27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZİRAN 1987 CUMHURİYET/13 Ebu Simbel Tapınağı, 66 ayda taşınmış ATİLLÂ DORSAY Piramitler, Nil ve Kum NiVin sulanndan kurtanlan devasa tapınağın inanılmaz nakil öyküsü... İnsanlığın Şafağı MISIR 3 Assuan ve çevresi, yıbn bu mevsiminde (yani kışın) insan kaynıyor. Mısır ikliini, bu ülkeyi ziyaretin ancak kış mevsiminde rahat olmasıru sağlıyor. Yazın dayanılmayacak kadar sıcak olurmuş... Assuan ve Luksor gezilerimizde, gündüzleri tatb bir sıcaklık, geceleri isc hafif bir serinlik egemen... Kahire'de ise en son gün, gündüz 33 dereceyi bulan şaşırtıcı bir sıcaklıkla karşılaşıyoruz. Bu kuru ve sıcak iklim, Mısır'da (özellikle müzelerde) göreceğimiz birçok ş/yin, örneğin tahta eşyanın, giysilerin, kumaşlann, mumyalann saçlannın vs. bu denli iyi konınmasında baş etken olmuş kuşkusuz... Ama, eski Mısır da acaba bu denli sıcak mıydı? Tüm bu görkemli uygarbk ne oldu, nerelere gitti sonımuza yanıt ararken, OnlU tngüiz tarihçisi Arnold Toynbee'nin, "Uvgarüklar sıcaktan kaçar" sözünü anımsıyoruz. Gerçi eski Mısır da, en azından kabartmalardaki giysilerde görüldüğü gibi, soğuk bir Olke değildi. Ama acaba bu denli sıcak mıydı? Ve ani (veya yavaş) bir iklim değişikliği, bir ısı yükselmesi, o inanılmaz uygarlığm buralardan kacıp gitmesine neden olmuş olmasındı? Eba Simbel'e uçuş... Bu uygarlığın düzeyini, Ebu Simbel'de daha iyi anlıyonız. Assun kentinden 320 km. güneyde olan Ebu Simbel'e yol yok. Onun ıçin Mısırlılar, düzenli uçak seferleri düzenlem^ler. Büyük uçaklar (727*ler) işliyor, bu mevsimde... Altımızda gördüğümüz, artık Nil değil. Dantelli kıyılanyla bu, Assuan Barajı'nın yapımıyla oluşan dev göl, diğer bir deyimle Nasır Gölü... Uçak, Ebu Simbel'in hemen yanıbaşındaki bir alana iniveriyor. önceden haberliyiz, sol yana oturmuşuz: tnişte tüm dikkatimizle dev Ebu Simbel yontulanmn oyulduğu kayayı genelden gOrmeye çaüşıyoruz. Bir hakümdann kendine hediyesi... Ama gördüğümüz, tapınaklann yanıbaşına gelince gördüğümüzün yanında hiç kalıyor. Insanoğlunun yarattığı en görkemli eserlerden biriyle karşı karşıyayız. Bir dağa oyulmuş kayatapınaklar: önce fasadı oluşturan 4 dev yontuyla karşüaşıyoruz. 38 metre yüksekliğinde, 40 küsur metre uzunluğunda bir dağm içine 65 metre derinliğe dek oyulmuş tapınağın cephesindeki bu dev yontular, firavun Ramses'i gösteriyor. Yan yana, biri harap, diğer üçü çok iyi durumdakı yontular, 20*şer metre yüksekliğe erişiyorlar. Iki kulak arası 4,5 metreyi, ağız genişliği 1 metreyi buluyor. Eski MısırMn efsanevi DÜNVE BUCÜN lşte dünyanın en iruuubnaz tarihsel görüntülerindm biri... Ebu Simbel'deki dev Ramses tapmağu.. Bir hükümdann kendi kendistne yaptıgı en görkemli hediye, bir faninin kendini Tanrt lar katma yükseitmek için en inanılmaz girisimi (üstte, büyük fotoğraf). 2. Ramses'in kansı Nefertari'ye adadığı tapınak, Ramsestnkine kıyasla daha aiçakgönüUü (solda). Tarihsel bir ören yeri çevresinde rastladığımız birgençlik grubu... Kızerkek genç üniversiteliier, kendi tarihlenni gezerek oğreniyorlar... ören yerlerinin yakınlannda gösterişli pazarlar, satış merkezieri kurulmuş... için bu maymunlara hiç de gerek olmamalı... Daha sonra, ilk yazıda sözünü ettiğimiz Kraliçe Nefertari'ye adanmış komşu tapınağı geziyoruz. Bu, Mısır tarihinde bir kraliçeye adanmış ve cephesinde fıravun ve tann/tannca yontulan yanı sıra kraliçe yontulan da bulunan tek tapınak... Ramses, 60 kusur kansından "kraliçe" yaptığı yalnızca 3'ünden sonuncusu olan Nubyalı Nefertari'ye gerçekten abayı yakmış anlaşılan!.. Evet ^ünkü şimdi Mısu'ın Nubya bölgesinde bulunuyoruz. Nubya, bir kısmı Mısır, diğer kısmı Sudan'da kalan bir bölge... Nitekim Ebu Simbel, Mısır'ın en alt ucunda, Sudan sınırına yakın bir yerde bulunuyor. Nubya, Mısır tarihinde önemli bir rol oynamış... Firavunlann zenginliğinin kaynaklanndan birini (belki de birincisini) oluşturan altın buradan gelirmiş. (Kimi hazineleri, özellikle daha sonra sözünü edeceğimiz Tutankamon hazinesini görünce, altının eski Mısır'daki yeri ve önemi daha iyi anlaşılıyor). Zaten "nub" eski Mısır dilinde "«lün" anlamına geliyor. Bu yüzden, garip bir çifte göç varmış eski Mısır'da; Güneydekiler, verimli kuzeye göç eder, kuzeyliler ise altın bulmak için güneye giderlermiş... Nubya'mn en güneyindeki Kuş bölgesinden gelenler ise, adlanna uygun biçimde, fıravunun ordusuna asker yetıştirirmiş!.. Nubya'yı denetim altında tutmak, onun doğal zengmlıklerinden (alünın yanı sıra bakır, fıldışi, vs.) yararlanmak, tüm Mısır fıravunlan için yaşamsal önemde sayılırmış. Böylece zengin Mısır uygarlığının başlıca sömürgesinin neresi olduğu da anlaşılıyor.. Nubya ve Nubyaülar ilgimizi çekiyor. Çunkü bölgede gördüğümüz msanlar, Mısırlıya benzemiyor, daha uzun boylu, gösterişli, güzel insanlar... Yaşh rehberimiz Dr. Ş«flk, Nubya kadınları deyince içini çekiyor, "Çok guzeidiıier" diyor. Nefertari'nin koca Ramses'i avucunun içine almasından da belli değil mi? Buradaki tapuıaklann bekçileri, koruyuculan hep Nubyalı. Bu arada sınm gibi, yakışıklı, başında beyaz türbanla bir rehber (yanhş anlaşılmasın, bir erkek rehber) bir kadınlar grubunu Fransızca gezdiriyor. Orta yaşlı hanımlar düştü duşecek. Bizden de birkaç hanım grubu bırakıp türbanlı rehberin çekicıliğine kapılarak onunla geziyorlar. Sonradan öğreniyoruz: Nubyalı rehber nefis bir Fransızca konuşnyormuş, eğitımini Lozan'da yapmış... Ama ülkesine dönüp çalışmayı'yeğlemiş.. Mısıriı iyin çagdaşlaşmanın simgesi: Assuan Daha sonra Assuan Barajı'nı gezerken, Nubya yine söz konusu oluyor. Assuan Barajı, bölgeye gclen tunstlenn mutlaka götürüldüğü bir yer... Çünkü bu baraj, tarihinde ilk kez Mısır'ın Nil üzerinde tam bir egemenlik kunnasının, onu denetim altına almasının simgesi... 196071 arası yapılan baraj, aynı zamanda Mısır'm NasK yönetiminde kışiliğine ve bağımsızlığına kavuşmasını, modern bir toplum olma yoluna girmesini de simgeh'yor. Rehberimiz, barajı çağdaş piramit diye niteliyor. Sarf edilen emek açısından... Nil'in yolu değiştirUmiş, 6 tünel kazılmış, 3,8 km. uzunluğunda, 40 m. yüksekliğinde bir alan elde edilmiş: 43 milyon m J , yani Keops piramidinin tam 17 katı... Baraj, kurak yıllarda su sağhyor, sulak yıllarda ise suyu denetim altında tutuyor. "Estiden Nfl Mısır'ı koatrol ederdi, şimdi Mısır Nil'i kontrol ediyor" diyor rehberimiz... Bu işin bedeli olarak da, özelh'kle Nubya köyleri taşınmak zorunda kalînış. Tam 55 bin Nubyab göçe zorlanmış.. Tüm Mısır'da (yani 50 milyonluk bir ülkede) 100 bin Nubyaü olduğu düşünülürse, bu göçün önemi anlaşılır. Bir kısmı modern köylere yerleşmiş, bir kısmı Kahire'ye, geri kalanı ise Sudan'a gitmiş. Barajla birlikte oluşan Nasır Gölü, dünyada insan yapısı olan en büyük göl diye niteleniyor. Ve 500 km'lik uzunluğunun 35O'si Mısır'da, 150 kılometresı ise Sudan'da kabyor.. Biz ise, yolda Nubyalılann yerleştirüdiği "yeni köy"leri görüyor, hiç de parlak bulmuyor ve nedense (belki tarih boyu sömürüldükleri, belki de soylu görünumler için) müthiş sempati duyduğumuz bu ırkın şimdiki durumundan hiç de güvence duyamıyonız. Nubya sevgimiz daha sonra Kahire'de de sürecek ve bir kasetçi dükkânında Nubya müziği arayacak, ama bulamayacağu!.. Ebn Simbel'in inanılmaz öyktisü... Anadolu tarihinde önemli bir rol oynayan Kadeş Savaşı, Mısırlılar için de önemli sayılmış. 