18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyeı Matbaacıhk v* Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adına N»dK V»di # Genel Vayın Muduru Hısan Ctnıal. Muessese Muduru Emine L'şakiıgil. Yızı Işlerı Muduru Oka» Go««ns«, • Habcc Merkezı Muduru Valçın Baver. Sa>fa Duzenı Yonetmenı Mi V»r. # Temsılaler YaJçm Doian. IZMİR Hikmet C<ıinkav». \D*NA Celal B«5l»nex. Ulanbul HabcrlerıfcrtaanAkyıMıı, D>s Haberleı Eıgun Balcı. Ekonom! ttngıı Turhan. Kullur Celal Lstcr. Spor Danıjmanı Abdullmdir Vuctlman. Duzeltme Rrfik Dnrbaş, Araşlırma Şıhin Alp*y, IşSendıka Şyknın kttmci. Yvm Habetler\ \tcdet Dofcan. Dızı Yazılar Kmm Çalışku. • Koordınalor Ahmtl Konıkan. # Malı Ijlcr FroJ Erkul, # Muhasebe Buk»l Yeaer # Bul«Planlama Srvji Anın % RekUm \>V«Torun. E Yavmlar Hulys Akyol 0 Idare Husejin Gurer, Isieıme OndCT CHik. Bılgılilem Naii Inal. W Soson if Kjvoi Cumhjrıyn Matbaacılık »c CazMcalık T A Ş Turk Ocaiı Cad 3941 Cajaloglu 14134 K: PK 24A1sıanbu' Tcl ?lî 0 ! 05 (20 h»l). Tckx 2224* Flx (11 526 60 ' 2 # Btınlar «akın: Zıya Gokalp Blv InkılapS No 19.4, Tcl 1J3 II 4147. Tclcı 42344 F u |4> m II 4U428 9 Inrtr H Zıya Blv 1352 S 2/i. Tcl 13 12 30. Teleı 52359 Faı 131) 19 53 60 • : Inonu Cad 119 S. N« I Kal i. Td 1I455O1I9731. Tcte» 62155, Faı: (71) 328 056 TAKVtM: 14 ARALIK 1988 İmsak: 5.41 Guneş: 7.13 Öğle: 12.03 İkindi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10 Ihtıruncüar koruma cdanırM netlik istiyor özel çevre koruma bölgelerindeki inşaatlann ve projelerin kaderinin açıklık kazanmaması, yörede inşaat yapan şirketler arasında sabırsızlığa yol açıyor. TMMOB Mimarlar Odası, bu alanda proje yarışması açılmasını istedi. tZMtR (Cumhuriyet Ege Burosu) Özel Çevre Koruraa Kurulu, koruma altına alınan koylardaki projelerin ne olacağına ilişkin "ana kullanım stratejisi" belirlemeye çalışırken, yatırımcılar, "Ne olacaksa bir an önce olsun. En az bir sezon kaybettik, zaranmız çok fazla" dediler. Bazı yatırımcılar da daha "yeşil projeler" için plan değişikliklerı yapmaya başladı. TMMOB Mimarlar Odası ise, Özel ÇevreKoruma Kurulu Başkanı Tunca Toskay'a başvurarak koruma altına alınan koylardaki yatırımlar için proje yarışması açılmasını istediler. Gökova, Dalyan ve Fethiye'deki bazı kıyılann özel koruma alanı ilan edilıp bu alandaki inşaatlann yasaklanmasından bu yana beş ayı aşkın süre geçmesine karşın tahsisi yapılan, ön izin kararİarı çıkan projelerin geleceği belli olmadı. Aralannda ENKA Holding, NET Holding, ömer Dinçkök, Ibrahim Yazıcı, Bedrettin Dalan 1 ın ortak olduğu Boynuzbükü Şirketi ve bazı kamu kuruluşlarına ait tesislerin de bulunduğu 20 bini aşkın yatak kapasitesi olan projelerin geleceğinin henüz açıklık kazanmamasından yakınan yatırımcılar, "Ne olacaksa bir an önce olsun, arük karar versinler" dediler. özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı Tunca Toskay ise bölgeye kazandırılacak ana modelin ne olacağı konusunda çalışmalann surdiıruldüğünu söyledi. jesi olan Îbrahim Yazıcı, gecikmenin Türk ekonomisine buyuk zarar verdiğini öne surerek şunları söyledi: "Aylaıthr bekliyonıı, hiçbir şey belli degil. bir muamma var. Gecikmeyle en az bir sezon kaybettik. Biitiin yatınmlar hep biiyiık yalınralar, dış bağlantıları var. Boyle bir şey olması dışarda ters bir inlibaya yol açtı. Bağlantılar kuruldu, sonra bir günde 'dur' karan geldi. Artık dışarıdaki yatınmcılar guvenmiyor, bu bölgelerin dışındaki yerierde bile çekiniyorlar. Karar guzel, ama çok seri kararlar alınmalıydı." îbrahim Yazıcı, Katrancı koyundaki projelerı ıçın de plan değişikliklerı yaptıklannı belinerek "Dogavı bozmavacak şekilde ufak tefek değişiklikler >apılıyor" dedi. Fethiye'de yat limanı projesi olan NET Holding yetkililerinden Yalçın Dogulu da, yatırımların geleceğinin bir an once beUrlenmesinı istedi. Tircıağa yazılan ödül YURDAGÜL ERKOCA Dun akşam Ortakoy "Boğaz 120'de" ayrılan 60 kişilik masanın konuklan edebiyat çevresindendi... Bahçet Necatigil Şiir Odulu'nü kazanan Cemal Siire>a'şa odulunu vermek için toplananlar arasında ödul seçici kurul u\elen ve 1980'den bu yana Necatigil Ödülu'nu kazananlar da vardı.. Sureya ödulünü NecatigH'in eşi Huriye Necatigil'den aldıktan sonra seçici kurul adına bir konuşma yapan Rauf Mutluay. "Bu>ük şairin anısına 1980'den beri verilen ödul artık kurumsallaşlı" dıyordu. "Necatigil Ödulü'nün bnemi kazananlann değerleriyle her geçen yıl artlı..." Cemal Süreya'nın, Necatigil Ödülu'nu kazandığını öğrendiğimizde kendisınden lalep ettığimiz roportajı kabul edıyor ve bizi hemen her pazartesi yazar ve sanatçı dostlarıyla bir araya geldiği Cağaloğlu'ndaki Yenı Çınar Lokantası'na davet ediyordu, ama şiir dışı bir sohbet koşuluyla. Haftalık koşuşturmaya girmeden once sohbet etmek, dertleşmek ıçın bir araya gelinen bu "öğle rakılı" pazartesi sohbetlerinin bu haftaki amacı Necatigil Şiir Ödulu'nun Cemal Sureya'ya verilmesini kutlamaktı. Cernal Süreya. Atilla Özkırımlı, Muzaffer Buyrukçu. AU Ulvi, Ferruh Doğan veSunullah Ansoy'un bulunOdülS Hurlye Necatigil verdl Ortaköy Boğaz 120'de duzenlenen törenöe Cemal Süreya. odülunu Necatigi1 in eşi Huriye Necatigil'den aldı. Törende seçici kurul adına Rauf Mutluay bir konuşma yaptı. dini kazandırmıştı. Sureya'ya göre bir ödülun değerli olabilmesı için birkaç koşul gerek... Öncelikle odül alan, ödul alamayan, ama odule katılan ve daha önceki yıllarda ödülü kazanmış butun yapıtların değerli olması gerekiyor. Jürınin de önemi çok büyiık tabii. Odülü koyan mues sesenin ya da adına ödül konan kimsenin de değerli olması çok önemıi. olumsuz etkileri nelerdi? "Ödullerin çoğalması aslında edebiyatımıza bazı sorunlar getirdi. Öduller bazen edebiyatın yapısını değilse bile gidişini etkiliyor. Bir kere okuru etkiliyor. Bugün bizde yalnızca ödül alan yapılları okuyan okurlar var. Bir baijka gerçek daha >ar ama: Öduliin genç >azarlar açısından yaran yadsınamaı tabii. " Bir de dergıciliğı var Cemal SuÖdullerin bu kadar çok olma reya'nın... Bizim bildiğimiz sının edebiyatımıza olumlu ya da 1960'lara davanıvor. Ama bilme^ , , »... O J J 1988 Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü kazanan Cemal Süreya "vsta" ileşiir dışı söyleşi Çekirgeler Samandağ'da SAMANDAĞ (Cumhuriyet) Sahili istila eden çekirgeler, belediye ekipleri ve yurttaşlarca toplanarak yok edildi. Çekirgelerin, amnda alınan önlemlerle ekili alanlara zarar vermeden etkisiz duruma getirildiği bildirildi. Çekirge istilasımn duyulmasının ardmdan Samandağ'a gelen Hatay Valisi Hanefı Demirkol, ilçe mülki ve askeri yetkililerinin katıldığı bir toplantı yaptı. Toplantıda, yeni bir çekirge istilasına karşı almabilecek önlemler üzerinde durulduğu bildirildi. Önceki gün Samandağ sahillerinde gorülen çekirgelerin, 120 belediye işçisi ve yurttaşların çalışmalanyla toplanarak yok edildiği öğrenildi. tlçede yeni bir çekirge istilasına ö'nlem olarak ilaçlama uçaklan hazır bekletiliyor. Şarkı 0 duz ve yenı yaklaşma sevtştjkten sonra. El ele yuoırsünüz daracık odalarda, Bilmcle kınlmıştır bu kez sevda, Su akar kan yenne damarlarınızda. Düşunebilir misinız gülün tersini, Hele bir çocuk yuzunun tersini. Olur mtı suya düsmuş yaprağın tersı? Parmaklarınızdır karışrmş bağbozumuna. Sesler o kadar da yenı olamaz; Elınızde bir erık dalı, aymaz; Mutfağa geçer dolabı açarsınız, Usulca dağılır gıöer uzaklara Bedenınden barış akan bir zurafa C«nal Sureya (Guz BltijrndeıtIMS) Bu arada TMMOB Mimarlar Odası, Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı Tunca Toskay'a başvurarak, koruma bölgelerindeki projeler için yanşma açılmasmı istedi. Mimarlar Odası lkinci Başkanı Oklay Ekinci, bu konuda şu bilgileri verdi: "Kamu yatınmlan için ulusal bir proje yanşması açılmasını, özel yerierde de master planlann yanşma sonucu belirlenmesini ve buna bağlı olarak projelerin yapKatrancı koyunda bir otel pro tınlmasını istedik." diğimiz bir tarıhı de var bu dergiciliğin: Cemal Sureya ılkokulda başla mış dergı çıkarmaya. Tek nüsha. Butun yazılan, resimlerı, çizgi romanları kendısine ait bu dergılerin. Muıaffer Buyrukçu araya girip soruşor, "Kaç dergi çıkardın bugüne kadar" diye. Yanıtı "17 dergi batırdım" oluyor. "tş«e Papirüs, üç kez batırdım. Türkiye Yazılan Dergisi'nin kurucusu ve yazı kurulu başka. » • • i i nıydım. lkinci savıdan sonra aynüdım. Sonra Maliye Yazıları Dergisi'ni kurduk. tkinci sayıda onlar beni tasfiye eitiler. Türk Dil Kurumu Dergisi'nin yazı kunılundaydım. Şaka bir yana ben yalnızca kendi çıkardığım dergilerin batmasından sorumluyum herhalde. •' Yine Muzaffer Buyrukçu giriyor araya: "Ya Cemal, sen küçnklüğünde bayağı Ahmet Mithat Efendi'ymişsin!" ı • • •? • ^ Ağaç dikj su parası ödeme KONYA (UBA) Karapınar Belediyesi, ilçeyi yeşile bürümek için "Ağaç dik, su parası ödeme" kampanyası başlattı. Belediye Başkanı Tevfik Çorakçı, vatandaşları ağaç dikmeleri konusunda teşvik amaayla bu kampanyayı başlattıklannı söyledi. Başkan Çorakçı, bvndan sonra bahçesine on ağaç diken vatandaştan bir yıl süre ile su parası almmayacağmı belirterek, evinin önünde halen 10 ağaç bulunanlarm da bu uygulamaya katılacağım açıkladı. Başkan Tevfik Çorakçı, "llçemizi güzelleştirmek, yeşile bürümek için elimizden geleni yapacağız" dedi. OECD ÇEVRE DIREKTORU LONG Kalkııi ıııa ile çevre el ele yürüyebilir ANKARA (A.NKA) OECD Çevre Direktöriı Bill Long, ekonomik btiyumenin gerekliliğini vurgulayarak, çevrenin kalkınma sağlanırken de korunabileceğini söyledi. Türkiyede ve OECD Ülkelerinde Çevre Uygulamalan Konferansı Ankara'da yapıldı. OECD Çevre Direktörü Bill Long, 1986 yılında hazırlanan Çevre ve Dünya Komisyonu raporuna değinerek şunlan söyledi: "fUporda sürckliliği sağlanabilecek bir kalkınma öneriliyor. Büyüme durmadan çevre sorunlarına çöziım getirilemez denilebilir. Ancak raporda ekonoınik büjümenin devam etraesi gereği vurgulanarak, bu durumda da çevrenin konınabilecegine dikkat çekiliyor." Long, OECD ülkelerinin son on yüda çevre konusunda büyuk bir yol katettiklerini ve bu konuda bilinçlenmenin antığını söyledi. OECD'nin 1990 ve sonraki on yıla ilişkin araştırmasına da değınen Long, bu araştırmaya göre önümüzdeki yıllarda en buyük sorunların iklim değişikliği, okyanusların temizliği ve doğal kaynaklann korunması olduğunu söyledi. DPT Sosyal Planlama Başkanı Fikret Uçcan da konuşmasında, toplantının amacmı OECD ülkelerinin çahşmalarını yakından ızlemek ve bilgi alışvenşinde bulunmak olarak açıkladı. Uçcan, 6. Beş Yıllık Kalkınma Programı'nın çe%reyle ilgili komisyonlannda çahşan uzmanlann da toplantıya katıldıklarını ve edinilen bilgilerden programda yararlanılacağını söyledi. Başbakanlık Çevre Genel Mudürü Yardımcısı Nuri Tuc, kalkınma ile çevre politikalarının birbirlerine engel olmadıklarını, tersine, birbirlerini güçlendirebileceklerini söylediğı konuşmasında, çevreye iişkin sorunların çozumünde kaynak yetersizliği uzerinde durdu. Çevre Kanunu'na ilişkin bilgi de veren Tuc, kanunun OECD ulkelerindeki genel prensiplere uyduğunu söyledi. TSB toplantı salonunda yapılan konferansa, DPT, Başbakanlık Çevre Genel Mudurlüğu, Sağlık ve Sosyal Yarcım Bakanlığı, Bayındırbk ve Iskân Bakanlığı ile üniversitelerden konuşmacılar katıldı. ğ çen günlerın edebiyat ortamı \e ° •' çokça da Behçet Necatigil üzerine dondü dolaştı. "Necatigil şiirlerini nereye yazardı?'' diye sorduk Sureya'ya. Necatigil'in olümunden sonra yazdığı şiiri oku REFİK DURBAŞ du: "Gidip geldiği sokaklar, bir " . . . . / Nereye mi yazardı dizekırlangıç, bir kâğıt, bir ıstampa. lerini • Bir şey çıkmamış biletleNe bir kalem alkol yanmasında bir rin kenarına yazardı / .... / Neİiaç fotokopi, bir kumsaati, yanm reye mi yazardı dizelerini kalmış bir şiir, bir patika, cenakutularının üstüne yazardı zesinde bulundu mu? bilNereye mi yazardı dizelerini / Kâmiyorum. ğıt peçetelere yazardı / .... / NeBir bulut bir süre onu izlemiş. reje mi yazardı dizelerini / PlasGeçerken parmağını kaldırmış tik oyuncakların üzerine yazardı / Koca Barbaros'a karşın / Beşik bir çocuk, bir deniz parçası, bir taş biraz odur artık / Küçuk bir ağaç büyümesini bir an bırakmışoda \ersinler • Kchribar yüzü öy tır. ' Masası uzun zaman kendine gelece kalsın / Nereye mi yazardı dizelerini / Tırnaklannın ustüne >a lememiştir. O gun gök açıkmış diyorlar." zardı / " tlhan Berk, Behçet NecatigU'ı Sureya'ya gore Necatigil, edebiyatımızda o gün de bugün de ör böyle anlatıyor ve gökyüzü o gün neği az bulunan bilge, çelebi bir bugündür kapanmıyor Necatigil'kişiydi. Kendi kuşağı içinde genç in odasının penceresinde. Beşikıaş'ta Nüzhetiye Caddelere en açık olan kişiydi. 1931 doğumlu Süreya ilk odu si'nde Necatigil'in 20 yıla yakın lunu 1959"daalmıştı. Yeditepe Şi oturduğu evi. Şiirlerini yazdığı ir Ödulu »airin ilk kitabı odası. Pencereden Beşiktaş Çar"Üvercinka" ile Arif Damar ara şısı'nın arka sokaklan gönınüyor. Küçürnen bir oda. Duvarlan kisında paylaştınlmıştı. İkinci odul ikinci kitapla gelmişti: "Göçebe" tapla dolu. Çelik masasmı pencere >e 1966'da Turk Dil Kurumu önüne koymuş. Pencerenin önünde bir çiçek: Gerçekten gece sefası Ödulu verilmişti. Şimdi de Neca de bir çiçek: Gerçekten gece sefası mı? Şiir yazarken hep açmış bir tigil ..."Bubolüştürülmektenbir m ı ? ş ü r yazarken hep açmış bir turlü kurtulamadım. Bu odul de çiçek olsun ister yanı başında. Kâiki kitabı m arasında böluştürül ğıt parçalan ve sözcukler uçuşudu" diyordu \e eklıyordu: "Ama yor havada. Hilmi Yavuz ayakta benim bir odulüm daha > ar. tlk Necati'den bir beyit mi söylemekodulum. Onu asla unutamam." te? O ise "Ev"in hallerini düşüEvet ilk odulunu henuz ilkokui nüyor. ikinci sınıftayken kazanmıştı. "Fvin e hali, gün boyu. / Ha Hem de bir sozcük farkıyla. Öğ gayret emektar deve! / Sırtınızda retmen "Tavşan ile Kaplumba yıllann yorgunlugu / Akşam erğa"nın oykusunu yazmalannı is kenden eve." temışti, o da butun arkadaşlan gıAkşam erkenden yatıyor. Saat bi yazmıştı. Ama odulu o kazan 10 gibi. Ama sabahleyin erkenden mıştı. Yazmaya "Bir tavşan ile kalkıyor. En geç yedide. Kahvalkaplumbağa canciğer arkadaş tısıru hazırlıyor. Çayı mı tlaka olmuştu" diye başlamış, işte o kendisi demliyor. "canciğer" sözu ona yıllar once Ve 7.5'ta şiirin başına çöküyor. "Yavrutürk" dergilerinin bir cil12'ye kadar çalışma. Yemeğini duu msd s h e oduiier, g Necatigil in 20 yıl oturduğu Beşıktaştakı ea a o b t e Çiçek açmış gökyüzü odası • » • evınde her şey eskısı gıbı Behçet Necatigil Kendi gıttj, sokağında adı kaldı. muntazaman yiyor. Çay gibi kahvesini de kendisi yapıyor. Orta şekerli. Kendi işini başkasına yaptırmaktan asla hoşlanmıyor. Öğleyin bir saat çalışmaya ara verip dinleniyor. Çok düzenli bir hayatı var. Şiirleri de öyle değil mi? Akşamları çizgi fılm varsa televizyonda seyrediyor. Bir de milli maçları. Yoksa odasına çekiliyor. Bir "gizli sinirli". Çalışırken gürültu istemiyor. Dunyada yokmuş gibi bir Necatigil. Tepkisini susarak gösteriyor. Hafif bir tnuzik çalıyor yalmz kendisinin duyabileceği. Alışkanlıklarını da değiştırmiyor. Yıllar yıh aym sigarayı içmiş: Birinci. Şimdi çelik masasının üzerinde son içtiği sigaranın paketi olduğu gibi duruyor. Çok mu sigara içerdi? Tek yanıtı var, evet. Bir dudak tiryakisi. Hiç kibrit kullanmamış. Birini yakıp ötekini söndürmüş. Birbirine eklemiş sigaraları. Çakmağa pek yüz vermemiş. Bir kutuya doldurduğu kibrit çöpleri de öyle yerli yerinde. Masasının üzerine nasıl bırakmışsa. Siyah mürekkeple yazmış şiirlerini. tki kutu mürekkep, ataş kutusu, kalemliö. vine bir cam ta bakta çeşitli kalemlerı, sanki bu akşam gelecek, masanın başına oturacak, lambanın loş ışığında, tabakasından bir sigara alıp külleri üzerine düsen ağzındaki sigaradan yakacak ve küçük kâğıtlara siyah mürekkebiyle yeni bir şiire başlayacak gibi. "Sisler içinde insanlar, gün ortası. geceleyin; / Hangisi gerçek, hangisi düş. şaşırdım. / Daha demin vardı, şimdi birdenbire yok / Issız bir kır akşamı / Pu benim yaşadığım." Odası şimdi boş. Kitapları ve o eşsiz dergi koleksiyonu eşi Huriye Necatigil tarafından geçen yıl Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne bağışlanmış. Bir Necatigil Kitaphğı kurulacak. Ama masası, sandalyesi, pencere önündeki gece sefası, sigarası, kibritleri, küllüğü, kalemleri, küçuk kâğıtları hâlâ durmakta. Bütün bunların döşemeye vuran gölgesi de. Masanın çekmeceleri kapalı olsa da camlara vTjran gökyüzünün ışığı hep berrak ve açık. Deririlerden hafif bir rniızik sesi gelmekte. Issız bir kır akşamı. Artık kendi adını taşıyan sokaktan geçip Beşiktaş Pazan'na inmenin vaktidir. Bir küçük Yeni Rakı'yı devirirken gelir bulur şiirler onu. Gelir Kapalı Çarşı, Çevre, Evler, Eski Toprak, Arada. Gelir Dar Çağ, Yaz Dönemi, Divançe, Iki Başına Yürümek, En/Cam, Zebra. Gelir Kareler Aklar, Beyler, Söyleriz. Bile/Yazdı, Yazılar, Konuşmalar, Konferanslar. Radyo Oyunları, Edebiyatımızda tsimler Sözlüğü... (Arka» 15 Sayfada) Kurşun zehirlenmesi İZMİR (AA) Ege Üniversitesi'nde 100 işçi üzerinde yapılan kontrollerde, 60 işçide kurşun zehirlenmesi saptandı. E.Ü. Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Azmi Telefoncu, yılın başmdan bu yana işverenlerin talebi üzerine 100 hastayı muayeneden geçirdiklerini bildirdi. Bu hastalardan yüzde 60'ında zehirlenme belirlendiğini ifade eden Telefoncu, "Zehirlenmekr işçi sağlığını etkilediği gibi verimi de düşürüyor" diye konuştu. İztnit Müzesi soruşturması İZMİT (Cumhuriyet) 3 ay önce îzmit'in Gültepe mevkiinde otoyol hafriyatı sırasmda bulunan Mö. 3. yüzyıl Roma Devrine ait 2 adet diadem fahnlık) ile küçük altın parçalarmm tzmit Müzesi'nden çalınması ile ilgili soruşturma tamamlandı. Konu ile ilgili olarak tzmit Müzesi'ndeki görevlilerin ifadelerini alan Kültür Turizm Bakanlığı'ndan gönderilen müfettiş, geçen hafta sonu çahşmalarını tamamladı. Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans çağı eserieri ile etnografik eserlerin bulunduğu tzmit Müzesi'nde (Küçük Saray) gerekli koruma yapılmadığı belirtiliyor. Fransa gezisini tamamlayan Walesa, ülkesinde kahramanlar gibi karşılandı Zamlara yetişemiyorlar Polonya'nın ıımudu Dayanışma'da lizm çok ilginç ve Fransa çok gü lamalarda her ikisinin de "perestzel bir ülke" dedi ve izknimleri roykanın, ülkeleri yaranna oldunin "olumlu" olduğunu söyledi. ğu" görüşü Üzerinde birleştikleri bildirilmişti. Polonya devlet televizyonunun Walesa, Paris'ten aynhrken gagezısine yer vermesine ve kendisi zetecüere verdiği demeçte, "Dayaile François Mitterrand ve Andrei nışma, yetkililer ile görüşme yo1981'de ilan edilen sıkıyönetim Saharov'u bir arada ekrana getirlunu açmak için uzlaşmaya hazırden bu yana ilk kez ülkesi dışına mesine şaşırdığını belirten Waledır, grev başvurulacak son çareçıkmasına izin verilen Nobel Ba sa, "Beni televizyonda göstermedir" dedi. rış Ödülü sahibi Walesa'yı dönü leri iyi bir gelişme. Çünkü daha Fransa gezisi öncesinde Iibcraşünde Varşova Havaalanı'nda önce böyle bir şey yapmamışlartion Gazetesi'nin sorularım yanıtyaklaşık 200 kişilik bir topluluk dı. Ancak henüz bunun anlamınt layan Walesa, "Baslangıçtan bukarşüadı. Kahramanlara özgü bir bilemiyonım" dedi. güne değişmediğini" söyledi. biçimde yapılan karşılama töreVV'alesa, Sovyet insan haklan sa"Resmi politikacılar ise benim deninde "Bravo Lech" şeklinde slo vunucusu ve kendisi gibi Nobel ğiştiğimi, artık bazı gerçeklerin ganlar atıldı. Ülke içindeki ve dı Barış Ödülü sahibi Saharov'u Po, farkına vardığımı söylüyoriar. Bu şındaki basın mensuplarının hü lonya'ya davet ettiğini söyledi. Satamamen guliinçtür. Ben 1980'den cumuna uğrayan Waİesa, 4 güıı harov ve Walesa görüşmesi ih ilberi soylediklerimi söylüyorum." lük gezisiyle ilgili olarak "Kapita gili olarak dalıa once yapılan açıkdd Dış Haberler Servisi Polonya'da kapatüan Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, Devlet Başkanı François Mitterrand'ın davetlisi olarak gittiği Fransa'dan ülkesine döndu. Eaç etiketinde satış patlaması İzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, ilaçlarda aylık zam uygulaması ile birlikte Sağlık Vakfı'nın etiket fıyatlarını 2.5'ten 5 liraya çıkardığım ve enjektör fabrikası için iyi bir gelir sağladığım söyledi. macık şunları söyledi: "Aylık zam uygulamasıyla birtikte Sağlık Vakfı'nın etiket fıyatlan da 2,5 liradan 5 liraya çıkanldı. Etiket rüketimi hızla arttı. Böylece enjektör fabrikası kurmaya çalışan Sağlık Vakfı'nın gelirieri de arttınlmış oldu. Diğer yandan kuçük partiler halinde ve göriinürde düşuk yuzdelerie gerçekkştirilen fıyat artışlan İlaç ve Kimya Endüstrisi tşvesayesinde zamlar halkın da görenleri Sendikası'ndan alınan bilzünden kaçınlıyor. Böylece bir giye göre Türkiye'de 3041 ilaç taşla iki knş vurulnyor." bulunuyor. Eylül ayında 1342 llaç fiyatlarında gerçekleştiriilaca yüzde 15, ekimde 2184 ilaca yüzde 15, kasımda 2000 ilaca len zamlann eczacılar arasında yüzde 56, son olarak da 2300 şaşkmhk ve tepkiyle karşılandıilaca yüzde 56 orarunda zam gel ğıru dile getiren Kamaak, şunlan di. Bu durumda piyasada bulu söyledi: " B u zamlara gösterilenan en az 400 ilaca dört ayda cek bir gerekçe yok. Ne dolar ne yüzde 42 orarunda zam geldiği de enfiasyon, ilaç fiyatlan kadar ni belirten tzmir Eczacı Odası artmadı Türkiye'de. GerçekleşBaşkanı Levent Kamacık, "Bu tirilen zamlar halkın alım gücühem enflasyonun üzerinde bir ar DD çoktan aşmıştır. İzmir'de butıştır hem de dolann. tlaç, enf lunan 1000 eczanede satışlar gelasyonu ve dolan geride bıraktı" çen yıla göre yüzde 60 düştü. Insanlar gelip doktonın yazdığı rededi. Diğer yandan Sağlık ve Sosyal çeteleri hesaplatıvor, fiyatı göYardım Bakanlığı'nın "aylık riince de almadan gidiyor." İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) llaç son dört ayda dört zam aldı. llaç zamlarının "kronikleştigini" belirten eczajalar her ay etiket değiştirmek zorunda kalırken, tzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, bu uygularnayla zamlann halkın gözünden kaçınlmaya çalışıldığını öne sürdü. zam" uygulamasını eleştiren İzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, bunun etiket tüketimini hızla arttırdığına dikkat çekti. Eczanelerin "Sağlık Vakfı"nın sattığı etiketleri kullanmak zorunda olduğunu belirten KaGerçekleştirilen son zamlarla birlikte aspinndeki fıyat artışımn son bir yılda yüzde 154.1, baraljindeki artışın yüzde 128.4, optalidondaki artışın yuzde 119.2, panaljindeki artışın da yüzde 69 orarunda gerçekleştiği öğrenildi. Meraklısına kara tren ANKARA (UBA) Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yollan Genel Müdürlüğü, halk arasında kara tren olarak bilinen tarihi buharlı lokomotifleri meraklılarına satışa çıkardı. Konuyla ilgili bilgi veren TCDD Genel Müdürü Birkan Erdal, Türkiye'nin bazı bölgelerinde hâlâ bu lokomotiflerin kullanıldığını, işleımeden kaldınlanların bir bölümünün ise bugune kadar hurda olarak satıldığını bildirdi. Varşova'da gösteriler âaJ0* • \ Polonya'da, 1981'de sıkıyönetim ilanının yıldönümu olan dün, başkent Varşova'da hükümeti protesto gosterileri yapıldı. Varşova Üniversitesi kampusundan çıkarak 'Dayanışmasız özgürlük olmaz' ve "komünizme son" diye bağıran gostericilerle polis çatıştı. Göstericilerden baalarının "Jaruzelski istifa" yazıh pankartlar taşıdıklan görüldü. Polisin, taş atan göstericileri kampustan çıkarmadığı kaydedildi. Bu arada Hükümet Sözcusü Jerzy Irban, sıkıyonetimi "gerekli bir kötülük" olarak niteleyerek Polonya'nın reform yoluna, sıkıyönetim uygulaması sayesinde girdiğini söyledi. L'rban, dün yaptığı basın toplanüsında, hukumeün, Dayanışma Sendikası'yla, sendikal çoğulculuk konusunda görüşmeler yapmaya hazır olduğunu bildirdi. VValesa, Polonya'ya dönüşünde çiçeklerle karşılandı. Hamsili lahmacun SAMSUN (AA) Karadeniz de zengin yemek çeşiüerinin yanı sıra kozmetik sanayiinde de kullamlmaya başlanan hamsinin şimdi lahmacunu yapılmaya başlandı. Samsunlu pideci tbrahim Kanacoğlu, lahmacunu kıyma yerine hamsiyle yaparak büyuk ilgi görüyor. Hamsili lahmacunun beğenildiğini söyleyen Kanacoğlu, ' Hamsiyi şimdi de lahmacunda katkı maddesi olarak kullanmaya başladık. Kıyma yerine hamsi koyuyoruz. Lezzeti çok daha güzel oluyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle