Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve deneylerın gerçek temelı u>gulanan ekonomı polıtıkasma dayanıj or İşçılenn, köylulenn, memurların, emeklılerın, esnafın yoksullaşması suruyor Dış borçlanma, ülkenın geleceğını ıpotek altına alıyor Ekonomının butunuyle yoksullaşmasına, sermayenın yurtdışına aktarılmasına yol açan bır dışsatım dışahm mekanızması, >abancı yerlı tekelcı sermayenm kârlarını arttırmaları amaayla ışletıüyor. Yerlı uretım düşuyor, ulke yabancı malların pazan yapılıyor Bunlar yetmıyormuş gıbı Hazıne olanakları buyuk sermayenın çıkanna kullanılıyor ya da siyasal amaçlarla talan edılıyor Devlet butçesı olanaklarıyla yalnız kışıler değıl, yerel >onetımler, kasaba ve kent beledıyelerı satın alınıyor Yoksulluk ve çaresızlık ıçınde kalan yurttaşlar, beledıyelerınuı ANAP yonetımınce satın alınmasına belkı hızmet gelır, ış ve aş sağlar umuduyla katlanmak zorunda kalıyor OYUNLARIN AMACI Toplum, delı saçması, karmakarışık edilen yasa ve anayasa oyunlanyla oyalanırken, somuru, talan ve yağma genişleyerek, artarak suruyor Zamlar zamlan kovalıyor. tşsızhk, yoksulluk artıyor Bu ortamda siyasal erdem anlayışı, toplumsal değerler ayaklar altına alınabılıyor Butun bunlann bır beş yıl daha surmesı ıçın planlı programlı, ABD markalı oyunlar, düzenbazlıklar surduruluyor Yapılan toplumsal deneyler ve duzenlenen oyunlarla yalnızca kamuoyu oyalanmıyor' Toplumu daha çok baskı altına almanın, dahadoğrusu 12 Eylul rejımını ve ıdeolojısını kahcı kılmanın yollan aranıyor Bu deney ve oyunlarla toplumun demokrasıye duyarlıhğı sınanıyor Tıpkı avıru yere seren avcının onun ölup olmedığınden emın olmak ıçın sık sık yoklaması gıbı. 12 Eylul rejımmı kalıa kılmak ısteyenler demokrasırun ne ölçude canlı kaldığını bu deneylerle denetlıyor. Tum bu deneylerın, oyunlann akla gelmez duzenbazhkların ANAP'ı beş yıl daha ıktıdarda tutma amacına yönehk olduğu goruluyor ANAP yapüacak genel seçimlerı kazanmalı kı bır yandan 12 Eylül rejımı kahcı kılınabılsın, ote yandan da halkı her gun yoksullaştıran ekonomı polıtıkası surdurulebılsın Bır beş yıl daha, ANAP yönetımı 12 Eylul rejımının 1980'den başlayarak 1213 yıl yururlukte kalması anlamına gelıyor Bu sure demokrası yanlısı guçlenn daha da zayıflaması, dağılması, gıderek yok edılmesı ıçın yeterlı olabıhr mı? Bu noktalann tartışılması bır yana, bu surede basın, unıversıteler, sendıkalar ve özellıkle yargı alanlannda rejımın kalıcıhğı sağlanabılecektır Beklentı budur Örgutlu hak arama yollan sendıkaların, derneklenn ve meslek kuruluşlarının baskı aitında tutulmasıyla ıyıce daraltılacak, bıreyler tek başlanna çözumsuz ve çaresız bırakılacaktır Bu ıçe doğru kınk ya da ıçbukey "demokrası" yalnız tek tek bıreylen kuçultmekle kalmıyor, tumuyle toplumu kuçultuyor. Toplumsal dokuyu parçalıyor, yıkıma surukluyor Dolayısıyla bu gıdışın tersme çevrılmesı gerekiyor YAPILMASI GEREKEN Demokrası duşmanı guçlenn çabaları gıderek buyuyor Bu noktada temel sorun, demokrası yanhlarına gerçekten demokrası ısteyenlere duşen gorev oluyor Demokrası yanlılannın ortak bır duzlemde, hak ve özgurluklenn boyutlan duzlemınde bırleşmesı gerekıyor Bu noktada gerçek sorumluluk bıhncıyle davranması gerekenler, ortak çabaya gırmesı zorunlu olanlar, "muhalefet" partılendır DYP ve DSP'nın fiılı ve yasaklı lıderlenyle ana muhalefet partısı SHP'nın bır demokrasıye geçış programmda bırleşmesı, 12 Eyİül ANAP butunluğu karşısında demokrası ıçın bır araya gelmesı kaçınılmaz olu>or. Kışısel çabalar ın, kaygılann ve ozlemlerın bır yana bırakılması, bağnazlıkların, bıreycılıklenn unutulması gerekıyor SHP lıden İnönu'nun bır demokrası ıçın guçbırlığı gınşımınde bırleştırıcı olması en gerçekçı yol olarak görünuyor. Bır demokrasıye geçış programı uzerınde anlaşma gereğı, genel seçımlerde muhalefet partılennden bın tek başma ıktıdara gelse de varlığını surduruyor Içbükey Demokrasi Toplum, deli saçması, karmakarışık edilen yasa ve anayasa oyunlarıyla oyalanırken; sömürü, talan ve yağma genişleyerek, artarak sürüyor. Zamlar zamlan kovalıyor. îşsizlik, yoksulluk artıyor. Bu ortamda siyasal erdem anlayışı, toplumsal değerler ayaklar altına alınabilıyor. Butun bunlarm bir beş yıl daha sürmesi için planlı programlı, ABD markalı oyunlar, düzenbazlıklar sürdürülüyor. PENCERE 21 MAYIS 1987 Bilinç Karmaşası?.. Sabah erkenden gazetesını açtı, haberlerı okurken duşünmeye başladı Acaba ne yapsam? "Koca dayağına son" dıyen kadınların yuruyuşune mı katılsam9 Ün/versrtede "tesettur" ısteyen turbancı kızlan mı desteklesem? Haklarını aramak ıçın açlık grovıne gırışen eşcınsellere yardtm mı etsem? Özerk unıversıte ıçın eylemlere yonelen unıversıtelı gençlenn yanında mı yer alsam? PetrolIş'ın çeşıtlı ışyerlerınde suregelen grevlerıne mı omuz vwse/n? Siyasal yasaklann kaldırılması ıçın çaba mı göstersem? Toplum kımıldıyor Bırbırıne ters gıbı görünen eylemlerın bıle ortak bır anlamı var Unıversıtede başortusu yasağına karşı dırenış bır yanda, "koca dayağına son" yuruyuşu bır yanda Kadınlanmız arasında özgurluk ısteyen ıle çuvala gırmek ısteyenlerın aynı günlerde eyleme geçmesı çelışkı mı'> Kımılennın bu karmaşa ortamında bılıncı de kamaşabılır Bayan Semra Özal, kımı çevrelerde "çağdaş Türk kadınına örnek" gosterılıyor, "Yılın Annesı" seçılıyor Neden? * Çunku Bayan Özal, "medenı nıkâh"tan yanadır, başı açık dclaşıyor, puro ıçıyor, suslenıyor, boyanıyor Yeter mı? Bayan Ozal'a gore koca dayağının örf ve âdetterımızde yerı var, erkek egemenlığı doğal, ama kadın da suslenıp puslenmelı canım, ışıltılı takılaria kuyumcu dukkânı gıbı donanmalı, dans etmelı, en pahalı terzılerden gıyınebılmelı, yaprak sıgarası tutturmelı, vıskıyı yudumlamalı Eh, Bayan Özal boyle bır yaşamı kadının çağdaşlaşması ya da ınsanlaşması ıçın yeterlı goruyorsa ne denebılır? Demek kı Başbakanın eşı boyle duşunuyor, o duzeydedır Başortusu ıçın canını dışıne takan açlık grevıne gınşen, ılle de ortuneceğım ve saçlarımı kocamdan başka kımseye gostermeyeceğım dıye dırenen unıversıtelı genç kıza da dıyecek bır şey yok Özgurlükler ekose kumaş gıbıdır, her turlü rengın yatayına ve dıkeyıne kesışmesıyle dokunur, ama renklere aldanmak doğru değıldır Kumaşın dokusuna bakmalı • Yaşadığımız dunyada butun kavgaların temelınde paylaşım tartışması yatar Fabrıkaların, toprakların sahıbı kım olacak? Bır kışı mı, bır aıle mı'' Ya da kamu, devlet, halk mı'' Ulusal gelırın en buyük payını kım alacak? Sosyal adalete uygun bır paylaşım mı soz konusu1? Yoksa bır azınlığın somurusu m u 9 Ulusal Bağımsızlık Savaşımız neden çıktı'' Emperyalıstlenn Anadolu'yu paylaşımına karşı dırenış değıl mıdır'? Kadın hakları da derınlıklerdekı paylaşım kavgasının su yüzune vuran dalgalannda kendını gösterır Kadın eskıden maldı, gunumüzde bıle bu kuralın yoğunlastığı yerler az değıldır Toplumda ekonomık egemenlığı elınde tutan azınlık daha çok kadına, daha guzel kadına sahıp oluyordu Kadının çağdaş savaşımı nedır'' Ben paylaşılan bır mal olmayacağım, toptumdakı paylaşım sürecınde hakkını arayan ınsan olacağım Kadını ınsanlaştıran her uyanış, sömurüye karşı dırenışın bılınç gostergesınde ılerıye doğru bır kımıldamadır Kadının haklarına kavuşmasıyla, ınsan hakları arasındakı bağıntı arasında dokusal bır butünluk vardır Sosyalızmın kadın özguDüğunu savunma yolunda en ılerı fıkır duzeyını oluşturması da bır rastlantı değıldır Guncel toplumsal uyamşta, Petrollş grevlerıyle kadının özgurluğune dönuk yuruyuşu bırbırınden ayırmak guctür Buna karşın ışçı grevını ezmek ısteyen ıktıdarla tesettüru pompalayan eylemın de dayanışması ılgı çekıcıdır * Kadınımıza gelınce Ister saçını kuaforde yaptırsın. ıster başma turban taksın, kafasında bılınç ışığı çakmıyorsa, metalaşmaktan kurtulamaz, ıster çuvala gırsın kendını satmak ıçın, ıster super bıkımyle moda defılesıne çıksın, ne fark eder? Prof. Dr. YAKUP KEPENEK Ülkenın siyasal yaşanu uzerınde çok ınce oyunlar oynanıyor Hak ve özgürluklerle ılgılı deneyler yapılıyor; bu akla hayale gelmedık oyun, deney gınşımlen, toplumsal geleceğı behrsızlığe, bıhnmezlığe atıyor Sıvasal düzlemdekı belırsızlık, ekonomıde talana dönuşuyor, ışçısıyle, memuruyla, köylusuvle, emekçı kesımlerın yoksullaşması sürüyor KARANLIK OYUNLAR Siyasal yaşam, tam anlamıyla bır deney alanına dönuşmuş bulunuyor Hıçbır ölçu, toplumsal değer ya da kamuoyu baskısı taıumayan bır bıçımde deneyler yapılıyor Deneyler toplumun özellıkle ıkı kesımı uzerınde yurütülüyor: tşçıler ve öğrencıler ANAP yönetımı, 12 Eylul'un doğrudan uzantısı, devamı olan rutelığıyle, hak ve özgurlüklerı dar kalıplar ıçınde tutma amacını bu kesımlerle ılgılı deneylen ile gerçekleştırmek ıstıyor Işçıler üzenndekı deney sendıkal hakların kullanımını bazen hoşgöru, bazen de kesın karşı koyarak anlaşılmaz bıçıme ıterek yapılıyor Işçilenn sözleşmeh yapılması, örgutlu değıl, bıreysel davranması yoluna gıdılıyor Sendıkacüığın nesnel dayanakları kınlıyor Sermaye ıle uyumlu davranmaya özel bır özen gosteren Turklş'ın kımı mıtınglenne ızın verıhyor; çelışık bir tutumla dılekçe \ermek uzere TBMM'ye yuruyuşu engellenıyor Öğrencıler üzenndekı deneyler, daha doğrudan kör parmağun kör gözune yaklaşımıyla uygulanıyor Geçmışvekı toplumsal karışıklıklann başlıca kaynağının öğrencı kıtlesı olduğu kanısı ya da bu kıtleyı " k ö t u " gösterme çabası yınelenmek ıstenıyor Toplumun öbur kesımlenrun öğrencı eylemlenne karşı çok duyarh olmasmdan yararlanılarak esasen çok kısılmış olan hakları yenıden daraltılmak ıstenıyor. Buna karşı çıkanlar tutuklanırken Saym Başbakan bır koruyucu " b a b a " rolu ustlenmek ıstıyor Daha önce sergılenen turban \ olayını bu deneylere eklemek gerekıyor Toplumsal yapıyı, tumu>le ortaçağ karanhğına göturecek bır yaşam bıçımının egemen kıhnması ıçın harcanan yoğun çabalar ne acıdır kı başarıya ulaştı özellıkle ABDSuudı ve Iran serraayesının desteğıyle çok karanlık bır geleceğın tohumları eküıyor Toplumun demokratıkleşmesıne kesınkes engel olmamn dayanakları oluşturulmak ıstenıyor Butun bunları yüzeysel oyunlar, deneyler tamamlıyor Kamuoyu, anayasanın bılmem kaçıncı maddesının nasıl değıştırıleceğı tartışmalarına boğuldu Çok sağlam olduğu söylenen anayasanın mılletvekılı pazarları kurulması ya da sıyasal yasaklılann pohtıka yapması yasagı gıbı konularda uygulanamadığı her gun yenıden kanıtlanıyor Ancak hak ve özgurluklenn genışletılmesı yönünde yaprak kımıldamıyor; tam tersme daha karanhk baskıcı bır ortamın oluşması doğrultusunda çaba gösterüıyor Yaklaşımın, siyasal oyunların EVET7HAYIR OK1M AKBAL OKURLARDAN Öğretmen, hoca sorunu Bir toplumun lyiye doğru sureklı gelişmesı, bu amaç için one surulen yasalara bcğlı kalınmasıyla sıkı ılışkılıdir. Ornek olarak, cumhuriyet doneminde benımsenmış olan 2590 sayılı yasada yer alan HOCA sozcuğunu ele alacağım. Bu yasa ile devlet düinden kaldırılmış olan sozcukler arasında bulunan hoca sozcuğu, ne yauk ki, yasa ruhunun yeterince kavranmamış olmasmdan da ileri gelen bır gevşeklikle, elli yıl asktn bir sureden ben kullanımdan kaldınlamamısttr. Bugun birçok aydın, Farsça kokenli olan bu sözcuğu, ozlesmenin coşkulu yıllannda, yerine onerilen Öğretmen sozcuğune yeğlemektedır. Hocanın daha çok saygı anlattığı yanüş yorumu ile. Oysa bu göruşun yanlışhğu hem de ortada bir yasa varken boyle bir duşunuşe tutunmanın saıunuhır olmadığı, apaçık bir gerçektir. Benım belirtmek istediğim, yanlış yorumun, yasanın ozumsettinlememesınden kaynaklandtğıdır. Ataturk'un, bu yasa çıkttktan sonra bir bakanmv "Bana Paşa Hazretlen demeyımz" diye uyarması turunde davramşlarda bulunamayışımtzdır. Bizi ulusal bilince kavuşturan, laik Turkiye Cumhuriyetmi kuran bu yuce insana Başöğretmen diyen bizlerin, öğretmen sozcuğunu ilkoğretim duzeyinde bırakıp, oğretimin daha ileri asamalarında hoca sozcuğunu yeğlemelerınde ussal bır neden bulunabılır mı7 Yıkılan bır ımparatorluğun uzerınde, sultanlığın, halıfelığın kalkması, vb koklu değıstklıklerle kurulan cumhuriyet yönetımınde, tarıhsel bır sureklılık ıçınde olan ınsanlardan tumunun bu köklü değışıklıklerı hemencecık benımsemesı beklenemezdı. Yapılan devnmlerın sureklı olarak savunulması gerekırdı Bu gerektılık, günumuzde daha seçık olarak bellı oluyor. Başta devlet olmak tizere, yazariara, öğretmenlere, okur yazarlara duşen görev buyuktur Devletın çok etkılı öğretımeğıtım aracı olan TRT yaymlarında "hoca" sözcuğu kullanılmamalıdır Öğretmenler öğrencılerıne, kendılerıne "hoca" dedırtmeme alıskanhğı vermelidırler. (MiUi Eğıtim Bakant Hasan Sağlam'ın, 19831984 oğretim doneminde, hoca sozcuğunu yasaklayan, öğretmenlere, oğrencilerin oğretmenım sozcuğune ozendirilmelerı için uyarı içeren bir genelgesinin okullara yollandığım anmayı borç sayıyorum.) Yasalara bağlüık bilincinde olarak sureklı çaaşmahytz. Birey olarak ben bir oneride bulunuyorum: \azımı okuyan öğrencılerden, oğretimın her asamasındakı oğretialerine öğretmenım demelennU değerlı oğreticilerden de, tıpkı Ataturk gibi oğrencilerine, "Bana hoca demeyımz" uyansında bulunmalanm istiyorum. RÜŞTÜ ERGUN diye gen çağrılmıştır. Yoremizin tek ortaokulu olan Dolucay Ortaokulu 84 oğrencıye iki oğretmenle eğitim vermeye çalışmaktadır. 1987 oğretim yılı başında okulumuza atanan bir oğretmenımiz ıse, 4 aydan beri ilçede geçıci olarak gorevde bulunmaktadır. Çocuklanmızın eğitim ve oğretimi de içler acısıdır. Bizler bu duyarsızhklann nedenıni ve yanıtını arıyoruz ve yanıt bekuyoruz. HÜSEYtN İLDAN Elmaağaç Muhtarı Ataç ve Laiklik *Bır buçuk yıl once şöyle yazrrtış guncesıne "Gur lerdır hastayım Bır ayı geçtı Hasta düştu mü ıster ıstemez olumu duşunuyor kışt Güzeldır yaşamak, kolay kolay katlanılmaz bu yeryuzunu bırakmaya Gene de soyleyeyım, korkmuyorum olumden Olmek ıstenılmez ya, ne yapalım? Hepımızın başma gelecek Epeyce yaşlandım, altmışıma yaklaşıyorum, bu kadar yaşadım, yeter bana " Ölmeden önce de böyle yazmıştı guncesıne "Bunca yıl yaşad/m, yeter bana " 61 yaşındaydı Ataç ölduğunde O yaşı gerıde bırakan bır ınsan ıçın 'yeter bana' demek bıraz guc> Yaşam, yetmıyor, hıçbır şeye yetmıyor "Yaşayıp Gormek" adtnı vermıştım bır kıtabıma Duşunuyorum, on yıl once, yırmı yıl önce dunyadan ayrılsaydım toplumumuzdakı değışımierı, çoğunlukla olumsuz değışimlen gormeyecektım Uygarlık dunyasındakı aşamalardan haberım olmayacaktı Yenı urunler veremeyecektım Yaşamak kımseye yetmez Kışı, uretebıldığı, yaratabıldığı, çalısabıldığı, kendıne ve çevresıne yararlı olabıldığı ıçın yetmez Ataç ölelı tam otuz yıl olmuş Şoyle yazmıştı 1956 da defterıne "Olursem yakında, bır dıleğım var kalanlardan Benı sevmeyenlere, beğenmeyenlere kanşmam Onlar gereklı bulurlarsa benım bır değerım olmadığını soylesmler Otekrierden benım dıleğım Ölduğumun ertesı gunu yazı yazmasınlar benım ıçın Hanı x'ı kaybettık, şoyle yuksektı, boyle değerlıydı dıye ağıtlar yok mu"> O sozlenn yalan oldvğunu hepımız bılınz Tıksınırım o ağıtlardan Benım ıçın yazı yazmasın benı değerlı bulanlar Ikı yıl beklesmler, ıkı yıl sonra unutmazlarsa, benı gene değerlı bulurlarsa, ılk üzüntu de gecmtş olur yazsınlar dusunduklennı, ölçuyü aşırmazlar 'Kaybettık Yıtırdık Öluler arkasından soylenen bu soz tıksındınr benı Ben kaybolmam', yıtmem', olürüm. Oldu desınler" Otuz yıl sonra ataç, yazınımızda hâlâ etkın bır yazar mı? Hemen her yazar olumunden sonra sağlığındakı önemı ya yıtırır, ya da o gunlerde kazanamadığı değerı kazanır Kımı zaman bır yazar, uzun yıllar unutulur, anımsanmaz, sonra bırı çıkar, bır yapıt yazar o kışı ıçın, bır de bakarstnız o unutulan kışı, yenı bır guçle yazın dunyasında yerını almış, hem de eskısınden daha buyuk bır etkınlıkle Ataç ıcın de boyle olacaktır, buna guvenım var Ama şımdılık epeyce unutulmuş gıbı Kıtapları yenıden basılmıyor yazdıkları ıncelenmıyor, uzerınde tartışılmıyor Bunun bır nedenı de Ataç'ın savundugu duşunlerın, gorüşlerın karşıtı goruşlenn, beğenılenn gunden gune yaygınlasması Laıklık, devrımcılık, çağdaşlık, ınsancılık gıbı ılkeler sağcı yonetımlerce bır yana ıtıldı, yurttaşlarımıza cağdas uygarlık duzeyının yaprtlan sunulmaz oldu, klasık yapıtları okutmak, sevdırerek yerıne Turk Islam sentezı denılen acayıp bır goruşle yazılan kıtaplar on yerlerı almaya başladı Eğrtım yontemımız akıla, bılgıye dayanmayan, ıçerıksız tutucu, çağdışı bır nıtelığe kavuşturuldu Atac'sa hep çağdaslığı, uygarlığı, tartışmayı. duşunmeyı saplantılardan kurtulmayı, açık gorusluluğu savunmuştu Türkceyı yabancı sozcuklerden kurtarmak ıçın butun yaşam boyu dıdınmıştı Şımdı Atac ın sevgılı Dıl Kurumu bıle ortadan kalktı Yaşasa 91 yasında olacakmıs Hanı ınsanın iyı kı yaşayıp da bu gunlerı gormedı dıyeceğı gelıyor' 1956 yılında Guncesıne yazdıklarını okuyorum Sankı şımdılerde yazılmış Işte laıklık konusunda dedıklerı "Bırkac yıldır ağızlarda dolaşan bır söz var 'Laıklık dmsızlık demek değıldır1 Boyuna soyluyorlar bunu Işlıyoriar bu sozu, söylevler kuruyoriar bunun üzenne Dmsızlık demektır' dıyen oldu mu"> Yoo1 Istedıklerı, kımseyı yanrtlamak değıl, 'Laıklık dmsızlık demek değıldır' dıye başlıyorlar, sonunda 'Laıklık, dınlılık demektır" demeye getırıyorlar Değıldır, dınlılık demek de değıldır laıklık Dını gonüllerde bırakmak demektır Devlet ışlennden açılınca, yasa yapmak gerekınce, dını karıştırmamak demektır Bır toplantıda, devlet ışlerı konuşulurken bın kalkıp, dını ılerı surerse, bılın kı o kışının davrantşı laıklığe aykırıdır" Atac, "Inanıyorsanız sızın gonlunuz de yeter Karışmayın başkalannın ınançlanna Kışı ınanabıldığıne ınanır Ben dınsızsem, Tann'ya ınanmıyorsam sıze ne? Sızın dınınız de soyluyor Dınsızler cehennemde yanacaklarmış Demek yeryuzunde değıl, öbur acunda, Tanrı verecekmış onların cezalarını Pekı sıze ne oluyor? Sız Tanrı'nın yenne mı koyuyorsunuz kendıntzı?" Atac'ın onemı, değerı ya2dıklarının eskımemesıdır Otuz k<rk yıl sona bıle bugun yazılmış gıbı yepyenı. taptaze, guncel bır değer taşımasıdır Anlatımıyla ele aldığı konularla Ataç'ın tum yapıtlarını bır dızıde bır araya getırmek bır gorevdır Bunu hangı yayıncı yapacak bılmem1 Ama bu buyuk yazarın her kıtabı toplumumuza uygarlığın, kulturün aydınlığını yayan bırer guç Kaynağı, bunu unutmamalı Ataç, o gunlerden seslenıyor bızlere, dıyor kı "Ataturk'un yaptıklarını, devrımı dıledıklen gıbı, ışlerıne geldığı gıbı yorumlamalarına bırakmayalım Bılelım kı, devrım ılkelennın ozu laıkhktır dını acun ışlerıne karıştırmamaktır Ona su katılmasına bıraktık mı, gene dunku yasayışa donerız Bızı o eskı, çurumuş duşunuşten kurtaracak bır Ataturk daha kolay kolay gelmez " Duynrsıslıklara yanıt arıyoruz Bıngol ılı Kiğı ilçesi Elmaağaç koyunden sesleniyoruz. Çok Zor kış koşultarının yaşandığı bir bolgenin ınsanlarıyız. Bolgemize karşı duyarsızUklann payının buyuk olduğu inancındayız. Du) arsızlıklardan kaynaklanan bırkaç onemü sorunumuza değınmek istıyoruz. Koyumuz 12 pare koye y onelik merkezlik yapan bır sağlık ocağına sahıptir. Ocağımızın doktor kadrosu vardır. Ancak her kıs sezonunda doktorumuz ile veya ilçeye gitmekte, orada kendisine geçıci gorev verilmektedir. Dolayısıyla bolgemiz en çok gereksınim duyduğu donemde doktorsuz kalmaktadur. 1986 ekim ayı sonlarında doktorumuz diğer ilçeye gıdip, orada gorev almıştır. Yine oğrendiğimize göre doktorumuzun kış ortalarmda taymi çıkmış, yerıne atanan doktor ıse henuz gelmemiştir. Ocağınuz, ilaçsız ve doktorsuzdur. Koyumuz, hığı ilçesi ile Bingol ili arasında bulunmaktadır. Ekim ayı ortalarından bu yana yolumuz kapalıdır. Gonderilen tek dozer, bölgede heyelan var Çocukları koruyalım Hazır Trafık Haftası içindeyken bir şey soylemek ihtiyacını duydum: Radyomuzda sık sık şu şekilde bır anons duyuyoruz: Sevgili çocuklar cadde \e sokaklar oyun yeri değildir. Oyun yeriniz evinızın bahçesı ve çocuk parklan olmalıdır. Şımdi evinin bahçesinde oynayanlan değil de çocuk parklarında oynayanlan ele alalım: îstanbul Topkapı Kaietçi semtinde 4 adet çocuk parkı vardır. Fakat gece ışıklandırması yoktur. Bu yüzden çocuklar, geceleri caddelerde, sokak içlerinde oyun oynamakladtrlar. Çocukları trafık anarşisinden korumak için bu parklara hiç olmazsa birer adet lamba konulmasım rıca ediyoruz. tMZA GÜNÜ ŞİN ASt ÖZDENOĞLU Şaırler Böyle Sever ve dığer yapıtlannı ımzalıyor. 22 nisan cuma: Saat 15.0019.00 AKADEMİ KtTABEVlNişantaşı AL1HAN ORHAh İSTANBU1 MCENİZDİR Sermave büyvMJğü bir bankanm güveniBniğH kanrtlayan en onemlı unsurlardan bıncfir. Etibank, sermayesini 350 milyar liraya yükselterek lasarruflannıan güvencesını de enşılmez kık Etjbankta bir hesap açın. Tasarruflannız Etibank gücünün güvencesınde degertensm, çogatem. Geleceğinızi güvence altna ahnanın huzurunu yaşayın. SERMAYEMİZ fto. MILYAR SATBLIK GAZETE KOLEKSİYONU 1962'den ıtıbaren 20 yıllık Cumhuriyet Gazetesı koleksıyonu satılıktır. Tel: 184696 İZMİR ETİBANK "güçhi kurukış, güçta bankacılık *