26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ÎSMAÎL GÜLGEÇ MUZIK FİLİZ ALİ HAYVANLAR Caz profesyonelleri Istanbullulan mest etti Aman tannm, o ne profesyonellik, çalgılara, müziğe, sese, sahneye ne hâkimiyet. Ahmad Jamal'ın parmaklarınm ucundan sesler nasıl da şıpır şıpır dökülüyor. Davulda Billi Higgins bir sihirbaz sanki. Ya Dave Holland'a ne demeli? Gitar mı elindeki o koca saz? Cazın tadı bir başka KİM KİME DUM DUMA fyara cna ''f]rftk, bk^don mpdaij BEHIÇ AK • Geçen baftaya, Aya Irini'de duzenlenen bir kokteyl, konser ve yemekle başladık. 24 ekim pazartesi günü Lions Derneği'nin Uluslararası Anlayış ve lşbirliği Danışmanlığı'nın "Birleşmiş Milletler Günü"nü kutlamak amacıyla düzenlediği bu konsere Devlet Sanatçısı soprano Suna Korat, tstanbul Devlet Operasi solistlerinden tenor Cemalettin Kurugüllü CAZ YELPAZESİNDEN AHMAD JAMAL Parlıament'ın Istanbul a getirdiği caz yelpazesinin önde gelen yıldızlan, ve piyanoda Elisabetta di Slefa Istanbullu müzikseverlere art arda unutulmaz ıki caz gecesı yaşattılar. Parliament Super Band l'e önderlik eden DO katıldılar. Verdi, Donizetti, ünlü caz pıyanıstı Ahmad Jamal de yılların deneyimi ve ustalığıyla cazseverleri mest eden muzısyenlerin başında Cilea ve Puccini gıbi ltalyan opera geliyordu. (Fotoğraf: Suleyman Sarılar) sanatımn devlerinin arya ve duettıan Koncertosunu yorumladı bu SO eşliğirie seslendiren liana ts yım. Orneğın Saim Akçıl, ne yalerinden oluşan bu program Aya konserde. Programın ilk eseri De sak^dze'nin yorumu sımsıcak, pıyor ediyor, gençlik orkestralalrini'nin görkemli atmosferi içinbussy'nın "Prelude a l'apres mi coşkulı., teknik vemüzikal açılar n kunıyor, karşısına çıkan engelde ayrı bir çekicilik kazandı. di d'un Faune" adlı eseriydi. Fa dan kusursuzdu. Aynı konçerto lere rağmen yılmadan mesleğini 25 ekim salı akşamı bir başka une, mitolojinin yarı insan yan nun Devlet Sanatçısı Tunç Ünver bol bol icra etmeye çalışıyor. I&kokteylli, şampanya partili kon keçi, ilginç yaratıklarından bıri tarafından yorumu ise bestecinin tanbul'da yaşayan bunca değerli ser tstanbullu cazseverleri mestet dir. Debussy, "Bir Faune'un Ög ulkesine daha yakın, buzullar ara usta, çok iyi eğitim görmuş yaylı ti. Böyle kokteylli, partili koriser leden Sonrası İçin Prelüd"unu sında yaşayardarın serinkanhlığını çalgı çalan sanatçı varken, neden lerin de cazibesi bir başka oluyor. 189294 yılları arasında sembolist akla getiren özellikler taşıyordu ve bir araya gelip bir oda orkestrası Parliament sigaralannın reklamı şair Stephane Mallarme'nin aynı teknik beceri bakımından da hayli kurulmaz bunca yıl, hiç anlasayesinde caz yelpazesinin önde addaki zarif şiirinden esinlenerek gerilerdeydi. Tunç Ünver'in öz mıyorum. gelen yıldızlarını bir arada dinle bestelemiş. Strugala yönetiminde geçmişine baktığımızda, kendisiGelelim konserin son eseri olan yebilme şansını elde etmiştik ay ki İDSO, eserin izlenimci renkle nin 14 yaşında Paris Konservatu W. A. Mozart'ın KV 201, No: 29 nca salı akşamı AKM'de. Aman rini, dengeli nüanslarla, nefis "pi varı'nı birincilik ödülüyle bitirdi La majör Senfonisine... Mozart'Tannm!.. O ne profesyonellik; ın çok genç yaşta yazdığı bu inci çalgılara, müziğe, sese, sahneye o gibi senfoniyi Strugala, uzun yılne hâkimiyet. Ahmad Jamal'ın lardır hasret kaldığımız, hatta parmaklarırun ucundan sesler naunuttuğumuz o gerçek Ona Avsü da şıpır şıpır dökülüyor. James rupa stil anlayışının butun ozelMoody saksofonu bırakıp flütü liklerini taşıyan bir yorumla, küalıyor eline, o da yetmiyor, başçük yaylarla hafıflik kazanan palıyor "scat singing"in keyifli, inasajlann sağladığı o güzelim munılmaz ustalıkta bir örneğini, arzik oimleleri, vurgulan, şarkı söymağan ediyor dinleyiciye. Davuller gibi soluk alıp veren, yani 18. larda Billy Higgins bir sihirbaz yüzyılı yaşayan ve yaşatan bir yosanki. Sürprizlerle, buluşlarla dorumla sundu. lu, insanın kulak zannı patlatmaDinleyici için de bir ders niteliya yönelik olmayan heyecan veğindeydi bu iki konserde yorumrici sololar. Ya Dave Holland'a lanan Haydn ve Mozart seune demeli! Gitar mı elindeki o kofoniler. ca saz? Ve son olarak Diane Schuur. Olağanüstü ses telleri, olağanüstü bir doğal enstrüman, olağanüstü duyarhk, diksiyon, sesge6 nişliği, kısaca her şeyiyle olağanüstü işte. Parliament Superband'leri ağzımıza bir parmak bal çaldılar o gece, tadı damağımızda kaldı ne yazık ki! Bu konuda Bir suredir Almanya'da yaşayan daha etraflı bilgi için Neşet RuaSumeyra Çakır, "Allı Turnara" adcan'ın 30 ekim pazar Cumhuriyet lı plak albümü ile sesini sazını özDergi'de çıkan yetkin ve keyifli leyenlere sesleniyor. Sanatçı "Allı yazısını okumanızı salık veririm. Turnam" dizisi için şunları yazmış Bu arada TV 2'deki "İyi Akplağının kapağına: şamlar" programında konuşan "Anadolu'nun her yöresinde Sayın Refik Erduran'ın caz sanatuma türküleri söylenir. Bu tiirtını neden öyle aşağıladığını ve külerde turna; hasretin. umudun Türk cazseverlerini neden züppe TUNÇ ÛNVER'DEM SİBELİUS Istanbul Devlet Senfoni Orkeştrası'nın ge ve baskılar altında çaresizliklere bulduğunu da anlayabilmiş deği çen hafta sonu konserlerinde Devlet Sanatçısı Kemancı Tunç Ünver, Polon düşmüş insan için özgurlüğün lim. Caz müziği 20. yüzyılın git yalı şef Tadeusz Strugala yönetımindeki orkestra eşllğinde Jan Sibelius'un sembolüdur. Turna; özlemleri, gide yetkinleşen müzik turlerin Re Minör Keman Koncertosunu yorumladı. Ünver'in yorumu, Rnlandiyalı bes sevgileri, umutlan taşıyan, ulaştıden en önemlisi olma özelliğini tecinin ulkesine daha yakın, buzullar arasında yaşayanların serinkanhlığını ran bir elçidir. Bu dizideki türkukoruyor oysa. Aynca bu müziği akla aetiren özellikler taşıyordu. (Fotoğraf: Lale Filoğlu) ler, benim için insanlan ayıran buyaratan ve icra eden sanatçıların anissimo"larla yorumladı. Flut ğini, unlu hocalarla çahştığını, tun engellere karşı olmaya bir çağönde gelenlerinden bir demet mu solonun o masalsı, yumuşak so kendi kurduğu oıkestranın solis ndır." zisyeni tstanbul'da dinleyebilmek, luklu çizgilerini seslendiren Nazım ti olarak Fransa'da turneler yapAlbümde Sümeyra, kendine yılolsa olsa müzik beğenimizi ve uf Aear ve flute zaman zaman yan tığmı, çeşitli oduller kazandığını, lar ıçinde epey geliştirdiği sazıyla kumuzu biraz daha geliştirmeye daş olan obuada da aynı renk pek çok ülkede konserler verdiğıeşlik ediyor. Türkülerin kimi zave genişletmeye yarayabilir kanı dengesini sürdüren Emin Özistek ni, jüri üyeliği yaptığını göruyoman sade, kimi zaman suslemeli smdayım. ruz. Peki, sonra ne oldu? Neden ezgilerini kadife gibi koyu, yumuaynca kutlanmalı. Sibelius'un keman konçertosu, Tunç Ünver aynı etkinlikleri şak ve hünerli sesiyle goî yaşartıHafta sonu (2829 Ekim 1988) eseri çalamn kişiliğine, becerisine. Türkiye'de de sürdurmedi ya da cı duyarlıkta aktanyor sanatçı. konserlerini yine Polonyalı şef müzik anlayışına göre insanın surdüremiyor? Eğer ülkemizde On bir turkünün yer aldığı alTadeusz Strugala yönetiyordu. üzerinde değişik etkiler bırakabi orkestrayla sık sık çalma olanağı bümü KİBELEMusikverlag gerSolist kemancı Tunç Ünver, Jan liyor. Örnek isterseniz, geçen yoksa sanatçının bizzat bu olanağı çekleştirmiş. (JuliusLeberAVeg Sibclius'un op. 47 re minör Ke mevsim aynı konçertoyu yine ID yaratma savaşı vermesinden yana 23, 6230 Frankfurt M. 80). P İ K N İ K PtYALE MADRA BIUVDESUKIUZ apıuAN SUNU? HIZLI GAZETECİ SECDETŞE* ıSKENCEpEM. SH 6ıİHLE<?İHDEU UÛH& Ö86ÖTTEN Sümeyra'nın Allı Turnam' albümü OlOpöl/HO ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAIV GÜRSES Mozart neden harikaydı? Yaşama "harika çocuk" tammıyla başlayıp yıllar geçtikçe hem "çocuk" hem de "harika" tanımlannı yitiren pek çok müzisyen olmuştur müzik tarihinde. Bu tür düş kırıklıklarının nedenini, "üstün yetenekli" çocuğun yeteneğinin çevresi ya da öğretmenlerince fazla şişirilmesinde aramak gerekir. "Harika çocuk" bilindiği gibi Yaşama "harika çocuk" tanıAlmanca "Wunderkind", yahut mıyla başlayıp, yıllar geçtikçe hem Ingilizce "Wonderchild" deyimle "çocuk" hem de "harika" tanımrinin dilimize aktarılmış biçimidir. lannı yitiren pek çok müzisyen olAncak bu deyim kimi zaman yan muştur müzik tarihinde. Bu tur lış anlaşılmakta, "özel yetenekli düş kırıklıklarının ana nedenini, çoaık" kavramıyla karıştınlmaktadır. Müzik tarihinin bilinen en eski, "Wunderkind"liğini gerçekten hak etmiş kişisi VVolfgang Amadeus Mozart, daha beşığinde tıngır mıngır sallanırken, babasımn çaldığı keman, kızkardeşi Nanneri'in çaldığı klavsen sesleri arasında uykuya dalmış ya da tam tersi kulak kabartıp ayaklanınca her ikisini de nasıl geride bırakacağının planlarını yapmaya başlamış olabilir. Üç yaşına geldiğinde klavsende duyup belleğine şıp diye yerleşen parçaları kendi kendine çalmaya başlayınca babası çocukta bir gariplik olduğunu sezer ve ona ciddi ciddi ders vermeye koyulur. VVolfgang, beş yaşında beste yapmaya girişmiştir bile. Mozart'ın yaşamöyküsünü burada uzun uzun yinelemeye gerek yok. Ancak 36 yıllık yaşamı boyunca kafasında tasarladığı eserleri müsvedde yapmadan, doğrudan doğruya nota kâğıdına geçirdiği, yazdıklan üzerinde hiç düzeltme görulmediği duşunülünce, "Acaba bn sesleri ona kim dikte ^ ^ l e d i y o r d u ? " sorusunun yamtı MOZART'IM ASIL "HARİKA "LIÖ Beş yaşında beste yapmaya başlayan v aranmaya devam edilecektir daha Mozart'ın yaşamı boyunca kafasında tasarladığı yapıtlan doğrudan nota kâuzun yıllar hiç kuşkusuz. İşte Mo Ö'dına geçirdığı bılınıyor.' Acaba bu sesleri ona kım dikte ediyordu?'' soruzart'm asıl "harika'Hığı bu soru su daha uzun yıllar sorulacak. İşte Mozart'ın asıl "harika'lığı da bu soruda da odaklanmaktadır. Odaklanıyor. "üstün yeteneldi" çocuğun yeteneğinin kimi zaman yakın çevresi, bazen de öğretmenleri tarafından gereğinden fazla şişirilmesinde aramak durumundayız. Kendisinden devamlı "harika"lık beklenen, hem pohpohlanıp hem de zorlanan çocuk bir süre şonra kimlik bunahmına girebilir. "Gerceklen harika" olduğunu kanıtlamak için çoğu kez kapasite^inin üstune çıkma gayreti içine girer ve kendi kendini "harika" olduğuna inandırır. İşte bu aşamada dışardan gelebilecek herhangi bir olumsuz eleştiri, çocuğun kendi kendine, ama çevresinin de yardımı ile kurduğu "Sırça Köşk"un bir anda tuzla buz olmasına yol açar. Çocuk eleştiriye ne hazırdır ne de alışık. Zaten sağlam temeller uzerine kurulu olmayan "kendine güven" duygusunu tumüyle yitirebilir. Kişiliğini sorgulamak, yeteneğini sorgulamak, ona çok zor \e ağır geldiğinden, ya tumuyle içine kapanarak yaptığı \e yapabildiği işten soğur ya da bunalıma girer. Burada çocuğun ailesine ve oğretmenlerine büyük sorumluluklar düşmektedir. Yaşamın iyikötu, guzelçirkin, olumluolumsuz, siyahbeyaz gibi zıt dengelerden oluştuğu kadar, ara katmanlann \e renklcrin de var olduğunu ona anlatmak ve inandırmak gerekecektir. Mozart'ın sosyal başansızlıklarla (sarayda ve soylular arasında gitgide gozden duşmesi gibi) ve para sıkıntısı içinde geçen son yıllarında sanki hiç'oir sorunu yokmuş gıbi çalışmaya devam etmesi, dışardan gelen tum olumsuzlukları neredeyse görmezden gelmesi, ağır eleştirilere gülup geçerek kendini harap edercesine bir tempo içinde birbiri ardına eser vermesi, yani sadece ve sadece kendine, dehasına güvenmesi oğreticidir hepimız için. "Üstün yetenekli" bir çocuğu dunyaya getiren aileleri, uzun yıllar sürecek sorumluluklar beklemektedir. Çocuğu anlayabilmek vc doğru yonlendirmek için once bu konuda yazılanları okuyacak, uzmanlarla konu^up fikir alacak ve surekli tetikte olacaklardır. Zor ve olağandışı bir yaşamdır onları bekleyen. 'Harika çocuklar' ve 'özel yetenekli çocuklaf üzerine TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 1975"TE SüGUM, UMLU İTttLVON PfHf YÖHETH4EN/ PIE& PAOLO PASOLINI OU>Ût£UlJ>Ü.ROMANyA A£~ILLI,SoytU, S?A//VE/VW ÇOCUĞU OLAN MSOUM/, ÖNCELEKI EOEBIYATIA YAN HUJLTUREl VE POUTK OMU EN ÇOK• rÖNCENPİeEH .. , VE ÇtNÇELLİK OLMOŞ7TJ. DİHStZtiĞl VEDEtJrYLE, ÇEŞfTZJ yORLIMlARI KlLJSEUlM TE~PKtSİH< ÇE4C r MİÇTT. K4Z/Z Af'4T VQ': BufJLAISOAfJ B/Rıyp/. PASOL/M/, A/AN YAP/7L/l/ZrNI M S/MEMAyA A. l 2 Kasım MARKSfZM, D/'N. CİNSELUK VE S/ODETİN SINEMASL Eicın/se/p/an ^f*S°'">l'%, KUUA'NMIŞ77.ORNEĞlN, "O£dıPUS''u PAS'h, ROMEN HALH ŞAGJCICARI £ÇL/S/WE ÇEMtttfT/. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 2 Kasım 1938 mülhem olacak ve Japonyanm Çin topraklannda gözü olmadığım, fakat ŞanKayŞek rejimini ortadan kaldırmağa karar verdiğini teyid edecektir. Söylendiğine göre hükümet Pekin ve Nankin hükümetlerinin ve muhtemel Kanton ve Hankeu hükümetlerinin yardımile Çinde yeni bir merkezi hükümet teşkil etmeğe çalışacaktır. ŞanKayŞek, Hankeu muharebesini bütün cephelerde umumi bir Çin taarruzu takib edeceğini beyan etmiştir. Mumaileyh, münakalâtın inkişafı için geçen sene sarfedilen gayretler sayesinde uzun bir müdafaayı mümkün kılacak miktarda uzun zamandan beri harb malzemesi biriktirilmiş olduğunu ilave etmiştir. Memleket dahilinde münakalât tamamile temin edilmiştir. Japon hükümeti bir tebliğ neşredecek Tokyo 1 (axx.) Domei Ajansı bildiriyor: Noşişimbum gazetesinin bildirdiğine göre Japon hükümeti perşembe günü bir beyanname neşrederek "yeni bir Uzakşark" vücude getirmek üzere takib ettiği siyasetin esas hatlannı çizecektir. Beyanname "Uzakşark Uzak şarklılann" prensibinden Bayanlar çocuk bakarak tngilizce öğrenmeyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. /. 158 53 42 4. 213 68 67 BARMEYT arıyoruz. Kedı Bar 163 32 34 Saint Benoit mezunu İTÜ'lüden matematik, fizik ve kimya dersleri. Tel: 165 32 75 02.167.410 sıcillı kasım 1988 çekimı kaybettim. Hukumsuzdur. FA TMA SABAHA T ZİYAL r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle