Katalog

CUMHURİYET/12 19 HAZİRAN 1987 ; tZNİK (»j.) Türk ve Japon biI lim adamları, lznik'te deprem araştuma çalışmalanna başladılar. Araştırmalara, Türkiye'den tstanbul Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasatha' nesi ve Deprem Araştırma Enstitü! sü'ne mensup bir grup öğretim uye[ si katılıyor. • Deprem araşturna :çalışmaları Yüan avcısı torunuyla Mıstrh ytlan avcısı Tolba Abdülhamid Tolba ve torunu yakaladıklan yüanian ellerinde, korkusuzca poz veriyorlar. Korkmalan için bir neden de yok,ürayuanlar zehirsiz, Tolba ailesi ntsüerdm btri Kahin'deki üniversiteler, laboratuvarlar ve hayvan dükkânlan için sürüngen ve böcek yakalayarak geçimini sağhyor. • ANKARA (aj.) Turkiye üe J a' \ ponya arasında siyasi dayanışma me' kanizması kurulduğu bildirildi. Dı', şişleri Bakanlığı tarafından yapılan \ açıklamada, Dışişleri Bakanı Vahil • Halefoglu'nun Japonya'ya ziyaretinin ' "ardından yapılan teknik duzeydeki temaslarda, Japon Dışişleri BakanlıgYnın, danışmaların dıizey, kapsam ve yöntemine ilişkin goruşlerinin Turkiye tarafından da uygun karşılandığı belirtildi. \Japonya : ile dayanışma ANKARA ( u . ) Başta mekluplar olmak uzere gönderilerin çabuk ve guvenli yerine ulaşması amacıyla uygulamaya konulan posta kodu sistemi, Turkiye genelinde bastlan kod rehberinin yayımlanmasıyla kıpırdanma dönemine giriyor. PTT Genel Mudurluğü tarafından I985'te uygulamasına başlanan, ancak gerekli makinelerin devreye sokulamaması nedenıyle adeta unutulan sistem için, önumuzdeki gunlerde geniş kampanya acılacağı bildirildi. Turkiye çapında tum yerleşım birimlenni kapsayan kod rehberinin basımı tamamlandı. Rehberler, temmuz başından itibaren PTT işyerlerinedağıtılacak. Rehberdeki bilgiler, önumuzdeki yıllarda 011 gibı bir servisin kurulmasıyla telefonla da öğrenilebilecek. Kod uygulamasıyla ilgili mektup aynm ve dağıtım makineleri, yrl sonuna doğru ihale edüecek Posta kodımda kıpırdanış Alman Frankfurter Rundschau gazetesine göre Türkiye'de askerler kendi görevlerini gözden geçiriyor BONN (ANKA) Federal Almanya'da yayımlanan Frankfarter Rundschaıı gazetesi, son yıllarda Türk askeri içinde bir fikir değişikliğinin ortaya çıktığı "ruİ nı, askerlerin kendi görevlerini gözden geçirdiklerini belirtti. Gazete, Genelkurmay Başkanı Necdet Ürugun "Politika yasagı belki de bir hata idi" şeklindeki sözlerinin bunun bir belirtisı olduğunu savundu. Çoğulcu parlamenter rejimi birkaç yılda bir, bir sonraki müdahaleye kadar yeniden kurmak üzere kaldırmanın Silahlı Kuvvetlerin görevi olmadığı görüşünün askerler içinde de su yuzune çıktığını kaydeden gazetede, şu göruşlere yer verildi: "Bu gönişün olusmasınd», askerlerin ulkeye 1983 yılında bıraktıklan demokrasinin önemli ölçude ıslaha ihtiyacı olmasıaın da katkısı oJmuştur. 1980'de bulduklan partiler tablosuna >eni bir şekil vermek şeklindeki safdil deneme, beklendigi gibi başansız o4muştur. Askerierce kapatılan partilerin devamı olan partiler uzun zaman önce kunılmuş olup politika yasağı konulan Demirel >e Ecevit gibi eski politikacılar tarafından uzaklan yonetilmektedir. Bu suretle de konulan politika yasagı anlamını yitirmiştir. Politika yasağı, generalİerin limil ettikleri gibi yeni bir demokrasi yaratmpk yerine, ölkeyi önemli fırtınalarta karşı karşıya bıraknuştır." Yorumda, generallerin, yeni bir müdahalenin Türkiye'nin ATye tam Uyelik umudunu tümüyle yok edeceğinin bilincinde oldukları da ifade edildi. Protokol umrunda değiL.. Geçenlerde Londra'da yapılan bir polo maçında Prenses Diana, şapkasını çıkarmış, kocastntn Aston Martin marka anbasımn üstiine oturmuş dinleniyor. O sırada yapılan bir espriye gtilerken prensesin protokol kuralianna aldvdığı yok. ANKARA'dan YALÇ1N DOĞAN rak yurüdüğe konulacak politikaları çiziyor. Eğer "referandumdan evet" çtkarsa, büyuk olasılıkla Özal, "erken seçünden vazgeçmeye çaaşacak". Çünkü, yasakları kalkmış eski poUtikaalann ' 'yedi yülık hırsla saldıracaklanm ve bir erken seçimde ANAP'ı alasağı edebikceklerini" düşunüyor. Bir başka deyişle ' 'evet dosyası'' erken seçimin rafa kaldınlması anlamına geliyor. Buna karşılık "referandum dan hayır" çıkarsa, bu kez özal, • bu ikinci dosyayı yurürlüğe koyacak. Yani "hemen erken seçh ' me karar verecek". Çunku, eski liderlere 1982 Anayasası ile konulmuş bulunan siyasal yasakların halkoyundan geri dönmesiniözal, "ANAP ikridanna güven oylaması" olarakyorumluyor. Böylelikle "hayır"la sonuçlanmış bir referandumun hemen ertesinde yapılacak bir seçimin, "göz kamastıncı bir ihtisamla, iktidar bayrağını ANAP gönderine çekeceğine" inancı tam. Temmuz ve ağustos aylannda Özal, açıkça "Referandumda hayır oyu kuOanın" kampanyasına çıkacak. Bakanlara ve kendi milletvekillerine verdiği talimat da zaten bu. "Hayır kampanyası ytirütün"! Buna karşihk, yine temmuz ve ağustos ayları çok canlı geçecek. Çü'nku Özal, yurdun herhangi bir bolgesinde "hayır" kampanyası yurüturken, Demirel bir başka bölgede "evet kampanyası" yiirütecek. DYP adına, bu kampanyaya Cenel Başkan Hüsamettin Cindoruk, yurdun yine bir başka bolgesinde katılacak. Bülent Ecevit'in de aynı aylarda "belki doğrudan evethayır kampanyasıyla bağlı olmaksızın" yurdun çeşitli bölgelerinde DSP adına kursüye çıkabileceği belırtiliyor. Referandumda SHP kampanya yurütecek mi?.. tşte o henüz beİH değil. SHP yönetimi bu konuda henüz kararsız. SHPyöneticiieri "Evet kampanyası yürütsek. sanki bir baska partinin ekmeğine yağ sürecekmis gibi olaBurada "bir zamanlama cağız, sanki bir baska partiye oy sorunu" var. özal bu dosyalan istiyormuş gibi bir duruma düyürürlıiğe sokmak için 7 eylut saşeceğiz" diyorlar. Yok eğer •bahını mı bekleyecek, yoksa ön "Hayır kampanyası yürutürsek, ceden istatistiki tahmin yöntembu sefer de inandığımız demokleriyle "gerçeğe en yakın ratik ilkelere, yasaklann kalksonucu " bulup temmuz sonu ya masını ilke olarak savunduğuda ağustos başmda, ona göre mi muza göre, bu ilkelere ters düşkarar verecek?.. müs olacağız" gorüşünü savutşte, kendisinin temmuz ya da nuyorlar. ağustos içinde yurt gezisine çıkBu nedenle Erdal tnönü 'nün ~,ması, referandum sonucunu tahkendisi dahil, SHP'de "bir refemine, dolayısıyla erken seçim randum takvimi ve politikasının karanna temel oluşturacak. Yanasıl çizileceğute" ilişkin hiç ni özal, erken seçim karart için kimse henüz bir şey bilmiyor. 7 eylül sabahım beklemeyebilir. Muhalefet partilerindeki özetlenen gelişmelere karşın, özal'ın "hangi dosya üzerinden karar vereceğine" ilişkin bir başka ha(Baştarafi 1. Sayfada) zıriık içinde daha olduğu bilinileri bakanlıgı tarafından açıkça redyor. Bu da "yeni anketlerden, dedilmiyor, arna sık sık verilen vayeni kamuoyu yoklamalarınatler de bir türlü gerçekleşmiyor. Bu dan'" geçiyor. Özal, bir yandan nedenle dışişlen bakanlıgında görevli kendisi yurtiçi gezilerinde nabız memurlar ve yundışı temsilciliklenntutmaya çalışırken, diğer yandan "de görevli diplomatlar, grevlere başduzenlenecek anketler aracılığı •vuruyor. Yunanlı diplomatlar, daha önceki yıllarda da buna benzer grevile kararını oluşturmayı dü'ler yapmış, ancak hiçbir olumlu soşunüyor. nuç alamamışlardı. Dolayısıyla erken seçim için Yunanlı diplomatlann bağlı buvereceği kararda, ' 'kendi Hunduğu "Yunan Diplomatlar Dergözlemleri" kadar, sonuçlanaoegi", 48 saatlik grev kararının gecak anketler de ağuiık taşıyacak. fekçelerini şöyle açıklıyor: Evet" ve "hayır" dosyasıyla "Yapüklan görevin yıiksek soilgili son bir bitgi daha: Alınacak Vnmlulugunua bilinci içinde bulunan ekonomik kararların içeriği, doYunanlı diplomatlar, hukıımetin, yurtdı^ındaki temsilcilerinin sorunzu, dönemi, boyutu, ne ölçüde 1anna karşı ilgisizligini prolesto etkemerleri sıkacağı ya da gevşek mektedir. Yunan devletini en iyi bir tutacağt, yine bu dosyalara göbiçimde lemsil etmekle görevli yurtre değişiyor. dışındaki diplomatlar, dışişleri ba"Evet" dosyasında erken seItanltfcının ayırdıgı bütçe)i yetersiz ve çim yok, ama ekonomik yönden kabul edilmez olarak gönnektedir. kemer sıkıcı politikalar var. Dış temsilcilikier için aynlan bu büt' 'Hayır'' dosyasında erken seçe, temsilciliklerin görevlerini tam anlamjyla gerçekleşürtmemesine ne çim var, kemer sıkıcı politikalar den olmakudır." yok. (Baştarafi 1. Sayfada) ANAP'ta revizyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, ANAPın dun yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında Mustafa Taşar'ın istıfasını kabul ettiğini açıklayarak eski genel sekreteri yeni oluşturduğu genel başkan muşavirliği görevine atadı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmel Keçeciler, genel başkan yardımcılığından alınarak genel başkan başyardımcılığına getirildi. Özal, Güneş Taner ve Halil Şıvgın'ı da müşavirlık görevine getirdi. Akgiin Albayrak genel sekreterliğe, Cengiz Tuncer ve Fahrettin Knrt da genel başkan yardımcılıklan görevine getirildiler. ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, diın sabah saat 10.00'da toplandı. Başbakan Turguı Özal, toplantıya saat 11.15"te katıldı. Toplantımn ikı saat kadar sur'mesinden sonra Başbakan Özal, alınan kararları açıkladı. Özal, Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikler nedeniyle partı tuzüğunun de değis:irildiğini söyledı. Başbakan Özal. degışiklıkleri şöyle açıkladı: "• Genel başkana möşaviriik yapmak üzere genel başkan yardımcılanyla irtibatlı çalışacak muşavirlikler kadrosu kuruldu. muşavirlerin sayı5i ve tayini genel başkan tarafından yapılacak. Bu müşavirler genel başkanın uygun görduğu zamanlarda başkanlık divanı loplantılarına da kalılabilecekler. Müşavirler, parti meselelerinde siyasi konularda ve genel başkanın seyahatlerinde genel başkana muşavirlik yapacaklar. • Muşavırlik gdrevine, istifasını kabul ettiğim Mustafa Taşar'ı ve MKY'K uyelerinden Güneş Taner ve Halil Şıvgın'ı tayin ettim. Önumuzdeki gunlerde muhtemelen partimize yeni katılan arkadaşlardan olmak üzere 23 kişiyi daha getireceğim. • ANAP Yuksek İslişare Kurulu kuruldu. 3 ayda bir toplanacak olan bu kunıla partimize uye olmuş lecriıbeli eski siyasilerden, eski DP, eski AP, CHP milletvekili ve mensııplan alanacak. Kurulun uye sayısını genel başkan belirleyecek. Bu kurnlun ilk toplanlLsını bu hafta sonundaki İstanbul seyahatinde vvpmaya çalışaoagız. • Genel başkan yardımcılıklan sayısı 7'ye çıkarıldı. Genel başkan yardımcılan ve genel sekreter ile genelmuhasibin seçim usulünün gizli oyla yapılacağı hukmu getirildi. Bu tüzük değişikliğinden sonra 3 yeni arkadaşımız, benim iştirak etmediğim seçimde gizli oyla seçildi. Bu arkadaşlarımız, Cengiz Tuncer, Akgün Albayrak ve Fahrettin Kurt'tur. Seçilen 3 kişinin görev taksimini ben yaptım ve Albayrak'ı genel sekreterliğe, Tuncer ve Kurt'u da genel başkan yardımcılıklarına getirdim" Özal, Mehmet Keçeciler'in genel başkan yardımcıhğı ve teşkilat başkanlığından alınarak "genel başkan başyardımcıugı" görevine getirildiğini açıkladı. Keçeciler, Özal bulunmadığı zamanlarda kendisine vekâleı edecek ve genel başkan yardımcılannın koordinasyonunu saglayacak. Ö2al, Taşar'ın istifasını kabul ettiğini de belirterek bir soru uzerine, Taşar'ın Utifasını kabul etmesinin gazetelerde çıkan iddialarla ılgisinin bulunmadığını ve bu iddialann hiçbirinin doğrulanmadığını soyledi. Özal, aynca Parti Merkez Karar vt Yönetim Kurulu üyelikleri sayısının 40'tan 50'ye çıkanldığını, ancak bu kararın parti kongresinden sonra yürurlüğe gireceğini soyledi. HABERLERİN DEVAMI UĞUR MUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) GOZLEM Başkanlık divanı Özal'ın açıklamasına göre ANAP Başkanlık Divanı üyeleri şöyle: Genel Başkan Başyardımcısı: Mehmet Keçeciler (Eski genel başkan yardımcısı). Teşkilat Başkanı: Cengiz Tuncer (Kayseri Milletvekili ve PlanBütçe Komisyonu Başkanı. Tuncer bu görevinden istifa edecek). BasınYayın