü. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere, genç yazar konuyu bir TürkErmeni meselesi olmanın dar çerçevesinden çıkarıp, olaylarda uluslararası rekabetin «kilerini yansvtmaya çalışıyor. Bunu yaparken de, taraf olmanın dışında kalıp soruna sistemli bir şekilde bilimsel, gerçekçi ve insancıl açılar dan yaklaşmaya gayret sarf ediyor. Cumhuriyet gerçeklerinden haıeket ederek kendine Atattlrk'Un düşünceleri ışığında bir yol seçiyor bu konuya yaklaşımda. Mustaf a Kemal 1919yılındaşöyle diyordu: "Enneni sorunu, Ermeni ulasnnun gcrçek çıkarlanodan çok, dünya kapilalistlerinin ekonomik ve potttiV çıkarlanna görc çözumlenmtk btenmiftir." Gerçekten bugün aıtık uluslararası bir boyut kazanmışolan "Ermeni Sorunu"na yaklaşan kim olursa olsun, polîtikaa, tarihçi, yazar, gazeteci veya sosyal bilimci, hatta sokaktaki adam konuyu bilimsel teraellere ve gCTçeklere oturtmak zorundadır. Bu da ancak belgeler ışığında ortaya konabilecek bir şeydir. Duygusallığın ve bağnazhgın yararı olamayacağına inanmış olmamız gerekmektedir artık. Nurşcn Maacı'nın çalışmasını bu açıdantakdir etmek vekendisinikutlamak gerekir. Üzerinde durmamız gereken önemli bir husus da, belki de ilkdefaolarak Nurşen Mana'nın birçok Ermeni kaynaklarmdan yarartanmak istemesi ve böylelikle konuya daha bir acıkhk ve inandınalık getirmiş olmasıdır. Yaklaşık 300sayfalık değerli çalısmanın tam yarısı, 63 adet gerçek belgenin, fotokopi ve açıklamalannaaynlmıştır. M«na bunlarda da yeterince taraf sız davranmaya çalışmıştır. Kendisinin de ifade ettiği gibi, bu ' konudaki kavnak ve belgelerin çofu sonra 19.yüzyüda>abancıdevletlerin, Özellikle Rusya, îngiltere, Fransa ve Almanya'mn Osmanlı Imparatorluğu'na ve Ermenilere karşı izledikleri poliüka ayn ayn ele alınmakta ve bu politikalann et kisinde ıslahat projeleri ve Ermeni komite çalışmalan konu ediliyor. Ayn bir bölümde 1. Dünya Savaşı dönemi ve Ermenileri göç ettirme karannın ahnmasma neden olan olaylar anlatılmakta. Kitap, Osmanlı tmparatorluğu'nun çöküşü, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanı konulanyla devam YURTDIŞrVDAN Türkiye'de îstikrar Politikası H I Z U GAZETECİ \K/>h7 ŞKV Gece, faurt reLB/İZYOM töRF£ZP£fCİ İVIEH &R UEPEft KUVPfT TSLEVİZYotJU İSE YANM TAhiKE(?/^J GÖeÜNTÜL£(?l'MıffllN OlW &ŞHİM İÇİN 6&UÎBÖLİK Peter Wolff un Türkiye'de Utiknır Poii(ika§ı ve Yapısal Lyum, 19801985 (Stabilization Policy and Strufturel Adjııstment in Turkey. 19801985 Cerman Developmenl Inslitute, Berlin 1987) başlıklı incelemesi Alman Gelişme Enstitüsü tarafından yayımlandı. lnceleme beş bölümden oluşuyor. Birinci bölüm"Kitabm isminden de anlaşılacağı üzere, genç yazar konuyu de 1970'lerin dünya ekonomik bunabir Türk Ermeni meselesi olmanın dar çerçevesinden lımına fınansal uyumu amaçlayan polinka araçlanmn oluşumu ve bu çıkarifr olaylarda ulusiatarası rekabetin etkilerini araçları biçimlendiren teorik çerçeve yansıtmaya çalmyor. Bunu yaparken de taraf olmanın ve üçüncu bölümdışında kalıp soruna sistemli birşekilde bilimsel, gerçekçi ve tanuılıyor. tkinci197778'de yoğunlalerde Türkiye'de insancıl açılardan yaklaşmaya gayret sarf ediyor. Kitap geniş şan bunalımın nedenleri i!e veçeşitli kaynaklardan yarartanarak meydana getirilmiş 1980'lerde uygulamasına geçilen yapısal uyum programımn kurumsal ve derin bir çalışmanın ürünü." mali çerçevesi ele alınıyor; IMF ve Dünya Bankası'nm bu çerçeve içindeki rolleri irdeleniyor. Sonraki böedip, Lozan Konferans ve Antlaşma propaganda niteligınde yazılmış olup lümde 198085 yıllarındaki yapısal sı' m ele aldıktan sonra, Türkiyt' deki ya Ermeniler y a da T ürkler lehıne prouyum programımn uygulama sonuçErmenilerin bugünkü konumunu gepaganda aracı olmaktadırlar. MazKi ları açıklanıyor ve değerlendiriliyor. bunlan secerken özellikle yansu ve bi niş bir şekilde okuyuculanna yansıtSon bölümde ise yazar, yapısal uyum makta limsel olanlanru seçmiş. Hatta tarihprogramımn hedeflerine ne ölçüde sel yanılgılara düşmemek, yanlış yönMancı'nm daha önce yayımladığı erişildiğini tartışıyor ve Türkiye detem izlememek için yararlanacak inAtatıirk Doneminde Muhalcfet adlı neyiminden az gelişmiş ülkelerdeki sanlan bulmakta zorluk çekıigini de kitabından sonra bu eseri de kitaplıkyapısal uyum sorunları ile bağlantılı vurguluyor yazar. lanmızda her zaman arayacagımu yasonuçlar çıkarmaya çahşıyor. Bu ilrarlı bir yapıt olarak kalacakur Sekiz bölümden oluşan yapıtın ilk ginç incelemenin Turkçeye çevrilmekısmında Ermenilere ait genişçe bir tasi, iktisat yazınımız için bir kazanç rihçeveTürklerleilk ilişkılerinbaşla• Htgop Sıvıslıyan. Istanbul'da yayımlanmakolacaktır. dığı donemler anlatılmaku. Daha uotınjamanakgazatesırun yazarıâır spjşgF •5 ^^Jjjf'ı "T' \ Ç İ Z G İ Ü K K4MİL M4SARACI İL] " AĞ\( YAŞKEN EĞİLİR KtMALi; KISA KISA çalışmalanyta tanınıyor. Alatıirk Millivrtçiligi: Resmi tdeoloji Dışı Bir İnceteme adım taşıyan bu kıtabını sunarken şöyle diyor: "12 Eylül darbesi her ne kadar işçi vc aydın kesimine sol düşünceyi haram etmişse de, hiç olmazsa sağcı kesime duşünce ve eylem özgıiriüğu getirmişti. Bu da birşeydi. Fakat 12 Eyliilculerin 'Alatiirkçü' sayılmalan, işte o biraz zor gözujordu. O niyeile >nzmamı$tıın tabii ama, elinizdefci kilap sanki bunu gostermek için yazılmış gibi oldu. Ataturk'un 50. oltım yıldonumünde öyle oturda." sının yerini ve işlevini, kulturel duzeyde irdeliyor. Yaşamının 15 yılını rrdyo ve televizyonda, 10 yılını da basında geçirmiş profesyonel bir gazeteci olarak "basını, yani içinde yaşadığı, soluduğu ortamı sorgulamaya" calışıyor. Birinci bölümde "KiıleToplumunun Sorunları ve Türk Basınının Durumu'"nu ele alan kitabın ikinci bölümunde beş büyuk gazeteye ilişkin sayısal değerlendirmeler yapıIıyor. NUTUK / Mustafa Kemal Atatürk, Haz. Öner Kemal, İnkılap Kitabevi, Ocak 1988, 221 s. Ataiürk'iın Cumhuriyet'in kurului yıllarının gelişmeleri uzerine 1927 yılında TBMM'de yaptığı konuşmayı içeren Nutuk'un gunumuz Turkçesiyle sadeleştirilen bir ozeti yayımlandı. Öner Kemal'in yayıma hazırladığı kitap ilk ve orta dereceli okullar için bir yardımcı kavnak nitetiğinde. TARİHTE BUGÜN MIMTAZ AMKAS 17 Mart OLUME YLJRUDU!. GZuBUMOAki rüzgAşı L4u/eetjce OAT&S; DÖA/ÜŞ YOLUUDA POMAISAK ÖLAAÜÇTÜ. Ü'JtÛ ft/IŞIF SCOT7~''M £KiP AeKAPAŞLARlMDAN BfOATES, GÜA/SY KUT8U /<JOt?7?1S:f/\lDA AA/IUMPSEAf 'IKI 8AYGAĞIUI BULUP f^SOL&A') <SE€İ PÖAJEKi£/e/^£AJ HASrALANUtprr. VÜCUPU DONMAYA BAftAMrf, AYAKJLA&I McR/U2M($T~l.GÜh LE YUfZÜYOR, A&KADAŞLAfZ'AjA rÜK c NU OÛŞÛMLİYOIZOO SOAja/VOA, OAJLAte/AJ A;/tgff ÇtKMALA&fNA &4ĞMEM ÇAOtRI TEKfCBTTİ. KUTUP KOŞÜLLARINDA, BU, İN ARTIK DEMOKRASİ İSTEYİN / Erbil Tuşalp, 2. Basım, Dost Kitabevi Yayınlan, Kasım 1987, 182 s. Arkadajımı/ Erbil Tuşalp'in 1980'lerde Türkiye'de insan hakları konusunu çok çeşitli yönleriyle irdeleyen eserlerinden dorduntusu olan Artık Demokrasi İsleyin ağustos I987'de yapılan ilk basımının kısa vuredt tükenmesi üzcrine yeniden basıldı Tuşalp'in önceki eserlcri İnsan Haklan Dosyası: Bin İnsan (Tekin Yayıne%i, 6. Basım). 12 Eylül Tıılanaklan: Bin Tanık (Dost Yayınlan, 4. Basım) vc Cumhuriyelin Övkusu: Bin Belge(Dosl Yayınlan, 4. liasıın) son yıllarda Türkiye'dc cn çok satan kitaplur uruında yer alıyor. 19f2 OE 8UGÛN, 'İNGİLİZ 6ÜMSY tCUTUP ATATURK MİLLİYETÇİLİĞİ / Baskın Oran, Dost Yayınlan, Ocak 1988, 2S2 s. Eski Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakultesi öğretim üyesi Dr. Baskın Oran'ın 12 Eylül doneminde reddedılcn doçenılik tez çalışması yayımlandı. Kasım I982'de YÖK uygulamasıyla görevine son verilen üniversite meniupları arasında yer alan Dr. Oran, azgeliimis ülkelerde milliyetçilik ve Batı Trakya sorunu uzerine TOPLUMSAL DEĞİŞME VE BASIN / Ahmet Oktay, BFS Yayınları, Ekim 1987, 156 s. Şair, arasurmacı ve eleştirmen Ahmeı Oktay, bu kitabında Turkiye'deki loplumsal deği^me süreci içinde ba tee. GEçriKçe DAHA DA /tÖ7t/e.e^rr. süçujt:N^ >^ \LaıVr^ce. Ç/KAY/M!" OLMUÇTU. 32.. DOĞUM 6ÛMÜYPÜ!. CLMHLRİYET KİTAP KtLÜBlM)E> HABERLEH HAFTAMN E ÇOK SATAN KİTAl'LARI N 10.3.1988.17.3.1988 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Kod Kitabın Adı/Yazar1 021.301 Sözum Sanadır/Dr Erfla! Atabek 066 060 Yasam Bgşka Yerde/Mıiao Kundefa 052 028 OsmanlıTürk Iktısadı Tarıhı/Ooç Dı Sevket Pamuk 124 285 Yılmaz Güney Kıtabı/Atıllâ Dorsay 022 297 Kolları Bağlı Doğan/Osman $ahm ' 126 070 taım Hıkmet m Gercek Yaşanı3'11 • naı Sülker 192 002 Nıkaragua Devtımmın Stratc,r: 021 299 Güvercın/Patrıck Suskınd 002 310 Butun Şnrierı/Orhan Velı 016 052 Doğuşenler Konuşacak/Ayşe Hul/a Quum\i\ 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 17 Mart 1938 propaganda ve küUür kolu tarafından Faruk \afizın meşhur (akın) adlı piyesi, Halil Bahadtrın Ankara kazinosunda halku narasız olarak temsil edilmişiir. Epeyi zamandanberi bu müsamerenin hasretini çeken halk, muazzam kutleler halinde kazino binasını hıncahmç doldunmışlar ve piyesi sonuna kadar derin alâka Ue lakib ederek uîkıslamışlardtr. 19381988 Halkevi idare heyeti gençlere teşekkitr etnıiş ve mukellef bir ziyafeı vermiştir. Aynı piyesi Halayın diğer kaza, nahiye ve köyler'mde de temsile karar veritmişıir. tstanbuidan birçok piyes daha geıiriilecek ve yakın zaman zarfmda ikinci bir piyes daha oynanacakıır. " Turu Ânı : Roman lnceleme Sınema öyku Bıyografı Oerleme Roman Şıır Şiir Tarsusta Belediyvnin yaptırdığı sinema Tarsus (Hususi) Belediyemiz şehri mamur bir hale getirebitmek için imkân dahilindeki çaltşmalarına devam eımekledir. Yer yer yapılan yeni larzdaki binalar yavaş yavaş Tarsusun umumî manzarusını değişlırnıeğe başlamışttr. Bundan başka yollarm tanzimi işine de devam editmekıedir. Bu cümledert olarak isıasyon caddesi parke laşile döşenmiş, yaya kaldınmları muntazam bir hale geıirilmiştir. Reyhaniypde "Aliin" tenısil eıtildi Aniakya (Hususi) Reyhaniye Halkevinin