2. Ramses'in "kuzey düşmanları"na karşı giriştiği bu sayaş, her yerde kabartmalarla ebedileşmiş. Ama zafer mi, yenilgi mi? Bunu kimse söyleyemiyorL. hükümdan, bu tapınağı güva bir başka tannlar üclüsü, AmonRa, Harnudds ve Puh'a adamış..Ama her şey, tapınağın aslında Ramses'in kendisi için, onu "tannlaştınnak" için yapıldığıru gösteriyor. Tanrüarla öylesine içli dışlı yaşayan bir toplumda, hükümdarlann kendilerini onlarla özdeşleştirmesi hiç de şaşılacak şey değil. Kuşkusuz ki eski Mısır'da asü aynm, tannlar tanrıçalarla fıravunlar arasında değil, bunlann tumüyle halk arasındaydı. Diğer bir deyişle, halk kesimi, olasüıkla yöneticilere tannlardan daha uzak düşüyordu. Tapınağın cephesindeki 4 dev yontunun dışında, içinde de sütunlann önünde görülen dev insan yontulan, yine Ramses'e ait.. Hükümdar, duvarlarda da "güney duşmanlan" (bunlar, Libyalılar oluyor) ve "kuzey daşmanlan" (bunlar da Hititler) üzerinde kazandığı zaferleri gösteren kabartmalar yaptırmış. Velhasıl tarih boyunca bir hükümdann kendisi için yaptırdığı belki de en görkemli anıtla karşı karşıyayız. Inanılmaz ışık, gölge oyunlan Tapınağın içini de garip bir duyguyla geziyoruz. 8 oda var, hepsi kabartmalar ve hiyerogliflerle kaplı... Dipteki 'kutsal oda'ya yalnızca Ramses gırebilirmiş. Burada sözünü ettiğimiz tannlar üçlüsü ile birlikte, Ramses'i de gösteren 4 yontu var. Böylece Ramses, tannlann arasındaki yerini güvenceye aldığı gibi, kendisini (tannlara özgü biçimde) çıplak ayaklı göstennek cüretinden de kaçmmamış!. Her yıl, yalnızca 20 şubat ve 20 ekim gunlerinde, güneş bu odanın (na Evet, Nil'in yükselen suları ve Nasır Gölu'nün birçok yeri su altında bırakması, Yukan Mısır'ın tarihsel yöreleri için korkunç bir tehlike oluşturmuş. lnsanlan göç ettirmek kolay da değil, hoş da.. Ebu Simbel'de büyük îapınak 1200, küçüğü 450 blok taşa ayrılmış. Ve taşınma işleminden etkilenmesinler diye taşlara toplam 17 bin delik açılıp içlerine 33 ton reçine doldurulmuş ve en küçüğü 7, en büyüğü 30 ton olan taşlar, teker teker 64 metre daha yüksekteki bir platforma taşınıp monte edilmiş. os'un) içine girer, tam 187 m. derinliğe dek gelip 20 dakika kadar kalınnış. Ve bu esnada sırayla 2 tannnın, sonra Ramses'in yuzüne vunınnuş. 4. tann olan Ptah hiç ışık almazmış: Çünkü o, karanlıklar tannsıymış.. Bu dev yapıtm nasıl, kimler tarafmdan, nasıl inanılmaz bir emek sonucu yapıldığını düşünmekten zaten kafanız kanşmışken, bir de bu "güneş hikfivesT giriyor araya: Peki, bunu nasıl ayarladılar, karanlıklar tannsınm hiç güneş almaması gibi bir inceliği nasıl becerdiler? Ebu Simbel, aşağıda anlatacağımız gibi yerinden taşındığında, aynı olaym tarihleri değişmiş. Şimdi aynı şey yılm 24 şubat ve 24 ekim gunleri oluyormuş yalnızca... Kadeş; Zafer mi yenilgi mi? Ramses 2'nin hayret verici kayatapınağını geziyonız. Duvar kabartmalannda, Ramses'in düşmanlannı seri halinde bağlayıp sürüklediği görülüyor. Bunlann arasında bir bölümü, Hititler... Ramsesin uzun hükümdarlığı boyunca uğraştığı başhca düşmanlar olmuş, bu Anadolu sakinleri... Ve bilindiğı üzere, M.ö. tam 1258 yılında 2 ordu, Suriye*deki Kadeş'te karşılaşnnşlar. Ramses'in büyüklüğüne ve gücüne karşın, bu savaşm iki taraf için de bir zafer olmadığı biliniyor. Tarihin bilinen ilk yazıb antlaşmasıyla sonuçlanan Kadeş için Mısırlı rehberler de oldukca alayh konuşuyor. Bunu 2 yanın da kendi kamuoyuna bir zafer gibi gösterdiğini, oysa oıtada zafer fılan olmadığını söylüyorlar. Demek yöneticilerin tavn, o gün bugündür hiç değişmiyor!. Yine rehberimiz, tapınağm çeşitli yerlerinde gözüken maymun kabartmalanna değinerek, bunun eski Mısır'da erkek çocuk doğurma işareti olduğunu söyluyor. Başkalanm bilmem, ama yüzü aşkm cocuğu (bir kaynak 150, diğeri 200 diyor) olmuş Ramses Assuan Barajı, çağdaş Mısırlı için hem çok yaşamsal bir olay, hem de tarihte ilk kez NiVin Mısır'ı değil, Mısır'ın Nil'i denetlemesinin simgesi... Bu barajın tehlikeye attığı benzersiz Ebu Simbel tapmağının kurtarılması ise, başlıbaşına bir roman... Ama mümkün.. Peki, tarihsel ören yerlerini, tapınaklan ne yapacaksınız? Hele Ebu Simbel gibi dev bir tapınak söz konusuysa? Bilmem, 1960 yıllannda Ebu Simbel olayının tüm dünyada uyandırdığı yankılan ve uygar dünyayı ayağa kaldıran "taşınma"işlemini anımsıyor musunuz? Bizim olasılıkla dalgın bir gözle izlediğimiz bir gazete haberi olarak geçiştirdiğimiz olay, Batıda gerçek bir heyecan uyandırmıştı. Bunu, bugün bile herhangi bir kitapçı vitrininde Ebu Simbel ve onun nakli ile ilgüi kitaplann çokluğunu görünce anlamak mümkün... Ebediyen sular altında kalacak dev tapınaklar için dünya çapında bir kampanya açılmış. UNESCO'nun öncülüğünde çeşitli projeler incelenmiş. Bu arada, baraj inşaası sürüyor, sular gitgide yükseliyormuş. Zamana karşı yanşıldığı için, en kolay ve uygulanabilir proje seçilmiş. Bir Isveç projesiymiş bu: KayaUpınak parçalara bölünerek 64 m. daha yüksekteki bir platforma taşınacak ve orada yeniden monte edilecek... öyle de yapdmış... 1963'te başlayan çalışmalar, SJbuçuk yıl sürmüş. Büyük tapınak 1200, küçüğü 450 blok taşa aynlmış. Ama daha önce, taşın bu işleme dayanması için 17 bin delik açılarak içine reçine doldurulmuş: 33 ton reçine!.. İlk taş 21 Mayıs 1965'te vinçlerle yerinden alınmış. Olaya tanık olanlann, hele Ramses'in başı kaldınürken duyduklan heyecan, bugün bile satırlanndan beUi oluyor. Sonra parça parça, en büyüğü 30 küsur, en küçüğü 7 ton olan taşlar yerlerinden alınmış. Yüksekteki platoda kurulan dev bir beton kubbe üstünde inşa edilen taş fasada yeniden monte edilmiş.Bugün 2. Ramses'in parlaklığını, görkemini anlatan bu dev 2 tapınak, Nil'in sulanndan hayli yüksekte, güven altında, ebediyete dek sürecek yaşamlanna yeniden başlamışlar.. Eskisi gibi Nil sulan zaman zaman ayaklannı okşamıyor artık. Kesme/yapıştırma yerleri de dikkatli bir bakışla belli oluyor, ama bir ülkenın kalkınması için gerekü bir hamlede, böylesine önemli bir insanlık mirasının, hem de tüm dünyayı ayağa kaldıran, harekete geçiren ve ortak bir çaba etrafında birleştiren bir gırişımle kurtarılması, kuşkusuz ki insana gelecek için umut veren olumlu^üzel, soylu bir girişim... NUBYALIBEKÇİ Nubya, bir bölümü Sudan, bir bölümü de Mısır'da kalan bir boige. Ebu Simbel tapınağı da bu bolgede ve tapınağın bekçilerinin tumu Nubyalı. Basları beyaz türbanlı rehberler de oyle. §CRECEK ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle