18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 1988* + ** CUMHURİYET/17 Hale'nin görenesi mucize ANKARA (AA) Televızyonun "Banko" adlı yanşmaMiıda ust uste 6 kez birinci olan âmâ Hale Bacakoğlu'nun görmcsinin ancak bir mucize sonucu gerçekleşebileceği bildirildi. Başbakan Turgut Ozal'ın ozel doktoru Bülenl Barlas'tan alınan bilgiye göre, Bacakoğlu önce DBarlas tarafnıdan muayene edıldi. Bacakoğlu, Gülhane Ha^tanesi'nde de göz kontrolunden gecti. Tahliller sonucunda Bacakoğlu'nun sol gozünde işık belirtisi olduğu, ancak gozun kesif bir dekorman ve kataraktla karşı karşıya bulunduğu belirlendi. Dr. Barlas, Hale'nin ışığı hissetmesini, fotoğraf makinelerinin flaşından irkildiğini göriınce anladığını, bunun üzerine tahlilleri yoğunlaştırdığını açıkladı. 16bin prezervatif çalındı ATLANTA (UBA) ABD'nin Georgia eyaletinin Atlanta kentinde bulunan bir aile planlaması küniğinden 16 bin adet prezervatif çalııi'iı. Orady Memoral Hastanesı'nde çalışan doktor Robert Halchcr, kliniklerine başvuran kişilere beda\a dağıttıklan prezer\atiflerin çalınmasına çok şaşırdıklarını belirterek hırsızların çaldıklan prezervatifteri ne yapacakları konusunu çok merak ettiklerini söyledi. Doktor Hatcher, "Belki de şimdi pre«rvatifler dogru amaçlarda kullanılıyordur. Butiin umudumıız prezervatiflerin planlanmamıs gebeliklerle islenme>en bulasıcı hastalıkları onlemek için kullanılı>or olmasıdır" dedi. Yavru zürafa Miami Hayvanat Bahcesi'nde bir hafta önce doğan yavru zürafa annesiyle birtikte oynamaya başladı. Yavru zürafa henüz 2 metre boyunda, ağırtığı ise 60 Kg. (Fotofiraf: Reuter) Ifatîl 2 I C İ 2 H 1 Aslanlara büyuk hayranlık ve sevgi besleyen • » • I I I a o i a i l Marcello Cerutti hayatından oldıı. KapatıkJıkları kafesten kaçmayı başaran iki aslan, italya'nın kuzeyindeki evlerinde, sahipleri 62 yaşındaki Esmerina Scotti ile Cerutti'yi öldürrJüler. Uyuşturucu verilerek etkisiz hale getırilen aslanlardan biri daha önce çekilmiş bu fotoğrafta Cerutti ve köpeğiyte birtikte görulüyor. (Fotoğraf: Reuter) Madalyasıyla gurur duyuyor; Ann Margaret Smit Amerıka'dakı sinema başarılanndan ötürü ödüllendırildı. Calıforniadakı Isveç Konsolosluğu nda düzenlenen bir törenle kendısıne bır nişan venldi. Sanatçı fotoğrafcılara madalyasını göstererek poz verırken, olaydan "gurur duyduğunu1' söylcdı (Fotoğraf' Reuter) HABERLERÎN DEVAMI ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN xas'tan gelen mılletvekıllerı ge(Baflarafı l. Sayfada) sal payelere" nedense fazla nellıkle "Türkiye lehıne" oy kulönem verıyor. Anımsıyoruz, lanıyor. Bunun çok önemlı bir MUSTAFA BALBAY 1985 yılında Amerika'ya ilk res maddı temeli var. Texas'takı tZMİR Tarihi eser kaçakeımi ziyaretı öncestnde de "bır Amerikan şırketlerıyle lurkıye lığmda, yakalanan eser yönünden onemlı "ıhale rekor bir yıl ya$andı. 1988'in 11 Amerikan üniversitesinden fah arasmda ri doktorluk unvanı verilmesi" bağlantılan" bulunuyor. Örne ayında ortaya çıkarılan 61 kaçakiçin Türkiye gırişimde bulunuyor. ğin. şu ünlü F16 projesini yürü çılık olayında 7 bine yakın tarihi Bir yandan Ankara'da Dışişlerı ten General Dynamics firmasının eser ele geçirildi. Kaçakçıhk olayBakanhğı, öte