19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1987 CUMHURİYET/13 8. baskıda muzır bulundu r. Haydar Düten'in, 18. basısını yapan Cinsel Kütiür" ilı kitabı hakmda, müsıeh?n olduğu erekçesiyle, ıplatma kararı erildi tstanbul . Asliye Ceza tahkemesi'nde yrıca, Pınar lür'ün "Asılaak Kttdm" kitanyla, müstehcen •ayın yaptıkları 'erekçesiyle, ya:ar ve yayımcı ırdal öfün yar\ılanmalarına ievam edildi. Duruşmada, Anayasa Mahkemesı'nın, Küçükleri Muzır Neşri'attan Koruma Yasası'm iptalinin, Resmi Gazete'deyayımlanma. n / beklenmesine karar verildi. / /» Potoğraf: ALİ TEVFtK BERBER) Oğrencilere tek ders uyarısı ANKARA (ANKA) Orta dereceli okullarda tek ders sınavları perşembe günü yapılacak ve böylece öğrenciler 19861987 öğretim yıhnın son sınavına girmiş olacaklar. Ortaokul ve liselerde, 8 eylülde sona eren bütünleme sınavları sonucunda, bütünlemeye kaldığı derslerden birinden yeniden başansız olan öğrenciler, tek ders sınavlarına girebilecekBütünlemeler sonucunda iki ya da daha fazla dersten başansız olan öğrenciler ise sınıfıa kalmış sayılacaklar. Öte yandan, birek sınav hakkı isteminin, kabul edilmemesi karannın açıklanmasından sonra, bakanhk yetkilileri oğrencileri uyararak şöyle dediler: "Ortaögretimdeki son düzenlemeler sınıf geçmeyi zalen kolaytaştırdı. Şimdi ek sınav hakkı kesinlikk yok." Kaymakamla hâkim, telsiz sopa ve taşla dövüştü ŞANLIURFA (Cutnhuriyet) Akçakale Kaymakamı Yıldırım Kadıoğlu ile ilçe hâkimi Selahaltin Saatçı, taş, sopa ve telsizleriyic kavga ettiier. Vali Alpasian Karacan, Adalet Bakanliğı'ıia bügi verdiğini belirterek, "Güvenlik kuvvetleri, kaçak saat ve sahte altın bulundurduklan gerekçesiyle aralarında bir jandarma üstteğmeni ile 2 erin de bulunduğu 9 kişiyi gözaltına almıştı. Bunlardan 5'i ilk sorgularından sonra serbest bırakılmış. A\nı gün İstasyon caddesinde hâkime rastlayan ka>makam, 'Bun!ar\ nasıl bırakırsın' deyince, taş, sopa ve ellerindeki lclsizlerle vurmaya başlamışlar" dedi. Korkulu Papa Kızılderililerle görüştü ABD ziyaretini sürdüren Püpa tkinci Jean Paul önceki gün Arizona'nın Phoenix kentinde KızılderiU temsilcileri ile görüştü. Pima kabilesinden Emmett HTıite, Papa'ya, Amerikab yerülerin en yüksek onur nişanı olan kartal tüyünü verdL (Fotoğraf: AP) naiste çahşan güzel memurt o sabah işe gitmek içtn evden çıkağında başına gelecekleri bilmiyordu. Gün her zamanki gibi baslamıstı. Ama her şey Messad Sid Ahmedin bankadan içeriye girmesiyle başladu Bütün güvenlik önUmlertne karşın Sid Ahmed memureyi rehin ahnıstu Ama korku dolu anlar polisin olaya el koymasıyla birlikte sona erdL Saldırgan yakalandu Ve güzel memurenin resimde görülen endişe dolu anlan kötü bir anı olarak kaldu (Fotoğraf: REUTER) bekleyiş^ HABERLERİN DEVAMI Bozer'in Bonn'da dün görüştüğü iktidardaki CDUCSU, koalisyon ortağı FDP ve ana muhalefet partisi SPD'nin temsilcileri, Türkiye'nin. AT üyeliğine sıcak gözle bakmıyorlar. HADİ ULUENGİN BONN AT işlerinden so~umlu Devlet Bakanı Ali Bozer Dnceki gün geldiği Federal AlTianya başkenti Bonn'daki temaslannın ilk gününde, Alman Parlamentosu'nda grubu bulunan üç belli başlı partinin temsilcileriyle görüştü ve Türkiye'nin Ortak Pazar'a yaptığı tam üyelik başvurusu konusunu ele aldı. Bozer'in dünkü temasları, iktidardaki CDUCSU'nun Parlamento Grup Başkanı Dregger, diğer koalisyon ortağı Hür Demokrat FDP'nin dış politika sorumlusu Hoppe ve ana muhalefet partisini oluşturan Sosyal Demokrat SPD'nin Grup Başkan Yardımcıst Profesör Enmke ile gerçekleşti. Bundestag adı verilen Alman Parlamentosu'ndaki öbür muhalefet partisi Yeşiller (Gruene) ile ise herhangi bir temas gerçekleştirilmedi. Türkiye'nin "Bay AT"si olarak adlandınlan Ali Bozer'in dünkü temasları, esas olarak bir "kamuoyu oluşturma" girişimi biçiminde şekillendi. Bozer, üç Almafn parti yetkilisiyle yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na üye olmaktaki kararlılığını vurguladı ve Bonn ile Ankara arasındaki ilişkilerin özel öneminden yola çıkarak, söz konusu üç partinin de önümüzdeki dönemde AT üyeliği konusunda Türkiye'ye olumlu yaklaşmasını talep etti. Her üç partinin temsilcileri ise bu konuda bağlayıcı bir yaklaşım icine girmekten kaçındılar, ancak 6 Eylül referandumu sonuçlanrun Ortak Pazar ile olan ilişkilerde olumlu bir rol oynayacağını kaydettiler. SPD temsilcisi ise, "Biraz daha demokrasinin" Türkiye'yi biraz daha Avrupa'ya yaklaştıracağını kaydetti. uyeüğıne acı tebessüm Beyaz Saray'da füze pazarlığı Vk'ASHINGTON (CumhuriyeO ABD ve Sovyetler Biriiği, yanuş anlama yüzünden nükleer savaş çıkmasmı önlemek amacıyla dün Washington'da "Nükleer Riski Azaltma Merkezfcri" Anlaşması'nt imzaladılar. Siiahsızlanma konusunda temaslar yapmak üzere ABD'de bulunan Sovyet Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnad/e ile ABD'li meslektaşı George Sbultz'un imzaladığı anlaşma uyannca, iki ülke başkentîerinde "nükleer riski azaltma merkerieri" kurulacak ve acil durumlarda birbirleri iie kısa sürede temasa geçebilmeleri sağlanacak. Anlaştnanın imza töreninde Başkan Reagan da hazır bulundu. Reagan ile Şevardnadze daha sonra kısa bir görüşme yaptılar. Şevardnadze, görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkan Reagan'a Sovyet lideri Miha3 GorbaçoN'un bir mektubunu ilettiğini soyledi. Ancak mektubun içeriği basına açıklanmadı. Şevardnadze, Reagan'la görüşmesinden önce dün sabah George Shultz'la bir görüşme yaptı. Görüşmede orta menziiH füzelerin kaldınlması sorunu üzerinde durulduğu bildirildi. Ancak Başkan Reagan, ShuitzŞevardnadze görüşmesiyle siiahsızlanma konusunda bir ilerleme kaydedilip edilmediği konusundâ, gazetecüerin sorularına karşın, bir açıklama yapmadı. Reagan, "Daha yeni başladık" demekle vetindi. TürkIsraîl diyaloğu UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON Her ikisi de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'a gelecek olan Türk ve Israil Dışişleri Bakanları, Vahit Halefoglu ve Şimon Peres'in özel bir görüşme yaprnaları bekleniyor. Görüşmede İsrail kanadının "bölgesel terorizmi" konusunu ağırlıkla işleyeceği ve bu alanda "yapılabilecek işbirliğinin her iki ülkeye sağlayacağı yararlan" vurgulayacağı kaydediliyor. İsrail'in o yıllardaki Dışişleri Bakanı tzak Şamir 1985'te yapılan BM Genel Kurul toplantısı sırasında Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu ile bir görüşme talebinde bulunmuştu. Talebi başta kabul eden Türk tarafı, İsrail uçaklarının genel kurul toplantısı sürerken Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Tunus'taki karargâhını bombalamalan üzerine görüşmeyi iptal etmişti. Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorularını yanıtlayan İsraiHi bir diplomat, israil kanadının üzerinde durması beklenen konuları şöyle özetledi: 1) Ortadoğu barışı: "Türkiye bölgenin en guçlü ülkelerinden birisi. İsrail Dışişleri Bakanı bu görüşmeyi, Türk kanadına İsrail'in Ortadoğu banşındaki tutumu, pozisyonu ve niyetlerini anlatmak için bir fırsat sayacak!' 2) Terorizm sorunu: "Her iki ülke de aynı kaynak tarafından beslenen terorizm sorunu ile karşı karşıya. Bu alanda ortak bir anlayış biriiği temini için çaba gösterilecek!' 3) İkili ilişkilen "Her ne kadar son yıllarda Türkİsrail ilişkilerinde bir canlanma görüldüyse de bu canlanmanın somut platformlara, örneğin daha fazla ticarete tahvili için zemin aranacak." Aynı diplomat, "Türkiye gibi nüfusunun ezici çoğunlugu Müslüman olan bir ülkenin israil ile ilişkilerindeki rezervleri anlayışia karşılamanın kaçınılmaz oldugunu" kaydettikten sonra Türkiye ve İsrail'in bölgede "Arap olmayan" iki ülke olması dolayısıyla, bu iki milletin "tarihin perspektifi içinde zaten doğal müttefik" sayılacağını soyledi. Söz konusu yetkili, geçen BM Genel.Kurulu'nda İsrail'in Balkanlar'da eziyet gören Türk azınlık konusunu, "bazı geleneksel dostları ile ilişkileri kötü etkileme pahasına" gundeme getirmekten kaçmadığını belirttikten sonra "Türkiye ve İsrail'in anavatan dışında kalmış ve eziyet gören azınlıklara sahip olması bu iki ülkeyi ortak stratejik menfaatler dışında da aynı çizgide çakıştınyor" diye konuştu. Stratejik açıdan "Sovyet genişleme çemberi" içinde yer alan Türkiye, İran ve Afganistan üçlüsünden bugüne sadece Türkiye'nin ayakta kalarak gelmiş olmasını "tesadüflere bağlanmasının mümkün olmadığım" belirten yetkili, TürkIsrail işbirliğinin bu çerçevedeki "caydıncılığından" da söz etti. Adının saklı kalması koşuluyla bilgi veren yetkili, "Terorizme karşı yapılabilecek işbirliğinin her iki ülkenin yararına oldugunu" ileri sürdü. Söz konusu yetkili^ "Ermeni ve Kürt teröristlerin İsrail'in çok yakından tanıdığı kaynaklarca desteklendiğini" iddia ettikten sonra, "Kürt terorizmi aslında Kürt terorizmi değil, Türkiye'yi destabilize etme operasyonu" diye konuştu. Aynı diplomat Türk kanadının görüşmeye Kıbrıs sorununu getirmesini beklediklerini de sözlerine ekledi. Bonn'daki diplomatik gözlemcilere göre, zaten "o kadar hayati bir önemi olmayan" Bozer'in dünkü temaslarınm ortaya koyduğu gerçek, hem iktidardaki hem de muhalefetteki Alman partilerinden hiçbirinin "Türkiye'nin AT üyeliği konusunda bu aşamada heveskâr olmadığı", ancak yine bu gözlemcilere göre, SPD de dahil olmak üzere söz konusu parti temsilcilerinin Ali Bozer'le görüşmüş olmaları bile "başlı başına bir gelişme". Bilindiği gibi, Türk Bakan başvuru öncesinde gittiği Bonn'da ne bu tür bir temas gerçekleştirebilmiş, ne de Dışişleri Bakanı Genscher ile bir araya gelebilmişti. Temel görüşler değişmeyecek SEMİH EDİZ ANKARA Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu ile İsrailli meslektaşı Şimon Peres arasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında yapılması planlanan görüşmenin Türkiye'nin Ortadoğu ile ilgili temel tutumunu değiştirmeyeceği bildirildi. Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin İsrail tarafından istenen bu görüşmeyi kabul etmekle, Ortadoğu'da etkin bir rol oynama ve dolayısıyla herkesle konuşma arzusunda olduğunu gösterdiğini belirttiler. Bu tür bir buluşmanın gerçekleşiyor olmasının kendiliğinden bir önem taşıdığını ifade eden bu çevreler, "Ancak yapılacak görüşmeyi, ilişkileri birden düzeltecek bir sihirli değnek olarak değerledirmemek gerekir. Biz, BM kararlarını desteklemekie Ortadoğu sorunu ve İsrail ile ilgili tavnmızı ortaya koyduk" diye konuştular. Uluslararası konjonktürün böyle bir buluşmayı mümkün kıldığını ifade ettiier. HalefoğluPeres buluşmasının ABD'deki kuvvetli Yahudi lobisi açısından Türkiye'ye yararlar sağlayabileceğini doğrulayan Dışişıeri çevreleri şu ortak görüşlere yer verdiler: "Türk ve İsrail Dışişleri Bakanlan'nın bir araya gelecek olmalarını, Türkiye'nin Ortadoguda faal bir rol o>nama dolayısıyla, herkesle konuşma arzusu çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Yoksa yapılacak olan bu görüşmeyle Türkiye'nin Ortadoğu sorununa ait temel görüşlerinde bir değişiklik beklenmemelidir. Biz bu sorunun çözümü için ilgili larafların mutabakatı alınması şartıyla uluslararası konferanstan janayız. Ayrıca sorunun çözümünün Filistin halkının haklarının tanınmasından geçtiğine inanıyoruz." Aynı çevreler Türk ve İsrail Dışişleri Bakanları'nın bir araya geldiklerinde terorizme karşı içbirliği konusunu ele alacaklarına ilişkin haberler konusunda bilgileri olnıadığını belirttiler. " İki Dışişleri Bakanı'nın York'ta bir araya gelecek olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? GOL Böyle bir görüşmenin yapılacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi ve geliştirilmesine büyük katkıda bulunacak. Dışişleri Bakanlarının bir araya geliyor olmaları dahi iki ülke arasındaki ilişkilerdeki iyileşmenin ve düzelmenin açık bir işaretidir. İsrail, Türkiye ile iyi ilişkilerden yana mı? GOL Kesinlikle. Burada hiçbir kuşkunuz olmasın. Bölgenin iki istikrarlı ülkesi arasındaki ilişkilerin düzelmesi, kendilerini çevreleyen olaylar ve ülkeler açısından olumlu yansımalara neden olacağı açıktır. HalefoğluPeres görüşmelerinde ele alınacak konular neler olacaktır? GOL Görüşmenin gündemindeki konular hakkında bir açıklama yapmak için zamanın erken olduğuna inanıyorum. Ancak, Dışişleri Bakanınızın üzerinde durmak isteyeeeği konular olacağı gibi Dışişleri Bakammızın da gündeme getireceği belli konular olacaktır. Doğal olarak görüşmede Ortadoğu sorunu önemli bir yer tutacaktır. Bu arada ikili ilişkilere de değinilecektir. Ancak şu aşamada ayrıntılara girmek istemem. İki ülke arasındaki ilişkiler diplomatik açıdan alt düzeyde yürütülüyor. Si/ce bu ilişkilerin iyileştirilmesindeki engeller nedir? GOL Bu konulan Dışişleri Bakanlarının New York'ta yapacakları görüşmeye bırakmayı tercih ederim. Daha önce dediğim gibi ayrıntılara girmek için zamanın erken olduğuna inanıyorum. Gecenlerde Türk basınında Tahran ile Kudüs arasında yürütülen görüşmeler sonucunda İranlı Yahudilerin Türkive üzerinden İsrail'e göç etmeleri için anlaşma>ü vanMıgı belirtildi. Bu konudaki gelişmeler nedir? GOL Haberi çıkar çıkmaz yalanlamıştım. Şimdi sizin için tekrar yalanhycfrum. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Türkiye, Ortadoğu barışı için uluslararası bir konferanstan yana. Böyle bir konferans sorunu çözümler mi? GOL Dışişleri Bakanı Peres, Ortadoğu sorununda ilerlemek için Ürdün He doğrudan görüşmelerin yapılması gerektiğine inanıyor. Urdün'ün sorunlarını anlıyoruz. Dolayısıyla, uluslararası konferansın sağlayacağı koridor yoluyla doğrudan görüşmelere gitmeyi tercih ettiğini biüyoruz. Doğrudan görüşmeleri sağlayacak her tür girişim için elimizden ge'.en katkıyı yapmaya hazınz!' Ali Bozer, Bonn'daki temaslarının en önemlisini bugün gerçekleştirecek. Ba> AT', önce Almanya'nın "Bayan AT"si Adam ScheweUer ile bir araya geldikten sonra, Federal hükümetin Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher ile buluşacak. Bu buluşmadaki iki önemli merak noktası, Alman Bakanı'nın Türkiye'nin AT üyeliği konusunda ne tür bir yaklaşım içine gireceği ve Ali Bozer'in, Bonn'un Türk başvurusuna "anlayışlı yaklaşımına" karşılık, Ankara1 nın elinde hâlâ bir koz olarak duran serbest dolaşımı pey olarak sürüp sürmeyeceği. Bozer, bugünkü temaslarından sonra Strasbourg'a geçerek, yann Avrupa Parlamentosu Başkanı Sir Henry Plump ve bu parlamentodaki Muhafazakâr, Sosyal Hıristiyan, Liberal ve Sosyalist Grup Başkanlan'yla görüşecek. Türkiye ile yakından ilgilenen parlamenterler onuruna da bir yemek verecek olan Ali Bozer, böylelikle 12 Eylül'den beri bu AT organında Ankara'ya karşı esen soğuk rüzgârlan bir ölçüde "dıklaştımuş" olacak. israil Dışişleri Sözcüsü ne diyor? Öte yandan, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ehud Gol, kendisini Ankara'dan telefonja arayan arkadaşımız Semih İdiz'in sorularına şu yanıtları verdi: Emekliye könıür eziyeti ANKARA (AA) Emeklilere taksitle kömür satışında uygulanacak yöntemler belirlendi. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, bölge müdürlükleri ve kömür tevzii müesseselerine, gerekli formlarla açıklamaları göndermeye başhyor. AA muhabirinin Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, taksitle kömür almak isteyen emekliler, iki emekli kefıl bulacaklar ve noterden onaylı taahhütname imzalayacaklar. Emekliler, önce bulundukları yerlerdeki kömür tevzi merkezlerine gidecekler. Bu merkezlerde, emekli kişinin ayhğının hacizli olup olmadığına bakılacak. Aylığı hacizli olmayan emekliye üç adet taahhütname örneği verilecek. Taahhütname örneklerini alan emekli, iki emekli kefil bulacak \e kefillerle notere gidecek. Kömür tevzii merkezlerinde alınan taahhütnameler noterde onaylanacak. Onay sırasında, notere taahhütname yazım parası ödenmeyecek. Diğer noter masrafları ise 3 bin lira dolayında bulunuyor. Emekli, onaylanan borç taahhütnamesiyle birlikte kömür tevzii merkezine yeniden gidecek. Taahhütnameyi ilgili birime verecek ve kömür bedelinin Katma Değer Vergisi ile nakliye ücretini kasaya yatıracak. Emekliye, bir ayı geçmemek üzere kömür teslim zamanı bildirilecek. Kıbrıs yine Genel KuruVda ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Birleşmiş Milletler'in 42. Genel Kurul toplantısı dün açıhrken, Kıbrıs bir kez daha genel kurula getiriliyor. bugun genel kurulda görüşülecek olan gündem maddelerini saptamak üzere BM Genel Komitesi toplandı. Komitenin görüşeceği 147 gündem maddesi arasında Kıbrıs 46. sırada yer alıyor. Rum tarafının isteği üzerine Genel Kurul'da tartışmaya açılacak olan Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi İlter Türkmen, Genel Kurui'a uyarıda bulundu. Türkmen Genel Kurui'a hitaben yaptığı konuşmada kurulun tartışma sürecinin adil olmadığını belirtti. Türkmen, "Komite üyeleri, 1983'ten beri tartışmadıkları Kıbrıs sorununu yeniden gündeme getirecekler. Konunun bu süre içinde gorüşülmemesinin iyi bir nedeni vardı. Bundan önceki hiçbir tartışma sorunun çözümüne yardımcı olmadı. Aksine, karşılıklı güvensizliği arttırdı. Ciddi tıkanıklıklar yarattı. Eğer bu sefer sonucun daha farklı olacağına inanan varsa büyük bir hata yapıyor" dedi. Büyükelçi ayrıca genel kurulun görüştüğü bütün sorunlarda tüm taraflara kurulda kendini savunma hakkının verildiğini belirtti. Nitekim genel kurulda SİDAPO ve FKÖ konuşma hakkına sahipler. Ancak KKTC'nin böyle bir hakkı yok. Kıbns Türklerinin bu hakka sahip olmamasından dolayı genel kurulda yapılacak tartışmanın adil olamayacağını kaydeden İlter Türkmen, "Lmanm bu anlattıklanm, kendi davalannı açıklama imkânı bulunmayan bir forumca alınacak bir kararın Kıbrıs Türkleri açısından ahlaki bir ağırlığı olamayacağını açıklığa kavıışturmuştur" dedi. Kıbns BM Genel Kurulu'nda daha önce uç kez görüşülmüştü. 1974,1979 ve son olarak 1983'te genel kurul Kıbrıs konusunda 3212, 34 ve 253 sayılı kararlan onayladı. En son 1983'teki karar 103 çoğunlukla kabul edildi. Kararda "Tüm işgal kuvvetlerinin adadan çıkarılması" isteniyor ve müzakerelerin başlanması çağrısı yapılıyordu. Türkiye'nin BM delegasyonu yetkilileri Kıbrıs Runı lideri Spiros Kipriyanu'nun Kıbrıs seçimlerinde başarı kazanması için bu yıl genel kurulda oylanacak her APye uyarı PARİS (AA) Türkiye'nin AT Büyükelçisi Pulat Tacar, tam üyelik talebinin reddinin, Türkiye'nin Batıdan uzaklaşarak kendisine yeni müttefikler aramasına yol açacağını bildirdi. Fransa'nın Rennes ve Picardie üniversiıelerince ortaklaşa düzenlenen "Türki>eATOrtadoğu" konulu uluslararası toplantı, dün Paris yakınlarındâki Chantilly'de başladı. 3 gün sürecek toplantının ilk gününde söz alan ANAP Başkan Yardımcısı Bülent Akarcah da Türkiye ile topluluk arasındaki "Truva savaşının" artık bitmesini istedi. Türkiye'nin AT Büyükelçisi Pulat Tacar, siyasi gerekçeler ve topluluğun tepkisine ayırdığı konuşmasında, Türkiye'nin, kendisine "en yakın" bulduğu için Avrupa'ya yöneldiğini, topluluğun Akdeniz'e açılma politikasırun da bunda etken oldugunu vurguladı. Tacar, başvurunun reddinin, Türkiye'nin Batıdan uzaklaşarak kendisine başka müttefikler aramasına yol açabileceğini soyledi. nacak sanayiler ve gümruk duvarlarının kaldırılması nedeniyle, Türkiye'nin AT'den ithalatı 2 milyar dolar artacaklır. Batılı firmalar, Türkiye'deki altyapı ihalelerini kolayca alma olanağına kavuşacaktır. Türkiye, henüz altyapısını tamamlamamıs bir ülke olması nedeniyle, AT firmalan için büyük bir pazar oluşturmaktadır. 17 eylüle kadar sürecek toplantıda, Turk ekonomisinin İslam ülkelerine açılması, tam üyeliğin yarar ve zararlan, Ege'de güvenlik sorunu, İslam ülkelerinin Türkiye'nin AT'ye katılmast konusunda gösterdikleri hassasiyet gibi konular da incelenecek. hangi bir karar tasansında en az 103 oy sağlaması gerektiğini belirtiyorlar. Bu arada kurulun alacağı kararın hiçbir yaptırım gücü olmadığım, ancak Türk tarafı açısından yapılması gereken tek şeyin karara verilecek oy sayısını 103'ün altına düşürme>e çalışmak oldugunu belirtiyorlar. Rum tarafınca hazırlanarak genel kurula sunulması beklenen karar tasansında uluslararası konferans konusu da yer alacak. Rum tarafı tasarıyı hazırladıktan sonra muhtemelen bağlantısızlardan bir grup tarafından tasarı genel kurula sunulacak. Türk delegasyonu yetkilileri tasarıya uluslararası konferans önerisinin dahil edilmesi durumunda İngiltere ve ABD'nin itiraz edeceği, bu nedenle 1983'teki çoğunluğun sağlanamayacaeı kanısındalar. Ankara'daki emekliye yok AA muhabirinin Türkiye Kömür Satış ve Tevzii Müessesesi yetkililerinden aldığı bilgiye göre, emeklilerin taksitli kömür satışından yararlanabilecekleri merkezler şunlar: Bursa, Çorum, Eskişehir, Erzurum, Erzincan, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Konya, Malatya, Sanuun, Sıvas, Van, Zonguldak, Bandırv ma, İskenderun, Kınkkale. Ankara'da kömür dağıtımı belediye eliyle yapıldığı için, başkentteki emekliler, taksit imkânından yararlanamavacaklar. Sendikalar yine yasakh (Baştarafı 1. Sayfada) Kurulu'na işkolu barajı koyma yetkisi tanınıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden alınan bügiye göre, Sendikalar ile Toplu İş Sözteşmesi Grev ve Lokavt Yasalan'nda değişiklikleı öngören yasa taslağı hazırlandı. Bakanhk yetkiiileri, hazırlanan taslağın önümüzdeki günler içinde Türkİş ve TİSK yetkilileri ile ilgili bilim adamlarına gönderilebileceğini bildirdiler. Bakanlığın ILO ilkeleri çerçevesinde ve "yasaklan kaldırma" amacıyla değiştirildiği yolundaki iddialanna karşın, hazırlanan değişiklik taslaklan, meycut yasaklara dokunmuyor. Örneğin, Sendikalar Yasası'nın "Temel Yasaklar" başlığını taşıyan 37. maddesinde yer alan siyasi yasaklar değişiklik taslağında aynen korundu. Diğer yandan, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nın "grev yasaklannı" içeren 29, 30 ve 31. maddelerine de hiç dokunulmadı. Grev sırasında \ur olan kısıılamalarda da bir değişiklik öngörülmedi. Bakanlıktan edinilen bilgilere göre Sendikalar Yasası'm değiştircin taslak ile yasanın 9. maddesınde yer alan "sendika yöneticilerinin üsl üsle en çok dört olağan genel kurul süresi için seçilebilecekleri, aradan bir olağan genel kurul süresi geçmedikçe yeniden seçilemeyecekleri" ile "kamu kurum ve kunıluşları ile bunlann kalıldıklan teşebbüs veya ortaklıklann yönetim ve denetim kurullarında görev almalan halinde vöneticiliklerinin son bulacağı" hukumleri kaldınhyor. Böylece, sendika yöneticilerine 4 dönemden fazla yönetime seçilme olanağı tanınıyor. Sendika ya da konfederasyon genel merkez yönetimine seçiiebilmek için gerekli 10 yıl bilfiil işçilik kuralı da yeni taslakta aynen korunuyor. Bugünk'i me\zuata göre sendikalara üye olamayacaklar ve sendika kuramayacaklar arasında yer alan öğrenciler, din ve ibadet işlerinde çalışanlar ile Özel Öğretim Kurumlan Yasası'na tabi okullarda öğretmenlik yapanlar için sendika kurma ve sendika üyesi olma olanağı tanınıyor. Ancak, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'ntirilmediği için, din ve ibadet işlerinde çalışanlar ile özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler grev yapamayacaklar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun, gelen tepkiler üzerine ANAP Giresun Milletvekili Durhan Kara'nın işkollarının azaltılmasına ilişkin yasa önerisini geri çektirmesine karşın, bu kez bizzct bakanlığın hazırladığı taslak ile işkolları 28'den 19'a düşürülüyor. Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nda yapılan en önemli değişiklik ile. toplusözleşme yapabilmek için işkolunda çahşan işçilerin en az yüzde 10'unu temsil koşulu kaldırılıyor. Ancak taslak, Bakanlar Kurulu'na gerekirse bir işkolunda böyle bir oran koyabilme yetkisi veriyor. Aynı üdeki öğretmene 'eş durunıu' atamasıyok ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı, 19871988 öğretim yılında illerdeki öğretmen gereksiniminin saptanınası ve dağılımında gözönünde bulundurulması gereken esasları belirleyerek, valiliklere bir genelge gönderdi. Bakan Metin Emiroğhı imzasıyla gönderilen genelgede yer değiştirme şeklinde yapılacak atamalarda kadro ve gereksinim durumu gözönünde bulundurularak, öğretmen dağılımında bölgeler veya bölge için deki iller arasında denge sağlanmaya çalışılacağı belirtildi. Genelgeye göre, bu yıl ilk defa açıktan ve kurumlararası atama yoluyla alınacak oğretmenler, gereksinim bulunmayan "kapalı" illere verilmeyecek. Göçmen bir kuştu o., uzaktan duyuyoruz. (Baştaraft 16. Sayfada) Gala'da barınamayan hayvan, Erbaştan gürleyen poyraz, kar tagene boylarına yayılıyor. Ne de olsa nclcrinı önune katıp alt baştan çıkıakan su pislik tutmaz... yor. Ne uçabiliyorlar, ne yemlenebiÖyle sanın. Gelin de Ergene boyliyorlar. Sakianacak yer yok. larını görün Billur sular kara katran. Eskiden böyle miydi? Gala gölünÇerkezkoy'e kadar dayanan tekstil den Meriç nehrine dek sazlıklar uzanırdı. Öbek öbek boşluklar. Su biri • fabrikaları, boya. yağ fabrikaları, cam fabrikaları Ergene'de de, Çorlu kimileri. Açık sular. Ördek yerleşirderesinde de yasamı öldürdü. di. Gece yemlenir, günduz oynaşırGöç devam ediyor. Guneye günedı. Oynaşı seslevine doyum olmazdı. ye. Yolumuz Kuç Cenneti. Manyas. Göl, Meriç'ten. çevre ırmaklardaa Ne de olsa adına festivaller düzenlibeslenirdi. Surekli değişen teraiz su... yonız. Diplomalar veriyoruz. BuraÖnce Meriç'le bağlanıısı kesildi. Sonda da barınamazsa nerede bannacakra ırmaklar yeni yapılan barajlara lar? akıtıldı. El açıp yağmur suyu bekliAtıyor kendini sazlann arasına. yor artık. Bir de çeUikçiIerin pompaHay\ancık. Ne bilsin? Doya doya içilarla Meriç'ten <;ekecekleri suyu. Gün yor suyundan. Once midesinde bir gectikçesığlaşıyor. Küçülüyor. Bu giyanma. Kanallarına yapışan sıvı. dişle uzun surmez. Beşon yıl sonra Uçamıyor, kaçamıyor. kışın biriken, yazın kuruyan birikin25O'ye yakın kuş türü barınıyor tiye dönüşecek. Manyas'ıa. Göç zamanı 2000 çeşiı İçinde de rahat yok hayvanlara. kuşun yumurtaya yaıtığı biliniyor. Bazı ayrıcalıkh avcılar hız lekneleriy Çevredeki 17 fabrikanın da pis, zele üşüşüyorlar göle. Daha hayvan inhirli suları bu göle akıyor. Adını almeden altında bitiyorlar. Otomaıik dığı Manyas'ın karıali/asyonu bile... tüfekler konuşuyor, vurulan vuruluBiraz daha guneye inelim. Ege'ye. yor. Kalanlarda lerk edip gidiyorlar. İzmir yakınlarında Meııemen'de bir Yatak bozuluyor. Ne yapsın hayvan. Çamallı vardır. İki yü/e varan lunıyYunanistan uslüne çekiliyor. Sesleri le milyonlarca kus barınır, Tekel idaresi el atlı. Tuzla yapmağa karar verdi. Kuş Cenneti'ne akan laılısuyun yolunu kesti. Şimdi. kışın deniz ;>uyunun biriktiği. yazın kuruyup luzunun toplandığı tuzla... Ya kuşlar? Ölenler ölüyor. Kalanlara göv".. Orta Anadolu'ya doğru yönelım. Kırşehir yakınında bir Seyfe gölü vardır. Yiızlerce filamingo burada konaklar, yavruya yatar. Şimdi de DSİ el attı. Kurutuptarlayapacaklarmış... Konya olayına ne dersiniz? Çok gürültü yaptığı, insanları tedirgin ettiği için Almanlar'ın topraklanndan attığı NATO Alçak Eğitim Merkezi Konya ovasına taşınacakmış. Almanlar bu gurultu makinesini iopraklanndan atmca, Kanada düşünüldü. Uçsuz bucaksız topraklar. Kent yok, köy yok. Ama Ren geyikleri ürker diye yerliler karşı çıkmışlar. Korunmağa değer görülmüş. Kabul edılmis. Almanya'da imanları, Kanada'da geyikleri rahatsız eden alçak alış merkezi Konya ovasına getirilecek. Oysa Konya ovası, göller yöresi yaban kazlarınır. barınma yeri. Yaylım yeri. Soframıza ekmek, aşımıza tuz Konya ovası. Eh bundan sonra baksen arnk. Ekonomik gerekçeler Toplantıda söz alan Türkiye'nin OECD daimi temsilcisi Büyükelçi Tansuğ Bleda, AT'ye tam üyelik başvurusunun ekonomik gerekçeleri üzerinde durdu. Türkiye'nin, yüksek kalkınma hızı sayesinde Avrupa ile arasındaki gelişmişlik farkını 2000 yılına kadar kapatacağını ifade eden Bleda, topluluğun Ankara'ya yapacağı yardımın 23 milyar ECU'yu (2.7 milyar dolar) geçmeyeceğini, buna karşılık AT'nin bu üyelikten kârlı çıkacağını soyledi. Bleda, tam üyelik halinde AT'nin elde edeceği avantajları da şöylesıraladı: Türkiye'nin başka ülkelerden yaptığı ilhalatın 900 milyon dolarlık kısmı AT'ye kayacaktır. Rekabet edeme>crek kapa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle