18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 1988 HABERLER r CUMHURlYET/ll Eddington gerçek yaşamda başbakan olmak için kendini Thatcher kadar "genç" bulmuyor. Başroîünü oynadığı dizi 47 ülkede gösterilen Eddington, "Komedi aslında daha zor. Halk komedi istiyor." diye konuşuyor. MERT ALİ BAŞARIR TRT'nin de aralarında olduğu 47 ülke televizyonunda gösterilen BBC yapımı "Yes, Prime Minisler" namı diğer "Emret BaşbakamnT'ın başrol oyuncusu Paul Eddington, yani Başbakan Jim Hacker'la unlüierin menajeri Mustafa Oğuz'un büroşunda "İngiliz mizahı" üzerine konuştuk. Diziyi her ne hikmetşe yayından kaldıran TRT, başrol oyuncusunu, yani BBC'nin bu sevimli başbakanını Türkiye'ye davet ederek "dansöz misali" yılbaşında ekrana getirmeyi düşunmüştü. Paul Eddington her giltiği ülkede gerçek başbakanlar gibi karşılanmakta... Üç oğlu, bir kızı olan sanatçı daha çok tiyatroyu tercih ediyor. Mizahı ise kelebeğe benzeterek "Kelebek gibi hassastır, çok yakından incelenirse olür" dıyor. Eddington gerçek yaşamda başbakan olmak için kendini Thatcher kadar "genç" bulmuyor. "Mr. Eddington, bir basbakanla komedi aktorü arasında herhangi bir fark var mı?" EDDINGTON (Gulüyor). Benim için çok farklı değil, aslında hepimiz aktörüz. Önemli olan politikacının iyi aktör ya da kötu aktör olması, çoğu politikacı iyi aktör değil. fakat öyle olmak zorundalar. Örneğin Başkan Reagan yalnızca sinemada değil, politikacı olarak da iyi bir aktor. "Komedyenlerin de, başbakanlann da melinlerini başkalan yazıyor. Uevlel başkanlan ise genelde 'metin dışma çıkıp' tuJual ya 'Başbakanlıkta metin yazıldı' "Emret Başbakanım"ın başrol oyuncusu Eddington'la Bayan Thatcher'ın arası "çok iyi ' GÖRÜŞ MJIIi Piyango Potttfkacilar ktffcalu Bayan Thatcheıiı sahneleri Başbakanlığın yazdığını söyleyen Paul Eddington. aslında bütün politikacıların programa kuşkucu baktığını bildiriyor. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) kacı, msanlar onun kendiliğinden konuşmasını beklerler. Başkanlar da bildikleri gibi konuşabüir, ama önemli konularda onlann da melinlerini başkaları yazar. Fakat bu soyleşiyi siz kendiniz yazacaksınız. (Gülınor). Bir de aktörleri birileri çalıştırır, politıkacılar >aimz başınadırlar. "Amerika'da bir televizjon kanalının 'Great Debate on Oxford L'nion' adlı bir programında İngiliz \e Amerikalı mizahçılar 'soz düellosu' yapblar. Kazanan İngiliz mizahçılar oldu. Siz Amerikan ve İngiliz mizahını karşılaştınr nusınız?" EDDINGTON Aslında Amerikan mizahı ile İngiliz mizahı arasındaki farkı uzun uzun düşündum. İngiliz mizahçılar da Amerikalı mizahçılardan epe> şeyler oğrendi. .Amerikan halkı ironiden pek anlamıyor. Daha kola\a kaçıyorlar. Amerikan televizyonunu izlerken gördüğüm; çabuk. knrak. kolay anlaşılır esprilerin kullanılması. "Kendinizi daha çok komedi aktorü mü, >oksa dram oyuncusu mu hissediyorsunuz?" EDDINGTON Zor bir soru. Aslında ikisinde de aktörlük yapabilirim. Tabii komedi alanında tanımyorum. Komedi aslında dapıyor." ha zor. Halk, komedi istiyor. Bu EDDINGTON Çok doğru, konuda pazar kuçuk. Aktorlüğe eğer yeterli bir düzevde ise politi ilk başladığımda "Bir gün meshur olursam. bu komedi alanında olacak" diye duşündum. "Peki 10 numara ile aranız nasıl?" EDDINGTON Çok iyi bir ilişkimiz var sanıyorum. Bayan Thatcher en sevdiği programın bizimki olduğunu soylüyor. Bazıları da sadece bizim programı izlediğini anlatıyor. Bayan Thatcher Sir Humphrey 'nin mükemmel olduğunu, fakat başbakanı oyna\anın ınandırıcı, ikna edici olmadığım söylçmiş. (Gülüşmeler). "İşçi Partisi neler di>or? Sizin siyasal tavrınızı oğrenebilir mi>iz?" EDDINGTON Aslında bütun politikacılar, biraz kuşkucu bakıyorlar programa. Hangi partiyi desteklediğimi açıklarsam bu, programı zedeler. Belki ilerde açıklayabilirim. Fakat Bayan Thatcher'ın tavsiye^i ile kraliçe bize nişan verdi. "Başbakan Thalcher'la olan iiç bes dakikalık rol arkadaşlığınızı anlatır mısınız?" EDDİNGTON Bize bu bahsettiğim odul \erileçekti. Bayan Thatcher odulu kendisinin vermek istediğini soylemiş, tam o sıralarda BBC'den aradılar, Başbakan'ın dizide kısa bir sure rol almak istediğini belirttiler. Kabul ettik. "Metinleri kim yazavak?" diye sordum. Bayan Thatcher'ın olduğu sahneler 10 numaradaki biri tarafından yazıldı. Biraz endişelenmiştim. Çünkü dizinin Muhafazakâr Parti'yle bağlantılı olmasını istemezdim, fakat metin Başbakanlık'ta \azıldı, biz de oynadık. "Başroliinii oynadığınız dizi 47 ülkede gosterilmiş. Karşılaştığınız diğer başbakanlar oldu mu? Tabii siz de başbakan olarak?" EDDINGTON (Gülüyor). Halk benim hakikaten başbakan olduğumu düşünüyor. Avustral>a'da parlamenloyagittik, konu$macı işini bırakıp benle tanıştı. Norveç Başbakanı ile kahvalüda buluştuk. Danimarka Başbakanı ile, A\ uslralya Başbakanı ile göruştük. Avustralya'da parlamenter çok dostum var, İngiltere'de eski başbakanlar Jaraes Callaghan \e Harold NVİIson'la konuşuruz. "Dizide politika sanalı. burokrat ve siyasetçiler kelime oyunlanndan, blue humordan, (aşırı seks mizahı) etnik humordan ve giinlük polemiklerden uzak tamamen zekâ iirunıi esprilerle taşlandı. Aslında "Yes Prime Minister' 'komedi klasikleri' arasında haklı yerini alabilir, öyle değil mi?" EDDINGTON E\et, sanıyorum haklısınız, aslında yönetimle ilgili taşlama söz konusu. Dizinin dünyadaçok popüler olmasının sebebi her hükümetin, her BBC, TRT gibi buyuk kuruluşla rın bizi desteklemesi ve tanıması olsa gerek. Programın ozü emirleri verenlerle onları uygulayanlar arasındaki ilişki. "Kakat Türkiye'de çok sevjJen diziniz TRT tarafından yayından kaldırıldı. Avn'ı TRT dizinin bas aklöriı olan sizi Türkije'ye davet etti. Siz bundan ne anlıyorsunuz? Belki bu soruyu Sir Humphrey'ye sormak lazım..." EDDINGTON (Gülüyor). Doğru, ona sormak lazım. Dizinin kaldırıldığını bilmiyordum. Bu, sanki bir senaryo gibi. Açıkçası çok şaşırdım. Fakat "memnunum" diyebilirim. Dizi, yasaklama gerektirdiğine gore demek ki çok etkili olmuş. "Biraz da kitabınızdan söz edelim. Politikacıların anılarını yazmaian İngiltere'de bir geienek sanınm. Bizde bu tiir kaynak kitap sayısı az. Mevcııl politikacılar da ihtilal anılannı yazmaktan siyasal yaşamlarını aktarmaya vakil bulamadan göçüp gidiyorlar." EDDINGTON (Sanatçı once bu konuyu açıklamamı/ı istiyor. Sonra kendi görusünü soyluyor). Evet. Ben de bu konuda bir kitap yazdım. Kitap epeyce sattı. Fakat ağır olduğu için yanımda getirmedim. On yılda bir ihtilal gelenekselleşmez mi? "Ülkeler mevcut demokrasilerine, iklimlerine, yönetim biçimlerine, yetişen iiriınlerine göre çeşitli isimler almakta. Örneğin Muz Cumhuriyelleri. Puro Cumhuriyeti, İmelda Marcos'un Ayakkabı Cumhuriyeti, Üniforma Cumhuriyeti, Ortadoğu'da SarıkCübbe Cumhuriyeti, Güney Afrika'da SiyahBeyaz Cumhuriveti gibi... İngiltere'deki demokrasi geleneğine ve hoşgörüye bakarak İngiltere'ye 'Birleşik Yumurta Krallığı' divebilir raiyiz?" EDDINGTON (Guluyor). Evet, evet. Fakat biraz daha anlatmak lazım İngiltere'yi. Biz İngiltere'de politikacılara pek bir şey atnıayız. Politikacılara karşı biraz saygılıyız. Çünku İngiltere'de demokrav geleneği oldukça köklü. Fakat bu bizde biraz tembellik yaratıyor. Sanınm Türkiye'de henüz bunlar hissedilmiyor. "Son olarak özdlikle geçen 10 yıl içinde mizahın işlevi her alanda arllı. Örneğin Bush ve Dukakis seçim kampanyalannda söze iiç beş dakikalık 'stand up comedy' ve 'talkshow comedy' ile başladılar. Gerald Ford'un 'Başkanlık ve Mizah' diye bir kitabı var. Thatcher'ın sizin diziye olan yakınlığı. hatta bizim Başbakanın karikatür orijinalleri loplaması örnek olabilir. Öte yandan Prof. VVilliam Fry'ın 'Psikiyatride Mizahla Tedavi' diye bir çalışnıası var. Okullarda hocaların dersleri mizah unsuıiannı kullanarak anlatmalan konusunda konteranslar verilirken çeşitli mizahla tedavi merkezleri açıldı. Hemşirelere haslalan için mizah kursları »erilijor. Rek/amcılıkta mizah yaygınlaştı. Hatta IBM bile Cbaplin figürıi kullanıyor. Vfizahın etkileri ve yan etkileri konusunda neler diyeceksiniz?" EDDINGTON (Gulüyor). Gerçekten boyle mi? Bunlar berbat şeyler aslında. Mizah çok narin bir yaratık. Yani mizah kelebek gibi. Çok yakından incelerseniz kelebek olur. Fazla karıştırmamak lazım mizahı... EVSANLAR Bolluk geldiği zaman hepsini tüketme... Konfüçyus FÜSUN ÖZBİLGEN Istanbul'un gece dünyasında önemli bir yeri olan Ecebar'ın yöneticisi Ece Aksoy anlattı: Özal kabul etti işçilerine yılbaşı armağanı olarak dün Türkiş'e bağlı sendikalar tarafından sağlanan 60ar bin lira dağıtılmaya başlandı. SEKA'nın Izmit Müessese Müdüıiüğü veznesinden yapılan para dağıtım işlemi. dün saat 10.30da başladı. Bugün de surecek olan para dağıtımında, uzun kuyruklar oluşturan işçiler, "Paranın tutan önemli değil. Böyle bir düşünce bizlere güç kattı, moral verdi. 60 bin lira, yılbaşım aileierimizte birfikte neşe içinde geçirmemizi SEKA'da yılbaşı sağlayacaktır" dedıler. Yılbaşı tatilini geçirmek üzere dün Marmaris'e gelen SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Dalaman'da SEKA işçileriyle görüştü. Inönü grevin hâlâ surmesinden uzüntü duyduğunu belirterek, hükümetin konuya bir an önce çözüm getirmesi gerektiğini belirtti. Inönü "Bu grev bitmeli, SEKA işçileri yenı yıla grevde girmemeli. Konu bugüne kadar çözümlenmiş olmalıydı" dedi. Türkİş'e bağlı Türk Metal Sendikası da SEKA işçileri için yardım kampanyası başlattı. Emlak Bankasfnın Alsancak Şubesi'nde açılan hesaba para yatırmanın 10 Ocak 1989 tarihe dek sureceği belirtildi. Paul Eddinton, Dedeman Oteli'nde duzenlediği basın toplantısında ise "Türkiye'de başbakan olsaydım, politik tutukluları serbesl bırakma yollan arardım" dedi. Eddington daha sonra Ankara'ya geçti \e Başbakan Turgut Özal tarafından kabul edildi. \¥l/t#frtg€' Güvenli, Düzenli, Sistemli, Titiz Hizmetin Simgesi. İçdış turiar ve otel rezervasyonlan, bıkpsayar sıstemiyie her tuflu bılet rezervasyonlan, kongre. seminer ve bayı toplanhlan, manna, bareboat, yat chaner iş/etmealtğı, araba, uçak, olobus ve her türiu araç kıralama servtsleri, yurdumuzun sınır kapılannda gentş mal çeştilenm kapsayan 20 gumrük hattı dışı eşya satış mağazalan ile SETUR sizin SEYAHAT GRUBU şirkehruzdir. • İSTANBUL 130 03 36 (8 hat) • ANKARA 167 11 65 (4 hat) • İZMİR 21 55 9596 • ANTALYA 169 38205 13 • MARMARİS 46082638 • BODHUM 44563119 ös Garsonlann. müşterfhîrin davranışlarında karşılaştığınız enteresan olaylar, anılar var mı? Bir garson vardı, şimdi yok, askerde. Müşterilerden biri çay istemiş. Bizde sadece içki yok çay da var, ıhlamur da. süt de var. Sahlep istese sahlep de veririz. Çayını götürmüş. Limon istemiş müşteri. Gitmiş mutfaktan limonu ikiye bolmüş, yarısını götürmüş. Müşteri 'Ben bardağıma atacağım, tranş limon istiyorum' demiş. Eğilmiş müştermın kulağına Olsun, mutfakta daha çok limon var' demiş. Yine müşterilerden biri bir gece coşuyor. buranın müdavimlerinden biri Müzikten çok hoşlanıyor, alkışlıyor, alkış yetmiyor, ıslık çalıyor, ıslık ıslık... Stadyum gibi oluyor burası. Ben de şu ışlıkları biraz cezaMüşteri olay çıkarmaz. landırayım diye düşündüm. CeMüşteri niye olay çıkarstn za olarak "Hesabını istediği ki? Neye itiraz eder insan? zaman beni çağırın' dedım. Hesabı normal yazmışlar. ben Ya servise ya hesaba itiraz altına yazdım '30 ıslık, 30 bin' eder. Halledilmeyecek bir Ödeyecek hesabı. o 30 bin lişey yok. İlk sene burada ralık nüansı farkedıyor. Nedir birkaç olay çıktı, onun da bu?' diyor, 'Ece Hanımı çağıbody guard yüzünden çıkrın bana' diyor. 'O çıkardı zaten hesabı' diyorlar. Bana, tığını düşünüyorum. Aldığı 'Nedir bu 30 ıslık' diye sordu. parayı hak etmek istiyor 'Ne var?' dedim 'Neye itiraz adamlar. Artık kapıda öyle ediyorsun?' 'Ben bu kadar ısbirileri yok. lık çalmadım ki?' dedi Yani 5 ıslık yazsam kabul edecek. şındaki barlarda incelemefer yor buraya ama müziğı dinle Haftada bir gün genellikle İstanbul'da barlar kapalı oluyapıyorsunuz. Başlarken de meye, bir arkadaşıyla buluşma yor. Çalışanlar dinleniyor. böyle bir inceleme ve araştır ya geliyor. onu bekliyor. Erkekler de öyle. Buraya kadın tavlamanız oldu mu? Biz nöbetçi meyhaneyiz. Başlarken çok acemı baş maya gelen erkek yok yani. Yine o Egemen'le benim ka Hesaba itiraz olunca ne rarımdı. ladım. Zannettim kı her şey hazır. Tıkır tıkır işleyen bir yeri ba yapıyor sunuz? Yani hiçuir koşulda ka Hesaba ıtıraz olunca itiraz panmayacak. na teslim ediyorlar ve benim orada bulunmam yetecek. Baş edilecek bir hesap çıkarmadı Hayır. Çok sevdiğimız barladığım gün, o açılış gününü ğımız için önce ızah ediyoruz, lar vardı. Bir zamanlar Papirüs hatırlıyorum. Topuklu pabuçlar yine itiraz ederse. 'Ne kadar is revaçta bir bardı. Pazar günlemakyajlı falan, tıkır tıkır yürüyo tersenır. o kadar ödeyin' diyo ri kapalı olurdu Bizim canımız rum insanlar arasında. Yürü ruz. Yani ılle de bu hesabı öde her nedense her pazar Papidüm yürüdüm, bir baktım ki yeceksin diye bir şey yok. rüs'e gitmek isterdi. Onu yaşahiçbir şey yürümüyor. Bir tek Siz bu barın işletmecisi dığım için... ben yürüyorum. Millet içkisiz. olarak mı çalışıyorsunuz? Ki Peki barı işletebilmek Hemen çıkardım pabuçları aya me karşı sorumlusunuz? için içkiyi sevmek mi lazım? ğımdan. Ececiğim' dedim İçkiyi sevmek nasıl bir şey. Kendime karşı Çünku bukendi kendime. 'Bu iş bu de ranın sahibi şu anda Egemen onu bilmiyorum da, içkinin çok ğilmiş' Yanırnda düz papuç da Bostancı'nın varisleri ve bir de yararlı olduğunu biliyorum. İçyoktu, yalınayak servise girdik. Günay. Onlar da burayı bana kinin zararlı bir şey olmadığım Ondan sonra her gün bir şey teslim etmiş durumdalar. biliyorum. Bizim toplumumuzögrendim tabii. Kadroyu yenıleda örtüleri çok kuvvetli yetışmiş Buranın gelirini giderini insanlar var. Hep kendılerini tudim. Yani bir garsonun ne yapması lazım? Ne kadar çalışma idare etmeyi de ustlenmiş mi tan, kasan insanlar. Bir ikı kası lazım, nasıl hizmet etmesi la oluyorsunuz ? deh ıçkiyle rahatlıyorlar, ömür Ben geiiri gıderi idare et leri de uzuyor böylece. İçmedizım? Hepsinı ögrendim yıllar geçtikçe. İçinde yaşayarak ög mıyorum. Giderini kontrol edi ği zaman o örtüler kalkmayayorum elimden geldiğince. Az cak. O stresten çok daha çarendim. olmasına çalışıyorum kaliteyi buk ölecektır. Ben Yeşilaycı de Peki size enteresan ge bozmadan ama. israfı önleme ğilim içkmin zaranna inanmılen neler oldu? Burda içki içi ye çalışıyorum. Gelirinin olma yorum dozunda olunca. liyor, içki içilen bir yerde sına çalışıyorum. Günde 16 samüşteriyi idare etmek çok zor at emek veriyorum ve çalışan Bu gece yılbaşında ne bir iş değil mi? insanları da tek tek seçiyorunı yapacaksınız ? Ben kendim de ıçkı ıçtiğim Gelıri iyi olsun istiyorum. Gelı Geçen sene mavi baloniçin biraz bilıyorum, ıçkı ıçenın ri nasıl iyi olur? Burası çalıştığı lar vardı mavıydi gökyuzü. Bu idaresipi. Biraz huyuna suyuna sürece iyi olur. Onun dışmda sene pembe bir gökyuzü yapıgidilir. ille de mantık savaşı ya muhasebe kontrollerıni ben yoruz yine balonlardan. Çok pacak halın yok ıçkı içen insan yapmıyorum. Ben sadece o hoş oluyor. İnsanlar geldiği zala Onun mantığıyla yaklaşabı günkü cıroyu toparlayıp teslim man pembe bir gökyüzuyle liyorsun ona. ediyorum. karşılaşacaklar. Ece Hanım, insanların yeni yıla eglenerek girnıeyi düşündüğü bu gün, siz istanbul'un eğlence yaşamında önemli bir yeri olan Ecebarın işleticisi olarak ve bir kadın yönetici olarak bu yasamı anlatır mısınız? Buraya gelen insanlar ne buluyor? Burası her gün öğlen saat 12'de kapılarını muşterılerıne açıyor w sabah saat 5'e kadar kim getse istediği hızmeti buluyor. Öğlen şık bir yemek servisimiz var. Elişi dantel örtüler, Kütahya çinisi servis takımları ve renkli eskı cam bardaklarla sunulan. Oda orkestrası eşliğinde. Olay çıkarma, kavga çıAkşamüstü içki servisi var, bar olarak hizmet veriyoruz, yı karmaya eğilimli olabilir. İlk sene oldu. O da benim ne akşam yemeği var ama öğlen servisi gibi değil. Gece acemiliğimden. Ondan sonra 21'den itibaren de gecd kulübiı öyle bir şey yok. İlk sene kapıda body guard duruyordu. Böyhavasında... le, gece kulübünde hoşgeldin Dans da var mı? Tabii, dans etmek isteyen derken aynı zamanda vücuduydans edecek yeri buluyor ken la kendini gösteren bir insan. Ben ona şıddetle ıtıraz ettim. dine. Bir pisti yok ama. Çünku ilk sene burada bir sü Pazar günleri tango ge rü olay oldu. Aldıkları parayı haceleriniz oluyor, diğer gece ketmek istiyorlar anlatabiliyor lerde müzikte iddialı isimler muyum... geliyor. Müzik anlayışınız ne? Body guard mı olayı Bu konuda iddiamız şu: çıkaran? İstanbul'un en iyi miızik yapan Bence öyle... sanatçılarını buraya getirmeye Müşteri olay çıkarırsa, çalışıyoruz. Yani bir yerde de sizin de body guardınız yoksa müzik olsun' anlayışı değil, bu nasıl koruyacaksınız barınızı? raya gelen insan aynı zaman Müşteri nasıl bir olay çıkada hoşlanarak müzik de dinle rabilir? Burada öyle tatsız, sın istiyoruz. Bir gecede 3 ayrı anormal, mantıksız bir olayın grup müzik yapıyor bazı za çıktığını ben hatırlamıyorum. manlar Akşamüstü iki gitar Ufak tefek şeyler oluyor. Ondan sonra bir grup geceyarısından benim haberim olursa anında sonra bir başka grup. Tabii öğ müdahale edıyorum. Dediğıın len de oda orkestrası gibi huyuna suyuna giderek... Ece Hanım böyle bir ye Halledilmeyecek bir şey yok ki. ri yürütmek oldukça zor gibi Neye itiraz eder adam? Ya sergeliyor bana. Nasıl başJadınız visine ya hesabına itiraz eder. Onun dışmda eğlenmeye gelbu olaya, ne kadar oldu? Egemen Bostancı benim diği bir yere, amaçlı olay çıkararkadaşımdı, bu barı açtı, yan mak için gelmediyse... tarafta "54" diskotek ile birlik Kadın yüzünden kavga te bina olarak kıraladı. Diskotek olabilir. Türk toplumuyuz biz. tutmuştu ama bar tutmamıştı, Şimdi, burda öyle bir şey olsonra bana teklif etti. Benim de muyor. Kadın yüzünden kavga küçük bir deneyımım vardı. çıkmıyor. Buraya gelen herkes Şan Tiyatrosu'nun altındaki Fu oğrendi ki, kendi arasında mutaye Barda. Onun bir deney bi lu olabiliyor. eğlenebiliyor. Yale sayılmayacağını buraya ge ni buraya yalnız gelip, başka erlince anladım. keklerden biı şey bekleyen ka Siz arasıra gidip yurtdı dın gelmıvor. Yalnız kadın geli 30 ıslığa 30 bin lira... PORTRE ECE AKSOY İzmir'de doğdu. İzmir Kız Usesi'ni bitirdi. 1983 yıhna kadar çeşitli özel şirketlerin ekonomi ve maliye departmanlannda çalıştı. 1983 yıltnda emekli olduktan sonra kendi şirketini kurdu. Bu şirkette hediyelik eşya hazırlama ve pazarlaması konusunda faaliyet gösterdi. Şan Tiyatrosu'nun altındaki Fuaye Bar'ı kısa bir süre çalıştırdı. Daha sonra Ecebar'ın yönetimini üstlendi ve 4 yıldır bu görevi sürdürüyor. Bu tür işletmelerde devletin de bazen sorun çıkardığı söylenir. Tabii çeşitli organları vasıtasıyla, polisinden, maliyesinden, şundan, bundan.. Bunlar şikâyet edilir, duyanz. Sizde böyle bir şey duymadım, hiç karşılaştınız mı? Bizde hıç öyle bir şey olmadı. Devletin sorun çıkarmak için çıkaracağını hiç zannetmiyorum. Ne devletin. ne polisin. sanmıyorum Aksayan bir şey vardır mutlaka. Oraya müdahale etmek zorundadır. Burası doğru dürüst işleyen bir yer. Buraya bir sürü doğru dürüst insan gelip eğleniyorsa, hiçbir sorun çıkmıyorsa, niye müdahale etsın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle