19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ÎSMAIL MUZIK MarcAImond'ınyenialbümü HAYVANLAR Her şarkı ayn bir itîraf Almond ve Dave Ball'dan oluşan Soft Cell'in "Seks Cücesi" adlı videoclip'i küçük çaplı bir skandal yaratmış, müstehcen bulunarak yasaklanmıştı. İkilinin dagılmasından sonra genç eşcinseliere yönelik kişisel çalışmalar yapan Marc Almond, yeni albümünde plak şirketlerinin ticari kaygılarını giderecek yeni bir "ses" bulmus. "The Stars WeAre"Ingiltere'deyayımlandı HALİL TURHANLI LONDRA Marc Almond (vokal) ve Dave Ball'dan (elektronik) oluşan Soft Cell, 1980'lerde sayıları hayli kabaran "synth" ikililerinin ilki ve en ilginciydi. Başlangıçta, Soft Cell için pop yıldızlığı uzak bir düş olarak görünuyordu. Bu nedenle, eski bir soul şarkısının yeni düzenlemesi, "Tainted Love" ile İngiltere listelerinde bir numaraya yukselmeleri ve tam dört ay süreyle bu yerlerini korumaları gerçek bir sürpriz olmuştu. Sonıaki yıllarda, Soft Cell'in başarısını örnek alan Blancmange, Erasure, Pet Shop Boys gibi diğer "tııhaf" çiftler ve trio olarak Bronski Beat yaptıkları dans pisti plaklarıyla listelere tırmandılar. Soft Cell ikilisinin "Tainted Love"ın ardından gerçekleştirdiği Özyaşamsal şarkılar Marc Almond ın son albümü "The Stars We Are üakı şarkıların hemen hepsi özyaşamsal nitelikte. Her $arkı ayn bir itıraf. Ancak Almond, butun bakışların yalnız kendı üstünde yoğunlaşmasını ısteyen het "teşhirci" gibi en yakın çevresini bile görmüyor "Sex Dnarf" (Seks Cücesi) adlı şarkının videoclip'i küçuk çaplı bir skandal yaratmış ve mustehcen bulunarak yasaklanmıştı. 1983'te ikinci albümleri, "The Art Of Faaling Apart"i çıkarttılar. Bir yıl sonra yaptıklan "This Last Night In Sodom" ikilinin son albümu oldu. Sodom'da geçirilen son gecenin ardından aynldılar. Gerçekte, oldukça kışkırtıcı bir ad taşıyan bu son albümlerinde Dave Ball sahneden çekil Sözüarhn Uzakdoğu turnesi Kıiltür Servisi Piyanist Banu Sozüar, Singapur, Avustralya ve Hindistan'ı kapsayan başanlı bir Uzakdoğu turnesi gerçekleştirdi. Singapur'da, Singapur Senfoni Orkestrası eşliğinde Beethoven'ın Üçüncü Piyano Konçertosunu başarıyla yorumlayan Sozüar beğeni topladı. Ülkenin önde gelen gazetelerinden "Strait Times" ve "Business Times" konsere ve piyanist Sozüar'a geniş yer ayırdılar. "Business Times" Gazetesi, Sözüar'ın Beethoven yorumunu öven bir eleştiri yazısı yayımlarken, "Strait Times" Gazetesi de Sözüar'la yapılmış uzun bir söyle Banu Sozüar şiye yer verdi. leri, Hindistan'ın "The Times Sozüar, Singapur'dan sonra of India ". "Indian Post", "The Avustralya'nın Melbourne ve Statesman", '"Hindustan TiCanberra kentlerinde birer resi mes" ve "The Hindn" gibi gatal verdi. Avustrarya gazetete zetelerinin müzik eleştirmenleririnde geniş yer verilen iki resi nin yazılarıyla değerlendirildi. tal daha sonra Avustralya RadResitallerinde Brahms, Beetyosu ABC'den yayımlanmak hoven, Adnan Saygun.Chopin, üzere banda alındı. Liszt'in yapıtlarını yorumlayan Banu Sozüar, resitallerini piyanist Banu Sözüar'ın tekniHindistan'ın başkenti Yeni Del ğinin yanı sıra "müzikalite dohi ve en büyuk kenti Bombay' lu yonımu" da Hindistan gazeda sürdürdü. Sozüar'ın resital telerindeki eleştiri yazılarında miş ve Marc Almond'ın campflnlarda, flnnfim kabare şarkıcısı imajı spot ışığına yerleşmişti. Almond'ın ikilinin dağılmasından sonra yaptığı solo albümler, sadece belirli bir kesime, genç eşcinseller çevTesine yönelik oldukça kişisel çalışmalardı ve dolayısıyla hiçbir zaman Soft Cell'in satış başarısına ulaşamıyordu. KuşkuAlmond, eski bir Gene Pitney suz, her pop şarkıcısının kariyerinde bir dönemin kapandığı, fa şarkısı olan "Sometbing's Gotten P İ K N İ K PİYALE MADRA kat izlenecek farklı çizginin yete HoM Of My Hearf'ı tutkuya yakılan bir dua olarak yorumlamış. "The Sensnalist" ise, bir Arap günbatımında cinselliğin kutsanı Y ax?MASAPAK .. Nj BİEBUİ<& GÛBDLIM şı. Kapanış parçası "Stıe Took VABDI. ^ • JNIM My Soul In Istanbul" (Ruhumu ALT1NOİN 6 E Q P tstanbul'da Gasp Etti) da yine Piyanist Banu erotizm kesif, boğucu bir egzotizmle bütünleniyor. Sozüar, Singapur, rince açık olmaması nedeniyle yeni döneminde bir türlü başlayamadığı zamanlar vardır. İşte, Almond'ın geçen yıl yaptığı, "Mother Fist And Her Five Daughters" albümü böyle bir kararsızlık döneminin ürünüydü. Bu ay içinde İngiltere'de satışa çıkan son albümu "The Stars We Are" da ise Almond, tüm plak şirketlerinin ticari kaygılarını giderebilecek yeni bir " s e s " bulmuş. Eski plaklarındaki iffetsiz Almond yok artık. O'nun yerini beğenilmek ve daha fazla alkış toplamak isteyen pop yıldızı almış. Albüme adını veren açılış parçası yaylı çalgıların girişiyle başlıyor ve hemen ardından da Almond'ın itirafları geliyor. Almond'ın son albümünde sıradanlığın sınırlarını asan belki de tek şarkı, birkaç ay önce ölen eski bir Vdvet Underground üyesi ve Andy VVarbol filmlerinin yıldızı "Chelseali Kız" Nico ile birlikte söyledikleri "Your Kisses Burn". Bu şarkıda önce büyük orkestra davulunun vuruşlan, cehennemi bir fırtınayı duyunıyor. Davulun sesi alçaldığında ise timballer ve gonglar patlıyor. Bu kez de Pagan bir gömme töreninde ölünün başucunda yakılan ateşin sıcaklığıru duvumsuyoruz. Ve nihayet, karanlıklardan Nico'nun öç alma duygularıyla yüklü sesi yükseliyor. KİM KİME DUM DUMA şfa yanılananak auağtnı A b t BEHU; AK Sonra, babam r kacbna aşık , ıf> kopiığuıçı Paha b<r ofobös ç onu Bncak "Oorvn ¥(. Kıtantık, Tifo vt oİdum $onnx erHn)..Paha n oldu ve i>urayQ ÇOOK ÇOK * Avustralya ve Hindistan'da başarılı konser ye resitaller verdi. önümüzdeki günlerde Federal Almanya'da konserler verecek olan sanatçı, Avusturya Radyo ve TV'siyle de 4 program yapacak. övgüyle karşılandı. Gazetelerde "Türk piyanisti çok parlak", "Her notanın hakkını vernıek", "Türk piyanistin heyecan verici resitali", "Türk piyanistia virtüozca yonımu" gibi başhk' lar yer aldı. Banu Sozüar, önümüzdeki günlerde Federal Almanya'nın Essen, Mettmann ve Solingen kentlerinde konserler verecek ve Avusturya Radyo ve Televizyonu'yla dört program yapacak. "Stars We Are", Almond'ın şimdiye değin yapmış olduğu en disiplinli, en denetimli albüm. Şu anlamda: Bir kez, yazmış olduğu şarkıların berraklığı dinleyicinin yan anlamlar edinme hakkını elinden alıyor. Üstelik, şarkıların yazıhşındaki bu açıklık, seslendirmede de kulağa çarpıyor. "Stars We Are"daki şarkılann hemen hepsi özyaşamsal. Fakat Almond'da "ben" saplantısı var. Kendisini öylesine çok dramatize ediyor ki pop yıldızının dramatizasyonu sonuçta sözsel teşhirciliğe dönüşüyor ve bütün bakışların yalnızca kendi üzerinde yoğunlaşmasını isteyen her teşhirci gibi en yakın çevresini bile görmüyor. Gerçekte, "Stars We Are"daki her şarkı ayn bir itiraf. Ancak böylesine kolayca yüzeye vuran itirafların içtenliğinden kuşku duymamız için elimizde ciddi ipucları var. Varlığımızın özüne nüfuz etmek isteyen ruh eksperlerinin bizleri günahlarımızı ifşaya özendirdikleri sağaltımcı bir kültürde yaşamıyor muyuz? fflZLI GAZETECİA^CDETŞEA ÇİZGİLİK KÂMÎL MASAJL4CI X 'Keşke Arabesk Söyleseydin' Gülbeniz bir gün beste yaparken yanına gelen kızı, "Anne yine yasak bir şey mi yapıyorsun? Bak, arabesk söyleyenlerin başı belaya girmiyor" demiş. Gülbeniz o an ne diyeceğini bilememiş. Ama sonunda "Keşke Arabesk Söyleseydin" çıkmış ortaya. tesi günkü toplantıda dinlenmiş, ama bu kez aynı yapımcı tarafından kasetin satmayacağına karar verilmişti. Yapımcıya göre "Ses iyiydi, ama müziği ve sözleri bir kenara bırakmak gerekiyordu. Gülbeniz'in çok başarılı olmaması için hiçbir neden yoktu, kasetinden başka..." Öneri ise gayet basitti: "Sen yaptığı n müziği unut, gel seni Gülbeniz Cambaz yapalım, gör bak, kısa sürede nasıl meşhur olacaksın." Bu "Cambaz" soyadı da nereden mi çıkmıştı? Çünkü aynı ya, ıma, bir süre önce "Ali Cambaz" adlı bir sanatçıyı lanse etmiş ve büyük iş yapmıştı. Kasetler binler satmış, konserler dolmuş, boşalmış. gazetelerde röportajlar, dergilerde yazılar yayımlanmışü... Bu Ali Cambaz'ın bir de kadınını yaratmak hiç de fena fîkir değildi. Hem Gülbeniz'in kasetindekiler de, "hapishane yaşantılanna ilişkin devrimci, demokrat duyarhhkİlk kasetini yayımladıGulbeniz, daha önce Şehır Tıyatroları'nın Gençlik Gün ta şarkılar değil miydi?" Hazır Ali leri'nde, TÜYAP Kitap Fuan'nda, sokak konserlerinde, Yeşillerin bir toplantı Cambaz bu alandaki "yorgun"lusında, Bilsak'ta ve Muğla Festivali'nde çalıp söylemışti. Bu kez de ilk kaseti ğunu ilan etmişken henüz olan "Keşke Arabesk Söyleseydin"i yayımladı. "yonılmamış" Bayan Cambaz, Gülbeniz "arabesk" söyleseydi alamayacağım" söyleyerek o piya pekâla iyi "piyasa" edinebilirdi. ne olurdu? sada aldığı en doğru dürust yanı Böylelikle Gülbeniz'in kasetini 3 Anlattıklarından anlıyoruz ki; tı vermişti. Bir başka yapımcı ka satıp masraflarını kurtarmakla yeöncelikle kasetini çıkarması çok seti dinlemiş, beğenmiş, ancak tinmek yerine 13 satıp buyük kârdaha kolay olurdu. Çıkardıktan "yeteri kadar halkın se>iyesine lar edinmek rnümkündü. Ama ne sonra pazarlaması ise daha da ko inilmediği" gerekçesiyle satmaya yazık ki Unkapanı piyasasmın helay. cağını belirttniş ve >ayımlamayı sapları Gülbeniz'in müzik anlayışına uymamış, yanıtı "hayır" olNe gibi güçlüklerle karşılaşmıştı kabul etmemişti. Bunun üzerine bir başka yapımcının kapısını çal muştu. "ilk kaseti"ni çıkarırken? Öncelikle bir kopya kaset hazır mıştı Gülbeniz. Kaseti dinleyen Hal böyle olunca da kasetini o lamıştı Şehir Tiyatroları'mn stüd yapımcı hayretler içinde kalmış, çevre dışında yayımlamayı uygun yosunda. Sonra da "Unkapanı "Yoksa konservaluvar mezunu görmüş, Bülenl Ortaçgil ve Fikrel piyasası" diye bilinen plak ve ka musunuz?" diyerek beğenisini dile Kızılok'un yardımıyla Çekirdek set yapımcılannın toplandığı !s getirmiş \e bir gun sonrasına ran Stüdyosu'ndan piyasaya çıkarmıştanbul Manifaturacılar Çarşısı'run devu vermişti. İşte yıllardır kesin tı. yolunu tutmuştu. Ve yapımcılar tilerle sürdürduğu müzik çalışmaGülbeniz, İMÇ'deki yapımcının la görüşmeye başlamıştı. İlk gö larının daha geniş kitlelere yayılönerdiğine, "Bu benim tarzım ruştüğü yapımcı, "kaseti beğendi ması için beklediği gün gelip çatdeğil" demişti. Peki, kendi tarzı ğini, ancak butun bir yıl stüdyo mıştı. Gülbeniz'in kopya kaseti bu neydi? ları uoıu uiougu için programa kez başkalannın da katıhmıyla er"Benim şarkılanmda umut var" diye başlıyordu söze: "Beniın şarkılarımdaki insanlar yaşamayı seven insanlar, lepki gösleren, direANKARA (AA) Sevda Ce Saygun (Başkan), Prof. Dr. Bülent nen insanlar. Ve ben zayıf insannap And Müzik Vakfı'nın kuru Tarcan, Suna Kan, İdil Biret, lar görmeye karşıyım. Arabeske luşunun 15. yılı, 5 aralıkta Anka Prof. Gürer Aykal, Samim Bilgen, de bu anlamda karşıyım." ra'da törenle kutlanacak. Türkiye Prof. Hikmet Şimşek, Prof. Özer Şimdi Nâzım Hikmet'in "Saman 6. Vakıf Haftası çerçevesinde Hil Sezgin, Prof. Cengiz Tanç, Doç. Sansı" üzerine çalışıyor Gülbeniz. ton'da yapılacak ve Cumhurbaş Rengim Gökmen'e "şükran "Ne zaman biter bilemiyorum" kanı Kenan Evren'in de katılaca plaketi" verilecek. diyor, "Bir büyük şairin şiirini ğı kutlama töreninde, piyanist beslelerken ona saygısızlık etmekMehveş Emeç, bir resital verecek. Sevda Cenap And Müzik Vak ten özenle kaçınmak gerekiyor. Törende ayrıca, Sevda Cenap fı, Türk müzik sanatının geliştiril Uzun bir şarkı olacak. Bir uzun And Müzik Vakfı'nın Danışma mesine hizmet amacıyla, 1973'te çalann sınırlarını bile asması Kurulu üyeleri Prof. A. Adnan Cenap And tarafından kuruldu. mumkün..." Gülbeniz ilk kasetiniİMÇ'de değil, Çekirdek Stüdyosu'ndayaptı AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES YURDAGÜL ERKOCA Gülbeniz'in ilk kaseti "Keşke Arabesk Söyleseydin", satışa sunuldu. Gençlik Günleri ya da 1987 TÜYAP Kitap Fuan "sokak konserieri"nde, Yeşillerin düzenlediği bir toplantıda, bir Bilsak konserinde ya da Muğla Festivali'nde elinde gitarı, çoğu kendi bestelerini seslendirirken dinlemiş olabilirsiniz Gülbeniz'i... Eğer dinlemediyseniz son yıllardaki çalışmalannın ürünü olan "Keşke Arabesk Söyleseydin"deki parçalarıyla tanıyabilirsiniz. Kasette sanatçının söz ve müzikleri kendisine ait olan parçaların yanı sıra, Attila İlhan'ın "Üçüncü Şahıs", "Sabiha", "Tut ki Gecedir" adlı şiirlerinden bestelediği şarkılar ile söz ve müziği Fıkret Kızılok'a ait olan "Bir Başka Sevda" da yer alıyor. "Keşke Arabesk Söyleseydin" adından yola çıkarak, bunu bir pişmanlık ifadesi ya da Gülbeniz1 in "arabesk"e aldığı tavrın belirtisi olarak düşünebilirsiniz. Oysa kasete adını veren "Keşke Arabesk Söyleseydin" adlı parça, sanatçının 10 yaşındaki kınyla bir konuşmasından kaynaklanıyor. Bir gün beste yaparken kızı yanına gelir ve "Anne, yine yasak bir şey mi yapıyorsun? .Ne olur yasak şarkı yapma. Bak arabesk söyleyenlerin bir derdi yok. Başlan belaya girmiyor. Konserierine izin filan gerekmiyor, polis telsizleri nezaretinde söylemiyorlar" der. O an kızına ne soyleyeceğini bilemeyen Gülbeniz, yanıtını "Keşke Arabesk Söyleseydin"le verir. ".....'Keşke arabesk söyleseydin anne' deme ne olursun / duygulanmı, düşüncelerimi / düşlediğim dünyayı / çizdigim için şarkılan / bu gece yokum aranızda / güzel kızım kızma bana / / küçücükken büyütülmeyesiniz / yasak korkulanyla dolmasın diye yüreğiniz/ bu gece ben yokum yavrum ' ..." TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKA\ 30 Kasım GEZİCİ BANKA.. 1SZ9 'PA &UGÜU, AME&I&* SieLEŞıK DEVL&TLERl'MD£ KUGULAN BlfZ. GEZİCI gANKANIN ÇALIÇMAyA SAÇLADfSI HA6£R< BAStNDA ALMIŞTI. KÜÇÜK MEVDUAT HESAPLAFilNA VÖNELIK f'f YAPAN "CASOASO NAT/ONAL BANK", HENÜZ L.OS ANGELES YAKINIAR.INOAKt BANKfi gULUtVAAjrAU YE/ZLEŞlM BİRıMLE&NE ULAŞMA ÇASASlNOAYDl. KA~ PAU,Z<fZHLt KAMYONLARA YERLEŞTİRİLEU kÜÇÜKL 8ANKA ŞuSELEG/ (!) HEIS GÜN Ü A Z C VE tfÜÇ7E£<LegrNE U&MET VER.ıyOSC>U VEZAJE VE fiAYIT /ÇLES/NOEAJ SOH.UMLU Ki MEMUS DlÇtUDA, A/SAÇTA BİRTANE DE <ORUYUCU gULUNA4AK7AYZ>(. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyel 30 Kasım 1938 on bın kişi tahıııın edilnıektedıı: Mutemadı takvıye kılaatı geldiğinden ınuhiın ve uzun sürecek muharebelerin olması bek leniyor. olunacak tesısaıa sarjedilmek uzere 40 bin iiraya ihtiyaç olduğu ortaya çıkınıştır Çinde nıuharebe çok şiddetlendi HongKong 29 (ÛM.J Yungşaveyde Çinliler parlak bir muvaffakiyet kazanınışlardır. Çin kıtaatı Japonları bir laraflan sararken diğer taraftan Çin layyareleri bu kuvvellerin gerilerini bombardıman ederek lakvıye kuvvetlerinin gelmesine mani olmuş ve böylece üç saat süren kanlı bir çarpışmadan sonra Japonlar hemen hemen tamumile imha olunmuşlardır. Diğer laraftan Çin kııvvetleri kara ve denic yollarile Japonlann KiyangsiHupenHunan cephelerine umumi bir taarruzda bulunınuşlardır. Tungşeng'i geçerek Binkiang ve And Müzik Vakfı 15 yaşında Şang ıstikametinde ılerleınek isteyen duşman kuvvelieri tam zamanmda durduruhmış ve geri püskünüimüşlur. Diışman, Hunan'ı şimalinden mutemadiyen laarruz etmekte olan Çin kuvvelieri karşısında ricat etmektedir. Çinliler Çonyang'ı islirdad etlikten sonra ilerı yürıiyüşlerine devaın etınişler ve bu şehirden 4 ınil mesafede bulunan Kıvaşan'a varmışlardır. Kıvang Selu demiryolu boyunca ancak müdafaa için birkaç Japon garnizonu kalmıştır. Japonlann asli kııvvetleri Kanton'da toptanmaktadır. Şimdiye kadar Kanton civarında yapılmış olan muharebelerde Japon ordusunun ölıi olarak zaviatı Esnaf hastanesi fi>or genişliy EsnaJ cemiyellerınin müştereken kurduklan hayır ve yardım müesseseleri için bu sene cemiyetler biitçesinden verilen 23 bin liranın önümıizdeki sene için 30 bin İiraya çıkarılması ımkanı luısıl olmakıadır. Bu surelle ımışıeıvk yardım ve bilhassa esnaf haslanesinde yapılan sıhhi yardım lar genışleyecektir. Ayrıca hasıanenin genişleıilınesı için yapılacak inşaat ve ilave
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle