Katalog

Cumhuriyet Sahibi Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketi adına Nidir Nıdi 0 Genel Yayin Muduru: Hasas Ctraıl, Müessese Mudurü. Emine Lşaklıgil, Yazı Işlcri Müdürü: Oka> GönrasİD, • Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzem Yönetmeni: Ali Ac»r, # Temsılcıler: ANKARA: YtlçiD Dofao, İZMİR: Hikrael Çttinkaya. ADANA. Ctlal Başlangıç. lstanbul Haberleri: Ertu» Akyddu, Dış Haberler: ETJIM B«la, Ekonomi: Osmaıı Utagay.Kühür: Cttal tjsttr, Spor Danışmanı: Abdulkıdir Yucrlman, Düzellme. Reflk Durbaş, BilımEgıtım: Şahin Alpay, lşSendika: Şuknn Kelenci, Yurt Haberleri Necd« Dofaa. Dizi Yazılar: Kercm Çahşkan, Bursa: Uvent Gcnçdli, • Koordınaıör Ahmct Koruban, • Malı lşler: Ero4 Erkul, • Reklam Ayşe Torun, Ek Yayınlar: H»lya Akyol • Idare Hustyin Gurer, Işleıme: Önder Çdik, Bılgıtşlem: Nail Inal. > w y<v*> CmtarijBMMbaaahkv.Gaz««üıkT A ş T ü ı k O a f c O d 39/41 C*ialo|hı '« PK 2*«fsunbul Tel 512 05 05 (20 h»t). Tdex 2224* F u (1) 526 «0 72 # Bıiroler. A«k.r>: Z.ya Gökalp Blv lnkılıp S No 19/4. Tel. 133 11 4147, Tetex 42344 Faj: (4) 133 82 64 • bnrfr: H Z,y. Blv. 1352 S 2/3. Tel: 13 12 30, Tdex: 52359 Fax: (51) 13 12 30 # A * . M : !n«nu C.d 1I9S No l K . t l . T e l 11455O1I973I. T t l « 62155. F « (71)328 056 TAKVİM 23 ŞUBAT 1988 lmsak:5.16 Güneş: 6.41 öğle: 12.22 lkindi: 15.23 Akşam: 17.54 Yatsı: 19.13 6 Balkaıı ülkesi 'hassas zirve'de Bulgaristarîda Türk azııılık Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz geçen hafta Kemalist Atılım Birliği tarafından düzenlenen bir toplantıda Bulgaristan'daki Turk azınlığı sorununun Türkiye için bir "railli mesele" olduğunu bildirmiş, "Birkaç gün sonra Belgrad'da duzenlenecek Balkan Ülkeleri Dışişleri Bakanlan Toplantısı'nakatUarak, Balkanlarda ancak insani boyutu da içerdiği takdırde gerçek ve kalıcı olması beklenebilecek bir işbirliğinin tesisi için hazır ve islekli olduğumuzu açıklıkla belirteceğiz" demişti. Başka bir ifadeyle, Bulgaristan'daki Türk azınlığı sorununu gündeme getireceğini büdirmişti. Dışişleri çevrelerinden edinilen bilgılere gore.Türkıye'nin Belgrad'da takınacağı tutum şu uç noktada özetlenebilir: 1 Helsinki nihai senedi ve bu belgede azınlıklar için öngörülen haklann önemi vurgulanacak. Azınlıklar ile ilgıli uluslararası anlaşmalara uymanın karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesinde temel bir ön şart olduğu belirtilecek. 2 Ankara'nın, çok yanh işbirliğine yönelik zeminin hazjrlanması için ekonomik, teknik. sosyal ve kulturel alanlarda her turlu olanaklann araşunlmasında faal bir rol oynamaya hazır olduğu bildırilecek. Ancak, çok yanlı işbirliğinin, her zaman ikili sorunlara çözüm getirmediği de anlatılacak. 3 Silahsızlanma konusunun gündeme gelmesi durumunda,Balkanlar'ınnukleer ve kimyasa] silahlardan arındırılmasının genel silahsızlanma girişimlerinden soyutlanamayacağı ifade edilecek. Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Yugoslavya ve Yunanisîan dışişleh bakanları yarın Belgrad'da bir araya geliyor Güzel: Özel eğitime destek ANKARA (AA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, özel eğitime daha fazla önem ve ağırlık vereceklerh.. kaydederek, bu konuda uzmanlardan oluşan bir çalışma grubu kurulacağım söyledi. Güzel. " önümüzdeki birkaç ay içinde Milli Eğitim Şurası 'm toplayacağız. Şüphesiz bu toplantının büyük bir bölümünü de özel eğitim konusu teşkit edecektir" dedi. TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİ BALKANLARDA BİRLİK' TARİHÇESİ Askıda kalan diyalog çabası NAZIM GÜVENÇ Gerek II. Dünya Savaşı oncesınde, gerekse sonrasında Balkan ulkelerini bir araya getirmeye yoneük çeşitli diplomalik girişiraler oldu. Ancak bunlann hiçbirisinde Balkan ulkelerinin altısını birden bir anlaşma çevTesinde toplamak, bir ittifaka sokmak şöyle dursun bir konferansta bir araya getirmek bile mumkun olamadı. II. Dunya Savaşı oncesinde bu yönde en ciddi girişim Ankara'nın öncüluk ettiği Balkan Anlanlı oldu. 9 Şubat 1934'te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında kurulan bu antant gerçekçi temellere dayanmadığı, ustelık Bulgaristan ve Arnavutluk gıbı tam anlamıyla Balkanlı iki devleti dışarıda bıraktığı için kalıcı olamadı, kısa zamanda dağıldı. Savaş sonrasında komünist panilerin iktidara geldiğı dört Balkan ulkesi arasında bir konfederasyon kurulması söz konusu edildiyse de özellikle Sovyetler Biriiğı'nın baltalaması yüzunden derhal gündemden çıktı. 25 Şubat 1953'te bu kez Türkiye, Yunanistan ve Doğu Bloku'ndan aforoz edilen Yugoslavya arasında bir Dostluk ve lşbirligi Antlaşması yapıldı. Ankara'da imzalanan bu antlaşma daha sonra bir 'ittifak'a dönuştürülmek istendi ise de Yugoslavya ile SSCB'nin arasının duzelmesi, buna karşılık Turkiye ile Yunanistan'ın arasının açılmasıyla ilk haliyle bile yürümez oldu ve unutulmaya terk edildi. Balkan ulkelerinin tumüne yönelik bir bölgesel işbirliği planı ilk kez V Eylul 1957'de Romanya Başbakanı Chivu Sloica'nın öteki beş ulkenin başbakanlarına gonderdiği bırer mesajla önerildi. Stoica, Bükreş'te bir konferans toplanmasını, anlaşmazlıklann askıya alınarak oncelikle ekonomik ve kültürel alanlarda işbirliğine gidilmesinı öneriyordu. Birçok yönden, yarın Belgrad'da başlayacak olan konferansa benzeyen bu öneri Yunanistan ve Turkiye tarafından reddedildiği için gerçekleşemedi. Yugoslavya'nın çağrısı ile bir araya gelecek 6 ülkenin dışişleri bakanları bölgedeki çeşitli sorunları görüşecekler. Balkan Zirvesi "gündemsiz" toplanıyor ve sürekli diyalogu amaçhyor. C l k e l e r arasındaki ikili sorunlar ve "ulusal azınlık" konusunun gündeme gelmesi durumunda, toplantının "hareketli" geçebileceği belirtiliyor. THY turizm atağında SEMİH ÎDİZ ANKARA Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'da yarın başlayacak olan Balkan Dışişleri Bakanlan Konferansı, ilgili ulkeler arasındaki sonınlann üstesinden gelinmesi için atılacak bir "ilk adım" olarak önem taşıyor. Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Turkiye, Yugoslavya ve Yunanistan Dışişleri Bakanlan II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez bir araya gelecekler. Yugoslavya'nın yapmış olduğu davete olumlu yanıt veren bütün Balkan ülkeleri aym zamanda masaya "iyi niyetlerle" oturacaklarını da açıklamış bulunuyorlar. Ancak söz konusu ülkelerin bölgede arzulanan işbirliği ortamının yaratılması için köklü ikili sorunlar karşısında hangi özverilerde bulunacakları büyük bir merak konusu. Belgrad'da "güven arttırıa" alanlara agırlık verilmesini isteyen Yugoslavya'nın "korkulu ruyası", Dışişleri Bakanlan toplantısının bir "siyası güreş minderine" dönüşüp "fıyasko" ile sonuçlanması. Bu arada Ankara'nın Belgrad'da, Balkanlarda gerçek işbirliği ortamının yaratılmasında 'İnsani boyutun" da önemini vurgulayacağı, bizzat Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz tarafından geçen hafta bildirilmişti. Başka BALKAN MOZAYül Yugoslavya'nın Kosova bölgesinde geçen sonbahar Sırplar ile Arnavutlar arasında meydana gelen çatışmalar, ulusal azınlık sorunlarının her an başka bir ateşı körüktediğı Balkan mozayiğınin son örneklennden bıriydı. bir ifadej'le, Turkiye Bulgaristan'daki Turk azınlığı konusunu Dışişlerı Bakanlan toplantısında açacak. Gözlemciler Türk tarafının konu>u ele alırken Bulgaristan'dan ismen değil, ama "anlaşılır" bir şekilde söz edeceğini tahmin ediyorlar. Yugoslavya'nın bugünkü Başbakan >rardımcısı Raif Dizdareviç, Dışişleri Bakanı olarak 6 Nisan 1987'de Belgrad televizyonunda bir Balkan Dışişleri Bakanlan Toplantısı fikrini ilk ortaya attığında, kuşkusuz boyle bir toplantının başanlı olması durumunda bunun ulkesine getireceğı dış itiban da hesaba katmıştı. Geri ödemelerini ertelediği 18 milyar dolar dış borcu, yüzde 120'ye varan enflasyon oranı ve bu tur sorunlann karşısında uygulamaya sokulan "kemer sıkma politikası" ile bir ekonomik bunalım içinde olan Yugoslavya her açıdan "dış katkıya" gözünü çevirmiş bulunuyor. Bu bakımdan uluslararası prestijin kendisine getireceğı yararlar yadsınamaz. Ancak Dizdareviç, Ikınci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez 6 Balkan ülkesini tek çatı altında toplama girişiminin amacını, "Balkanlardaki siyasi havanın iyileştirilmesi ve Avrupa işbirliğinin gelıştırilmesine katkıda bulunmak" olarak açıklıyordu. Yugoslav yetkıhlerı ıse, Balkanlarda, "barut fıçısı" ve "siyasi bölunmuşlüğun klasik örneği" gibi tarihe mal olmuş tanımlamalardan kurtulmanın zamanının geldiğini belirtiyorlardı. Aksi takdirde gerek süper güçler arasında yeni uzlaşma yollarımn arandığı gerekse Avrupa'da yeni işbirliği olanaklannın pekiştirildiği bir dönemde, bölgenin "dış guçlerin" ekonomik ve siyasi etki alanına girmesinin engellenemeyeceğini savunuyorlardı. Bu nedenle Belgrad'da yapılması önerilen Balkan Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, "ekonomik, kültürel ve sosyal" alanlarda işbirliği olanaklannın araştırılmasına ağırlık verilmesinı istiyordu. Böylece dolaylı yoldan "tanışmalı konuları masaya getirmeyin" mesajını işt>akçi ulkelere iletiyordu. Ancak Balkanlar, bölge ülkelerim rahatsız eden "tarihi tammlamaları" da boşuna edinmemiştı. Tarihte olduğu gibi bugün de bölgedeki tek somut gerçek ve "ortak nokta" hemen hemen tüm Balkan ülkelennin bir diğer Balkan ülkesi ile "azınlıklar somnu" bulunması. Bu bakımdan, Türkiye'nin Bulgaristan ve Yunanistan ile, Yugoslavya'nın ise Türkiye ve Romanya dışında tüm bölge ülkeleri ile "ulusal dava" olarak görülen sorunları mevcut. İkili düzeydeki anlaşmazlıklar bölgeyi siyasi açıdan karmaşıklaştıran tek unsur değil. Balkanlan oluşturan ulkelerden ikisi (Turkiye ile Yunanistan) aynı zamanda NATO ittifakının, ikısi (Bulgaristan ve Romanya) Varşova Paktı'nın, ve biri (Yugoslavya) Bağlantısızlar hareketinin faal uyeleri iken biri de (Arnavutluk) hiçbir ittifaka veya pakta mensup olmayıp ister NATO ister Varşova Paktı olsun her ikisine aynı derecede "duşman" gözüyle bakıyor. Kısacası, ikili düzeyde "kemikleşmiş" sorunların yanı sıra bir de global düzeydeki kamplaşmadan gelen göruş aynlıklan bulunuyor. Bu gerçeklerin bilincinde olan Yugoslavya, tarafların mutabakatı ile Balkan Dışişleri Bakanları Toplantısının gündemini "esnek" tutmuş olmakla beraber, "tartışmalı" konulardan uzak durulmasını her vesile ile ve diplomatik ifadelerle dile getirmiş bulunuyor. 6 ulkeyi Mr araya getirmek için bunca çaba harcamış olan Belgrad'ın "Korkulu rüyası" toplantının köklü ikili sorunlar nedeniyle bir "siyasi güreş minderine" dönüşup "fıyasko" ile sona ermesı olasılığı. Böyle bir olasılık bir taraftan Yugoslavya'yı arzuladığı "uluslararası" prestijden mahrum bırakacağı gibi, diğer taraftan da dünya kamuoyuna "Balkanlann hâlâ eski Balkanlar" olduğu mesajını verecektir. Tum taraflar, masaya "iyi niyetle oturacaklarını" beyan etmiş olmalarına rağmen, Belgrad'da "kavga çıkmayacağını" garantileyecek bir şey de yok ortada. Yugoslavya ile arasında Kosova sorutıu bulunan Amavutluk'un "devlet gudümündekı" basıru haftalardır Yugoslavya'yı kendisine karşı yoğun bir propaganda kampanyası açmakla suçluyor ve "yarı tehditkâr" bir şekilde Belgrad'a "hazırlıklı" gidıleceğini belirtiyor. Yugoslav yetkilileri de buna karşıhk olarak kendilerinin de "hazırlıklı" olduklannı bildiriyorlar. Bulgaristan ise toplantıda "ihtilaflı konulann" göruşülmesinden yana oldugunu açıklarnış bulunuyor. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkililerinden Bocho Bochev, Belgrad'da yayımlanan "Borba" gazetesine geçen ay verdiği bir demeçte "Balkan Dışişleri Bakanlan Toplantısında 'tabu' konulannın bulunmaması gerektiğıni" bildirmişti. Gözlemciler, Yugoslavya'nın tum Balkan Ülkeleri Dışişleri Bakanlan toplantısı ile gerçekten "iddiah" bir girişimi ustlendiğini belirtiyorlar. Ancak uluslararası konjonktürün de uzlaşmalara uygun oldugunu kabul ediyorlar. Bu arada, Yugoslavya gibi, toplantının asıl başansının, ilerde yeni toplantılarla "takıp edilmesi" durumunda kanıtlanacağım kaydedıyorlar. Türk heyeti bugün gidiyor ANKARA (Cumhuriyel Burosu) Dışişleri Bakanı Mesul Yılmaz, Balkan Dışişleri Bakanları Konferansf na katılmak üzere bugün Belgrad'a gidiyor. Yümaz''n heyetine Dışişleri BakanlığYnın üst duzey yetkililerinin dahil edilmesi, Ankara'nın toplantıda "her çeşit getismeye" hazır oldugunu gosteriyor. Yılmaz'ın Yunanlı rneslektaşı ile yapacağı ikili görüşmenin randevusu Belgrad'da saptanacak. Bu arada Turk ve Bulgaristan dışişleri bakanlannın bir araya gelip gelmeyeceklerı henüz bilinmiyor. Arkası 13. Sayfada Mesut Yılmaz ANTALYA (AA) Türk Hava Yollan'nın Antalya seferlerindeki yolcu taşıma kapasitesinin, bu turizm sezonunda geçen yıllara göre önemli ölçude arttınlacağı bildirildi. Antalya'ya bu turizm sezonunda yapılacak seferlerde, daha çok Airbus ve Boeing727 tipi uçaklar kullanılacak. Antalya'ya 1986 yılında 57 bin, 1987 yılında 112 bin turist taşıyan THY'nin, bu yıl 150 bine yakın turist getirmesi beklenıyor. THY, yurtdışından Antalya'ya düzenlediği doğrudan seferlerin sayısım da arttıracak. 27 mart 29 ekim tarihleri arasında uygulanacak yaz tarifesine göre, geçen yıl haftaâa 2 kez yapılan AntalyaZürich doğrudan uçak seferi sayısı üçe çıkarılacak. Feministlerin protestosu İSTANBUL (AA) Kendilerini "Radikal Feminist" olarak adlandıran bir grup kadın, Pakistan 'da bir kadının taşlanarak ölüme mahkum edilmesini protesto ettiler. Radikal Feministler, dün Pakistan'm İstanbul Başkonsolosluğu 'na giderek, durumu protesto eden bir mektubu Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak 'a iletılmek üzere yetkililere bıraktılar. Pakistan'da, iki sevgitinın zına halinde yakalanması uzerine, Shadıda Parveen adlı kadının, taşlanarak oldurulmesine karar verilmışti. Avrupalı Sosvalistler Alman Sosyal Demokrat Partisi Tarihi miras muhalefette ENİS BERBEROĞLL BONN Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD 23 Mayıs 1863 günü Leipzıg'de Ferdinand Lassalle onderliğınde "L'mum Alman tşcileri Biriigi" adı altında kunıldu. Birlik 1848'deki başarısız devrim girişiminin izlerini taşıyordu. Alman Sosyal Demokrat Partısi'nın ilk adımı olarak kabul edilen bu birliğin sloganı "özguriuk, esitlik, kardeşlik " idi. Birliğin kurucusu ve başkanı Lassalle bir yıl sonra 32 yaşında bir kadın nedeniyle çıkan anlasmazlık sonucundaki duelloda yaşamını yitirdi. Lassalle'ın olumünden 5 yıl sonra 1869'da Eısenach kentinde August Bebel \e Wilhelm Liebknechl tarafından "Sosyal Demokrat Işçi Partisi" kunıldu. Kuruluş kongresinin yapıldığı kentin adından yola çıkılarak "Eisenacher" grubu olarak adı verilen bu parti Karl Marx \e Friedrich Engels'in öğretısini benimsemişti. Bebel ve Liebknecht, 187071 yıllarındaki FransızAlman savaşının finansmanına karşı çıktıkları için 1872'de 2 >ıl süreyle hapis cezasına çarptırıldılar. Yine aynı yıl başgösteren ekonomik kriz, aynı çızgidekı bırlık ve Sosyal Demokrat Parti'yi bir araya getirdi. Gotha'da 2527 Mayıs 1875 tarihleri arasında toplanan bir kongrede birleşme sağlandı. Liebknecht tarafından onerılen bir program benimsendi. Ancak bu program Marx'ın ağır eleştirilerine hedef oldu. 1877 yılı seçimlerinde >"uzde 9.1 oy olan "Sosj'alist lşçi PİrtisTnin guçlemşi, dönemin başbakanı Bismarck'ı tedirgin ediyordu. 1878'de meclisten geçırilen bir dizi baskı yasası ile partınin çalışmaları engellenmeye başlandı. Yuzlerce üyesi tuıuklandı, surgune gönderildi. Bu yasaklı dönem ancak 12 yıl sonra ve 1890'da sona erdi. Bu tarıhte parti yeni bir ada da kavuştu: "Alman Sosyal Demokrat Partisi." 1914 yılında başlayan Bırinci Dünya Sa\aşı sosval demokratları guç durumda bıraktı. Meclis grubunun savaşa ve bunup gerektirdığı yenı vergilere karşı çıkması partinin seçmen tabanını vıtirmesine yol açacak, tersi de ıdeolojik taviz anlamına gelecekti. Parti içindekı yol ayrımı 1916'da çatlağa yol açtı. Savaş vergilerine karşı çıkan, aralarında parti başkanı HugoHaase'nmdehulunduğü bir "azınlık" grubu partiden ayrılarak. Rosa Luxemburg ile Karl Li IBMIde perestroika Dünyanın önde gelen bilgisayar firmalanndan olan IBM'de, yönetim sorumluluğunu alt kademeiere kaydıran ve merkezi yönetimi daraltan yeni bir işletme modeli deneniyor. Dış Haberler Servisi Dünyanın en ünlü bilgisayar fîrması Internatıonal Business Machines veya kısa adıyla İBM idari yapısında değisikliğe giderek, karar sorumluluklannın kumanda zincirinin alt kademelerine doğnı kaydınldığı Amerikan fırmalanna katıldı. International Herald Tribune gazetesinde yer alan habere göre, yakın zamana kadar IBM, yönetim kadrosunun becerileri açısından dünyanın en iyi firmalan arasında sayılıyordu. Yeni organizasyonun başarılı olması halinde, dev şirketlerin, son derece az sayıda merkezi idari personel tarafından yönetildiği bir işletme biçimi de onaylanmış olacak. Böylece, kritik stratejik kararlar dışındaki tüm kararlar müşterilerle doğrudan üişkiye giren daha alt kademedeki kişilerce alınabilecek. Şirket, son derece bağımsız hareket edebilen ve kuruluşun tüm yenıliklerinden, tasanm ve üretiminden sorumlu olacak beş yeni birim kurdu. Bu değişiklikler dünyanın en büyük bilgisayar ureticisi olan fırmayı merkezi yönetimden çıkaracak, sorumluluk daha fazla genç nesilden yöneticilere aktanlarak IBM'in Nevv York'taki " A ı m o n k " yönetim mer^ kezinin idaredeki rolimti azaltacak. Bu plan uyannca, binlerce IBM çalışam bir işten diğerine kayarken yöneticileri de değişecek. Şirketin Başkanı John F. Akers, •'Şimdiye kadar bie dcnenmemiş son derece büyuk bir degişikliğe gidiyoruz, eger bu sistem işlerse çalışanlanmız daha bağımsız, daha güvenilir ve daha müteşebbis olacaklar" diyor. Şimdi, IBM birimleri yönetim merkezlerine kabul ettirme gereksinimi olmadan yeni bilgisayar modeli üretebilecekler. Fakat " A n n o n " , standartların saptanmasında ve ürünlerin kalitesini kontrolde yetkiyi elinde tutacak. Bazı uzmanlar ise, IBM'in kemer sıkma politikası sırasında gelen bu yeni yapılaşmanın kısa zamanda fayda saglayabüecefeini düsünmüyorlar. Uzmanlar, IBM'in sorunlarının birbüierine uymayan bilgisayar sistemlerinin birlesmesinden kaynaklandığım belirterek, sadece yenileştirme hareketinin hızlandınlmasırun bilgisayar kullanıcılann arasındaki kargaşayı önleyemeyeceği görüşünde birleşiyorlar. IBM içinde bazı yönetiçiler bile, bu durumun urunlerin birbirleriyle daha ilişkili ohnalan gereken bir zamanda ürün yöneticileri arasındaki koordinasyonu azaltacağı korkusunu taşıyorlar. Başkan Akers, IBM'in yönetim merkezinde çabşan personeün azaltüması için planlanan iki yıllık sürenin hızlandınlacağını ve binlerce kişinin satış bürolanna, üretım merkezlenne ve araşorma birimlerine geri döneceklerini de belirtti. Ânkara'da telefon faturaları Aı\KARA (AA) Ankara'da telefon faturaları mayıs ayından itibaren ev ve işyerinden de tahsil edilebilecek, uygulama daha sonra Türkiye genelinde yaygmlaştırılacak. Sistemin ana ilkelehni belirlemek amacıyla abonelere yönelik anket yapılacak. 1863 yılında kurulan ve Avrupa sosyal demokrat hareketine damgasım vuran Alman Sosyal Demokrat Partisi, 6 yıldır muhalefette. Üstelik, 13 yıl siîren bir iktidar döneminin ardından. Eski Türk evleri dia gösterisi Haber Merkezi Eski Türk evleri mimarisi ve yaşantısına ilişkin slaytlı gösteri düzenlendi. Perihan Balcı 'nın Boğaziçi yalılarını da içine alan renkli dia gösterisi, İstanbul Kız Lisesi Mezun ve Mensupları Derneği'nin etkinlikleri kapsamında yarın saat 14.30'da İstanbul Kız Lisesi konferans salonunda gerçekleştirilecek. Helmut Schmıdt Iktıdardan duştu Beyin gibi çahşacak moleküler bilgisayar Dış Haberler Ser\isi Beyin hucreleriyle aynı şekilde işleyen kimyasal maddelerin kullanılacağı bilgisayarların onumuzdeki vüzyılın başlarında gerçekleşmesi beklenıyor. "The Independent" gazeıesinin haberıne gore, Ingiliz bilimadamlan 'molekuler elektronik' alanında üderliği ellerinde tutuyorlar; gerek sanayi dalından gerekse üniversitelerden birçok araştırmacı yeni bir elektronik teknolojısi yaratmak için güçbırliği yapıyorlar. Ote yandan, İngiliz bilımadamlarının inceledikleri anahtar nitelikteki bir tekniğin Amerikalı araştırmacılar tarafından keşfedıldığı bildıriliyor. Molekuler bılgisayarlar, bılgiyi işlemek için silikon crîıps verine organik moleküller kullanıyorlar En iyi bilinen elektroorganik maddeler ise dijital saat ve termometreler ile bilgisayar ekranlannda kııllanılan (fakat bılgiyi işlemeyen) sıvı kristaller. Ingıltere'nın önde gelen molekuler elektronıkçilerinden olan Prof. Gareth Roberts, 1980'den beri onaklaşa bir çalışına yuruttuklenni ve böylece bu alanda dunya liderliğinı ellerinde tuttuklannı belirtivor. "Supermolekuler bilgi işle> iciler", laboratuvarlarda stenl solusyonlar içınde saklanan Frankeştayn stili iunı beyınlerden çok farklı olacak. Prof. Roberts, biyolog, fizikçı ve kimyagerlerin bir araya gelerek biyolojik molekullerin nasıl doğal olarak duzene girdiklerını ıncelemelen gerektiğine inanıyor. Bu konuda doğada bulunan moleküller kulaıuimayacak, fakat bunlann benzerlerı laboratuvarlarda imal edilecek. Geleneksel bilgisayarlarda, silikon veya benzeri yarı ıletken bir maddenın içine kaynak edılmış ince elektrik devreler kullanılıvor Mühendisler ışlemin hızını ve hafıza kapasıtesinı arttırmak için en kuçuk hacime en fazla parçayı yerleştirmeye çalışıyorlar. Fakat geleneksel teknolojı ile bu kuçük boyut melrenin on milyonda bıri ile kısıtlı. Ahmet Üstün''ün cenazesi tŞTANBUL (AA) İstanbul'da ölen Turk sanat muziği sanatçılarmdan Ahmet Üsıun'ün cenazesi bugün Teşvıkıye camisinde kılmacak öğle namazmdan sonra Feriköy mezarlığında toprağa verilecek. 1923 yılında Iskeçe'de doğan Ahmet Üstıin 1947 yılmda Ankara Radyosu 'na gırmişti. İstanbul Belediyesi tcra Heyeti'nde de bir süre çalışan sanatçı, 1983 yılında İstanbul Radyosu'ndan emekli olmuştu. Bestekâr Çağla öldü tulan, ancak ters dönen cankurtaran botunur üzerınde saatlerce dev datgalarla boğuşan Güney Korelı balıkçılar, daha sonra yetişen Avustralya Donanması'nm kurtarma gemısı Jevıs Bay" tarafından kurtarılarak karaya çıkarıldıiar Ancak gemi personelinden üç gemıcınm kaytp olduğu ve boğulmu$ olabıleceklen belırtıldt (Fotoğraf Reuter) V açıklannda Güney Kore balıkçı • dS3H13 S3V3SI ^ mürettebatı denızde uzun sürepazar gunü batan birverdı Tekneden kurgemısının ölum kalım savaşı Yeni e l a n u a n ı n Kuze A d a s ı Willy Brandt Başbakanlığı bırakt; ebknecht başkanlığındaki "Spartaküs" grubuna katıldılar. Sonra da Alman Komünist Partisi ile bırleştiler. Savaş sonrasının ilk başbakanı sosval demokratlardan Friedrich Ebert oldu. Partınin "azınlık" ve "çoğunluk" kanatlan arasındakı koalısyon yurumedi. Sosyal demokratlar, ancak 1928 \ilinda yeniden iktidar şansına kavuştular. Ama 1933'tekı Nazi rejimi aynı yıl SPD'mn çalışmalannı yasakladı. Parti yoneticilerinden kaçabilenler Prag'da toplandılar ve savasın sonuna kadar etkinliklerini sürdurduler. Sonradan partinin genel başkanlığına gelecek Will> Brandt da avnı donemi İskandinav ülkelerinde geçirdi. 1945'te yeniden yasal çalışma zemini bulan SPD, iktidara ancak bir koalisyonla ve 1966'da gelebildi. Ancak ıç ve dış gelişmeler partinin seçım şansını arttırdı ve 1969 yılında Willv Brandt başbakanlığa gelme şansma kavuştu. Ne var kı. Brandt 1974'te bir casusluk skandalı nedenıyle başbakanIıktan ivtifa etıi ve görevini Helmul Si'hnıidl'e devretti. (Arkuu 13 Sayfada) Oektrik kesintisinde suçlu kar TEK Genel Müdürü Yücebaş, Türkiye'nin yansım karanlığa boğan arızayı "hatlardaki kar yüklenmesine" bağladı. Yücebaş, "Biz, enerjinin çoğunluğunu Doğu'dan naklettiğimiz için cilvesine de katlanmamız lazım"dedi. ANKARA (Cumhurişet Burosu) Türkıve Elektrik Kurumu (TEK) Genel Muduru Remzi Yücebaş, nakil hatlarında Turkıve'nin yarısının karanlığa gomulmesıne neden olan anzanın nedeninin "Elektrik direklerindeki ve tellerdeki kar \iiklenmesi oldugunu" so>ledı. Yücebaş, "Bi^ enerjinin çoğunluğunu Doğu'dan naklettiğimiz için bunun cilvesine de kallanmamız lazım" dedi. Yucebas'a geçen cuma gecesi meydana gelen elektrik arızasının nedeni konusunda vunelttığımız sorular ile yanıtlan şo\)e: Keban'dan elektrik nakleden eleklrik hallanndaki anzanın nedeni beliriendi mi? YÜCEBAŞ Tesisatın hiçbir verınde hiı,bir arıza bulunamadı. Yani kalıcı hiçbir arıza yok. Doğu Anadolu'da ağır kıs >artları devam edıyor. Bu Wı^ şanlanndan dolayı haıların bir tanesının açıldığı kanaatine vanldı. Turkıye'de enerjı Doğu'da uretiliyor ve üç nakil hattıyla bu tarafa taşınıyor Bu hatlann birinde açma olunca hal devreden çıktı ve bunun uzerine uç hattın taşıdığı vuku ıkı haı taşıyamadı. Sıstemin her larafında çok çeşitli koruyucu sıstemler var. Bu koruyucu sistemler, hattın birinde aşırı yuk olunca. faaliyete geçerek santralları devreden çıkarır. Açılmanın nedeni saptandı mı? YL'CEBAŞ Herhalde hava şanlanndan dolayı... Uç lane tel van yana gıdivor, uç fazı var bu ışin. L'ç fa7in bir tanesinin uzerındeki kar yukü ya fazlaydı, yahut azdı. Ondan böyle ruzgârın şıddeline gore dırekler arasındakı salınım bozuldu. Direkler uzerinde ınsan govdesi buyukluğunde kar birikiyor. Kar birikintisini önlemek mumkun değil mi? Y ÜCEBAŞ Doğu'daki kış şartlarını bilivorsunuz, üstelik nakil hatları vuksek yerlerden geçiyor. iki uç bin metre vuksekte olan hatları duşunur^eniz, kar bırikıntısi olması normal. Geçen yıllann ıstatistiklerıne de baktım. Boyle kar yuklenmelen nedeniyle anzalar oluyor. kalıcı bir nedenı yok bunun. Biz eneıjinin çoğunluğunu Doğu'dan naklettiğimiz için bunun cilvesine de katlanmamı/ lazım. Btı >öntemin alternatifi >ok mu? Bu nakil sisleminde bir değişiklik diışunülmuyor mu? YÜCEBAŞ Bunun allerııaüh gelecek olan hatlann savısını artıırmakıır. Zalen Aıaturk Barajı da yapılıyor. Oradakı enerjiyi laşınıak ıçın de bızim Dunya BankasTndan alajağımı/ krediyle >apacağımız >enı hatlar var. Bu hatlann vapılmasından sonra kar vuklenmesi arızalaıı ıhlınıalı azahr Ihlımalın yuzde yu7 oı(Arkası 10. Sayfada) İstanbul Radyosu 'nda sözleşmeli keman sanatçısı olarak çalışan Çağla'nın 200'den fazla bestesi bulunuyordu. Çağla, bir süre de Bağdat Üniversitesi'nde öğretim üyeliğinde bulunmuştu. tstanbul Haber Servisi Kemani ve bestekâr Cevdel Çağla, lstanbul'da oldu. 1926 yılında İstanbul Radyosu'nda keman sanatçısı olarak göreve başlayan Cevdet Çağla, Ankara ve İstanbul Radyosu'nda uzun süregörev yaptıktan sonra, 1965 yılında emekli olmuştu. Daha sonra tstanbul Radyosu'nda sözleşmeli keman sanatçısı olarak tekrar göreve başlayan Cevdet Çağla, halen bu görevini sürdürüyordu. 200'den fazla bestesi bulunan Cevdet Çağla, bir sure de Bağdat Üniversitesi'nde öğretim üyeliğinde bulunmuştu. DarÜt Talimi Musiki adlı müzik kuruluşunun ilk uyelerinden olan Cevdet Çağla, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvan'nda öğretim üyesi olarak da görev yapıyordu. 88 yaşında ölen Cevdet Çağla için yarın İstanbul Radyosu'nda bir tören yapılacak Çağla'nın cenazesi aynı gun Şışli Camıi'nde öğleyin kılınacak namazdan sonra Zincirlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Yarın: Ispanyol Sos.valisl Parıisi