Tanıtma ve Halkla llişkiler Başkanlığı: Şükrü Yurur (Eski genel başkan yardımcısı, görev alanı daralııldı), Seçim tşleri Başkanı: Ibrahım Özdemir (aynı görevde), Parlamento ve Halkla llişkiler Başkanı: Ali Tannyar (Aynı görevde), AraştırmaPlanlama ve Politika Tespiü Başkanı: Bülent Akarcalı (Aynı gdrevde), Propaganda ve Kuruluşlarla llişkiler Başkanı: Fahretün Kurt (Trabzon Milletvekili, yeni seçildi), Genel Sekreter: Akgun Albayrak (Adana Milletvekili, yeni seçildi), Genel Muhasip: B. Doğancan Akyürek (Aynı görevde). Başbakan Özal, hükümet değişikliği konusundaki bir soruyu yanıtlarken, "Şu anda öyle bir meselemiz yok, olabilir de olmayabilir de" dedi. Revizyonun anlamı Keçecüer'e onursal görev FARUK BtLDtRİCİ ANKARA Başbakan TUrgut Özal'ın ANAP üst yönetiminde parti içi dengeleri gözeterek gerçekleştirdiği revizyon, Mehmet Keçeciler'in kızaga oturmasıyla noktalandı. "Hareketçiler"in parti içindeki gücünü de gözeten özal, ince hesaplarla parti üst yönetıminin kilit noktalanna "kendine bağlı adamlanm" getirdi. ANAP MKYK toplantısından bir gün önce çeşitli toplantılar yapıldı. Gizli toplantılarda "hareketçiler" Mustafa Taşar'a "istlfasının kabul edildiğinin berkesten önce kendisine açıklanması gerektigini" belirterek önceki akşam Başbakanla görüşmesini istediler. Taşar bu isteğe "Ben gitmem" yanıtını verdi ve istifasının kabul edildiğini MKYK toplantısında öğrendi. Bütün gruplar, yeni genel sekreteri belirleme çabası içine girerken Taşar da görevden ahnacağını kabullenmişti. Taşar, bir gün önce sohbet sırasında, istifasını vereli 21 gün geçtiğini anımsatarak "Eh, artık kuluçka süresi bitti. Yano (dun) civciv çıkacak" demişti. Nitekim "dvciv" çıktı, ama bu daha çok Vebbi Dinçerier'i sevindirdi. MKYK toplantısı öncesinde karşılıklı oturan Taşar ve Keçeciler hafıf yollu birbirlerini iğnelediler. Dinçerler, "Taşar oku hedefe atmayı iyi bilir, iyi kanştıncıdır" deyince, Taşar da "Biz sizin gibi tecrübelilerden ögreniyoruz" karşılığını verdi. Bu iğneli sohbet gülüşmelerle kesildi. Toplantıdan sonra Taşar renk vermezken, Dinçerler etrafına gülücükler yağdırdı. Dinçerler, Taşar'ın istifasının kabulüne sevindi, ama "Selametçi kanat degişikliklerden genel olarak mernnun olmadı." Keçeciler, şimdiye değin genel başkan vekilliğı ve teşkilat başkanlığını yürütüyordu. Ancak son değişiklikle teşkilat başkanlığı görevinden alındı, ama bu arada genel başkan başyardımcılığı gibi "onursal bir göreve" getirilerek bir anlamda kızağa çekildi. Bu da "selametçiler" tarafından hoş karşılanmadı. Yeni bakan atamaları düşünüldüğünde ilk akla gelen isimlerden biri olan Cengiı Tuncer, partide önemli bir göreve geldi. Liberal kanada daha yakın olan ve bazılannca "tarafsu" olarak nitelenen Tuncer, çahşkanlığı ile tanınıyor. Hareketçi kanada yakın olan Fahrettin Kurt da parti içerisinde sevilen bir isim. Kurt'un seçilmesi, hareketçi kanadın parti içi dengelerdeki önemini de gösteriyor. Kader Halil Şıvgın ve Mustafa Taşar'ı yine buluşturdu. Partiye birlikte giren iki akraba, Şıvgın'ın genel başkan yardımcüığından alınmasmdan sonra kanlı bıçaklı olmuşlardı. Ancak, dün yaşamının en mutlu günlerinden birinde olan Şıvgın, aralarındaki çekişmeyi unutup TBMM Genel Kurulu'nda Taşar'la sarmaş dolaş tebrikleri kabul etti. Istifası kabul edilen Taşar'ın yıldızı bir anlamda "kaymış" oldu. Ancak, Özal'ın son zamanlardaki "prensi" Güneş Taner'in de aynı göreve getirilmesi, muşavirlik kadrosunun anlamında belirsizlik yarattı. önumuzdeki gunlerde muhtemelen Ülkü Söylemezoglu gibi partiye yeni giren bazı isimlerle desteklenecek olan bu kadronun etkin bir yer olup olmayacağı da ortaya çıkacak. özal, DPT Müsteşarı iken özel kalem müdurluğünü yapan ve siyasi yaşamda da "yakın adanu" olarak tanınan Akgün Albayrak'ı genel sekreterliğe getirerek partideki bir kilit noktayı tam anlamıyla denetimi altına aldı. Başbakanlık Konutu'na istediği zaman girip çıkan Albayrak, MKYK toplantılarında konuya biraz uzak kalan "yaylacılar" tarafında oturmayı yeğlerdi. Taşar'dan sonra Albayrak'ın gelmesi, genel sekreterlik görevinin farkhlaştınlacağın:n da işaretini verivor. Genel sekreterlik "Özal'a tam anlamıyla baglı" bir makama dönüştü. özal'ın revizyonu, ince ve beklenmeyen ölçüde gerçekleştirmesi ilk anda tepkileri önledi. Revizyonun gerçek niteliği zamanda ortaya çıkacak. Ama şimdilik parti içi huzursuzluklar önlendi. Sıra şimdl hükümet degisikliginde Yunanlı Seçim yöntemi Edinilen bilgiye göre MKYK toplantısında önce tüzük degışiklıkleri konusu görüşuldü. Daha sonra Özal, Taner, Taşar ve Şıvgın'ı "miişaviriik" görevine getirdiğini açıkladı. Özal, Mustafa Taşar'ın istifasını kabul ettiğini ve bunun iddialarla herhangi bir ilişkisi olmadığını söledi. Bunun uzerine Taşar, hiçbir tepki göstermedi. Daha sonra Başbakan Özal, iki yeni genel başkan yardımcılığı ile genel sekreterliğe adayları kendisinin göstereceğini ve gizli oyla 3 kişinin seçileceğini, görev bölümunü kendisinin yapacağın anlattı. Özal, aday listesini okurken önce Cengiz Tuncer, ardından tlker Tuncay, Ilhan Akuzıim ile Rüştü Kazım Yücelen'in adlarını onundeki nottan okudu. Daha sonra başını kaldıran Özal, etrafına bakınarak geri kalan 7 adayın isimlerini söyledi. Yapılan seçimde 11 aday şu oyları aldılar: "Kayseri Milletvekili Cengiz Tuncer 22, Adana Milletvekili Akgün Albayrak 14, Tıabzon MUIetvekili Fahrettin Kurt 13. (seçildiler) Kars Milletvekili Ilhan Akuzum 12, tçei Mületvekili Ruştü Kazım Yueelen 9, Trabzon Milletvekili Fyup Aşık 9, Eskişehir Milletvekili İsmet Oktay 8, Çankın Milletvekili İlker Tuncay 7. Tokal Milletvekili Metin Ciirdere 6, Afyon Milletvekili Metin Babbey 7, Denizli Mmetvekili Aycan Çakıroğullan 3." (seçılemediler) Basın toplantısından sonra eski Genel Sekreter Taşar, yeni Genel Sekreter Akgun Albayrak'a sarılarak başarılar diledi. Albayrak da gülerek "Ne vardı istifa ettin de bana iş cıkardın" dedi. CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor Basımn yazdıklarını "sorun ğında beş yıllık cezayı yeterli görsanılan müzakereler sonunda düğünü, ne çare arkadaşlarmın hatine getirmemelerini" milletve halkoylamasının iptal edilmesine süreyi on yıla çıkardığını özel kilerinden isteyen Özal, gazete yol açacak bir kararın çıkmayasöyleşilerde söylüyordu. Bu göcilerle diyaloğun kesilmemesini cağı, önceki gece siyasal kulislerüşler söyleşi sınırını aşarak tuöneriyor, hükümette geniş çap re yansımıştı. Nitekim öyle oldu. tanaklara geçti mi geçmedi mi, MGK tutanakları ta değişiklik isıemelerini yanıtsız Anayasa Mahkemesi üyelerinin elbette bugunden bilinemezdi. bırakıyordu. Zaman zaman öy biri dışında büyuk çoğunluğunun Bu arada Meclisten kimsenin Kuşkusuz Evren, yasak süresini le konuşmalar yapıyordu ki, mil anayasanın 148. maddesinin elüzerinde durmadığı bir karar sesbeş yıl ongörmüştü, bu süre ise letvekilleri parti yönetiminde ve lerini kollannı bağladığı yargısız sedasız geçiyordu. MGK döI987'de doluyordu. Birçok yazahükümette buyük değişiklik ya sında olduğu yaygınlaşmıştı. nemine ait tutanaklar açıklanarın irdelediği gibi, Evren yeni bir pacağı umuduna kapılıyorlardı. Özal, kuşkusuz yasaklarla ilgili caktı. Tutanaklar halkoylaması kışkırtma olmazsa artık yasakhalkoylaması hükmünün iptal öncesi mi yoksa daha sonra mı lardan elini çekmiştı, Mecliste Tavşana kaç tazıya tut edilmesini istemiyordu, Demirel açıklanacaktı, işte burası belli de yasağı kaldıran Özal ise amacıise basvurunun yapıldığı ilk günna, türlü çeşit oyunlar tezgâhlağtldi, ama "zaman sorunu" kaSeçim tarihini halkoylamasına den beri, 148. madde bir yana, muoyunu etkilemesi açısından yarak hatkı ortak etmek istiyorkadar rafa kaldırmaya çalışan yüksek mahkemenin siyasal sodu. Bu oyunlarm bir parçası çok önemliydi. Özal, 1 eylül tarihini unutmuyor nuçlar verecek böyle bir olayda MGK tutanakları olabilirdi. olmalıydı. Sözlerinin arusına se"çekingen" davranacağını söylüMuhalefeıe göre, Özal korku çimin kasımda, martta, bakarsıyordu; Cindoruk ise hukuksal ögesini yeniden aşıiamak, terör ve anarşi şokunu canlı tutabilANAP'ın eski AP'tileri nız zamanında yapılması gibiyu gereklerin ışığında kararın olumvarlak cümleler sıkıştırtyor, mek için MGK'de yapılan görüşlu çıkacağını savunuyordu. Erdal Özal, görüştuğü milletvekille"Tavşana kaç tazıya tut" özdemeleri, özellikle 1980 öncesini, tnönu ise, "gerekçenin sağlam, Üç ayda fabrika rinden esinlenerek hayır oyunun eski liderlerin yasaklı duruma yişine uygun bir strateji izliyorama biçimsMği açısından zayıf" nasıl ve neden getirildiğini ka yüksek çıkacağı umuduna kapıl du. Zaten milletvekillerinin soolduğunu soyleyegelmişti Mecliste değişik varsayımlar mış görünüyordu; çoğunluk errunlan dile getirmekten öteye elöne sürülurken, Başbakan hükü muoyuna aktarmayı hesaplıyorAnayasa Mahkemesi'ne yapıken seçimin bir an önce yapılmadu. Halkoylaması yasasıyla, son lerinde etkili hiçbir silah yoktu. met i topluyor, kimi "yeni biçimlan başvuru bir engel olmaktan sıni; bir yıl daha sUrecek oldu ol Hemen hepsı konusmayı, "Tabii, bir haftalık propaganda dışında büyükelçiler yaratan" kararnaçıkınca, artık halkoylamasının daha genis çevrelerle ilişkiniz var, önü tümüyle açıldı. •melerin görüşülmesinin dışında, TV'den halkoylamasıyla ilgili gö madı gibi tartışmalardan arınılŞimdi masını istemişti, ama Başbakan rits bildirmek yasaklanmıştı, fayatınmcı büyük kuruluşların geelbet siz daha iyi bilirsiniz " diye kulislerde hayır çıkmasından milletvekillerine 'bölgelerinde kat Özal yasak tanımaz tutunel müdürleriyle "süratle sonuçbaşlayıp bitiriyorlardı. Beyaz tessonra neler olabileceği tarttşılısertlesmemeleıim"" salık veriyor lim bayrağını daha ilk cümletemuyla hayır oyunu ktşkırtacak lanmasını istediği işler üzerinde" yor. Hayırdan sonra halkın ilk konuşmalarım TV'den aktarı du. Özal'ın farkında olduğu bir konuşmalar yapıyordu. Genel riyle havaya kaldırıyorlardı. Koseçimde ANAP'a evet demeyecebaşka gerçek şuydu: ANAP ta•müdürlerin eline bir liste veriyor, yordu. Özal'ın demokrasi ve sinuttaki gorüşmeler Özal'ın kağini gösteren çeşitli seçenekler sıbanının önemli bolümu eski rarlannı etkileyecek konuşmalar yaset anlayışı "her ne olursa olhatta kimilerine şuya da bu ilde ralanıyor, halkoylamasına bakasun hedefe varmak" olduğuna AP'lilerden oluşuyordu. Halkoy olmaktan çıkmıştı. Osmanlı döfabrikalar kurmalannı bildiriyor, rak Özal'ın, gideceği seçimde tek laması öncesi sert biçimde "hagore, kitleleri etkilemek için olayın ilginçyanı "bu fabrikaianemine özgü bir çeşit "kubbealbaşına iktidara gelemeyeceği yiyır oyu verilmesini" içeren koMGK tutanaklanm 6 eylülden nn 'üç ay' gibi çok kısa zamantı söyleşileri" diye nitelenebilirdi. ne vurgulanıyor. nuşmalar, bu kesimde tepkiyle önce kamuoyuna neden yansıtda hizmete girmesini" istiyordu. Temmuzda, daha çok ağustos karşılanabilir, evet oyuna dönümasındı? Eline geçen etkili sila. "Üç ayda fabrika inşa etmek " aymda siyasal geleceğimizi bişebilirdi. Tepkinin yanı sıra mu Anayasa Mahkemesi •Istedığini hayretle, hatta şaşkın hı neden kullanmasındı?.. çimiendirecek gelişmeler bekhalefetin daha fazla saldırmasılıkla karşılayan 6enel müdürleBaşbakan Özal, Anayasa u leniyor. na ön ayak olabilir, bütün bunrin kimileri özal'ın yüzüne AcaEvren "5 yıl" demişti lar beklenilen sonucun istenilme Mahkemesi'ne yapılan "iptal ba yanhş mı anhyorum" diye baSATILIK, KİRAL1K başvurusundan" kaygılanmıyoryen noktaya varmasını sağlayakıyorlardı, ama Başbakan isteğiKOTRALAR du. Anayasa Mahkemesi başvuCumhurbaşkanı Evren, yasak bilırdi ni çok kararlı bir tutumla yine356 53 55 ruyu ele alacaktı. Kısa sureceği lar konusu MGK'de ele alındı(Baştarafi 1. Sayfada) seçim propagandası sırasında halkoylamasında hayır oyu istemek fikrinden tümüyle vazgeçilmişti. Daha önemlisi "piyasaya" erken seçim tarihi sürmemek, kamuoyunu, partiyi kanstırmamak eğilimi ağırlık kazanmıştı. özal'ın temmuz ve ağustos aylarına verdiği önemin altında 1 eylül tarihi yatıyordu. Yurt duzeyindeki eğilimler hayır oyuna yatkın bir sonuca doğru giderse ya da evet oyunun çıkacağı saptanırsa, Özal birden saptayacağı tarihle ortaya çıkabilir, 1 eylülde TBMM yeni çalışma döne.mine girerken seçim kararı alabilirdi. ^ liyordu. Bu bilgilerin buluştuğu nokta, Özal'ın erken seçimi kafasmdan atmadığını gösteriyordu. Peki bu kadar iş arasında nasıl yetişiyor Prof. Arık bu derslere? Tabii ki yetişemiyor. Yetişmediği için derslere araştırma göreviileri ve yardımcı doçentler giriyor. Derslere araştırma görevlilerinin girmesi kurallara uygun mudur?. Bu derslere araştırma göreviileri giriyorsa, ders üoretlerini kim alıyor? Dersleri veren araştırma görevlileri mi, yoksa vermeyen Prof. Arık mı? Örneğin, 10 Nisan 1987 günü Prof. Rüçhan Arık, "IX. Kazı Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu"nda konuşmacı ye oturum başkanı olarak görevliydi. Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü "ek ders puantajcetveli"ne göre Prof. Arık'ın o gün için dört saat ders vermesi gerekiyordu. 6 nisan pazartesi günü saat 1012 arası Arıklar, açılış töreninde bulunmuşlar. Oysa Rüçhan Arık'ın o gün için üzerindeki ders yükü 6 saattir. Örneğin yine 5,7 ve 9 Ocak 1987 günleri karı koca Arıklar Mısır'dadır. Oysa, bu gunlerde Rüçhan Arık'ın üzerinde toplam 18, Oluş Arık'ın üzerinde de 1 ders görünmektedir. Bu dersleri kim vermiş ve daha da önemlisi ders ücretleri kimlere ödenmiştir? Maliye ve Gümrük Bakanlıgı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün YÖK'e gönderdiği 1 Ocak 1986 gün ve "KY1811583231753" sayılı yazısı, ders ücretlerinin ödenmesi için şu koşulu getirmektedir: Haftalık ders yükunün hasabında dikkate alınacak faaliyetin" fiilen, bizzat bulunmak ve yapmak "şartıyia dikkate alınacağı..." Yüksek Öğretim Personel Yasasının 11. maddesinde de bir öğretim üyesinin en çok haftada 18 saat ders verebileceğini öngörülmüştür. Dekanlar için haftada zorunlu ders sayısı alttdir. Altı ders dışında okuttukları derster için dekanlara ek ders ücreti ödenir. Dekanlık, Muzır Kurulu ve Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklan Başkanlıkları, haftada 18 saat ders, doktora seminerleri, sempozyum, toplantı, şu, bu... Bravo doğrusu... Prof. Rüçhan Arık, 1982 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi dekanıdır... Aynı tarihte kocası Prof. Oluş Arık, DTCF Sanat Tarihi Anabilim Dalı Başkanı, sonra da DTCF dekanı... 1986'da Prof. Oluş Arık, Kültür Bakanlıgı Müstesan olurken, eşi Prof. Rüçhan Arık da kocasının bıraktığı DTCF dekanlığı koltuğuna oturtuluyordu. Prof. Rüçhan Arık, eşinin müsteşarlığı döneminde Kültür Bakanlıgı kanalı ile iki başkanlık aldı: Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu ve Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu başkanlıkları... Prof. Oluş Arık, CfTCF dekanıyken, haftada 17 saat ders vermiş görünüyor. Derslerin hepsine de Prof. Oluş Arık mı girmiş? Orneğin 21 Mayıs 1987 günü Prof. Oluş Arık, "Ortaasyah da Dil ve Kültür llişkileri Sem/neri"nde oturum başkanıdır. Aynı gün de Oluş Arık üzerinde 3 saatlik ders görünmektedir. rJTCF'de neler oluyor? Kayıp el yazmaları nerede? İnkılap Tarihi Enstitüsü'ndeki kayıp nişanlar ve belgeler kimlerin elinde? İnkılap Tarihi Enstıtüsü'nün eski başkanı "Atatürk'ü saptırmak şereftir" diye konuştuktan sonra, kımler tarafından, niçin korunuyor? Enstitü başkanlığından alındıktan sonra, yetmiş gün görevine niçin gelmiyor? Gelmiyorsa niçin hakkında işlem yapılmıyor? İnkılap Tarihi Enstitüsü'nün yeni başkanı, bu göreve nasıl bir atama işlemi ile getiriliyor? Üniversitelerde "inkılap tarihi dersleri"n\ kimler veriyor? DTCF'de derslere, dekanlar adına kimler giriyor? Tek ders ücretleri kimlere ödeniyor? Prof. Dr. Sayın Rüçhan Arık, nasıl olsa bir koltuğa bir karpuz değil, birçok karpuz sığdıracak nıtelikte çahşkan bir öğretim üyesidir. Bu sorulara ayıracak "ekzamam" da elbette bulur. CJTCF'deki bu yeni "oluşum" ile ilgili yanıtlan bekliyoruz... Başbakanlık başdanışmanları ANKARA (Cumhuriyel Biirosn) Başbakan başdanışmanbğı kadroları ile "yeni prensler" doğuyor. Büyukelçi unvanı ile donatılacak yeni başdanışmanlar sözleşmeli personel uygulamasımn sağladığı mali olanaklardan yararlanacaklar. Başdanışmanlara bakanbk müsteşarına denk ek gösterge tarunacak. Resmi Gazete'nin önceki günkü mükerrer sayrsında yayımlanan yasa gucundeki kararnamenin Başbakanlık başdanışmanlarına ilişkin maddesinde, görev tafıımı şöyle yapıldı: "Başbakanlık başmüşaviri kadrosu nda bulunanlar siyasi. licari >e ekonomik ilişkiler geregi dış ülkelerde veya uluslararası kuruluşlar nezdinde, buyukelçi gibi akredite edilmeksizin, ozel bir misyonla görevlendirilebilirler. Bu şekilde gbrevlendi•üeceldere müsterek kararta (uçlu kararname) büyükelçi unvanı verilebilir. Biıyıikelçilik unvanı başmüşavirlik görevi muddeiince devam eder." Bu görev tarumından yeni başbakan başdanışmanlarının l.MF, OECD Dünya Bankası gibi ekonomik kuruluşlannyanı sıra, uluslararası politik kuruluşlar nezdinde de ulkemizı temsil edebileceği, Türkiye'nin yabancı ülkelerle ikili temaslannda görev alabilecekleri belirtiliyor. Söz konusu kadrolar uluslararası anlaşmalara imza koymaya da yetkili olacaklar. lfeni prensler doğuyor çekleşıirıldi. 3056 sayılı yasada yapılan değişiklikle, başbakanlık başdanışmanları da Sözleşmeli Personel Yasası'nın sağladığı yüksek ücretten yararlanacaklar. Sözleşmeli personel için tavan ucret 800 bin lira olarak belirlenmişti. Kararname ile aynca başdaruşmanlara bakanbk müsteşarı için öngorülen ek göstergenin uygulanacağı hükme bağlandı. Temmuz ayında yukseltilecek olan ve halen uygulanan 66 katsayı üzerinden yapılan hesapla bu hüküm başdanışmanlara 145 bin 200 lıralık bir mali olanak yaratıyor. Keçeciler daha yetkili Başbakan Turgut Özal, TBMM'de gazetecilerin Mehmet Keçeciler'in görev değişikliği konusundaki bir soruyu yanıtlarken, "Herkes istediği yorumu yapsın. Biz onu yerinde kullanacağız" dedi Özal sözlerini "Ben her zaman genel merkeze gidemiyorum. benim işlerimi orada o vapacak. Daha önce drgut ona bagk olduğu için parti işleriyle meşgul olamıyordu. Şimdi daha yetkili olarak çalışacak, koordine edecek" biçiminde surdurdu. Ozal, Keçeciler'in "kızağa alınmasımn" söz konusu olmadığını da vurguladı. ANAP'ta yeni seçilen yöneticiler öğleden sonra partililerin tebriklerini kabul ettiler. Hareketçi ve Selametçi kanatlann tersine Liberallerin sevinçli oldukları gözlendi. Liberaller "Partinin vilrini degişti" görüşünü savundular. ANAP Başkanlık Divanı'nda yapılan değişiklikten sonra Keçecilerin yardımcılan Eyup Aşık, llter Tuncay ve Talat Zengin ile Taşar'ın yardımcılan Alpaslan Pehlivaııh ve Rüştu Kazım Yucelan, yeni gelen Başkanlık Divanı üyelerine kendi kadrolarıyla çalışma olanağı saglamak için istifa ettiler. Kimler olabilir? Başbakana yakın bir kaynak, ilk etapta 5 atama yapılacak başdanışman kadrolan için düşünulen isimlerin "Başbakan Turgut Özal'ın kafasında olduğunu" söyledi. Aynı kaynak, soz konusu kadrolar için akla gelen ilk ismin eski Hazine Müsteşarı ve ANAP'ın ara seçimleri kaybeden Manisa adayı Ekrem Pakdemirii olduğunu doğruladı. Başbakanlığa yakın çevreler başdanışmanlık kadrolan için Güneş Taner, Cengiz İsrafil gibi isimlerin de geçtiğini bildirdiler. Hükümet söz konusu başdamşman kadrolan için geçen sonbahar aylannda da bir kararname hazırlamış, ancak Cumhurbaşkanhğı söz konusu kararnameyi "hukuki sakıncalan" nedeniyle geri çevirmişti. İTÜ pasomu kaybettim. Hükümsuzdür. İBRAHtM TAPKAN Mali olarraklar Geniş yetkilerle donatılacak olan "yeni prensler"ın "mali yonden magdur olmamalan" içîn gerekli duzenleme yine aynı kararname ile gcr