Katalog

25 KASIM 1988 +* CUMHURİYET/15 cak. Kıloluk paketler halınde ambalajlanan hamsi, Federal Almanya, Italya, Fransa. Belçıka, Hollanda ve Ispanya'ya ihraç ediliyor. Samsun Balıkçılar Kooperatifı Başkanı Mehmet Ûksüz, Avrupa'nın geçen yıla oranla hamsi talebınde artış göruldüğünü söyledi. (Fotoğraf: AA) Samsun'dan, Avrupa'nın Hamsiedilecek ve yaklaşık 25 mılyon mark döviz girdisı 5sağlanadöviz kaynağı (çeşitli ülkelerine bın ton hamsi ihraç İSTANBUL (AA) Devlet Bakanı Mehmet Vazar. "Bugün basımmız, ciddi bir liraj sorunu >aşamaktadır" dedi. Yazar, Türk Yöneticiler Birliği'nin dün akşam Divan Oteli'nde düzenlediği toplantıda, "Tüketicinin korunması ve basının rolii" konulu bir konuşma yaptı. Devlet Bakanı Yazar, gazetelerin gerek içerik, gerekse teknik yonden okuyucunun beklentilerini karşılamaları gerektiğini, bunun görünen ölçüsunün de tiraj olduğuna dikkat çekti. Yazar, "15 yılda nüfus yuzde 50 arlmış, okur yazar oranı yıizde 90'lara yükselmişken, loplam tiraj aynı kalraış, hatta düşmüştür. Türkiye'de her bin kişive düşen gazete miktarı 45 iken, bu rakam gelişmiş ulkelerde bunun 5 katı fazladır" şeklinde konuştu. Basında tîraj sorunu var Ilaçta zam tartışması ANKARA (ANKA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın ilaç fiyatlarına firmaların başvurulannı inceleyerek her ay yüzde 56 dolayında otomatik zamlar yapma kararı, eczacı kesiminde hoşnutsuzluk yarattı. Türk Eczaaları Sirliği (TEB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Mekin Tanker, söz konusu yöntemin, eczacıların "sermaye erozyonu"na uğramalarına yol açtığını söyledi. Uygulamanın kararlı olarak sürdürülüp sürdürülmeyeceği konusunda SSYB'nin kendilerini bilgilendirmesi gerektiğini anlatan Prof. Tanker, bu durumda fiyat seyrini ve değişmeleri "Barkod" denilen Avrupa'da da kullanılmakta olan bilgisayar sistemiyle izleme yoluna gidebileceklerini ifade etti. Soyuz uzay gemisi yarın fırlatılacakSSCB'nin Baykonur (Kazakistan) Uzay Üssü'nden uzaya fırlatılacak Soyuz uzay gemisi ve füzesinde son kontroller dün yapıldı. Biri Fransız, uç kişilik mürettebat her şey yolunda giderse uzay yolculuğuna yarın başlayacak. (Fotoğraf: Reuter) F İ U İ C ' İ I I I f f i n V S I d J a s o n v i ' l e (IndianaABD) Belediye Baş• I V I O I I I I V U p f a o l ^m B r u c e Borderşın şaşırtıcı bir ikinci mesleği var. Haftada bir iki kez sahneye çıkıp Cınlü rock şarkıcı EMs Presley gıbi şarkı söylüyor. Elvis'e olan şaşırtıcı fizik benzerliğinin yanı sıra asıl sesinin "tıpkı Elvıs'inki" olduğunu kendisini dinleyenler söylüyor. Ancak kendisi bu işi uzun boylu sürdürmek istemediğini, Bruce Borders olarak tanınmayı tercih ettiğini belirtiyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Çekingenlik aşılmalı (Baştarafı 1. Sayfada) de değil ABD'de öyle. Amerika'da 35 yıldır çalışan ve halen "cinsel sorunlar"la uğraşan, eleman yetiştiren Dr. İsmet Karacan anlatıyor: "Amerika'da bile hastayı ayıplayan doktorlar var. Bildiğim bir olayda, 65 yaşında, eşi daha önce ölmüş olan, sonraki kadın arkadaşlartyla cinsel başarısızlığa uğradığı için doktora giden bir erkeğe Amerikalı doktor: Ayıp ayıp, diyor. Bu yaşa gelmişsin, hâlâ aklın fikrin bu işlerde mi? "Amerika'da bugün bile 'mastürbasyon yaptığı için kendini geri zekâlı bulan insanlar' olduğunu anlatıyor. îsmet Karacan, cinsel konuların Türkiye'de nasıl karşılandığı üzerindeki bilgi eksikliğini, babasını hacca götürdüğü sırada Başbakan'a sorarak giderraeyeçalışmış. Başbakan'a böyle bir konuda Türkiye'de görüşlerini açıklarsa uygun olup olmadığını sorunca Başbakan, "Sen lngilizce söyle, tepki olursa çeviri yanlış yapılmış" dersin dediğini, salondaki mikrofonda "gizli" kaydıyla anlatıyor. Üçüncü gün, "cinsel eğiüm" konusu bir panelde tartışılıyor. Muammer Alpay, Aysel Ekşi, Kurban Özuğurlu, Suna Taneli bu konuda gerçekten önemli sözler söylüyor. Hepsi de alanlarında önemli çalışmalar yapmış bilim insanları. Ortak nokta, toplumun bu konudaki bilgisizliği. Bu bügisizliğin, kişilerin eğitim düzeyiyle çok fazla değişmediği de ilginç noktalardan. Nedenlerine yeterince değinilmediğini düşunüyorum. Ünlü Amerikalı fıkra yazan Walter Lipmann, Amerikan çocuklarının ilk cinsel bilgilerini "şekerci dükkânlarında" birbir lerinden aldığını yazmıştı. Birisi söyler mi diye bakıyorum, söylemiyor. Bizde de ilk cinsel bilgiler doğrusuyla yanlışıyla arkadaşlann birbirine aktarıbşından alınır. Oysa konuşmacılar, ilk cinsel bilgilerin aileden alınması gerektiğinde söz birliği içindeler. Aile ne biliyor ki çocuğuna öğretsin? Ayrıca, aile bildiğini, nasıl söylemesi gerektiğini de bilmiyor. Prof. Dr. Aysel Ekşi, "toplumdaki büyük kültür farklarından" söz ediyor, doğru. Birçok ülkede "cinsel bilgiler" denince anlaşılan da "istenmeyen gebelikten korunma"ya yönelik. Koruyup korumadığı belli değil, ama bu tür cinsel eğitim, cinselliğin insan hayatı içindeki yerini, bir anlamda "cinsel kültür"ü geliştirici fazla bir özellik taşımıyor. Daha çok "neler zararlı"ya dayalı, "aman sakın ha" tonunda, baskıyı biçimlendiren, duraklatmayı sistemleştiren tutumun ne kadar "eğitsel" olduğunu da düşünmek gerekiyor. Okullarda cinsel eğitim konusu bana Milli Eğitimin genel durumunu düşündürtüyor. Din derslerine "kültür" olarak değil de "imanlı Müslüman yetiştirmek" olarak bakılan, Darwin'in reddedilme yollannın arandığı bir eğitim sisteminde, "cinsel eğitim"in nasıl olabileceğini düşunüyorum. Doç. Dr. Kurban Özuğurlu, ailelerin içinde bulundukları cinsel sorunlardan nice habersiz olduğunu anlatıyor: "Bir kadına böyle bir sorunu olup olmadığını sorduğum zaman, 'hiçbir sorunum yok, ben evliyim' der, oysa derinleştirildiği zaman sorunların varlığı ortaya çıkıyor." Nice cinsel sorun, kılık değiştirmiş başka hastalık belirtileriyle sürüp gidiyor. Bunlan tanımak için özel yöntem lerle derinlerdeki sorunu bulmak gerekiyor. Prof. Dr. Suna Taneli, üniversite ve lise öğrencileri arasında yapılan çalışmalan aktanyor. Orada da çifte standartlar ortaya çıkıyor. öğrenciler belirli bir ölçüde "kızlık olayının önemli olmadığını" söylüyor, ama kendileri evlenirken "virjin bir kız olması gereği" oranı daha yüksek. Toplumun cinsel sorunlan şöyle bir ortaya çıkıp kayboluyor. Derinlemesine tartışmalar için zaman yok. Program yüklu ve çalı$malarm sürdürülmesi gerekiyor. Bu ilk kongre. Bunu unutmamak gerek. önemli olan bu kongrenin yapılabilmesi. Bunun için 1988'lerin beklenmesi gereği bile ne çok şey anlatıyor. Kongrede pek ortaya konmayan bir çekingenlik de seziyorum. "Aman yanlış anlaşılmayalım." "Yaptığımız çalışma tıbbidir ve bilimseldir." AJtı çiziliyor bu sözlerin. Oysa, cinsel sorunlar yalnız tıbbi değil, aynı zamanda sosyal, eğitsel, kültürel. Bu noktada önemli bir duyarlıbk görüyonım, duyarlı bir çekingenlik. "Hele bu kongreyi kazasız belasız bitirelim, sonrası sonra." Bu 'tıbbi ve bilimsel' konunun sosyal, kültürel, eğitsel boyutlarının enine boyuna tartışılması, daha sonraki kongreleri bekleyecek, anlaşılıyor. Panelden sonra Prof. Dr. Turgay Alasü'yü görüyorum. Hem kutluyorum, hem de "daha cesaret" diyorum, "bu konuda da büyük göreviniz var." Prof. Dr. Engin Eker'i de kutluyorum. Önemli bir adım atıyorlar. Maden îşçisi greve hazır ŞÜKRAN KETENCİ ZONGLLDAK Dört gün sonra 45 bin maden işçisinin greve gideceği Zonguldak dün sessiz ve gerilimli bir bekleyiş içine girmişti. Türkİş Başkanı da dahil birkaç bakanın katılımıyla önceki akşam yapılan görüşmelerde hükumet cephesinden olumlu yeni hiçbir önerinin gelmediği ve sendika başkanı ile genel sekreterin Zonguldak'a dönmek üzere yola çıktıklan haberi 'Son dakikada anlaşma olacak, grevden vazgeçilecek' ön yargısını ilk kez ciddi olarak sarstı. Özal iktidannın olumsuz tutumunu protesto için sendika şubelerinde peş peşe yapılan açlık grevleri yaygınlık kazanıyor. Maden ocaklarındaki işçiler, ilk kez tek tek fotoğraf çektirmekten korkmaksızın grev istediklerini söyluyorlar. Ocaklann giriş duvarlannda hükümeti, Özal'ı protesto eden çeşitli yazılar dikkati çekiyor. Zonguldak'ta maden işçisi tartışmasız grev istiyor. Kötü bir sözleşme imzalanmasındansa bedelini üzerine alarak, sendikadan ücret istemeksizin greve gitmeyi seçiyor. Sendika yöneticileri, grev isteği kararlılığının işçiden geldiğini, işçinin bir noktadan sonra taviz verilmesine karşı çıktığını açıklıyorlar. 1980'den bu yanaher yıl aldığı ücret artışı enflasyon altında kalan ve yoksullaşan işçinin aynı sonucu getirecek bir sözleşmeyi kabul etmediğini belirtiyorlar. tstatistikler Zonguldak işçisinin kayıp hanesine 1980'den bu yana yüzde 150'yi aşan eksi puan yazıldığını ortaya çıkarıyor. Bugün bütün kademeler, sendika yöneticilerini ve işyeri temsilcilerini kapsayan grevle ilgili son hazırlık toplantısı Genel MadenIş Merkezi'nde yapılacak. Genel Madenİş'te dün gün boyu grev hazırlıkları surdürüldü. Yasa gereği kapsam dışı kalacak görevliler ile grev gozculerinin listeleri saptandı. Yasa gereği çalışması gerekecekler listesinde sürekli sorunlar çıkıyor. Kimse bu listelerde yer almak istemediği için tartışmalar, itirazlar oluyor. Türkiye'de işçi sınıfının ilk oluştuğu uretim merkezi olan Zonguldak Taş Kömürü İşletmeleri'nde 1848'de üretime geçilmiş. lşçilerle ilgili ilk yasal düzenleme 1865 tarihli Dilaver Paşa Nizamnamesi' Zonguldak Taş Kömurü İşletmeleri için çıkarılmış. İlk yazılı ve sözlü anlaşmalarda, sendikal örgütlenmelerde ve aralıksız toplu pazarhk düzeninde hep önde yer almış. Yine de geleneğinde grev yok. Bir kez iş güvenliğine bağlı alınmış ve uygulanmamış grev kararı var. İlk olması yanında Türkiye'deki en büyük işçi kitlesini kapsaması ve de madenlerde grevin kritikliği birleşince yaklaşan grev günü ile birlikte gerilim de daha önce gördüklerimiz ve bildiklerimizden çok daha uç noktada. Geleneğinde greve gitmek olmayan Genel Madenlş Sendikası toplu pazarhk masasında son aşamada, altı ay için 50 bin artı yüzde 50, ikinci alü ay için 45 bin artı yüzde 35 istemişti. İkinci yıl için ise enflasyon artı yüzde 10'du. Sendika yöneticileri bu rakamların grev aşamasında geçerli olmayacağını da vurguluyorlar. En son geçen hafta hükümet yaklaşımı çok uzak kalınca görüşmeler kesilmişti. Anlaşma metnini imzalamak üzere hükümetten gelecek bir çağrı dışında hiçbir çağrıya yanıt verilmeyeceği kamuoyuna açıklanmıştı. Önceki akşam Genel Başkan Mehmet Tezer, Genel Sekreter Bahattin Gezer'in Ankara'da bir çok bakan ile görüşüp masaya oturmalannın iradeleri dışında olduğunu söylüyor, "Türktş toplantısı için gidilmişti, Tiirktş ve ANAP'lı bazı yöneticiler ile bakanlar araya girdi" diyorlar. Aynca da görüşmeden olumlu hiçbir sonucun çıkmadığını, artık tüm dikkatlerini grev hazırlığına yönettiklerini vurguluyorlar. Zonguldak'ı bütün bir şehir olarak grev havasına sokan başlıca etken, işçi ücretlerinin durumu.Halen dünyada en ağır işçilik olan maden işçiliğinin ücret ortalaması akıl almaz düzeyde düşük. 42 bin 195 işçinin gerçek ücret ortalaması, ayda 135 bin lira, yövmiye olarak da 4590 lirada kalıyor. Yeraltında yıl kıdeminin bir anlam taşımadığı bu düşük ücret, bütün Zonguldaklının yaşamını etkiliyor. Esnaf, işçi ücretine bağlanmış. Umutla iyi bir ücret artışı getirecek sözleşmeyi işçi ile birlikte, ondan daha çok yararlanacak kişi olarak bekliyor. Şimdilik yaşam tümüyle veresiyeye bağlanmış. Zonguldak maden işçisinin sadece geçen sözleşmeden gerçek gelir kaybı, enflas>Ton farkı ve sigorta matrahı olarak yüzde 6O'ı aşmış. 1980'den bu yana her sözleşmesinde hem enflasyonun heın de çoğunlulda Türkiye ortalamasının altında kalmış. Aralıksız hızîa yoksullaşma ve kötü sözleşme imzalandığı duşüncesi, geleneğinde grev olmayan işçiyi ve yöreyi grev ister noktaya getirmiş. Zonguldak işçisinin çeşitli diğer etkenlerden gelen gelir ve yoksullaşma payı dışında, sadece enflasyon ve sözleşme artış payından doğan kayıplarının tablosu şöyle: Eıflasyon Mman Kayıp Yıllar H olarak *k olarak S olarak 1980 1981 1982 1983 1984 1985 107 37 32 31 48 36 75 20 25 20 30 25 1986 36 60 35 23 32 17 7 11 18 11 1 1987 37 Kamu işvereninden yeni öneriler Maden grevinde gece pazarlıgı Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve Genel Madenlş Sendikası yöneticileri ile Kamu İşveren Sendikaları yöneticileri dün gece geç saatlere kadar görüşmeler yaptılar. IŞIK KANSU ANKARA 45 bin Zonguldak maden işçisinin sözleşmesi için dün gece sürpriz görüşmeler yapıldı. Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile Genel Madenlş Sendikası yöneticileri, Başbakan Turgut Özal ve Devlet Bakanı Kâzım Oksay ile ayrı ayrı görüştüler. Şevket Yılmaz ve Genel Madentş yöneticileri, dün gece geç saatlerde Kamu İşveren Sendikası yöneticileri ile de bir araya geldiler. Genel Madenİş yöneticileri, kamu işverenlerinin yeni önerilerini, bugün yapılacak taban toplantısında tartışmak üzere bu sabaha karşı 00.30 sıralaında Zonguldak'a hareket ettiler. Zonguldak kömür işçisinin grevine 4 gün kala Genel Madenİş yöneticileri önceki gün Devlet Bakanı Kâzım Oksay. Zonguldak Milletvekili olan Kültür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut'la ayrı ayrı görüşmeler yaptılar. Bu Hîçbirimizi leylek getirmedi kültesindeki cinsel eğitim programından söz etti. Karacan, tıp fakültesinde cinsel eğitim konusunda sık sık konferanslar düzenlendiğini anlatırken, tıp fakültesinde cinsel eğitim konulu derslere, öğrencilerin eşlerinin ya da arkadaşlarının da çağrüdığım belirtti. Karacan konuşmasında, ABD'de bir üniversite kampusunda yapılan taramada bin öğrencinin 4'ünde AIDS'e rastlandığım, bu sayının giderek arttığım bildirdi. "Qnsel Eğitim" konulu panelde Türk bilim adamlan çocukluk ve ergenlik döneminde cinsel eğitim ile üniversitelerde, evlilikte ve toplumda cinsel eğitim konularını ele aldılar. Konuşmalann ortak noktasını, ülkemizde cinsel bilgilerin yetersiz oluşu, cinsel eğitimin verilemeyişi, bu eğitimin aileden başlayarak toplumun tüm kesitlerine ulaştarılması gerektigi oluşturdu. Prof. Dr. Mnammer Alpay konuşmasında, toplumun ailenin bir yansıması olduğuna dikkat çekerek, "Cinsel eğitim okullardan önce aile içinde başlamalıdır" dedi. Annelerin bu konuda yeterli bilgilerle donatılması gerektiğini söyleyen Prof. Alpay, cinsellik alanında kullanılan bazı sözcükleri eleştirdi. Kadınların âdetlerinin "kirlenme" olarak adlandırılmasına karşı çıkan Muammer Alpay, "Bn olay kirlenme değildir. Kadının her ay yedi günlük bu hayaü, diğer günJerinden farklı da değildir" diye konuştu. Prof. Dr. Aysel Ekşi de konuşmasında, "Cinsellik egitimi nedir? Nasıl verilmeKdir?" konulanna değinirken, cinsel eğitimin bilgi verme, eğitim ve danışma olmak üzere üç bölümde ele almmasım, çocuklara cinsellik alanında mutlaka gerçek bilgilerin verilmesi gerektiğini söyledi. Okullarda cinsellik eğitimi konusunun fazla abartıldığını savunan Ekşi, "Her şeyden önce toplum bütiinüyle bu konulan tartışabilir hale gelmelidir. Bu gerçekleşirse okuldaki eğitim de etkili olur" dedi. Ekşi'den sonra söz alan Doç. Dr. Kurban Özuğurlu, kadınların birçoğunun orgazmdan haberi olmadığını belirtti. Toplumumuzda kadına bakış açısını da eleştiren Özuğurlu şöyle devam etti: "Ülkemizde kadın önce dişi olarak algılanıyor. Bize gelen kadınlann yakındığı konu da bu. Giderek, kadınlannuz da kişiliğinden önce kendini dişi olarak göriiyor. Bu bakış açısının değiştirilmesi gerekir." Evlilikte çatışmaların insan insana ilişkideki uyumsuzluktan kaynaklandığuıı ve bu sorunun ilk (Başlarafı I. Sayfada) sırada yer aldığını söyleyen özuğurlu, "Evli çiftler çoğu zaman 'biz' olamıyorlar. Ruhsal boyutta uyum sağlanamayınca cinsel sorunlar da başgösteriyor. Kadın başkalan yanında aşagılanmaya tahammül edemiyor. Bunu yatağa dek unutamıyor" dedi. Panelistlerden Prof. Dr. Suna Taneli de lise ve üniversite öğrencileri arasında yapılan anket sonuçlanndan ömekler verdi. Taneli, anket sonuçlannda öğrencilerin cinsel bilgilerinin çok yetersiz oluşunun dikkat çektiğini, cinsel fonksiyon bozuklukları gösteren hastalarda da koyu bir cehalet görüldüğünü bildirdi. Yatılı öğrenciler arasında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre kız öğrencüerin yakındığı konuların başında, anne babayla olan iletişim kopukluğu, öğretmenlere yaklaşamama, karşı cinsle arkadaşlık yapınca hemert seksüalitenin düşünülmesi geliyor. Başka bir araştırma ise erkek öğrencilerin bekâret konusundaki düşüncelerini şoyle ortaya koyuyor: "Benim için bekâret önemli değil, ama evlenecegim kız bakire olmalıdır." Taneli, konuşmasının son bölümünde cinsel eğitim verilirken dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, "Neyin nasıl, ne zaman ve kim tarafından verileceği konulan çok önemli. Cinsel eğitim verilen kişilerin aşırı seksiia lize edilmesinden kaçınılmahdır" dedi. Kongrede Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'ndan hiçbir yetkilinin bulunmayışı dikkat çekerken, konuşmacılar cinsel eğitim konusunun hekimlerin görevi olmadığını, bu nedenle bu toplantıya bakanlıklardan da ilgililer katılması gerektiğini belirttiler. Kongrenin son gününde tartışma yaratan konu; erkek kadın eşitsizliği oldu. Bazı erkek konuşmacılann, kadınların seksüaliteyie ilgilenmemesi gerektiğini, kadınlann iyi bir kadın doğumcu olamayacaklarını söylemesi, salonda tepki uyandırdı. Cinsellikle ilgili tıbbi ve bilimsel bir toplantıda, hâlâ erkek kadın ayrımı yapılması eleştirilirken. tepkilere yol açan konuşmalar daha sonra konuşma sahipleri tarafından yanlış anlaşıldığı gerekçesiyle düzeltildi. Kongrede söz alan Haydar Dümen de konuşmasında, toplumumuzda kullanılan küfürlerin yüzde 90'mın cinsellikle ilgili olduğunu, oysa Batı ülkelerinde küfürlerin sadece yüzde 10'unun cinselliği konu aldığını söyledi. Dümen, cinsel küfürlerle büyüyen, yetişen bir gencin sağlıklı bir cinselliğe kavuşmasının neredeyse imkânsız olduğunu belirtirken, kadınların seksüaliteyie ilgilenmemesi konusuna da eleştiri getirdi. Genel Madenlş yöneticileri, kamu işverenlerinin yeni önerilerini Zonguldak'a götürdüler. Şevket Yılmaz, Özal'la görüşmesinden sonra "Bize nasihat verdi" dedi. toplantıda Genel Madenİş Sendikası'nın Zonguldak'taki yöneticilerinin haberli olmadığı dikkat çekti. Bu toplantı sürerken Kent Otel'de Zonguldak Belediye Başkanı Zeki Çakan ve bir grup partili ile birlikte olan Kültür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz de gelişmeler konusunda bilgi aldı. Kamuİş'teki toplantı bu sabaha karşı saat 00.30 sıralannda sona erdi. Genel Madenİş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Tezer, umutlarını devam ettirdiklerini dile getirirken, Türklş Genel Başkan; Şevket Yılmaz ise, henüz bir anlaşmaya vanlmadığını söyledi. Genel Madenİş Genel Sekreteri Bahattin Gezer, Kamu işverenlerinin yeni öneri olarak, Türkiye Kömür İşletmeleri işçisine verilen ücret zammına seyyanen 5 bin lira eklediklerini açıkladı. Bu arada söze giren Genel Başkan Mehmet Tezer, daha ortada somut bir rakam olmadığını, onun için kesin bir rakamın gazeteye yazılmaması gerektiğini ifade etti. Genel Madenİş Sendikası'nda Zonguldak'taki fıyatlarla., dört kişilik bir ailenin sadece aç kalmadan geçinebilmesinin maliyeti hesaplanmış. Aralık 86'da 63 bin 330 lira olan ailenin kaçınılmaz mutfak gideri aralık 1987'de 100 bin 350 liraya çıkmış. Sendika yönetimi bugünkü fiyatlarla alınan ücretlerin düşüklüğü karşısında çıkacak sonuçtan ürküldüğü için hesap yapılmasından vazgeçmiş. Yine sendikadan yapılan açıklamaya göre Başkabakan Özal'ın sürekli zarardan söz ettiği ZKİ'nin iki yıl önceki kömür satış fiyatı 35 bin lira iken şu anda 96 bin lira. Yani işçinin ücret kaybının bu zararda hiçbir payı ve sorumluluğu olmadığı ortaya çıkmış. Ereksiyon jeneratörü İstanbul Haber Servisi Tropikal ülkelerin meyveleri avokado, kivvi, hindistan cevizi ve çikita muzla başlayan, desenli prezer\atiflerle süren ithalat zincirine sonunda cinsel ereksiyon arttırıcı "Biyo İküdar Jeneratörü" de eklendi. Uzun yıllar cinsel iktidarsızlık ve manyetik dalgalar konusunda çalışmalarım surdüren Münihli Prof. Dr. Pelka ve ekibinin yaptıkları deneyler ve testler sonucunda üretilen "İktidar Jeneratörü" Türkiye'de 130 bin liradan satılacak. Etkileri konusunda Almanya'da büyük tartışmalar yapılan ve son aşamada Alman Sağlık Bakanlığı'nın onayıalınarak şatışa sunulan Biyo İktidar Jeneratörü'nün özellikle strese bağlı olan cinsel iktidarsızlıkların giderilmesinde faydalı olduğu belirtiliyor. Jeneratörün ayrıca belli bir frekans içinde oluşturduğu manyetik dalgalarla kan dolaşımını hızlandınp, hormonları pozitif yönde harekete geçirdiğini belirten ithalatçı şirket yetkilileri, 4 x 4 cm. boyutlarındaki aletin vücudun herhangi bir böU gesine asılarak kullanıldığını v'e 710 gün içinde etki göstermeye başladığını soylüyorlar. görüşmelerde Genel Madenîş Sendikası yöııeticilerine, Türkiye Kömür İşletmeleri işçilerine verilen ücret zamlarının Zonguldak maden işçilerine de aynen uygulanması önerildi. TKİ işçilerine birinci yıl ilk altı ay için 30.000 artı yüzde 38, ikinci altı ay iin 15.000 artı yüzde 28, ikinci yıl birinci altı ay için yüzde 20, ikinci altı ay için ise yüzde 18 oranında ücret zammı verilmişti. Genel Madenİş yetkilileri, bu oranlan Zonguldak işçileri için kabul etmediler. Genel Madentş yetkilileri, sözleşme konusunda yeni bir gelişme gerekçesiyle Zonguldak'a döneceklerini Cumhuriyet'e dün sabah açıkladıktan sonra, başkentte dün gece sürpriz görüşmeler yapıldı. Zonguldak maden sözleşmesi için devreye giren Türkİş Genel Başkan] Şevket Yılmaz ve Genel Madenİş yöneticileri önce Devlet Bakanı Kâzım Oksay, daha sonra da Başbakan Turgut Özal ile görüştüler. Yılmaz, Başbakan Özal ile görüşmesi konusunda Cumhuriyet'e, "Bize nasihat verdi" dedi. Genel Madenİş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Tezer ise Başbakan ile yapılan görüşmeden sonra bir umut ışığı doğduğunu ifade etti. Bu gorüşmelerden sonra Yılmaz, Genel Madenİş Sendikası yöneticileriyle Türk KamuSen Genel Sekreteri Metin Yılmaz, Kamuİş Genel Sekreteri Naci Önsal, Kamuİş Genel Merkezi'ne gelerek sözleşme üzerinde uzun süren bir toplantı yaptılar. Bu Greve hazınz Zonguldak'ta Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri'nde çalışan yaklaşık 45 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme uyuşmazlığının giderilmesi için bakanlar düzeyinde yapılan gorüşmelerden de sonuç alınamadı. Genel Madenİş Sendikası Başkan Y'ardımcısı Şemsi Denizer, "Grev hazırlıklarını tamamladık. 29 kasım salı sabahını bekliyoruz" dedi. Denizer, kömür işçilerinin yaklaşık 30 bininin yeraltında, kalanların da yer üstünde çalıştığını, ortalama net aylıklann yeraltında çahşanlarda 120130 bin lira, yer üstünde çahşanlarda ise 8590 bin lira arasında değiştiğini bildirdi. Tekliflerinde 1 yıllık toplu sözleşme öngördüklerini ve ücret zammı oranını yüzde 184 olarak belirlediklerini anîatan Denizer, "Bu tekliften bir miktar esneyebileceğimizi ifade ettik. Ancak işveren tarafının getirdiği son teklifle bizim gelebileceğimiz nokta arasında iki kattan fazla fark var. Bu durumda grev kaçınılmaz" diye konuştu. Denizer kömür işçilerine ödenen sosyal yardımlann gülünç miktarlarda bulunduğunu belirterek. "Sosyal yardımlarda önemli miktarlarda artış istiyoruz. Bu konuda da teklifler arasında önemli farklılıklar var" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) diği ve Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nde Güney Haber Ajansı isimli bir basın kuruluşuna ilişkin herhangi bir kaydın olmadığı bildirildi. Bu arada İsviçre'de Magaryan kardeşlerin soruşturmasını yürüten ve bu nedenle Türkiye'de kaçakçılık olayına adı karışan kişilerle ilgili araştırma yapan 5 kişilik iki heyetin, incelemelerini bugün tamamlayarak İsviçre'ye dönecekleri belirtildi. ASALA'nın mali sorumluları olduğu da öne sürülen ve İsviçre1 de tutuklu bulunan Jeyan ve Barkev Magaryan kardeşlere kara para aluşında kuryelik yaptığı savıyla aranan ve önceki akşam özel bir uçakla yurda dönerek polise teslim olan PANAM hostesi Selva Kılıç, mali şubedeki sorgusundan sonra dün sabah İstanbul DGM'ye sevk edildi. Hostes Kıüç1ın mali şubede gece boyunca süren sorgusunda suçlamalan reddettiği, bazı soruları ise yanıtlamaktan kaçındığı öğrenildi. Arandığını öğrendiğinde İsviçre'de bulunduğunu ve gelmek istemesine karşın kaza geçiren annesinin yanında bir süre kalmak zorunda kaldığını belirten Hostes Kılıç, "suçsuzluğunun kanıtlanacagım" söyledi. DGM'ye ^nında annesi Mihrican Kılıç olduğu halde sabah 9.30'da getirilen Selva Kılıç"ın ifadesi, Savcı Yardımcısı Çayhan Ülgen tarafından alındı. Savcılık ifadesinden sonra serbest bırakılan hostes Kılıç, annesiyle birlikte saat 12.00 sıralannda DGM'den aynldı. Soruşturmayı yürüten Savcı Ulgen, altın, döviz ve uyuşturucu madde kaçakçılığıyla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü vurgulayarak, "Selva Kılıç'ın ifadesini aldık. lutuklanmasını gerektirecek nedenler bulamadığımız için mahkemeye sevk etmeden serbest btraktık" dedi. Savcı Ülgen, gazetecilerin sorulanna karşılık soruşturma sonucunda şu anda serbest bırakılanlar hakkında da dava açılabileceğini, serbest bırakmanın takipsizUk kararı verildiği anlamına gelmeyeceğini anlattı. Daha önce Magaryan kardeşlerle kaçakçılık olayında bağlantılı olarak gözaltına alınan PANAM hosteslerinden Ankara eski Belediye Başkanı Vedat Dalokayın gelini Ayşe Arzu Dalokay savcılıkça, kuyumcular Nazar Altun ve Mehmet Veysi Canbaloğlu mahkemece serbest bırakılmışlardı. İşadamı Osman Asilsoy ile kuyumcu Dikran Bahadır Altın ise tutuklanarak cezaevine konulmuşlardı. Hostes Selva Zeytinburnu (Baştarafı Sporda) taraftar bizi en zorlu deplasmanda bile yalnız bırakmıyor" diyor. Zeytinburnusporlu taraftarların ezilmişlik, hor görülmüşlüğün baskısı altından maçlarda kurtulduklarını belirten başarılı çalıştıncı şöyle konuşuyor, "Muhit olarak herkes bizi hor görmüş. Ama taraftarımız şu son iki yıldır futbola adeta kendini verdi. Biz maç kazandık mı onlar seviniyor. Onlar sevindi mi biz mutlu oluyoruz. Biz de bu taraftar varken şampiyonluk yanşının en güçlü adayıvız. Ben birçok 2. lig takımında gorev yaptım böyle taraftar gormedim. Allah her takıma böyle taraftar bagışlasın, şu an fiksriir avantajımız var". Zeytinburnuspor'un 1. lige çıkması halinde taraftarının daha da artacağını vurgulayan Tuğal, "Sarıyer 9 bin, Galatasaray 10 bin, Beşiktaş 13 bin taraftara ovnuyor. Şunu açıklıkla söyleyebilirim ki biz 1. lige çıkalım ve inşaatı süren stadımız bitirilsin bilegimizi bükecek takım olmaz. Her maç 30 bin taraftar toplartz" diyor. Zeytinburnuspor Kulübü Başkanı Muzaffer Çavuşoğlu ise takımın şampiyonluğa "birlik ve beraberlik" sayesinde oynadığını söyledi. Şampiyonluk halinde Zeytinburnusporlu futbolculara süper bir prim verileceği de açıklandı. Şu anda Zeytinburnusporlu oyuncular iç saha galibiyetleri için 200 bin, deplasman galibiyetleri için de 300 bin lira prim alıyorlar. Cinsellik yarış değil salt ereksiyonu hedef alan bir tedavi yolunun, penis içine bir madlir, ertelenebilir, terbiye edilebilir, de vererek sertleşmenin sağlanmakısaca seçimli olarak yaşanabilir sının ancak tanılamada yeri olabir olgudur. Cinselfiğin yaşanması bilir. için birbiri içine geçmiş birçok sosyal yapının düzenlenmesine ihPsikojen kökenli bir cinsel aktiyaç vardır." samanın ilişki bağlamından kopanlıp bir seanslık diızeltilmesi kaYüksel, cinsellik konusunda kişiden kişiye farklıliklar olabileceği lıcı bir yol değildir." (Baştarafı 1. Sayfada) gibi aynı insanın yaşamında da "Cinselliğin ifade edilmesindefarklılıklar olabileceğini söylüyor. ki farklılıklan kabullendiğinıiz zaŞahika Yüksel'in cinsel işlev man onu tek bir amaç veya dubozuklukları ve yapay ereksiyon rumla sınırlayaraayız" diyen Yüksel'in orgazm haickındaki gökonusunda görüşleri şöyle: rüşleri de şöyle: "Cinsel işlev bozukluğu kadın "Yine de bugün cinselliğin üzeve erkegin içinde bulunduğu bağ rinde anlaşmaya vanlmış 'değerlam dışında değeıiendirilemez. Bu başan ölçiisü' olarak sunulan bir nedenle bir dizi organik ve psiko birim var, orgazm. Orgazmik yalojik değerlendirme yapılır. nıt kitle iletişim araçlarında Değerlendirmenin çok yönlii ol doğnıyanlış tartışılırken kadınlar ması çok yöniii bir tedavi anlayı ve erkekler bir keyif olarak cinşının ilk parçasıdır. Ülkemizde selliklerini değil de icselleştirilmiş Engin Eker'in erkeklerde, benim bir baskı olarak 'ölçülere ve Arşalus Kayır'ın kadınlarda uydurulmuş' bir seks yapma zoyaptığı çalışmalarda cinsel aksa runluluğunu yaşıyor. Sanki amaç malann çok sık evlilik sorunlany bir keyif, hoş bir yakınlık yaşala birlikte var olduğunu göriiyo mak değil, bir yanşmada derecernz. İş böyle Oeğerlendirildiğinde, ye girmek." İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Japonya, Türkiye'den ithai ettiği gıda ürünleri için radyasyon belgesi uygulamasını sürdürüyor. Alınan bilgiye göre Japonya'da, Türkiye'den ithal edilen gıda urünlerinde yapılan tahliller sonucunda, bu ürünlerde halen hükümet tarafından saptanan 370 bekerelin üzerinde radyasyon saptandı. Konuyla ilgili olarak Japonya Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği'nden Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarLğı'na gönderilen mesajda, Japonya'nın Türkiye'den ithal ettiği gıda ürünleri için radyasyon belgesi uygulamasını bir yıl daha sürdureceği Japonya radyasyon konusunda hassas Türkfirmalanndanbelge istendi Şevket Yılmaz, evine dönerken, Genel Madenİş Sendikası yöneticilerinden bugün kendisinin aranmasını istedi. Sendika yöneticileri de işveren tarafının yeni önerilerini ve Ankara'daki temaslannı sendikanın bugün yapılacak olan şube başkanları ve temsilciler toplantısında tartışmak üzere (Baştaraft 1. Sayfada) Zonguldak'a hareket ettiler. "Bugün 37 milyar borcumuz var. Ama bu borcu ödemekte en ufak bir sıkıntımız yok. Türkiye'nin döviz dengesi eskisi ile kıyas kabul etmeyecek kadar iyidir. Ama bu işin yapılması bir feragal ve cesaret meselesidir" dedi. "Bir geçici enflasyonist devre geciriyoruz" diyen Özal, "Bu enflasyon meselesini halledebilmek belirtildi. Böylece Japonya'ya ürün sat için herkesten fedakârlık istedim. mak isıeyen ihracatçılar, Türki Bunu da açık ve samimi olarak ye Atom Enerjisi Kurumu Baş sövluyorum. Hiç kimseye bir vakanlığı'ndan, satılacak üründe adde bulunmak istemedim. Ama insan sağlığına zarar verecek dü öğretmenlerimize biraz daha deszeyde radyoaktif kirlenme olma tek olacağız" dedi. Özal, konuşdığına ilişkin belge alacaklar. Bu masını şöyle sürdurdü: belge ihracat belgeleriyle birlik"Türkiye'de sıkınlılanmız varte ithalatçı kuruluşa gönde dır. Meselelerimizin hiçbiri çözülrilecek. met değildir. Gelecek günler buDiğer yandan dünya piyasala günden daha iyi olacak. Zaten rındaki rekabet nedeniyle kimi 1980'li yıllardan itibaren orada zaman "radyasyon söylenlileri bazı değişmeler yapılmaya başlannin" de çıkarıldığını belirten dı. Biz aldık bunu, bir hamle daTMO yetkilileri, böylesi söylen ha ileriye gölürdük. Önumüzdetilerin mercimek için de çıkarıl ki yıl içinde de bunu artlıracağız. dığını, ancak gerçek olmadığını Tabii ki, devletin imkânları içinde açık söyleyeyim." vurguladılar. Doğuda Anketörler Aranıyor. 153 11 03 M.Ü B.Y.Y.O kimlik kartımı ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET DEMtRKAYA