yandan VVashing merkezi Texas'ta. Dolayısıyla,' lannın yüzde 34'ü Ege, yüzde 26'sı ton'daki Türkiye Büyükelçiliği Amerikan işadamlarıyla Türki da Akdeniz bölgesinde meydana kolları sıvıyor. Amerika'nın en ye'de bu ıhalelere muhatap dev geldi. Emniyet Genel Müdurlüğü ünlü üniversitelerınden "Yale" let kademeleri ve Türk işadam yetkilileri ülkemizde bu tur olayden fahri doktorluk unvanı alın ları arasında "sıcak ilişkiler" ak ların yıllardır yaşandığını belirteması için çaba harcıyor. Ne var samadan sürüyor. rek, "Bu yılki rakamsal artış, dekı, Yale Universitesi o tarihte netimleri sıklaştırmaraızdan kayYani, Başbakan Özal'a bu tür naklanıyor" dediler. Türkiye'nin bu isteğini geri çebir "onur payesi" verilmesiyle ilviriyor. Hükümetin yurtdışındaki gili mekanizmada hem Türk işaGerı çeviriyor, ama Özal'ın bu damları, hem de Amerikalı işa "Anadolu kaynaklı" eserlerin yöndeki isteği dinmiyor. Zaman damları önemli rol oynuyor. zaman Amerika'da zemin yoklaAynca Dr. DeBakey faktörü nıyor. Herhangi bir üniversiteden benzer bır "onursal paye görmezlikten gelinemez... Özal' (Baftantfı 1. Sayfada) verilmesi" konusu gündemden ın ameliyat okjuğu, zaman za leştirdiği ameli\atta, siroz hastahiç düşmüyor. Bu kez Türkiye man tıbbi muayeneden geçtiği sı 31 yaşındaki Fual Koç'a, 22 vadevlet olarak değil ama, Özal'a yer Houston'daki hastane. Ho şında olen bir vatandaşın karaciyakınlıklarıyia tanınan ışadamları uston Texas eyaletinin bir ken ğeri nakledildı. Fuat Koç'a karati. Texas'ta Dr. DeBakey'in etharekete geçryor. ciğerini bağışlayan kişinin iki böbÖzal'a onursal paye verecek kinlıği tartışılmaz. Örneğin, bir iki reğinin de iki ayrı hastaya nakleTürk işadamı ya da Türk diploolan "Texas Tec." Üniversitesi'ydifdigi bildirildi. le bu universitenin bulunduğu matı Dr. DeBakey'den böyle bir Karaciğer naklini gerçekleştıren rıcada bulunsa .. DeBakey böyLubock kentıni Amerikalıların büle bir ricayı kırabılır mı?.. Hiç san Prof. Dr. Haberal. ameliyatın sayük bölümü bilmiyor. Yani, hevn bah 03.00'de başladığını \e kent hem üniversite oldukça kı mıyoruz. 18.00'de bitirildığini belirterek yıda köşede kalmış. Özal'a veAmerika'da "Texas Tec." gi hastanın sağlık durumunun iyi olrilecek payenin gerekçesi şu: bi, adı sanı duyulmayan yüzler duğunu soyledi. "Mühendis, öğretim uyesi, dev ce üniversite var. Başbakan Hacettepe Universitesi Tıp Falet adamı olarak gösterdiği başa Özal bu tür "onursal payelere" kültesi Hastanesi'nde tedavi altınrının yanı sıra, TürkAmerikan neden gerek duyuyor, anlamak da bulunan 22 yaşındaki donorun ilişkilerine katkısının bir nişane güç. "Dışarıda benim itibarım olmesi üzerine, karaciğerınin Orsi olarak..." Böyle bir bilim dalı var, ışte kanıtı da bu fahrı dok gan Nakli ve Yanıt Tedavi Vakfı mı var ki, Özal'a bu bilim dalın torluk payesidır" demek istıyor Hastanesi'ne getirildiğini anlatan da onursal paye veriliyor, orası sa, bunun Türkiye'deki sorunla Prof. Dr. Habeıal, nakil ameliyaayrı bir konu. ra nasıl bır çözüm getirdiğini, tının Türkiye'deki maliyetınin Ancak, asıl soru, "onursal böyle bir unvanın kendısinin Amerika'dakinin onda biri oldupayenin" nasıl kotarıldığı?.. Te Türkiye'deki itibarına nasıl bir ğunu bildirdi. xas eyaletinin Türkiye açısmdan katkıda bulunduğunu da açıklamak zorunda. anlamı?.. Texas'ın Türkiye ile ilişkılerin"Humane Letters Honoris de dikkat çekici bir konumu var. Cousa" Aziz Türk milletine ve Örneğin, Türkiye ile Amerikan TürkAmerikan ilişkilerine kullu Kongresi'ndeki oylamalarda Te olsun. Tarihi eser kaçakçısına yakın takip Tarih atağı Türkiye'ye getirilmesi ve tarihi eser kaçakçılığının önlenmesi konusundaki girişimleri surerken "kaçak kazı" ve "eski eser ticareti"nin butun yoğunluğuyla devam ettiği dikkat çekiyor. Bakanlığın ve Emniyet Genel Müdürluğü'nün istatistiklerine gore, 1980 yılında 6 kaçakçıhk olayı saptanıp resmi kayıtlara geçerken, bu rakam 1981'de 14, 1982'de 6, 1983'te 26, 1984'te 27, 1985'te83, 1986'da60, 1987'de de 69 oldu. Bu olaylarda ele geçirilen tarihi eser sayısı 800 ile 3000 arasında değişti. 1988'de ise ilk 11 aydaki 61 kaçakçıhk olayında 7 bini aşkın eser ele geçirilip muzelere teslim edildi. Kültur Bakanlığı'ndan bir yetkili, geçen yaz "tarihi eser" konusunda bilgi sahibi olması gereken kamu yöneticilerini kurstan geçirmeye basladıklannı belirterek, "Bugüne kadar kurs görmüş kişi sayısı bini aşmıştır. Başta havaalanı görevlileri. gümruk yoneticileri ve karayollannda çalışan kişiler olmak üzere kaçakçılan orlaya çıkarma olasılığı olan butun kesimleri bu kurs kapsamına aldık. Jandarmanın sorumlu olduğu bolgelerde de eğitim verilecek" dedi. İstatistıkler, kaçakçılık olaylarının en çok Ege ve Akdeniz bölgesinde ağırhk kazandığını ortaya koyuyor. 1988'deki olaylann yüzde 34'ü Ege'de, yuzde 26'sı Akdeniz'de, yuzde 20'si de lç Anadolu bölgesinde meydana geldi. Kalan >1izde 20'lik dilim de Marmara, Guneydoğu ve Doğu Anadolu bolgelerinde oldu. Kaçak kazılann yapıldığı bu bölgelerde ortaya çıkanlan eserlerin yurtdışına götürülmesinde en önemli yer ise Kapıkule ve Ataturk Havalimanı. Emniyet yetkilileri bunu yat turizminin yoğun olduğu bolgelerin izlediğıni soylediler. Eski İstanbul müze mudurleriuden Dr. Nuşin Asgari, Türkiye'nin tarihi eser kaçakçılığı konusunda bir "arayış" içinde olduğunu belirterek göruşlerinı şöyle dile getirdi: "Aslında bu konular bizde yeni yeni konuşulmava başlandı. Bu bile çok guzel bir olay. Tam dogru yolu bulamadık, ama konunun gündemde durması önemli. Kullür. dünyanın ortak malıdır. Ama tarihi eser kesinlikle kaanın yapıldığı bolgede konınmalıdır. Eserin yurtdışına göturıilmesi, çok çok iyi korunsa bile tarihi kimliginin tahrip edilmesi demektir. Bir eser en iyi, ancak bulunduğu ycrde yorumlanabilir." Dr. Asgari, kaçakçılığın önlenmesi için alınan polisiye onlemlerin yanı sıra özellikle >rurtdışındaki muzayedelerin çok iyi izlenmesi gerektiğinı soyledi. Prof.Dr. Bilge Umar, kaçakçılığın önlenmesi için yapılacak en önemli girişimin, yuntaşlann bu konuda bilinçlendirilmesi olduğunu, okullara bu konuda ders konulabileceğini söyledi. Demokratik Aimanya'dan geri ahnan Hitit tabletlerinin okunması ve yayımlanması için oluşturulan kurulun başkanlığını yapan Prof.Dr. Sedat Alp de tarihi eserlerin ticaret konusu yapılmaması gerektiğıni beürterek, "Ne yazık ki bunun dünyada pazarı wx ve eserler milyonlarca liraya alıcı buluyor. Ancak Ataturk'un de belintiği gibi biz Anadolu'daki tum uygariıklann vârisiyiz " dedi. Ttirkiye'de (Baştarafı 1. Sayfada) yarısının 15 bin 25 bin sterlin (yaklaşık 5277 milyon Turk Lirası) arasında bir fîyata satılması bekleniyor. Ankara'dan Günseli Önal'ın verdiği habere gore, tabletin hangi parasal sınıra kadar ahnacağına ilişkin kararı bir komisyon verdi. Eski Eserler ve Müzeler Genel Mudurü Akat, her eserin 2863 sayılı yasa doğruhusunda müzelere ahnmasının bir komisyon kararına bağlı olduğuna dikkati çekti. Akat, "Bu konuda bilim adamlannın raporlannı aldık. Zaten söz konusu limiti de bilim adamlarının raporlan üzerine teklif ettik" dedi. Alt bölümu Ankara'daki müzede bulunan tabletin satısma katılacaklarını belirten Akat, bunun Turk hükumetinin, Türk müzeciliğinin bir eserin tamamlanmasındaki çabası olacağım vurguladı. Ancak Nazan Ölçer'in belirli mali yetkiler dahilinde açık arttırmaya katılacağını v urgulayan Akat, "Bu limit dabilinde bir miktarda alma imkânı olursa eseri alacağ'z" dedi. Söz konusu tablet, 13 aralık salı günu Londra'da "Christie's" tarafından "Erlenmeyer Koleksiyonu'ndan Antik Yakındoğu Metinleri" başhğı altmda açık arttırmaya çıkarılıyor. Erlenmeyer koleksiyonundaki resimyazı ve çiviyazı metinlerin yer aldığı 135 tablet bulunuyor. Koleksiyondaki 135 tabletin toplam 750 bin sterline (yaklaşık 2 milyar 600 bin Turk Lirası) satılması bekleniyor. Tabletlerin satışından elde edilecek getir, hayvan sağlığı alanındaki çalışmalara ayrılacak. Türkiye'nin de almak üzere açık arttırmasına katılacağı tablet, ! ö ikincı binin ortalannda yazılmış önemli polıtik ve diplomatik metinler arasında yer alıyor. Tabletin satışa çıkanlan ust yarısında 21 satırhk bir metin bulunuyor. Tablet, Mısır Firavunu II. Ramses'ın kansı Naptera'nın, Hitit Kralı III. Haltusili'nin karısı, Hitit Kraliçesi Puduhepa'ya yolladığı diplomatik bır mektubu içeriyor. Kraliçe Naptera'nın, Pudahepa'ya gonderdiği mektubun çiviyazısıyla yazılmış metni Akatça. Satışa çıkarılacak olan tabletin ust parçasında, Mısırlılarla Hıtitler arasındaki çok iyi, "kardeşçe" ılişkilerden söz ediliyor ve Parıhnawa adlı ulakla Hitit Kraliçesine "88 şekel ağırlığında altın mucevheral ve keten kumaşlar gönderildiği" belirtüiyor. 9,5x11, 1x3,3 santimetre boyutlarında olan tabletin üst parçasının 191416 yıllarında Anadolu1 dan sağlandığı ve Hahn Koleksiyonu'ndan Erlenmeyer Koleksiyonu'na geçtiği bildiriliyor. Tableıin alt parçası ise, 1956'da Boğazkoy kazısında bulunmuş. Alınan bilgilere göre, Londrada satışa çıkarılacak üst parçanın, Ankara'daki alt parçanın yarısı olduğu unlu Hititolog H. Otten tarafından belirlendi, yine Otten tarafından 1957'de Berlin'de yayımlandı. Tablette yer alan çiviyazı ise ilk kez 1923'te Leipzig'deH.H. Figulla tarafından yayımlandı. Öte >andan tabletin her ikiparçasını 1978'de Gottingen'de basılan kitabında E. Edd çevirdi ve yayımladı. Tablette bulunan mektubun gönderildiği Hitit Kraliçesi Puduhepa, birçok uznıana gore Hititlerin bilinen en önemli kadın yöneticisi. Arkeolog A. Muhibbe Darga, "Eski Anadolu'da Kadın" adlı yapıtında, Kraliçe Puduhepa1 nın adının, kocası Hitit Kralı III. Hattuşili'nin işlevlerini açıklayan birçok resmi belgede kralının adının yanında geçıyor. Mısırlılaria yapılmış olan Kadeş Antlaşmasının gümuş tablet üzerine yazdırılmış fcsas nüshasının bir yuzünde III. Hattuşili'nin, öteki yuzünde ise Kraliçe Puduhepa'nın mührü bulunuyor. Doç. Dr. Ali M. Dinçol'un "Anadolu Uygarhklan Ansildopedisi"nde verdiği bilgiye göre de, Hattuşili'nin Puduhepa'yla evliliğı, Hitit tarihi içinde başlı basına bır bolum oluşturuyor. Birçok uzmana göre, pek çoğu ferman nitelıği taşıyan metinlerden anlaşıldığına gore, Kraliçe Puduhepa dış siyasette etkiii olmuş, Mısır firavunundan gelen mektuplardan bir bolumu doğrudan doğruya Puduhepa'ya gonderilmiş. "Christie's" müzayede firmasırun Erlenmeyer Koleksiyonu'ndan Antık Yakındoğu Metinleri'nin açık arttırması için yayımladığı katalogda, koleksiyonun, kendi alanında, yuzyılımızda piyasaya çıkanlan en önemli ve en kapsamlı koleksiyon olduğu vurgulanıyor. Katalogda, koleksiyonun sahipleri olan MarieLouis Erlenmeyer ile kocası kimya profesörü Hans Erlenmeyer'in arkeolojı tutkunu oldukları, koleksiyondaki örneklenn yalmzca kil tabletlerle sınırlı olmadığı, taş ve bakır tabletlerin ilginç orneklerinin yer aldığı belirtiliyor. Ancak özellikle kil tabletler, hem bugüne kadar iyi korunmuş olmalan açısından hem de tarihsel ve arkeolojik önemleri açısından değer taşıyor. CUHEYT ARCAYUREK yaz.yof (Baştarafı 1. Sayfada) Bir biçimine getirip sankı muhalefeti eleştıriyor, sanki ANAP polıtikalannın seçeneği olmadığtnı vurguluyor glbi bir davranış içinde. Oysa 1989 kaygılanna karşı iktidar milletvekillerini yanına çekmeye yöneliyor. ANAP politikalarına "şahsının alternatif olmadığından" girıyor söze. Hafifçe dönüyor ANAP'lılara, "Altematif programımız" diyor, ardından anlamlı bircümle, "Tabiatıyia analar neler doğurur" diye özenle eklenti yapıyor. Kimi ANAP'lılarda, hatta ANAP'ın ıçerideki uzantısı dış kaynaklarda Özal'ın Çankaya'ya tırmanması olasılığından kaynaklanan kaygılar, arayışlar yok mu? Yadsınması zor bu gerçeği Özal, çok iyi biliyor. Parti içi, yurtdışı gelişmeleri dikkatle izliyor. ANAP'ın sürmesini "kişisellikten çıkarma çabası", anaların neler doğurdugunu söyleyerek yerinı "başka birınin Özal kadar becerı ile doldurabileceği" mesajıni iki cümle içinde, başka bir konudan söz ediyormuş gıbi ANAP'lılara ulaştırıyor. "Merak etmeyin" demeye getiriyor. "Benden sonra ANAP'ı başarıyla yürütecek biri çıkar, marifet bende değil, programda." Daha ötesi, "ben 'yukarı' giderim siz kalırsınız." Amacına uygun bir mesaj. Özal'ın yavaş yavaş ANAP'ı cumhurbaşkanlığı idealine ısındırmaya çalıştığını, Çankaya tutkusundan en ufak ödün vermediğini gösteriyor. Arada bir ağzına bir şeyler atıyor. Uluç Gürkan, "Herhalde hap olmalı" diye yazıyor. Sinirleri gevşetmeye, ABD denetimli yüreği serin tutmaya yarayacak bir "şey" belki İşler o denli rayından çıkmış, bir iktidarın yatıştırıcı marıfetiyie ayakta durabildiği yorumları geliyor. Konuşması arasında öyle tanımlamalar yapıyor ki, hayıflanmalara, sonra gülümsemelere yol açıyor. Derdi günü DYP. Bu partinin barındırdığı yüzde 20'ler dolayındakı oylar Özal'a göre DYP, "azınlık muhalefet." SHP ıse "Her şeyi karalama kuralını İsmet Paşa'dan alan bir grup." Aklanacak ışleri çokluk olmayan bir iktidan eleştirmek karalama, halkın oyları ile Meclise gelen ötekı muhalefeti "azınlık" diye küçümseme. Sonra rejim edebiyatı. Örneğin, demokratlığını kanıtlamak için 1983 genel seçımlerinden sonra bütün partileri yerel seçimlere sokmayı karariaştırmasını göstermesi. Bir lütuf bahşetmiş gibi bin kez kafaya vuruyor. Adnan Kahveciler, Halil Şıvgınlar geçmiş günlerin koşullarını bilmezlikten gelırler. Darbe olduğunda başkalarının neler yaptığını alaya alıyorlar koridorda. Kahveci, Özal Ağabeyi'nin himayelerinde Başbakanlık Müşaviri, Halil Şıvgın eski bağlantılarının duygusal tutsağı, askerlerin her dediğini alkışlayanlar arasında. Bunlar ve benzerlerı 198083 döneminde rejimin çağdaş işleyişe kavuşması için parmaklarının ucunu bile oynatmayanlar. Şimdi Müslüman mahallesinde salyangoz satıp caka yapıyorlar. Rejimi temelinden özgüriüklere kavuşturmak?.. Öyle bir derdi yok Özal'ın. "Kore rejiminin ne olduğu hiç önemli değilmiş" insan, sendika, dernek, gençlik haklannı boşver, paraya bak paraya! Ve bakıyor çevreye, açık verdi verecek, hemen bizde demokrasi için de yol altndığını kerhen söylüyor. Onun tek amacı var; muhalefetı ezmek! Gerçeklen bulup çıkarmak değil. Samanpazart'ndan kömürün kilo ile satıldığının söylenmesinden on beş dakika sonra, polisler kömür satıcılarını basıyor. Yalanı yakalasaçıkacak kürsüye muhalefetın karalama edebıyatına örnek diye verecek. Sorunun kökeninde yatan ana temeli; yoksulluğu, parasızlığı bir yana atacak. Saptırmanın şaheser ömeğini veriyor. Yüzde 36 oyla iktidar ve cumhurbaşkanı olunmayacağını gösteren demokratik matemaliğin üstünü örtmek için muhalefet partilerini bırleşmeye, toplam yüzde 44 oyla iktidar olmaya çağınyor. Demokratik son buluşu bu. Özal'da ayrı program, ayrı partiyi içeren demokratik anlayış ancak bu yolda bilinçlenmiş. Toplan gel, birleş iktidar ol, "ne olursan ol gel, dön bana gel" yeter ki iktidar eksik olmasın. Olayları ve rakamları çarpıtarak konuştuğu söyienınce, yanıtı "Otur, otur sen anlamazsın." Aynı Bozkurt Özal biraderin Meclis davranışlan. Kardeşten ağabeye, ağabeyden kardeşe geçen "aile üslubu." Ozal'ın konuşmalarında satır aralarına dikkat etmek gerekiyor. Doğası, gelecek planları, rejime bakış açısı. Küçük küçük her şey içinde. Enflasyona övgüler düzerken istanbul Boğaziçi Köprüsü'nden geçiş iki bin lira olmuş. Halk her gün sırat köprüsünden geçıyor, iktidarın umurunda! EVYAP İMZALI Evyap ürünü Duru ve Fax sabunlannın satışı kendilerinden sonra gelen üç firmanın sabşları toplamından daha fazladır. Türkiye'de en fazla satılan sabunlar Evyap imzasını taşıyan sabunlardır. Yılda 70 bin ton sabun üretebilme kapasitesine sahip, üstün teknolojinin uygulandığı Evyap tesislerinde üretilen bu sabunların başarısı, Evyap'ın kaliteye verdiği önemin en güzel kanıtıdır. Türkiye'nin her yanında Evyap ürünleri güvenle alınır, güvenle kullanılır. SABUNLARIN1987 Y I U SATIŞI,KENDİNDEN SONRA GELEN ÜÇ FİRMANIN TOPLAM SATIŞINDAN FAZLADIR. v&k 'er T ü r k i y e ' d e en çok satılan en kaliteli sabunlar,kremler Evyap'tan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle