18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 SİNEMA ATTLLA DORSAY HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ / [ nOA .. DEVELİĞ>İMD6N SIVP2ILİP B'l.R Mı?>M \ J / 40. Uluslararası CannesFilm Şenliği'nden izlenimler Batılılarm geçmişe özlemi, Sovyetler'in geçmişi sorgulaması CANNES Sinemanın gerçek, sevilen, poptller ve büyük bir sanat olarak en önemli görevlerinden biri de, salondan çıkarken içinizden yükselen, damarlanruzı ısıtan, yüzünüze beüi belirsiz bir gülümseme yayan, diğer bir sözcükle, mutluluk veren bir durum yaratabilmesi değil mi? En büyuk filmlerde bu özellik vardır: Insanı en azından bir süre için mutlu lulma özelliği... FeUlal'nin, Woody Allen'ın, Ettore ScoU'run son filmleri de işte bu özeüiğe sahip yapıtlardj. Bir diğer ortak özellikleri de, insanı alıp geçmişe, eskiden yaşanmış günlere götüren "•osUljik" yapıtlar olmasıydı tüm bu fılmlerin.. Nostalji zaten 40. Cannes Şenliği'nin en belirleyici yanıydı. Çeşitli programlar, törenler, belgesel fümler vb. şeylerle 40 yıllık geçmişini araştıran bir şenlik için bu hiç de şaşırtıcı sayılmazdı. Kendi yok, sesi var Evet, geçmiş bu denli iyı ve guzel miydi? Sincmaya bakılırsa, evet... Bir dönemde (JV öncesi dönemde) evlerimizin baş köşesine kunılmuş, koca, ağır ahşap radyolar evin en önemli eşyası değil miydi, akşam saatlerinde çevresinde toplanılan yalnız dinlenmeyip ayru zamanda "baküan", haberleri, müzik programlan, "varyete" saatleri, "arkası yanB"lanyla büyük küçük herkesi alıp başka dünyalara götüren? İşte Woody Allen son fılmi "Radyo GünleriRadlo Days"de 1940'lardaki kendi çocukluğunu ve radyomın o gürüerdeki önemini anlatıyordu. Kendisi görünmeden, yalmzca sesinin duyulduğu fılmini bir dizi küçük, ama hepsi birbirinden ilginç skeçlerden oluşturmuştu Woody Allen. Süreklı kavga eden ana baba, umutsuzcasına koca arayan teyze, hep geçmişte yaşayan büyükanne, baba, daha ba$ka akrabalar, çeşitli komşular... Ve raslanü sonucu küçük Woody'nin hayatına kanşan, radyo reklamlanna "çıkmaktan" başka isteği olmayan delişmen ve biraz "fıtünk" rövü kızı Sally (bir kez daha Mia Famrn)... Bütün bu kaiabalık, odak noktasını küçük "MaskeH Süvari" dizisinden Fellini, Woody Allen ve Ettore Scola'nın son filmlerinin ortak bir özelliği, insanı alıp geçmişe, eskiden yaşanmış günlere götüren "nostaljik" yapıtlar olmalanydı. Nostalji zaten 40. Cannes Şenliği'nin en belirleyici yanıydı. Ama zulmü ve baskıyı yaşamış toplumların da, bu gözle geçmişe yaklaşması, hesap tutması, giderek hesap sorması gerekmiyor mu? İşte Gürcü yönetmen Tengiz Abuladze'nin "Pişmanhk"ı da böyle bir fılmdi. gençlik serüvenleri yaşıyor. Savaşlara, politik eylemlere tanık oluyor. Büyük aşkını gereksiz hırçınbğı yüzunden yitiriyor, evlenip (her saygın ttalyan erkegi gibi) bol çocuk sahibi oluyor, artık ünlü bir piyanist olan eski sevgilisiyle zaman zaman bir araya gelmeyi de unutmuyordu. Tipik ttalyan bir lezzetle çizilmiş bir dizi canlı tiple süslenen (örnegin sürekli birbirleriyle kavga eden, evde kalmış üç yaşlı teyze, savaş sırasmda karaborsa yapıp zengin olan ve aileye yardımı esirgemeyen eski hizmetçi, Habeşistan macerasına katılıp dönen birader, vb.) ve hemen tümüyle aynı dekorda, görkemli bir evde geçen film, alçakgönüllü görünümüne karşın oldukça çok şey anlatan ve 80 yıllık bir toplum tarihinin izdüşümünü 2 saate stğdırmayı başaran usta işi bir çalışmaydı. Carlo'nun olgun yaşlarını ve yaşlüıiını ustalıkla canlandıran büyük oyuncu Vittorio Gassman'ı ise nasıl, ne sözlerle tammlamak gerekir, bilemiyorum... Stalln dönemi Geçmişi anmak kuşkusuz yalnızca nostaljik yaklaşımlara yol açmıyor. Toplumların geçmişınde yalnızca iyi anılar yok ne yazık ki. Aayla, öfkeyle, nefretle anılan; mutluluk getırmek şöyle dursun, insanın karunı donduran anılar da var, dönemler de var toplumlanngeçmişinde... "Radyo Günleri"ni, Cinecitta anılannı anmak iyi, güzel... Ama zulmü, kıyımı, diktatörlüğü, baskıyı yaşamış toplumlann da bu gözle geçmişe yaklaşması, yapılanlan sergilemesi, hesap tutması, giderek hesap sorması gerekmiyor mu? Ve sinemanın bu alanda da ciddi, önemli bir işlevi, sonımluluğu olduğu kesin değil mi? İşte şenliğin olay fılmi olacağı söylenen, bize göre de gerçekten öyle olan Sovyet filmi "Pişmanlık" adh yapıtı izlerken bu düşüncelere kapüdık. Gürcu yönetmen Tengiz Abuladze'nin fılmi "Pişmanlık", 1984 yılında çevrilmiş. Stalio dönemi kıyımlarına değinen önemli, hatta bize sorarsanız büyük bir film... Içerdiği eleştiri dozu dolayısıyla 2 yıldan fazla gösterilefhemiş, ancak Sovyet KİM KİME DUM DUMA BEMç AK Bak, ıik, dunakşam bir cck 'tavokiu Çok severdı ffirıtv sıgı hortzlar 0 8ı* P£UL I SmPHZ. M/M'i 2RVHUI yerdi.. Kuzv g/bı mıteı f, ımanlar çck Onu... donrçk ıit Parçalarugor* H(ronu t>ana HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEV sonra, yıyip içtıkkrimız için teMıf dttık. Uakarat ü tdpki göstenftler. p(M£K MUVüR 50fR&fAlZIN 0ETı ÜtREKEJi 6AÇAR.. YAPUH IWAWAH PARA HİRPE GÖRVLMvS Sonra t?izz köyü t>i kez da ortkır Kendi qwdılik yaşanttlanno ilişkit} gzzdirdi • iştedîkferi kanavfçekzn, t>u sımdan eşyv/ora t^zj/n fvra tjastr sepetlen, k'ıiimtön göbterdi vartnok isUmmzi w tiirlü anlajar.. dazılunnı satın atlım dedik. yina bozutdular\. Uadiys attiler Tipik Îtalyan bir lezzetle çizilmiş bir dizi canlı tiple süslenen ve hemen tümüyle aynı dekorda, görkemli bir evde geçen Scola'nın "Aile" adlı fılmi, alçak gönüllü görünümüne karşın oldukça çok şey anlatan ve 80 yıllık bir toplum tarihinin izdüşümünü 2 saate sığdırmayı başaran usta işi bir çalışma. Benny Goodman, Artie Shaw, Ella Fitzgerald, Gleen Miller vb. imzalar taşıyan üalü parçalara) ama önemli şeylerin oluşturduğu bir dizi gülünç, ama aynı ölçüde duygusal serüvenler yaşıyorlardı. "Radyo Günkri" belki çok büyük bir Woody Allen fümi değildi. AHen'in en iyi filmlehnden de sayümayabilirdi. Ama insanın içinde bıraktığı o sıcakhğı, yalnızca belli kuşaklann nostalji duygulanna bağlamak da hiç yeterli değil. Fellini'nin son filmi "Görüşme", îtalyan faşizminin azgın günlerinde Mussolini'nin kurduğu Cinecitta Stüdyoları 'na ve bu vesileyle kendi gençlik ve yönetmenlik anılarına eğiliyor. Fellini'nin bir tür "sinemasal Amarcord" sayılabilecek fılmi, geçmişin en güzel anılannı bize sinema ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACI aracılığıyla yeniden getiriyor ve içimizi "cız ettiriyor". ler'deki son dönem yumuşama politikası sayesinde gün ışığına çıkabilmiş ve ülkesinde gösterime girdiği günden itibaren büyuk bir seyirci ilgısiyle karşılaşmış bir film... Cannes'da da en beklenen fılmlerden biri oldu "Pişmanbk"... Gerçi özellikle kimi Fransız eleştirmenleri fılmi oldukça eleştirdiler, "Da£ fare dogurdu" diye özetlenebilecek yargılarda bulundular. Ama bize göre "Pişmanlık" önemli ve kimi kusurlarına karşın "son tahlilde" çok başanlı bir film... Fellini'nin anılan Tıpkı Fellini'nin son filmi "GörüşmeIntervista" gibi... ttalyan faşizminin azgın günlerinde Mussolini'nin kurduğu Ctnecilta Stüdyolan'na ve bu vesileyle kendi gençlik ve yönetmenlık aıularına eğiliyordu Fellini son fılmınde... Ünlü bir yıldızla "röportaj yapmak" için çiçeği burnunda bir gazeteci olarak ilk kez geldiği Cinecitta'yı anlatıyor, karşılaştığı ilk fılm çevirme sahnelerini yıllar sonra ince bir alaycüık, ama daha açık bir özlem duygusuyla amyordu. "Beyaz tefcfonlu fUmier"in, yani (bizde hâlâ süren) bir fotoroman sinemasının, kaiabalık figüranlı ve kartondan dekorlu "tarihsd fOmler"in ve türlü çeşitli göz boyayıcüıklarm gerçekleştirildiği yerdi o yıllarda Ciaetitla.. Ama bizdeki "kör ölür badem gödü otar" deyimindeki gibi, eskiyen, geçmişte kalan, amlanrmzm parçası haline gelen her şey belki yeni giysUere bürünüyor, yeni anlamlar kazanıyordu. Fellini'nin bir tür "sioemasal Amarcord" sayılabilecek fılmi "intervisU," fihninm setinden abmp Antta Ekbeıg'in vülasna götürülen ve orada birükte çevirdikleri "Dolce V i u " rdminden bir bölümü izleyen Marcello Mastroianni böiümünde olduğu gibi, geçmişin en güzel aıulanru bize sinema aracılığryla yeniden getiriyor ve içimi "cız ettiriyordn." Gerçeküstücü toplumsal "Pişmanlık" bir hesaplaşmayı ve Aravidze ailesinin yülar sonra gerçekleri ögrenerek çöküşlerini anlatıyor. Ustelik Stalin'ın dogum yeri olan Gürcistan'dan böyle ağır ve katı bir eleştiri filminin çıkması oldukça ilgi çekici... 63 yaşında olup, 30yıldır film yapan ve Gürcü sinemasının önde gelen isimİerinden biri olan Abuladze'nin ilginç ve kişisel bir sineması var. Gerçeküstü bölümler, düş sahneleri, biçim oyunlan gelip fılmin siya&al eleştiri yapısma ustaca katılıyor. Kuru bir politik sinema değil, arayışlar içeren, yeni bir yapı kurmaya yönelik bir sineması var yönetmenin... Belki bu "gerçeküstücü toplumsal" denebilecek üslup tam kıvamında değil, belki Tengiz Abuladze'nin niyetleri her sahnede tam hedeften vurmuyor. Ama yine de heyecan verici bir sinema. Sinemamn bizce en güzel, en soylu kullanımlanndan birini deniyor çünkü: Çağın ve tarihin en önemli, en yaşamsal gerçeklerine eğilen, unutulmaması gereken şeyleri anımsatıp yaraları deşen ve ustelik bunu yenilikçi, araştırmaa bir tavırla yapan bir sinema... Sovyet sinemasının son 12 yıldır denediği ve her yerden her şenlikten ödüller, en azından övgülerle dönmesini sağlayan bu tavırla, ne denli akıllıca davrandıklarını bir kez daha belirtmeye, bilmem ki gerek var mı? Bu arada "Pişmanlık" filminde çok büyük bir oyuncuyu, Gürcü sanatçı Avtandil Mazaradze'yi tanımı; olduğumuzu da belirtmek isterim... AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKK4N BİR AİLENİN 80 YILI Ettore Scola, "AUe" adltfilminde bir Italyan ailesinin 80 yıhru anlatıyordu. Jo Champa da "Aile"nin başhca oyunculan arasmdaydu sundu. Yönetmenin bu 20. filmi, 1906'lardan başlayıp günümüze, 1986'lara dek uzanan 80 yıllık bir zaman dilimi içinde bir büyük ve kaiabalık Italyan ailesinin serüvenini anlatıyordu. Hikâye, bize bebekliğiyle birlikte tanıdığımız Cario'nun gözü ve ağzmdan anlatılıyordu. Carlo'nun "vâfti?* günü çekilen bir fotoğrafıyla açüan film, aynı Carlo'nun 80. yaş günü dolayısıyla ailenin bir araya gelip, tıpkı 80 yıl öncesine benzeyen bir resim çektırmesiyle sonuçlanıyordu. Arada Carlo büyüyor, çocukluk ve ilk TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARMAN 22 Mayıs SAFEVI HANEDAN/NIN KURUCUSU:SAU ISMÂfL Ailenin 80 yılı Bir diğer eski ve usta ttalyan sinemacısı Ettore Scola da, yanşmadaki filmi "AileLa FamigHa" ile bize geçmişe dalan bir film E 8U6UAI, /KAM ŞftHI I ISMA/L,S? X4Ş(AJPA OUHJ. BlR Şli OLAN *SAFEVİyyE*HİM KUfZUCULAZI SOYUNDAN GELEM İSMAİL, ÇOCÜtCtUK YÖN£TlC/L£fSlMCE TEHUK£Lf Ö HEP İİ2LENYILLARINOA; MtÇ, CANIMI ZORLUtOA KUIETAfiABILMlŞn. MU&7X£lÇİ ONU ŞEyH KASUL ETM/f Ve Ş/W OLMACI İÇİN MÛCAO£L£Ye G.lRİÇM(ÇLefZ£>t. SOUUMDA, AKİCOYUUU1 HUtaJMPA£/Ht SAITAÇTA YEHEeEtC TAHTA OTURMUŞ, SAFEvf NAMEDAM'M8AÇIA7MIŞT/. ŞAH fSMA/L, TÜM OftmOOĞUYU KAPSAYAM S//Ç E6EM£NLfK PUŞÛ ILE OSMAA/Lf TOP/SAftU/lfZ/MDA ŞiıLtĞı YAYMAYA G//SfÇto/fT/. AHCAK, /cA/eçrsfıVA se/er Bı/z PAPIÇAM OLAM YAVUZ. S.ULTAH SEUM (SAGOA) ÇHCMtÇ, *Sf4 'TE ÇALD<&W SAlTAÇf, ŞAH (SM/)/L'/A/ &O Z.IR.LAYAN BİR. YBNiLGİyLE Ş/7%1içr/. ZOR. KUJfZrAISAU ŞAH İSMAİL, 8'/Z OAHA 7GP/İJÇLANAfT 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet İndirilecek vergiler 22 Mayıs 1937 aylık, senelik ve haftalık olmak uzere çıkanlan mecmua ve risaleler hakkmda alakadarlara bir tamım gondermıştır. Vekaletin bu tamimıne gore, boyle mecmua ve rısale çıkaranlar, 1881 numaralı matbuat kanunu mucibince, gunluk gazeteler gibi bir sahibı ımtiyaz, bir neşrıyat muduru ve bir de başmuharnr gostermeğe mecburdurlar. Mekteb talebelerı de çıkaracakları mecmualar ıçın mudurlerının tensıbile muallımlerınden yuksek tahsıl gormus birini neşrıyat muduru ve başyazıcı olarak gostermeğe mecburdurlar. tmtiyaz sahibı talebeden olabıleceklır. Ancak ımtiyaz sahiblığı ıçın seçilecek talebenin sınıfı mevzuu bahsolmadan asgari 20 19371987 yaşında ve aralıksız olarak mektebe devamlı olması şarttır. Şımdıden sonra çıkacak mecmualar bu şeraite rıayete mecbur olduklan gibi şımdıye kadar çıkmakta olanlar da neşnyatlanna devam edebiimek içm vaziyetlerinı kanunun bu sarahatine uydurmağa mecburdurlar. GENÇLtK ANILARINA DÖNÜŞ Federico FeOini, "Göruşıru" adlı yapıtmda, Îtalyan EN İYİ ERKEK OYUNCU Marceüo faşlzminin azgın günlerinde Mussolini'nin kurduğu Cinecitta Stüdyolan'na, bu vesileyle kendi Mastroianni, Cannes FUm Şentigi'nde En İyi gençlik ve yönetmenlik amlanna eğiliyordu. Erkek Oyuncu ödülünu kazandı. ındırılmesme daır layihayı da Meclıse gönderdı. Ankara 21 (Telefonla) Maliye Vekaletı bir taraftan Mahye Vekaletinin vergilenn da vasıtasız vergılerin tarz ve tahakkuk ve tahsıl şekli tahakkuk muamelelerile itıraz uzerindeki esaslı ve tahsiline aıd hükumlerin çaltşmalannın netıcelertnden tevsı, telif ve tevhıdıne bırı olan yeni bir layıha bu çalışmaktadır. Bu yolda da bir akşam geç vakit Meclıse proje hazırlanmıştır. gonderıldı. Bu layiha kazanç Muamele vergısını tevhid eden vergısımn tatbikat vazıyetlerini bir layıha da Maliye ve îktısat kolaylaşlırıcı hukümleri ihtiva Vekaleilerının muştereken edıyor. Başhca hususıyeti ışçi . yapmakta otdukları tetkıklerle ve saire gıbı kuçuk ıradh • hazırlamyor. Bu layıha mukelleflerin vergılerınden sanayicılerı tatmin etmekle bazı tahfifler yapmasıdır. beraber verginin şeklını de esasından değiştirmeyecek Buftdan başka bugun muhtehj vergiler için muhtelıf formuller konulmaktadır. zamanlarda tanzım edilen bordro ve saırelerın tevhıdı de Talebenin çıkaracağı temın edılmektedir. Dığer mecmualar hakkmda taraftan Vekalet ecnebi bir tanıiın artistlerden ahnan ve yuksekliğınde butun Maarif Vekaletı, muhtelıf alakadarların muttefık olduğu mekteb idarelerı ve talebelerı vergının yuzde beşe tarafından, ayrı ayrı ısımlerle Birdenbire baskın veren sıcaklar Bir muddetten beri kâh bulutlu kâh açık gıden hava dun birdenbire bize yaz sıcağı gosterdi. tstanbullular dün sıcaktan yandılar. tlkbaharda olduğumuz halde bu sıcağa dayanamayanlar goruluyordu. Bu arada şerbetçiler, sucular da gunun en kârlı esnafı hahnde ıdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle