19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EKİM 1988 HABERIFR CUMHURÎYET/7 SHP ve DYP, Mecliste denetim yolunu daha etkin şekilde işletecek ANAP'a »özallı ANAP Grup Başkanvekili Abdülkadir Aksu ise, TBMM komisyonlannda şu anda 100*6 yakın yasa tasan ve teklifî ile 100 dolayın • da kanun hukmünde kararname bulunduğunu belirterek, bunların yakında genel kurula ineceğiııi söyledi. Aksu, yasama ve denetim faaliyetlerinin dengeli bir biçimde yürümesi gerektiğini de ifade ederek bu nedenle denetim çalışmalarının iki güne çıkanlmasına gerek bulunmadığını kaydetti. Uluslararası tmar ve Kalkınma Bankası sermayesindeki payının 890.165.665 ABD Dolan'na yükseltilmesini öngören tasarıyı görüşecek. Baymdırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu da çarşamba günku toplantısında sırasıyla A N A P Afyon Milletvekili Metin Babbey'in turizm alanı içindeki yıkanmaya mahsus şifalı sıcak ve soğuk maden sularınm turizm yatırımcılanna verilmesini öngören teklifi ile ANAP Konya Milletvekili Haydar Koyuncu'nun telefonların haciz edilmemesine ilişkin teklifini görüşecek. İçişleri Komisyonu da çarşamba gunü yapacağı toplantıda, güney sınırlarının Karâ Kuvvetleri Komutanlığı'nca korunmasını ongören tasarı ile Avrupa tkamet Sözleşmesi'nin onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin tasarıyı görüşecek. ANKARA'< YALÇIN DOGAN lesini surdüreceklir" diye konuştu. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, îktidann denetimden yolsuzluk ve vurgunlan ortaya çıkarmak için bildiren Çetin, sözlu sorukaçtığını sistemiçaba harcayacaklannı belirtirken, DYP Grup nin calışmadığını, yanıtını almadan bir yıldır bekleyen sözlü soBaşkanvekili Köksal Toptan da bu dönemde anlatarak, soru ve Meclis araştırması önergelerine ağırlık rular bulunduğunu kaçan tulu"ANAP denetimden vereceklerini bildirdi. mııyla parca başıııa iş yapıyor göANKARA (ANKA)TBMM'de grubu bulunan muhalefet partüeri SHP ve DYP, 18'inci dönem ikinci yasama yüında denetim yolunu daha etkin şekilde işleterek iktidar partisi ANAP'ı köşeye sıkıştırmaya çalışacak. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin bu çahşma döneminde denetim yolunu en etkin bir biçimde kullanarak yolsuzluk ve vurgunlan ortaya çıkarmak için yılmadan çalışacaklarını belirtti. Çetin, ekonomik, siyasi, toplumsal sorunların yoğunlaştığı. halkın TBMM'den beklenülerinin arttığı bir dönemde, Meclisin halkın sorunlarına çözüm getirecek rüntüsü veriyor" dedi. DYP Grup Başkanvekili Köksal yonde çalışmalar yapması için ellerinden gelen çabayı harcayacak Toptan da bu dönemde soru ve Meclis araştırması önergelerine lanm ifade etti. ANAP'ın geçmiş yülarda Mec ağırlık vereceklerini bildirdi. lis çalışmalannı "oldu bittiye" ge ANAP'ın, denetim çalışmalarının tirerek hukukun üstünluğü ilkesini iki gune çıkanlmasına ilişkin onesarstığını, anayasa ihlallerini ge rilerini kabul etmediğini de hatırlenek haline getirdiğini söyleyen latan Toptan, "Mecliste denetim Çetin, ANAP'ın hukuk, anayasa yolunun işlerlik kazanması için give yasa çizgisine gelmesi \çin de rişimde bulunacağız. Bunun için mokratik mücadelelerini sürdüre ANAP'ı iknaya çalışacağız" diye ceklerini kaydetti. Çetin, "SHP, konuştu. Toptan Meclis gündehalktan aldıgı gtiçte gerek yasama, minde şu anda 5 yasa teklifî bugerekse denetleme çalışmalannda lunduğunu, buna karşın 96 soru halkın beklentilerini goz önünde önergesi ve 17 araştırma önergebulundurarak yılmadan miicade sinin yer aldığını belirtti. Türk Basını Hangi Havuzda Yüzüyor? "Amerika'ntn kesin tavn var. Türkiye ile Güney Kore'ye dokunulmasını istemiyor..." Bu sözler, siyasetle ya da ekonomiyle ilgili değil. Bu sözler doğrudan doğruya "Türk basını ile ilgıli." Söyleyen de Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ) Yönetim Kurulu üyesi ve Hollanda Gazeteciler Derneği İkinci Başkanı Win Killingtenberg. Bundan bir süre önce Türkiye'den birkaç gazeteci, Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde dolaşıyor. Bu arada Hollanda'ya da uğruyor. Konu, geneilikle Türkiye'deki siyasal ortam ve buna bağlı olarak Türk basınımn bugünkü sorunlan. Türk basınımn konumu, siyasal iktidar karşısnda tutumu, siyasal iktidarın Türk basınına nasıl yaklaştığı, gazeteler ve gazeteciler üzerindeki baskıları, gazetecilerin tutuklanması, yargılanması, gazetelerin aranması, haber verme ve alma özgüıiüğünde kısıtlamalar. diri yayımlıyor. Çağdaş Gazeleciler Derneği'ne gönderilen yazıda, "Alman Gazeteciler Birliği", Türkiye'den gazetecileri ekimkasım ayiarında Brüksel ya da Strasbourg'a davet ederek, bir açıkoturuma katılmalannı öneriyor. Açıkoturumun konusu, "Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na gırebilmesı için demokratik önkoşullar nelerdir?" Anılan açıkoturuma Avrupa'nın çeşitli basın kuruluşlarından temsilcilerie Türkiye'den birkaç gazetecinın katılması öngörülüyor. "Alman Gazeteciler Birliği" yine 19 Eylül 1988 günü yayımiadıkları bildiride, "hükümetin basın üzerinde giderek artan baskılarını, tutuklamaları, gazetecilerin yargılanmalannı" kınayarak bunlara son verilmesini, siyasal iktidarın tutumunun demokrasiyte bağdaşmadığını belirtiyor. Daha sonra, ANAP iktidarı için de önem taşıyacak olan çok daha başka bir noktaya değiniyor"Biz Alman Sendikalar Birtiği'nin dikkatini çekıyoruz. Bizim sendikalar birliği kana İhtisas komisyonlan çalışmaya başlıyor Refevandum nedeniyle girdiği tatilden sonra genel kurul çalışmalanna geçilmesiyle birlikte TBMM İhtisas Komisyonlan da yanndan itibaren yasama faaliyetlerine başlıyor. Plan ve Bütçe Komisyonu yannki toplantısında, Türkiye'nin Başbakan, iki turlu seçim sistemini incelediklerini söyledi Özal, Özal: üla yaparız demedik Papa ile İstanbul Haber Servisi Başbakan Turgul Özal, iki turlu yerel seçim sistemi konusunun inceleme aşamasında olduğunu belirterek "Illa yapacağız diye bir şey söylemedik. Belki de yapmayacağız. Yani inceleyecegiz, bakacağız. hayır diyecegiz" dedi. Özal, DYP'nin 4 yıl daha devam edemeyeceğini, SHP'nin içinde de birçok problemler çıkacağını ileri sürdü. Başbakan, muhalefet içindeki "iyi insanlann" "devamlı muhalefette otacak partilerde kalarak memlekete hizmet edemeyeceklerini" belirterek onlardan "inadı bırakmalanm" istedi. ANAP'lılara birlik ve beraberlik çağnsında bulunan Başbakan Özal, "Burası bir raenfaat yeri degil hizmet yeridir" diye konuştu. Italya gezisinin programı belirlendi görüşecek NİLGÜN CERRAHOCLÎJ ROMA Başbakan Turgut Özal'ın 57 ekim tarihlerinde İtalya'ya yapacağı resmi ziyaretin programı belli oldu. ltalya Başbakanı Giriaco De Mita'nın resmi konuğu olarak çarşamba günü, kalabalık bir heyetle Roma'ya gidecek olan Özal, Meçhul Asker Anıu'nda saygı duruşunda bulunacak, daha sonra ltalya Başbakanlık Sarayı Palazzo Chigi'de resmi törenle karşılanacak. İki başbakan aynı gün resmi görüşmelere başlayacaklaı. DAHA TÜRKl "HEDEF 1 9 9 2 " Başbakan Özal. ANAP İstanbul II Ûrgütü'nün duzenlediği kokteylde 'Hedef 1992 Daha mutlu daha müreffeh Türkiye için" yazılı bir panonun onunde konuştu (Fotoğraf' Ali Tevfik Berber) fetin ANAP'ın arasına nifak sokmak istedigini" ve ANAP'ı içerden parçalamak için gayretler sarfedildiğini belirterek "Hiçbir gruplaşmanııı partiye de memlekete de faydası yoktur" dedi. Ülkenin 80 öncesindeki tehlike eşiğinde 12 Eylül hareketiyle kurtulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Biz ANAP alarak bu konuda belki en önemli siyasi degişikligi yaptık. Bir mesele silah gücüyle düzelülebilir ama devamlı olabilmesi ancak siyasetle mümkündür. Siyasetle meseie çoziildüğü zaman, çözüm vardır. Yoksa sopayla çözum devamlı bir çözüm değildir." Özal, şöyle sürdürdü: "Evet bunlan ilk önce sıkıyonetimle hallettiniz. Ama mesele kokünden çözülmemişti. ANAP geldi buralara hizmetler götürdü, işlerini gördü, tapulannı verdi, vermeye de de>am ediyor ondan sonra bu eski kurtarılmış bölgeler bize rey veren bölgeler haline dondü. Bu işin siyasetle çözümüdiir." Özal, Anavatan Parmi İstanbul İl Örgıitu'nün dün akşam Marmara Etap Oteli'nde "referandum başansı" nedeniyle duzenlediği kokteyle katıldı. Özal, partililerin ayakta izlediği ve bir saat süren konuşmasında son siyasal gelişmelere değindi. ANAP'ın kuruluşundan bu yana gelişmeleri özetleyen Başbakan özal, referandumun muhalefet partileri açısından "siyasi bir gaf" olduğunu söyledi. Özal, "Siyasi bir risk alarak bu referanduma gitmemiz sonucu ANAP'ın yepyeni bir şekilde sanki secimi yeni kazanmış gibi bir hü• viyetle başlaması, bizim önumuzdeki 4 seneyi daha iyi geçirir hale getirmiştir. Bu aslında karşımızdakilerin siyasi gafıdır" dedi. Muhalefet in referandum sonuçlarından sonra zor duruma duştuğunü ve 4 sene daha dayanamayacaklarını ileri süren Özal şöyle devam etti: "Açıkça söyleyeyim. DYP devam edemez 4 sene. Öbiirunün içinde de çok problem çikacaktır. Göreceksiniz bu tahminim yanlış değil. Kendi içlerinde birçok problem var. Bir (ek baktıkları şey v«r. Acaba secime kadar olan de\ rede ANAP içinde bir şey çıkacak mı? Hatta onu körüklemeye çalışacaklar. Onun için arkadaşlanmızın fevkalade dikkatli olmaları lazım." Menfaat yeri değil Partiyi memlekete hizmet vasıtası olarak gorduklerini belirten özal ANAP'hlara "Burası menfaat yeri değildir, hizmet yeridir. Sia n geleceğiniz, belki şansınm, şerefinizi, ailenizin israini ve öbür tarafta vereceginiz hesaba en güzel imkânlar size verilmişlir. Parti yoJuyla memlekete hizmet etmenin en önemli yolu budur" diye konuştu.1 Aynı gece ttalya Başbakanı Mita, Başbakan Özal onuruna Villa Madanıa'da bir akşam yemeği verecek. özal, perşembe sabahı Vatikan'a giderek Papa Jean PauPle, süresi yanm saat olarak belirlenen bir görüşmede bulunacak. ö z a l daha sonra Quirnale Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ltalya Cumhurbaşkanı Fransesco Cosiga tarafından kabul edilecek. özal, öğleyin ise Italyan Işadamlan Derneği Confmdustri'nin Başkanı Pninfarina'nın verdiğı yemeğe katılacak, ardından da kaldığı Grand Otel'de İRt'nin (Italya'nın KİT'leri) Başkanı Prodi ile görüşecek. Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde yabancı meslektaşların ortak bir yargısı var: "Türkiye'de basına karşı siyasal iktidar tarafından girişilen baskıların ne olduğunu tam bılmiyorum. Baskıların boyutları, gazetecilerin tek tek yargı karşısına çıkarılmasıyla ilgılı net ve Batı basınında somut bilgimiz yok." Avrupalı meslektaşlarısöylonon söztor mız bundan yakınırken, Türkiye'den de bu zaman zaman yönde bir bilgi akımının eksikliğinı dile getikâğıda riyorlar, Çeşitli ajans haberlerinde Türk badökülüyor. Batı sınına yönelik baskılar gorduklerini, ancak "bunları bir de Türk meslektaşlarından dinbasını Türk leme isteklerini" belirtiyorlar. basmıyia daha Hatta, konunun FU'de ele alınması yönün yakın ilişkiler kurmak eğHimlni de çaba harcandığı bildiriliyor. Ancak, tam o taşıyor. Türkiye'de o/up bhBnla noktada Hollandalı Killingtenberg'in sözleri daha yakından İlgilenmek istiyor. çok önemli: Alman Gazeteciler Birliği' bir "Biz FU'de ele alalım dedik. Hatta, bizim yandan Çağdaş Gazeteciler başkan Türkiye'yi gündeme getirmeye karar vermişti. Ancak, yapılan son seçımde baş Derneği'ne bir yazı gönderiyor, bir kanlıktan düştü! Daha sonra kendisinden öğ yandan da 'Türkiye'de gazetedlmm rendim ki, Amerika belli bir baskı yapıyor, yapılan baskıları' protesto eden bkr Türkiye ile Güney Kore'deki basının sorun bildiri yayımlıyor. larınm uluslararası kongrelerde ve toplantılarda tartışılmasını istemiyor. Amerika, bu iki ül lıyla Alman hükümetine yapacağımız uyan, Türkiye'de gazetecilerin demokratik hak ve keye dokunulmasını istemiyor." Dış borçlann elli milyar dolara tırmanma özgürlükleri kısıtlandığı sürece, Alman hüküst, içerde enflasyonun yüzde 80'lere ulaşma metinin Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam sı, beledıyelerde iktidarın kendine göre he üyelik başvurusuna hiçbir bicimde izin versaplara girmesi ve akla gelebilecek bınbir so memesi yolundadır." Türk basını şimdi herhalde daha iyi anlırun... Bunların tümünden çok daha fazla önemli bir söz söylüyor Hollandalı Gazete yor; hangi havuzda yüzdüğünü... Yüzyıllann ciler Derneği İkinci Başkanı. Bir anda Türki birikimi ve kültürü, demokrasinin tam kuralye'nin uluslararası konumu, AmerikaTürkiye larıyla işlediği bir ülkede, kendi hükümetini iiişkileri, Özal iktidarının niteliği olanca haş uyarıyor ve hemen somut bağlantılar kurumetiyte bir yabancı gazetecinın ağzından dile yor. "Basına iktidar baskı yapıyorsa, orada demokrasi yoktur, demokrasinin olmadığı bir geliyor. Batı basınında söylenen sözler zaman za ülkenin de bizim aramızda yeri yoktur" uyaman kâğıda dökülüyor. Batı basını Türk ba rısı, toplumdaki örgütlenme sonucu yerine sınıyla daha yakın ilişkiler kurmak eğiliminı ulaşıyor. Bafıdaki tepki ile birlikte Türk basını şu taşıyor. Türkiye'de olup bitenle daha yakından ilgilenmek istiyor. Örneğin, bundan da cümleyi aklından hiç çıkartmamalı: "Ameriha on ikion üç gün önce, 19 Eylül 1988 tari ka'ntn kesin tavn var. Basın konusunda Türkhinde "Alman Gazeteciler Birliği" bir yandan iye ile Güney Kore'ye dokunulmasını istemiÇağdaş Gazeteciler Derneği'ne bir yazı gön yor." Türk basını hangi havuzda yüzdüğünü deriyor, bir yandan da "Türkiye'de gazetecilere yapılan baskıları" protesto eden bir bil şimdi daha iyi anlıyor herhalde. 8 EKLM AVRUPA OZEL ÇEKHJŞrNDE "Ürktüler, korktular'~ Önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde uygulanması düşunulen iki turlu seçim sistemi konusunun ortaya atılmasıyla muhalefetin "ürktüğu ve korktuğunu" ifade eden Özal bu konuda şöyle konuştu: "Daha çalışıyoruz. Daha kesin bir şey >ok. Bir inceleme yapmak lazım. Doğru mudur değil midir? Fransa'da u>gulanıyor. Şimdi bakın akisleri enterasan. Karşımızdaküer bir ürktüler ki daha lafı çıkar çıkmaz. Yahu kardeşim anli demokratik olur mu? İşte Fransa^ da, demokrasinin beşiği olan yerlerden biri. Tatbik ediliyor. Biz zaten bemen tatbik edecegiz lafını söylemedik. Biz bu konunun incelendiğini söyledik sadece. İlla yapacağız diye de bir şey söylemedik. Belki de yapınayacağız. Yani inceleyecegu. Bakacağız, hayır diyecegiz. Butun bunların yanında fakat bir korku aldı. Korku dağlan bekler derler. Hani ANAP üçüncıi parti idi? Niye korkuyorsunuz öyle ise? Korkmanıza bir sebep var mı? Yani onların ruh haletlerini göstermemiz için bunlan söylememiz hayırlı olmuş." Turkiye politikasına "yumuşakhğı" getirdiklerini bunun siyasi transformasyon olduğunu kaydeden Özal, eski liderleri "yenilen pehlivana' benzetti. Özal, "Eski siyasi liderler tekrar koltuklanna dönraek istiyorlar. Onda da başanlı olamıyorlar. Yenildikçe tekrar güreşmek istiyorlar" diye konuştu. Başbakan "Bundan sonra bu meselede inat eden Türkiye'yi bölmeye çalısıyor demektır. Eğer memleketi duşunuyorlarsa bu inadı bırakmalılar. Yoksa inat elmenin de bir faydası yok. İyice azalıp gidecekler. O zaman da birtakım onlardan olan adamlar da kaybedecekler. Onu da söyliyeyim" dedi. TOPLAM 17 MİLYAR... Bana, Sana, 0'na 2'şer Milyar... j Milli Piyango'nun 8 Ekim Avrupa Özel Çekilişi'nde büyük şans İspanya'dan geliyor: Ülkemizde 3 kişiye 2'şer milyar... 3 kişiye 500'er milyon... Ve toplam ikramiye 17 milyar lira... Bilet ahn, Avrupa Özel Çekilişi'ne siz de katıhn... Bilet alın, dünyanın parasını kazanm... ASSOCSATKKI HJ1KB>EW«E DES tOiaBP; R ?TiT 2000^ sert: iffl AVKLTA Serl AVR AVSUPAOEVLÇr PİYANGOLAR BİRL1Cİ ASSODATîOK EUROPSEICTE DES L0T5PES C ET*T AVBLTA OZEL "lyi insanlar"a çağrı ö z a l muhalefet partilerindeki "iyi insanlar"ın inat etmemesi gerektiğini savunarak "memlekete hizmet için bir siyasi partiye girmişlerse o siyasi partiler devamlı muhalefette kalacaksa nasıl hizmet edeceksiniz" diye sordu. özal konuşmasında "Muhale U K I K R M I S I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle